Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
23 HAZİRAN 2000 CUMA • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERtV DEVAM 19
Hayvancılık Kongresi
Sezer: Tarımda dışa
bağımhlık üzüntü verici
ANKARA (Cumhuriyrt
Bürosu) - 20 yıl sonra top-
lanan Türkiye Hayvancılık
Kongresi'nde, Türki-
ye'nin hayvancılık politi-
kasında da IMF'ye tesbm
olduğu vurgulandı. Cum-
hurbaşkanı Ahmet Necdet
Sczer, Türkiye'nin bazı
ürünlerde dışa bağımlı du-
ruma gelmesinin üzüntü
verici oldugunu vurgular-
ken; CHP Genel Başkan
Yardımcısı Cevdet Selvi,
"Ekonomik çöküntü, sek-
törlerin çöküntüsü yanın-
da, insanlann ODurİan ik
oynandığı kanaatimiz var"
dedi.
Türk Veteriner Hekim-
leri Bırliği Merkez Konse-
yi ile Veteriner Odalan ta-
rafından düzenlenen "8.
Türkiye Hayvancılık
Kongresi" dün başladı.
Cumhurbaşkanı Sezer,
kongre nedeniyle yayım-
ladığı mesajda, tanmda
yapısal reformun mutlaka
gerçekleştinlerek sektörün
endüstri haline getirilmesı
gerektiğini vurguladı. Se-
zer, bazı ürünlerde dışa ba-
ğımlı hale gelmenın Tür-
kiye için üzüntü verici ol-
duğunu belirtti.
Hak-lş Genel Başkanı
Saüm Uslu, konuşmasın-
da, kongreye hükümet
temsilcilerinin katılmama-
sını eleştirerek "Yfaıe ken-
dimiz söyleyip kendimiz
dinleyeceğiz, sokak defile-
si olsa daha fazla haber ve
Ugi olurdu. Bu, ülke yöne-
ticilerinin, medy asının ül-
kenin sorunlanndan uzak-
hğmı gösterir* dedi. Uslu,
Türkiye'de hayvancılık po-
litikalannm IMF tarafın-
dan belirlendigini kaydet-
ti. Uslu, sorunlar için siya-
sılerden umut beklemek
yenne, yetişmiş insanlann
bir araya gelmesı gerekti-
ğini söyledi. EBK ve
SEK'in özelleştinlmesi
nedeniyle üreticinin üretti-
ğıni satamaz hale geldıği-
ne dikkat çeken Uslu,
özelleştirilen EBK kombi-
nalannın arsasına plazalar
yapıldığını ileri sürdü.
CHP'li Selvi de hükü-
meti temsil eden bakanla-
nn bu tür kongrelere ve iş-
çi konfederasyonlannın
toplantılanna katılmadığı-
na işaret ederek şunlan
söyledi: "Çünkü gcldikle-
ri zaman yapacaklan hiç-
bir şey olmadığmı onlar bi-
liyor. Ama vatandaş kavra-
yamadı; hâlâ bakanın, baş-
bakanın peşinde koşuyor.
Memurlar, emeklfler ken-
dileri ve gelecekleri için
meydanlara çıkınca. ilgi-
lensin diye polis, biber, su
vıe köpekgöndermckle me-
seieyi hallediyorlardı. Me-
mura, işçiye, çiftçiye ne ka-
dar verüeceğini, Cottarel-
lı, Başbakan'dan daha et-
kili açıkladı. Cottarelli,
buğday arüşı için yüzde 28
uygundur dedi, yüzde 27.5
venüTer."
'Tartm bitiritiyor'
• Baştarafi 1. Sayfada
"Niyet mektubunun 40.
maddesinde yer alan 'dcs-
tek maliyetinin azaltılma-
sı' ifadesi de amacuı tan-
mın gefişmesi değiL mali
sorunun çözûmü için des-
teğin kalkması okhığunu
açıkça ortaya koy muştur.
Oysa Türkiye tanmmın
getişmesi. yeniden yapn
lanması. radikal yapısal
^eformlan gerçekleştir-
mesi zorunludur. Bu zo-
runluluk hiç kuşkusuz uy-
gulanan destekleme pou-
likalannın aynen devam
?ttirilmesini degü, yeni
rasyonel-siyasi rant yeri-
ne sektörün gelişimine yö-
nelik Ukeli destekleme
programlannı gerektir-
mektedir."
Desteklerin maliyetinin
•azalmasını öngören temel
yaklaşımın, yeni maliyet-
4er açısından bütçeye şım-
dikinden daha fazla yük
getireceği vurgulandı. Ta-
puyu esas alan doğrudan
gelir desteğı yöntemiyle
tanm toprağı tapusu olan
herkese yardım yapılma-
smın maliyet azahnası ye-
rine artışını beraberinde
getireceği kaydedildi.
Türkiye tanmına geliş-
miş ülkelerde uygulanan
destek yöntemlerinin
önerilmesinin gelişmiş
ülke tanm destek yön-
temlerine endekslenme-
sinin yanlış olduğu belir-
tildi.
Türkiye'nin önerilen
destek yöntemlerini uy-
gulaması için öncelıkle
tanmsal yapısını iyıleşti-
rip güçlendrrmesi, topra-
ğrnı, suyunu koruyarak
verimli kıhnası, ileri ül-
keler düzeyinde bir üre-
tim yapması gerektiği an-
latılan çalışmada. "Bunu
gerçekleştirmek için de
yeni desteklemeterin gün-
deme getirürnesi zorunlu-
dur. Bu yapılmadan ileri
ülkdere endeksli, onlann
bugürj yaptıklannı öne-
ren programlar gerçekçi
değUdir1
" denildi.
Programdakı, "Destek-
lemelerin daha çok zen-
gin çiftçflere yaranğr*
görüşünün yanlışlığına
dikkat çekilendeğerlen-
dirmede, "Ülkemizde
destek uygulamalannda,
şeker pancanndan ayçi-
çeğine, hububattan tütü-
ne, findığa kadar birçok
alanda üjretici genel profi-
K küçük üreticidir. Dola-
yısıyia destekler büyük
çiftçüer yanında küçük
üretkflere de yönelmek-
tedü-r
denildi. "Bizdeste-
ği yoksula vereceğiz, oysa
destekler tümüyle zengi-
ne yanyor" varsayırrunın
bu nedenle gerçekçi ol-
madığı belirtildi. -
Dünya fıyatı ile ileri ül-
kelerde hububat üreten-
lenn eline geçen fiyatm
aynı olmadığmı vurgula-
yan TEMA, ABD ve
AB'nin tanm üreticileri-
ne "eşikfiyat-taban fıyat-
dünya fry^ö" gibı düzey-
-lonn..uz«nnde..ve ütetiti"'
refahı'ıçın gıderici öde-
me, prim gibi değişik
yöntemlerle destek öde-
melen yapıldığına dikkat
çektı.
TEMA'nın değerlen-
dirmesınde şu uyanlar
yer aldı: "Program bun-
lan hiç dikkate almadan,
Türkiye üreticisine, ileri
ülke üreticilerinin akhğı-
nı değiL, ihracat sübvansi-
yonlarryla düşürühnüş sı-
nn" fiyatlannı empoze et-
mektedir. Kanımızca, bu
anlayış da haklı değildir
ve Türkiye hububat üre-
ticisinin üretimini sür-
dürmesini engeUemekten
başka bir sonuç yaratma-
yacakür.*"
Program gereği 2002
yılında TMO buğday fi-
yatı açıklamayacak, şe-
ker fabrikalan pancar alı-
mı yapmayacak, TEKEL
ve Çaykur özelleşecek,
pamuk, soya ve ayçiçe-
ğindeki prım uygulaması
sona erecek.
Raporda. gelecek 2 yıl
sonunda üreticiyi bekle-
yen tehlikelerle ilgili ola-
rak "2002 yıhnda tüm
ürün destelderi kakhnla-
cak ve tanmsal üretim
bütünüyle serfoest piyasa-
nın o arada geaşmiş uhıs-
lararası pİAasanın koşul-
lanna terk edilecektir"
denildi.
Çalışmada, bu prog-
ramlan dayatan gelişmiş
ülkeler dahil dünyanm
hiçbir ülkesinde tanm
desteklemelerinin tü-
müyle kaldınlmadığı
kaydedildi. Tanmsal üre-
timin desteği gerektirdiği
belirtilerek "Çünkü in-
sanhgın gıda güvenBğinin
sağlanması açısından
stratejik önemi olan ta-
nm, desteklenmek zo-
randada-" uyansında ba—
lunuldu. Doğrudan gelir
desteği yönteminin, uy-
gulama zorlugu, maliyet
artışı, amacın dışmda
kuUanıma yol açması ve
üretimde düşüşe neden
ohnası nedeniyle sakın-
calı olduğu belirtilirken,
yöntemin tapuyu esas al-
ması nedeniyle bir yan-
dan tapusu olmayan çok
sayıda küçük üreticinin
yararlanamayacağına, ta-
pusu olan fakat tanmla
uğraşmayan kesimlere de
kaynak aktanlacağına
dikkat çekıldi.
Ydmaz SEKA'yı atlaltıANKARA(CumhuriyetBüro-
su)- TBMM Genel Kurulu'nda
dün yapılan görüşmelerde,
ANAP Genel Başkanı Mesut Yü-
maz'ın Yüce Divan'a sevkine
karar veren SEKA soruşturma
komisyonunun raporu 172'ye
karşı 215 oyla reddedildi. Yıl-
maz'ın Yüce Divan'a sevkine ge-
rek ohnadığına karar verilen
Türkbank soruşturma komisyo-
nu raporu görüşmeleri suasında
FP'lilerin verdiği Yüce Divan'jr
sevk önergesi de 124'e karşı, 239
oyla reddedildi. DYP mületve-
killerinin katıbnayarak Yümaz'a
dolaylı destek verdiği oylamalar-
da, FP'nin yanı sıraiktidarparti-
leri de bölündü.
MHP lideri ve Başbakan Yar-
dımcısı DevtetBahçeB'nin de ge-
nel kurulda bulunmasuıa karşın
oy kullanmaması dıkkati çekti.
Başbakan Büknt Ecevh oylama
sonuçlannı "Onımhı bir sonoç"
diye değerlendirirken Bahçeli,
"Mesut Yılmaz Beyefendi Yüce
Divan'a ghmeyecek. Hükümet
devam etmeu" dedi. TBMM Ge-
nel Kurulu'nda, hakkındakı 5 so-
ruşturma komisyonu raporunun
dün görüşülmesiyle rahatlayan
Yıhnaz'ı, gelecek hafta da Yüce
Divan'a sevkine karar verilen
Turkcell-Telsim soruşturma ko-
misyonu raporunun oylaması
bekliyor.
İlk aklama Kul'a
Hükümet ortaklan arasında
büyük gerginlik yaratan ve Baş-
baîcan Ecevit'ın, "Yümazaklan-
sa bfle arök hiçbir şey esldsi gibi
olamaz" açıklaması yapmasma
yol açan Yüce Divan gerginliği
hesaplaşması dün genel kurula
taşındı. Genel kurulda dün 5'i
Yılmaz'la ilgili olan 7 soruştur-
ma komisyonu raporu görüşül-
dü. Ilk olarak, 1996 yıluıda özür-
lülerin memurluğa alınması için
açılan smavda mevzuata aykın
işlemler yapılmasına göz yuma-
rak görevini kötüye kullandığı
savıyla eski Çahşma ve Sosyal
Güvenlik bakanlanndan Musta-
fa Kul hakkında kurulan ve
Kul'un Yüce Divan'a sevkine
gerek olmadığına karar veren so-
^rûşturrnk'komisyöriu raporu gör
rüşüldü ve benimsendi.
Genel kurulda ikinci olarak,
eski Çalışma bakanlanndan FP'li
Necati Çelik hakkında personel
smavmdaki usulsüzlük savlan
nedeniyle kurulan ve Çelik'in
Yüce Divan'a sevki yönünde ka-
rar veren komisyon raporu ele
alrndı. Çelik, "Vereceğiniz karar
ne ohırsa okun bu iş benim için
şereror" dedi. Yapılan oylama
sonunda Çelik'in Yüce Divan'a
sevkine ihşkin rapor 130 kabul
oyuna karşılık, 249 oyla redde-
dildi. 23 milletvekili de oylama-
da çekimser kaldı. MHP lideri ve
Başbakan Yardımcısı Devlet
Bahçeli, genel kurul salonunda
bulunmasına karşın oy kullan-
madı. Başbakan Ecevit ve ANAP
lideri Yılmaz da Çelik'in Yüce
Divan'a sevk edilmemesi yönün-
de oy kullandılar. MHP'den 91,
DSP'den 38 milletvekili Yüce
Divan'a sevk yönünde oy kullan-
dı. ANAP'lı Cengiz Alönkaya da
aynı yönde oy verdı. DYP'li 79
milletvekili oylamaya katılmadı.
Çekimser kalan milletvekilleri-
nin çoğunluğunun MHP ve D-
SP'liler olması dikkati çekti.
Yümaz'la ilgili komisyon ra-
porlanndan, ilk olarak POAŞ'la
ilgili olarak kurulan komisyonun
raporu görüşüldü. Genel kurul,
komisyonun Yüce Divan'a gerek
olmadığına ilişkin raporunu be-
nimsedi. Türk Ticaret Banka-
sı'nın satışı ihalesiyle ilgili sav-
lar üzerine Yıbnaz ve eski Dev-
let Bakanı Güneş Taner hakkın-
da kurulan ve Yüce Divan 'a sev-
ke gerek olmadığına karar veri-
len komisyon raporuna sıra gel-
diğinde salondaki gerilim arttı.
DYP'li Oğuz Tezmen, anayasa
değişikliği yapılarak TBMM'nin
siyasal hesaplaşma aracı ohnak-
tan kurtanlması gereğini vurgu-
ladı. FP'li Altan Karapasaoğhı,
"Yümaz mafyayı yanına ahnış,
işadamına randevu vermektebe-
is görmüyor. Bunun adı suç or-
fakhguiır V ılmaz açığuu bikliği
işadamuun medya desteğini kul-
fauımak istiyordu. Yılmaz, Vığit
medya grubunda atamalan bile
yapmaya başladL Yiğit'in insan
kaynaklan müdürü gibi davran-
dı" dedı.
MHP'lı Basri Coşkun, "Bir
basbakanın ihalekomisyonu baş-
kaıugibi davranması dfldtat çeki-
d. Kono Türk adaleti taranndan
ele ahnarak bu iüşküerin suç ohış-
rurup olu$turmadığı açıkbğa ka-
vııştururmalıdır. MHP'H arka-
daşlar Ydmaz'm Yüce Dfvan'a
giderek aklanması gerektiği yö-
nünde eğttim taşımaktadır" gö-
rüşünü dıle getırdı. FP'li Nazh
lucak. "Yılmaz'ın shaseten suç-
lanması değü, srvaseten aklanma-
sının söz konusu oldugunu" vur-
guladı. Yıhnaz'm Yüce Divan'da
yargılanmak istediğıne ilışkın
sözlerini anımsatan Uıcak, "Ge-
ün hep birlikte Sayın Ydmaz'a
yarduiKi olalım. Mgit'in arkasm-
da Çakıcı var. Ydmaz himayesin-
deki mafya sadece ihaleye değü,
med> a> a da girmiştir. Bir gazete
sanşı bile Yümaz'dan habersiz ya-
pılamamışnr" dedi.
Türkbank önergesine ret
ANAP lideri Yılmaz ıse
"Türkbank'ın satışmdan haraç
almak isteyen şahsın, ihale bede-
iinin düşük tutulmasun sağlama-
yz çahşöğını'" vurgulayarak "Bu
şahıs için kendi yüzdesi önemHdir.
Vücut kinıvasının bozulmasm-
dan korkanlar belki bu şekilde
davranmakta hakhdır. Ama biz
olayuı bu yönünü görmezden ge-
lemezdik" dedi. Yılmaz ihale sü-
recinde "başbakan olarak" yap-
tıklannı da şöyle anlattı
"BirincisL ihaleye kanumın en-
geüenmesini önlemek için çaba
harcadım. İhaleye katümak iste-
yen herkese açık ve adil bir ihale
için güvence verdim. tkincisu iha-
leye kaülanlara fiy atarrbrmama-
lan yönünde yapılan baskıyi ön-
lemek için diledikleri gibi fiyat
artnrabilecekleri armosferi sağ-
ladun. Korkmadanfiyatarttıra-
bileceklerini söyledim. İhale be-
detinin belirlenenin altında olma-
sı durumunda de\ ir onay ının ve-
rümeyeceğini söyledim. İhaleyi
kazanan kişiye kanunsuz işlere
bulaşmış şahsın etkisini önleye-
mediğimiz için ihale işlemlerinin
durdunılması talimatını verdik,
suç duyurusunda bulunuldu.
Kaybolan bilgi norundan sö/ edil-
di. Bu notiann yargısal işlemler-
de bağlay ıcılığı yoktur. İlgili kişi-
nin ihaleye ginnesini bir bügi no-
ruyla engellemek açık bir suç
olurdu. Hukukve ahlak anlamın-
da en küçük bir olumsuz davra-
nışım söz konusu değikiir.'"
FP'İîlerin TCK'nın 240. mad-
desi uyannca yargılanmak üzere
Yılmaz'm Yüce Divan'a sevk
edılmesine ilişkin önergesi de
124'e karşı 239 oyla reddedildi.
Oylamada 18 milletvekili çekim-
ser kaldı. Oylamada 51 MHP ve
68 FP milletvekilinin yanı sıra
DSP'li lluçGürkan, Ah'Araba-
o, Sadık Kırbaş ve Ismafl Aydm-
h da Yüce Divan'a sevk yönün-
de oy kullandı.
DYP'den oylamaya katılan tek
milletvekili olan KamerGençde
Yılmaz'ın Yüce Divan'a sevki
için oy kullandı. Oylamada
MHP'den 48, DSP'den 104 mil-
letvekili de Yüce Divan'a sevke
gerek olmadığı yönünde oyunu
kullandı. MHP'li Milli Savunma
Bakanı Sabahattin Çakmakoğlu
ile Ulaştırma Bakanı Enis Ok-
süz'ün de Yılmaz'ın Yüce Di-
van'a sevki yönünde oy kullan-
ması dikkati çekti. Oylamaya 23
DSP'h, 15 MHP'li milletvekili
katılmadı. FP'li Mukadder Ba-
şeğmez ise Yılmaz'm Yüce Di-
van'a sevk edilmemesi yönünde
oy kullandı.
172'ye karşı 215 oy
Yılmaz. SEKA arazisinin tah-
sisi nedeniyle kurulan ve Yüce
Divan'a sevkine karar verilen so-
ruşturma komisyonu raporu gö-
rüşmeleri sonunda da söz aldı.
Yılmaz, "Hukuki savunma yap-
mak niyetinde değilim. Tahsis iş-
lemi Bakanlar Kurulu karanyla
yapüdı. Kimse devletin mahnı
kimseye peşkeş çekmedi. 'Bedel-
sizi bedava
7
zannetmekyanhşma
düşülüyor. Bağış ya da hibe söz
konusu değüdir" dedi. Hükümet
olarak görevlerini yerine getir-
diklerini savunan Yılmaz,
"CHP'nin şerrinden korkup bu
yannmı Türkiye'ye kazandırma-
say dık asü o zaman hesap sorma-
mz gerekirdL Yabancı sermayeyi
sömürgeleşme aracı olarakgören
CHP'Uleri anlamakta zorluğu-
muz yoktur. Ama bizim anla-
makta zortuk çekriğimiz husus,
bu zihniyetle taban tabana zıt
partilerde de aynı yaklaşımı gör-
memizdir. CHP mantığryla başb-
tüan bu dosyayı savunmak ve bi-
zi suçlamak ashnda bize degfl, ba
ülkeye kötülüktür" diye konuştu.
Yapılan oylamada, Yüce Di-
van'a sevk yönündeki komisyon
raporu 172'ye karşılık 215 oyla
reddedildi. 6 milletvekili de oy-
lamada çekimser kaldı.
OMMUNICATIO,-
ORMERGR
\
Hattın iki ucu arasındaki
en hesaplı yol!
Ericsson F151 Cep Terminali
Şirketinizin telefon faturalarında % 55'e varan tasarruf!
İşyerinizdeki sabit telefonunuzdan, dışandaki bir cep telefbnunu
aradığınızda, Ericsson C e p T e r m i n a l i sayesinde %55'e
varan MobîlŞîrkenhdırimînden yararlanıfsmız. Fî 5^t Cep
Terminali görüşmeyi Turkcell GSM hattına yönlendirir. Böylece,
yapılan görüşmenin, daha ucuz olan cep telefonları arası görüşme
gibi ücretlendırilmesini sağlar. Eğer Corbuss MobilŞirket
abonesiysenız ayrıca grup içi görüşme indirimi de kazanırsınız.
Grup üyeleri ofıs dışından şırketi aradıklannda F151 Cep
^Terminairsayesiııde aynı iııdiıiıııdeıı yaraılarar. Bricsson F151 Cep
Terminali nin size kazandırdıkları sadece bunlarla sınırlı değil.
Ericsson Şirket Çözümleri, Corbuss ve CPG işbirlıği size birbirinden
değerli avantajlar sunuyor.
Ericsson F151 Cep Terminali ve size özel kampanya alternatıflerı hakkında detaylı bılgi için;
Ericsson Miişteri Hızmetleri: (0212) 286 86 86
CPG. (0212)290 31 70 .
Corbuss: (0212)313 0 313 ' .•
G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada . %, •_ .
nımını ürettiler.
Son yıllarda bir de "hidro-politik" kavramı kulla-
nılır oldu. Zamanla suyun öneminin petrolü aşaca-
ğını düşünenler, gelecekte su paylaşımının savaş
nedeni olacağını iddia ediyorlar.
Almanya'nın bölgemizte ilgili planlannın adı da
"ost-politik*\\r. Yani, Doğu politikası!
Şimdi bunlara yepyeni bir kavram daha ekleni-
yor
ZcM>politik!
Bilindiği gibi zooloji hayvan bilimi anlamına ge-
liyor. Yunancada "zoon" hayvan demek!
Bizim, demokrasiden kent yaşamına kadar her
şeyi "Türk tipi" yapmakta üstümüze yoktur. Şim-
di siyaset bilimine giren bu kavramın aynntlanna
geçeiim.
57. hükümetin kuruluşu aşamasjnda üç partinin
ambleminin de hayvan içermesi aklımıza ilk, La
Forrtaine'i getirmişti. Jean de La Fontaine, hay-
vanlann davranışlanndan insanlara ders çıkaran,
17. yüzyılda yaşamış, Fransız edebiyatının ölüm-
süzyazan...
Son bir yıl içinde kurt, güvercin ve annın davra-
nış biçimlerine bakınca, doğrusu La Fontaine'in U-
le "bu kadanna pes" diyecegi dersterle karşılaş-
tık. Son atışma ise önümüzdeki günlerde bu alan-
daki ders verimliliğinin daha da artacağını göste-
riyor.
Devlet Bahçeli, "hazır Tokat şehrine gelmişken
güvercine bir tokat atayım" dedi ve devam etti:
"Hiç gûvercinin kurdu yediği görûlmûş müdür?'
Buna DSP Genel Başkan Yardımcısı Rahşan
Ecevit karşılık verdi:
"Kurdun gûvercinin seviyesine çıkma ihtimsâ
yoktur. Madem doğadan ömek veriyortar, ben de
devam ettiriyorum..."
Bülent Ecevit duruma açıklık getirdi:
"Rahşan Hanım doğa bilıminden söz ediyor. Si-
yasetle ilgisi yok!"
Kurtla güvercin Irasındaki bu atışmaya an ve kı-
rat da usul usul ekleniyor. Zco-politiğe yeni dallar
da eklenebilir.
Dört ilke
Sözümüz tamamen" yukandaki açıklamalardan
veTBMM'den dışan, bizzoo-politiğin bilimsel içe-
riöine açıklık getirelim. Dört temel ilke şudur
Içgüdüsel hareket Kanıtlanması en koiay ilke
budur. Zoo-politik deyince aklınıza gelen ülke han-
gisiyse/oradaki mecliste bir oylama mı yapılacak?
Vekiller içgüdüsel olarak genel başkanlanna bakar-
lar. O hangi yönde hareket ediyorsa, o yönde oy
çıkar. Buna zoo-politik de, içgüdüsel oylama ilke-
si de denir.
Toplu dolaşjm: Yine aynı ülkede vekiller genel
olarak tek başJanna hareket etmezler. Eğer böyle
hareket eden bir kişi çıkarsa hemen şu soru soru-
lur
- Arkasında kim var?
Çünkü, zoo-politikte tek başına hareket çok güç-
tür. Bir hamlede kendinizi meclisın dışında bulur-
sunuz.
Açık-gizli tavtr. Zoo-politiğin açıklanması en
zor ilkelerinden biri budur. Bunun temeJ nedeni,
Meclis üyelerinin gizli oylamada nasıl hareket et-
tiklerinin bir türlü ortaya çıkanlamamasıdır. Bu ko-
nuda çeşitli Ar-Ge kuruluşlan araştırmalar yaptlar,
ancak sağlıklı birsonuca ulaşamadılar. Bu yüzden
liderler olabildiğince açık oylama yapılmasını ister-
ler. Çünkü bu tür oylamada işgüdüsel hareket ağır
basar ve sonucu görmek kolay olur.
Serbest bırakma: Zoo-politiği en iyi aniatan il-
ke budur. üderter pazariık güçlerini arttırmak iste-
dikleri zaman şunu söylerier
- Biz grubumuzu serbest bıraktık!
Bunun Türkçesi, vekillerin istediği gibi oraya bu-
raya gitmesi, hareket sahasının geniş olmasıdır.
Ancak karşı tarafın adamlan bu serbest bırakma-
yı samimı bulmazlar, "grubuna hâkim ol" diye çı-
kışıriar!
Zoo-politiğin öteki ilkeierini yaz boyu anlatma-
ya devam edecegiz. Peşrevimiz şu olacak:
Kurt, güvercin bir de an
Ele geçirince iktidan... . • .
balbay@cumhuriyetcom.tr
'Üretici
örgütLenmeli9
URKCELL ERİCSSON
ANKARA (Cumburi-
yet Bürosıı) - Türkiye
Erozyonla Mücadele,
Ağaçlgndırma ve Doğal
Varlıklan Koruma Vakfi
(TEMA), tanmsal geliş-
merun olmazsa olmaz bi-
rinci koşulunun örgütlen-
mek oldugunu vurguladı.
Üreticinin emeğinın hak-
kını alması ve üretime
şevkle sanknasının ör-
gütlenmesine bağlı oldu-
ğu vurgulanırken Türki-
ye tanmına küçük işlet-
mecilik yapısınm ege-
men olduğu belirtildi.
TEMA'nın Türkiye
Tarunı ve Üretici Örgüt-
lenmesi konulu çalışma-
sında, Türkiyetanmmda
örgütlenme flkzeyinin
çok düşük olduguna dik-
kat çekildi.
19^9 yılı veftterine g5-
re 5 bin 422 tanmsal kal-
kınma kooperatifinde
564 bin 148, 2 bin 351
sulama kooperatifinde
154bin297,388suürün-
leri kooperatifinde 16 bin
923 ortak bulunduğu, oy-
sa ABD 'de kooperatif or-
tağı sayısınm 60 milyon,
Japonya'da 44 milyon,
•AB topluluğunda 65 mil-
yon olduğu vurgulandı.
Üretici pazarda yok
Tanm üreticisinin pa-
zarda ohnadığı ve spekü-
latif pazar rantlan nede-
niyle tüketıcinin ödediği
fiyatm ancak yüzde 25-
30'unun üreticinin eline
geçtiği vurgulanan de-
ğerlendirmede, "Çoksa-
yıda ve dağmık tanm iy-
letmeterine devlet biz-
mederieddnBİdegideme-
mektedir. Devlet mzmct
ve desteklerinin sektöre
kolayukla ulaşmas ve
amacına uygun knlland-
ması bakımmdan örgüt-
lenme bir çüaş noktası-
dır" denildi.
TEMA'nın, tanm üre-
ticilerinin örgütlenme-
siyle elde edileceğini be-
lirledıği bazı kazanımlar
şöyle:
"Türkiye tanmmm
çağdaşlaşması, dış koşoi-
lar karş^smda ayakta du-
mp rekabet edebfflr ö w t
lik kff7jnt
"^q
Vertmriz
geçinıliköletınelerm, mo-
dem-optimam-ekono-
mik işletme yapısına dö-
nüşmesi Üretimin iç ve
dhş pazar eğflim ve talep-
lerine göre yömendirfl-
mesL Küçük üreöcflerm
küçük tasamıilaruun
birkşerek tanmm geüşl-
mine vetanmla flgfliyaa-
nmlara döoüşmesL Pfy*-
saya, borsaya, dt)pa2xra
erişim. Tanmsal destek-'
lerin gerçek üretidyen-