Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 3 UAZİRAN 2000 CUMA CUMHURİYET SAYFA
17
Yüzme
dersleri
Istanbul'da okullann
kapanmasıyla birlikte
yaz okullan açıldı. Yaz
okullannda ögrenciler,
günterini spor ağırlıkiı
etkinliklerie geçiriyor.
Ücretiere bakılırsa,
biraz pahalı bir
etkinlik. Biraz zengin
işi. Dar gelirli ailelerin
çocuklan ise her
zaman olduğu gibi
eğlenceyi sokak
aralannda buluyor...
Neyse... Yaz
okullannda
çocuklara
yönelik spor
çalışmalannın
başında yüzme
dersleri geliyor...
Sokaklardaki yaz
okulu afişlerine
bakınca çocuklar için
öngörülen yüzme
derslerine ilginç bir
ekleme yapıldığı
dikkati çekiyor
"Yetişkinlere yüzme
dersi verilir!"
Baba ya da anne
çocuğunun elinden
tutmuş yüzme dersi
aldınyor fakat kendi
yüzme bilmiyor.
Çünkü Istanbul'da
Istanbullu kalmamış
ve aynca Istanbul,
Istanbul olmaktan
çıkmış, Marmara ve
Boğaz bitmiş...
Belediye, birkaç yıla
kadar denizin
temizleneceği
iddiasında. Fakat
yüzme biten
Istanbullu nerede?
Bektrontk posta: somOpoata.cwnhuriyetcom.tr Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97
- Ormanlara giriş yasağı
getirilmiş...
"Avılardüsünsün!"
ürkiye'de tatile çıkanlar son anda karannı
verirken Avaıpalı çok önceden planını ya-
pıyor; fıyatları inceliyor ve biletini alıp ce-
birte koyuyor. Çünkü modacıların yaz giy-
silerini kış aylarında tanıtmaJan gibi turizmciler de
sezon sonunda gelecek yılın fiyatlarını belirliyor.
Gelen turist sayısına göre örneğin ulaşım sektö-
rü, gıda sektörü olumlu ya da olumsuz etkileniyor;
turizm bölgelerinde binlerce işyeri batıyor veya çı-
kıyor. Sezon başlarken herkesin gözü turistleri ge-
tirecek, seyahat acentalanna çevriliyor.
Turistleri ise uluslararası tur operatörleri yönlen-
diriyon seyahat acentalan pazarlamanın yanı sıra çok
düşük bir komisyonla gruplann transferini yapıp te-
sislere yerfeştiriyor. Seyahat acentalannın asıl kazan-
cı, düzenledikleri turlardan oluyor. Acentalar, turist
grubunu alıp ya turizm böigesinde günübiriik ya da
bir hafta boyunca örneğin Efes'ten Kapadokya'ya
Anadolu'da gezdiriyor. Dış piyasalarda rekabet ede-
Turizm
bilmek için düzenledikleri turiarda kazançlannı yüz-
de 7-8, bilemediniz yüzde 10 düzeyinde tutmaya ça-
lışıyor; örneğin Anadolu'da bir haftalık tur maliyeti-
nin yaklaşık yüzde 20'si müze girişlerine gidiyor. Bir
hafta boyunca müzelere 60 dolara kadar bilet üc-
reti ödeniyor. Iki haftalık turiarda müze giriş ücret-
leri 130 dolan buluyor.
Acentalar, müze giriş ücretlerine yapılacak zâm-
mı ekim ayından öğrenip ona göre tur fiyatı saptı-
yor. Kültür Bakanlığı müze giriş ücretlerini nisan
ayında bir kez daha belirlerken önceki yıl bir deği-
şiklik yapıp 01.01.1999'la 31.12.1999 arasında ge-
çerli olacak bir liste açıklıyor. Bir bakıma iyi yapıyor;
müze girişleri önceden öğrenilmiş oluyor.
Geçen yıl da aynı yöntemle 1 Ocak-31 Aralık 2000
arasında geçerii tarife açıklanıyor.
Buna göre giriş ücretleri örneğin Ayasofya Müze-
si, Topkapı Sarayı, Efes'te 2 milyon lira iken 1 Ocak
2000'de 3 milyon liraya çıkartıiıyor ve mark olarak
da 7.15'ten 10'a yükseltiliyor.
Fakat 2000 yılının nisan ayı geldiğinde, sanki mü-
ze girişlerine zam yapılmamış gibi haziran ayından
geçerii ve geçeriilik süresi belli olmayan yeni bir ta-
rife açıklanıyor. Giriş ücretleri 4 milyon lira yapılıyor;
mark olarak 13.38'e çıkartıiıyor.
31 Aralık 1999'dan 1 Haziran 2000'e yapılan zam
yüzde 100'ü buluyor. Bütün hesaplar altüst oluyor.
Türkiye Seyahat Acentalan Biriiği ara zamdan ha-
bersiz,"Müze ve ören yeri giriş ücreti yüzde 30-35
civannda zamlanarak artınlmıştır" diye üyelerine du-
yuru yapıyor. Kültür Bakanlığı'na keyfine göre zam
yapma hakkı doğuyor. Acentalar ise bu yıl ne kadar
çok turist gelirse o kadar çok zarar edeceklerinin te-
laşını yaşıyor!
SESSÎZSEDASIZ(Î) NURÎKVRTCEBE
Yüksek Yerilim Hattı
Erdinç UTKU
Aç toplum birbirinin başının etini yer!
30 şirketi eteyen ihale şartnamesi
Bildiğiniz gibi yaklaşık altı yıldır PTT
merkezlennde, mektupların aynm ve
dağıtım işini ihaleyle özel şirketlere
veriyorlar...
MHP hükümete girip Ulaştırma Ba-
kanlığı'nı ve dolayısıyla PTT Genel
Müdüriüğü'nü aldıktan sonra ihale
şartnamesinde küçük bir değişiklik
oldu. Daha doğrusu ihaleye girecek fir-
malardan yeterlilik için istenen belge-
lere bir ekleme yapıldı:
"En az 50 işçinin ihale tarihinden
önceki bir yıl içerisinde söz konusu ay-
nm ve dağıtım hizmetlerinde en az
120 gün süre ile kesintisiz çalıştiğına
dair SSK prim bordrolan, bu işi yap-
mayanların ise en az bir yıl boyunca
70 personelinin herhangi bir kamu ya
da özel kuruluşta çalıştığını belgele-
mesi ve en az 120 gün süre ile kesin-
tisiz çalıştığına dair SSK prim bord-
rolan."
Bir madde daha eklendi:
"İhale tarihi itibariyle geçeriilik sü-
resini doldurmamış TSE Belgesi aslı
veya noter tasdikli sureti."
Görünürde, işe talip olan şirketlerin
doğru dürüst kuruluşlar olmasını ön-
gören maddeler...
Fakat Istanbul Avrupa Yakası PTT
Merkezi için açılan ihaleye katı-^_w
lan ve geçmiş yıllarda PTT'ye İŞ(«İ> m)
yapmış 30 şirket bu maddeler yü- \ = ^
zünden ihaleye girmeden elen- -H~
di. Geriye de zaten bir şirket kalmış-
tı! Daha önce 20 firmanın 12 PTT bi-
riminde sürdürdüğü 2.5 trityon liralık
iş de elenmeyen şirketin oldu!
'Gerçek' ve Çocuk
Y. ATANER YILDIRIM
Eğitimci
Bütün kötülüklerin, yanlışla-
nn ve geriliklerin kaynağı ger-
çeğe saygısızlıktır.
Kültürüyle, ailesiyle, insanıy-
la, medyasıyla gerçeğe saygı-
lı olmayan toplumda insan ras-
yonal bir variık olarak gelişemez
ve toplum ilerieyemez.
Peki öyteyse gerçek nedir?
Gerçek, birşeyin doğrusu, bir
şeyin esası, gerçek niteliği de-
mektir. Ziya Gökalp, "gerçek
birdir", Atatürk ise "Acı da ol-
sa gerçekleri söylemekten
korkmayınız" der.
Çocuklarımıza ve insanlan-
mıza gerçeği nasıl öğretece-
ğiz?
Çocuklar büyürken sürekli
öğrenmeye açık olmasına kar-
şın doğduğunda gerçeğin ne
olduğunu bilemez.
Eğer çocuk gerçeğe saygılı
bir ortamda büyürse gerçeğin
ne olduğu ile ilgili bir tutum ge-
liştirir; çocuk gerçeğe saygılı
olmayan bir ortamda büyürse
rasyonel bir insan olarak geli-
şemez, gerçeği algılayamaz ve
gerçeğe saygı duymaz.
Çocuk sürekli yetişkinin dav-
ranışını gözlemler ve kendine
model alır. Yapılan her davra-
nışa bir anlam vermeye çalışır.
Eğer yetişkinin davranışı tutar-
sız, konuşulanla yapılan fark-
lıysa çocuğun hem kendine
hem de içinde yaşadığı dünya-
ya güveni temelden sarsılır. Bu
durumda çocuk içinde bulun-
duğu gerçeği algılayamaz ve
gözlemleyen bilincinde azal-
ma meydana gelir.
Baba çocukJanna 'Yalan söy-
lemeyin, yalan ayıptır" der. Bi-
raz sonra telefon çalar, "Baba
Ali amca arıyor" der çocuk,
baba, "Evde yok, evde yok de"
der. Çocuk şaşırmıştır.
Anne çocuklanna "dürüst ol"
der. Biraz sonra eve konuklar
geldiğinde anne konuklara
"doğru olmayan" bir şeyler
anlatır. Bu durumda çocuk an-
nesinin yüzüne bakar, fakat an-
nenin yüzünde bir değişiklik
olmamıştır. Çocuk yine şaşır-
mıştır.
Öğretmen sınıfa girer "Ço-
cuklar sigara sağlığa zarariı-
dır" der. Teneffüste öğretmen
paketi çıkanr ve bir sigara ya-
kar. Çocuk bir kez daha şaşır-
mıştır.
Beşyaşında bir çocuk; ayak-
kabılan yok, üstübaşı yırtık. Kış
gününde kaldınmda dilenmek-
tedir. Ne insanlar, ne devlet ne
de nüfusunun yüzde 99'u Müs-
lüman olan bu toplumda hiç
kimse bu çocuğu görmez ya da
görmezlikten gelir. Çocuk yine
şaşırmıştır. Bu durumda o da
görmemeyi öğrenir. Bu örnek-
leri çoğaltabiliriz.
Bu durumda çocuk kendisi-
ne şu sorulan sorar; bu ortam-
da ben emniyette miyim? İn-
sanlar bu kadar yalan söylüyor-
lar, onlara nasıl güvenecegim?
Neyin doğru, neyin yanlış oldu-
ğunu nasıl anlayacağım? Ger-
çeğin ne olduğunu nasıl öğre-
neceğim? Bu dünyada ben na-
sıl yaşayacağım?
Çocuklar sorduğu bu soru-
larla, gözlemleriyle kendilerini
ve "gerçeği" anlamaya çalış-
maktadırlar. Bu noktada ço-
cuklann soru sormasını geliş-
tirmek, her konuda konuşma-
sını sağlamak, gerektiğinde dü-
şüncesinı sormak, ezberci eği-
timden kurtarmak "gerçeği al-
gılaması" bakımından çok
önemlidir.
Çocuğun ve hepimizin bil-
mesi gereken davranış; (1) Ger-
çeğe saygılı olma 2) Gerçeği
kavrama (3) Gerçekle ilgili bir
tutum geliştirme. Bu da ancak
özdeşim yasası, nedensellik
yasası ve çelişki kuramı kavran-
makla mümkündür. Bunlann
başında özdeşim yasası gelir.
Özdeşim yasası, bir şey ne ise
odur; başka bir şey değildir. A,
A'dır. Olan şey kendisidir; ken-
disi olmayan şey, kendisi de-
ğildir. Bundan daha emin, da-
ha temel bir şey yoktur. Eğer
mutlulukduygusu içindeysen,
mutluluk duygusu içindesin de-
mektir. Eğer kendini başansız
görüyorsan, kendini başansız
görüyorsundur. Mantığın ve
rasyonel düşüncenin temelin-
de bu gerçek yatar.
özdeşim yasası, nedensel-
lik yasasını doğurur. Neden-
seilik yasası ise bir nesne ken-
di doğasına uygun davranır. Bir
nesnenin ne yapacağı, onun
ne olduğu ile belirienmiştir.
özdeşim ve nedensellik ya-
sası sarsıldığı zaman dünya-
mız sarsılmış olur. Kişinin ya-
şamının temelleri sarsılır. Kay-
gı ve mutsuzluk ortaya çıkar.
özdeşim yasasının doğal so-
nucu çelişki yasasıdır. Çelişki
yasası, bir şey aynı zamanda,
aynı boyutta hem A hem de "A
değil" olamaz. Örneğin bir in-
san hem "dürüst", hem de "dü-
rüst değil" olamaz.
Hepimiz, çarpıtmadan algt-
ladığımız gerçeğe koşulsuz
saygılı olmalıyız. Yannın mutlu
ve güzel günlerini, ancak bu
şekilde yaratabiliriz. . -
HAYVANLAR ISMAIL CÜLCEÇ igulgec@yahoo.com
KİM KİME DUM DUMA BEHIÇ AK b9hicak@turk.net
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 23 Haziran
UUDSON TERKED/LfYOR!
W1 'DE BU6UAJ, ÜNLÜ OENİ2CI VE MŞÎP HENI&
HUDSoH(UÛt>StH'), GEMİSİNOBCİ AYAKLANtAA SONU-
CU OEUİZDE 7E&e£PİU>.'MŞAIUVNINSON BÖUM4Û.
UÜ, AMEKlKA 7V//V UJ2EYIUPEH ASVA 'YA &fS GE-
Çir BUUA4K l'ÇtAI YAPVĞI AJZAŞTieMA GSZİLE&N
PE GEÇİREAI 8U İMGİLİ2 /CAPTAUI, ÜÇ BÜYÛK '
SEFEK PÜ2£AJl£MİŞri- SON YOLCULUĞUNDA
KENPİ APIYLA ANILACAK. OLAN tCÖeF&2£ Gİ-
HUOSON'UN GEMİSİ, KtÇ HEDEMYL£ SUZ
AKASlNPA S/KIŞM/ŞT/. AYLAH SONRA
AR ££IY/NC£ YOLCULUĞU SÜHDâKMeK
İSmVEN KAPTAN HUOSpU'A KA/lÇl, 7XYt*LAK
AYAIOANMIÇ VE OSUJ İLE KENPİSİNİ ZÛÇÜK
BIR KAYIK ıçifjpePeuizE
DAHA ONDAH HASSR AU
Labrador
Yanmadası
KANADA
ANKARA 16. SULH HUKUK MAHKEMESt'NDEN
Esas No: 1998/82 Vasiyetname
Hâkim: Yılmaz Iğrek 20588 Kâtip: Metin Yurdakul
Mahkememizde görülmekte bulunan müteveffa Necla Özgüleç'e
aıt vasiyetname davasının yapılan açık yargılamasının sonunda mah-
kememizden verüen 27.4.2000 tarih ve 1998/82 esas, 2000/39 karar
sayılı karar ile müteveffa taraftndan Yenimahalle 3. Noterliği'ne dü-
zenlettirilen 1.12.1996 tarih ve 4991 yevmıye numaralı vasiyetname-
nın açılıp okunduğunun tespitine karar venlmıştır
Müteveffanın mirasçılan olan Hasan Ercan Taşkın. Inci Yağcı
(Taşkın), Şemsi Cihan Bodallı Taşkın'a tebligat yerine kaim olmak
üzere mahkememizden verilen karar ilanen tebliğ olunur. 8.6.2000
Basın: 34172
BİGA İCRA DAİRESİ'NDEN GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTTIRMAİLANI
Dosya No- 999/549 Tal.
Satümasına karar verilen gayrimenkulün cinsi, kıymeti, adedi, evsafı: Tapu kaydı: Çanakkale ili Biga ilçesi, Karabiga beldesi 662 par-
selde 1996 m2 miktannda, avluya haci yedi kargir mağaza ve yazıhane vasıflı taşınmaz. Durumu: Söz konusu taşınmaz Karabiga beldesin-
de, üç tarafı yol ile çevrili, avluyu havi 7 kargir mağaza ve yazıhane cinsindedir 7 adet kargir mağazanın duvarlan taştan olup, üzerinde es-
\d çatılar sökulüp yerine çelik çatı üzerine eternit kaplanmıştır. Mevcut 7 kargir mağaza ve yazıhanenin toplam yüzölçümü 1259.92 m2'dir.
Alım satış rayiçlerine göre değerlendırildiğinde bina değeri 1259.92 m2 x 6.000.000.- TL = 7.559.520.OO0.- TL arsa değeri 1996 m2 x
3.000.000 = 5.988.000.000.- TL'dir.
JCıymeti: Toplam 13.547.520.000.- TL (onüçmilyar beşyüzkırkyedimijyonbeşyüzbin) muhammen bedel üzerinden satışa çıkanlmıştır.
" Satış şartlan: l-SaRş7ll.8.20TOgûnirşaat l+.OO^ten 14:15'ekadaTBigalcTaMüdüıiügu'ndea(^karttmnasnTetiyleyapılacaktırBuaTt=
tırmada tahmin edilen kıymetin yüzde 75'ini ve rüçhanlı alacakJılar varsa alacakian mecmuunu ve satış masraflarau geçmek şartı ile ihale
olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa, en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla 21.8.2000 günü aynı yer ve aynı saatte ikinci art-
ürmaya çıkanlacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edilememişse gayrimenkul en çok arttıranın taahhüdü saklı kahnak üzere arttırma
ilanında gösterilen müddet sonunda en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar ki arttirma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin yüzde
40'ını buknası ve satış isteyenın alacağına rüçhanı olan alacaklann toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştır-
ma masraflarau geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle aucı çıkmazsa satış talebi düşecektir.
2- Arttırmaya ıştirak edeceklerin. tahmin edilen kıymetin yüzde 20'si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankamn temi-
nat mektubunu vermeleri lazımdrr. Satış, peşin para ıledir, alıcı istediğinde 20 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye resmi, iha-
le pulu, tapu harç ve masraflan alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenır. KDV alıcıya aittir.
3- Ipotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklannı hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialannı daya-
nağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksı takdırde haklan tapu sıcili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hanç
bırakılacaklardır.
4- thaleye kablıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefüleri, teklif ettikleri bedel
ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve aynca temerrüt faizınden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve te-
merrüt faızı aynca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır.
5- Şartname. ilan tarihinden ıtibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı verildiği takdırde isteyen alıcıya bir önıeği gön-
derilebilir.
6- Satışa iştırak edenlerin şartnameyi gönnüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacaklan, başkaca bilgi almak isteyenlerin 999/549 Tal.
sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmalan ilan olunur. Satış ilanı ilgililerin adreslerine tebliğe gönderilmiş olup, tebligat yapı-
lamaması veya adreslen bilinmeyenlere de ilanen tebliğ olunur. 9.6.2000
(*) îlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basm: 34530
ANKARA. ,,ANKA.,,
MÜŞERREF HEKİMOGLÎT
Yaşayarak
Öğrendîklerimiz
Ayda Toruntay telefon etti, Kasapçı çiftinin or-
tak sergisine çağırdı. Bir salonda Abdullah'ın ta-
kıları, mavi boncuklar, renkli taşlar, gümüşler, baş-
ka bir salonda Gencay'ınağaçları. BiriEurogold'a,
siyanürle altın arayanlara, öteki çevre kirienmesi-
ne, ağaç kıyımına, yangınlara tepki gibi.
Belki de anımsarsınız, siyanürle altın arayıcılara
yiğit birsavaşla karşı koydu Bergamalılar. Ankara'ya
geldiler, Meclis kapısına dayandılar. Istanbul'a git-
tiler, Boğaz köprüsünden dünyaya seslendiler. Ses-
leri güzel yanıtlandı, Eurogold ülkenin gündemin-
den silindi derken, olumsuz gelişmeler var şimdi.
Altıncılar gitmiyor ülkemizden, hukuk devleti ol-
maktan söz ederierken, hukuk dışı karariar, yön-
temler oluşuyor devlet yaşamında. TÜBlTAK'tan bir
rapor alınıyor, o raporla önceki karann değişmesi
isteniyor. Dahası Başbakanlık istiyor bu ters uygu-
lamayı. TÜBlTAK'ın raporunda kimlerin imzası var
bilmiyorum ama, daha önceki raporlar geçertiğini
nasıl yitirebilir, bir Danıştay karan yeni bir raporla,
dahası Başbakanlığın onayıyla nasıl kaldırılabilir!
Altının öyküsü yeniden başlıyor ülkemizde!
Galeri Ayda'nın duvarlannı izlerken, Bergamalı ka-
dınlara yöneliyorum düşüncemde. Dizi altınlarını,
takılannı çıkarıp attılar, yeni bir moda yarattılar. Mı-
sır yaprağından kolyeler, oyalaria süslendiler. Ko-
zak Yaylası'ndan Ida'ya, dağlardan kıyılara kadar
bu kolyeleri takarak altına meydan okudu kadın-
lar. Simgesel birolayelbet. Birtepkiyi, davranış bi-
çimini belirtiyor. Anayasal haklan sahiplenmeyi, ya-
şama hakkını özgürce kullanma dırencini. O zaman
kaç yazım var bu konuda. Görevden geri kalma-
dım anayasal haklan vurguladım, içten destekle-
dim Bergamalıları. Nitekim Danıştay da kesin ka-
rannı verdi. Anayasamıza ters bir olayı onaylama-
dı. Eurogold ülkenin gündeminden silindi derken,
olumsuz gelişmeler var. Siyanürlü altıncılar gitmi-
yor ülkemizden. Belki de uygun bir ortam gözeti-
yortar. Izmir Valiliği'ne yollanan yazı o ortamın oluş-
tuğunu gösteriyor. Ancak imzalayanlann yeterli bil-
giden yoksun olduğu da düşünülebilir. TÜBİTAK ra-
porunun gerçek dayanağı tartışılabilir her şeyden
önce. Nedeni risk raporu. Uluslararası bir bilim ku-
ruluşu o raporun geçersizliğini de kanıtlamış bulu-
nuyor. Izmir Valiliği'ne yollanan yazı bu rapordan
bilgilenmemiş anlaşılan! öte yandan Avrupa Par-
lamentosu'nun kararları var bu konuda. Hangi açı-
dan bakılsa ters bir olay sözün kısası, yeniden ge-
lebilir mi ülkenin gündernine! Çelişkiler zincirinde
bir halka olabilir ancak.
Kozak Yaylası'ndan sesleniyor, soruyor dostlar:
- Cumhurbaşkanı Sayın Ahmet Necdet Sezer
bu konuyu nasıl değerlendiriyor acaba?
Anayasa Mahkemesi'nin eski başkanı, hukukun
üstünlüğünü savunan bir cumhurbaşkanı olarak il-
gisini, uyansını bekliyoriar. Tahkimi anımsatanlar
da var.
• • •
Değişmeyen bir özelliğimiz, yaşayarak öğreniyo-
ruz gerçekleri. Avrupa Biriiği'ni de iyi öğrenmek
gerekiyor. Eurogold da Avrupalı bir ülkenin kurulu-
şu değil mi? Altını üretecek.. sonra çekip gidecek.
topraklannda nükleer santrallar kurmaya son ve-
rirken, bizim topraklarımızda yeni santrallar kura-
cak! Sanayi atıklarını bizim denizlerimize atarak
çevre kirtenmesini tehlikeli boyutlara vardıracak, An-
kara'daki sefireleri de çevreseveriikle ödüllendire-
cek!
Kim bilir, yıllarca sonra üyelik başvurumuz da bu
gerekçelerle geri çevrilir belki de.
Galeri Ayda'nın öteki salonunda Gencay Kasap-
çı'nın ağaçları var. Çevre kirlenmesine doğasever
bir fırçanın tepkisi. Özellikle iki tabloya saplandım
kaldım. Yitik güzellikleri üreten ağaçlar var bu ıki
tabloda. Denizler, dağlar, yeşiller, maviler, çiçekler,
kelebekler, kuşlar, balıklarla çok renkli, çoksesli bir
şarkı gibi. Toprak üretkenliğını yeniden kanıtlıyor.
Yaşama sevincim yeşeriyor birden. Ancak hüzün
de bastırıyor. Toprağı yeşertmiyor solduruyoruz
değil mi? Ağacı sevmiyor kesiyoruz, kıyımı önle-
yemiyoruz. Kıyımla kazanılan boşluğa beton diki-
yor, siteler kuruyoruz. Yangınları önleyemiyoruz,
izmarit atanlan eğitemiyoruz, engelleyemiyoruz.
Dahası alevleri söndürecek su bulamıyoruz! Kom-
şulanmız bizim suyumuzu şatın almak istiyor, biz
suyumuzu kullanamıyoruz! Önceki cumhurbaşka-
nımız da barajlar kralı değil mi?
Gerçekleri yaşayarak öğreniyoruz, sorunlan da
öğrenerek çözeceğiz kuşkusuz.
Bergamalılara selam...
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
SOLDANSAĞA:
1/ Bodrum ya-
kınlannda tu-
ristik bir bel-
de. 2/ Mah-
sul... Yağı çı-
karılan bir
cins fasulye.
3/ Dili tutuk
olan, keke-
me... Kırmızı
çuhadan yapı-
lan, tepesinde
püskülü olan 9
bir tür başlık.
4/ Yazarlar, edipler.
5/ Tıp dilinde belso-
ğukluğu hastahğına
verilen ad... Argoda 3
esrar. 6/ Çit, perde... 4
Güzel söyleme ve
yazma yeteneği. II
Bir şeyin fiyatını ar- ,
ürma... Yurdumuzda
bir goI7Hf Bir çoklü-
ğu oluşturan variık- "
lann her biri... Büyük erkek kardeş. 9/ Yürürlükte
bulunan antlaşmalara göre olması gereken ya da sü-
regelen durum.
YUKARIDAN AŞAĞIYA: - r — :
1/ Türkiye ile Gürcistan arasındaki sınır kapısı. 2/
Memelilerde protein metabolizmasının son ürünü
olan ve idrarla dışan atılan bileşik... Hıristiyan sa-
natında, ellerini kaldırmış dua eder durumda can-
landırılmış insan figürü. 3/ Bir şeyin en güçlü ve
sağlam yönü... Tarih öncesine dayanan efsane. 4/
Datça Yanmadası'nda ünlü bir antik kent... Uzak-
lık işareti. 5/ Üzerine şilte serilerek yatmaya ya da
oturmaya yarayan sedir. 6/ Aritmetikte bir kuvve-
tin derecesini veren sayı... Büyük zarar ve sıkıntı-
ya yol açan olay. II Saz, kamış... Nâzım Hikmefin
biroyunu. 8/Aza... Ilkel bir silah... Birnota. 9/îs-
tanbul'un eski adlanndan biri.