Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 13HAZİRAN2000SAU
HABERLEREV DEVAMI
GUNCELıCÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafi 1. Sayfada •••••. r •' * ' *
Bir: Güneydoğu'da terörün silahlı savaşımdan çı-
kıp en az onun kadar tehlikeli olan "siyasal müca-
deleye kaydığını" vurguladı.
Başbakan, siyasal mücadelenin hangi öğeleri
içerdiğini söylemedi. Sadece "Buna karşın bizim de
siyasi önlemlerimiz olacak" demekle yetindi.
Başlayan siyasal savaşım, nedir ne değildiraeık-
lık getirmeyen Başbakan; -herhalde "bizim de" di-
ye tanımladığı devlet ve hükümet olacak- karşı si-
yasal önlemleri de açıklamıyor.
Terörie savaşımın "siyasi boyutunun, silahlı bo-
yut kadar tehlikeli" olduğuna işaret ederek konu-
dan aynlıyor.
Silahlı terörün yerini alan siyasal savaşıma bir
varsayımla değinmek olanaklı. Örneğin, Başba-
kan'ın söylemek istediği Güneydoğu bölgesinde
giderek güçlendiğinden söz edilen Halkın Demok-
rasi Partisi'nin "kimi" siyasal etkinlikleri mi acaba?
Ecevit'in Diyarbakır'da konuştuğu gün HADEP
Genel Başkan Yardımcısı Hamit Geylani, DSP li-
derine atacağı her adımda destek olacaklannı söy-
ledi ve bu adımlan sıraladı.
Cumhurbaşkanı Sezer'in "düşüncenin dili ol-
maz" ifadesini; "düşünceyi açıklamaya, örgûtlen-
meye ve anadilde konuşmaya yönelik olarak önem-
sediklenni" söyledi.
iki: Şimdi dikkati çeken püf nokta geliyon
"ölüm cezasının çokyakın değil, ama kısa bir sû-
re sonra kaldınlacağına" olan inancını ifade ettiği
zaman DSP Kongresi'nde yükselen alkışlar, göste-
riler acaba Başbakan Ecevit'in evrensel görüşleri-
ni mi destekliyor, yoksa...
Yoksa, bu şiddetli alkışlar Güneydoğu'da yer et-
miş Öcalan'ın infaz edilmemesini dileyen toplum-
sal bir isteğin eyleme dönüşmesi mi?
Alkışların bu cümlede yoğunlaşması bu soruyu
akla getiriyor.
Bir başka soru; Başbakan'ın "idamın kısa bir sû-
re sonra kalkacağını" ifade etmesi; "iki ortağıyla
anlaştığını, mutabık kaldığım" mı gösteriyor?
Oysa, idamın kalkmasını engelleyecek siyasal
engeller var.
Karşı çıkanlar
Örneğin; hükümetin ikinci büyük ortağı MHP'nin
Genel Başkanı Devlet Bahçelinin 8 Ocak2000'de
Osmaniye'de halka seslenirken söyledikleri...
Bahçeli altı ay önce Ecevit'in aksine "öcalan'ın
idam karannın gerçekleşmesi gereğini" savundu.
MHP lideri sadece idamın gerçekleşmesini sa-
vunmakla yetinmedi. Öcalan'ın infazı için Avrupa
Insan Haklan Mahkemesi karannın beklenmesini
isteyen DSP ile ANAP'ı "Türkiye'yi kûçük düşûr-
meklesuçladı".
Asmamanın öcalan'ı ödüllendirmek otacağını
savunan Bahçeli, "Bir ülkeyiyıllardırkan gölüne çe-
viren, insanlık suçlusu bir teröristin bağımsızyar-
gıçça verilmiş cezasının infazını engelleyen birba-
nşçı anlayış olamaz" dedi.
Ecevit'in tutumuna karşı çıkan bu sert ifadeler si-
yasal odak noktalarının arşivlerinde.
Bilinen bu gerçeğe eklenecek başka öğeleri de
unutmamak gerekiyor.
MHP'den sonra Fazilet'in, hatta DYP'nin, DSP
liderinin peşine takılarak "kısa sûre sonra" ölüm ce-
zasını kaldıracak olan yasayı onaylayacaktannı
beklemek gerçekçi bir yaklaşım olabilir mi?
Başbakan'ın Imralı'da Öcalan'a sağlanan sağlık
imkânlannın Türkiye'de kimseye sağlanmadığını,
bunu inkâr etmenin nankörtük olacağını "özenle"
vurgulaması; ola ki Güneydoğu'da alkışlanan ikin-
ci noktadır.
Ne var ki; bu vurgulamayı genelde Türkiye'nin
onayladığını varsaymak, iyimsertiğin ölçüsünü ka-
çırmak değil midir?
Ecevit, yurdun her bölgesinde birinci olan
DSP'nin, Güneydoğu'da aynı düzeye geleceğini
söyledi.
Bir yerde kazanırken başka yöreterde kaybede-
rek mi?
Böyle böyle mi? . ,
'Söyletnez Kardeşter' davası
• tstanbul Haber Servisi - 'Söylemez Kardeşler'
olarak tanınan, organize suç örgütû üyelerine rüşvet
karşılığı yardımcı olduklan öne sürülen, dönemin
Istanbul Emnıyet Müdür Yardımcısı Deniz Gökçetin
ve Asayiş Şube Müdürü Sedat Demir'in de aralannda
bulunduğu 11 sanığuı yargılanmasına devam edildi.
Istanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya,
tutuksuz saruklardan Deniz Gökçetin, Sedat Demir
ve ek iddıanameyle davanın sanıklan arasına katılan
Hüseyin Beşikçi katıldı.
Gazetemize ziyaret """ " ^~
• Istanbul Haber Servisi - Gazetemizi ziyaret eden
Eğitim-Sen'e bağlı bır grup öğretmen, 10 Ağustos
1999'da yürürlüğe giren 'norm kadro' uygulamasına
karşı çıkarak dağılımlann dengesiz ve yasal olmayan
bir şekilde yapıldığını söyledi. Öğretmenler,
Zeytinbumu Tekstil Meslek Lisesi'nde görev yapan
meslektaşlannın yasal olmayan yollarla Ismaıl Rüştü
Olcay Lisesi'ne gönderildiklerini belirterek norm
kadro uygulamasının, amacının aksine yığılmalara
neden olduğunu kaydettiler.
İstanbul Valiliip'nden kampanya
• tstanbul Haber Servisi - tstanbul Valilığı,
Çankın'daki depremden zarar gören yurttaşlar için
nakdi yardım kampanyası başlatü. Valilik, kampanya
kapsamında Ziraat, Vakıflar ve Halk Bankası'nın
şubelerinde toplam 9 hesap açtı. Banka şubeleri ve
hesap numaralan şöyle: Ziraat Bankası Cağaloğlu
Şubesi, Türk Lirası: 129843, Amerikan Dolan:
129855, Alman Markı: 129867; Vakıfbank Mercan
Şubesi, Türk Lirası. 2008742, Amerikan Dolan:
4008743, Alman Markı: 4008744; Halk Bankası
Sirkeci Şubesi, Türk Lirası: 76553, Amerikan Dolan:
76565, Alman Markı: 76577.
HaMar ve iletişim projesi tnftadı
• tstanbul Haber Servisi - 1PS tletişim Vakfi, baklar
ve özgürlükler alanında çaba gösteren uluslararası
kuruluşlann, Türkiye ve dünyanın başka
bölgelerindeki gelişmelere ilışkin duyuru ve —_-
çahşmalan konusunda medya ve ilgili kuruluşlann
bUgüendirilmesiamacıyla"Haklarvelletişim
Projesi" adb yeni bir girişim başlattığını duyurdu.
İstanbul Haber Servisi - tstanbul'da, hafta sonunda
çeşitli sahillerden denize giren 3 kişi kayboldu.
Sanyer K.ısırkaya sahılınde seriolemek amacıyl)
denize giren ve kaybolan K. M. (16), Çatalca'nın
Karaburun mevkiinde denize giren Ali Nazlı (24) ile
Silivri'nin Gölyaka sahilinde denize giren Tuncay
Demirci'nin cesetlennı bulmak amacıyla başlatüan
çahşmalann sürdürüldügü bildirildi. - --•-
NATO'dapazariıkM Baştarafi 1. Sayfada
Türkiye'nin NATO Daimi Temsilcisi Büyü-
kelçi Onur Oymen, "19 Haziran'da AB kendi
karârnuverecek, ama bu işin bir de NATO aya-
ğı var. Biz de orada gerekü karan alacağre" dc-
di. Dışişleri Bakanlığı Müsteşan Büyükelçi Fa-
mk Loğoğlu da, Türkiye'nin soğuk savaş bo-
yunca yaptığı fedakârlıklann unutulmaması
gerektiğuii vurguladı. Banş İçin Ortaklık Eği-
tim Merkezi'nin "Ipek Yolu-2000 Yüuk Gene-
ral Amiral Oryantasyonu Semineri" dün An-
kara'da başladı. Seminere ABD, Almanya, Ar-
navutluk, Azerbaycan, Belçika, Bulgaristan,
Fransa, Gürcistan, Kazakistan, Kırgızistan,
Makedonya, Moldova, Norveç, Polonya, Ro-
manya, Slovakya, Türkiye ve Yunanistan'dan
general ve amiıal düzeyinde katılım gerçek-
leşti. Seminerin açılışında bir konuşma yapan
Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Edip Ba-
şer, soğuk savaş sonrasında ideolojik çatışma
tehlıkesınin yerini "uluslararası terorizm, silah
ve uyuşturucu kaçakçıhğı, köktendincüik. et-
nik müayetçiHk, yerel istikrarsızfaklar, müfted
akuu, smır anlaşmazhkian, kitfc imha süahla-
nnınve uzun menzitti fSze tehdidinm yayguüaş-
masT gibi nskJerin aldığını söyledi.
Türidye'nin "güvenliktüketicisi" değil, "üre-
tids" olduğunu belirten Başer, "Dış potitika-
nnzm temd bir gereği olarak her tûrlü banş gi-
rişimini tüm gücümüzk destekHyonız" dedi.
Dışişleri Bakanlığı Müsteşan Büyükelçi Lo-
ğoğlu da, "Dünya Banşı ve Bölgesel GeBsme-
ler" başhklı konuşmasında Türkiye'nin bölge-
sinde yasanan olaylan anlattı. Kafkaslar'daki
durum, Türk-Yunan ilişkileri ve Kıbns konu-
sundaki gelişmeleri değerlendiren Loğoğlu,
"Türkiye her ülkenin toprak bütünlüğüne say-
gı duyar ve güç kuDammı ya da güç tehdkti yo-
hıylatoprakkazammıve siyasinüfuzyarantma-
suıa karşı çıkar" dedi..
Büyükelçi Oymen de, "Avrupa Güvenliği ve
NATO" başlıkh konuşmasında AGSK'yi ve
AB üyesi olmayan NATO ülkelennin durum-
lannı anlatö. Türkiye'nin, AB'nin AGSKile il-
gili olarak hazırladığı metin üzerinde istediği
değişiklikleri yaporabilmek için girişimlerini
sürdüreceğini belirten Oymen, "19 Haziran'da
AB kendi karannı verecek, ama bu işin bir de
NATO ayağı var. Biz de orada gereldi karan
alacağtz" dedi. Oymen konuşmasmda özetle
şu bilgileri verdi:
• AGSK, NATO'dan ayn düşünülemez ve
NATO'ya alternatif değil, ancak "tamamlayj-
a " olabilir. AGSK'nin gelişmesi, NATO'nun
yeni bir konsepti gündeme getirdiği bir döne-
me rastlaması açısından da önemlidir. NATO,
Kosova hareketiyle kendi sorumluluk bölgesi
dışında da hareketler yapmaya başladı. Böyle-
ce yeni bir stratejik konsept yaşama geçri.
• AGSK ile ilgili olarak dikkat edilmesi ge-
reken bir nokta da şu: Kriz yönetimleriyle ilgi-
li olarak öncelik NATO'da olacak. Yani önce
NATO gelişmeleri değerlendirip operasyon
yapmayı oylayacak. NATO'da kabul edilmez-
se AB karar alacak. NATO'da kararlar oybirli-
ğiyle alınır. 19 üyeden bir ülke bile NATO' nun
operasyon yapmasını engelleyebilir.
• NATO ile AB arasında bu konuda bir uz-
laşı var. Buna göre NATO olanaklannın kulla-
nıldığı operasyonlarda Avrupalı ittifak üyele-
rinin güvenlik çıkarlan göz önüne alınacak.
Biz Türkiye olarak bu operasyonlara daha plan-
lama aşamasında dahil olmak istiyoruz. Bu uz-
laşı, NATO-Baü Avrupa Birliği (BAB) ilişkisi
temelinde olacak.
• Türkiye'nin istediği, NATO'da yer alan 11
AB ülkesinin Washington zirvesinde kabul et-
tiklerini AB içinde de sürdürmeleridir. Bu 11
ülkenin AB bünyesinde kabul ettikleri kararlar,
NATO zirvesinde kabul ettikleriyle örtüşmü-
yor. Türkiye, bunu sadece diplomatik bir kaza-
nım için istemiyor, bunun tamamen bir güven-
lik meselesi olduğunu düşünüyor.
• Uzman stratejistlerin yaptığı bir çalışma-
ya göre dünyada potansiyel çatışma tehlikesi
bulunan 16 bölgenin 13 'ü, Türkiye'nin komşu
olduğu bölgelerde. Eskiden kanat bölgesiydik,
şimdi ise potansiyel çatışmalann merkezinde-
ki bir ülkeyiz.
SkaiHİal smava incelemektanbul Haber Servisi - Mıllı
Eğitim Bakanı Metin Bostanaoğ-
hı, Ortaöğretim Kurumlan Öğren-
ci Seçme ve Yerleştirme Sına-
vı'nuı Beykoz îmam Hatip Lise-
si'nde bir saat geç başlatılmasıyla
ilgili inceleme başlatıldığını be-
lirtti. Bostancıoğlu, gecikmenin,
Beykoz'a gitmesi gereken sınav
torbasının Kadıköy'e gitmiş olma-
sından kaynaklandığını söyledi.
Istanbul'da FKM llköğretim
Okulu'nda eğitimde teknoloji kul-
lanımıyla ilgili inceleme gezisi ya-
pan Bakan Bostancıoğlu, incele-
melerde bulunmak üzere dün Bey-
koz Imam Hatip Lisesi'ne gitti.
Kaymakam ve ilçe milli eğitim
müdüründen olayla ilgili bılgi alan
Bostancıoğlu, gazetecilerin olayla
ilgili sorulannı yanıtladı. Bey-
koz'da bir sınav torbasının yanlış-
lıkla Kadıköy'e gitmesi nedeniy-
le sınavm geç başlatıldığını, üç ço-
cuğun geç kalmasının da sınav
başlayıp çocuklar dışanya çıkma-
dan olduğunu belirten Bostancı-
oğlu şöyle devam etti:
"Kadıköy'de, yanhş geköği gö-
rülüp Beykoz'a gönderilene dek
beüi birsûre geçmiş. 3 çocuğun geç
katanasıdasınav'başlayıp çocuklar
dışanya çtkmadan olmuş. O sûre
içnıde geç kalanlar,zaten bütün sı-
nav roerkezkrinde sınava alınıyor-
lar. CMayda herhangi eksikuk veya
yanhşkk yok. Olay, Beykoz torba-
smm Kadıköy'egitınişotanasından
ibaret"
Bostancıoğlu, "Beykoz Imam
Hatip Lisesi'ndeki sınav torbala-
nnm içerisindeyanıttann da buhı-
nup hnhınmadıgma" yönelik bir
soru üzerine, "O torbada yanrt ol-
maz"dedi.
tstanbul'da FKM Uköğretim Okulu'nda eğitimde teknoloji kul-
Unımıyla ilgili inceleme gezisi yapan Bakan Bostancıoğlu,
gazetemizde dün yayımlanan "sınav skandaiı" ile ilgili olarak
Kaymakam ve ilçe milli eğitim müdüründen bilgi aldı. Bostancı-
oğlu, Ümraniye'deki Özel Eyüboğlu Eğitim Kurumlan'nın tkin-
d Gözkmevi'ni de açü. (Fotoğraflar: UĞUR GÜNYÜZ)
Bostancıoğlu, bütün il ve ilçele-
rin soru kitapçıklannın bulunduğu
torbalann ayn ayn hazırlandığını
ifade ederek şunlan söyledi:
"Şimdi şöylesöyleyeyim: Okulola-
rak imam hatip Ksesi seçflmeseydi,
ne olacakb? Oiay,torbanmgeç gel-
mesi oiayrvdL Otay,3çocuğun sma-
va geç gefanesi oiayrvdL Torbanın
geç gebnemesi gerekir, ama olabi-
lir. 3 çocuğun geç gehnesi olayı da.
Bütüniflerde geç kalan öğrenci var.
Geç kalan öğrencileri bir 15 daki-
kahk toleransla ve iceriden çocuk
çıkmaması şartıyia zaten sınava
ahyoruz."
Sınav Komisyonu Başkanı ve
İstanbul tl Milli Eğitim Şube Mü-
dürü Ragro Üye ise konuyla ilgili
yapöğı açıîdamada, sınava girecek
30-40 civannda öğrencinin yan-
lışlıkla Kadıköy îmam Hatip Lise-
si'ne gitmesinden dolayı sınavın
başlatılması için o öğrencilerin
beklendiğini, gecikmenin bundan
kaynaklandığını söylemişti. Üye,
"Geç kalan o kadar öğrencinin
mağdur olmasuu istemedik" de-
mişti.
Müsteşar Bener Cordan da ko-
nuyla ilgili yaptığı açıklamada, ga-
zetemizde yer alan iddialann ince-
leme konusu yapıldığını ve Bakan
Bostancıoğlu'nun emriyle incele-
me başlatıldığını söyledi.
Bostancıoğlu, daha sonra Üm-
raniye'deki Ozel Eyüboğlu Eğitim
Kurumlan'nın İkinci Gözleme-
vi'ni açö.
Türkiye tarmıa duyarsız• Baştarafi 1. Sayfada
uygulamaya giren 129 sayılı Tarımda Çalış-
ma Denetimi, 1981 'de yürürlüğe konulan 155
sayılı Sağlık ve Güvenlik Sözleşmesi, 170 sa-
yılı Kimyasal Kullanımı Sözleşmesi ile Ça-
lışma Koşullan (hava kirliliği-vibrasyon-gü-
rültü) sözleşmelerinin de bulunduğu en temel
9 uluslararası sözleşme Türkiye tarafmdan
henüz imzalanmadı.
Aynca, 1919'dan beri uluslararası çahşma
standartlannm belirlenmesi için yürürlüğe
konulan ve tanm kesimine de uygulanan 23
ILO sözleşmesinden bugüne kadar 5 tanesi-
ne imza konuldu. Bunlar, 1921 'de yürürlüğe
giren 11 sayılı Orgütlenme Haklan, 1951 'de
yürürlüğe giren 99 sayılı Asgari Ücret Me-
kanızması ve 1975'te yürürlüğe giren 142 sa-
yılı Insan Kaynaklannın Geliştirilmesi Söz-
leşmeleri ile 119 sayılı Makine kullanımına
ilişkin sözleşme ve 127 sayılı Maksimum
Ağırlık Sözleşmesi.
Imzalanmayan önetnli ILO sözleşmeleri
arasında ise 17 sayılı Tanm Çalışanlan İçin
SosyâlSîğorta, 12 sayıTıTazminat Sözleş-
mesi, Kırsal Kesim Orgütlenmeleri, Tıbbi
Bakım ve Hastalık Sözleşmesi ile 103 sayılı
Annelerin Korunması sözleşmeleri ile birlik-
te 26 ILO sözleşmesi daha bulunuyor.
ILO raporlannda, tanmda üretim artışının,
tanm çauşanlannm yaşam koşullannın iyi-
leştirilmesiyle mümkün olacağı ve çiftçüenn
teHW-Bliekanizmasına katılmalannın oocntı
vurgulanırken. Türkiye, tanm
Tanm sektöründe uluslararası standartlann
belirlendiği ILO sözleşmelerinin çok büyük
bir kısmı bugüne kadar imzalanmadığından,
var olan bazı düzenlemelerin dünya standart-
lanyla paralellik taşıyıp taşımadığı da bilin-
miyor.
ILO tarafmdan yapılan araştırmalar, tan-
mın dünyanın en riskli ve en tehlikeli 3. mes-
leği olduğunu gösteriyor. Her yıl meydana
gelen 250 milyon iş kazasmın üçte ikisi tanm
kesiminde meydana geliyor ve 335 bin ölüm-
cül kazada ölenlerin 170 binini tanm çalışan-
lan oluşturuyor.
Ancak birçok ülkenin bu alanda sağlıklı is-
tatistik mekanizması ohnadığından, sayınm
çok daha fazla olduğu belirtiliyor. Başlıca ka-
za ve ölüm sebepleri ise tanm makineleri,
kullamlan kimyasal maddeler ve zehirler, bu-
laşıcı hayvan hastalıklan, aşın sıcak altında
çahşma ve yılan, akrep gibi zehirii hayvanlar.
Gelişmekte olan ülkelerin büyük bir çoğun-
luğu, kırsal kesimdeki tanm çalışanlan için
ayn bir sağlık politikası oluşturmak yerine,
onlan, tanm çalışanlannın gereksinmelerini
karşıiamaktan uzak, genel sağlık sistemine
dahil ediyor.
Çahştıklan alandakı tehlikeler konusunda
eğıtilmeyen, kullandıklan kimyasal maddele-
rin zararlannı bilmeyen bu kesimin gereksin-
meleri için özel mekanızmalann olmaması
ise insan yaşamı ve çevre için bûyûk tehlike
^olmaya devam ediyor.
gücünün verimlinğinin artnnlması gerekir. Bu
da tanm çalışanlannın temel gereksinmeleri-
nin karşılanması, çahşma ve yaşama koşuDa-
nnm rvilestirilmesi> le büükte sağlık ve refah
düzeyİerinin korunmasıv la mümkün olabitir"
denilen rapora göre bu alanda yapılacak ulu-
sal güvenlik ve sağlık yasalan ile standartla-
n belirleyecek düzenlemelerin başlıca şu
alanlan kapsaması gerekiyor:
Düzenli mesleki sağhk hizmetleri, refah,
bannma, tanm ve ormancılık için taşınabilir
aletlerin standardı, haşere ilaçlan ve diğer
kimyasal maddeler, tanmda yaygm hastalık-
lar, İdşisel koruma önlemleri, patlayıcı kulla-
nımı su^smdaki kazalardan korunma. Işbir-
liği yapması gereken kuruluşlar ise Çahşma,
Sağlık, Tanm, Çevre bakanlıklan ile sosyal
güvenlik kurumlan, sendikalar, işveren ör-
gütleri, çiftçi kuruluşlan ve sivil toplum ör-
gütleri.
Aynca çevreye verilen zararm önlenmesi
için denetim mekanizmasınm oluşturulması
da yapılacak yasal düzenlemelerin en önem-
lileri arasında yer alıyor. ILO, devletin yapa-
cağı düzenlemelere ek olarak gönüllü kuru-
luşlann teşvik edihnesinin ve örgütlenmenin
önemine dikkat çekiyor. Türkiye, tanm sek-
töründe uyulması gereken standartlann de-
netlenmesini öngören ve 1972'de yürürlüğe
giren 129 sayılı "Tanmda Çahşma Denetimi
SfirfpyiM»«i^niim7Jilamayan ûlkeler arasında
yerahyor._
etidn olamadığı ülkeler arasında yer alıyor.
ılaşmanm yetersizliğinin hak aray^
şını olanaksız hale getirmesinin yanı sıra Tür-
kiye'de tanm emekçilerinin çalışma koşulla-
n ile sağhk, eğitim ve güvenlik sorunlanmn
düzenlenmesi için özel yasalar bulunmuyor.
Tanmkcgmtiçi^ozdyasa^art^^—
Uluslararası Çalışma Orgütü, genel çalışma
"ylsalannın tanm kesimine de uygulanması-
nın yanlış olduğunu vurgularken, tanmda gü-
venlik ve sağlık için kapsamlı yasalann yü-
rürlüğe konuhnasının şart olduğuna dikkat
çekiyor. tt
SurekHbirtanmsaIbüyumeiçm,iş-
Kadınlar, bugûn dûn^yj beslemelt içinça-
lışan toplam tanm sektörü işçisinin yaklaşık
yansını oluşturuyor. Bu oran Afiika'da yüz^
de 47, Latin Amerika'da yüzde 17, Asya'da
yüzde 44. Ancak kadınlann tanmdaki gele-
neksel işlevleri gözardı ediliyor ve diğer sek-
törlerde olduğu gibi bu alanda da cinsiyet eşit-
sizliğine maruz kalıyorlar.
G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada ' ' • *--*f£
uğruyor. "*
Operasyonlarda gelinen noktayı irdeleyefim...
17 Ocak'ta başlayan Hizbullah operasyonu, ilk ;
günlerdeki hızında olmasa da devam ediyor. Bu- *
güne dek 2 bin 558 kişi gözaltına alındı. Bunlardan
1448'i tutuklandı. 194 uzun namlulu silah, 403 ta- ;
banca, 22 av tüfeği, 53 bin 856 mermi, 896 el bom-
bası, 31 roketatar ele geçirildi. Toprak altmdan çı-
kanlan ceset sayısı 60'ı geçti. Hizbullah'ın 20 bin
dolayında kadrosunun olduğu tahmin ediliyor. ör-
gütün çökertilmesi kadar "yasal" görünen bağlan-
tılarının ortaya çıkanlması da önemli. Bu bağlam-
da pek çok vakrf hakkında da soruşturma açıtdı.
Taraftarlannı adım adım, deyim yerindeyse "ta-
dına vara vara" öldürmek gibi vahşi eylemler ya-
pabilen bir örgütün, biraz daha büyümesi halinde
neler yapabileceğini iyi düşünmek gerekiyor!
UMUT operasyonunda da yine beklenti büyük-
lüğünün getirdiği bir hayal kınklığı dikkati çekiyor.
Bu konudaki haberciliği şöyle özetleyebiliriz:
Kendin yaz-kendin boz!
Bu mantığa, polis kurumu da yardım ve yatak-
lık ediyor.
21 Şubat'ta başlayan, 6 Mayıs'taki ilk gözaltılar-
la biriikte kamuoyuna duyurulan UMUT operasyo-
nunda ilk aşamada gözaltına alman Yusuf Kara-
kuş ve Abdülhamit Çelik'in poiise verdikleri ifa-
denin "uydurma" olduğu, Ankara Emniyet Müdü-
rü Kemal Iskender tarafmdan kamuoyuna duyu-
ruldu.
Karakuş ve Çelik'e tatbikat da yaptınlmıştı. Po-
lisin, gerçeği söyleyip söylemediklerini anlamak
için kurduğu yanıltmacalan da hemen anlamışlar-
dı. Sonradan ortaya çıktı ki, bu ifadeler gerçek de-
ğil. Hemen şu yorum yapıldı:
"UMUT operasyonu fos çıktı!"
Operasyonun başındaki "her şey çözüldü" yo-
rumu ne kadar abartılı ise bu haberier sonrasında-
ki "her şey fos çıktı" yaklaşımı da aynı ölçüde abar-
tılı.
UMUT operasyonuyla bağlantılı olarak yakala-
nan 23 kişiden 19'u tutuklu. Bunlar arasındaki Ka-
rakuş ve Çelik'in Fidan Güngör ve Iranlı Gorba-
ni'yi kaçırdıkları kanıtlanmış durumda. Aynt ope-
rasyonla, Kışlalı cinayetindeki bomba düzenekle-
rini de içeren iki "cephanelik" ortaya çıktı.
Bunlar yıllardır her eylemi "faili meçhuröamga-
sı yemiş bir terör örgütünün ortaya çıkanlması yo-
lunda önemli adımlar. Bu durumun altını çizdikten
sonra Karakuş ve Çelik'le ilgili olumsuzluğa dikkat
çekelim:
Gerekçesi ne olursa olsun, kamuoyu gözünde
böyle bir "oyuna gelmek" acaba işin içinde başka
oyunlar da var mı, sorusunu akla getiriyor!
Bir kez daha altını çizelim, UMUT operas-
yonuna asıl yorumsal bakış, iddianamenin yazılma-
sından sonra gerçekleştirilebilir...
Hayali ihracatçılar . . .
fi-yakalanır mı? • .»-»& '•--.
Hayali ihracat, kara para aklama, bu yolda ka-.
mu görevlilerini taşeron olarak kullanma olaylan-
nı içeren Paraşüt operasyonu da ilk iki operasyon-
daki olumlu-olumsuz gelişmeleri içinde banndın-
yor.. , .._..„,,.....
Şu soruya tam. yanıt alabilmiş değiliz: - •'»
Hayali ihracatla mı mücadele ediliyor, birkaç ha-
yali ihracatçıyla mı?
Birinci şık sistemsel, ikincisi kişisel...
Parayla ilişkili suçlarda genel olarak ikinci şık öne
çıkıyor. Hukuk dışı sistemin köküne inmek yerine,
hukuk dışına çıkan kişileri cezalandırmak çözüm
oluyoıi
27 Mayıs'ta başlayan Paraşüt operasyonunun
sanıklannın verdiği ifadeler, hukuk sistemi rayına
oturmuş bir ülkede olsa deyim yerindeyse herke-
si sarsardı. Devletin bir ili emanet ettiği kişiler, ken-
dilerini hayali ihracatçıya emanet etmişler!
Daha vahimi, hâlâ bunda bir sakınca görmedik-
lerini ifade ediyorlar.
Bu duruma çözüm olarak da "soruşturma so-
nuçlanıncaya kadar açığa alma" karan ajınıyor.
1980-90'h yıllarda benzer suçlardan haklannda
dava açılanlar, iş dünyasındaki itibariannı arttıra-
rak yaşamlannı sürdürdüler.
Suçun içinde para olunca yakalansanız bile fi-
yakanız bozulmuyor.
Fi-yakalanıyorsunuz!
[email protected]
Emek Platformu Çankaya'da .
• İstanbul Haber Servisi - Emek Platformu
Başkanlar Kurulu bugun Cumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer'i ziyaret edecek. Emek Platformu '_ _
Dönem Sözcüsü ve DİSK Genel Başkanı Vahdettin
Karabay, saat 14.15'te gerçekleştirilecek ziyaret
sırasında Sezer'e emekçilerin sorunlanyla ilgiü
bilgi verecek. . :\
Beykoz operasyonu "
• İstanbul Haber Senisi - Şeriatçı terör örgütü *-
Hizbullah'ın lideri Hüseyin Velioğlu'nun ölü olarak
ele geçirildigi operasyona katılan 20 polis memuru
hakkında, "Faih belli olmayacak şekilde adam $•
öldürmek" suçlamasıyla açılan davanın
görülmesine dün başlandı. Üsküdar 2. Ağır Cezâ
Mahkemesi'nde basına kapah olarak görühneye
başlanan davada, İstanbul Emniyet Müdüriüğu
Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde görevli 20
polisin ifadeleri alındı.
Medya ve toplum paneH .
• İstanbul Haber Servisi - Üniversite Öğretim
Uyeleri Derneğı Medya-Toplum-Eğitim' konulu
bir panel düzenlıyor. tTÜ İşletme Fakültesi'nde
yann saat 14.00'te başlayacak panele TGC Başkanı
Nail Güreli, gazetemiz yazan Şükran Soner, Prof.
Dr. Ayşe Oncü ve Haluk Şahin katüacak.
Türk Telekom uyar*
-U IstanbolHaberSeTvbf -TûnrTelekönrim^
alacaklüar hstesinde birinci sırada yer alan resmi
daireler ve beledıyelerin telefonlannın borçtan
dolayı kapanacaklan belirtildi. ....
Avrupa Müzik ŞenMgi
• İstanbul Habtr ServKİ - 2. Avrupa Müzik Şenliği,
21-22 ve 24 Haziran'da Gölcük-Değirmendere'de
54 yerli ve 4 yabmcı sanatcınin k-atılımiyla
gerçekleştınlecet - '
CNBCC eyMe yaynıa uaşlıyot
1
• İstanbul Haber Servisi - ABD televizyon kanau.
ÜNBC Avrupa il» Ranal E, CNBCE adıyla
4ıîn\/'a/1'in \r& T^llt^-İ» ,™'J~_ _ ! . „ _ ;..l— II :tl ~_1_dünyadan ve Tüiüye'den ekonomiyle ilgili güncel
haberier yayımla.acaklannı duyurdular. Kanal E'nin
frekansı üzerindfcı yapılacak yayınla Türkiye'de 21
milyon izleyiciyeu
iaşma hedefleniyor. Televizyonun
eylülde yayına bişiayacağı beürtıldi.