18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 13HAZİRAN2000SAU HABERLEREV DEVAMI GUNCELıCÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada •••••. r •' * ' * Bir: Güneydoğu'da terörün silahlı savaşımdan çı- kıp en az onun kadar tehlikeli olan "siyasal müca- deleye kaydığını" vurguladı. Başbakan, siyasal mücadelenin hangi öğeleri içerdiğini söylemedi. Sadece "Buna karşın bizim de siyasi önlemlerimiz olacak" demekle yetindi. Başlayan siyasal savaşım, nedir ne değildiraeık- lık getirmeyen Başbakan; -herhalde "bizim de" di- ye tanımladığı devlet ve hükümet olacak- karşı si- yasal önlemleri de açıklamıyor. Terörie savaşımın "siyasi boyutunun, silahlı bo- yut kadar tehlikeli" olduğuna işaret ederek konu- dan aynlıyor. Silahlı terörün yerini alan siyasal savaşıma bir varsayımla değinmek olanaklı. Örneğin, Başba- kan'ın söylemek istediği Güneydoğu bölgesinde giderek güçlendiğinden söz edilen Halkın Demok- rasi Partisi'nin "kimi" siyasal etkinlikleri mi acaba? Ecevit'in Diyarbakır'da konuştuğu gün HADEP Genel Başkan Yardımcısı Hamit Geylani, DSP li- derine atacağı her adımda destek olacaklannı söy- ledi ve bu adımlan sıraladı. Cumhurbaşkanı Sezer'in "düşüncenin dili ol- maz" ifadesini; "düşünceyi açıklamaya, örgûtlen- meye ve anadilde konuşmaya yönelik olarak önem- sediklenni" söyledi. iki: Şimdi dikkati çeken püf nokta geliyon "ölüm cezasının çokyakın değil, ama kısa bir sû- re sonra kaldınlacağına" olan inancını ifade ettiği zaman DSP Kongresi'nde yükselen alkışlar, göste- riler acaba Başbakan Ecevit'in evrensel görüşleri- ni mi destekliyor, yoksa... Yoksa, bu şiddetli alkışlar Güneydoğu'da yer et- miş Öcalan'ın infaz edilmemesini dileyen toplum- sal bir isteğin eyleme dönüşmesi mi? Alkışların bu cümlede yoğunlaşması bu soruyu akla getiriyor. Bir başka soru; Başbakan'ın "idamın kısa bir sû- re sonra kalkacağını" ifade etmesi; "iki ortağıyla anlaştığını, mutabık kaldığım" mı gösteriyor? Oysa, idamın kalkmasını engelleyecek siyasal engeller var. Karşı çıkanlar Örneğin; hükümetin ikinci büyük ortağı MHP'nin Genel Başkanı Devlet Bahçelinin 8 Ocak2000'de Osmaniye'de halka seslenirken söyledikleri... Bahçeli altı ay önce Ecevit'in aksine "öcalan'ın idam karannın gerçekleşmesi gereğini" savundu. MHP lideri sadece idamın gerçekleşmesini sa- vunmakla yetinmedi. Öcalan'ın infazı için Avrupa Insan Haklan Mahkemesi karannın beklenmesini isteyen DSP ile ANAP'ı "Türkiye'yi kûçük düşûr- meklesuçladı". Asmamanın öcalan'ı ödüllendirmek otacağını savunan Bahçeli, "Bir ülkeyiyıllardırkan gölüne çe- viren, insanlık suçlusu bir teröristin bağımsızyar- gıçça verilmiş cezasının infazını engelleyen birba- nşçı anlayış olamaz" dedi. Ecevit'in tutumuna karşı çıkan bu sert ifadeler si- yasal odak noktalarının arşivlerinde. Bilinen bu gerçeğe eklenecek başka öğeleri de unutmamak gerekiyor. MHP'den sonra Fazilet'in, hatta DYP'nin, DSP liderinin peşine takılarak "kısa sûre sonra" ölüm ce- zasını kaldıracak olan yasayı onaylayacaktannı beklemek gerçekçi bir yaklaşım olabilir mi? Başbakan'ın Imralı'da Öcalan'a sağlanan sağlık imkânlannın Türkiye'de kimseye sağlanmadığını, bunu inkâr etmenin nankörtük olacağını "özenle" vurgulaması; ola ki Güneydoğu'da alkışlanan ikin- ci noktadır. Ne var ki; bu vurgulamayı genelde Türkiye'nin onayladığını varsaymak, iyimsertiğin ölçüsünü ka- çırmak değil midir? Ecevit, yurdun her bölgesinde birinci olan DSP'nin, Güneydoğu'da aynı düzeye geleceğini söyledi. Bir yerde kazanırken başka yöreterde kaybede- rek mi? Böyle böyle mi? . , 'Söyletnez Kardeşter' davası • tstanbul Haber Servisi - 'Söylemez Kardeşler' olarak tanınan, organize suç örgütû üyelerine rüşvet karşılığı yardımcı olduklan öne sürülen, dönemin Istanbul Emnıyet Müdür Yardımcısı Deniz Gökçetin ve Asayiş Şube Müdürü Sedat Demir'in de aralannda bulunduğu 11 sanığuı yargılanmasına devam edildi. Istanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuksuz saruklardan Deniz Gökçetin, Sedat Demir ve ek iddıanameyle davanın sanıklan arasına katılan Hüseyin Beşikçi katıldı. Gazetemize ziyaret """ " ^~ • Istanbul Haber Servisi - Gazetemizi ziyaret eden Eğitim-Sen'e bağlı bır grup öğretmen, 10 Ağustos 1999'da yürürlüğe giren 'norm kadro' uygulamasına karşı çıkarak dağılımlann dengesiz ve yasal olmayan bir şekilde yapıldığını söyledi. Öğretmenler, Zeytinbumu Tekstil Meslek Lisesi'nde görev yapan meslektaşlannın yasal olmayan yollarla Ismaıl Rüştü Olcay Lisesi'ne gönderildiklerini belirterek norm kadro uygulamasının, amacının aksine yığılmalara neden olduğunu kaydettiler. İstanbul Valiliip'nden kampanya • tstanbul Haber Servisi - tstanbul Valilığı, Çankın'daki depremden zarar gören yurttaşlar için nakdi yardım kampanyası başlatü. Valilik, kampanya kapsamında Ziraat, Vakıflar ve Halk Bankası'nın şubelerinde toplam 9 hesap açtı. Banka şubeleri ve hesap numaralan şöyle: Ziraat Bankası Cağaloğlu Şubesi, Türk Lirası: 129843, Amerikan Dolan: 129855, Alman Markı: 129867; Vakıfbank Mercan Şubesi, Türk Lirası. 2008742, Amerikan Dolan: 4008743, Alman Markı: 4008744; Halk Bankası Sirkeci Şubesi, Türk Lirası: 76553, Amerikan Dolan: 76565, Alman Markı: 76577. HaMar ve iletişim projesi tnftadı • tstanbul Haber Servisi - 1PS tletişim Vakfi, baklar ve özgürlükler alanında çaba gösteren uluslararası kuruluşlann, Türkiye ve dünyanın başka bölgelerindeki gelişmelere ilışkin duyuru ve —_- çahşmalan konusunda medya ve ilgili kuruluşlann bUgüendirilmesiamacıyla"Haklarvelletişim Projesi" adb yeni bir girişim başlattığını duyurdu. İstanbul Haber Servisi - tstanbul'da, hafta sonunda çeşitli sahillerden denize giren 3 kişi kayboldu. Sanyer K.ısırkaya sahılınde seriolemek amacıyl) denize giren ve kaybolan K. M. (16), Çatalca'nın Karaburun mevkiinde denize giren Ali Nazlı (24) ile Silivri'nin Gölyaka sahilinde denize giren Tuncay Demirci'nin cesetlennı bulmak amacıyla başlatüan çahşmalann sürdürüldügü bildirildi. - --•- NATO'dapazariıkM Baştarafi 1. Sayfada Türkiye'nin NATO Daimi Temsilcisi Büyü- kelçi Onur Oymen, "19 Haziran'da AB kendi karârnuverecek, ama bu işin bir de NATO aya- ğı var. Biz de orada gerekü karan alacağre" dc- di. Dışişleri Bakanlığı Müsteşan Büyükelçi Fa- mk Loğoğlu da, Türkiye'nin soğuk savaş bo- yunca yaptığı fedakârlıklann unutulmaması gerektiğuii vurguladı. Banş İçin Ortaklık Eği- tim Merkezi'nin "Ipek Yolu-2000 Yüuk Gene- ral Amiral Oryantasyonu Semineri" dün An- kara'da başladı. Seminere ABD, Almanya, Ar- navutluk, Azerbaycan, Belçika, Bulgaristan, Fransa, Gürcistan, Kazakistan, Kırgızistan, Makedonya, Moldova, Norveç, Polonya, Ro- manya, Slovakya, Türkiye ve Yunanistan'dan general ve amiıal düzeyinde katılım gerçek- leşti. Seminerin açılışında bir konuşma yapan Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Edip Ba- şer, soğuk savaş sonrasında ideolojik çatışma tehlıkesınin yerini "uluslararası terorizm, silah ve uyuşturucu kaçakçıhğı, köktendincüik. et- nik müayetçiHk, yerel istikrarsızfaklar, müfted akuu, smır anlaşmazhkian, kitfc imha süahla- nnınve uzun menzitti fSze tehdidinm yayguüaş- masT gibi nskJerin aldığını söyledi. Türidye'nin "güvenliktüketicisi" değil, "üre- tids" olduğunu belirten Başer, "Dış potitika- nnzm temd bir gereği olarak her tûrlü banş gi- rişimini tüm gücümüzk destekHyonız" dedi. Dışişleri Bakanlığı Müsteşan Büyükelçi Lo- ğoğlu da, "Dünya Banşı ve Bölgesel GeBsme- ler" başhklı konuşmasında Türkiye'nin bölge- sinde yasanan olaylan anlattı. Kafkaslar'daki durum, Türk-Yunan ilişkileri ve Kıbns konu- sundaki gelişmeleri değerlendiren Loğoğlu, "Türkiye her ülkenin toprak bütünlüğüne say- gı duyar ve güç kuDammı ya da güç tehdkti yo- hıylatoprakkazammıve siyasinüfuzyarantma- suıa karşı çıkar" dedi.. Büyükelçi Oymen de, "Avrupa Güvenliği ve NATO" başlıkh konuşmasında AGSK'yi ve AB üyesi olmayan NATO ülkelennin durum- lannı anlatö. Türkiye'nin, AB'nin AGSKile il- gili olarak hazırladığı metin üzerinde istediği değişiklikleri yaporabilmek için girişimlerini sürdüreceğini belirten Oymen, "19 Haziran'da AB kendi karannı verecek, ama bu işin bir de NATO ayağı var. Biz de orada gereldi karan alacağtz" dedi. Oymen konuşmasmda özetle şu bilgileri verdi: • AGSK, NATO'dan ayn düşünülemez ve NATO'ya alternatif değil, ancak "tamamlayj- a " olabilir. AGSK'nin gelişmesi, NATO'nun yeni bir konsepti gündeme getirdiği bir döne- me rastlaması açısından da önemlidir. NATO, Kosova hareketiyle kendi sorumluluk bölgesi dışında da hareketler yapmaya başladı. Böyle- ce yeni bir stratejik konsept yaşama geçri. • AGSK ile ilgili olarak dikkat edilmesi ge- reken bir nokta da şu: Kriz yönetimleriyle ilgi- li olarak öncelik NATO'da olacak. Yani önce NATO gelişmeleri değerlendirip operasyon yapmayı oylayacak. NATO'da kabul edilmez- se AB karar alacak. NATO'da kararlar oybirli- ğiyle alınır. 19 üyeden bir ülke bile NATO' nun operasyon yapmasını engelleyebilir. • NATO ile AB arasında bu konuda bir uz- laşı var. Buna göre NATO olanaklannın kulla- nıldığı operasyonlarda Avrupalı ittifak üyele- rinin güvenlik çıkarlan göz önüne alınacak. Biz Türkiye olarak bu operasyonlara daha plan- lama aşamasında dahil olmak istiyoruz. Bu uz- laşı, NATO-Baü Avrupa Birliği (BAB) ilişkisi temelinde olacak. • Türkiye'nin istediği, NATO'da yer alan 11 AB ülkesinin Washington zirvesinde kabul et- tiklerini AB içinde de sürdürmeleridir. Bu 11 ülkenin AB bünyesinde kabul ettikleri kararlar, NATO zirvesinde kabul ettikleriyle örtüşmü- yor. Türkiye, bunu sadece diplomatik bir kaza- nım için istemiyor, bunun tamamen bir güven- lik meselesi olduğunu düşünüyor. • Uzman stratejistlerin yaptığı bir çalışma- ya göre dünyada potansiyel çatışma tehlikesi bulunan 16 bölgenin 13 'ü, Türkiye'nin komşu olduğu bölgelerde. Eskiden kanat bölgesiydik, şimdi ise potansiyel çatışmalann merkezinde- ki bir ülkeyiz. SkaiHİal smava incelemektanbul Haber Servisi - Mıllı Eğitim Bakanı Metin Bostanaoğ- hı, Ortaöğretim Kurumlan Öğren- ci Seçme ve Yerleştirme Sına- vı'nuı Beykoz îmam Hatip Lise- si'nde bir saat geç başlatılmasıyla ilgili inceleme başlatıldığını be- lirtti. Bostancıoğlu, gecikmenin, Beykoz'a gitmesi gereken sınav torbasının Kadıköy'e gitmiş olma- sından kaynaklandığını söyledi. Istanbul'da FKM llköğretim Okulu'nda eğitimde teknoloji kul- lanımıyla ilgili inceleme gezisi ya- pan Bakan Bostancıoğlu, incele- melerde bulunmak üzere dün Bey- koz Imam Hatip Lisesi'ne gitti. Kaymakam ve ilçe milli eğitim müdüründen olayla ilgili bılgi alan Bostancıoğlu, gazetecilerin olayla ilgili sorulannı yanıtladı. Bey- koz'da bir sınav torbasının yanlış- lıkla Kadıköy'e gitmesi nedeniy- le sınavm geç başlatıldığını, üç ço- cuğun geç kalmasının da sınav başlayıp çocuklar dışanya çıkma- dan olduğunu belirten Bostancı- oğlu şöyle devam etti: "Kadıköy'de, yanhş geköği gö- rülüp Beykoz'a gönderilene dek beüi birsûre geçmiş. 3 çocuğun geç katanasıdasınav'başlayıp çocuklar dışanya çtkmadan olmuş. O sûre içnıde geç kalanlar,zaten bütün sı- nav roerkezkrinde sınava alınıyor- lar. CMayda herhangi eksikuk veya yanhşkk yok. Olay, Beykoz torba- smm Kadıköy'egitınişotanasından ibaret" Bostancıoğlu, "Beykoz Imam Hatip Lisesi'ndeki sınav torbala- nnm içerisindeyanıttann da buhı- nup hnhınmadıgma" yönelik bir soru üzerine, "O torbada yanrt ol- maz"dedi. tstanbul'da FKM Uköğretim Okulu'nda eğitimde teknoloji kul- Unımıyla ilgili inceleme gezisi yapan Bakan Bostancıoğlu, gazetemizde dün yayımlanan "sınav skandaiı" ile ilgili olarak Kaymakam ve ilçe milli eğitim müdüründen bilgi aldı. Bostancı- oğlu, Ümraniye'deki Özel Eyüboğlu Eğitim Kurumlan'nın tkin- d Gözkmevi'ni de açü. (Fotoğraflar: UĞUR GÜNYÜZ) Bostancıoğlu, bütün il ve ilçele- rin soru kitapçıklannın bulunduğu torbalann ayn ayn hazırlandığını ifade ederek şunlan söyledi: "Şimdi şöylesöyleyeyim: Okulola- rak imam hatip Ksesi seçflmeseydi, ne olacakb? Oiay,torbanmgeç gel- mesi oiayrvdL Otay,3çocuğun sma- va geç gefanesi oiayrvdL Torbanın geç gebnemesi gerekir, ama olabi- lir. 3 çocuğun geç gehnesi olayı da. Bütüniflerde geç kalan öğrenci var. Geç kalan öğrencileri bir 15 daki- kahk toleransla ve iceriden çocuk çıkmaması şartıyia zaten sınava ahyoruz." Sınav Komisyonu Başkanı ve İstanbul tl Milli Eğitim Şube Mü- dürü Ragro Üye ise konuyla ilgili yapöğı açıîdamada, sınava girecek 30-40 civannda öğrencinin yan- lışlıkla Kadıköy îmam Hatip Lise- si'ne gitmesinden dolayı sınavın başlatılması için o öğrencilerin beklendiğini, gecikmenin bundan kaynaklandığını söylemişti. Üye, "Geç kalan o kadar öğrencinin mağdur olmasuu istemedik" de- mişti. Müsteşar Bener Cordan da ko- nuyla ilgili yaptığı açıklamada, ga- zetemizde yer alan iddialann ince- leme konusu yapıldığını ve Bakan Bostancıoğlu'nun emriyle incele- me başlatıldığını söyledi. Bostancıoğlu, daha sonra Üm- raniye'deki Ozel Eyüboğlu Eğitim Kurumlan'nın İkinci Gözleme- vi'ni açö. Türkiye tarmıa duyarsız• Baştarafi 1. Sayfada uygulamaya giren 129 sayılı Tarımda Çalış- ma Denetimi, 1981 'de yürürlüğe konulan 155 sayılı Sağlık ve Güvenlik Sözleşmesi, 170 sa- yılı Kimyasal Kullanımı Sözleşmesi ile Ça- lışma Koşullan (hava kirliliği-vibrasyon-gü- rültü) sözleşmelerinin de bulunduğu en temel 9 uluslararası sözleşme Türkiye tarafmdan henüz imzalanmadı. Aynca, 1919'dan beri uluslararası çahşma standartlannm belirlenmesi için yürürlüğe konulan ve tanm kesimine de uygulanan 23 ILO sözleşmesinden bugüne kadar 5 tanesi- ne imza konuldu. Bunlar, 1921 'de yürürlüğe giren 11 sayılı Orgütlenme Haklan, 1951 'de yürürlüğe giren 99 sayılı Asgari Ücret Me- kanızması ve 1975'te yürürlüğe giren 142 sa- yılı Insan Kaynaklannın Geliştirilmesi Söz- leşmeleri ile 119 sayılı Makine kullanımına ilişkin sözleşme ve 127 sayılı Maksimum Ağırlık Sözleşmesi. Imzalanmayan önetnli ILO sözleşmeleri arasında ise 17 sayılı Tanm Çalışanlan İçin SosyâlSîğorta, 12 sayıTıTazminat Sözleş- mesi, Kırsal Kesim Orgütlenmeleri, Tıbbi Bakım ve Hastalık Sözleşmesi ile 103 sayılı Annelerin Korunması sözleşmeleri ile birlik- te 26 ILO sözleşmesi daha bulunuyor. ILO raporlannda, tanmda üretim artışının, tanm çauşanlannm yaşam koşullannın iyi- leştirilmesiyle mümkün olacağı ve çiftçüenn teHW-Bliekanizmasına katılmalannın oocntı vurgulanırken. Türkiye, tanm Tanm sektöründe uluslararası standartlann belirlendiği ILO sözleşmelerinin çok büyük bir kısmı bugüne kadar imzalanmadığından, var olan bazı düzenlemelerin dünya standart- lanyla paralellik taşıyıp taşımadığı da bilin- miyor. ILO tarafmdan yapılan araştırmalar, tan- mın dünyanın en riskli ve en tehlikeli 3. mes- leği olduğunu gösteriyor. Her yıl meydana gelen 250 milyon iş kazasmın üçte ikisi tanm kesiminde meydana geliyor ve 335 bin ölüm- cül kazada ölenlerin 170 binini tanm çalışan- lan oluşturuyor. Ancak birçok ülkenin bu alanda sağlıklı is- tatistik mekanizması ohnadığından, sayınm çok daha fazla olduğu belirtiliyor. Başlıca ka- za ve ölüm sebepleri ise tanm makineleri, kullamlan kimyasal maddeler ve zehirler, bu- laşıcı hayvan hastalıklan, aşın sıcak altında çahşma ve yılan, akrep gibi zehirii hayvanlar. Gelişmekte olan ülkelerin büyük bir çoğun- luğu, kırsal kesimdeki tanm çalışanlan için ayn bir sağlık politikası oluşturmak yerine, onlan, tanm çalışanlannın gereksinmelerini karşıiamaktan uzak, genel sağlık sistemine dahil ediyor. Çahştıklan alandakı tehlikeler konusunda eğıtilmeyen, kullandıklan kimyasal maddele- rin zararlannı bilmeyen bu kesimin gereksin- meleri için özel mekanızmalann olmaması ise insan yaşamı ve çevre için bûyûk tehlike ^olmaya devam ediyor. gücünün verimlinğinin artnnlması gerekir. Bu da tanm çalışanlannın temel gereksinmeleri- nin karşılanması, çahşma ve yaşama koşuDa- nnm rvilestirilmesi> le büükte sağlık ve refah düzeyİerinin korunmasıv la mümkün olabitir" denilen rapora göre bu alanda yapılacak ulu- sal güvenlik ve sağlık yasalan ile standartla- n belirleyecek düzenlemelerin başlıca şu alanlan kapsaması gerekiyor: Düzenli mesleki sağhk hizmetleri, refah, bannma, tanm ve ormancılık için taşınabilir aletlerin standardı, haşere ilaçlan ve diğer kimyasal maddeler, tanmda yaygm hastalık- lar, İdşisel koruma önlemleri, patlayıcı kulla- nımı su^smdaki kazalardan korunma. Işbir- liği yapması gereken kuruluşlar ise Çahşma, Sağlık, Tanm, Çevre bakanlıklan ile sosyal güvenlik kurumlan, sendikalar, işveren ör- gütleri, çiftçi kuruluşlan ve sivil toplum ör- gütleri. Aynca çevreye verilen zararm önlenmesi için denetim mekanizmasınm oluşturulması da yapılacak yasal düzenlemelerin en önem- lileri arasında yer alıyor. ILO, devletin yapa- cağı düzenlemelere ek olarak gönüllü kuru- luşlann teşvik edihnesinin ve örgütlenmenin önemine dikkat çekiyor. Türkiye, tanm sek- töründe uyulması gereken standartlann de- netlenmesini öngören ve 1972'de yürürlüğe giren 129 sayılı "Tanmda Çahşma Denetimi SfirfpyiM»«i^niim7Jilamayan ûlkeler arasında yerahyor._ etidn olamadığı ülkeler arasında yer alıyor. ılaşmanm yetersizliğinin hak aray^ şını olanaksız hale getirmesinin yanı sıra Tür- kiye'de tanm emekçilerinin çalışma koşulla- n ile sağhk, eğitim ve güvenlik sorunlanmn düzenlenmesi için özel yasalar bulunmuyor. Tanmkcgmtiçi^ozdyasa^art^^— Uluslararası Çalışma Orgütü, genel çalışma "ylsalannın tanm kesimine de uygulanması- nın yanlış olduğunu vurgularken, tanmda gü- venlik ve sağlık için kapsamlı yasalann yü- rürlüğe konuhnasının şart olduğuna dikkat çekiyor. tt SurekHbirtanmsaIbüyumeiçm,iş- Kadınlar, bugûn dûn^yj beslemelt içinça- lışan toplam tanm sektörü işçisinin yaklaşık yansını oluşturuyor. Bu oran Afiika'da yüz^ de 47, Latin Amerika'da yüzde 17, Asya'da yüzde 44. Ancak kadınlann tanmdaki gele- neksel işlevleri gözardı ediliyor ve diğer sek- törlerde olduğu gibi bu alanda da cinsiyet eşit- sizliğine maruz kalıyorlar. G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada ' ' • *--*f£ uğruyor. "* Operasyonlarda gelinen noktayı irdeleyefim... 17 Ocak'ta başlayan Hizbullah operasyonu, ilk ; günlerdeki hızında olmasa da devam ediyor. Bu- * güne dek 2 bin 558 kişi gözaltına alındı. Bunlardan 1448'i tutuklandı. 194 uzun namlulu silah, 403 ta- ; banca, 22 av tüfeği, 53 bin 856 mermi, 896 el bom- bası, 31 roketatar ele geçirildi. Toprak altmdan çı- kanlan ceset sayısı 60'ı geçti. Hizbullah'ın 20 bin dolayında kadrosunun olduğu tahmin ediliyor. ör- gütün çökertilmesi kadar "yasal" görünen bağlan- tılarının ortaya çıkanlması da önemli. Bu bağlam- da pek çok vakrf hakkında da soruşturma açıtdı. Taraftarlannı adım adım, deyim yerindeyse "ta- dına vara vara" öldürmek gibi vahşi eylemler ya- pabilen bir örgütün, biraz daha büyümesi halinde neler yapabileceğini iyi düşünmek gerekiyor! UMUT operasyonunda da yine beklenti büyük- lüğünün getirdiği bir hayal kınklığı dikkati çekiyor. Bu konudaki haberciliği şöyle özetleyebiliriz: Kendin yaz-kendin boz! Bu mantığa, polis kurumu da yardım ve yatak- lık ediyor. 21 Şubat'ta başlayan, 6 Mayıs'taki ilk gözaltılar- la biriikte kamuoyuna duyurulan UMUT operasyo- nunda ilk aşamada gözaltına alman Yusuf Kara- kuş ve Abdülhamit Çelik'in poiise verdikleri ifa- denin "uydurma" olduğu, Ankara Emniyet Müdü- rü Kemal Iskender tarafmdan kamuoyuna duyu- ruldu. Karakuş ve Çelik'e tatbikat da yaptınlmıştı. Po- lisin, gerçeği söyleyip söylemediklerini anlamak için kurduğu yanıltmacalan da hemen anlamışlar- dı. Sonradan ortaya çıktı ki, bu ifadeler gerçek de- ğil. Hemen şu yorum yapıldı: "UMUT operasyonu fos çıktı!" Operasyonun başındaki "her şey çözüldü" yo- rumu ne kadar abartılı ise bu haberier sonrasında- ki "her şey fos çıktı" yaklaşımı da aynı ölçüde abar- tılı. UMUT operasyonuyla bağlantılı olarak yakala- nan 23 kişiden 19'u tutuklu. Bunlar arasındaki Ka- rakuş ve Çelik'in Fidan Güngör ve Iranlı Gorba- ni'yi kaçırdıkları kanıtlanmış durumda. Aynt ope- rasyonla, Kışlalı cinayetindeki bomba düzenekle- rini de içeren iki "cephanelik" ortaya çıktı. Bunlar yıllardır her eylemi "faili meçhuröamga- sı yemiş bir terör örgütünün ortaya çıkanlması yo- lunda önemli adımlar. Bu durumun altını çizdikten sonra Karakuş ve Çelik'le ilgili olumsuzluğa dikkat çekelim: Gerekçesi ne olursa olsun, kamuoyu gözünde böyle bir "oyuna gelmek" acaba işin içinde başka oyunlar da var mı, sorusunu akla getiriyor! Bir kez daha altını çizelim, UMUT operas- yonuna asıl yorumsal bakış, iddianamenin yazılma- sından sonra gerçekleştirilebilir... Hayali ihracatçılar . . . fi-yakalanır mı? • .»-»& '•--. Hayali ihracat, kara para aklama, bu yolda ka-. mu görevlilerini taşeron olarak kullanma olaylan- nı içeren Paraşüt operasyonu da ilk iki operasyon- daki olumlu-olumsuz gelişmeleri içinde banndın- yor.. , .._..„,,..... Şu soruya tam. yanıt alabilmiş değiliz: - •'» Hayali ihracatla mı mücadele ediliyor, birkaç ha- yali ihracatçıyla mı? Birinci şık sistemsel, ikincisi kişisel... Parayla ilişkili suçlarda genel olarak ikinci şık öne çıkıyor. Hukuk dışı sistemin köküne inmek yerine, hukuk dışına çıkan kişileri cezalandırmak çözüm oluyoıi 27 Mayıs'ta başlayan Paraşüt operasyonunun sanıklannın verdiği ifadeler, hukuk sistemi rayına oturmuş bir ülkede olsa deyim yerindeyse herke- si sarsardı. Devletin bir ili emanet ettiği kişiler, ken- dilerini hayali ihracatçıya emanet etmişler! Daha vahimi, hâlâ bunda bir sakınca görmedik- lerini ifade ediyorlar. Bu duruma çözüm olarak da "soruşturma so- nuçlanıncaya kadar açığa alma" karan ajınıyor. 1980-90'h yıllarda benzer suçlardan haklannda dava açılanlar, iş dünyasındaki itibariannı arttıra- rak yaşamlannı sürdürdüler. Suçun içinde para olunca yakalansanız bile fi- yakanız bozulmuyor. Fi-yakalanıyorsunuz! [email protected] Emek Platformu Çankaya'da . • İstanbul Haber Servisi - Emek Platformu Başkanlar Kurulu bugun Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'i ziyaret edecek. Emek Platformu '_ _ Dönem Sözcüsü ve DİSK Genel Başkanı Vahdettin Karabay, saat 14.15'te gerçekleştirilecek ziyaret sırasında Sezer'e emekçilerin sorunlanyla ilgiü bilgi verecek. . :\ Beykoz operasyonu " • İstanbul Haber Senisi - Şeriatçı terör örgütü *- Hizbullah'ın lideri Hüseyin Velioğlu'nun ölü olarak ele geçirildigi operasyona katılan 20 polis memuru hakkında, "Faih belli olmayacak şekilde adam $• öldürmek" suçlamasıyla açılan davanın görülmesine dün başlandı. Üsküdar 2. Ağır Cezâ Mahkemesi'nde basına kapah olarak görühneye başlanan davada, İstanbul Emniyet Müdüriüğu Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde görevli 20 polisin ifadeleri alındı. Medya ve toplum paneH . • İstanbul Haber Servisi - Üniversite Öğretim Uyeleri Derneğı Medya-Toplum-Eğitim' konulu bir panel düzenlıyor. tTÜ İşletme Fakültesi'nde yann saat 14.00'te başlayacak panele TGC Başkanı Nail Güreli, gazetemiz yazan Şükran Soner, Prof. Dr. Ayşe Oncü ve Haluk Şahin katüacak. Türk Telekom uyar* -U IstanbolHaberSeTvbf -TûnrTelekönrim^ alacaklüar hstesinde birinci sırada yer alan resmi daireler ve beledıyelerin telefonlannın borçtan dolayı kapanacaklan belirtildi. .... Avrupa Müzik ŞenMgi • İstanbul Habtr ServKİ - 2. Avrupa Müzik Şenliği, 21-22 ve 24 Haziran'da Gölcük-Değirmendere'de 54 yerli ve 4 yabmcı sanatcınin k-atılımiyla gerçekleştınlecet - ' CNBCC eyMe yaynıa uaşlıyot 1 • İstanbul Haber Servisi - ABD televizyon kanau. ÜNBC Avrupa il» Ranal E, CNBCE adıyla 4ıîn\/'a/1'in \r& T^llt^-İ» ,™'J~_ _ ! . „ _ ;..l— II :tl ~_1_dünyadan ve Tüiüye'den ekonomiyle ilgili güncel haberier yayımla.acaklannı duyurdular. Kanal E'nin frekansı üzerindfcı yapılacak yayınla Türkiye'de 21 milyon izleyiciyeu iaşma hedefleniyor. Televizyonun eylülde yayına bişiayacağı beürtıldi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle