17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
MAYIS 2000 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Pişkinsüt: Raporlar devam edecek • ANKARA(ANKA)- TBMM lnsan Haklannı tnceleme Komisyonu'nun Istanbul'da bazı karakollarda yapılan işkenceleri ortaya çıkaran raporu, büyük yankı uyandınrken Komisyon Başkanı DSP'li Sema Pişkinsüt, bu raporlann devam edeceğini bildirdi. Türkiye'nin soruşturma, kovuşturma ve yargı sisteminin bir haritasını çıkaracaklannı anlatan Pişkinsüt, "Halktan aldığı yetkıyle, yasama organı da denetim yetkisini kullanacaktır" diye konuştu. Emniyetin telefonları sustu • ANKARA(AA)- îzmir Emniyet Müdürlüğü'nün 120 telefonunun, borçlan nedeniyle kapatıldığı bildirildi. Daha önce 2 kez kesilen telefonlar, Izmir Valisi Kemal Nehrozoğlu'nun girişimleri sonucu görüşmeye açılmıştı. Son 5 gündür, metropol ve dış ilçelerin emniyet müdürlükleri dahil, aralarında asayiş, terörle mücadele, narkotik ve mali şubeler ile bazı karakoilann telefonları, yeniden görüşmeye kapatıldı. Izmir Emniyet Müdürlüğü yetkilileri, kayıtlı 200 telefondan 120'sinin kesik olduğunu, 1996 yılından beri bırıken borcun 22ü milyar lira civannda olduğunu belirttiler. Yetkililer. ödenek tahsis edildiğinde borcun ödeneceğini bildirdikleri halde telefonlannın kesildiğini ifade ederek durumun bir yazıyla Emniyet Genel Müdürlüğü'ne iletildiğini kaydettiler. Danışmalar lnzlandı • ANKARA (ANKA) - Türkiye'nin AB'ye aday ilan edildiği arahktakı Helsinkı zirvesinde istenen sonuca ulaşılabilmesi için eylül ayından itibaren gayri resmi bir danışma mekanizmasını işleterek ayda bir buluşan Türk ve Alman Dışişleri yetkilileri, benzer bir mekanizmayı "Helsinki sonrası" dönemı ıçin de işletmeyi kararlaştırdı. Bu çerçevede, ilk danışmanın geçen ay BerlüVde AB'den sorumlu Dışişleri Müsteşar Yardımcısı Uluç Özülker tarafından gerçekleştirildiği ögrenıldi. Danışmalann bundan böyle ûç ayda bir yapılması öngörülüyor. Malatya'da deprem • ELAZIĞ (Cumhuriyet) -_ Malatva-Pötûrge'de dûn 4.4 bûyûkhlgunde deprem meydana geldi. ^arsıntı Elazığ, ^Âdıyaman, Sıvas ve Dıyarbakır'da hissedildi. Can ve mal kaybının olmadığı bildirilen deprem halkın paniğe kapılmasına neden oldu. Gelişmeler, Tahran'ın şeriatçı terör örgütleri ile bağlantısını yeniden gündeme getirdi HizlHiflalıçdanıı Iratı itirafiMEHMET FARAÇ L'ğur Mumcu cinayetiyle ilgi- li 9 kişinin yakalanmasının ar- dmdan dikkatler yeniden Hiz- bullah-Iran bağlantısına yönel- di. Iran bu ilişkiyi reddetmesine karşın, Hizbullah militanlan gü- venlik güçlerine ve DGM'lerde verdikleri ifadelennde sürekli Hizbullah'ın bu ülkeden destek aldığını itiraf ettiler. Militanlar ifadelennde, tranlı yetkililer tarafından kendilerine askeri ve siyasi eğitim verildiği- ni anlahlar. Silahlann sökülüp takılması ve kullanılması, el bombası ile patlayıcı maddelerin yapımı, kullanılma- sı konulannda teknik bilgiler de aldıkla- nnı itiraf eden militanlar, Tahran yakın- lanndaki yasak bölge ilan edilen dağlık alanda pratik eğitim gördüklerini de açık- ladılar. Örgütten kaçtıktan sonra Diyarbakır polisinin yakaladığı Hizbullah lideri Hü- seyin Velioğlu nun kuryesi Abdülaziz Tunç, Diyarbakır DGM Başsavcılığı'na E m n i y e t G e n e l M ü d ü r l ü ğ ü r a p o r u Örgütün Iran 'daki kamplan \urt Haberleri Servisi- Emniyet Genel Mü- dürlüğü TEMÜH Daıresi yetkilileri, Hizbul- lah'ın dağa çıkmaya hazırlandığı, son operas- yonlarda kırsalda ele geçen sığınak ve yığı- naklann da bunun göstergesi olduğunu söy- lediler. Rapora göre örgütün en büyük destek- çisi Iran. Yöntem olarak Iran modelini benimseyen örgüt, lider konumunda Iran'a bağımlı değil. verdiği ifadelerde, ilk kez Iran-Türk Hiz- bullahı bağlantısını bütün yönleriyle an- lattı. Örgütün karargâhının Tahran'daki Türk Büyükelçiliği'nin yakınlannda ol- duğunu belirten Tunç, Tahran yakınla- nnda yasak bölgede Devrim Muhafızla- n tarafından eğitilen Hizbullahçıların ey- lem yapmak üzere Türkiye'ye gönderil- dığını açıkladı. Abdülbaki Ozün ardın- dan örgütün ikinci itirafçısı olan Tunç, Örgüt militanlannın, Iran'da, eğitim gördüğü 15 ayn kampı var. Raporda, Hizbullah'ın bu ülkede eğitim gördüğü kamplardan bazılan şöyle sıralandı: "Tahran: Parandak, Beheşti- ye, Tarik El Kuds kamplan. Kum: Salihabad ve Eram Park Oteli kamplan. Gorgan: Boc- hurd kampı. Ahvaz: Hayur Asli kampı. Bus- şehr: Şehit Şamran kampı. Hurg adası: Be- heştiye kampı." Hizbullah örgütüne katılmasında Bat- man'da 1980 öncesi kurulan Milli Türk Talebe Birliği'nde (MTTB) tanıştığı ör- güt mensuplannın etkili olduğunu belirt- ti. Batman'da 1985 yılında Abdurrah- man Ensari tarafından Hizbullah örgütü- nün Ilim grubu lideri Hüseyin Velioğlu ile tanıştınldığuıı anlatan Abdülaziz Tunç şunlan söyledi: "Ensari'nin evinde dü- zenlenen toplanülarda Velioğlu ders veri- yordu. Bu toplanülar sırasında Ahmet Seyitoğlu, thsan Yeşılır- mak (öldürüldü), Osman Uslu, tsa Ay, Hamit Yazgan, Nusrettin Güzel ve'Seyfullah' kodadhNe- cat isimli bir şahısla İrana gön- derilmemiz kararlaşünldı. 1988 yılının Mavıs ayı içinde dört kişi Van'ın Başkak ilçesi üzerinden Iran topraklanna geçerek Kela- raşe köyüne vardık. Edip Gümüş ve Ömer adlı örgüt nıensubu bizi köyde bırakarak bilmediğimiz bir vere gittikr. Kısa bir süre son- ra İran Devrim Muhanzlanyla büükte yanımıza geldüer. Resul isimli şahsın komutasındaki Dev- rim Muhanzian tarafindan köy- deki karakola. ardından Urumiye, SaV mas ve Tebriz üzerinden Başkent Tah- ran'a vardık.'' Tunç, Tahran'da Türk Büyükelçili- ği'nin yakınındaki bir villaya yerleştiril- diklerini belirtti. Hizbullah'ın arşiv so- rumlusu da olan Tunç, Tahran'da Devrım Muhafızlan'ndan ders aldıktan sonra Türkiye'ye eylem yapmak üzere gönde- rildiğini söyledi. TBMM Uğur Mumcu Cinayetini Araştırma Komisyonu Başkanı Yarbay Terde arkasındakiler belirlenmeli' Haber Merkezi - TBMM de geçen dönem kurulan Uğur Mumcu Cinayetini Araştırma Komisyonu Başkanlığı'nı ya- pan FP'li Ersönmez Yarbay, Is- tanbul'da gerçekleştinlen ope- rasyonun ihtiyatla karşılanma- sı gerektiğini belirterek "Tam anlamı ile sonuç ahnabilmesi için bombayı yerleştirenlerin de ortaya çıkanlması laznn" dedi. ANÂP'lı Büknt Akarcab söz- lerin geç tutulduğunu belirtti. Mumcu dosyasınm uzun sü- redir emniyette irtica masasın- da beklediğini belirten Ersön- mez Yarbay. "Sanıyorum uzun bir araşUrmadan sonra bu nok- tavagetinmiştir" dedi. Devletin artık cıddı olarak bu işi takip ettiğini düşündüğünü vurgula- yan Yarbay, "Ancak bu son ola- yın ihtiyatia karşılanması gere- kir. Perde arkasında kimlerin olduğu önenıli. Karmaşık bir cinayet Daha önce de pek çok kez emniyetteMumcu cinayeti- ni üstlenen sanıklar olmuştu, ancak bir sonuç çıkmaımştL Bu kez sonuç alınmasını umut edi- yorum" diye konuştu. FP Lide- ri Recai Kutan Mumcu suikas- ti sanıklannın ele geçirilmesiy- le ılgili haberlerden memnun- luk duyduğunu belirterek, "L'ğur Mumcu'nun katilleri ÇYDD ve ADD'den aıılaııılı kuüatna Cumhuriyet gazetesinin 76. kuruluş yıldö- nümünde Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) ve Çağdaş Yasamı Destekleme Der- neği (ÇYDD) Sanyer şubelerL, Sanyer'de- IdÇebkGülersoy Parkındagazetemizida- ğrtn. ÇYDD Sanyer Şube Başkanı Fahret- tin Serdaroğlu, Cumhuriyet'in kuruluşu- nu törensel olarak değil. gazetenin daha çok okunması anlamında kutlamak istedikleri- ni söyledi. ADD üyeleri de Uğur Mum- cu'nun katil zanülannın yakalandığuıa iliş- kin haberlere dikkat çekerek u Böyle bir za- manda gazetenin yazüannın içeriği ve dol- gunluğu. Cumhuriyet'in ilkgünlerinden bu yana aynı doğrultuda olduğunu gösterir. bunu halka göstermek istiyoruz" dediler. Sanyer"deki bayilerde yeteri kadar Cumhu- riyet gazetesi bulamadıklannı söyleyen ADD Başkanı Yetkiner Oz de "Cumhuri- yet'i özelükle mahallderdeki sanş yerlerin- de bulnıak çokzor. Gazeteyi bayilerden ahp kûçük birimlere dağıtanlâr, satamadıklan gazeteyi geri veremedikleri için fazla al- madıklannı iddia ediyorlar" diye konuştu. ADD ve ÇYDD üyeleri daha sonra Cum- huriyet gazetesini trafik ışıklannda duran araçlara dağrtnlar. yakalanmışsa bu fevkalade önemli başandn*. Bundan duy- duğum memnuniyeti ifade et- mek isterim. Ancak henüz tab- lo bütünüyle bir neftiğe kavuş- muş değil'' diye konuştu. ANAP Genel Başkan Yar- dımcısı Bülent Akarcalı da, sözlerin zamanmda söylendi- ğini, ancak gereğmin ya- pılmadığım belirterek şöyle konuştu: "Şimdi gereğinin yapıl- maya başlanması son de- rece sevindirki. Tûrkiye geleceği bep ekonomikge- Hşmelerde aradı. Faüi meçhul cinayetlerin katü- ierinin yakalanmasu ada- letin önüne çıkanlması, suçlulann hesapvermele- ri bence Türkiye'nin enf- lasyonu düşürmesinden daha önemtidir." Partisinin, "Halka Bir- likte Çözüm Kurulta- yı'na" katılan ve geceyi Sıvas'ta geçiren Altan Öymen dün sabah Büyük Otel'deki kahvaltıda, Mumcu cinayetinin fail- lerinin de bulunduğu id- dia edilen operasyonu de- ğerlendirdi. Öymen, şun- lan söyledi: "Uğur Mumcu'nun karillerinin şimdiye ka- dar bulunmamış olmasu kamu vicdanında büyük bir yara halindeydi. Bu vahşetin üzerinde ailesi, bizler ve diğer ilgililer önemk duruyordu. Uğur Mumcu'nun karillerinin vakalanması yönünde bir gehşme ohnası bile,olum- lu bir hadisedir. Bugün Içişleri Bakanhğı'nın açıklama yapacağından bahsedihyor. Hadisede kesin sonuca vanhr ve son yıllann bu büyük vahşeti- nin hesabı sorulur." IRMIKI AYDIN ENGtN [email protected]. ERUH - Sabah erkenden yolaçıktık. SiirtValisi'nin "Ser- bestçe gidilebilir", Siirtli işa- damlarının "Resmiyasakyok, ama köprü başını tutan asker- ler bırakırsa gidilebilir. Onlar da akşam karanlık çökünce bırakmaz", Siirtli taksi şoförü- nün ise geceyarısına doğru sorduğumuzda, "Deli misen efendi. Yassahtır bilmir m/- sen" diye yanrtladığı Eaıh'agi- diyoruz. Yol boyu uzanan askeri kontrol noktalarından önü- müzdeki polis eskortu saye- sinde durduaılmaksızın; dur- durulmuş ve inceden inceye kimlik denetiminden geçirilen "öteki" arabaların kıskançlık ve özlem dolu bakışlanyla kar- şılaşmamak için gözlerimizi dağlara çevirerek yol alıyoruz. Botan Çayı'nın ve kollannın açtığı derin vadilerde kıvnla- rak iterteyen yotun sağında ve "sotunda, suyun bü yakasmda -veöteyakastnda "boşalttlrmş köyler"de gözlerimiz boş ye- re canlı anyor. Nafile. Kimseleryok. Insan- sız köylerin kederini; su kıyıla- nnda, göz kamaştıncı gelincik bahçelerine dönüşmüş bitek tarlalarının insana hasretini kavramak için galiba Siirt- Korucu Elbisesi Diken Kürt Kızları Eruh arasını boydan boya ve ağır ağır aşmak gerek. Aştık. Cudi'nin uzantısı yük- sek tepelerin oluşturduğu ça- nağın içine oturmuş, Siirt'le Şırnak'ın tastamam ortasın- daki Eruh'tayız. Kasabanın "ünlü" meyda- nında karşılanıyoruz. Gelenler Istanbul'un büyük medyasının "meşhur" gazetecileri. Gele- cekleri önceden duyurulmuş. "Meşhur" gazeteciler için ha- zırlık yapılmış. Boru değil Eruh'a gazeteci- ler geliyor. Hem de "meşhur" gazetecilermiş. Bu önemli. önemli, çünkü burası Eruh. PKK'nin, 1984'te, "meş- /iL/r"gazetecilerin şimdi ayak bastığı meydanda silahlan çe- kip basktn yaptığı, hükümet fconağmı, FTT*yi işgal etitp, "örgüt propagandası" yapıp savaşı fiilen başlattığı ünlü Eruh. "Terör Eruh'ta başladı, Eruh 'ta bitecek" sloganlannın pek çok yere yazıldığı küçü- cük ve çok ama çok yoksul kasabada, resmi görevliler ga- zetecileri karşılarken meydan- da öbek öbek toplanmış ses- siz, kuşkulu Kürtler, arabalar- dan inen konuklara bakıp bir- birlerine Kürtçe soruyorlar - Ula bunlar kim ki? Devle- tin yüksek adamlan mı gel- miştir? Niye gelmiştir?.. ••• Elimize çok iyi niyetle hazır- lanmış ve çok yürek sızlatan bir "Eruh gezi programı" tu- tuşturuluyor. Gerçekten yürek sızlatıcı: "09.30: Kaymakamlığı ziya- ret - 10.00: Bayan kuaförsa- lonunun gezilmesi -10.30: In- temet Cafe'nin gezilmesi - 11.00: Kaymakamlık Iş ve Ki- lim Atölyeleri ve Halı Saha 'nın gezilmesi - 11.45: Kütüpha- nenin gezilmesi -12.15: Eruh Öğretmenevi'nde öğle yeme- ğt. Gerçekten buram buraırı iyi niyet kokuyor. "Terörün başla- dığı" kasabada devletin yapıp kotardıkları olanca iyi niyetle sergilenmeye çabalanıyor. Ama 63 köyünden resmen 39'u, gayri resmi 47'si boşal- tılmış; meralara, yaylalardaki otlaklara çıkmanın hâlâ yasak olduğu, dağın taşın asker de- netimindetutulduğu, hayvan- cılıktan başka işi, deneyimi, bilgisi, görgüsü olmayan köy- lülerin Siirt'in eski mahalleleri- ne, Eruh'un derme çatma ev- lerine, bir odaya 20 kişi düş- mecesine sığıştığı; ekmeği n- nndan, yağı bakkaldan, doku- mayı çerçiden para vererek al- mak zorunda kaldıklan bu kü- çücük beldede, "terörün bir daha doğmaması" için alınan önlemlere bakın: Bayan kuaför salonu. Ma- lum, boşaltılmış köylerin Eruh'a sığınmış kadınlan sık sık saçlannı yaptırmaya gider- ler. Internet Cafe. Malum, tabe- lasını Türkçeyi güç bela sök- müş çocuktann "tnt-er-net- Csaa- feeee " dîye heceJedîk- teriEruh'un, "PKK- Devletkts- kacı"na sıkışmış köylüleri ke- derlerini "Intemet'te chat ve sörf" yaparak gideririer. Şaşılacak zenginlikte bir kü- tüphane. Onlarca Kürt çocuk, sabahın dokuzundan itibaren kütüphane odalarına dolduru- lup, gazeteciler için "teftiş fır- çası" olarak bekletiliyorlar. Ko- nuklar bir gitse de tüysek di- ye bakınıyor ve önlerindeki ki- taplara göz bile atmıyorlar. Türkçeyi konuşamayan ço- cuklara Türkçe kitaplardan bir kütüphane. Ve "Kaymakamlık Iş-Kilim Atölyeleri". Onlarca kız kilim dokuyor. Içiniz ısınıyor. Gözle- rinizin içine çekincesiz bakan, sorduklannıza kıkır kıkır yanıt- lar veren kilim dokuyucu kız- lann bir altındaki katta ise su- ratınıza okkalı bir şamar ini- yor: Yirmiye yakın gencecik Kürt kızı, dikiş makineterinin başına çökmüşler. Kimi üstlü- ğünü, kimi altlığını, kimi yele- ğini dikiyor, kimi makas elinde kumaş biçiyor. Eruhta Kürt kızlan korucu elbisesi dikiyor. Dikiş atölyesi- nin işi bu ve bundan ibaret: Korucu elbisesi!.. Türkiye Oumrturiyeti İTİ meti, PKK'yi dize gettrdikten sonra "terörün kaynağını" ku- rutmak üzere kollan sıvamış. "Bayan" kuaför salonu, Inter- net cafe ve Kürt kızlannın ha- nl hanl komando üniforması taklidi korucu elbisesi diktiği iş atölyesi... Eruh'un makyajı akıyor... POLİTİKA GUNLUGU HtKMET ÇETtNKAYA Bağlantı Uğur Mumcu cınayetiyle ilgili bulgular, bizi aca- ba Turan Dursun, Muammer Aksoy, Ahmet Ta- ner Kışlalı, Çetin Emeç, Bahriye Üçok'un alçak- ça katledilişlerindekı önemli ıpuçlarına götürecek mi? Gazetedeki arkadaşlarla dün sabah bu sorulara yanıt anyorduk... Cinayetlerin bir komşu ülkeyle bağlantılı olabile- ceğini yıllardır duyuyoruz... Yedi yıl önce Ankara'da yetkililerle konuşurken şu yanıtı almıştık: "Eğer Uğur Mumcu, Türkiye'deki bir terör örgü- tü militanlannca öldürüldüyse, faillerini çok kısa sü- redeyakalanz..." Cumhuriyet'in Ankara Bürosu'nda Cüneyt Ar- cayürek ve Özgen Acar'la birtikteydik... Yetkililer bu açıklamayı üçümüze yapmışlardı... O tarihte yetkili kişiye şu soruyu yönetttik: "Eğer Uğur Mumcu'nun otomobiline bombayı koyanlann arkasında bir komşu ülkenin ajanlan var- sa ne olacak?" Yanıt açıktı: "Eylemi gerçekleştirenleri bulmak güçleşecek- tir..." Bir gün sonra Uğur Mumcu'yu toprağa verdik... Türkiye'de yer yerinden oynadı... Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Başbakan Süley- man Demirel, Başbakan Yardımcısı Erdal Inönü. Içışleri Bakanı Ismet Sezgin'di... Siyasal ve devlet erki 'namus sözü' veriyordu... 1993 yılı Güneydoğu'da terörün ivme kazandığı yıldı; PKK'ye karşı Hizbullah kullanılmaya başlandı... 199O'lı yıllarda Iran Radyosu Turan Dursun için fet- va vermemiş miydi? Iran Radyosu, Uğur Mumcu, Çetin Emeç, Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Ah- met Taner Kışlalı için de aynı fetvayı yinelememiş miydi? Bugün beş aydınımız, yazanmız artık yaşamıyor!.. • • • Hizbullah'ın kent kolu Islami Hareket'ti ve Bat- man'da kurulmuştu... Islami Hareket'in iki önemli adı Irfan Çağncı ile Kudbettin Gök şu anda tutuklu. Çetin Emeç ve Tu- ran Dursun cinayeti nedeniyle yargılanıyorlar... Uğur Mumcu cinayetinin ardından yapılan ope- rasyonlarda Islami Hareket ortaya çıkıyor... O tarihte Fahrettin Baytap İranlı Ali Akbar Gor- bani'nin kaçırılıp öldürülme eylemini anlatıyor... Cinayet olayında üç İranlı var... Birinin adı Mah- mut... Ali Akbar Gorbani kaçınlmış ve elleri ayaklan bağ- lanmış... Sorgu beş gün sürüyor... Eve girip çıkanlardan birinin adı Mesut, diğerinin Mehmet AliŞeker . 1993 yılından 2000'e geldik... Hizbullah vahşeti 17 Ocak 2000'de tüm çıplaklı- ğıyla ortaya çıktı... Ve Içişleri Bakanı Sadettin Tantan, dün önemli açıklamayı yaptı: "Günümüze kadar faili meçhul kalan ve tüm ça- lışmalara rağmen aydınlatılamayan başta Uğur Mumcu suikastı olmak üzere bazı faili meçhul olaylann aydınlatılması amacıyla Emniyet Genel Müdürlüğü koordinesınde istihbarat ağırlıklı olmak ûzere sürdürülen çalışmalar sonucunda, 21 Şubat 2000 tarihınde (K) UMUTadıyla başlatılan operas- yon hazıriık çalışmalan 6 Mayıs 2000 tarihınde Is- tanbul ilinde yakalamaya dönüştürülmüştür. Operasyonda, bizzat Uğur Mumcu'nun öldü- rülmesi eyleminin faillerinin de aralannda bulun- duğu 9 üst düzey örgüt mensubu yakalanmtştır." Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Muammer Ak- soy, Bahnye Üçok cinayetlerini aydınlatacak ipuç- /an'nın, Hizbullah operasyonunda ele geçirilen 'dis- ketlerde' bulunduğu duyumlannın doğruluğu Tan- tan'ın açıklamasından anlaşılıyor... Aslında Hizbullah'ın yapısındaki aynşımın önem- li noktalan da yakalanan mılitanlann Hizbullahi Ci- hatçı' çizgide buluşmalan, Islami Hareket'le ilişkile- rini sürdürmeleri yönünden de duruma gerçeklık kazandınyor... Içişlen Bakanı Tantan, şubat ayında yaptığı açık- lamalarda 'bazı önemli ipuçlan'nu işaretıni verirken şöyle dememiş miydi: "Bekleyin.. önemli gelişmeler olabilir..." • • • Istanbul'da yakalanan dokuz militan dün Anka- ra'ya götürüldü... Yakalanan dokuz kişiden dördünün 'kuşkulu isim- ler' olduğu ortada... Adlara bir bakalım: Mehmet Ali Tekin, Muzaffer Dağdeviren, Hasan Kıtıç, Yusuf Karakuş... Bukışılenn 'geçmiştekiilişkileri', Hizbullah'ın için- den çıkan 'llimciler' kanadında yer almalan elbet bir rastlantı değil... Yine 1993 operasyonlannda irfan Çağncı, Şefik Polat, Ekrem Baytap, Zübeyir Gümüş, Abdullah Yiğit, Abdullah Çrftçi de Hizbullah'ın kent kolu is- lami Hareket militanlanydı... Türkiye bir süreçten geçiyor... Türkiye demokratik hukuk devleti olduğunu ka- nıtlamak zorunda!.. hikmet.cetinkayar« cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Cumhunyet ^ kitap kulübü ÇAĞIHIN TAHIĞI ÜÇ YAZAR 2 BASI KUBİLAY OLAYI VE TARİKAT KAMPIARI 4 BASI SANCIU YttUR KUJATfUMf SOKAKLAR 4 BASI POSTUNDA KÜRT ZAMMK SANA DA BOtAŞYI KAN 2 BASI DİN BARONUNUN KAZLARI 2. BASl A?IK KAPIIILAR 5OM6l 2 BASl ŞERİAT PAZARI SEVDANIN ADRESİ BELLİ DEĞİL TÜRKİYE'NİN JEYTAN ÜÇGENİ ZLERİN POYRAZ Cumnurıyet Kıtap Kulubu Çağ Pazarlama A.Ş. Turkocag; Cad. No:39/41(34334)Cağaloğ1u-lsıanbul Tel:514 01 96
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle