Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 7 MAYIS 2000 PAZAR
HABERLER
DUNYADA BUGUN
ALİ StRMEN
İkinci Bahar' ,t
Sevgili.
Bu yıl gerçek bahardan çok, "Ikinci Bahan"
yaşadım.
Orada, küçük bir rolde Başkomiser Halil'i oy-
nuyoaım. Heıtıalde fevri, kel bıyıklı adam gö-
rüntüsü, tasarianan babacan Halil'e uyduğu için
verdiler rolü. Hiç sinirienmeyen, sakin ve kibar
yönetmenimiz ve dostumuz Orhan Oğuz ve de
yardımcısı Sami Güçlü, tipsizliğimi çok beğen-
miş olmalılar ki bana makyaj bile yaptırmıyor-
lar.
Rol küçük ama, bir on yıl kadan spor yazar-
lığını da kapsayan 30 yıllık gazetecilikten son-
ra, gerçek ünün ne olduğunu o sayede oğren-
dim.
Her neyse, bırakaiım şimdi beni, konu o de-
ğil-
Dizi çok beğeniliyor. Oynandığı günlerde, tu-
haf bir rastlantı sonucu, çok flaş olaylar olma-
sına, üç kez, zaferden zafere koşan Cimbom'un
maçlanyla çakışmasına karşın reytingde en üst
sıralarda dolaşıyor hep; hele hele A ve B sınıfı
seyirciler nezdinde uzak ara ile birinci.
Çoğu kişi, bu başarının sırnnı soruyor.
Ama kimse, başarının kahramanlannın öde-
diği bedeli merak etmiyor.
• • •
Bir film ve tabii ki aynı zamanda bir dizi, ger-
çekten geniş bir ekip işi.
Zaten A'dan Z'ye ekibin başansı olmasa, ger-
çekten büyük olan ve bu dizide kendi sınırlan-
nı zorlayıp bir kez daha aşan iki sanatçı Türkan
Şoray ile Şener Şen tek başlanna yaprtın bu
kadar güzel olmasını sağlayabilirier miydi, bil-
miyorum.
Başarı eğrileri sürekli tırmanma halinde olan
bu iki sanatçının yetenekleri kadar hatta belki
de daha çok, disiplinleri ve çalışma azimleri et-
kiliyor beni.
Bütün başarılı sanatçılann vurguladıklan, ye-
teneğin yanında, çalışmanın önemini bu dizide
gözlerimle görmek olanağını buldum.
Bilmiyorum, bütün starlar böylesine kaprissiz,
yalın ve alçakgönüllüler mi?
Set işçisinden kameramanına, kostümcüsün-
den makyajcısına insanlann çalışma temposu-
na bakınca, eskiden inanmamışlık simgesi bir
gülümsemeyle karşıladığım "sinema emekçisi"
deyiminin anlamını kavradım.
•••
Beyazperde ya da ekranda başan, sinema
emekçilerinin titizliklerinden, azimlerinden, se-
batlanndan ve de tabii ki beceri ve yetenekle-
rinden kaynaklanıyor. Tabii buna yapımcı veya
yapımcılann işe ya\n\zca kâr açısından bakma-
yıp sanatsal kalite için masraftan kaçınmama-
lannt da eklemek gerek.
Kaç kez, bir gün süren sahneler, mekânın dar-
lığının iyi sonuç veımemesi üzerine daha mas-
raflı daha geniş mekânlar kiralanarak yinelen-
di. Yapımcı Mustafa Oğuz'a, "Masrafolmuyor
mu?" dediğimde ise "Önemli değil" diye güle-
rek geçiştirdi.
Senaryo ve oyunda abartıdan kaçmak, zaten
arabesk olan yaşamımızı, arabesk bir biçeme
düşmeden anlatmak kaygısı (ki burada adından
söz edilmesini hiç istemeyen ve senaryodan
mekâna, dekora, oyunculann tavnna kadar her
şeyi inceden inceye arka plandan kontrol eden
bir sinema ustasının büyük katkısı var) yapıtın
inandıncılığını sağlıyor.
Film dünyası, dışardan bakıldığında çok çe-
kici, içinden bakıldığında da çok eğlendirici.
Ancak, bir o kadar gergin ve de küçük roller oy-
nayanlan bırak bir yana ama, öbürleri için se-
naristinden, tretman masasından (kimi geceler
sabaha kadar çalışıp senaryoyu yetiştiriyor ve
gün ışıdıktan sonra uyuyorlar) yönetmenine,
yardımcı yönetmenine baş ve önemli rol oyun-
culanna kadar bütün ekip, haftada attı gün, gün-
de 12 saat çalışıyor ve ertesi gün erken saatte
yine zıpkın gibi işbaşı yapıyor.
Hayal tacirleri, insanlara mutlu anlar yaşatma-
nın keyfini tadıyorlar, ama bunun bedelini de
ödüyorlar.
Geniş kitlelerin beğenisinin ardında işte bu
bedel yatıyor.
DYP lideri Beyşehirde
Çiller IMF 'muhalifi'
SABİT HORASAN
BEYŞEHİR- DYP
Genel Başkanı Tansu
Çiller, MHP içerisinde-
ki töre tartışmalanna
değinerek "Töre mifle-
tin sofrasından bir dilim
afap götürmek değil,
oraya bir daha koymak-
ür. Töre EVlF'nin değil,
milletin hakkını aramak
için oraya granektir" di-
ye konuştu.
Partisi tarafından
Konya'nın Beyşehir il-
çesinde düzenlenen
"Demokrasi ve Çiftçi
MitingTne katılan Çil-
ler, Meclis'in milletin
gündemınden koptugu-
nu söyledi. Yurttaşİann
gündeminin farklı oldu-
ğunu anlatan Çiller, "O-
nun için aranızdayız.
Beyşehir nabıztutar, na-
sü haliniz dersiniz 'hali-
miz iyi değil' derse ül-
kede işler iyi değildir.
Ankara'da yazıyor, her
şey iyiymiş, güzelmiş.
Ben size soruyorum.
Haliniz iyi mi?" dedı.
Hükümetin memura
yüzde 25 zam verdiği-
ni, beş bankaya ise 5
milyar dolar harcadığı-
nı kaydeden Çiller,
"Bunlar verdiklerini
KDV ile geri alıvorlar.
133 kez zam yapülar.
IMF'ye teslim etmişler.
Bu milletin IMF kadar
değeriyok mu"diye sor-
du.
1998 genel seçimle-
rinde DYP'nin oy ora-
nının düştüğünü anım-
satan Çiller, bunun ise
seslerini kıstığını söyle-
di. Çiller şöyle konuştu:
"Bizim sesimizi niye
kıstını/, kırataoyversey-
4ingsesunizyfiksekçı-
kardı. Kıraün yemini
vermediniz,sandıktase-
simizi kısbnız. Avukaü-
nız olduk, akunız, koru-
yucunuz olduk, 50 yüdır
peşinizden koştuk, kıra-
ta yemini verin. Dik du-
rursamz, sizin hakkmm
aranz. Sesimize güç ka-
tuı."
DlSK Genel Başkanı Vahdettin Karabay Bakanlar Kurulu karanna sert tepki gösterdi
Lastik işçisinm öfkesi büyük• îzmit'te lastik
işçilerine hitaben
konuşan Karabay,
sendikalann
görevlerini yerine
getiremediği bir
ülkede insan
haklarından ve
demokrasiden söz
edilemeyeceğini
söyleyerek
'Ülkede
sıkıyönetim vardır.
Haklarımız
yasadışı yollarla
elimizden
alınıyor" dedi.
AHMETKURT
İZMTT - Brisa, Good-Year ve Pirelli
lastik fabrikalannda 28 Nisan 2000 sa-
bahı başlatılan grevlerin önceki akşam
Bakanlar Kurulu karan ile ertelenmesi
üzerine, lastik fabrikası işçileri dün saat
16.00'dan itibaren zorunlu olarak işbaşı
yaptılar. DlSK Başkanı ve Lastik-fş Sen-
dikası Genel Başkanı Vahdettin Kara-
bay, "Bakanlar Kurulu karannı telin ve
protestoediyoruz'' dedı. lşçıler ise "Hü-
kümet istifa" sloganı attılar.
Lastik fabrikalan grevlerinin ertelen-
mesi sonrası işyerlerinde yetkili bulunan
Lastik-Iş Sendikası Genel Merkez yöne-
ticileri dün Izmit'e geldiler. DtSK Genel
Başkanı Vahdettin Karabay başkanlığın-
da sendikanın Izmit ve Adapazan şube
yöneticileri, işyerleri temsilcileri Birle-
şik Metal-lş Sendikası Izmit Şubesi Top-
lantı Salonu'nda grev erteleme karannı
değerlendirdiler.
Sendikacılar karan kınadıklannı açık-
ladılar. Toplantı sırasında lastik işveren-
leri. Karabay'la görüşerek, fabrikalann
16.00-24.00 vardiyasında işbaşı yapıl
ması gerektiğini bildirdiler.
Lastik-Iş Sendikası yöneticilerinin ve
işyeri temsilcilerinin toplantısı sonrası
Genel Başkan Karabay, kent merkezin-
deki Lastik-Iş binası önünde toplanan iş-
çilere seslendi.
Kent trafiğini aksatmak istemeyen las-
tik işçileri terk edilen demiryolu güzer-
gâhında toplandılar. DlSK ve Lastik-lş
Sendikası Genel Başkanı Karabay, "Hü-
kümetin aldığı erteleme karannı telin ve
protesto edjyoruz" deyince tüm lastik iş-
çileri "Hükümet istifa " diye sloganlar at-
maya başladılar. Karabay şöyle konuştu:
"Lastik grevlerinin ertelenmesine da-
ir karar imzaya çıknğı sırada Türldye'nin
10'uncu cumhurbaşkanı seçimi gerçek-
leştirildi. Yeni Cumhurbaşkanı eski Ana-
yasa Mahkemesi Başkanı Türkiye'de hu-
kukun üstünlüğüne dair beyanatlar veri-
yordu. Ne yazık ki o saatlerde hukuku
imzalanyla çiğneyen Bakanlar Kuru-
lunun uygulaması \ardı. Bir ülkede sen-
dikaJar görevlerini yerine getiremiyorsa.
burada insan haklanndan ve demokra-
siden söz edemeyiz. Ülkede sıkıyönetim
vardır. Haklarunız yasadışı yollarla eli-
mizden ahnıyor."
Tek taraflı olarak, sadece işveren gö-
rüşlerine dayanarak grevlerini erteleyen-
lerin bunun hesabını vereceklerini vur-
gulayan Karabay, "1990 yılında da grev-
lerimiz Körfez Savaşı nedeniyle ertelen-
mişti. O gün Sabancı Holding'in başı Sa-
yınSakıp Sabancrya İşçilen zorla inan-
madıklan bir ücretle üretime sokmayın.
Hür iradenizle gelin sözleşmeyi imzala-
yahm' demiştün. Bugün yine söylüyo-
runı. Üretimi yapacak olan işçilerdir. Ka-
nunzoruyla üretime sokmayın. Gelin top-
lusözteşmemasasında bu işi bitirelnn. Ak-
si halde sonuçlar kendilerine ait olacak-
nrr
diye konuştu.
Protestolu işbaşı
Lastik işçileri dün saat 16.00'da işba-
şı yapular. Bugün ise lastik işçileri D-100
Karayolu'nun Good-Year Kavşağı'nda
toplanacaklar.
Brisa, Pirelli ve Good-Year işçilerinin
bir araya gelmesinin ardından Lastik-Iş
Sendikası Genel Başkanı Karabay açık-
lamalarda bulunacak. Daha sonra işçiler
alkışlı protestolarla işyerlerine giderek
işbaşı yapacaklar. Lastik işçilerinin an-
laşma saglanana kadar fazla mesaiye kal-
mayacaklan öğrenildi.
CHP lideri Altan Oymen, Sıvas'ta partisinin düzenlediği toplantıda konuştu
'Se^'inydjKibüeceğibirşeyyok'
Demokratikleşme
bilincinde diye bir
kişiyi o makama
oturtmanın doğru
çlmadığını söyleyen
Öymen, "Çözüm
önerilerinde bulunan
Sayın Sezer'in
cumhurbaşkanlığı
makamında çok da
yapabileceği bir şey
yok. Kanunlan
Meclis yapar ve
Cumhurbaşkanı'na
onaya gelir" dedi.
HATİCEBİÇER
SIVAS -Yeniden yapılan-
ma çerçevesinde sürdürülen
"Halkla Birtikte Çözüm-
toplantısuıa katılmak üzere
Sıvas'a gelen CHP_ Genel
BaşkanıAhan Öymen,
CHP'nuı hederınibelirle-
diğini, önce parti sonra da
Türkiye'nin yeniden yapı-
landınlacağını söyledi.
CHP lideri Öymen, cumhurbaş-
kanlığı seçiminin Türkiye'ye 4
ay gibi bir zaman kaybettirdiğini
belirterek "Demokratikleşme bi-
lincinde diye bir kişinin o maka-
ma oturtulması da doğru değü-
dn-" dedi.
CHP Sıvas II Başkanlığı Nu-
rettin Sözen Salonu'nda basın
toplantısı düzenleyen CHP Ge-
nel Başkanı Altan Öymen, 57.
hükümetin, "halkın yüzde 80'i
üzerindeenflasyonla mücadeie et-
CHP Genel Başkanı Altan Oymen, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in henüz tanmmadığuu, politik kimliği
ohnadığı için hukukçu kimliği Ue üslubunun öne çıkabileceğini düşündüğünü kaydetti (Fotoğraf: AA)
tiğini ve son bir yıl içinde emekü-
nin, esnann, memurun ve diğer
dar geürlinin zor durumlara dü-
şürüldüğünü" söyledi.
Partisinin yeniden yapılanma
çalışmalannı hızla sürdürdügüne
de dikkat çeken Öymen, "Once
kendimizi sonra üikeyi yeniden
yapdandıracağız" dedi. Öymen,
seçim olmadan çalışma yapma-
nın rahatlığı içinde ve emin adım-
larla CHP'yi iktidara taşıyacak-
lannı kaydetti.
öymen, cumhurbaşkanhğına
seçilen Anayasa Mahkemesi
Başkanı Ahmet NecdetSezer'i de
kutlayarak bu konuda şunlan
söyledi:
"Cumhurbaşkanlığı seçiminde
normal ounayan bir süreç yaşan-
ĞL 5 artı 5 formülü ile Türkrye 4
ay gibi bir zaman kaybetti. Cum-
hurhaşkanınnı Meclis dışmdan
seçümesine tepki gösterildi. Ama
sonuçta Meclis'te bulunan parti-
lerin en azmdan ilk başlarda bir-
likte karar verdiği bir cumhur-
başkanı seçimi yapıkn. Türkiye,
Sayın Sezer'i hukukçu kimliği ile
tanıyor. Sezer, Türkiye'nin de-
mokratikleşme sürecinde olduğu-
nu biliyor. Demokratikleşme bi-
lincinde diye bir kişiyi o makama
oturtmak da doğru değil. Çözüm
önerilerinde bulunan Sayın Se-
zer'in cumhurbaşkanlığı maka-
mında çokda yapabileceği bir şey
yok. Demokratikleşme için ka-
nunlan Meclis yapar ve Cumhur-
başkanı'na onaya gelir. Bu neden-
le gelişmeleri hep birlikte görece-
ğiz."
Cumtıurbaşkanlığına seçilmesi dış dünyada olumlu karşılandı
6
Sezer demokrasi savunucusu'HaberMerkezi-Ahmet Necdet
Sezer'in Türkiye'nin 10. Cum-
hurbaşkanı seçilmesi dış basında
da olumlu karşılandı. Dış basın-
da Sezer'le ilgili "demokrasi sa-
vunucusu", "reformist yargıç"
tanımlamaları yapılırken Se-
zer'in, "Türkiye'de insan hakla-
rmm gefişBni" ve "ifade özgürlü-
ğünün yerleşmesi açısından çok
ümit verici bir konumda olduğu"
belirtildi. Azerbaycan Cumhur-
başkanı Haydar AHyev, Sezer'in
cumhurbaşkanı seçilmesiyle ilgi-
li olarak, "TBMM küni seçmişse
biz ona yüksek değer veririz" de-
di.
Sezer'in, TBMM'de yapılan
üçüncü tur oylama sonucunda
Türkiye'nin 10. Cumhurbaşkanı
seçilmesi, tngiliz basmında yer
aldı.
The Guardian gazetesı, Cum-
hurbaşkanı Süleyman Demirel ile
görevi kendisinden devralacak
Ahmet Necdet Sezer'in geçen
günlerde Anayasa Mahkeme-
si 'nin kuruluş yıldönümü töre-
ninde birlikte çekilmiş fotoğrafı-
na da yer verdiği haberinde, "De-
mokrasisavunucusu,Türkiye'nin
en yüksek yargıcı, Demirel'in ye-
rine Cumhurbaşkanlığı'na seçil-
di" başlığını kullandı.
Haberde, Sezer'in seçim son-
rası yaptığı ilk açıklamada, de-
mokrasinin güçlendirilmesi ve
laik devletin korunması mesajla-
nnı verdiğine işaret edildı.
"Sezer'in seçim zaferi hem
Türkiye'de, hem de dışarda bü-
yük memnuniyet yaratacak" de-
nilen haberde, "Cumhurbaşkan-
hğı seçimi üzerindeyaşanacak bir
kriz, Türkiye'nin yönetimini üst-
lenmekteolan koaİisyon hüküme-
ti ile bu hükümetin uyguladığı
ekonomik program ve reform
programlanna da zarar verebile-
cekti" ıfadesi kullanıldı.
^eformcu'
Gazete, Sezer'in seçilmesinin
AB ile tam üyelik görüşmeleri
başlatmak isteyen Türkiye'nin
bunun için gerekli reformlan uy-
gulamak konusundaki kararlılı-
ğını vurguladığı yorumunu da
yaptı.
The Tiraes gazetesinin de ko-
nuyla ilgili yayımladığı haberde,
Sezer'in "reformist bir yargıç"
olduğu belirtildi. The Daily Te-
legraph da haberinde. Sezer'in
cumhurbaşkanı seçildikten sonra
yaptığı konuşmada dile getirdiği
reform taleplerini duyurdu.
Sezer'le ilgili haberler Rus ba-
sınında da yer aldı. Sevodniya ga-
zetesi haberi birinci sayfadan yo-
rum yapmadan duyururken,
Vremya MN gazetesi haberinde,
"Demokrarik reformların ger-
çekleştiriunesinden yana olan Se-
zer, Türkiye'nin yeni Cumhur-
başkanT ifadesini kullandı.
DüZCE
Mesut Yılmaz
prefabrike konut
törenine katıldı
DÜZCE (Cumhuriyet) - ANAP Genel Başkanı
Mesut Yılmaz, depremzede vatandaşlar için bundan
sonra yapılması gerekenlerin. şimdiye kadar yapılan-
lardan çok daha önemli olduğunu söyledi.
Düzce'de Asgold ve Atasay Kuyumculuk ile Al-
manya'da yaşayan Ayhan Bush adlı vatandaş tarafın-
dan yaptınlan 60 ahşap prefabrike konutun teslim tö-
renine katılan Yılmaz, törende yaptığı konuşmada,
12 Kasım'da meydana gelen depremden sonra Düz-
ce'ye vatandaşlann ve
kuruluşların çok bü-
yük bir katkı sağladı-
ğını söyledi.
Geçici konutlann
yapımma katkıda bu-
lunan vatandaşlara te-
şekkür eden Yılmaz,
Sarımese
"12 Kasım'dan bu ya-
na devlet çok şey yap-
tı. Ancak, bundan son-
ra yapmamızgereken-
ler, şimdiye kadar ya-
pılanlardan çok daha
önemüdir"dedi. Dep-
remzede vatandaşla-
nn barınma sorunlan-
nın büyük ölçüde çö-
züldüğünü ve kalıcı
konutlann da tamam-
lanacağını anlatan
Yılmaz, bundan sonra
en büyük görevinin
Düzce'de ekonominin
canlandınlması oldu-
ğunu söyledi.
Devlet Bakanı Edip
Safter Gaydah da dep-
rem bölgesinin Bakan-
lar Kurulu'nun sürek-
li gündeminde yer al-
dığını vurgulayarak
Kocaeli'nde MTA'nın
123'üncü bölge mü-
dürlüğünü açtıklannı
kaydetti. Kalıcı konut-
lann 2001 yıhndan ön-
ce tamamlanacağını
belirten Gaydah, bu
konutlann kıştan önce
tamamlanması için her
türlü gayreti göstere-
ceklerini bildirdi. Ça-
lışma ve Sosyal Gü-
venlik Bakanı Yaşar
Okuyan ise 17 Ağus-
tos ve 12 Kasım'da
meydana gelen dep-
rernlerde 20 bin vatandaşın öldüğünü, 50 bin vatan-
daşın da yıkıntılar arasından çıkarıldığını açıkladı.
Depremden sonra millet-devlet dayanışmasımn
en güzel örneklerinden birinin yaşandığını anlatan
Okuyan, şu anda 152 bin ailenin evlerinden uzakta
yaşadığını bildirdi. Depremlerin maddi zarannın
12-13 milyar dolar civannda olduğunu anlatan Oku-
yan, "Ölenleri geri getiremeyiz, ancak yıkılamn ye-
rine 3 kaünı, 5 katuu bu millet ve bu devlet yeniden
koyar" dedi. .. , ..
ÇYDD
okulu
açıldı
YurtHaberieriSer-
visi-ÇYDD ile Frito-
Lay Türkiye ve Pepsi
Cola Türkiye şirket-
lerinin, Izmit'e bağlı
Sanmeşe beldesinde
yaptırdıgı prefabrike
ilköğretim okulunun
açılışı yapıldı. Töre-
ne katılan Devlet Ba-
kanı Hasan Gemki.
bakanlık olarak dep-
rem bölgesine 160
trilyon lira tutannda
yardım yaptıklannı
söyledi.
ÇYDD Genel Baş-
kanı Prof.Dr. Türkan
Saylan da "Hoşgekti-
niz Mustafa Kemal'in
çocuklan" diyerek
başladığı konuşma-
sında, herkesin ülke-
nin kalkınmasına kat-
kıda bulunmak zo-
runda olduğunu be-
lirtti. Saylan, ülkenin
Atatürk'ün ilke ve in-
kılaplan doğrultu-
sunda gelişmesi için
eğitim kurumlan aç-
maya devam edecek-
lerini bildirdi.
SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com
10. Cumhurbaşkanı Ahmet Nec-
det Sezer'in konuşmasındaki vurgu-
lardan en önemlisi, kurallara uyma-
makla ilgiliydi. Bir ütkenin ve bir top-^
lumun gelişmişliğinin göstergelerin-
den birisi, saptanan kurallara uyulma-
sı. Sezer, bir kural insanı olarak kural-
lara uymamanın verdiği zararlan iyi bil-
diği için böyle bir vurguyu yapıyor.
Kurallara uymamak ne demek? Is-
tanbul'un Bağdat Caddesi'nde yanş
yaptp ölümlere neden olan çocuklar,
-karateız bir toptumun çocuktan. On-
Har, ktıraflara uymamayı büyükierin^
den ögreniyorlar. Istanbul Devlet Gü-
venlik Mahkemesi Başsavcısı Çakır,
bütün kurallan çiğneyerek bir mafya
babasıyla aynı arabaya biniyor. Yani
görevi kurallan uygulamak ve uygu-
lanmasını denetlemek oian bir hu-
kuk adamı, en temel kurallan çiğne-
yebiiiyor. Eğer kaza olup işler bu ka-
Kurallara Uymamak ve Demokrasi
dar sarpa sarmasa, Başsavcıyı bir
mafya babasıyla otomobilde gören-
lerbu manzarayı normal karşılayabi-
lirlerdi. Çünkü, Türkiye'de temel ku-
rallardan birisi kuralsızhk.
• • •
Beş partinin liderleri, Ahmet Nec-
det Sezer'i ortak aday olarak TB-
MM'ye önerdfler. Fakat oylamalarsı-
râsıhda ğörüldö kT, mühalefet pârt[-
leri ve özetlikle Fazilet Partisf, bu im-
zayı bir oyun haline getirdi. Fazilet
Partisi Genel Başkanı Recai Kutan,
konuşmalannda "Sezer, biz ne dü-
şünüyorsak onlan söylüyor, sanki o-
nun konuşmalan bizim konuşmala-
nmız" gibi sözler ederken FP millet-
vekilleri neredeyse Sezer'e bir oy bi-
le vermediler.
Kutan ve partinin önde gelenleri
Sezer'i överken FP'nin yan resmi ya-
yın organı Milli Gazete, seçimi Nev-
zat Yalçıntaş kazanacak türünden
yayınlan son güne kadar sürdürdü.
Kurallara uymamakla, verdiğin sö-
zün arkasında durmamak aslında
gelişmemiş toplumlann temel özel-
liklerinden.JBeltşmiş bir insan yeya
gefişmîş bîrtöpîürn, herhangi bir kq-
huda söz venriişse onun arkasında
durur.
örneğin, Almanya'da bir Almanla
veya Isveç'te bir Isveçli ile bir konu-
da bir anlaşma yapmışsanız bilirsiniz
ki, onlar verdikleri sözleri yerine ge-
tirirter. Ama bizim ülkemizde veya
başka herhangi bir geri ülkede bu
işin garantisi olmaz. Sürekli verilen
sözün yerine getirilip getirilmeyece-
ği endişesini yaşarsınız. Nitekim
cumhurbaşkanlığı seçimlerinde,
özellikle Fazilet Partisi bu konuda
güvenilmez bir tutum sergiledi.
•••
Geçen yazılarımızda Süleyman
Demirel'in yeniden cumhurbaşkanı
olma girişiminin önlenmesinin Türki-
ye'nin 50 yıllık kaderini değiştirebile-
ceğini söylemiştik. Demirel'in "Dün
dündür, bugün de bugün" sözleriyle
özetlediğî siyaset anlayışf artık gertde
kalıyor. Onun yerine bir kural insanı, bir
hukukçu görevi devralıyor.
__ Son iki cumhurbaşkanı, Turgut
Özal ve Süleyman Demirel birbirleri-
ne çok benzemeyen anlayışlara sahip
olsalar da, ikisi de pragmatistti. Özal
"Anayasa bir kere delinmekle bir şey
olmaz" derken tıpkı Demirel gibi ku-
rallann önemsiz olduğunu dile getiri-
yordu.
Almanlann dağın tepesinde gece
yansı, kuş uçmaz kervan geçmez bir
tepede sabıria kırmızı ışıkta bekledi-
ğini gören bir Türk "Bunlar aptal" di-
ye bakar. Ama işte o tutum bir üstün-
lüktür. Alman gelişmişliğinin ve başa-
rısının altında, bu katı kuralcılık yatar. ^
^izjm, "Kitabına uydurma" anlayışj-
mızın bugüne kadar ne haynm gör-
^ük?
Sezer'in ilk günkü konuşmasında
yaptığı "kuraltara uymak" çağnsı dev-
let yönetiminde yeni bir anlayışın işa-
reti sayılabilir. Türkiye, 2000 yılına ye-
ni umutlarla ve yeni anlayışlarta giriyor.
Yeni cumhurbaşkanı umanz, makûs
talihimizin değişmesi için bir başlan-
gıç olur.