25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7 MAYIS 2000 PAZAR HABERLER DUNYADA BUGUN ALİ StRMEN İkinci Bahar' ,t Sevgili. Bu yıl gerçek bahardan çok, "Ikinci Bahan" yaşadım. Orada, küçük bir rolde Başkomiser Halil'i oy- nuyoaım. Heıtıalde fevri, kel bıyıklı adam gö- rüntüsü, tasarianan babacan Halil'e uyduğu için verdiler rolü. Hiç sinirienmeyen, sakin ve kibar yönetmenimiz ve dostumuz Orhan Oğuz ve de yardımcısı Sami Güçlü, tipsizliğimi çok beğen- miş olmalılar ki bana makyaj bile yaptırmıyor- lar. Rol küçük ama, bir on yıl kadan spor yazar- lığını da kapsayan 30 yıllık gazetecilikten son- ra, gerçek ünün ne olduğunu o sayede oğren- dim. Her neyse, bırakaiım şimdi beni, konu o de- ğil- Dizi çok beğeniliyor. Oynandığı günlerde, tu- haf bir rastlantı sonucu, çok flaş olaylar olma- sına, üç kez, zaferden zafere koşan Cimbom'un maçlanyla çakışmasına karşın reytingde en üst sıralarda dolaşıyor hep; hele hele A ve B sınıfı seyirciler nezdinde uzak ara ile birinci. Çoğu kişi, bu başarının sırnnı soruyor. Ama kimse, başarının kahramanlannın öde- diği bedeli merak etmiyor. • • • Bir film ve tabii ki aynı zamanda bir dizi, ger- çekten geniş bir ekip işi. Zaten A'dan Z'ye ekibin başansı olmasa, ger- çekten büyük olan ve bu dizide kendi sınırlan- nı zorlayıp bir kez daha aşan iki sanatçı Türkan Şoray ile Şener Şen tek başlanna yaprtın bu kadar güzel olmasını sağlayabilirier miydi, bil- miyorum. Başarı eğrileri sürekli tırmanma halinde olan bu iki sanatçının yetenekleri kadar hatta belki de daha çok, disiplinleri ve çalışma azimleri et- kiliyor beni. Bütün başarılı sanatçılann vurguladıklan, ye- teneğin yanında, çalışmanın önemini bu dizide gözlerimle görmek olanağını buldum. Bilmiyorum, bütün starlar böylesine kaprissiz, yalın ve alçakgönüllüler mi? Set işçisinden kameramanına, kostümcüsün- den makyajcısına insanlann çalışma temposu- na bakınca, eskiden inanmamışlık simgesi bir gülümsemeyle karşıladığım "sinema emekçisi" deyiminin anlamını kavradım. ••• Beyazperde ya da ekranda başan, sinema emekçilerinin titizliklerinden, azimlerinden, se- batlanndan ve de tabii ki beceri ve yetenekle- rinden kaynaklanıyor. Tabii buna yapımcı veya yapımcılann işe ya\n\zca kâr açısından bakma- yıp sanatsal kalite için masraftan kaçınmama- lannt da eklemek gerek. Kaç kez, bir gün süren sahneler, mekânın dar- lığının iyi sonuç veımemesi üzerine daha mas- raflı daha geniş mekânlar kiralanarak yinelen- di. Yapımcı Mustafa Oğuz'a, "Masrafolmuyor mu?" dediğimde ise "Önemli değil" diye güle- rek geçiştirdi. Senaryo ve oyunda abartıdan kaçmak, zaten arabesk olan yaşamımızı, arabesk bir biçeme düşmeden anlatmak kaygısı (ki burada adından söz edilmesini hiç istemeyen ve senaryodan mekâna, dekora, oyunculann tavnna kadar her şeyi inceden inceye arka plandan kontrol eden bir sinema ustasının büyük katkısı var) yapıtın inandıncılığını sağlıyor. Film dünyası, dışardan bakıldığında çok çe- kici, içinden bakıldığında da çok eğlendirici. Ancak, bir o kadar gergin ve de küçük roller oy- nayanlan bırak bir yana ama, öbürleri için se- naristinden, tretman masasından (kimi geceler sabaha kadar çalışıp senaryoyu yetiştiriyor ve gün ışıdıktan sonra uyuyorlar) yönetmenine, yardımcı yönetmenine baş ve önemli rol oyun- culanna kadar bütün ekip, haftada attı gün, gün- de 12 saat çalışıyor ve ertesi gün erken saatte yine zıpkın gibi işbaşı yapıyor. Hayal tacirleri, insanlara mutlu anlar yaşatma- nın keyfini tadıyorlar, ama bunun bedelini de ödüyorlar. Geniş kitlelerin beğenisinin ardında işte bu bedel yatıyor. DYP lideri Beyşehirde Çiller IMF 'muhalifi' SABİT HORASAN BEYŞEHİR- DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, MHP içerisinde- ki töre tartışmalanna değinerek "Töre mifle- tin sofrasından bir dilim afap götürmek değil, oraya bir daha koymak- ür. Töre EVlF'nin değil, milletin hakkını aramak için oraya granektir" di- ye konuştu. Partisi tarafından Konya'nın Beyşehir il- çesinde düzenlenen "Demokrasi ve Çiftçi MitingTne katılan Çil- ler, Meclis'in milletin gündemınden koptugu- nu söyledi. Yurttaşİann gündeminin farklı oldu- ğunu anlatan Çiller, "O- nun için aranızdayız. Beyşehir nabıztutar, na- sü haliniz dersiniz 'hali- miz iyi değil' derse ül- kede işler iyi değildir. Ankara'da yazıyor, her şey iyiymiş, güzelmiş. Ben size soruyorum. Haliniz iyi mi?" dedı. Hükümetin memura yüzde 25 zam verdiği- ni, beş bankaya ise 5 milyar dolar harcadığı- nı kaydeden Çiller, "Bunlar verdiklerini KDV ile geri alıvorlar. 133 kez zam yapülar. IMF'ye teslim etmişler. Bu milletin IMF kadar değeriyok mu"diye sor- du. 1998 genel seçimle- rinde DYP'nin oy ora- nının düştüğünü anım- satan Çiller, bunun ise seslerini kıstığını söyle- di. Çiller şöyle konuştu: "Bizim sesimizi niye kıstını/, kırataoyversey- 4ingsesunizyfiksekçı- kardı. Kıraün yemini vermediniz,sandıktase- simizi kısbnız. Avukaü- nız olduk, akunız, koru- yucunuz olduk, 50 yüdır peşinizden koştuk, kıra- ta yemini verin. Dik du- rursamz, sizin hakkmm aranz. Sesimize güç ka- tuı." DlSK Genel Başkanı Vahdettin Karabay Bakanlar Kurulu karanna sert tepki gösterdi Lastik işçisinm öfkesi büyük• îzmit'te lastik işçilerine hitaben konuşan Karabay, sendikalann görevlerini yerine getiremediği bir ülkede insan haklarından ve demokrasiden söz edilemeyeceğini söyleyerek 'Ülkede sıkıyönetim vardır. Haklarımız yasadışı yollarla elimizden alınıyor" dedi. AHMETKURT İZMTT - Brisa, Good-Year ve Pirelli lastik fabrikalannda 28 Nisan 2000 sa- bahı başlatılan grevlerin önceki akşam Bakanlar Kurulu karan ile ertelenmesi üzerine, lastik fabrikası işçileri dün saat 16.00'dan itibaren zorunlu olarak işbaşı yaptılar. DlSK Başkanı ve Lastik-fş Sen- dikası Genel Başkanı Vahdettin Kara- bay, "Bakanlar Kurulu karannı telin ve protestoediyoruz'' dedı. lşçıler ise "Hü- kümet istifa" sloganı attılar. Lastik fabrikalan grevlerinin ertelen- mesi sonrası işyerlerinde yetkili bulunan Lastik-Iş Sendikası Genel Merkez yöne- ticileri dün Izmit'e geldiler. DtSK Genel Başkanı Vahdettin Karabay başkanlığın- da sendikanın Izmit ve Adapazan şube yöneticileri, işyerleri temsilcileri Birle- şik Metal-lş Sendikası Izmit Şubesi Top- lantı Salonu'nda grev erteleme karannı değerlendirdiler. Sendikacılar karan kınadıklannı açık- ladılar. Toplantı sırasında lastik işveren- leri. Karabay'la görüşerek, fabrikalann 16.00-24.00 vardiyasında işbaşı yapıl ması gerektiğini bildirdiler. Lastik-Iş Sendikası yöneticilerinin ve işyeri temsilcilerinin toplantısı sonrası Genel Başkan Karabay, kent merkezin- deki Lastik-Iş binası önünde toplanan iş- çilere seslendi. Kent trafiğini aksatmak istemeyen las- tik işçileri terk edilen demiryolu güzer- gâhında toplandılar. DlSK ve Lastik-lş Sendikası Genel Başkanı Karabay, "Hü- kümetin aldığı erteleme karannı telin ve protesto edjyoruz" deyince tüm lastik iş- çileri "Hükümet istifa " diye sloganlar at- maya başladılar. Karabay şöyle konuştu: "Lastik grevlerinin ertelenmesine da- ir karar imzaya çıknğı sırada Türldye'nin 10'uncu cumhurbaşkanı seçimi gerçek- leştirildi. Yeni Cumhurbaşkanı eski Ana- yasa Mahkemesi Başkanı Türkiye'de hu- kukun üstünlüğüne dair beyanatlar veri- yordu. Ne yazık ki o saatlerde hukuku imzalanyla çiğneyen Bakanlar Kuru- lunun uygulaması \ardı. Bir ülkede sen- dikaJar görevlerini yerine getiremiyorsa. burada insan haklanndan ve demokra- siden söz edemeyiz. Ülkede sıkıyönetim vardır. Haklarunız yasadışı yollarla eli- mizden ahnıyor." Tek taraflı olarak, sadece işveren gö- rüşlerine dayanarak grevlerini erteleyen- lerin bunun hesabını vereceklerini vur- gulayan Karabay, "1990 yılında da grev- lerimiz Körfez Savaşı nedeniyle ertelen- mişti. O gün Sabancı Holding'in başı Sa- yınSakıp Sabancrya İşçilen zorla inan- madıklan bir ücretle üretime sokmayın. Hür iradenizle gelin sözleşmeyi imzala- yahm' demiştün. Bugün yine söylüyo- runı. Üretimi yapacak olan işçilerdir. Ka- nunzoruyla üretime sokmayın. Gelin top- lusözteşmemasasında bu işi bitirelnn. Ak- si halde sonuçlar kendilerine ait olacak- nrr diye konuştu. Protestolu işbaşı Lastik işçileri dün saat 16.00'da işba- şı yapular. Bugün ise lastik işçileri D-100 Karayolu'nun Good-Year Kavşağı'nda toplanacaklar. Brisa, Pirelli ve Good-Year işçilerinin bir araya gelmesinin ardından Lastik-Iş Sendikası Genel Başkanı Karabay açık- lamalarda bulunacak. Daha sonra işçiler alkışlı protestolarla işyerlerine giderek işbaşı yapacaklar. Lastik işçilerinin an- laşma saglanana kadar fazla mesaiye kal- mayacaklan öğrenildi. CHP lideri Altan Oymen, Sıvas'ta partisinin düzenlediği toplantıda konuştu 'Se^'inydjKibüeceğibirşeyyok' Demokratikleşme bilincinde diye bir kişiyi o makama oturtmanın doğru çlmadığını söyleyen Öymen, "Çözüm önerilerinde bulunan Sayın Sezer'in cumhurbaşkanlığı makamında çok da yapabileceği bir şey yok. Kanunlan Meclis yapar ve Cumhurbaşkanı'na onaya gelir" dedi. HATİCEBİÇER SIVAS -Yeniden yapılan- ma çerçevesinde sürdürülen "Halkla Birtikte Çözüm- toplantısuıa katılmak üzere Sıvas'a gelen CHP_ Genel BaşkanıAhan Öymen, CHP'nuı hederınibelirle- diğini, önce parti sonra da Türkiye'nin yeniden yapı- landınlacağını söyledi. CHP lideri Öymen, cumhurbaş- kanlığı seçiminin Türkiye'ye 4 ay gibi bir zaman kaybettirdiğini belirterek "Demokratikleşme bi- lincinde diye bir kişinin o maka- ma oturtulması da doğru değü- dn-" dedi. CHP Sıvas II Başkanlığı Nu- rettin Sözen Salonu'nda basın toplantısı düzenleyen CHP Ge- nel Başkanı Altan Öymen, 57. hükümetin, "halkın yüzde 80'i üzerindeenflasyonla mücadeie et- CHP Genel Başkanı Altan Oymen, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in henüz tanmmadığuu, politik kimliği ohnadığı için hukukçu kimliği Ue üslubunun öne çıkabileceğini düşündüğünü kaydetti (Fotoğraf: AA) tiğini ve son bir yıl içinde emekü- nin, esnann, memurun ve diğer dar geürlinin zor durumlara dü- şürüldüğünü" söyledi. Partisinin yeniden yapılanma çalışmalannı hızla sürdürdügüne de dikkat çeken Öymen, "Once kendimizi sonra üikeyi yeniden yapdandıracağız" dedi. Öymen, seçim olmadan çalışma yapma- nın rahatlığı içinde ve emin adım- larla CHP'yi iktidara taşıyacak- lannı kaydetti. öymen, cumhurbaşkanhğına seçilen Anayasa Mahkemesi Başkanı Ahmet NecdetSezer'i de kutlayarak bu konuda şunlan söyledi: "Cumhurbaşkanlığı seçiminde normal ounayan bir süreç yaşan- ĞL 5 artı 5 formülü ile Türkrye 4 ay gibi bir zaman kaybetti. Cum- hurhaşkanınnı Meclis dışmdan seçümesine tepki gösterildi. Ama sonuçta Meclis'te bulunan parti- lerin en azmdan ilk başlarda bir- likte karar verdiği bir cumhur- başkanı seçimi yapıkn. Türkiye, Sayın Sezer'i hukukçu kimliği ile tanıyor. Sezer, Türkiye'nin de- mokratikleşme sürecinde olduğu- nu biliyor. Demokratikleşme bi- lincinde diye bir kişiyi o makama oturtmak da doğru değil. Çözüm önerilerinde bulunan Sayın Se- zer'in cumhurbaşkanlığı maka- mında çokda yapabileceği bir şey yok. Demokratikleşme için ka- nunlan Meclis yapar ve Cumhur- başkanı'na onaya gelir. Bu neden- le gelişmeleri hep birlikte görece- ğiz." Cumtıurbaşkanlığına seçilmesi dış dünyada olumlu karşılandı 6 Sezer demokrasi savunucusu'HaberMerkezi-Ahmet Necdet Sezer'in Türkiye'nin 10. Cum- hurbaşkanı seçilmesi dış basında da olumlu karşılandı. Dış basın- da Sezer'le ilgili "demokrasi sa- vunucusu", "reformist yargıç" tanımlamaları yapılırken Se- zer'in, "Türkiye'de insan hakla- rmm gefişBni" ve "ifade özgürlü- ğünün yerleşmesi açısından çok ümit verici bir konumda olduğu" belirtildi. Azerbaycan Cumhur- başkanı Haydar AHyev, Sezer'in cumhurbaşkanı seçilmesiyle ilgi- li olarak, "TBMM küni seçmişse biz ona yüksek değer veririz" de- di. Sezer'in, TBMM'de yapılan üçüncü tur oylama sonucunda Türkiye'nin 10. Cumhurbaşkanı seçilmesi, tngiliz basmında yer aldı. The Guardian gazetesı, Cum- hurbaşkanı Süleyman Demirel ile görevi kendisinden devralacak Ahmet Necdet Sezer'in geçen günlerde Anayasa Mahkeme- si 'nin kuruluş yıldönümü töre- ninde birlikte çekilmiş fotoğrafı- na da yer verdiği haberinde, "De- mokrasisavunucusu,Türkiye'nin en yüksek yargıcı, Demirel'in ye- rine Cumhurbaşkanlığı'na seçil- di" başlığını kullandı. Haberde, Sezer'in seçim son- rası yaptığı ilk açıklamada, de- mokrasinin güçlendirilmesi ve laik devletin korunması mesajla- nnı verdiğine işaret edildı. "Sezer'in seçim zaferi hem Türkiye'de, hem de dışarda bü- yük memnuniyet yaratacak" de- nilen haberde, "Cumhurbaşkan- hğı seçimi üzerindeyaşanacak bir kriz, Türkiye'nin yönetimini üst- lenmekteolan koaİisyon hüküme- ti ile bu hükümetin uyguladığı ekonomik program ve reform programlanna da zarar verebile- cekti" ıfadesi kullanıldı. ^eformcu' Gazete, Sezer'in seçilmesinin AB ile tam üyelik görüşmeleri başlatmak isteyen Türkiye'nin bunun için gerekli reformlan uy- gulamak konusundaki kararlılı- ğını vurguladığı yorumunu da yaptı. The Tiraes gazetesinin de ko- nuyla ilgili yayımladığı haberde, Sezer'in "reformist bir yargıç" olduğu belirtildi. The Daily Te- legraph da haberinde. Sezer'in cumhurbaşkanı seçildikten sonra yaptığı konuşmada dile getirdiği reform taleplerini duyurdu. Sezer'le ilgili haberler Rus ba- sınında da yer aldı. Sevodniya ga- zetesi haberi birinci sayfadan yo- rum yapmadan duyururken, Vremya MN gazetesi haberinde, "Demokrarik reformların ger- çekleştiriunesinden yana olan Se- zer, Türkiye'nin yeni Cumhur- başkanT ifadesini kullandı. DüZCE Mesut Yılmaz prefabrike konut törenine katıldı DÜZCE (Cumhuriyet) - ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, depremzede vatandaşlar için bundan sonra yapılması gerekenlerin. şimdiye kadar yapılan- lardan çok daha önemli olduğunu söyledi. Düzce'de Asgold ve Atasay Kuyumculuk ile Al- manya'da yaşayan Ayhan Bush adlı vatandaş tarafın- dan yaptınlan 60 ahşap prefabrike konutun teslim tö- renine katılan Yılmaz, törende yaptığı konuşmada, 12 Kasım'da meydana gelen depremden sonra Düz- ce'ye vatandaşlann ve kuruluşların çok bü- yük bir katkı sağladı- ğını söyledi. Geçici konutlann yapımma katkıda bu- lunan vatandaşlara te- şekkür eden Yılmaz, Sarımese "12 Kasım'dan bu ya- na devlet çok şey yap- tı. Ancak, bundan son- ra yapmamızgereken- ler, şimdiye kadar ya- pılanlardan çok daha önemüdir"dedi. Dep- remzede vatandaşla- nn barınma sorunlan- nın büyük ölçüde çö- züldüğünü ve kalıcı konutlann da tamam- lanacağını anlatan Yılmaz, bundan sonra en büyük görevinin Düzce'de ekonominin canlandınlması oldu- ğunu söyledi. Devlet Bakanı Edip Safter Gaydah da dep- rem bölgesinin Bakan- lar Kurulu'nun sürek- li gündeminde yer al- dığını vurgulayarak Kocaeli'nde MTA'nın 123'üncü bölge mü- dürlüğünü açtıklannı kaydetti. Kalıcı konut- lann 2001 yıhndan ön- ce tamamlanacağını belirten Gaydah, bu konutlann kıştan önce tamamlanması için her türlü gayreti göstere- ceklerini bildirdi. Ça- lışma ve Sosyal Gü- venlik Bakanı Yaşar Okuyan ise 17 Ağus- tos ve 12 Kasım'da meydana gelen dep- rernlerde 20 bin vatandaşın öldüğünü, 50 bin vatan- daşın da yıkıntılar arasından çıkarıldığını açıkladı. Depremden sonra millet-devlet dayanışmasımn en güzel örneklerinden birinin yaşandığını anlatan Okuyan, şu anda 152 bin ailenin evlerinden uzakta yaşadığını bildirdi. Depremlerin maddi zarannın 12-13 milyar dolar civannda olduğunu anlatan Oku- yan, "Ölenleri geri getiremeyiz, ancak yıkılamn ye- rine 3 kaünı, 5 katuu bu millet ve bu devlet yeniden koyar" dedi. .. , .. ÇYDD okulu açıldı YurtHaberieriSer- visi-ÇYDD ile Frito- Lay Türkiye ve Pepsi Cola Türkiye şirket- lerinin, Izmit'e bağlı Sanmeşe beldesinde yaptırdıgı prefabrike ilköğretim okulunun açılışı yapıldı. Töre- ne katılan Devlet Ba- kanı Hasan Gemki. bakanlık olarak dep- rem bölgesine 160 trilyon lira tutannda yardım yaptıklannı söyledi. ÇYDD Genel Baş- kanı Prof.Dr. Türkan Saylan da "Hoşgekti- niz Mustafa Kemal'in çocuklan" diyerek başladığı konuşma- sında, herkesin ülke- nin kalkınmasına kat- kıda bulunmak zo- runda olduğunu be- lirtti. Saylan, ülkenin Atatürk'ün ilke ve in- kılaplan doğrultu- sunda gelişmesi için eğitim kurumlan aç- maya devam edecek- lerini bildirdi. SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Nec- det Sezer'in konuşmasındaki vurgu- lardan en önemlisi, kurallara uyma- makla ilgiliydi. Bir ütkenin ve bir top-^ lumun gelişmişliğinin göstergelerin- den birisi, saptanan kurallara uyulma- sı. Sezer, bir kural insanı olarak kural- lara uymamanın verdiği zararlan iyi bil- diği için böyle bir vurguyu yapıyor. Kurallara uymamak ne demek? Is- tanbul'un Bağdat Caddesi'nde yanş yaptp ölümlere neden olan çocuklar, -karateız bir toptumun çocuktan. On- Har, ktıraflara uymamayı büyükierin^ den ögreniyorlar. Istanbul Devlet Gü- venlik Mahkemesi Başsavcısı Çakır, bütün kurallan çiğneyerek bir mafya babasıyla aynı arabaya biniyor. Yani görevi kurallan uygulamak ve uygu- lanmasını denetlemek oian bir hu- kuk adamı, en temel kurallan çiğne- yebiiiyor. Eğer kaza olup işler bu ka- Kurallara Uymamak ve Demokrasi dar sarpa sarmasa, Başsavcıyı bir mafya babasıyla otomobilde gören- lerbu manzarayı normal karşılayabi- lirlerdi. Çünkü, Türkiye'de temel ku- rallardan birisi kuralsızhk. • • • Beş partinin liderleri, Ahmet Nec- det Sezer'i ortak aday olarak TB- MM'ye önerdfler. Fakat oylamalarsı- râsıhda ğörüldö kT, mühalefet pârt[- leri ve özetlikle Fazilet Partisf, bu im- zayı bir oyun haline getirdi. Fazilet Partisi Genel Başkanı Recai Kutan, konuşmalannda "Sezer, biz ne dü- şünüyorsak onlan söylüyor, sanki o- nun konuşmalan bizim konuşmala- nmız" gibi sözler ederken FP millet- vekilleri neredeyse Sezer'e bir oy bi- le vermediler. Kutan ve partinin önde gelenleri Sezer'i överken FP'nin yan resmi ya- yın organı Milli Gazete, seçimi Nev- zat Yalçıntaş kazanacak türünden yayınlan son güne kadar sürdürdü. Kurallara uymamakla, verdiğin sö- zün arkasında durmamak aslında gelişmemiş toplumlann temel özel- liklerinden.JBeltşmiş bir insan yeya gefişmîş bîrtöpîürn, herhangi bir kq- huda söz venriişse onun arkasında durur. örneğin, Almanya'da bir Almanla veya Isveç'te bir Isveçli ile bir konu- da bir anlaşma yapmışsanız bilirsiniz ki, onlar verdikleri sözleri yerine ge- tirirter. Ama bizim ülkemizde veya başka herhangi bir geri ülkede bu işin garantisi olmaz. Sürekli verilen sözün yerine getirilip getirilmeyece- ği endişesini yaşarsınız. Nitekim cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, özellikle Fazilet Partisi bu konuda güvenilmez bir tutum sergiledi. ••• Geçen yazılarımızda Süleyman Demirel'in yeniden cumhurbaşkanı olma girişiminin önlenmesinin Türki- ye'nin 50 yıllık kaderini değiştirebile- ceğini söylemiştik. Demirel'in "Dün dündür, bugün de bugün" sözleriyle özetlediğî siyaset anlayışf artık gertde kalıyor. Onun yerine bir kural insanı, bir hukukçu görevi devralıyor. __ Son iki cumhurbaşkanı, Turgut Özal ve Süleyman Demirel birbirleri- ne çok benzemeyen anlayışlara sahip olsalar da, ikisi de pragmatistti. Özal "Anayasa bir kere delinmekle bir şey olmaz" derken tıpkı Demirel gibi ku- rallann önemsiz olduğunu dile getiri- yordu. Almanlann dağın tepesinde gece yansı, kuş uçmaz kervan geçmez bir tepede sabıria kırmızı ışıkta bekledi- ğini gören bir Türk "Bunlar aptal" di- ye bakar. Ama işte o tutum bir üstün- lüktür. Alman gelişmişliğinin ve başa- rısının altında, bu katı kuralcılık yatar. ^ ^izjm, "Kitabına uydurma" anlayışj- mızın bugüne kadar ne haynm gör- ^ük? Sezer'in ilk günkü konuşmasında yaptığı "kuraltara uymak" çağnsı dev- let yönetiminde yeni bir anlayışın işa- reti sayılabilir. Türkiye, 2000 yılına ye- ni umutlarla ve yeni anlayışlarta giriyor. Yeni cumhurbaşkanı umanz, makûs talihimizin değişmesi için bir başlan- gıç olur.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle