27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7MAYIS2000PAZAR 12 PAZAR KONUGU TÜSEV Yönetim Kurulu Başkanı ZekâiBaloğlu ile Türkiye 'yi etkisi altına alan değişim rüzgârını konuştuk Başlıca önerilerimizi şöyle sıralayabilirim 1. Örgütlenme Ozgüriüğü: "Orgütlenme özgürlüğü", Avrupa Insan Haklan Beyannamesi'nin 11. maddesi hükmüne uygun olarak, Medeni Kanun Tasansı'nın dernekler ve vakıflar bölümünde ayn bir madde olarak yer almalı. 2. Federasyon ve Konfederasyon Kurma Hakkı: Anayasanın 33'üncü madde hükmü uyannca, halen derneklere olduğu gibi, vakıflara da "federasyon ve konfederasyon kurma hakkı'' tanınmalı. 3. Özerk Bir Denetieme Kurumu Kurulması: Tarafsız ve etkin bir denetieme düzeni kurulamamıştır. Kanun ve ilgili diğer mevzuatın, kanunda gösterilecek yetkiler çerçevesinde uygulanmasını sağlamak, uygulamayı denetlemek, sonuçlandırmak üzere, başbakana veya görevlendireceği devlet bakanına bağlı, kamu tüzel kişiliğini haiz, idari ve mali özerkliğe sahip bir "Denetieme Kurumu" kurulmah. 4. Yeni Yasa Tasansı Hazırlanması: 903 sayılı Vakıflar Yasası yıllardan beri birikmiş hukuki, idari ve mali temel sorunlara cevap vermemektedir. Kadük olan yasa tasansı ise sorunları daha da ağırlaştırıcı niteliktedir. AB normlanna uygun yeni bir yasa tasansı daha fazla zaman kaybetmeden hazırlanmalı. i^- Karma Komisyon Kurulması: Yeni Yasa Tasarısf nı hazırlamak üzere, başbakan veya sorumJu devlet bakanı tarafmdan "Karma Komisyon" kurulmah, bu komisyona, yalnız karar makamlan değil, TÜSEV ve dığer alan uzmanlan da üye olarak katılmah. 6. Proje Destekleyen (Grantmaker) Vakıf Türünün Kabulü: Maddı desteğe muhtaç vakıf ve derneklerin projelerine maddi destek sağlayan vakıf türünün kabul edilmesi. 7. Vergi Yasasfnda Cumhurbaşkanlığf nca İstenen Değişikliğin Yapüması: Vakıflan ve derneklen, toplumun büyük ihtiyaç duyduğu, fakat devletin yetişemediği okul, hastane, kültür merkezi, spor tesisi, tarihi anıtlann restorasyonu, çevre düzenlemesi, bilimsel araştırma, kimsesizlere, düşkünlere. özürlülere, felaketzedelere yardım gibi alanlarda, ilgili bakanlıklarca uygun görülşcek şartlarla, kâr amacı gütmeyen ve kamu yararına çalışan üstün nitelikli tesisler kurup işletmeye teşvik edebilmek için, Cumhurbaşkanhğı yüce katmca da istenen yasal düzenlemenin daha fazla zaman yitirilmeden hemen yapılması. 8. TÜSEV'üı Ekonomik ve Sosyal Konsey'de Temsil Edilmesi: Vakıf ve dernekler topluluğu olan ve amaçlan ve yapısı bakırnmdan başka benzeri bulunmayan TÜSEV'üı, ulusal konferansm verdiği görev ve yetkiye dayanarak, Ekonomik ve Sosyal Konsey'e katılımı sağlanmahdır. düzenleme' PORTRE / ZEKÂİ BALOĞLU LEYLA TAVŞANOĞLUDünyada 1990 'lı yılların başında yerleşmeye başlayan sivil toplum ya da gönüllü gruplar hareketi Türkiye 'de de yankısım buluyor. Pek çok sivil toplum kuruluşu, siyasi iradenin otoritesini elden bırakmaya yanaşmamasına karşın seslerini duyurmaya başlıyorlar. Bu arada bazı vakıflar da güçlerini bölmemek amacıyla bir araya geliyorlar. Bunun örneğini Türkiye Üçüncü Sektör Vakfı (TÜSEV) çatısı altındaki birleşmede görebiliyoruz. Geniş vizyonlu, projeksiyon üretebilen kişiler artık Türkiye 'de çözümün değişim ve yenilenmeden geçtiğinin bilinci içinde el ele veriyorlar. Hatta bu değişim ve yenilenmenin yolunun eğitime çekidüzen verilmesi olduğunu da biliyorlar. Türkiye 'yi etkisi altına almaya başlayan bu değişim rüzgârını, ülkenin önünün açılması için neler yapılması gerektiğini ve sorunları, eski Gençlik ve Spor Bakanı, bugün TÜSEV Yönetim Kurulu Başkanı olan Zekâi Baloğlu 'yla konuştuk. L'zun yıllar Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı olarak gorev yaptu Sadi Irmak hükümetinde TBMM dışından Gençlik ve Spor Bakanı oldu. Isviçre ve Fransa 'da öğrenci müfettişliğigörevinde bulundu. Emekliye ayrıldıktan sonra, geçen 20yühk süre içinde çalışmalannı yurtiçinde veyurtdışında sivil toplum örgütlenmesi alanında yoğunlaştırdu Türkiye'de öndegelen vakıflarda kurucu, mütevelli heyeti ve yönetim kurulu üyesi olarak çalıştu Batı 'da hızla gelişen üçüncü sektör hareketineparalel olarak vakıflar ve dernekler topluluğu olan Türkiye Üçüncü Sektör Vakfı TÜSEV'in kurulmasına öncülük etti Halen bu birliğin Yönetim Kurulu Başkanı ve merkezi Brüksel'de bulunan veAB'nin işbirliği organı olan Avrupa Vakıflar Merkezi (European Foundation Center) Guvernörler Kurulu üyesi. "Türkiye'de Eğitim, Sorunlar ve Değişime Yapısal Uyum Önerüeri"adlı, TÜSİAD'a hazırladığı rapor kamuoyunda büyükyankı uyandırdu "Daha sağlıklı bir demokrasi ve sivil toplum için: Türkiye'de Vakıflar ve Dernekler, Sorunlar ve Değişime Yapısal Uyum Önerileri" adlı TÜSEVyayını, sivil toplumun gelişmesi ve demokrasinin güçlenmesiyolunda TÜSÎAD 'a hazırladığı raporia birbirini tamamlayan nüelikte iki eser oldu. - Türk kamuoyunda vakıfve dernek kurumuna karşı bir so- ğukluk vardır. Bu soğukluk, kuşkusuz, bu kurumlann sorun- larmdan kaynaklanmaktadır. Türk MedeniKanun Tasansı bu sorunları giderici hükümler getirmekte midir? Geçen akşam basımmızın ve görsel medyamızm seçkin köşeyazarlan veyö- neticileriyle yapttğınız son derecede ilginç basın toplantısmın sonuçlannı kamuoyuna iletebilmek için sizinle bu röportajı yapmayı uygun gördük. - Türk Medeni Kanun Tasansı, halen TBMM Adalet Komis- yonu'nca kurulan alt komisyon tarafından incelenmektedir. Ta- sannın bir bölümü vakıflar ve derneklerle ilgili hükümleri içer- mektedır. Komisyon Başkanı'nın daveti üzerine, vakıflar ve der- nekler topluluğu TÜSEV olarak, biz alt komisyon toplantısın- da görüş ve önerilerimizi açıkJama imkânı bulduk. Sayın Baş- kan'a teşekkürlerimizi sunmayı borç bilıyoruz. Üzüntü ile belirtmeliyiz ki yasa tasansı, vakıflar ve dernek- lerin yıllardan ben birikmiş, ivedi çözüm bekleyen sorunlan için beklediğimiz yenilikleri getırmemektedir. Eski paradıgma ay- nen devam etmektedir. Sorunlar "örgüöenme özgüriüğü" için gerekli düzenlemenin yapılmamış olmasından ve tarafsız ve et- kin bir denetieme düzeni kurulamamış olmasından kaynaklan- maktadır. Bu durum herkes tarafından bilindiğı halde, eski ya- sal düzen aynen korunmaktadır. Bilindiğı gibi, "örgütienmeöz- gürlügu'', Avrupa Insan Haklan Mahkemesi'nde Türkiye aley- hine açılan ve AB'nin de yakından izledıği davalann başında gelmekte ve her kaybedişte Türk Devletı tazminat ödemekte- dir. Uluslararası toplantılarda her de- fasında yüzümÜ2 kKzarnaktadiD T4; san böyle yasâlaşırsa yozlaşma sürüp gidecek; sağlıklı bir demokrasi ve si- vil toplum yaratılamayacak, bu neden- le AB'ye girmemız mümkün olmaya- caktır. Bunu açıkça kamuoyuna du- yurmayı görev sayıyoruz. Bu imkânı verdiği için Cumhuriyet'e teşekkür edıyoruz. Demokrasi toplum resmldlr - Sayın Baloğlu, sorunlara geçme- den önce, demokrasi ve sivil toplum Uişkisi ve bunda vakıf ve derneklerin rolü konusundakigörüşlerinizi özet- ler misiniz? - Çogulcu ve katılımcı çağdaş de- mokrasi, sivil toplum rejimidir. Sivil toplum ise özgür ıradeleri doğrultu- sunda, özellikle dernek ve vakıflar ha- linde örgütlenerek veya kişisel girişim olarak toplumsal sorumluluk yükle- nen vatandaşlar toplumudur. Vatan- daşlann bılgi ve emek olarak örgütlen- mesini sağlayan kişi topluluğu "der- nek", parasal olarak örgütlenmesini sağlayan mal topluluğu da "vjüaf" kurumudur. Derneklerve va- kıflar, kamu sektörü (birinci sektör) ve kâr amaçlı özel sektör (ikinci sektör) yanında, "üçüncü sektör" veya "bağmısız sek- tör" ve son yıllarda "sosyal ekonomi sektörü" adı altında Avru- pa Birliği üyesi ve aday ülkelerde ulusal ve uluslararası düzey- de hızla gelişmektedir. Oysa, ülkemizde sektörün hukuki, ida- ri ve mali bakımdan birikmiş sorunlanna yasal çözümler bek- lenirken, önce 12 Eylül Dönemı'nde, bu defa da 28 Şubat Ka- rarlan sonrasında çıkanlan yasaklayıcı yasalar ve teblığlerle, ku- runun yanında yaş da yakılarak, daha önce tanınan yasal hak- lar da geri alınmış; dünya gıdişinin tam tersine, gelişme engel- lenmiştir. Bunun sonucu olarak, çağdaş demokrasinın dayandı- ğı örgütlü sivil toplum yetennce gelışememiş, bundan demok- rasimiz zarar görmüş, kesintilere uğramış, uğramaya da devam etmektedir. Çağdaş demokraside sivil toplum örgütlerinin alter- natifi yoktur. Bunlar gelışmedikçe demokrasiyi korumak için haklı olarak müdahaleler sürüp gidecektir. Ne acıdır ki siyasal partilerimizin programlannda bu konuda ciddi hiçbır önlem yoktur. Bu acı gerçek her Türk seçmenınce bilınmeli ve gereği- nin yapılması siyasal partilerden mutlaka ıstenmelıdır. Daha safllılth demokrasi - Bu konuda sivil toplum örgütlerine ne gibi görevler düş- mektedir? Başka ülkelerdeki uygulamalar nasıldır? - Çözüm, kısaca, sivil toplumu güçlendirmek; bunun için de üçüncü sektörün temel sorunlanna 2000'li yıllann vızyonu ile çözümler getirici yasal düzenlemeyi daha fazla zaman yitirme- den yapmaktır. Tüm çağdaş demokrasilerde olduğu gibi, ülkemizde de Türk toplumunu örgütlenmeye özendinci düzenlemeleri yapmaya karar makamlannı ikna etmek ve kamuoyunu bılinçli ve duyar- lı kılmak görevi, çogulcu ve katılımcı demokratik düzende, yı- ne sivil toplum örgütlerine düşmektedir. Siyasal irade otorite- sinde kıskançtır, sorumluluklannı asla sivil toplum kuruluşla- nyla paylaşmak istemez. Bu nedenle isteme görevi sivıj toplum kuruluşlanna aittir. Vakıflar ve dernekler topluluğu TÜSEV'i, Avrupa üçüncü sektör hareketine paralel olarak 1993'te bu amaçla kurduk ve Türkiye üçüncü sektörünün ulusal ve ulusla- rarası düzeyde gelişmesine katkıda bulunmayı görev edindik. Altı yıl boyunca biri diğerinin devamı ve gelişmesi nıteliğın- deki aralıksız çalışma aşamalan sonucunda geliştırdığimız so- runlar ve çözüm önerileri paketini, Türkiye Üçüncü Sektör Ulu- sal Deklarasyonu taslağı ekınde Türkıye Üçüncü Sektör ü. Ulu- sal Konferansımıza sunduk. Birincisinde olduğu gibi, bu defa da Cumhurbaşkanımızm himayelerinde, yine Ankara Devlet Operası'nda toplanan bu konferansa, TÜSEV üyesi olan veya olmayan yakJaşık 500 vakıf ve dernek başkanı ile birlikte onur üyelerimiz bulunan ilgili sayın bakanlanmız (Devlet, Adalet, Içişleri, Dışişleri, Maliye, Milli Eğitim, Kültür, Sağlık...) veya yetkili temsilcileri katılmışlardır. Konferansta bir kez daha gözden geçirilen Ulusal Deklaras- yon ve Öneriler Paketi, yasama, yürütme ve yargı organlannın seçkin temsilcileri huzurunda düzenlenen kapanış töreninde ka- bul ve imza edilerek Sayın Cumhurbaşkanımıza ve Başbakanı- mıza sunulmuş, hemen sonra "Daha Sağtakh Bir Demokrasi ve Sivil Toplum İçin: Türkrve'de Vakıflar ve Dernekler - Sorunlar ve Değişime Yapısal Uyum Önerileri" başlıklı yayımmız içinde, Türk Medeni Kanun Tasansı'nın görüşülmeye başlanmasından önce, her bir sayın mületvekilimizin görüşlerine arz edilmiştir. Aralıksız girişimlerimizin sonucu olarak Adalet Komisyonu'nca kurulan alt komisyona davet edilmiş olduk. Gösterilen bu ilgi- den dolayı Adalet Komisyonu ve alt komisyon sayın başkanla- nna teşekkürlerimizi yinelemeyi görev biliyoruz. - Sayın Baloğlu, geçmişte başında örneklerini gördük, va- kıflar ve dernekler, irtica hareketleri dahil birçok bölücû ey- lemlere katılmışlar ve toplumsal huzursuziuğa neden olmuş- lardır. Sizcenereden kaynaklanıyor? Düzenleme eksikliğinden mi,yoksa göz yumulmaktan mı? Asdsorunumuzbu. Bu konu- da görüş ve önerilerinizi açıklar mısınız? - Özetle, ülkemızin içinde bulunduğu toplumsal huzursuzluk, başka nedenler arasında, özellikle eğitim sistemindeki bölücü- lükten kaynaklanmakta, bunun da arkasında yasal engeli aşmak için açma ve yaşatma dernek ve vakıflannı kullanan şeriatçı akımlar yatmakta, ne var kı bunlan da siyasal çevreler, daha kap- samlı bir deyimle siyasal irade teşvik, tahrik etmekte, hatta ka- mu kaynaklanyla desteklemektedir. 1995 yıhnda KVK'ye ek- lenen geçici 25. madde hükmü gibi birçok örnek sayılabilir. Fa- turanm yalnızca vakıf ve derneklere çıkanlması doğru değildir. Vakıflann hukuki, idari ve mali bakımdan birikmiş temel so- runlannı giderici yasal düzenlemeler bütün ısrarlanmıza rağmen yapılmamış, siyasal çevrelerin güdümünde olmayan etkın ve ba- ğımsız bir denetim düzeni kurulamamış, örgütlenme özgürlü- ğüne aykın olarak vakıflann federasyon ve konfederasyon ha- lınde örgütlenerek karar süreçlenne İcatılmalanna imkân vere- cek yasal düzenleme yapılmamış; aksine öz- güriükler kısıtlanmış, getırilen yasaklar, özel- likle vergi yasalannda geriye alınan haklar- la kurunun yanında yaş da yakılmış, böyle- ce demokratik ve laik cumhuriyet ilkelerine içtenlikle bağlı vakıf ve dernekler baskı altı- na almmış, Türk halkı vakıf ve dernek kuru- mundan soğutulmuştur. Böylece boş kalan meydandan aşın akımlar kolayca yararlan- mıştır. Fatura, vakıf ve derneklere değil, asıl gerekli düzenlemeyi yapmayan siyasal irade- ye aittir. Bunu açıkça vurgulamayı görev sa- yıyorum. İ vaktflara yeni haklar - Medeni Kanun Tasansı'nda kabulgör- meyen başlıca önerileriniz hangileridir? Kı- saca özeüer misiniz? - Bunlan başlıca üç başlık altında toplaya- biliriz: Birincisı, u örgütknmeözgürtüğü"nün, Av- rupa însan Haklan Beyannamesı 11. madde- si hükmü paralelinde tasanda yer alması. flcincisi, özgürlüğün kötüye kullanılması- nı önleyebilmek için Başbakanlığa veya gö- revlendireceği devlet bakanına bağlı "kamu tüzel kisfliğini haiz, özerkliğe sahip bir denet- ieme kununu"nun kurulması, Üçüncüsü ise derneklere tanınan federasyon ve konfederas- yon kurma hakkının, anayasanın 33. maddesinin son paragrafı uyannca vakıflara da tanmması ve vakıf ve derneklerden olu- şan Türkiye Üçüncü Sektörü'nün, tüm AB üikeleri ve aday ül- kelerde olduğu gibi, başta Ekonomik ve Sosyal Konsey olmak üzere, kendüeriyle ilgili her konuda karar süreçlerine katılım- lannın sağlanması. Daha sağlıklı bir demokrasi ve sivil toplum yaratabilmemiz ve Avrupa Birliği'ne kısa zamanda girebilme- miz için, vakıflann ve derneklerin federasyon ve konfederas- yon kurarak Türkiye üçüncü sektörü halinde ulusal ve uluslara- rası düzeyde bütünleşmeleri zorunludur. Alt komisyonda ince- lemeye alınacağı Başkan tarafından beyan buyurulan bu öneri- lerimizi yerine getirmelerini, tasannın asıl sahibi olan değerli bilim adamımız Adalet Bakanı Sayın Prof. Dr. Hikmet Sami Türk ve siyaset bilimcisi seçkin Bakanımız Dr. Yüksel Yalo- va'dan bekliyor ve kendilerine güveniyoruz. GENEL KURUL İLANI TUNAŞ TARIM - ORMAN URUNLERİ SAN TİC A Ş'nın 1999 Olağan Genel Kurulu 24 Mayıs 2000 günü Saat 14 00 de şırket merkezınde aşağıdakı gûndemı jöruşmek üzere yapılacaktır Bmncı toplantıda çoğunluk sağlanamaz ıse ıkıncı toplantı aynı yerde çoğunluk aranmaksızm 01 Hazıran 2000 $ünü yapilacakttr Pay sahtpterme dtıyuruhjr GÜNDEM 1- Açılış Başkanltk Dıvanı seçimı ve başkantık dıvanma Olağan Genel Kurul ToplantıTutanağına ımza yetkısı ienlmesı 2- 1999 yılı faalıyetlerı hakkında Yönetim Kurulu faalıyet faporonun okunması, müzakere edilmesi 3- Murakıp raporunun okunması, müzakere edilmesi 4- 1999 yılı Bılanço ve Kar- Zarar Tabloîannın okunması ve müzakere edılmest 5- Yönetim Kurulunun ve Murakıbın ıbra edilmesi 6- Toplanlıda şırketımızın Tasfıye halıne geçmesı ıçın karar Toofıyo MomunınoH 0p. Dr. ASIM SEVİL Göz Hastalıkları Uzmanı Acıbadem Cad. Karakol Durağı, ! — NasıroğluAp.No: 130/2 — KADIKÖY/İSTANBUL 7e/.: 2163264232/3264733 ML/TLUYUZ: Jfc ROZGAR1N GÜCÜ -ML DİZEL fMOTORDA , ISININÖNEMİ "BEAUFORT" SKALASI 17.YAYIN YILINDAYIZ. ARİSTİDİ KAPTANLA EGE'DE YAŞADIKLARIM Demndlef Sıtesı, 8 Cadde No 71 Zeytinbumu-ISTANBUL Tel: (0212) 664 16 M - 510 28 71 • F*s: (0212) 558 67 85 —Tasftye ışlomlorının yûfütülmgsı * YÛNETİM KURULU BAŞKANI 1— TEFİDE TUFAN Kirienen Dünyamızı Fidan Dikerek Antalım ORMAN BAKANLIĞI PENDİK1. ASÜYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo; 1998/3 Davacı Ali Dogan tarafindan dayal^Eör Alieva Dogan ajeyhine mah- kememizde boşanma davası açılmış olup, geçerli bir mazeretiniz olma- dan duruşma günü olan 15.06.2000 günü saat 10.20'de Pendik 1. As. Hukuk Mahkemesi duruşma salonunda hazır olmanız, davaya karşı di- yecekleriniz veya itirazlannız varsa yazılı olarak bildirmeniz ya da ken- dinizi bir vekille temsil ettirmeniz, aksi takdirde yokluğunuzda duruş- ma yapılarak dosyaya göre karar verileceği hususu tebligat yerine kaım olmak üzere Gümüşhane, Şiran. Konakh, C:045/02, S:27, K:41'de nüftı- sa kayıtlı davalı Etar Alieva Doğan'a tebligat yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 28.04 2000 Basın: 23676 ANKARA 9. SULH HUKUK MAHKEMESÎ*NDEN^ Davacı Vehbi Çelik vekili tarafından davalılar Ibrahim Özkanaleyhine—'•• açılan tahliye davaşının yapılan yargılaması sonunda: Davalı Ibrahim Özkan'm adresi tespit edilip kendisine dava dilekçesi , ve duruşma gününün tebliği mümkün olmadığından tebligatm ilanen ya- pılmasma, duruşmanın 30.5.2000 günü saat 9.35'e bıraİulmasma karar verilmiş olup HÜMK'nin 509 ve 510'uncu maddeleri gereğince ibraz ve ikamet etmek istediği delillerle birlikte duruşmaya gelmedıği takdırde du- ruşmanm gıyabında devam edip sonuçlandınlacağı dava dilekçesi yerine geçerli olmak üzere ilanen davalı Ibrahim Özkan'a duyurulur. 25.4.2000. Basın: 24196 İLAN T.C. BAKIRKÖY 5. SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 2000/304 Karar No: 2000/602 Davacı Leyla Saitoğlu vekili Av. Nennin Uçargil ta- rafından mahcur Mehmet Sait Saitoğlu'na vasi atanma- sı için açılan vasi tayini davasında venlen karar gereğin- ce, davanın kabulü ile Van ili merkez ilçesi Şerefiye kö- yü cılt:012/01, sayfa 19 ve kütük sıra 9'da nüftısa kayıt- lı Nuri ve Bergüzar oğlu 1335 d.lu Mehmet Sait Saitoğ- lu'nun hacir altma ahnmasına, kendisine aynı yerde nü- fiısa kayıtlı ve halen Ye§ilköy Eski Havaalanı Cad. No: 22/4 Yeşilköy-lstanbul adresınde ikamet etmekte olan öz kızı, Mehmet Sait ve Ümmügûlsüm kızı 18.6.1951 dJıı Leyla Saitoglu'nun va&ı olarak TMK'BUB 355. maddesi geregince nasp ve tayinine 28.4.2000 tarihli celsede karar verilmiştir, ilan olunur. 1.5.2000 . Basın. 23646 KİRALIK DAİRE Şehremini'de, 1 oda, 1 salon, doğalgazlı. Tel: 0212 471 66 49
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle