25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 MAYIS 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER TÜRKİYE'DE VE DÜNYADA BORSALARIN TARIHI 1 rt , t l Menkul kıv met borsalarmın tarihi, ortaçağda 'görünmeyen' mallann ahşverişini yapan tüccarlara dayanıyor PERŞEMBE ORHAN BURSALI Han odakmndan kümselpazariam MUTLUDEMİRKAN Isımlen büyük vurgun ve mali bunalımlarla özdeşleşen borsalanntarihı ortaçağa kadar uzanıyor. Bugünün modern borsalannın kökeni tüccarlann cllcrinde mal olmaksızın bır yerde toplanıp, örnekler üzerinden alışveriş yaptıklan ortaçağ pazarlanna dayanıyor. Soyut pazar olarak nitelendirilen bu alışvcrişin adı, bugün Belçika'da bulunan Brugcs kcntindc, Van Der Bourse adlı bir bankerin işlcttiği ve armasında üç para kesesi bulunan Hotel des Bourse adlı ve handan geldiğı söyleniyor. Tüccarlann ortaçağda bu handa toplanıp malı görmeden ve hatta parasını bile ödemeden 'sözle' aldığını bildirmesi yeterli görülürüyordu. Ve kendisi daha ortada bile olmayan mal diğer tüccarlar arasında el dcğiştirebiliyordu. Bu soyut pazarda alınıp satılan 'mallann' yanına zamanla para, tahvil ve hisse senetleri eklendi. Dünyanm en ünlü borsalannın tarihi aynı zamanda en büyük spekülasyonlann tarihini de içeriyor. Çünkü özellikle hisse senetlerinin alınıp satıldığı borsalar, yatınmcılann söylentilerden en fazla etkilencrck karar verdiği piyasalar. Bu da piyasayı iyi bi Borsaların ekonomideki payı "*^ GSYİH ABD' Almanya Lükaemburg" Inglltere Japonya Fransa Türkiye Brezilya 8.083 2.103 15 1288 4193 1394 388 803 Pıyasa hacmı 1997 10.731 825 34 1996 2217 676 61 256 Oranı (%) 132.7 39.2 229 155 52.9 48.5 15.72 31.8 aşırı duyarlılığı, 20. yüzyılda B orsaların patlak veren en önemli mali krizlerin kimi zaman 'öncüsü', kimi zaman da nedeni olmalarına yol açtı. Bütün dünyayı kasıp kavuran 1929 Büyük Bunalımı 'nın başlangıç tarihi olarak New York Borsası 'nın 24 Ekim deyaşadığı ani ve bazı hisselerde yüzde 90 'a varan çöküş alınır. Dünden bugüne İMKB • 26 Aralık 1985: İMKB, Muharrem Karslı başkanlığında açıldı. • 3 Ocak 1986: Cağaloğlu'ndald binada ahmsatuna başlandL • Ekim 1987: Borsa endeksleri günlük olarak hesaplanmaya başlandı. • Kasun 1987: Karaköy'deki binasına taşındı. Tahta sistemine geçiML • Aralık 1987: Işlem gören şirketler için bağımsız dış denetim şartı getirildi. • Temmuz 1989: Takas ve Saklama Merkezi kuruldu. • Ağustos 1989: 32 sayılı kararla yabancılara menkul kıymet alımsatımı ile kârlarını yurtdışına transfer hakkı tanındı. • Mart 1990: İMKB Başkanhğı'na Yaman Törüner getirildi. • 1991 Ocak: Bileşik endeks yanında mali ve sanayi sektörü endeksleri hesaplanmaya başladı. • Haziran 1991: Bono ve tahvü piyasası kurularak kesin alım ve saam pazan açddL • Ekim 1992: İMKB, Uluslararası Borsalar Federasyonu'na (FIBV) tam üye oldu. • Arahk 1993: Bilgisayarü abmsaam işlemlerine 50 şirketie başlandı. • Nisan 1994: 5 Nisan Kararlan'mn alındığı gün Tuncay Artun İMKB Başkanı oldu. Ay içinde 8 aracı kurumun faaliyetleri durduruldu. • Temmuz 1994: Seans saym 2'ye, süred 4 saate çıkankk • Eylül 1994: Tahvil ve bono piyasasında küçük emirler pazan faaliyete geçti. • Kasun 1994: Tüm hisse ahmsaamı bilgisayar ortamına taşındi. • Ocak 1995: Bölgesel ve toptan satışlar pazan kuruldu. • Mart 1995: Takas ve Sakiama Merkezi hizmet vermeye başladı. • Nisan 1995: Açıga satış işlemleri düzenlenirken yeni şirketler pazan açıldı. Aracı şirketlere aynntıh bilanço yayımlama şartı getirildi. • Mayıs 1995: İMKB, Istinye'deki modern binaya geçti. Avrasya Borsalar Birüği kuruldu. • Ocak 1997: Endeksten 2 sıfır atıldı. • Ekim 1997: Osman Birsen İMKB Başkanı olarak atandu • Ekim 1998: Küresel krizle borsa endeks dolar bazında 0.67 cent'e geriledi. • 6 Temmuz 1999: Hikmet Uluğnay'ın intihar girişimi. Manipülasyon iddialan gündeme geldi. • 26 Ağustos 1999: 17 Ağustos depreminden sonra işlemlere ara vcrilen borsa, açıldığı ilk gün yüzde 10'un üzcrinde kayıpla kapandı. • 29 Ekim 1999: SPK, Uluğbay'ın intihar girişimi nedenleri arasmda gösterilen borsa işlemleri ile Ogfli yapbğı incelemede bir suç unsuruna rastianmadığuu açıkladL • 9 Aralık 1999:Merkez Bankası para programını açıkladı. Endeks 10336 puanla yeni bir rekor kırdı. • 18 Arahk 1999: Sermaye Piyasası Yasası Resmi Gazete'de yayunlanarak yürürlüğe girdL • Nisan 2000: özelleştirme sürecinin hızlandıran hükümetin IMF ve Dünya Bankası endeksli ekonomik programına güvenen büyük medya gruplannın da desteklediğı borsanın hızlı çıkışı sürdü. E nflasyondaki düşüşle nisan ayında hisse senetleri yatınmcısına reel olarak yüzde 17.9 getiri sağladı. len ve kaynaklan bu yönde kullanabilen 'büyük oyunculara' ya da spekülatörlcrc bulunmaz bir fırsat sunuyor. Borsaların aşırı duyarlılığı, 20. yüzyılda patlak veren en önemli mali knzlerinin kımı zaman 'öncüsü', kimi zaman da nedcnı olmalanna yol açtı. Bütün dünyayı kasıp kavuran 1929 krizinin başlangıç tarihi olarak New York Borsasf nın 24 Ekim'de yaşadığı ani çöküş alınır. Wall Street'te 'Kara SalT olarak adlandınlan bu büyük satış dalgası, 29 Ekim'de çok büyük bır hacme yayılır ve bugünün 'Kara Perşembe' olarak anılmasını sağlar. Kriz hemen bütün diğer borsalara yayılarak, reel ekonomide ve mali sektördc bir kaç yıl çok yıkıcı bir etki bırakacak 'Büyük Bunahm'ın başlangıcı olur. Reel ekonomiyi aştı Günümüzde küreselleşmenin getirdiği somut değışimler karşısında 'soyut pazar'lann önemı de arttı. Yüzyılın sonunda paranın hakimleri artık dünyanın diğer ucundaki borsalarda servetlerine servet katabiliyorlar. Menkul kıymet pazarlarında, ne denli büyük paraların döndüğü bor salann hacminin yanısıra ülke ekonomisi içindeki payından da anlaşılabilıyor. Bazı borsalarda ait olduklan ülkelerinin ulusal gclirinden daha fazla para dönüyor. Lüksemburg Borsası hem borsanın ekonomideki ağırl ığı hem de menkul kıymet pazarlanndaki küreselleşmenin en belirgin örneğini oluşturuyor. Lüksemburg'ta borsanın hacmi, ulusal gclirin 2.3 katı. Işlem gören yabancı şirket sayısının toplam içinde yüzde 8 l'lık bir paya ulaştığı Lüksemburg Borsası, dünyanın en 'küreseT borsası sanını da elinde tutuyor. Nereden çıktı Lenin ve Mao demeyin, onları, Cumhurbaşkanlığının son dönemlerinde katıldığı enerji vb. toplantılarında, Demirel keşfettı. Bu komünist liderlerin, kalkınmanın ve modernleşmenin temelinin enerji olduğunu belirten sözlerine gönderme yaptı. Demirel'in bu gülümseten sözleri, Marksist liderlerin sözlerini, yerzamankoşul ilişkisinden kopartarak papağan gibi tekrar ettiğimiz gençlik dönemimizi anımsattı. Enerji konusunda bu liderlerin söyledikleri, eski bir gerçek, eski bir doğrudur. Demirel'in bu eski doğruyu 50 yıl sonra bize tekrar etmesinin, bugün açısından ne anlamı vardır? Bu konuda gelin birlikte düşünelim: 1) Türkiye hâlâ 50 yıl öncesinin doğrularıyla uğraşıyor, 2) 50 yıl öncesinin doğrulan politikacılarımızın gündeminde hâlâ güncelliğini koruyor, 3) Türkiye'de, önemli bir yönüyle ıleri ülkelerin çoktan çözdüğü 50 yıl öncesinin doğrulan hâlâ gündemde olduğuna göre, aşağı yukarı kalkınmada da 50 yıl kadar gerideyiz (Hemen itiraz etmeyin, yoksa adam başına düşen gayri safı millı hasılanın üç bin doların altındakı düzeyini, her yıl yüzde 10 hızla kalkınsak bile Yunanistan'a yetişemeyeceğimiz olgusunu Güngör Uras'ın hesabı açıklayamazsınız!) 4) Türkiye bugünün gerçeğini bilmiyor veya bugünün gerçekleriyle hem bilinç, hem biyolojik enerji, hem bilgi, hem akıl olarak, uğraşacak durumda değil. Enerjisiz kalkınma olmayacağı için bütün ileri ülkeler, bu çok temel altyapı sorununu çözmüşlerdir. Artık enerji, kalkınmış ülkelerin bir altyapı sorunu değildir. Günümüzde altyapı kavramı dadeğişmiştir. Limanlar, su, ulaşım, enerji, haberleşme vb.. bunlar sanayi devrimi ve sonrası dönemin altyapı sorunlandır. Bu altyapılar rutin olarak ayakta tutulan, ama durmadan geliştirilen toplumun atardamarlarıdır. Bunlar zaten ekonominin olmazsa olmaz önkoşullarıdır. Günümüzde altyapı kavramı ise bence, daha çok bilimsel ve teknolojik devrimin dayattığı yeni bir içerik kazandı. Haberleşmenin seyri değişti; iletişim, bilgi teknolojileri çağımızın en önemli yeni altyapı kavramlannın öncüleridir. Biyoteknoloji, biyomühendislik, yine çağdaş bir altyapı kavramıdır. Biyoteknoloji ile bütün tarımsal, hayvansal üretimin çehresi değişmektedir. Eskiden tarımın makineleşmesi vb. önemliydı. Ileri ülkeler bunu çoktan gerçekleştirdıler. Şimdı ise bütün tarımsal üretimi yeni biyoteknolojik sürece soktular. Biyoteknolojik süreç, genetiğı de kapsıyor; sadece tarımsal üretimi hedeflemıyor; ayrıca milyarlarca insanı ilgilendiren sağlık, ilaç üretimi vb. alanlarını da kapsıyor... Bugünün yeni altyapı kavramlarından bir başkası genetiktir, insan ve hayvan genetiğidir. Genetik, ilgili ilgisiz bir dizi ekonomik sektörü derinden etkilemektedir. Bugünün altyapı kavramlarından en önemlisi, bilgi toplumudur. Bilgiye ihtiyacı olan, bilgiye hızlı erişen, bilgiyi hızlı kullanan, bilgiyi işleyen, bilgiyi geliştiren ye çogattan insanların nüfusun büyük çogunluğunu qluşturmasıdır. Bugünün en önemli altyapısı, yaratıcı beyınlerın toplum içinde hızla çoğalmaları ve hemen her kesimde yönetici konuma gelmeleridir. Bugünün en önemli altyapısı, bilgi, bilim, teknoloji üretimi ve bu üretimin toplumun her alanında kullanımıdır. Bugünün dünyası, bilgi ve teknoloji üreterek kullanan ve bunları satan ülkelerle, bu üretimleri tüketen ülkeler diye giderek daha çok ikiye ayrılacak ve iki kesim arasında uçurum daha çok artacaktır. Dünün sanayi ülkeleri için altyapı artık bu kavramlan içermektedir. Türkiye, bu altyapı konusunu görmezden gelenler, "serbest pıyasa ekonomisinin kerameti ve sihri" ile her şeyin çözülebileceğini sanan "Çokiyiekonomibilirier", IMF reçetelerini ve görüşlerini köşe yazısı olarak bu topluma yutturanlar, devletin çağdaş altyapı yatırımlarını planlamaya almayı "serbest piyasaya müdahale" olarak görüp çığlık atan körler, görmezler, bilmezler, bilip de söylemezler ile doludur. Hem basında köşelerin büyük çogunluğunu tutmuşlardır. Hem de devlette ve ülke yönetiminde... Işte, bu durum değişmediği, altyapıya bakış değişmediği sürece, Türkiye kalkınamaaazzz. Bu konuyu sürdüreceğiz. obursaliObilimmerkezi.org.tr Lenin veya Mao Dedi ki (Tüpkiye Kalkınamaz6) ••• ALATA BANKERLERİ Dersaadet'i sarsan kumar vurgunlan Avrupa'da sanayi devriminin ortaya çıkardığı anonim şirketlerinin ihraç ettiği tahvil ve hisse senetleri Osmanlı dönemindc, azınlıklar tarafından Türkiye'ye getirilcrek alınıp, satılmaya başlandı. Bu adct zamanla yerli eşraf arasında da yayıldı. Böylece Avrupa ve ABD'de borsalann ortaya çıkışından yaklaşık bır yüzyıl sonra Istanbul sokaklannda da 'kâgıt ticareti' başlamış oldu. Zamanla Galata Bankerleri olarak ün yapan mali aracılarla bu alışveriş yayıldı. Osmanlı tahvillen ile yabancı ve yerli paralar üzcrindc yüklü miktarlarda spekülasyon yapılıyor, Galata'daki hanlarda ve Beyoğlu meyhanelerindc kumara dönüşen oyunlar oynanıyordu. Sokaklarda alımsatım yasak Bir kısım tnemurun da bu oyunlara katılması hükümetin önlem almasına yol açtı. AzmiFertekligil'in, Türkiye'de Borsanın Tarihçesi' kitabında, 17 Haziran 1862'de Jstanbul Belediyesi, Galata sokaklan, Hayvar Han koridorlan ve Karaköy sokaklanndaki gayn resmi borsa faaliyetlerini engellemck için bu bölgelerde bu tür ahşverişler için toplanmayı yasakladığı belirtilir. Bu gclişmeler ışığında tstanbul'da bir borsa kurulmasınm gerekliliği kesin olarak ortaya çıktı. 1865 yılında Galata Bankerleri özel bir tüzük hazırlayarak sivil bır örgütlenmeye gittiler ve kötü şöhret sahiplcnnın, kumar tarzı oyunlan meslek cdinenlerin derneğe alınmalan yasakladı. llk resmi borsa tüzüğünün yayımlanması ise on yıl kadar gecikecekti. Maliye Bakanhğfna bağlı 'Dersaadet Tahvilat Borsası' 1873 yılında kuruldu. Kurumun komiserlığine getirilen Abidin Bey'in borsa işlemlerini yasal bır düzleme çekmek, spekülasyonlan engellemek yönündeki çabalan bir 'sürgünk' sonuçlanacaktı. Osmanlı'nın bankerlere olan yüklü borcu, iç ve dış kanşıkhklar 'Dersaadet Tahvilat Borsası'nın ya da asıl deyışiyle Galata Borsası'nın Avrupa'nm en spekülatif menkul kıymet pazan olmasını kolaylaştırmıştı. ••• G alata'daki hanlarda ve Beyoğlu meyhanelerinde kumara dönüşen oyunlarda, büyük çapü vurgunlar yapılıyordu. Bir kısım memurun da bu oyunlara katılması hükümetin önlem almaya itti. 17 Haziran 1862'de İstanbul Belediyesi, Galata sokaklan, Hayvar Han koridorlan vc Karaköy sokaklanndaki gayn resmi borsa faaliyetlerini engellemek için bu bölgelerde toplanmayı yasakladığını ilan ettiL 'Dersaadet Tahvilat Borsası' 1873 yılında Maliye Bakanlığf ııa bağlı olarak kuruldu. Kimse Vakıfbank için fal bakmasın' Ekonomi Servisi özelleştirmeden sorumlu Devlet Bakanı Yüksel Yalova, Vakıfbank'ın yüzde 20'sinin özelleştirilmesini yetersiz bulan Dünya Bankası Türkiye Temsilcisi Ajay Chibber'in mevzuatı bilmediğini ifadc ederek "Vakıfbankbirözdmülkivet Şimdilik yasalar yüzde 20'sinin özeUeştirilmesine imkân veriyor. KimsebiUpbilmeden Vakıfbank ile Uglli konuşmasın, fal bakmasın" dedi. tstanbul Sanayi Odası'nın aylık olağan meclis toplantısına katılan, özelleştirmeden sorumlu Devlet Bakanı Yüksel Yalova, 2000 yılı özelleştirme programını eksiksiz olarak u> guladıklannı söyledi. Yalova, Dünya Bankası Türkiye Temsilcısı Ajay Chibber'in Vakıfbank'ın özelleştirilmcsiylc ilgili çalışmalara yönelik cleştirilere ise beklenilenin üzerinde sert bır tepki verdi. Yalova, Vakıfbank'ın yüzde 20'sinin özelleşti Yalova'dan Chibbere sert yanıt 4 Spekülasyoıılarla yazdan tarflı Dersaadet Borsası'nın tarihi de bugünün modern tstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nınki gibi yabancılann spekülasyonlanndan anndırılamaz. 1875 yılında, MJthatPaşa'nın da katıldığı üst düzey bir toplantıda alman devlet borçlannın ertelenmesiyle ilgilı gizli kararın, iki istanbul gazetesinde yayımlanmasının ardından haber herkese ulaşmış, devlet tahvillerinin fiyatı büyük oranlarda düşmüştür. Sadrazam Mahmut Nedim Paşa borç erteleme kararını aldırmadan önce, özel damşmanı John Pachaya yüklü miktarda tahvil sattırarak haksız kazanç elde etmiştir. üsmanh 'da borsa tarihinin en ünlü spekülasyonlarından birı de 'Alön Şirken" olayıdır. 1895 yılında îstanbul "da o zamanlar hükümet bankası sanını taşıyan Osmanlı Banka • Yabancı oyunculann kontrolünde olan Dersaadet Borsası'nın tarihi de bugünün modern îstanbul Menkul Kıymetler Borsası gibi spekülasyon ve manipülasyonlarla yazıldı. 1895'teki ünlü 'Altın Şirketi' sahtekârlığında başrolü oynayan dönemin Osmanlı Bankası müdürlerinden Sir Wincent, bütün çabalara karşın görevinden bile alınamaz. sı'nın müdürlerinden olan Sir Edgar VVincent, altın bulma hayaliyle Güney Afirika'ya yola çıkar ve kısa bir süre sonra da Istanbul'a dönüp herkese zengin bir maden buldugunu anlatır. Aceleyle bir altın şirketi kurulur ve hisseleri kapış kapış gider. Bir süre sonra altın madeninin tamamıyla hayal ürünü olduğu anlaşılır ve hisse senedini alanlar büyük ölçüde zarar eder. Osmanlı Bankası bile 2 milyon lira zarar eder. Borsa bir süre sarsıntılı günler geçirir. Osmanlı hükümetinin Sir Winccnt'in görevden ahnması için tngiltere hükümeti nezdinde yaptığı girişimler sonuç vermez ve spekülasyonun baş sorumlusu hıçbir şey olmamış gibi görevini yapmaya devam eder. Savaşticareteengel değil Dersaadet Borsası 20. yüzyılın ilk yülannı savaş döneminin enflasyonist ortamında, yabancı oyunculann yönlendirmesine açık bir hareketlenmeyle geçirir. 1. Dünya Savaşı ile kapatılan borsa işlemleri, Galata kahvcle rinde sürdürülür. 1918 yılında tekrar açıhr. 1929 Büyük Bunalımı, tstanbul'u diğer borsaları etkilediği kadar etkilemez. Zaten büyük bir değışım sürecinde olan ülke ekonomisinin öncelikleri ve sorunlan o sırada dünyadakinden çok farklıydı. 1938 yılında çeşitli nedenlerle Ankara'ya taşınan borsa 1941'de tarihi olarak bağlı olduğu kente geri döndü. 1980'lere kadar geliştirilmcsi için özel bir önlem alınmayan borsada bu dönemden sonra başlatılan liberal politikalann paralelinde gelişmeler kaydedıldi. Bugünkü modern borsanın temeli 1983yılında91 sayılı KHKileatildığında, eskı borsa ile arasında organik bir bağ kurulmamıştı. İstanbul Menkul Kıymetler ve Kambiyo Borsası, fiili bitiş tarihine kadar kendi kaderine bırakıldı. rilmesinin kendi tercihi olmadığını belirterek, bankanın yüzde 55 hissesinın özel mülkiyete ait olduğunu, bu nedcnle de bir şey yapamadıklannı anımsattı. Yalova, yüzde 45'lik B grubu hissesinin ise kamunun elinde olduğunu ve önce yüzde 20'lık hissesinin özelleştirileceğini belirtti. Yalova, 2000 yılının ilk yarısının sonuna kadar yapılacak özelleştirmeler sonucunda, kapsamda bulunan 74 kuruluşu 25'e, yılsonunda ise 18'e kadar indirmeyi planladıklannı söyledi. İSO Başkanı Hüsamettin Kavi ise Türkıye'nin 20 yıldır özelleştirmeyi konuştuğunu ve bu konuda kararlı olduğunu belirtti. lSO'nun meclis toplantısında konuşan işadamı Sakıp Sabana da Başbakan Bülent Ecevite mesaj göndercrek özel ve kamu bankalarının çok iyi denetlenmesi gerektiğini söyledi. YARiN:WallStreetveNasdaq
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle