Katalog

25 MAYIS 2002 CUMART I 20 DVD'lik film seti alan herkese. N. Y l l l l l MUMTAZ SOYSAL "Recruiriar HONG- KONGTAKİ Milli Takım kampındadört futbolcu, Me- tin, Cîhat, Tay- fun ve Serhat kadrodan çıka- nldı. Teknık Yönetici Şenol Güneş, "Sportif açıdan seçim yapmak zo- rvndaydık" diyor. Tayfun ise haklı ola- rak, "Moralim bozuk, izin verin gide- yim" demiş ve gitmiş. öbürleri kal- mışlar. Kalıp da ne yapmaktalar, belll de- Öil- Yöneticı, "Kadro 23 de olsa, 27 de olsa, sahada 11 kışi oynayacak" di- yorsa da spor basını hep bırlikte "Se- çim Türkiye'deyapılmalıydı; oyuncu- lan Hong-Kong'a kadargötürûp ora- da kapıya koymak yanlış oldu" göru- şünde. Nesnellığiyle iinlü futbol ya- 2an Devrim Sağıroğlu, hayli övdüğü Tayfun'u haklı bularak "Kadro dışı bı- rakılan öbûrlen de kendilerıni iğreti hissedecekler; 23 kışilikkadroda olup oynamamak başka, onlann durumu başka" diye yazmış. Demek kı, "yedekdörtlü" olarak bı- le sahaya çıkılmasa da "kadroda" ol- manın ayn bıranlamı veönemı var. Ye- r\ ve zamanı geldığinde, maçlardan birinde sahaya sürülebilirsiniz. Kadroya alınıp alınmamak tartışılır- ken Madam Karen Fogg'un ün- lüyaaşmalarındageçen "recruif'sö- zünü anımsamadan durabilir misiniz? Avrupa Birfıği'nin Ankara temsılcisı, Lefkoşa'dakı temsılci Doanto Chi- arini'ye mesaj çekerken "özellikle Kıbnslı Türklerdenyenielemanlarkay- dettikçe Kıbrıs Türkleriyle daha fazla AÇI temaslann ola- cağını umanm. Onlara seninle temas etmeleri- nitavsiyeetmek- teyim" demişti. Türkçe yayın- larda "eleman- lar" diye geçen sözün Ingilizcesi "rec- ruits". "7b recruit", daha çok askere alma- da kullanılmakla biriıkte, genel olarak "işe sokmak, kadroya almak" anla- mına da ge/iyor. Konu üzerine bir Kıb- rıs gazetesınde deneyimliAvukat Fu- atVeziroğluşöyleyazmış: "Mesajda geçen Yecruit' kelimesıne dikkatinizi çekerim. Bu kelime, askere alınan acemi erler için kullanılmaktadır; as- ker kaydetmek demektir. Sivil hayat- taısebirtüralet olarakkullanılmaküze- re eleman kazanmak veya elde et- mekanlamındadır... Askere alırgibi, ıçimizdenadam ayartmabiçimındebir kampanyalan var." Bugünün ve geçmişin Türkiye'sin- de de yabancılann po/itikalan, da- valan, emellen içın yeri vezamam gel- diğinde sahaya sürülmek üzere kad- roya alınan hayli "asker" çıkmış ol- ması düşündürücü değil midir? Mü- tareke Istanbul'unda onlann sayısı ne- redeyse Kuvayı Mılliye'cilerin başlan- gıçtaki sayısı kadar çoktu. Umut verici olan, şimdiki "recru- /Hardan bir kısmının "hain" sayıla- mayacak kadar iyi niyetlı, saf, bilgisiz ve bilinçsiz oluşudur. Çağdaşlık, iferi- cilık, hatta solculuk adına yazıp çizer ve konuşur gıbıdirler. Bir gün doğrulan görüp hidayete ereceklerini umarak teselli bulabilir- sinız. PENCERE Borcumuzu Bilmek Gerek... ErSİn ARSLANBAKAN YTÜtktisadi ve îdarl BU. Fak. Öğrencisi Y azınm başlıguıa babp da yediden bilmezden gelerek atılacak her adım, uy- yetmişe hepimkin biJdigi, gazete- lerde ve televizyonlarda her gün • • • • • • • • okuduğumuz ve seyrettiğımiz milyarlarca dolarlık iç ve dış borçlanmızdan söz ede- cegimı sanmaym. Burada söz konusu olan 1950'lerden itibarendoğan ve ogünden bu- güne sürekJi büyüyen faiz üstüne faiz bi- nen bir borçî 19 Mayıs 1919'da başlayan birmiicadeleye yapılan ıhanetlenn doğur- cluğu bir borç... Hedefi "ntuasır medeni- yetlersevT>'esi''nı yakalamak olan birdev- letı. hedefleruıden sapormak suretiyle her geçen gün daha da altından kalkılmaz du- ruma getirdiğimiz, muasır medenıyetler seviyesmin kayıtsız şartsız teslımiyetle ya- kalanacagı yanılgısının sürekli büyüttügü bir borçtan söz ediyorum. Başta Gazi Mns- tafiı KemaiAtetûric olmak üzere Kurtuluş Savaşımızm tüm kişilerine olan bu borcu gulanacak her sıyasa bızi biraz daha batır- maktadır. Borçla yaşamaya alışngımızdan olsa gerek, insanlanmızm (siyasetçıleri- mizin) vadesi gelmiş olan bu borcu öde- mek için kıllannı kıpırdatmıyor olmalan, bu borcu ödemenin vaktinin geldiğinı (lıat- ta geçtiğini) bilen herkesı kahretmektedir. Aman bu kadar borç arasında bir de bu borcu nerden çıkardın dıyenlerbilmelidir- ler ki, mueccelolan bu borcu ödemeden öbür borçlardan kurtulacagınızı sanmak bir ha- yaldir. Batı'nın telkinlerinin bizi kurtara- cağmı düşünmekse mueccelborcumuzdan kaçınmanm en kolay ve de en tehJikelı yo- ludur. Bızi bu yola yıllardır itekJeyenler yazık ki başanlı olmuşlar; sorumJulukJa- nnı ve borçlannj bilmeyen ya da bilmez- den gelen ku$akJann yetiştirilmesi proje- si kısmen de olsa başanya ulaşmışür. Kime Niyet, Kimi Kısmet>••• M5 Savunma ve Strateji dergısinin mayıs sayısır da yayımlanan "Kıbns'ta Rumlar Kaygısız" başlık yazıdan birkaç satır: "28yıldır çözülemeyen Kıbns sorununun bu dö nemdeyeniden gündeme oturmasının nedeni, Av rupa Birliği'nin, şartlar ne olursa olsun, Kıbns'ır tamüyeliksûrecininişletilmesindekarariılıkgöster- mesi oldu." Peki, Avrupa Birfiği Kıbns'ın tam üyeliğinde niçin bu kadar karartı?.. Çünkü: "Yunanistan, Kıbns'ın tam üyeliksûrecinin siya- sinedenlerle askıya alınması halinde, AB'nin bun- dan sonraki tüm genişleme programını veto ede- ceğini duyurmuştu. AB Yunanistan'ın tehdidinin yürûmekte olan Av- rupa entegrasyonu açısında daha ciddi sorunlar doğuracağına inandı, genişleme sürecini başlattı." Yunanistan elindeki etkili kozu kullanarak karşımı- za Avrupa'yı çıkardı... Peki, biz ne yapıyoruz?.. Elimizde hiçbirolanak yok mu?.. Güç dengelerin- de Avrupa'ya mahkûm muyuz?.. • önce kendi içimize bir bakalım: Çankaya ile koalisyon hükümeti arasında biruyum yok; sanki karşı karşıya gibiler... Devlette üç odak noktası: Cumhurbaşkanlığı.. Koalisyon hükümeti.. Genelkurmay... Tam bir iletişim içınde olacaklanna ayn telden mi çalıyorlar?,. Koalisyon hükümetinin üç ortağı arasındakl uyum- suzfuk da cabası... öncekendi içimizdeki uyumulam anlamında sağ- lamanın binbir yararı yok mu?.. • AB Türkiye'de ılk aşamada ne ıstıyor?.. Gazete- ferde vurgulandığına göre "Anadilde televızyon, do- ğudaki olağanüstü halin ve ölüm cezasının kaldınl- ması"değ'û mi!.. Ama bunlar gerçekleştikten sonra AB bizi üyeli- gealırmı, almazmı?.. O başka iş!.. llginç olan AB'nin Kıbns gibi, özünde demokratik değil, tam anlamında siyasi bir sorunu Türkiye'nin karşısına koşul olarak dikmesidir... Avrupa, tarihte Osmanlı'ya karşı bol bol uygula- dığı kurnazlıgı hortlatıp Cumhuriyet Türkiye'sine tez- gâhlıyor... • Gazeteler Cumhurbaşkanı Sezer'in "liderfer zir- vesi" düzenieyeceğini yazıyorlar... 1982 Anayasası 12 Eylül etkilerını taşır; cumhur- başkanının yetkilen Kenan Evren için özel olarak art- tınlmıştır; şimdi bunlar Sezer'in elinde... Kime niyet, kime kısmet?.. Sezer'e iş düşüyor... • a DVD Player, DVD FİLM SETİ DVD Rlm StıttO Adtt Film) OVO Ptityer M»diyclı> . , „ „ . . _ , , f PEŞİNAT + 5 TAKSİT PEŞİN PEŞINAT / FtYATI 1 TAKSfT TOPLAM FİVAT PEŞİNAT-10 TAKSİT PEŞINAT / TAKSİT 450 000 000 52 700.000 TOPLAM FIYAT 579 700,000 rAtJooaoo brk âdFyMaknr I x 22.5 milyon = Vestel DVD Player ster 6ister U taksit seçenekteriyle, Temmuz teslim. ra XOV rfafutdir V«s1«!. jerfklı^ıpdt (ilmltrrf* drğışiKIÎk yanma bıkkinı saklı l«Ur 08002190712 zorluH O L D i N G MIM www.vestel.com.tr TURKCELL'LE KUPA HEYECANICEBINIZDE r Kupadakj tüm maçlar YayınCelf ile anında cebinizde! Üstelik bedava. Turkcell Spor Kanalj'nı açmak için, cep telefonunuzun mesajlar bölümünden hücresel bilgiyi • açık konuma getirip, kanal numarası olarak 55 yazmanız yeterii. Kupayı cebinize taşryacak olan diğer hizmetterimiz: • KupaBenim • BüyükBaşkan • KupaHaber • AloYorum • KartMobil • AloGol Bilgi için: 444 0 532 - 444 0 535 www turkcell.com.tr/dunyakupasi IRKART TURKCELL KUPA KAPSAMA ALANIMIZDA