23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25. 2002 CUMARTESİ • • • • + CUMHURİYET SAYFA HABERLERİN DEVAMI 19 S U J C E L CÜNEYT ARCAYÜREK I Saştarfı 1. Sayfada Mminepöre; Başbakan Ecevit, Arnavutluk gezisi arîfesind iyi yolculuklar dilemek için Cumhurbaşka- n Sezer'aramış, arada "liderler zirvesi" ile ilgili bilgi- er /ermi . eee sonra... AB konusunda Çankaya'da, B M N ' d temsil edilen 6 parti lideri ile bir toplantı «aı^masn önermiş! Kjmınejöre; Dışişleri, Cumhurbaşkanı'na "Kopen- •ag ölçüsrinin yerine getırilmesine az zaman kaldığı- •ı, scele dilmezse üyelik müzakerelenne başlama ta- 'hi aJam&acağımız" ıletmiş ve.. bunun üzerıne Sezer, derlerle>ir toplantı yapmaya karar vermiş! Bu türon yakıştırmalan sütunlara yansıtanlar Cum- •urt>aşk£iı'nın ülkenin ıç ve dış sorunlannı dikkatle iz- ediğini gız önünde bulundurmuyor. ömeğh; Cumhurbaşkanı'nın idamın kaldırılmama- sına yanrblacak karşı içerikteki açıklamaları anımsan- nıyor. O istec, bu önerdi gibi söylemlerle Çankaya'da dı- jardan gt\en "telkinlerte" hareket eden bir Cumhur- Daşkanı \armış gıbı davranmanın ülkeye ne kazandı- açağı hi< düşünülmüyor. ÜstelikOumhurbaşkanı Sezer iki yıldır kendi inanç- an doğrutusunda hareket eden bir kimlik ve kişilik ser- jiledi. Bütün bu öğeler dikkate alınınca; Sezer, liderleri bir îraya geirerek AB konusundaki açmazlara çözüm /olları ara*imasına, olanağı varsa bulunmasına neden jnayak omasın? Koalisyonu oluşturan üç parti -niçinı bilinmez- ken- di aralanrdaki çözüm arayışlannı geniş bir cepheye ya- /amadı. Madem ki ulusal bir sorundur, AB'ye üyelik, TBMM'de temsil edilen üç muhalefet partisiyle bir ara- /a gelmecten sürekli "kaçındı". (tysa; MHP, ANAP'la DSP'nin baskısına karşın, idam gibi, anadilde öÇrenim gibi, olağanüstü yönetımlerin oldınlmfisı gibi sorunlann TBMM'de çözülebileceğin- de ısrar edıyor. Çanka^a Zirvesi'nden; idam ve anadilde öğrenim gi- Di koalisyonun birturlü uzlaşamadığı duyarlı sorunlar- da TBMM'de çoğunluğu sağlayan bir sonuç çıkarsa aylardır a<ıntıya kürek çekilen konuların önü açılacak. Bu açıdan bakıldığında Çankaya Zirvesi; örneğin i- dam ve anadil sorununda TBMM'deki DSP ve ANAP oylarına (oir olasılıktır) muhalefetin katkısını sağlamış olacak. Olasılığı yok Ne var<i; Cumhurbaşkanı Sezer'in açıklamasından hemen sonra partilerden gelen esintiler pek iç açıcı, umut verci değil. özellike muhalefet partileri (örneğin SP ve AKP); Çankaya da zırve karannı öven irdelemeler yaptılar, a- ma teme amaçlara ilışkın görüş bıldirmediler. DYP oiadan giden bir şeyler söyledi. MHP grup başkanvekilleri partinın daha önceki görüşlerini yine- lediler. örneğin ölüm cezasının terör ve savaş suçları dışında (orta vadede) çözümleneceğinin Ulusal Prog- ram'a yazıldığını ve AB'nin bu koşulu kabul ettiğini yi- neliyoriar. Şimdi gözler liderlerde. Ne ki; MHP lideri Bahçell'de değişim göze çarpmıyor. İdam ve anadilde öğrenim konulannda, "Türkiye'nin hassasiyetinden" söz edı- yor ve "konuyu Avrupalı dostlarımıza en iyi şekılde an- latmamız gerekir" diyor. Çankaya Zirvesi ulusal sorunlann masaya yatırıla- cağı, çözüm yollan aranacağı yeni birolanak mı? Evet! Ama hayır! önceki günden beri zirveye "tarih aranı- yor". Zira deviet yönetımı 25 Mayıs'la 7 Haziran ara- sında "birbiri ardına dış geziler"de. Dış gezilerin hangısinden vazgeçilir, bulunacak for- mülle liderlerte Cumhurbaşkanı Çankaya'da (vakit da- raldı diyorlar) ne zaman, 30 Mayıs'tan önce mi ya da haziranın ilk haftasında mı bir araya gelir, şu gün bili- nemiyor. Ya, zirveden öncesi 30 Mayıs'taki MGK toplantısın- dan ne haber? Demirel: başbakanın görevta. üsttenemez ANKARA (Camhurlyet Bürosu) - 9. Cumhur- başkanı Süleyman Demirel, Bakanlar Kurulu'na başkanlık konusunda cumhurbaşkanlannın, hiç- bir zaman başbakanlann görevini üstlenemeyece- ğini belirterek "Cumhurbaşkanı sorumsuz, baş- bakan sorumludur. Onun için sorumsuz bir ki- şiyl sorumlu bir görevin boşluğunu doldurur hale getirmek yanlıştır" dedi. Sezer: AB partiler üstüANKARA/TtRAN (Cumtau- riyet) - MHP'nin engellemeleri nedeniyle tıkanan AB sürecine ivme, Çankaya Köşkü'nde yapı- lacak parti liderleri zirvesinde ka- zandınlmaya çalışılacak. Cum- hurbaşkanı Ahmet Necdet Se- zer, 7 Haziran'da ya da haziranın ütinci yansında yapacağı liderler zirvesini "AB treninin kaçma- ması amacıyla" gerçekleştirece- ğini bildirdi. Cumhurbaşkanı, Türkiye'nin AB hedefinin toplu- mun geniş kesimince paylaşıldı- ğını, dolayısıyla konunun partiler üstü bir şekilde ele ahnması ge- rektiğini belirterek de siyasi par- tilere önemli bir mesaj verdi. AB'nin aralık ayında düzenle- yeceği Kopenhag zirvesinde açıklayacağı genışleme takvimi- nin dışında kalmak istemeyen Türkiye, az kalan zamanını iyi değerlendirmek ve gerekli re- formlan yerine getirebilmek için ulusal bir uzlaşı arayışında. Bu uzlaşı, Çankaya Köşkü'nde yapı- lacak liderler zirvesinde masaya yatınlacak. Sezer, dün Tiran ve Ankara'da yaptığı açıklamalarla düzenlemeyi planladığı zirveye ilişkin bilgiler verdı. Sezer, resmi temaslannı sürdürdüğü Arnavut- Mesut Yılmaz, Brukselden dondu: Olumlu birgirişim ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP Genel Başkanı, Deviet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz da Brüksel'de katıldığı Avrupa Konvansiyonu Toplantısı'ndan dönüşünde Esenboğa Havaalanı'nda yaptığı konuşmada, Sezer'in yapacağı toplantının uzlaşma sağlanmasına katkıda bulunacağını söyledi. Yılmaz, "Sayın Cumhurbaşkanı'nın bu girişimini tabii Id iyi karşıüyorum. Zaten hem koalisyon liderleri olarak bu konuyu yeniden ele alacağımız bir toplantı öngörüyoruz, hem de MGK'nin bu ayki toplantısının gündembıi bu konuya ayırmıştık" dıye konuştu. luk'ta gazetecilerin "Siz de AB treninin kaçtığını düşünüyor musunuz" sorusuna, "Hayır, düşünmüyomm. Kaçmaması için toplanüya gerek duyduk" karşılığını verdi. Cumhurbaşka- nı, Ankara'ya dönüşünde Esen- boğa Havalimanı'nda yaptığı açıklamada da önemli mesajlar verdi. Sezer şunlan bildirdi: "AB tam üyelik yönelimimiz, toplumumuzun geniş bir kesi- mince desteklenen bir çağdaş- laşma tasarunıdır. Bu ulusal ni- telikteki konuya, partiler üstü bir anlayışla yaklaşmak ve 2002 yılının kritik niteüğine uygun adımlan atmamızı sağlayacak bir ortak görüş oluşturmakta zorunluluk vardır. önümüzde- ki günlerde kesinleştirilecek bir toplanû tamamen bizim girişi- mimiz üzerine düzenlenecek, Meclis'te grubu bulunan tüm siyasi partilerin katkılan, adımlann önünü açacaktır." Yasalar için sınırlı sûre Genişlemeye ilişkin raporları- nı ekim ayında tamamlaması beklenen AB 'nin Türkiye için net bir karar alabilmesi için siyasi öl- çütlere ilişkin yasalann ekim ayından önce çıkanlması büyük önem kazanıyor. TBMM'nin 1 Temmuz-1 Ekim arasında kapalı olacak olması yasama işlemleri için genye sadece bir aylık bir sü- re kalmasına neden oluyor. Sezer'in, bugüne dek çeşitli toplantılarda AB'ye yönelik ola- rak dile getirdiği görüşleri şöyle: • 2002, Türkiye'nin AB'ye kaülım süreci yönünden de kritik bir yıldır. Başlattığımızreformla- n tamamlamak ve Ulusal Prog- ram'da öngörülen önceliklerimi- zi yerine getirmek için yıl sonu- na kadar yüklü bir gündemimiz bulunmaktadır. • Türkiye'nin AB ereğine u- laşmasını sağlayacak çağdaşlaş- ma tasansuıın gerektirdiği adım- lann uzun dönemli bir bakış açı- sıyla, kesintısiz ve yakalanmış bulunan ivme yinrilmeksizin ka- rarlılıkla sürdürülmesi gereklidir. Türkiye bugüne, AB istediği için değil, büyük önder Atatürk'ün belirlediği yolda kararlüıkla iler- lediği için gelmiştir. \/ Amacımız, Türkiye'nin tam üyelik görüşmelerinin başlama- sına ilişkin tarihin bu yıl içinde belüienmesüü saglamaktır. Siyaset AB konusunda parçalı ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Cum- hurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, idam, anadilde eğitim ve ya- yın konulannda liderle- ri toplamaya hazırlanır- ken siyasi partiler par- çalı bir görünüm sergi- liyor. DSP ve ANAP, idamın tümüyle kaldı- nlmasını isterken; MHP, "Abdullah öca- lan'ı affettiler" propa- gandası yapmak için Meclis'i adres gösteri- yor. SP ve AKP, MH- P'nin "seçim taktigi" izlediğini savunarak "Ortaklar kendi ara- sında anlaşsın" görü- şünü dıle getiriyor. DYP de, idamın kaldınlması- na karşı çıkıyor. Siyasi partiler, erken seçim beklentisinin art- ' — ması, siyasi kaygılar ve partiler arasındaki puan kazanma ma- nevralan nedeniyleAB 'ye uyum çerçevesinde çıkanlması gere- ken düzenlemelere "evet" diye- miyor. Sezer haziran ayının ilk haftasında siyasi parti liderleriy- le Çankaya Köşkü'nde "AB zir- vesi" yapmaya hazırlanırken partiler arasında tartışmah konu- larda görüş birliği bulunmuyor. DSP ve ANAP, idamın tümüyle kaldınlması ve anadilde yayın konulannda bir an önce gerekli Bakan Curel Kosk'teki zirveden uzlaşma çıkmaması için neden yok Gümrük birliği uyansı ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Deviet Bakanı Şükrü Sina Gürel, Avrupa Birliği'nin (AB) Türkiye'ye tam üyelik yönünde perspektif vermemesi durumunda gümrük birliğının gözden geçirile- bileceği uyansında bulundu. Gü- rel, Türkiye 'nin kendını hazırlama- sı kadar AB'nin Türkiye'ye hazır olması gerektiğini belirtirken Çan- kaya Köşkü'nde yapılacak zirve- den uzlaşma çıkmaması için hiçbir neden ohnadığını kaydetti. Gürel, dün NTV'nin sorulannı yamtlarken tüm siyasi partilerin AB hedefinin bir an önce gerçek- leşmesi gerektiğini, ancak AB'nin Türkiye'yi ne kadar sürede üye ola- rak kabul edeceği konusunda net bir görüşün bulunmadığını söyledi. Türkiye'nin niyetleri konusunda bir şüphe bulunmadığını anlatan Gürel, Cumhurbaşkam Ahmet Necdet Sezer'in toplayacağı zir- veden uzlaşma çıkıp çıkmayacağı sorusuna şu yanıtı verdi: "Çıkma- ması için bir neden yok. Elmalar- la armutlan birbirine karıştır- mamak lazım. Birtakun aşama- lan geçmek zorundayız. Hazırb- ğımız] yapıyoruz.Ama ne zaman müzakerelere başlayacağımızı bile bilmiyoruz. önümüze başka engeller çıkanlacak mı, onu da bflmiyoruz. Uzlaşacağız, hrzlana- ctğız ama ondan sonra AB üye- liği gerçekleşecek diye bir pers- pektifimiz yok." Gürel, Türkiye'nin AB ile imza- ladığı gümrük birliği anlaşması ol- dugunu, ancak bunun da iyi çahşan bir çerçeve olmadığını kaydetti. Gümrük birliğinin eksikliklerine tam üyelik için katlanıldığını anla- tan Gürel, "Ama önümüze kesio, net bir perspektif getirilmezse, gümrük birliğinin aleyhimize ça- lışan koşullannı yeniden gözden geçirmek hakkımız doğuyor. Bi- zim çıkarlarımıza uymayan nö- kümieri var" uyansını yaptı. düzenlemelerin yapıhnasını isti- yor. Hükümetin MHP kanadı ise Türkiye'nin acele etmemesi ve AB ile pazarlık yapması gerekti- ğini savunuyor. îktidar partileri- nin muhalefetle işbirliği yapma- sı durumunda MHP, "Elbiriiği edip Apo'yu affettiler" söyle- miyle seçmen tabanında puan kazanmayı hedefliyor. îdam konusunda MHP ile ay- nı görüşte olan DYP ise şehit ai- leleri ve yakınlannın oluşturdu- ğu seçmen kitlesıni tek başına bu partiye bırakmak istemiyor. AKP ve SP, programlannda AB'ye uyum düzenlemelerini bulundurmakla birlikte, hükü- mette tartışma yaratan konular- da koalisyona dışandan destek vermeye sıcak bakmıyor. DSP'liler önerge verdiler Anayasa değişikliğinin ar- dından hazırlanan ve "savaş, yakın savaş tehdidi ve terör suçları" hallerinde ölüm ceza- sı verilebilmesini öngören ta- san genel kurul gündeminde bekliyor. Tasannın genel kurul- da görüşülmesi sırasında "MHP'siz" bir formülle tasa- nnm kapsamının genişletüme- si ve ölüm cezasının tamamen kaldınlması için DSP milletve- killeri harekete geçti. DSP'li Ali Arabacı, Cengiz Güleç, U- luç Gürkan, Emin Karaa ve Ramis Savaş tasannın 1. mad- desinin değiştirilmesi için TB- MM Başkanlığı'na bir değişik- lik önergesi verdi. GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada "Artık ilişkilerimizi stratejik ortaklık aşamasına çıkanyoruz..." Bush-Putin doruğundaki görünüme bakıp "ABD-Rusya yakınlaşması" diyebiliriz. Ancak i- ki liderin birbirlerine ince göndermeler de yap- tıkları dikkate alınırsa, ilişkilerin içine "sakınlaş- ma" tanımının da girdiğini söyleyebiliriz. Türk- çede böyle bir sözcük yok. Ancak "sakın" kökünün verdiği olanakla böy- le bir sözcük üretimi olabileceği önerisini pay- laşmış olalım. İki ülke nükleer silahlan sınırlandınyortar. ABD, bu anlaşmanın yürürlüğe girmesinin yanı sıra özel projesi "füze kalkanını" devreye sokmak is- tiyor. Rusya da "Tamam, silahlan sınırlandıralım a- ma, bu füze kalkanı ne oluyor" diye soruyor. Biraz yakınlaşma, biraz sakınlaşma! ABD, Orta Asya'ya gönderdiği askerlerin, dünyanın istikrarı açısından önemli olduğunu iddia ediyor. Ülkesinin özveride bulunduğunu söylüyor. Rusya, "Bu da güzel" diyor, "ama böl- gede bulunduracağın askerin sayısı ve görev sü- resi belli olsa iyi olur." Biraz yakınlaşma, biraz sakınlaşma! ABD, Rusya'nın Kafkaslar'daki güvenliği için atacağı adımlara göz yumuyor. Çeçenıstan'da yaşananları Rusya'nın istediği gibi "teröriemü- cadele" zemininde görüyor. Ardından ekliyor: "Ama Iran'a nükleer silah ve füze yapımı ko- nusunda yardımcı olman şık değil. Elimizde is- tihbarat rapohan var." Rusya buna karşılık veriyor: "Iran'ın nükleer silah edinme çabası içinde ol- duğuna ilişkin iddianız doğru. Ama onlara yar- dım edenlerin çoğu Batılı fırmalar. Bizim de bu konuda elimizde istihbarat rapohan var." Biraz yakınlaşma, biraz sakınlaşma! Rumuz terör Bush-Putin görüşmesinde Türkiye'yi doğru- dan ilgilendiren konular da gündeme geldi. Bun- lann başında Bakû-Tiflis-Ceyhan boru hattı var- dı. Bush, ortak basın toplantısında adını vere- rek projeden de söz etti, ekledi: "Bu konuda Rusya ile işbirliği yapacağız." Yeri geldikçe vurguladığımız gibi Kafkas-Ha- zar bölgesine son şekli henüz verilmedi. Yürek- ten dileğimiz, bölgedeki dengelerin kansız-kriz- siz rayına oturması! Türkiye'yi doğrudan ilgilendiren bir başka ko- nu da terörle mücadele için haziran ayında AB- D'nin şemsiyesi altında yapılacak uluslararası toplantıydı. Dorukta yapılan değerlendirmeye göre, ABD ve Rusya'nın yanı sıra Çin, Türkiye, Orta Asya, Kafkas ülkeleri de katılımcı olacak. Işin içine "terörle mücadele" girdi mi, hareket sahası genişliyor. DilerizABD, "rumuz terör" de- yip atmak istediği her adımın başına bunu koy- maz! Soğuk Savaş döneminde Sovyetler Birliği ve etki alanına karşı kurulan NATO'nun içeriği ve bi- çimi de değişiyor. Bush-Putin, Rusya'nın NATO ıçindekı rolünun yükseltilmesi konusunda görüş birliğine vardı. 28 Mayıs'ta Roma'da yapılacak NATO-Rusya doruğunda ortaklık konseyi an- laşması imzalanıyor. Bu adımla birlikte, Soğuk Savaş döneminin Moskova'ya karşı "ileri karakolu" Türkiye, Rus- larla yan yanalığını NATO'da da sürdürmüş ola- cak. Putin'in bu yılın sonbahannda Türkiye'ye gel- mesi bekleniyordu. Ancak, kimi pürüzlerziyare- tin 2003'e ertelenmesine neden oldu. ABD ile Rusya sakınlaşmayla karışık yakın- laşma içine girdiğine göre, Türkiye'nin de bu ko- nuda Avrasya Anlaşması'yla ivme kazanan adımlarını arttırma zemini genişliyor ve sağlam- laşıyor. ankcum@ttnet.net.tr v30-t3Jth'530-"7JHMKIJDCjCBlSi«llO S : 53730 • Eıneklilikte 3 yıllık avantaj sa^andı ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) -TBMM Ge- nel Kurulu'nda kabul edilen kademeli emekli- lik yasa tasansuıın yürür- lük tarihi 23 Mayıs 2002 tarihine çekilerek çalı- şanlara emeklilikte yak- laşık 3 yıllık bir avantaj sağlandı, bazı kademeler- de ise değişiklik yapıldı. Hükümet ortaklannın verdiği önerge sonrası kabul edilen yeni kade- melerle birlikte, 18 yıl- dan fazla sigortalılık sü- resi olan kadınlar 40, 23 yıldan fazla sigortalılık süresi olan erkekler ise 44 yaşında emekli olabile- cek. 23 Mayıs 2002 tari- hine kadar 15 yıllık sigor- talılık süresıni tamamla- yan S0 yaşındaki kadınlar ve 55 yaşındaki erkekler 3 bin 600 işgünü primini yatırmak kaydıyla emek- lıliğe hak kazanacak. Ya- pılan değişikliklerle çah- şanlann tabii olduklan yasalara göre emeklilik yaşlan şöyle: Kadın Sigortalılık süresi 18+ 17-18 16-17 15-16 14-15 13-14 12-13 11-12 10-11 9-10 8-9 7-8 6-7 5-6 4-5 2.8ay 15 Kûr Ya> 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 SSK Erkek Yıı 21+ 21.6-23 20-21.6 18.6-20 17-18.6 15.6-17 14-15.6 12.6-14 11-12.6 9.6-11 8-9.6 6.6-8 5-6.6 3.6-5 2.8 ay 15 gün-3i ı-3 5615975 gün pnm) 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 Sigortalılık süresi Primgünü 5000 5000 5075 5150 5225 5300 5375 5450 5525 5600 5675 5750 5825 5900 5975 (NOT. Noktadan önceki rakam yılı, sonraki rakam ayı ifade eder) EMEKLİ SANDIÖI Kadın Emeklilife kalu ıBıc Yaj 2 tam yıl vna dıhıız 40 3 ııl vevı dtha az 41 3-4 42 4-i 43 54 44 6-7 45 7-8 46 8-9 47 9-10 48 10-11 49 11-12 50 12-13 51 13-14 52 14-15 53 15-16 54 16-!7 55 Erkek Emeklilge luütn sîrt 2 Mm yıl « j ı daha az İÂ *y veji daiu tz 3 6-5 5-6.6 6 6-8 8-9 9.6-11 11-12.6 12.6-14 14-15 6 15.6-17 17-18.6 18.6-20 20-21 6 21.6-22 (NOT; Sohaian önceki rakam yıh, sonrah rakam ayı ıfade eder.) Kadın Pnm için kalan süre Yaş 2 tam yıl 40 3 tam yıl veya daha az 41 4-5 43 5-6 44 6-7 45 7-8 46 8-9 47 9-10 48 10-11 49 11-12 50 12-13 51 13-14 52 14-15 53 15-16 54 16-17 55 BAĞ-KUR Erkek Prim için kalan süre 2 tam yıl 3.6 veya daha az 5-6.6 6.6-8 8-9.6 9.6-11 11-12.6 12.6-14 14-15.6 15.6-17 17-18.6 18.6-20 20-21.6 21.6-22 Yif 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 Yaş 44 45 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 (NOT: Noktadan önceki rakam yılı, sonraki rakam ayı ifade eder.) Kadın Sigortalılık süresi 13+ 12.3-13 11.6-12.3 10.9-1 1.6 10-10.9 9.3-10 8 6-9.3 7 9-8.6 7-7.9 6.3-7 5.6-6.3 4.9-5.6 4-4.9 3.3+ 2.8 ay 15 gün-3 TARIM İSCİLERİ .3 Erkek Yaş Yaş 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 En az 15 yıl sigortalılık süresi ile 3600 gün pnm ödenmesı koşuluyla (NOT: Noktadan öncekirakamyılı, sonraki rakam ayı ifade eder.) TARIMDA KENDİ ADINA CALISANLAR Kadın Prim için kalan süre 2 tam yıl veya daha az 3 tam yıl veya daha az 3-4 4-5 5-6 6-7 7-8 8-9 9-10 10-11 11-12 12-13 13-14 14-15 15-16 16-17 Yaş 40 41 47 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 Erkek Prim için kalan süre 2 tam yıl ve daha az 3.6 ay veya daha az 3.64 5-6.6 6.6-8 8-9.6 9.6-11 11-12.6 12.6-14 14-15.6 15.6-17 17-18.6 18.6-20 20-21.6 216-22 Yas 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 (NOT: Noktadan önceki rakam >ılı, sonraki rakam ayı ıfade eder.)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle