25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 S MAYIS 2002 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA iJ. UJtl. kulturfgcumhuriyet.com.tr 15 G 1 Aki Kaurismaki'nin filmi şimdiye kadar gördüklerimizin en iyisiydi öçmişi OlmayanAdam Festivalin son günlerinde yapıtlannı izleyeceğimiz Polanski, Im Kwon-Taek gibi ustalardan müthiş bir sürpriz çıkmazsa, Aki Kaurismaki 'Geçmişi Olmayan Adam'la Altm Palmiye'yi ülkesine götürecek gibi görünüyor. Dardenne kardeşlerin ise gişeden fazla bir şey beklemedikleri apaçık. Onlann derdi insan denen hayvanı biraz daha iyi anlamak ve anlatabilmek. VECDt SAYAR CANNES - llk günlerin bırbin ardı- na gelen zayıf filmlerinden sonra, festivalci- lerin nihayet yüzü gülüyor. Birkaç istisna dı- şında, izlediğimız filmlerden mutlu aynldık son günlerde. 55. Festıval'e seçilen filmlerin bir bölümü birkaç ortak tema etrafında top- lanmıştı. Son yıllann gözde temalan yoksul- luk, yalnızlık ve iletişımsizlik üstüne farklı kültürlerden gelen ilginç filmler yer alıyor programda. Ingıliz MikeLeigh'den, Çınli Jia ZhangKe'ye, Amerikah AlesanderPayne'den Filistin'li EHa Suleiman'a. pek çok yönetme- nin filmlerinde bu temalara -kımi zaman ana tema, kimi zaman yan tema olarak- rastlamak olanaklı. Flnli ustadan olağanüstü bir anlatım Teknolojik ilerlemeler, iletişim alanında gerçek bir devrim yarattı yaratmasına ama, bütün bu gelişmelerin insanlar arasındaki ile- tisim bariyerlerini azaltmadığı, tersine arttır- dıği bir gerçek. Bu yüzden, farklı ülkelerden sinemacılann çağımızın bu temel sorununa elatmalan şaşırtıcı değil elbette. Yalnızlık ve iletişımsizlik deyince akla öncelikle Iskandi- nav ülkeleri gelir. Soğuk iklimın ve kuzey ışı- ğmın insan üzerinde böyle bir etkisi olsa ge- rek. Bu sorunu, neredeyse tüm yapıtlannda di- le getiren bir sinemacı. Finlandiyalı Aki Ka- inlandiyalı Aki Kaurismaki, son filmi 'Geçmişi Olmayan Adam da, yenigeldiği bir kentte uğradığı saldırıda başına yediği bir darbe sonucu belleğiniyitiren bir işçinin öyküsü'nü anlatıyor. Belçikalı kardeşler Jean-Pierre ve Luc Dardenne ise 'Oğul' adlıyenifilmlerinde bir marangozla hapistenyeni çıkmış bir genç arasındaki geritimti ilişkiyi yansıtırken duygusalhktan ve ucuzluktan özenle uzak duruyorlar. urismald, son filmi "Geçmişi Olmayan Adam' da, yeni geldiğı bir kentte uğradığı saldında başına yediği bir darbe sonucu belleğini yiti- ren bir işçinin öyküsünü anlatıyor 'Cennetteki Gölgeler', 'Leningrad Kovboy- lan\ 'Kibritçi KK\ 'Bulutlar Uçar Gider' gi- bi unutulmaz filmlerin yönetmeni Kaurisma- ki'nin gerçekçilikle şiirselliği buluşturan üs- lubu, ele aldığı tematiğe son derece uygun. Çok az dialog ve filmin epik anlatımına des- tek olan zengin bir ses bandı eşliğinde (popüler müzikle klasik müziği yan ya- na, son derece başanlı bir biçimde kul- lanıyor Kaurismaki), yalın ve işlevsel bir oyunculuk, yalnızlık temasını vur- gulayan son derece başanlı bir görün- tü yönetimi. 'Geçmişi Ohnayan Adam'ın belli başlı meziyetlen arasın- da. Ama. hiç kuskusuz başannın en bü- yük payı yönetmen Kaurismaki'nin. Anlatım araçlannı. fırçasına son de- rece hâkim bir ressamın yetkinliği ile kullanıyor usta yönetmen. Olağanüstü bir anlatım bütünlüğüne sahip olan fil- min sağlam bir dramatik yapısı var. Tüm öğelerin yerli yerinde ve gerekti- ği kadar kullanıldığı 'Geçmişi Ohna- yan Adam', Finli ustanın fetiş oyuncu- lannı ve biçem özelliklerini banndır- masına karşın, yönetmenin kendini tek- rarladığı bir film değil. Anlatımı her zamanki gibi mesafeli ve soğuk ama, ilk filmlerindekı karamsarlığın yerini sevginin aldığını söyleyebiliriz. Ka- urismaki, geçirdiği kaza sonucu hafiza- sını yitirdikten sonra. kımliğini arama- ya başlayan isimsız kahramanını yeni bir yaşamın eşiğine getirip bırakıyor. Festivalin son günlerinde yapıtlannı iz- leyeceğimiz Polanski, Im Kwon-Taek gibi us- talardan müthiş bir sürpriz çıkmazsa, Kauris- maki Altm Palmiye'yi ülkesine götürecek gi- bi görünüyor. Bir babanın öyküsü Tıpkı Kaurismaki gibi, insanın temel güdü- leri ve toplumla ilişkisi üstüne, 'La Promes- se', 'Rosetta' gibi iki önemli filme imza atan (ve 'Rosetta' ile üç yıl önce Altın Palmiye'yi kazanan) Belçikalı kardeşler, Jean-Pierre ve Luc Dardenne, 'Oğul' adlı yeni filmlerinde, minimalist sinema anlayışlannı devam ettiri- yorlar. Hiç müzik kullanmadan, çok az söz- cükle anlatıyorlar öykülerini. Bir marangoz- la, -işlediği cinayet nedeniyle beş yıl yattığı- hapisten yeni çıkmış bir genç arasındaki ge- rilimli ilişkiyi yansıtırken duygusalhktan ve ucuzluktan özenle uzak duruyorlar. Bu ilişki- nin aynntılanndan, çatışmanın nedenlerinden söz etmeyeceğim. Yönetmenler, filmin gize- mini bozmamızı istemiyor çünkü. Dardenne kardeşlerin. gişeden fazla bir şey bekleme- dikleri apaçık (izleyicilerin bir bölümü filmin atmosferine girememiş olacaklar ki, derin bir uyku çektiler film boyunca). Onlann derdi in- san denen hayvanı biraz daha iyi anlamak ve anlatabilmek. İtanbuJ The Ritz Cariton'da yapılacak müzayedede satışa smnlan yapıtiar arasmda Hikmet Onat'ın tabiosu da yer alıyor. Ünlülerin yapıtlan görücüye çıkıyor Kültür Servisi - Antik AŞ'ninyann l4.001 te Istanbul The Ritz Carlton'da yapılacak müzayedesinde yakJaşık 300 eser yer alıyor. Turgay Artam tarafından yönetilecek müzayedede satışa çıkanlacak eserler bugün Antik Palace'ta görülebilecek. Müzayedede, Türk resim sanatının en önemli temsilcilerinden Süleyman Seyyid, Hoca Ali Rıza, tbrahim Çalh, Şevket Dağ, Feyhaman Duran, Hikmet Onat, Vecih Bereketoğlu, Mahmut Cuda, tbrahim Safî, Naci KalmukoğJu, Diyarbakırlı Tahsin, Celile Hikmet, Cevat Dereli, AK Çelebi, Fikret Mualla, Abidin Dino, Nuri tyeme ıit tablolar ilk kez görücüye çıkacak. Aynca, oryantalist ressamlardan Germain Fabius Brest'ın olağanüstü güzellikteki 'tstanbuT adlı eseri, Leopold Ziller, Leopold Fertbauer ve daha birçok oryantalist ressamın tabiosu müzayedede yer alacak. Açık arttırmaya katılan eserlerden bazılannın açılış fiyatlan şöyle: Süleyman Seyyid 'Elmalar' 70 milyar, Feyhaman Duran ın beş Atatûrk portresinden her biri 20 milyar. Fabius Brest'e ait 'tstanbul' adlı tablo 90 milyar, Mahmut Cuda'nin iki muhteşem tablosu 75 milyar, Hikmet Onat'a ait iki tablo 6O'şar milyar, Mahmud Celaleddin'in eşi tbret Hanun'ın HBye-i Şerifi 60 milyar, Kazasker Mustafa tzzet'in ketebeli Hilye-ı Şerif'i 40 milyar, Victoria döneminde Kraliyet kuyumcusu tarafından yapılmış gümüş çay takımı 40 milyar, tombak âlem 12 milyar, Nâzım Hikmet'in annesi Celile Hikmet'in •Hamam' adlı tablosu 10 milyar. (0 212 236 24 60) Plasticiens Volants ikinci gösterisiyle bugün Taksim'de Kralınpeşinde otuzkuşKültür Servisi- "13. Ulusla- rarası tstanbul Tiyatro Festi- vali" kapsamında daha önce "Geçıt" adlı gösterisini sunan Fransa'nın tanınmış sokak ti- yatrolanndan Plasticiens Vo- lants. "Kuşlarm Dili- Simurg" adlı ikinci gösterisini Taksim Meydanı'nda bu- gün saat 20.30'da gerçekleştirecek. Krallannı ara- yan 30 kuşun hi- kâyesini anlatan gösteri, şair Frit el Attar'ın 7. yüzyılda yazdığı bir Acem masalından uyarlanmış. 30 kuşun kendılerine bir kral ara- malanru konu edindiği "Kuş- lann Dfli - Simurg"da dev bir "kuş kral" bulan kuşlar, kra- lın 30 kuşa bölündüğünü gö- ISTMIM 13UlU5l»R»R«SI "™, İSTAKBÜl «ı TİVRTRO FESTİVMİ MTİYATRO rüp aslında herkesin kendisi- nin kralı olduğu gerçeğini fark ediyor. tzleyicilerin de grupla bir- likte yürüyeceği gösteride kuşlar ve izleyiciler, hem kral- lannı hem de gerçeği bulma- ya çahşacak. Taksim Gezi Par- kı'nın önünde kurulacak büyük sahnede başlaya- cak oyunda, kuş biçiminde dev balonlar ve kuş kanatlan takan oyuncular rol alacak. Cumhuriyet ve Mete caddelerindeki yürüyüşle de- vam edecek ve Taksim Mey- danı'nda son bulacak görkem- li gösteri, dans ve müziğin ya- nı sıra havai fişekler ve ışıl- daklarla zenginleştirilecek. 'Harem 'ç sansür tepkiyle karşılandı OZLEMALTUNOK İş Bankası Kültür Merkezi Kibele Sa- nat Galerisi'nde 24 Mayıs'tan itibaren yer alacağı duyurulan 'Harem' adlı ser- ginin açılması, Mustafa Horasan'ın ya- pıtının 'sergilenmeye uygun bulunma- ması' nedeniyle sekız sanatçının sergi- den çekilmesi ve bunu izleyen tepkiler üzerine iptal edildi. Kıymet Giray'ın küratörlüğündeki sergiden, Mustafa Horasan'ın yapıtı konsepte uygun bulunmayarak çıkanl- dı. Yasaklamanın yalnızca Horasan'ı de- ğil, kendilerinı de yakından ilgılendirdi- ğini belirten Bedri Baykam. Yavuz Tan- yeli, Mustafa Ata, İsmet Doğan, Gökhan Anlağan, Altan Çelen. Mehmet Uygun ve Mahir Güven de bir basın bildirisiy- le sergiden çekildikJerinı açıkladılar "Sanata destek veren hiçbir sponsor ku- rumun. sergilediği veya sergilenmesine yardımcı olduğu yapıtiar üstünde dene- tim hakkı ve yetkisi olnıadığuu" vurgu- layan sanatçılar, söz konusu hareketin, kendılerine ve mesleklerine yönelik ol- duğu görüşündeler. Serginin iptalini iz- leyen açıklamalar da, türlü şekillerde ya- şadığımız 'sansür'ün bir göstergesi ola- rak 'sansür tarihimizde' yerini aldı. Yapıt sahibi Horasan, "Adına düpe- düz sansür diyeceğimiz bu vahtan olay için, sayın küratör 'Konsepte uygun de- ğil', tş Bankası ise 'Kurumsal etiğimize aykın' diyor. Konseptle ilgili, uygun- dur/uygun değUdir sonuçlamasu neye gö- re verilmiştir anlayamıyorum. Bir basın açıklamasryla sansürü kuıamalan gerek- tiği halde sergi\i yapma isteğini son ana kadar sürdürdülen. ta ki birçok sanatçı gerçeği öğrenip i^lerini sergiden çekene kadar. Önemli olan küratörün bunca za- man hâlâ eserle (slayt dışında) karşı kar- şıja gelmemiş olmasi" dedi. tş Sanat Halkla flişkiler Müdürü Ca- na Aonç, Horasan'ın resminin sergiden çıkanlmasıyla ilgili olarak çok üzgün olduklannı ve kurum olarak daha önce herhangi bir sansür olayı yaşamadıkla- nn belirtti. Atınç, "Horasan takdir etti- ğimiz bir sanatçı, ama burada küratörün seçiciliği devreye girdi, küratör Kıjmet Giray da tş Bankası'nın değerleri ölçü- sünde karar verdi" dedi. Sergiden çekilen sanatçılardan Yavuz Tanyeli ise Türkiye'de kemikleşmiş, tu- tucu bir gelenek olduğunu ve bunun ör- neklerini de daha önce defalarca yaşa- dığımızı belirtirken, tş Bankası yöneti- mını de bu anlamda suçlamadığını ve orada çalışan genç, aydın insanlann bi- le bunu yapmasının ardında, bu kemik- leşmiş durumu gördüğünü söyledi. ESÎNTÎLER ZEYNEP ORAL Giizellikler Kayda Geçsin! Birkaç sabahtır, uyanır uyanmaz, önce o rüzgâr sesini duyuyorum. Müthiş bir rüzgâr sesi... Oda- mı dolduruyor, evimi dolduruyor, içimi dolduru- yor... Anadolu'dan kopmuş gelmiş rüzgâra, kava- lın sesi, saz gibi kullanılan piyanonun sesi. tüm öte- kı çalgıların ve yüzlerce insanın sesi karışıyor... Önce rüzgârda üç servi beliriyor. Serviler rüzgâr- da sallanıyor... Kökleri yerde başlan yıldızlarda üç servi... Sonra, sonra... 70 dakika boyunca disk çalarımın başından aynlamaz oluyorum. Müziğin, şiirin, sesin ve sözün gücü beni teslim alıyor. Fazıl Say'ın "Nâzım" adlı bestesinin kompakt diski ve kaseti çıktı. Bir kez dinlediniz mi, tiryakisi olup, her gün dinlemeye başlıyorsunuz... Genco Erkal'ın, bir çocuğun ya da Sertab Erener'in se- siyle, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası'nın ya da birkaç koronun yorumu ve Fazıl Say'ın piyano- su arasında gidip gelirken bir de bakıyorsunuz müziğin anlamıyla şiirin anlamı, olağanüstü bir bi- çimde bütünleniyor. Tiryakisi oluyorsunuz, çünkü dinledikçegözden, dahadoğrusu kulaktan kaçan kimi ayrıntıları yakalıyor ve duygu yoğunluğunu, duşünce yoğunluğuyla sarmalıyorsunuz. Kültür Bakanlığı'nın "Türkbestecilerin eserüre- timıni teşvik proiesi" kapsamında gerçekleşen bu eser, Ankara ve Istanbul'da yanılmıyorsam yalnız- ca dört kez çalınmıştı... Şimdi Imaj Müzik Yapım'ın pınl pınl kaydıyla çok daha geniş bir çevre dinle- yebılecek. Nâzım'ın dizeleri, Nâzım'ın dünyası, yüzlerce insanın emeğiyle, çabasıyla ve yaratıcı gücüyle hepimizin oluyor. Hayatımıza Nâzım'dan bir kayıt düştü! • • • Yaşamdaki güzellikler parmaklanmızın arasın- dan kaçıp gitmesin diye, bir yerfere kayıt düşmek önemli. Geçen hafta sonu Bilkent Üniversitesi Türk Ede- biyatı Merkezi'nin gerçekleştirdiği Uluslararası Ya- şar Kemal Sempozyumu ve yazara onursal dok- tora verilmesi dört dörtlük bir organizasyondu. Za- ten ben başında Talat Halman'ın olup da yürü- meyen hıçbır etkinlik bilmiyorum. Sempozyumun bir bölümünü izleyebildim. Ak- lım, izleyemediklerimde kaldı. Dilerim tüm bildiriler kitap olarak yayımlanır da hepimiz yararlanabiliriz. Yani hayata bir kayıt da- ha geçer! Izlediğım bölümde Amerikah edebiyat hocası Clare Brandabur'un bir karşılaştırması çok ilginç- tı: Hani Danimarka Prensi Hamlet'in çok ünlü bir tiradı vardır: "Ne eşsiz bir yaratıktır insan!" diye başlar... Işte Hamlet'in o sözleriyle, Toroslar'dan yaşlı birananın Meryemce'nin son sözlerini karşı- lastırıyordu... llhan Başgöz, bilim adamlannın yıllarca sonsuz emek ve çaba gerektiren çalışmalardan sonra u- laştıklan bilimsel gerçeklere Yaşar Kemal'ln her- kesten önce "kendiliğinden" nasıl ulaştığının ör- neklerinı, esprıli, harika bir konuşmayla veriyordu. öğretim üyesi Süha Oğuzertem'in kimi sapta- malan da ekonomik anlatım özelliğini taşıyordu. Sizlerle paylaşıyorum. Yaşar Kemal: "- Doğru dürüst bir resmi eğitim almamıştırama tarihçidir, coğrafyacıdır, antropo- logdur, etnograftır, doğabilimcidir, zoologdur, bo- tanısttir, folklorcudur, araştırmacıdır, derlemecidir. - Hem aydınlanmacı ve Marksisttir, hem de düş- lerin, hayallerın, mitlerin, efsanelerin ondan yakın dostu yoktur, - Bir yöreyi anlatırken bütün yöreleri anlatabi- lir. - Bir insanı anlatırken bütün insanları anlatır. - Köyü anlatır ama 'köy edebiyatçısı' değildir. - Roman gibi en az kişisel olan türde en fazla kendisi olabilmiştir. - Çok sıkıntı görmüştür ama kendi dertlerini an- latmaz. Işkence görmüştür ama kimseden nefret etmez. - Yaşar Kemal yaratır ama uydurmaz." Tüm güzelliklerin kayda geçmesi dileğiyle. e: posta: zeynep </ zeyneporal.com Faks:(0 212)257 16 50 BUGUN • AYA ÎRtVÎde 20 00 de Mozart Günleri kapsamında Romanya Oda Orkestrası konseri. (21645415 55) • CRR'de 'VH. Uluslararası CRR GençBk FesthaB' kapsamında 15.00'te BesteTıknaz (viyola) ile Gülden A\taç Teztel (piyano) resitali ve 19.30'da Rahşan Güvençer (viyolonsel) ile E\Ten Büyükburç (piyano) resitali. (212 232 98 30) • tŞ SANAT'ta 19.30'da '01 - '02 Sezonu kapanış konseri: 'Flamenko vs. Sirtaki'. (212 3161083) • BİLKENT ODEON'da 'Kar Çiçeği Sanat Merkezi 1. Uluslararası Dans FestivalT kapsamında 20.00'de Carlos Robles'in flamenco gösterisi, Sandra Gonzales ve Carlos Paz'ın salsa gösterisi, Evgenija Ivontchenko ve Boris Khramov'un latin Amerikan gösterisi. (0312 434 5009) • ANADOLU ÜNtVERStTESt StNEMA SALONU'nda '4. Eskişehir Sinema Günleri' kapsamında 10.00'da 'Mesihi Beklerken', 12.30da 'SonsuzSokaklar. 15.00'te 'Batan Güneş', 18.00'de 'Eğer', 20.30'da 'Gün Ağanyor' adlı filmler. (222 335 05 80) • SİNEMA HAYALPEREST'te '4.Eskişehir Sinema Günleri' kapsamında 12.30'da 'Herkes Kendi Evinde'. 15.00'te 'Maruf ve 17.00'de 'Filler ve Çimen' adlı filmler. (222 335 05 80) ISTINBUlTİYATROFtSTİVALrT^DEBUGÖN • AKM ODA TtYATROSU'nda saat 15.00'te E. K. 02 Projesi nin 'Krvraıuş -1 Tutku - II Psikoz4.48' adh oyunlan. (212 251 56 00) • TAKStM MEYDANTnda saat 20.30'da Plasticiens Volants'ın 'Kuşlarm Dfli' adlı oyunu. ANKARA MÜZİK FESTİVALİ'NDE BU6ÜN • MED ŞÜRA SALONU'nda 20.30'da Prag Oda Orkestrası konseri. (312 427 08 55)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle