Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
20 MAY1S 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Türkiye'dezekâsı üst düzeyde olan çocuklar için herhangi bir çalışma yapılmıyor
'Üstün çoculdar' hazinesi• 'Üstün yetenekli çocuklar bir
hazinedir'. 'Üstün yetenekli çocuklar bir
felakettir'. Hong Kong'da düzenlenen
'Üstün Yetenekli Çocuklar Eğitim
Konferansı"nda bu iki cümle sık sık
yinelendi. Nedeni, bu çocuklann uygun
eğitim almalan halinde yakuzca ülkeleri
için değil tüm dünya için yarar
sağlanacağı, aksi takdirde ise 'problem'
olacaklannı vurgulamaktı.
FtGENATALAY
Her çocuk, anne-babasının gö-
zünde üstün yeteneklidir. Aslın-
da büyük çoğunluğu ayının ve ya-
şının gereğinı yerine getiren ço-
cuklar, anne-babalanna göre, "ınu-
aa^ler yaratiyordur. Ama kimi ço-
cuklar gerçekten çok zeki ve ye-
teneklidir. Çocuklannın üstün ze-
kâlı oldugunu fark eden anne-ba-
balar önce çok mutlu olurlar, ço-
cuklanyla gurur duyarlar; daha
sonra ise sorunlar başlar. Çocuk
okulöncesi eğitim yaşına geldı-
ğinde, yuva yöneticıleri, genel-
likle, çok aktif, bağımsız, mükem-
meliyetçi. yaşıtlanyla değil, daha
büyüklerle birlikte olmak isteyen
bu çocuklan kabul etmek ıste-
mez. Üstün yetenekli bir çocuğun
annesi, çocuğunun gittiği tüm yu-
valardan "Uste para veretim siz
evdebakm" denılerek çıkanldığı-
nı anlatarak "Özürlü çocuklann
hiç olmazsa gidebilecekieri ku-
rumlar var. bizim çocuklanmızın
ise yok" diyerek bu alandaki ek-
sikliğı vurguluyor.
Milli Eğitim Bakanhğı Özel
Eğitim Rehberlik ve Danışma Hiz-
metleri Genel Müdürü AhmetGül
de. "Engeffi çocuklanmızı kur-
tarmaya çahşırken üstün yetenek-
li çocuklanmızı kaybediyoruz" dı-
yerek bu konudakı eksıklikleri ka-
Üstün zekih çocuklann en önemli sorunu kendi yeteneklerine uygun eğitim alamamalan. Bu çocuklar, yasıtlanndan çok büyüklerle beraber ohnak istiyor.
MADDİ OLANAKTAN YOKSUN 146 ÖĞRENCİ İNANÇ LİSESrNDE OKUYOR
Türkiye 'nin şanslı üstünleri• Türkiye'de maddi olanaktan yoksun
üstün zekâlı çocuklann okuduğu tek
okul olan Inanç Lisesi'nde 47 kız 99
erkek öğrenci bulunuyor. Öğrencilerin
tüm ihtiyaçlan Inanç Vakfı'nca
karşılanıyor. Bir öğrencinin yıllık
maliyeti 10 bin dolan buluyor. Okulda
Anadolu Lisesi müfredatı uygulanıyor.
Inanç Lisesi, Türki-
ye'deki üstün zekâlı, ama
maddi olanaktan yok-
sun çocuklann öğrenim
gördükleri tek okul.
Gebze Muallim Kö-
yü'ndeki okulda öğre-
nim gören şanslı öğren-
ciler, ailelennın maddi
olanaksızhğı yüzünden
eğitim fırsatı bulama-
yan, çok üstün zihinsel
yetenekli çocuklar ara-
sından seçiliyorlar.
Inanç Lisesi, lisenin
ve tnanç Vakfi'nm kuru-
cusu Sezai Türkeş'in
ölen eşinin adını taşıyor.
Hem okul hem de vakıf
yönetıcılen 'Inanç' adı-
nın yarattığı yanlış imaj-
dan rahatsızhk dıryuyor-
lar, ancak okulun tanın-
masıyla bu imajın daya-
vaş yavaş değiştiğine
inanıyorlar. Okul Mü-
dür Yardımcısı Yılmaz
Keskin'in verdiği bilgi-
lere göre, okulda 47'si
kız, 99'u erkek olmak
üzere toplam 146 öğren-
ci öğrenim görüyor.
Öğrencilerin tüm ihti-
yaçlan Inanç Vakfi'nca
karşılamyor. Bir öğren-
cinin yıllık maliyeti 10
bin dolan buluyor.
Okulda Anadolu Li-
seleri müfredatı uygu-
lanıyor, ancak öğrenci-
lerin çok çabuk öğren-
meleri nedeniyle daha
yoğun biçımde eğitim
veriliyor. Öğrencilerin
yataklannın başucunda-
lci gece olnıma lamba-
lanna, belki bir gün özür-
lü bir öğrencinin gelebi-
leceği hesaba katılarak
ikı katlı binalarda yapıl-
mış asansörlere kadar
düşünülen okulda, her
öğrencı ders saatlerin-
den sonra ıstedığı bir ak-
tiviteye kaülıyoıu _
İlk mezunlar
effel sınavında aldıkla-
n en düşük puan ise 580.
Zorunlu ılköğretim uy-
gulamasıyla okulun or-
ta bölümü kademeli ola-
rak kapatılacak ve yal-
nızca lise olarak öğre-
nim verecek.
Önümüzdeki öğretim
yılında alınacak öğren-
cilerin seçmelerinin ya-
pıldığını belirten Kes-
kin, okula nasıl öğrenci
ahndığını şöyle anlattı:
"Bütün ülerinrehbenik
araşürma müdüriükle-
rinden,illerindeki üstün
yetenekli çocuklan be-
lirlemelerini istiyoruz.
Her flin bir kontenjanı
otuyorve bunun en az bi-
rinin laz obna zonınlu-
luğu bulunuyor. Seçilen
çocuklan aileleriyle bir-
likte okulda koouk edi-
yoruzveburada yetenek
ve zekâ testine tabi tutu-
yoruz. Bu testin sonuçla-
nna göre okuhunuzda
öğrenim görecek çocuk-
lan seçiyoruz. Bu yıl do-
ğu iBerinden geknlerin
ve kızlann oranı arttL."
Cenel hedefler
tnanç Lisesi'nin ge-
nel hedefleri şöyle sıra-
lamyor:
• Matematik ve fen
derslerini dil, sosyal bi-
limler, sanat ve spor dal-
lan ile disiplinlerarası
bir yaklaşım içerisinde
birleştirebilmek.
• Öğrencilerde üstün
zihinsel potansiyeli ger-
çekleştirmek, akademik
başanyı arttırmak, ya-
raöcılığı desteklemek ve
sorumluluk duygulannı
geliştirmek.
• Öğrencilerin fîzik-
seL zıbansel, duygusaL.
kişilik ve ahlak gelişim-
lerini biitûncül bir ba-
Maddiolanağıbulunmayan üstün çocuklann çoğuveterli eğitinı nrsaübulamıvor.(Fotoğraflar: KADER TUöLA)
Okul ilk mezunlannı
bu yıl verecek. Dört öğ-
renci şımdiden ABD 'de-
ki ünıversıtelerden tarn
burs kazanmış. 17 öğ-
rencinin girdikleri To-
kısla destekleyebilmek.
9 Her
a
l?o<ia bilme,
öğrenme, araşürma me-
rakını.yönlendirerek so-
ran, inceleyen, problem
çözebilen lider özellik-
lerine sahip kişiler ye-
tiştirmek.
Ailelerin çocuklara karşı göstereceği davranışlar
4
Merak giderflmelfProf. Ümit DavashgiL aileler
tarafindan alınması gereken
önlemlen ve benimsenmesi
gereken tutumlan ise şöyle
anlatıyon
• Çocuklann merakmın
giderOmesi - Üstün çocuklann
önemli özelliklerinden biri
meraknr. Bazen yetişkinler,
çocuklaruıın sorulannı
yanıtlamakta zorluğa
uğrayabilirler. Böyle
durumlarda çocuğa karşı
tepkisiz kalmak yerine
kitaplardan, ansiklopedilerden,
dost ve uzman kişilerden
yararlanmak gibi başka çözüm
yollan bulmalıdırlar.
• Anne-babalann iyi
dinleyicüer olmalan
• Gelişim yfizteruıin aytti hızda
çocuklanrun sosyal düzeylerini
yargılarken. zihinsel
gelişimlerini değerlendirirken
kullandıklan yüksek kriterlere
başvururlarsa çocuklanna iç
çatışma ve gereksiz gergınlik
için zemin hazırlamış
olabilirler.
• Mükemmeliyetçilik - Çoğu
kez üstün çocuklann ilgi
alanlan ve duygusal konularla
_ilgili olarak kendılennc
Üstünlerdeki bütün gelişim
yüzlennin aym hızda
geîîşmediği gerçeği de
unutulmamalıdır. Çoğu kez
zihinsel gelişim, sosyal ve
duygusal gelişünden daha
ilerdedir. Anne-babalar
koyduklan standartlar, artne-
babalannm, öğretmenlerinin ve
toplumun beklentilerinin çok
üstündedır. Bu durumda anne-
babalann çocuklannın
mükemmeliyetçilik
duygulanyla baş etmelerine
j'arduncı olacak bazı tutumlan
benimsemelerinde yarar vardır.
'Çiftistevti sosyal etkfleşim-
düzeyde üetişim kuracaklan ve
aym zamanda da sosyal
etkileşün içinde olacaklan bir
arkadaş grubuna sahip olmalan
konusunda çocuklanna
imkânlar yaratmahdırlar.
Eğer bu iki işlevi aynı
arkadaş grubu
karşılayamıyorsa o zaman iki
farklı arkadaş grubu temin
etmelidir.
• Harekete dayah becerilerin
geliştirilmesi
• Her alanda üstünlük
gösterilemeyeceği gerçeği
• Yaratıcılık - Bağımsızlığı
engelleyici tutum, yaratıcılığın
da baş düşmanıdır.
• Tutarlı bir dısiplin
ilaması.
• Çatı
Anne-babalar sosyal gelişim
evrelerine göre çocuklannın
sosyal gelişimlerini
desteklemelidirler. Çoğu zaman
üstün çocuklar yalnız çocuklar
olarak karşımıza çıkarlar.
Anne-babalar onlann zihinsel
j*ahşma alışkanl}ğınjn_
gehştıritmesi.
1
Yaşam felsefesinin
oluşturulmasına yardımcı
olma.
• Isyankârlıklan ile baş
etmelerine yardımcı olma.
• Üstünlüğün anlamını
açıklama.
bul ediyor. Milli Eğitim Bakanh-
ğı verilerine göre Türkiye'deki üs-
tün yetenekli çocuk sayısı 452 bin.
Üstün yetenekli çocuklara eğitim
verilmesi amacıyla kurulan an-
cak çeşıtli nedenlerle başanlı ola-
mayan Yeni Ufuklar Lisesi'nin
sahibi Nazif Ülgen'e göre ise bu
sayı 650 bin. Yeni Ufuklar Lisesi
ile Inanç Lısesı'ndeki toplam öğ-
renci sayısı ise yalnızca 286. Mil-
li Eğitim Bakanhğı'nın üstün ye-
tenekli çocuklar için bazı
projeleri var ama henüz
özel bir öğretim programı
bile uygularnaya konulabil-
miş değil. Üstün yetenekli
çocuklann eginrnı ıçın yülar-
dır uğraş veren Istanbul Ünı-
versitesı Hasan Âli Yücel
Eğitim Fakültesi Dekan Yar-
dımcısı Prof. Dr. Ümit Davas-
hgiL üstün çocuklan şöyle
anlatıyor: "Smıfta bir araş-
ormaaedasıyla khaplardan
yararlanan,deııeyyapan,pro-
jeler iireten, sürekB sorular
soran, düşüncelerini pa>1a-
şan aktif, üretken bir öğren-
ci de üstün yeteneğe sahip
olabiür. Suufian kendini so-
yutiamış, dersle ve çevresiy-
teUgOenmeyenveyaarkadaş-
lannı sürekB güklürüp der-
si kavnatarak snufin palyaço-
su durumuna gelen veya
ohunsuzbirtutum içmdeher
şeye karşı gefcn çocuk da üs-
tün yeteıtekler sergileyen bir
öğrenci olabilir. Birinci ör-
nek, eğitim gereksinimleri
karşıianan üstünyeteneğesa-
hip bir öğrencinin, diğerleri
ise bu açıdan tatmin edile-
meyeD yüksekpotansjyele sa-
hip öğrencilerin davranışla-
nnı yansıtnıaktadır. Neyazık
ki ülkemizde son örneklere
benzer davranışlar sergile-
yen öğrendlereepev miktar-
da rastlanmaktadır. Çünkü
bu tür çocuklann özelnkleri-
ne uygun farkblaşunlmış bir
program uygulaması daha
henüzMilli Eğhiminiiznı bir
politikası ve felsefesi haline
gehnemiştir.''
Prof Dr Ümit Davaslıgıl,
üstün çocuklann özellıkle-
rini şöyle sıralıyor:
Fizlksel özelllkler
• Fizıksel yapı ve sağlık-
lan normalin üstündedır.
• Üstün nitelikte sinir sis-
temine sahıptırler.
• Aşın duyarlı sinir siste-
mine sahip olmalan normal
yaşıtlanna oranla daha ha-
reketli olmalannayol acabi-
ür. Bebekhk dönemınde da-
ha az uyku gereksinimi duy-
malanyla dikkat çekebilir-
ler. Yüksek fiziki enerjiye
sahip üstün çocuklar, hipe-
raktif çocuklarla kanştınl-
mamalıdırlar. Hiperaktif ço-
cuklar istemli dikkat ve dav-
ranış denetımını gerçekleş-
tiremezler.
Oysa bu tür üstün çocuk-
lar çok aktif olmalanna kar-
şm çok az hıperakuvıte semp-
tomlan gösterirler. Ancak
üstün olup gerçek hiperaktif
çocuklara rastlamak da müm-
kündür.
• Duyu organlan keskin-
dir. Bebeklerde bu aşın du-
yusal uyanlabilirlik, batta-
niyeleri üstlennden atma,
altlannın ıslanmasından ra-
hatsız olma, gürültüye yo-
ğun tepki gösterme bıçımin-
de ifade bulabilir.
• Olgunlaşma daha hızlı
bir seyir gösterir.
• Kuvvetlidirler ve koor-
dinasyon gerektiren faaliyet-
lerde tepkileri hızlıdır
Sosyal gellslm
özeHlkleri
• Kendilennden büyük
çocuklarla karmaşık oyun
oynama eğilımındedırler
• Karşısındakilenn düşün-
celennı, duygulannı ve ıs-
teklenni kestirebilmeyetene-
ğine sahiptirler.
• Grup içindeki liderliğin
amar.ı ve işlevinı kavraya-
bilmeleri vedığerlennın ge-
reksinim ve ilgilerine duyar-
lı olabilmeleri nedeniyle ge-
nellıkle Uder olma eğilimin-
dedirler.
• Espn yetenekleri geliş-
mıştir.
SÜRECEK
CUMARTESİ
YAZILARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
Bir Uhısu Birleştipen Anlar
Galatasaray-Arsenal maçını yine yolculukta oldu-
ğum için izleyemedim... Bizi Kıbrıs Ercan Havaala-
nı'na getiren uçağın pilotu ilkyannın beraberesonuç-
landığını bıldirdiğinde bir gün sonrakı tatil nedeniyle
tıklım tıklım dolu Air - Bus uçağının yolcularından
yükselen alkışlara ben ve eşim de katıldık. Maçın
uzatma bölümünü ise Lefke Avrupa Üniversitesi ara-
cının radyosundan heyecanla iztedik. Penaltılar bö-
lümüne Gime'deki otelde yetiştik. Galatasaray'ın
şampiyonluk sevincini otelin TV odasında, hiç tanı-
madığımız kişilerle ve Lefke Belediyesi ile universi-
tenin ortaklaşa düzenledikleri edebiyat günlerine ka-
tılmak üzere Kıbns'a bizden daha önce gelmiş olan
Refik Durbaş ve Mehmet H. Doğan'la paylaştık..
Oysa ne ben, ne eşım, ne bıldığım kadarıyla arkadaş-
lanm futbol meraklısı değılız. Bu ise bambaşka bir şey-
di. Ertesi sabah eşim, "Galatesaray kazandığında, göz-
lerim yaşardı, şimdi de yaşanyor, bu nedir?" dedı.
Evet, bu nedir? Bu, bir ulusu birleştiren anlardır...
•••
"Ulus", "ulusallık", "ulusçuluk" sözcüklerini san-
ki korkarak kullanıyoruz. Peki, bu nedir? Bu ise ay-
dınımızın halkından kopukluğudur. Sıradan insanı-
mızı heyecanlandıran duygulara, halkın ortak değer-
lerine aydınımızın yabancı düşmüş olmasıdır. Genel-
leme yapmak belki doğru değil. Fakat sanıyorum ki.
bu saptamada bir gerçeklik payı var. Üniversitedeki
toplantıda yaptığım konuşmada Türkiye toplumu-
nun kendine özgü değerierinden, kıpır kıpır canlılığın-
dan söz ederken bir gün önceki maçın göruntülerı-
ni, Fatih Terim'in kabına sığmaz hareketlilığiyle In-
giliz takımı çalıştıncısının bitkisel durgunluğu arasın-
daki karşıtlığı örnek olarak verdiğimde salonu doldu-
ran genç izleyici topluluğundan bir alkış yükseldı.
Orada yine, bu kez bu genç üniversiteli topluluğuy-
la bir ulusu birleştiren anlardan birini yaşadık. Oysa
biliyorum ki, yukarda andığım kavramlan kuramsal
olarak tartışsak, anlasamayacağımız, farklı duşüne-
ceğimiz yönler de olacaktı...
•••
Onuncu Cumhurbaşkanımızla ılgıli düşüncelerim-
den geçen haftaki yazımda söz etmiştim. Sayın Se-
zer'in TBMM'deyaptığı konuşmayı ızlerken duyum-
sadıklarımız da sanıyorum ki bir ulusu birleştiren an-
larla ilgiliydi. Kendi payıma, Cumhurbaşkanı'nın bu
ilk konuşmasını ızlerken, biliyorum ki pek çok kışi gı-
bi, Galatasaray'lı futbolcumuzun penaltı vuruşunu
yapmak üzere topa doğru koştuğu o birkaç sanıye-
liksüreyi izlerkenki duygu içindeydim... Soluğumu tut-
muş, çok farklı alanlarda Turkiye'yi temsil eden bu
çok farklı insanlann başarılı olmasını yürekten diliyor-
dum... Çünkü bunlar, bir ulusu birleştiren ender an-
lardandır...
• • •
Yaklaşık on yıllık bir süre yabancı ülkelerde, çoğun-
lukla da Batı ülkelerinde yaşamış bir insanım... Bu-
tün bu ülkelerde, farklı görüşlere sahip, farklı toplum-
sal kesımlerden insanlann nasıl bir ulusal bilince sa-
hip olduklannı gördüm... Farklı toplumsal kesimler,
sınıflar arasındaki çrkar çatışmalan yadsınamaz btr ger-
çektir. Fakat ortak ulusal değerler, ortak ulusal kîm-
lik özellikleri de en az bir o kadar yadsınamayaöak
birgerçektir... Peki bizim ülkemizde bu konudaki be-
lirsizlikler, özellikle de sıradan halk insanıyla aydını-
mız arasındaki karşıtlık nereden geliyor? Sanıyorum
ki toplumumuzun ulusallaşma süreçlerıne geç gırmiş
olmasından. Bir de, yine öyte sanıyorum ki, özellikle
6O'lı yıllarda tanıştıgımız toplumculuk kavramını ye-
terince sindirememiş olmamızdan... Bu iki olgu, bir
yandan şoven ulusçuluk, ümmetçilik vb. geri ve aşı-
n akımlan beslerken, bir yandan da ulusal değerlere
neredeyse tümüyle yabancı, benzeri Batı solculan ara-
sında da görülemeyecek ölçude "enternasyonalcı"
birsolcuaydıntipiyarattı...
• • •
Yıllar önce, başiığını Yahya Kemal'den odünç al-
dığım "Köksüzlük" sözcüğünün oluşturduğu bir ya-
ayazmış, yazımda yine Yahya Kemal'in "Atik Valde'den
Inen Sokakta" adlı bir şiirinden söz etmiştim. Şıirın-
de Yahya Kemal, Istanbul'un yoksul bir semtindekı
bir ramazan akşamını betimlerken, aydının yalnızlı-
ğını, halkından kopukluğunu anlatıyordu: "Tenha so-
kakta kaldım oruçsuz ve neşesiz I Yurdun bu iftarak-
şamından uzak kalmanın gamı I Tanfsız yaşattı ru-
humda birgurbet akşamı..." Bu dizelerde dile getı-
rilen ne dindarca bir duygu, ne buna benzer başka
bir şeydir. Bir ulusu birleştiren anlardan uzak kalma-
nın hüznüdür...
• • •
Türkiye aşması gereken ve aşacağına inandığım
bütün sıkıntılanna rağmen sanki yeni bir ufka doğru
yürüyor... Toplumumuzun başanya ve çağdaşlaşma-
ya gereksinimini, karşı konulamaz birdürtü gibi, ne-
redeyse bütün toplumsal kesimlerce duyumsuyo-
ruz... Burada, aydınımıza büyük görevler düşüyor.
Her şeyden önce de ulusu içten içe kımıldatan değer-
lerin farkında olmak... lyimser ve gerçekçı olabıl-
mek...
Crevde 5. gün
SASA işçisine
destek artıyor
ADANA (Cumhuriyet
Güne» lüeri Bürosu)- SA-
SA grevınde 5. güne gın-
lirken sendika ve demok-
ratık kıtle örgütlerinın des-
teği de sürüyor. KESK'e
bağlı bazı sendika başkan
ve yöneticileri dün fabri-
ka önüne gıderek grevde-
ki işçilere destek verdiler.
KESK dönem sözcüsü
Haber-Sen Başkanı Yasin
Aytaç, "Bugünkü ohun-
suzluklara bir başkaldın,
bir karşı koyuş olan SASA
işciterinin grevini kamu
emekçileri olarak destek-
ile bir süre göriişüp. grev
gözcülenne başanlar dıle-
dıler.
KESK'e bağhiendıka-
lann gösterdığı duyarlı-
lık, venlen desteğin grev
sürecınde kendilerıni
onurlandırdığım ve gûç-
verdiğını belirten Kaba-
ca da, "Verflen destekler
bizi daha da umutlandır-
nuş, cesaretlendirmiştir.
Budesteklerinişçininenıe-
ğJnin hakkını alnıa müca-
delesinde başan>ı getire-
ccğıııc tnsıtıvonız ı
konuştu. Kabaca, ışyer
liyur, sonuua dek davamş- de DibnerSabancı nın da
ma içinde olacağunızı be-
&1iyonK*dedi.
SES,BTS,BES,Ener-
ji Yapı Yol-Sen ve Eği-
tim-Sen yönetıcileriyle
birlikte SASA önüne ge-
len KESK yönetıcılen,
Petrol-lş Sendikası Şube
Başkanı Ahmet Kabaca
sahibi olduğu fırmanın dı-
şında Ateş ve MB adlı ta
şeron firmalarda şu anda
600'e yakın ışçı çalıştığı-
nı da anımsatarak, ",\ma-
cunız buradaki arkadaş- -
lanmızı da kadro> a aldır-
maknr. İş güvencesi her
çahşanıi] hakkKtar" dedı