17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 MAYIS 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER ffPH Hatiboğhı hakJunda fezteke • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Cumhuriyet Başsavcıhğı, FP Çorum Milletvekili Yasin Hatiboğlu hakkında, Türk Silahlı Kuvvetleri'ni (TSK) kûçûk dûşürûcü davramşta bulunduğu gerekçesiyle fezleke hazırladı. Fezlekede, Hatiboğlu'nun 6 yıla kadar ağır hapis cezası istemiyle yargılanabilmesi için yasama dokunulmazlığının kaldınlması istendi. Fezlekede, terör örgütü HizbullahileTSK arasında dolaylı ve dolaysız olarak irtibat kurma çabalan ûzerine Genelkurmay'ın bir açıklama yaptığı ve Hatiboğlu'nun, NTV'nin 29 Ocak 2000 gûnlü ana haber bülteninde okuduğu şiirde TSK'yi şeytana benzeterek hakarette bulunduğu savunuldu. Baybaşin • MADRİD(AA)- Avrupa'da eroin kaçakçılığının önde gelen isimlerinden Mahmut Baybaşin'in, çarşamba gûnû tspanya'nın başkenti Madrid'in dış semtlerinden birinde tutuklandığı bildirildi. Ispanyol polisi, yaptığı açıklamada, Fransa'nın iade talebi ûzerine, Mayıs 1998'den bu yana aranmakta olan Baybaşin 'in Majadahonda semtinde, Ensar Taşdemir isimli bir şahısla birlikte yakalandığını belirtti. Baybaşin'in evinde yapılan aramada 10 kilogram eroin, sahte belgeler ve yaklaşık 250 milyar TL karşılığı dövizın ele geçtığı belirtildi. Nazarbayev Sezerf kutladı • ANKARA (AA)- Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e bu göreve gelişi dolayısıyla bir kutlama mektubu gönderdi. Nazarbayev, mektubunda, Türkiye ile Kazakistan arasındaki tarihi ve dostane ilişkilerin geliştirilmesinin önemine değindi. Emnlyetten seminer • Istanbtıi Haber Servfei - Emniyet Genel Müdûrlüğû'nce düzenlenen "Mala Karşı Işlenen Suçlarla Mücadele Semineri" 24 Msyıs Çarşamba gûnü Istınbul'da yapılacak. Poiisin son yıllarda terör, kayakçılık ve organize suçlarla mücadelesinde elce ettiği başanyı bu alında da kazanması anacıyla gerçekleştirilecek seninere tçişleri Bakanı Salettin Tantan da kaılacak. tarden tepki •ANKARA (ANKA)- İFD Diyarbakır Şvoesi'nin ardından Van -şsesmin kapanlmasma gösteren IHD Genet^ Hüsnü Öndül, JtO'nin dogrulan = sötemeve, ihlalleri gün ıs?na çıkarmaya, insan hksalarını korurnak ve gr<iştirmek için çahşmaya, b^akının türleri ne olursa »1un devam edeceğini s«rledi. Özmen, 6 siyasi cinayeti gerçekleştirdiğini itiraf etti. Tatbikatlar bugün yaptınlacak Eıtıirlerî İı*aıı verdiANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - UMUT operasyonu çer- çevesinde gözaltinda sorgula- nan "Kudüs SavaşçılarT örgü- tûnün üst düzey sorumlusu "Te- km" kod adlı Ferhan Ozmen, Uğur Mumcu suikastında bom- bayı otomobile kendisinin yer- leştirdığını, AhmetTaner Kışla- h ile Bahriye Üçok suikastlann- da kullanılan bombalan kendi- sinin hazırladığını, Prof. Mu- ammer Aksov'u da kendisinin vurduğunu itiraf etti. "Iran'dan bukgörüşlü,gazeteciyadasiya- setçi obun diye ölüm talimatla- n geüyordu, hedefleri biz betir- fiyorduk" diyen Özmen, son ta- limatın Israillilerin öldürülme- si konusunda olduğunu söyledi. Özmen, Yiıda Yürüm, Ehud Se- dan ile Vkrtor Marvick'e yöne- lik saldınlan da kendisinin or- ganize ettiğini itiraf etti. Soruşturma kapsamında An- kara emniyetınde gözaltında bulunan SeJçuk Şann, Hakkı Şanh, Ferhan Özmen, Necdet YiikseL Bilal Yurt, Ceial Aytu- fan, MefametGürova, Musa Ko- ca ve Mehmet Kasap'ın sorgu- lan sürüyor. Zanlılardan Hasan Kıhç dün çıkanldığı DGM tara- fından tutuklanarak cezaevine gönderildi. Gözaltındakı 9 ki- şinin sorgusunu, 15 kişiden olu- şan özel bir ekip yüriitüyor. Ankara'da operasyon Zanlılann itiraflan doğrultu- sunda terörle mücadele şubesi- nin operasyon ekibi Ankara içinde operasyon düzenlerken bazı adların ve yerlerin teyıdi için çeşitli illerle gizli yazışma yapılarak bilgi alınıyor. Ferhan Özmen ile Necdet Yüksel'e bugün gazetemiz ya- zarlan Mumcu, Kışlalı, Aksoy ve Üçok suikastlanyla ilgili ola- rak tatbıkat yaptınlacak. Sorgusunda 2 gün suskun ka- lan Özmen, daha sonraki anla- tımlannda ADD'nin kurucu Genel Başkanı Muammer Ak- soy'u Bahçelievler'deki evinin girişinde susturuculu bir silah- la kendisinin vurduğunu itiraf ederken Necdet Yüksel'in olay- da gözcülük yaptığını ifade et- A. Taner Kışlalı yıbn Atatürkçüsü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Atatürkçü Düşünce Demegi (ADD), yilın Atatürkçüsü ödülünü bombalı suikastla öldürülen gazetemiz yazan, eski Kültür Bakanı ve eski ADD Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Taner Kısjah'ya verdi. 2000 yılı Atatürkçü Düşünce Onur ödülü'ne ADD Bağcılar Şubesi'ne yapılan baskında öldürülen Şükrü Demirkürek, ADD üyesı Muhammed Dafi ve Cağdaş Eğitim Vakfı Başkanı Gübeven Yaşar değer görüldü. Atatürkçü Düşünce Başan Ödülü, Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfi'na (um:ag) verildi. ADD yaptığı açıklamada, 17 Mayıs 2000'de Kızılay Alanı'na asılan Atatürk posterinin Ankara Büyükşehir Belediyesi görevlileri tarafindan yırtılmasını da şiddetle kınadı. ,-. m « ÇÎZMEDEN YUKAR1 MUSA KART îran'ın üçte birini oluşturan Azeriler, Hatemi'ye mektup gönderdi 'Kültürel haklanmız verîlsin' AYHANŞİMŞEK ANKARA - Iran, ülke nüfusunun üçte bi- rini oluşturan Azerileri baskı altında tutma- ya çahşıyor. Anayasa ile tanınmış hak olma- sına karşın, Türklerin kendi dillerinde eğitim ve yayın yapmalanna izin vermeyen Iran, se- çimlerde Türklerin kendi adaylannı çıkarma- sı ve serbest propaganda yapmasını da çeşit- li baskılarla engelliyor. iranlı Azeri Türkler, yenılikçı Cumhurbaşkanı Muhammed Ha- temi'ye açık mektup göndererek, Türklere yönelik baskı uygulama- lannın son bulmasını istediler. Ara- lannda yazar, şair ve öğrencilerin de bulunduğu 42 Türk aydınmca kaleme alınan mektupta son parla- mento seçimlerinde yenilikçilerin kazandığı zafer kutlamrken, bunun Hate- mi'nin yenilikçi programımn gerçekleşmesi ve yasal özgürlükleri getirmesinin habercisi olmasımn beklendiği kaydedildi. Tebriz Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Mah- mut AH Çehrekanh'nın anayasanın etnik gruplann kültürel haklannı belirten 15. ve 19. maddelerinın uygulanmasını istediğı için cezaevinde tutulmasının eleştirildiğı mektup- ta, Çehrekanh için yeniden ve adil bir yargı- lanma istenirken şöyle denildi. "Çehrekanlı 6. parlamento seçimlerinde başvurulann başlamasından birkaç saat ön- ce gözaltına ahnarak cezaevinde tutulmuştur. Başvuru süresi bittikten sonra gecki olaraksa- lı\erilmiş ise de. seçim günü yeniden yakala- narak cezaevine götüriilmüş, yargılanmışör. Bu tür yöntemlere başvurulmastnın amacL, seçimlerde gergjnlik yaratmak, yasadan ka- • îranlı Türklerin önderlerinden Dr. Mahmut Ali Çehrekanh, 5. parlamento seçimlerini kazanmasına karşın bölgesinde seçimler iptal edilmişti. Tutuklanan Çehrekanh cezaevindeki günlerinin ardından felç geçirdi. çınmakvesecim somıcunu yakışıkaimazyön- temlerle kendi çıkaıian yönünde etküemek, sonuç olarakda İran'daetnikgruplann insan haklannı, kültürel ve dil bağunsrzlıklarını ta- nımamakrjr." İranlı Türklerin önderlerinden Dr Mahmut Ali Çehrekanlı, 5. parlamento seçimlerini kazanmasına karşın bölgesinde seçimler iptal edilmişti. Çehrekanh cezaevin- deki günlerinin ardından felç geçirdi. İranlı Türklerin, Cumhurbaşkanı Hatemi'ye yaz- dıklan mektupta, Tahran'm kütürel haklar konusundaki tumumunu değiştirmesi isten- di. Oluşan yeni ortamda yeni bir diyaloğun gerekli olduğu vurgulanan mektupta şu gö- rüşlere yer verildi: "Dünyanuı bütün dilleri hatta ölü ve tanmmamış dilleri büe Iran üni- versitelerinde araşnrıkiığı hakte, Azerbaycan Türkçesinin hiçbir resmi eğitim kurumunda öğretimi ve araşnnlması sağlanmamıştır ve devlet Azerbaycan Türkçesinin Fars dilinin yanı sıra eğitim ve öğretim ku- rumlannda maddi ve manevi korunması ve geüştirilmesini garantilemek yerine bu dilin yurttaşlar tarafindan öğrenil- mesini ve öğretilmesini engel- lemeveceğini vaat etmekle ye- tinmiştir." tran'da ülke nüfusunun en az üçte birini Türkler oluşturuyor. Bunlar arasında Güney Azerbaycan Türİderi en kalabahk grup ola- rak yer alıyor. Iran, parçalanma kaygısı ile Güney Azerbaycanlı Türklerin isteklerini *^abancı komplosu" olarak nıtelendıriyor ve sert şekilde bastınyor. Yabancı gözlemciler, Güney Azerbaycan'm tran'da birrejim deği- şikliğinin nedeni olabileceği değerlendirme- sini yapıyorlar. ti. Özmen, Üçok suikastındaki bomba düzeneğini aynntılany- la anlattı. Hazırhklan bittikten sonra paketi örgütün kuryesine verdi- ğıni söyleyen Özmen'in par- mak izleriyle Üçok'a gönderi- len paketteki parmak izi örtüş- müştü. Ferhan Özmen, Mumcu suikastında gözcülük yapan Yu- sufKarakuş'un ifadelerinde ge- çen 3 Iranhdan "AB" adlı kişi- nin de kendisı olduğunu söyle- di. Karakuş'la yüzleştirilen Öz- men'in Mumcu olayının fi- rari sanıklan olan "Mu- hammed" ve "Rıza" kod adlı kişilerle ilgili de aynn- tılı bilgi verdıği öğrenildi. Özmen, Kışlalı suıkastı ile ilgili olarak örgütün aynn- tılı istihbarat yaptığını, ey- leme en uygun yerin evi ol- duğunun kararlaştınldığını anlattı. Arkadaşlannın adını verdi Israil Büyükelçiliği Gü- venlik Amiri Ehud Sedan ile ABD'li Çavuş Victor Marvick'in öldürülmesi, Musevi Yuda Yürüm'ün yaralanmasına yönelik bombalı saldınyı doğrudan kendisinin yaptığını anlatan Ferhan Özmen, bu olaylar- da yanında yer alan arka- daşlannın da adını verdi. Kudüs Savaşçılan'nın Corum'da bir lranlının, Ak- saray'da iki lranlının öldü- rülmesi olayını gerçekleş- tirdiğini anlattı. Zanlılardan Mehmet Kasap'a, Aksa- ray'da öldürülen iki lranlı ile ilgili dün Istanbul'da tat- bikat yaptınldı. Özmen'in ifadelerini, Yüksel'in ifade- leri de doğruladı. Sorgulamalarda bazı ci- nayetlerde kullanılan iki sı- lahın Çubuk Barajı'na atıl- dığı belirlendi. Terörle Mü- cadele Şube Müdürlü- ğü'nün ekipleri, atılan si- lahlann yer göstermesini yaptırarak bu silahlan bul- maya çalışıyorlar. MTT^ten destek Emniyet yetkilileri, çözü- len cinayetlerle ilgili bazı Iranlılann kimliklerinin tes- pit edildiğini, bazılannın fo- toğraflardan teşhis edildiği- ni, bazılannın da sadece kod isimlerinin şu ana kadar tes- pit edilebildiğini bildirdiler. Yetkililer, konuyla ilgili Milli İstihbarat Teşkilatı'nın da çalışmalara katıldığını kaydettiler. Kudüs Savaşçılan örgütü militanlannın ifadelerindeki ortak bir özelliğe dikkati çe- ken bir emniyet yetkilisi, "Buhışmalannı genekfc ca- milerde va da büyük mescit- lerde yapıyorlar. Bu tür yer- leri kalababk olması nedeniy- le dikkatieri üzerlerine çek- memekiçin seçryorlar" dedi. Ankara'da Iraklı bir ataşe ve Suudi Arabistanlı bırdip- lomata yönelik yapılan bombalı ve silahlı saldınla- nn dosyalannın da, bu örgü- te yönelik operasyon kapsa- mında incelemeye ahndığı bildirildi. IRMIKI AYDEV ENGtN aengin(a doruk.nettr Fıkrayı bilirsiniz. Nasrettin Hoca ki- remrtleri aktanrken damdan düşmüş. Eş, dost, komşu koşuşmuşlar. Biri ko- lundan tutar, öteki bileklerini ovar, be- riki başına su dökermiş. Hoca, zor be- la gözünü açıp canını daha da acrtan komşulanna dönmüş: - Aman kuzum derniş. Aman bana damdan düşen birini bulup getirin. Benim halimden o anlar... Ben de damdan düşen birini bul- dum. Halinden anlanm. Adı: Dr. Faruk Alpkaya. Ankara Si- yasal Bilgiler Fakültesi'nde öğretim Damdan Düşenin Hali... ûyesi Kendisi şu anda anlı şanlı bir "YÖK sanığı"d\r. YÖK'çüleronu "Atatürk ün aziz hatırasına alenen hakaret edip sövdüğü" gerekçesiyle kamu görevin- den çıkarma cezasına çarptırıp çarp- tırmayacaklarına karar vermeye çalı- şıyorlar. Ankara Üniversitesi Yönetim Kurulu bu istemle YÖK nezdinde "su -duyurusu" yaptı. YÖK de önumfiad» ~1(i gûrrierde bir karar verecek. lam değerlendirecek kadar seçkin. Ama bence en az yukarıdakı kadar vahim bir suç işlediği de kesin. Dr. Alpkaya, bir zamanlar Nasrettin Hoca'nın yaşadığı Iç Anadolu bozkın- nın göbeğinde, Ankara'da, YÖK kafa- lılann egemen olduğu Ankara Üniver- sitesi'nde mizahı birsilah olarak kullan- ma gibi vahim bir halt etmiş, bir suç iş- lemiş. Bence bu denli bir densizin öğ- retim görevliliğinden çıkarılması ne söz, boynu urulmalı, tırnaklan kerpe- tenle çekilmeli, koltuğunun altına kay- nar yumurta konup, (stanbul Valisi'nin "Birsopa bulmuşlar" dediği aygıta ası- lıp haddi bildirilmelidir... Düşünün. 2000 yılı Türkiye'sinde Dr. Alpkaya "mizah"a başvurmuş; çürü- müş bir toplumsal değeri savunanlara jnizarun yaJocı diliyle yantt vfemijf. —Az buz suç mu bu?- ••• Eh "Bu öğretim görevlisi böyle bir ettiyse, elbet öğretim görevlişi ^terak kalamaz" diye düşünmek doğal. Peki Dr. Alpkaya böyle bir "halt et- miş mi" dersiniz? Valla, bana sorarsanız böyle bir halt etmeyecek kadar seçkin bir aydın o. Mustafa Kemal'i dosdoğru, sapasağ- Olup bitenin özeti şu: Ankara Ünh/ersitesi'nde, elektronik ortamda oluşturulmuş bir tartışma gru- bu var: Ank-Club. Dr. Alpkaya da bu "elektronik tartışma kulübü"r\ü sık sık ziyaret edenlerden biri. Sık sık ziyaret ettiği için de sık sık, "Gününü gün et kardeş... Kafanı başka işlere takma hemşerim... Dalgana bak emmioğlu" gibi abuk sabuk ve cıvık mesajlara rastladığından, canı sıkılmış, bir gün tırtmuş, böylesi mesajlardan birine bir yanrt döşenmiş. Buraya tam metnini aktaramam. Çok uzun. Ama Dr. Alpkaya, Ank-Club tartışma lıstesinde "Kafana tokadan başka bir şey takma" mesajına karşı, "Mustafa Kemal de işgal Istanbul'un- da keyfıne baksaydı, kafasına tokadan başka bir şey takmasaydı ne o/urcftT*yu sergileyen -bence- enfes bir mizahi ya- nrt üretmiş. örneğin bir alıntı: "...Yaveri, 'Paşam, neyapacağız'd/- yesordu. Mustafa Kemal, gözlerinika- padı, geçmişe daldı. Namık Kemal'/n yasaklanmış şiinerini gizlice ezberledi- ğilise yıUanru, "fovfikRkretVn 'Sis'şi- -kini çoğatbp ârkadaşlanna verdiği Her- -hiy&yıllannı, gizli bir gazete çıkardık- bul vardı. Yaverine, 'Kafana tokadan başka hiçbir şey takmayacaksın ço- cuk' dedi...'' Ne dersiniz? Mizah bu değilse nedir ve 2000 yılı Türkiye'sinde "kafaya toka- dan başka bir şey takmamayı" öğütle- yen bir elektronik yaveye mizahtan da- ha yakıcı hangi silahla yanrt verilebilir? Arada bir bu köşede mizah yapma- ya kalkıp, mizahtan nasipsiz kimileri tarafindan kınandığım çokoldu. örne- ğin Metin Göktepe üstüne yazdığım -bence pek güzel- bir Tırmık", mizah- la devnmciliği bağdaştıramayan bazı hamhaJat keskin solcularca resmen kı- nandıydı. O yüzden Dr. Alpkaya'nın halinden anlanm. lan kurmay eğitimi dönemini, Şam'da ilk görevinde gizli bir örgüt kuruşunu, 1908 Devrimi'ni, Ubya'ya gizlice gidip gerilla faaliyetleri örgütlemesini, son- ra o cepheden bu cepheye, o siper- den bu sipere koşmakla geçen savaş yıllarını bir bir anımsadı. Gözlerini aç- tı, karşısında büyülü güzelliğiyle Istan- Tırmık'ın sizi ilgilendiren bölümû bu- rada bitti. Başka yazılara geçebilirsiniz. Bundan sonra aktanlan fıkra sadece YÖK'çüterin okumast icindir Adamtnoirtyoktebffbaşkastriarast- lamış ve sormuş: - Saatiniz var mı? - Var, demiş ve yürümüş... Yani adam zamanı öğrenmek istemiş, fa- kat öteki "kolunda saat var mı" diye anlamış. Komik olan, işte bu yanlış an- lama... Kah kah kah, kih kih kihl.. POIİTtKA GÜ1NLÜĞÜ HİKMET ÇETtNKAYA Pınar Selek... Ay ışığı bahçedeki hanımelilerin üzerinden çekil- mişti... Yıldızlar sanki yaz yağmuru altındaydı... Bu birdüştü... Hücrede olsun, hapiste olsun her tutuklu ve hükümlünün kurduğu bir düş... 12 Mart ve 12 Eylül sonrası bu düşleri bizler de kurmadık mı? Şimdi o düşleri kuran binlerce genç insan var cezaevlerinde!... Kimileri Gebze'de, kimileri Çankın'da.. Çanakkale'de, Bergama'da, Buca'da... Her cezaevine akşam indığinde düş kurulur koğuşların ranzalannda... Mayıs çiçeklerinin yalancı kokusu sarar koğuşlan... Alp Selek 12 Mart sonrası Davutpaşa Kışlası'n- da mayıs düşlerini kurarken, Pınar Selek kuçük bir kızçocuğuydu... Alp Selek, Türkiye Işçi Partisi davasından yargılandı, uzun süre hapis yattı... Pınar Selek büyüdü, üniversrte bitirip sosyolog oldu. Sokak Çocuklan'nın ablası, dert ortağı Pınar iki yıldır cezaevinde. Pınar, 9 Temmuz 1998 yılında Mısır Çarşısı'ndaki patlama olayından ötürü iki yıl hapis cezası ıs- temıyle DGM'de yargılanıyor... Suçu, PKK'li militanlarla birlikte bomba yapmak!.. Mısır Çarşısı olayında yedi yurttaşımız ölmüş, onlarca kişi de yaralanmıştı... ' "• Mısır Çarşısı'nda bir patlama oldu... Acaba bizi derin acılara gömen bu olay, tüp gaz- dan mı yoksa bombadan mı kaynaklanmıştı? İşte bu nokta çok önemliydi. Ancak çevrede bomba patlamasıyla çukur oluşmamıştı. Veriler büyük olasılıkla tüp gaz patlamasını doğruluyor- du... O zaman ınsanın aklına şu soru geliyor: "Bu pat- layıcılar kimin?" ••• 4 Temmuz 1998 günü Kartal'daki EUinci Yıl Parkrnda polis patlayıcı malzemelerbuldu. Eksper- tiz raporunda patlayıcı malzemeleri şöyle sıralandı: San, siyah, kırmızı renkli izole elektrik bandı, uçlann- da üç adet flaş ampul ırtıbatlı beyaz renkli kablo- lar... Bir hafta sonra polis Pınar Selek'in atölyesinde ne ele geçirdi? Aynı malzemeleri!.. Sadece flaş ampullerinde bir eksik vardı!.. Tutanaklardan gazetelere yansıyan ilginç öyküye bir bakalım: "Burada, malzemelerin üzerinde parmak izi bu- lunduğu yazılı. Kimin olduğu bilinmeyen bu par- mak izi bulunduğunda Pınar daha gözaltına alın- mamıştı tutanaklara göre. Yani ilk rapor, o ortada yokken hazırlanmış. Sonra bu parmak izi, karşılaştırma için laboratuvara göndenlmiş. Bir gün sonra, Pınar'ın yakalandığı saatlerde de ikinci rapor hazırlanmış. Bu rapora göre parmak izi Pınar'a ait. özetlersek; Pınaryakalandıktan sonra, atölyesinde patlayıcı malzemeler bulunmuş. Ama bu malzemelerin ilk raporu, onun yakalanmasın- dan önce hazırtanmış. Ustelik bu malzemeler çok önce yakalanan başka malzemelerie aynı." Bu ilginç öykünün devamı insanı hem düşündürüyor hem de gülümsetiyor. Çünkü Pınar Selek'le Mısır Çarşısı'ndaki patlamayla ilişkili bağlantı çok şaşırtıcı... • • • • -- --•• •• • Pınar Selek davasında polis ifadelerini tuta- naklardan okudum... Bir mizah harikası doğrusu!.. • • Tam Aziz Nesin'lik... Aziz Nesin yaşamıyor ama.. Muzaffer izgü, o güzel kitaplanna bir yenisini ekleyebilir!.. Çünkü, Pınar'ın ifadelerinde Mısır Çarşısı hiç yok! Polis Pınar'a sormamış. Savcının ilk iddia- namesinde de tek satır yok!.. Ardından bir iddianame daha hazırlanmış. Ora- da Pınar, Mısır Çarşısı'na bomba koyan kişi o- larak gösteriliyor. Peki, Pınar nerede o sırada? Cezaevinde!.. Yedi kişi ölmüş, onlarca kişi yaralanmış, ama pat- lamayla ilgili tek soru neden sorulmamış Pınar Selek'e? Polis ve uzmanlann hazırladığı iki rapor var. İlk ra- porda çarşı çevresinde patlayıcı madde izıne rast- lanmamış. İkinci raporu Adlı Tıp Enstıtüsü hazır- lamış: Patlama sonucu çevreye dağılan araç ve gereçlerin üzerinde 'nitroselüloz' saptanmış... Deniliyor ki: "Patlamaya, nitroselüloz içeren bir madde yol açmıştr..." Kim kimi kandınyor!.. Nitroselüloz salt patlayıcılarda değil, film, boya, vemik vb. bulunur... ( . , Pınar hâlâ yargılanıyor... Pınar'ın suçu yaşamı sevmek, Güneydoğu ve PKK'yle ilgili araştırma yapmak!.. Pınar Selek iki yıldır cezaevinde... Mayıs çiçeklerinin yalancı kokusunu duyuyor!.. hikmet.cetinkaya(a cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 'f CufnhurİYrt ^ kitap kuiu68 fftkrmf Çotihfcsya KfYapAın ÇAĞININ TANIĞI ÜÇ YAZAR 2 BASI KUIİUY OIAYI VE TAJtİKAT KAJİPLAII 4 BASI m SMKIU YlllAR KU$ATIUHI$ S0MKLM 4. BASI POSTUNDA RURT ZÂMBâK SANA DA BÜIAJTI KAN 2 BASI PİMJAIOMBIIÜN KAZLARI A$IK KAPINUlt $0M6l TPAZAM SEVBMim AMESİ BELLİ DEİİL TÜRKİYE'NİN MYTAH ÜC6ENİ ZIERİM WYRAZ Cumhunyet Kitap Kulubu Çağ Pazarlama A Ş Türkocağı Cad. No.39/41(34334)Cağaloğlu-lstanbul Tel 514 01 96
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle