Katalog

20 MAYIS 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA JliJVOJ^I O J T I J . / [email protected] 13 ÇiftçMen 1/ff fiyatna tepki • ADANA(AA) - Adana Çiftçiler Birliği Başkanı Cumali Doğru, sadece gübrede 4 aylık fiyat artışuun yüzde 38 olarak gerçekleştiğini kaydederek "Buğday taban fıyatının, hükümetin yüzde 25 enflasyon hedefi doğrultusunda belirlenmesi, üreticinin yok sayılması olacaktır" dedi. Malıyete yüzde 30 kâr eklendiğinde, kırmızı yan sert Çukurova buğdayı taban fıyatının 120.802 lıraolması gerektığine işaret eden Doğru, bu rakamın altında verilecek bir fiyatın, zaten fakir olan çiftçiyi daha da fakirleştireceğini ve üretimi devam ettiremeyecek duruma getireceğini savundu. Mısırda açık kapanımyor • KONYA(AA)- Türkıye'de mısır; ekim alanlan ve rekolte bakımından buğday ve arpadan sonra 3. sırada yer almasına rağmen, yıllık 800 bin ton açığın ithalatla karşılandığı bildirildi. Selçuk Üniversitesi (SÜ) Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bayram Sade vt Yrd. Doç. Dr.Süleyman Soylu tarafından yapılan araştırmada "Mısırithal eden bir ülke konumundaki Türkiye'ni yıllık 800 bin ton dolayında mısır açığı bulunmaktadır" denildı. fan'a Dünya Bankası kredtei • WASHBVGTON(AA Dünya Bankası, ABD'ni yogûn itirazına rağmen, yedi yıl aradan sonra ilk defa lran'a toplam 232 milyon dolar tutannda ik kredi açılmasını onayladj Dünya Bankası Başkanı James Wolfensohn, bankanın 24 kişilik direktörler kurulu toplantısuıda, lran'a kredi verilmesine ABD'nin karşı çıktığını, ancak çoğunluğun oylanyla kredilerin açıldığını bildirdi. Oylamada ABD olumsuz oy kullanırken Fransa ve Kanada çekimser kaldı. Kırgc-Özbek dogalgaz sorunu • BİŞKEK(AA)- Kırgızistan ile Özbekistan arasında yaşanan ve hükümetler tarafından çözülemeyen dogalgaz problemi, ikı ülke eyalet valileri tarafından çözüldü. Kırgızistan'm idan yapısına bu yılın başlannda katılan Batken eyaleti valisi Mamat Aybalayev, sorumluluk bölgesinde yaşanan dogalgaz problemıni, Özbekistan'daki komşu Fergana eyaleti valisi ile yaptığı görüşmelerde mutlu sonla neticelendirdi. Tanm alanlan için SfT önerisi • KAHRAMANMARAŞ (AA) - Kahramanmaraş Sütçü Imam Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı ErofLIhuNafiBaytorun, tanm arazileriain Her ay Turkcell ve Telsim'e 20 trilyon lira ödeyen kurum, bu yükten kurtulmak istiyor Tekkom'unara bağlantı gknum BANUSALMAN ANKARA-Telekom, kendi aleyhine im- zalanan ara bağlantı sözleşmesi nedeniy- le yıllık 240 trilyon lira "kârdan zarara" uğruyor. Türkiye Iş Bankası-Telekom tta- lia, aynı koşullann kendisi için de uygu- lanmasını istiyor. Telekom'un bu kayıp- tan rahatsız olduğu, bakanlığın ise, Turk- cell ve Telsim'in sözleşmelerini de Iş Ban- kası-Telekom Italia'yla yapıla- cak sözleşme aşamasmda değiş- tirmek için çaba gösterdiği öğre- nildi. Türk Telekom, imzalanan ara bağlantı sözleşmesinin "denge- siz" olması nedeniyle her ay Turkcell ve Telsim'e mahsup- laşma sonucunda 20 trilyon lira ödemek zorunda kaüyor. Türki- ye îş Bankası-Telekom Italia da, Tele- kom'la yapacağı ara bağlantı sözleşme- sinin "rekabet gereğT Turkcell ve Telsimie aynı koşullarda olmasını istiyor. Bu durum Telekom'da rahatsızuk ya- raürken, bakanlık Turkcell ve Telsim'in sözleşmelerinin yenilenmesi için uğraşı- yor. Cep telefonlan şirketlerinin lehine "kârdan zarar etme" durumunun deva- mı ve yeni şebekeyle aynı içerikte söz- leşme imzalanmasının, Telekom'un özel- leştirilmesi sırasuıda sıkıntı yaratacağı belirtiliyor. Turkcell ve Telsim'in 1998 yılında cep telefonlan işletim lisanslan- m almasının ardından ilk başta Tele- kom'la yapılan ara bağlantı ücretlerinin dakıka başına 28 cent üzerinden yapıl- dığı belirtildi. Halen cep telefonlanndan sabit tele- fonlara yapılan aramalarda 1.5-2.4 cent ara- sında Telekom'a ödeme yapıldıgı, kala- nını Turkcell ve Telsim'in aldığı; sabit te- • Cep telefonlan şirketlerinin lehine işleyen ara bağlantı sözleşmesiyle oluşan 'kârdan zarar etme' dunımunun devamı ve yeni şebekeyle aynı içerikte sözleşme imzalanmasının, Telekom'un özelleştirilmesi sırasında sıkıntı yaratacağı belirtiliyor. lefonlardan cep telefonlanna arama yapıl- dığında ise 6 centini Telekom'un alıp ka- lanını Turkcell ve Telsim'e ödediği belir- tildi. Bu uygulamayla bugûn gelinen nok- tada her ay Telekom'un Turkcell ve Tel- sim'e toplam 20 trilyon lira ödeme yap- üğı öğrenildi. Telekom'un Turkcell ve Telsim'e aylık 20 trilyon lira üzerinden 12 ayda yaptığı ödeme toplamı 240 trilyon liraya ulaşıyor ki, kurumun 2000 yılında ödeyeceği kunımlar vergisi tutannın 251 trilyon lira olduğu dikkate ahndıgmda, ara bağlantı sözleşmesinin Telekom'un ne kadar aleyhine işlediği ortaya çıkıyor. ANAP Genel Başkanı Mesut Yıimaz'ın baskısı sonucunda Turkcell ve Telsim le- hine düzenlemelerin yapıldıgı ve çok ucuz fıyatla lısans satışının yapıldıgı dönem- de ara bağlantı sözleşmesiyle de Tele- kom'un zaten tüketicilerden tahsil edilen bedel üzerinden "kârdan zarar etmesi- ne" neden olundu. Turkcell'in faturalanndan, Te- lekom'un devreye girdiği yurtiçi konuşmalann 1 dakıkası 185 bin 220 lira olarak ücretlendiriliyor. Turkcell'den Turkcell'e yapılan aramalann dakıkası 164 bin 644 lira, Turkcell'den Telsim'e yapı- lan aramalann (falrilcasi ise 222 bin 264 liradan ücretlendiriliyor. Türkiye Iş Bankası-Telekom 1ta- lia, ara bağlantı sözleşme koşullannın ken- dileri için de uygulanmasını istiyor. Uygu- lanmaması durumunda Rekabet Kurumu'na başvurma haklan bulunuyor. Zaten söz- leşmeyle Türkiye Iş Bankası-Telekom 1ta- lia'ya, diğer şebekelere uygulanan koşul- lann aynısını ısteme hakkı tanınıyor. Dünyadaki örneklerinde de aynı ko- numdaki işleticilere, altyapı sağlayıcısı konumundaki ve genelde ulusal tekel olan kurumun farklı uygulamalar yapmaması öngörülüyor. ^»etonlaşmasını ve yok olmasını önlemek için -"Tanm alanlan StT bölgesi ilan edilsin" dedi. Baytorun,Türkiye'de pek çok bölgede 1. sınıf tanm arazileri üzerinde sanayileşme ve yerleşim alanlan kurulduğunu belirtti. 2001-2002'de kemersıkmaya devam ANKARA (CumhunytBörosu) - Türkiye'nın geleceğını bıçım- lendırecek ve Türk kamuoyuna açıklanmayan kararlar, IMF ve DünyaBankası'na sunulan mektup- larla ortaya çıktı. Dünya Bankası'na Devlet Bakanı Recep Önal imza- sıyla sunulan mektuptaki, "2000 yüında geçid parasal ve mali önlemlerin dahakahcıhak geti- rilerek 2001 ve 2002 bütçekrinin destekfeneceğr ifadesi, yılbaşında geürilen vergilerin kalıcüaştınlacağı ve yeni vergilerin gündeme gelebileceğini gösterdi. Dağıtını şebekelennin satışının 2001'de, terrruk santrallann satışının da 2002 yılının ortasına kadar tamamlana- cağı bildirildi. IMF'ye sunulan niyet mektubu- nun ardından Türkiye'de uygula- nacak polıtıkalar, Dünya Bankası Direktörler Kurulu'nda görüşül- dükten sonra açıklanan ve hüküme- tin güvencelerini ıçeren 30 madde- lık mektupla belırlendı. Asıl niyet mektubu ve ek niyet mektubunda yer alan, "gerekirse hükümetin ek önlemler almaya hazır olduğuna" ilişkın güvence Dünya Bankası'na sunulan mektupla da yinelendi. Mektupta; özelleştirmelere ilişkin güvenceler ve stand-by programı- nın hedefleri yer aldı. Dünya Bankası'ndan satış kredîsi Yaklaşık 760 milyon dolar, özelleştirme sürecinde kullanılabilecek WASHINGTON/ ANKARA (Cumhuriyet) - Dünya Bankası, Türkiye'ye ekonomik reformlar için vereceği 759.6 milyon dolarlık krediyi onayladı. Banka ilk aşamada kredinin 384.6 milyon dolarlık ilk dilimini serbest bıraktı. Kredi, ekonomik reformlar adı altında tanmdan enerjiye, telekomünikasyondan sosyal güvenliğe kadar uzanan alanlarda "kamu kunımlannın" satılması amacıyla kullamlacak. Verilen kredi Dünya Bankasf nın öngördüğü koşullar dışında kullamlamayacak. İlk beş yıh geri ödemesiz Dünya Bankası Direktörler Kurulu, dün yaptığı toplantıyla Türkiye'ye ekonomik reformlar adı altında yapılacak düzenlemeler karşılığında ilk 5 yıh geri ödemesiz, 15 yıl vadeli 759.6 milyon dolarhk kredi verilmesini onayladı. Bu kredinin tamamı hemen serbest bırakıknıyor. Kredinin ilk bölümünü oluşturan 384.6 milyon dolann hemen Türkiye Merkez Bankası'na ulaştınlacağı kaydedildi. Kredinin ikinci bölümü olan 375 milyon dolann ise Türkiye'nin istenilen koşullan yerine getinnesi durumunda serbest bırakılacağı açıklandı. Dünya Bankası'ndan yapılan yazılı açıklamada, bu kredinin kamu harcamalannın idaresi, sosyal güvenlik, tanm ve telekomünikasyon ile enerjinin yer aldığı altyapı reformlannın desteklenmesinde kullanılacağı ~' bildirildi. Krediyle enflasyonla mücadele programı ve özelleştirmenin hızlandınlmasının destekleneceği belirtilen açıklamada. "Sosyal güvenük sisteminde kurumsal reformlar yapılarak, sosyal güvenük yapısuıın maM yönden sürdürülebüir olmasına katkı sağbnacağı ve verimlflik fle şeffafhğm artünlacağı" savunuldu. Ozel sigortalara yol açıhyor Sosyal güvenlikte IMF ve Dünya Bankası'nın istemi doğrultusunda emeklilik yaşı ve prim ödeme gün sayılan yükseralerek SSK "carip" olmaktan çıkanlu-ken, malı piyasalann ve yabancılann gözlerini diktiği emeklilik fonlannın özel sigortalara kaymasmm yolunu açan tasan TBMM'ye sunuldu. Bu tasannın yasalaşmasıyla, "parası obmlann" yararlanabileceği "özel emeklüik" sigortalan devreye girecek. Haber-Sen 'Telefona gizli zamlar sürüyor' / mücretiihalegeUL • 131'den arama yapıldığında karşı taraf bulunamayıp iptal olsa da ücret almacak. / 115 istihbarat amaçh kullamldığında iki dakikalık ücretlendirme olacak. • 118'in kontür atma süresi 14 saniyeden 12'ye indL 2002'de 6 saniyeye indirümesipUmlanıyor. Ekonomi Servisi - Türk Telekom Genel Müdürlüğü'nün gizli zamlan sürdürdüğü bildirildi. Haber-Sen, kısa bir süre önce "süreyi dûşürüp kontür ücretmi artörarakT> zam yapan Ulaştırma Bakanlığı ile Türk Telekom'un, şimdi de şehirlerarası kayıt (131), milletlerarası kayıt (115) ile bilinmeyen numaralar (118) hattınm görüşme ücretlerini yükselttiğini duyurdu. Haber-Sen'den yapılan açıklamada, Türk Telekom'u satın alacak şırketin kânnın şimdıden garanti altına almdığı belırtilerek süre kısalnlarak çok sayıda hizmetin ücretinin arttınldığı vurgulandı. Konuşmadan odeme Sendikanın açıklamasına göre, daha önce şehirlerarası kayıt hattı olan 131 'den arama yapıldığında karşı numaranın bulünrnaması yada değışmış olması halınde herhangi bir ücret ödenmiyordu. Son yapılan ücret değişikliğine göre ise uzakhk kademesine göre bir dakikalık ücret almacak. Sendikanın açıklamasına göre aynca milletlerarası kayıt hattı, 115'in istihbarat amaçh kullanılması halinde kademesine göre iki dakikalık ücret almacak. Ocretsiz olan, cenaze hizmetleri hatü 188'in de ücretli hale getirildiğinin duyurulduğu açıklamada, "Bffinmeyen numaralar servisi 118'in daha önce 14 saniye okn kontür atma süresi 12 saniyeye döşfirûkhl 2002 vümın haziran aymda da 6 saniyeye döşfirâhnes öngörüldü" bilgisi verildi. Haber-Sen Genel Merkezi'nden yapılan açıklamada, lokal görüşme kontür süresinin 70 saniyeye, il içi görüşmenin 30 saniyeye ve cep telefonlanna doğru yapılan aramalann 6 saniyeye düşürülerek kontür süresinin azaltıldığı anlatıldı. Sendika'nm açıklamasmda, "Tekkom özeDeştiğinde hizmetkr Bcuziâvacak, rekabet olacak, hizmetkrin kaiitesi artacak, söytemlerinin gerçeği yansrtmadığı şimdkfcn art arda yapdan zamlarla ortajaçjkb" değerlendiımesi yapıldı. Tanm ve enerji sektörü yabancılara açıhyor ANKARA (Cnmhuriyet^ Dünya Bankası'nın ilk dilimi- ni onayladığı koşullu krediyle ta- nm alamnda yapılmasını istedi- ği değişıklikler. Türk tanmı ve çiftçisi için de 'yıtacT özellik- ler içeriyor. Dünya Bankası kre- dinin koşulu olarak Tanm Sa- tış Birlik ve Kooperatifleri'ma- fabrikalannın özelleştiribnesi- ni öngören tasannın yasakştı— Bankası ve IMF'nin istediğrreıbmradı altındaki düzenlemelerle Türk çiftçisi desteksiz bırakılarak "Türkiye tanmının yok edileceği" ve yabancı ülkelere "pazar" yaratılacağına dikkat çekiliyor. kası ve IMF'nın ıstedığı reform adı altındaki düzenlemelerle Türk çiftçisi desteksiz bırakıla- rak, "Türkiye tanmmın yokedi- fcfggT ve yahanrıfilkelere"pa- münikasyon alanına aynlan bö- lümü de Türk Telekom'un özel- leştirilmesi ve kamunun çekil- mfisıyle selctorün basta yaban- cı tekeller olmak ûzere özel ku- nhnasmı istiyor. -= Komisyonlardangeçenbu ta- sannın kısa zamanda yasalaştı- nlmasmı isteyen Dünya Ban- kası, Tanm Işletmeleri Genel Müdürlügü'ne ait üretim çift- liklerinin ve verimli topraklann da özel sektörün kullammına açıhnasını istiyor. Dünya Ban- zar" yaratılacağına dikkat çeki- liyor. ZatenDünya Bankası'nın açıklamasmda da "kredinin doğ- rudan destek sistemine geçflme- sivetanm sektöründekiKTFle- rin özefle^tirttmesine katkı sağ- layacağı'' ifadesiyle bu durum açıkça ortaya konuluyor. Dün- ya Bankası kredisinden teleko- ruluşlara bıralalmasında kulla- nılacak. ^ = ^ Enerjiyleflgflikoşullar Dünya Bankası, enerji sektö- ründe işletme hakkı devir mo- dellennı bıle gereksız görerek, "mülkiyet sadşt" yoluyla özel- likle yabancı şirketlere dağıtım şebekeleri ve santrallann satışı- m istiyor. Zaten termik santral- Jar_ye dagitim şebekeleriyieil- gili ihakler yapılmış durumda. Bunlann dışında "hidroekkt- enerji sektörüyleilgili koşul da şöyle beürtildı: "Ekonomik reform kredisi, Türkiye'nin artanenerji ihtiya- am karşriamasmda, mevcut mer- kezi\edevfete aitkurumlarmye- rine ekktrik ve gaz piyasasının rekabeteaçıimasıyohmda hükü- rik santrallann" da satışı iste- n^or. Dünya Bankası, Elektrik Piyasası Kanunu ile dogalgaz ve petrole ilişkin "serbest piya- saya" yöneük düzenlemelerin yapdmasmı istiyor. Elektrik fiyatlannda tarifele- rin yükseltilmesini istiyor. Dün- ya Bankası'nın açıklamasmda metinçabalaıııuı katkı sağtayaf-— cakür. Bu program, özel sektö- rün kaübm ve yaünralannın önündeki yasal engeüeri kakb- racak, Avrupa Birtiği normlaıv na uygun şeffaf bir yasal temel ohışturacak ve enerjide özelleş- tirme programını hızlandıra- cakor.Buprogramayncahükü- metin TEAŞ ve BOTAŞ'ı yeni- deny-apılandırmaçabalânnada destek sağtayacaknr." İŞÇİMN EVRE3VİNDEN ŞÜKRAN SONER Yopumsuz "Tarih tekenvrden ibaretmiş, Milli Savunma Bakan- lığı'na bağlı ışyerinde çalışıyor, bağlı bulunduğum sen- dikanın işyeri temsilciliğini yapıyordum. Fazla hizmet vermişim ki önce sürgün edildim. Daha sonra Iş Ka- nunu'nun 13. maddesine göre iş akdim feshedildi. Girdiğim hukuk mücadelesinı kazandım. Yargı, kö- tü niyetle işten atıldığım için işvereni tazminat ödeme- ye mahkûm etti. Sınıf mücadelesi vereyim derken ış- siz kalmıştım. Sendikam bana sahip çıktı. Ankara'da- ki sendika misafirtıanesinde işbaşı yaptırdılar. Bugünkü Harb-lş yönetimi işbaşına geldiğınde san- ki tarih yeniden tekenvr etmeye başladı. Önce Çubuk ilçesine sürgüne gönderildim. Sonra işkolumuzda yo- ğun yeni işten atılmalaıia biriikte sendikam benı ve kı- mi arkadaşlanmı aynı 13. madde ile işten attı. Başkan Orhan Atay gazetecilere verdiği demeçte, sendika- nın maddı zoriuklan nedeniyle bu yola başvurduklan- nı öne sûrüyordu. Oysa aynı tarihlerde yönetime ya- kın yeni kişilerçokyûksek ûcretlerle ışe alınıyortardı..." Yücel Durgun'un mektubunun devamında, sendı- kal dünyada artık çok bildik, yozlaşmanın simgesi lüks arabalar, en pahalı otellerde seminer adı altında tatil, yurtdışı gezilen.. harcamalarından liste halinde dö- kümler var. Sendikal hareket çökerken, sendikalar sürekli üye kaybederlerken, akıl almaz bir sendikal yozlaşma ya- şanıyor. Tarihte ülkeleri çökerken padişahlar, krallar, im- paratorlann en yoz örneklerının yaşanmış olması, akıl almaz sefahat, bir rastlantı değil, neden-sonuç ılişki- sinin bir parçası olsa gerek. • • • Bizdeki yasalar sendikal nedenle işten atılan işçıle- ri hiç korumaz. Sendika yöneticilennin bile iş güven- ceteri yoktur. Hiç değılse işyeri temsilcilerinin iş güven- ceteri var sayılabilir. Gelin görün kı Yücel Durgun ör- neğinde yaşandığı üzere, işe iade yerine kötü niyet taz- minatı ödenerek atılma gerçekleştinlir. 13. madde, işçınin iş güvencesinı düzenlemek ye- rine, keyfi çıkarmayı sınırsızlaştıran düzenlemesı ile her dönem işçınin karabasanı oldu. Ama hiç bu kadar yaygın ve kötü niyetli olarak kullanılrnamıştı. 12 Eylül öncesinde hiç değilse çok haksız, keyfi işten atmala- ra karşt durabilen bir sendikal hareket vardı. Pek çok sözleşmede haksız çıkarmaya fren olabilen. çıkarma- lan denetim altına alabilen işyeri komitelen oluşmuş- tu. Bu güvencelenn hepsı günümüze kadar yok edıl- di. Şimdilerde her yıl binlerce değıl, onbınlerce işçi tek tek seçilerek, sadece sendikalaşmak istediğı, toplu- sözleşmelerden yararlandığı, işyerinde kıdemi, sonuç olarak ücreti yükseldiği için işten atılıyorlar. 12 Eylül sonrasının küresel saldın ile biriikte azgın- laşan sendikasızlaştırma polıtıkalarının ürünü kuralsız çalıştırma, sanıldığı gibi sadece kayıt dışı ekonomide yaşanmamaktadır. Bilinen en büyük firmalar, holdıng- ler, başta medya, giderek artan boyutlarda kural dışı işçı çalıştırmayı alışkanlık halıne getirmişlerdir. lşçilerin sendikalaşmaya çalıştığı yeni ışyerlennde ış- çi kıyımı ile sendikalaşmanın durduaılması yetmıyor. Yıllann sendikalı, sözleşmeli işyerlerinde, taşeron şır- ketlereliyle kayıt dışı, kural dışı, sendıkasız çalıştınlan işçi sayısı hızla artıyor. Sonunda bu işyerierinden de sendikalar temızlenıyor. Petrol-lş Sendikası'nın SASA'da 16 Mayıs günü baş- layan grevinin haberini okumuş olabilirsiniz. Yine de yazılı açıklamalanndan bir-iki cümleyı yeniden okuya^ lım: "SASA'da üye sayımız süreklidûşmektedır. 1992'de 2983 olan üye sayımız, bugûn 1941'e düşmüştur. Iş- veren gerçekte çalışan sayısını düşürmemekte, hatta yeni yatınmlarla arttınvaktadır. İşten çıkarılan sendika üyesiyerine işe yeni alınan işçilerin büyük kısmı taşe- ron ve sözJeşmeli statüde istihdam edilmektedirier. Kı- sacası sendikasızlaştırma uygulanmaktadır. Toplusöz- leşme görüşmelennde sendikasızlaştırmaya karşı ta- şeron işçilerinin sendikalaştınlmalan, ücret dengesiz- liğinin giderilmesı istenmiştir..." Her gün ne kadar çok ışyerinde, ne kadar çok sayı- da bu türden gelışmenin yaşandığını bir bılsenız. Hep- si de yasal haklann gasp edılmesi, yasa boşluklann- dan yararlanılarak hukukun çığnenmesi... Ama sonuç olarak bu uygulamalar yasal uygulamalann sayısal ola- rak üstüne çıkmış bulunuyor. Hukuksuzluk hukuka egemen oluyor. Emek hakkına ilişkin hukuksuzluk ise bugünterde olağan sayılıp, hiçbir biçimde gündeme gel- miyor. Demokrasinin olmazsa olmaz ayağı, sendikal hak- lar alanında sistem fena halde çöküyor. Sıgortalı, ka- yrtlı çalışanlardan daha fazla, sigortasız, kayıtsız, tüm- den kural dışı çalıştınlanlar... 6 milyona bir türlü vara- mayan sigortalı çalışanlann ise sendikalı kalabılenleri, milyonun da altına inmiş, artık yüzbinlerie ancak sayı- lıyor... Sonra da "Bu ülkede demokrasi, sendikal hak- lar var" oyunu oynanıyor... sukransoner(âyahoo.com Türkiye-İsrail isbirliği Doğu Akdeniz'de turizm ortaklığı Ekonomi Servisi - Is- rail ve Türkiye'nin Doğu Akdeniz' e daha fazla tu- rist çekmek amacıyla or- tak "Turizm paket prog- ramı" geliştireceklen be- lirtildi. Turizm Bakanı Erkan Mumcu ve Israil Turizm Bakanı Amon Lipkin Sha- hak ve Türkiye Seyahat Acentalan Birliği (TÜR- SAB) Yönetim Kurulu Başkanı Başaran Ulu- soy'un katıhmıyla düzen- lenen basuı toplantısın- da Türkiye ve Israil'in benzer kültürlere sahip olduklan vurgulanarak, turizm gelirlerini artür- mak amacıyla işbirliğine gidileceği ve iki ülkeyi "îâpsayan paket turizm programlan hazırlanaca- ğı düTğetirîIdT. Toplan^ tıda konuşan Bakan Mumcü,İsraiPi Türki- ye'nin "Ortadoğu'daki doğalvetarihiortağın ola- rak gördüklennı belırte- rek "İki ülke arasında tu- rizm alanında hiçbir gö- rüş aynhğı olmadığı gibi bakanhklar arasında yü- rütülen görüşmeler so- nuclanııuş vesomut adınn laraohmştn: Bu alanda>-a- pılan isbirliği, bölgesel ba- nşmgelişmesine de hizmet edecektir." dedi Bualan- da dığer Doğu Akdeniz ülkeleriyle de isbirliği yapmayı istediklerini söy- leyen Mumcu, Yunanıs- tan'ın bu önenye sıcak bakmadığını ifade etti. Israil Turizm Bakanı Shahak da günümüzde turistlerin tatil anlayışı- nm gıttikçe değiştiğıni belirterek tek seyahat programıyla birçok ülke ziyaret etmenin tercih edildiğini kaydetti. Sha- hak, "BirfflctevapacağBnız paket programlar saye- sinde 3a ülke olarak ca^ np halegelecegg. ltırizm-- de bölgesel pronıosyon- lar sunarak ülkelerinıizi daha Qgi çekki yapabfii- riz" dedi. Başaran Ulusoy ise ikı ülkeyi ziyaret eden tunst sayısının artması için vi- ze işlemleri ve formalite- lerin kolaylaşnnlması ge- rektiğini belirtti