Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 MAYIS 2000 SALI CUMHURİYET SAYFA
ARAŞTIRMA
Anadolu 'nun hemen hemen her ilinde, Amerika ve Avrupa aaki güzeîlikte büyük ve modern kampuslar var
'Universüeözgürdüşünce demekar
CÜNEYT AKALIN
-£ V niversüeler 80'li 90 'lıyülarda, üç-dört
ğ I büyük kente özgü kurumlar olmaktan
^-' çıktı, ülkenin dört biryanına yaytldu
Şimdtierde nerdeyse her Ude bir üniversite var.
Başlarda çoğumuz bu yaygtnlaşmayı
yadırgadık, ama olaylar kendi mantığı içinde
gelişti. Anadolu 'nun önemli merkezlerine dev
kampuslaryapıldı. Anadolu üniversiteleri,
şöyleya da böyle, belli birgelişme içinegirdi.
Şimdi, olaylan bir kez dafta ve soğukkanlüıkla
ele almalt, gerçekçi bir değerlendirmeye tabi
tutmaltyız, ıyi olan nedir, yanlışltklar nelerdir?
Bunu can alıcı bir soruyayanrt bulmak için
özellikle irdelemeliyiz. Devlet üniversiteleri,
kimilerinin öne sürdüğü gibiyeni açdan özel
üniversitelerin yanmda, ikinci sınıfkurumlar
olarak kalmaya mahkûm mudur? Diğer bir
deyişle, parası olan mı okuyacaktır?
"Küreselleşme "nin dayattığt, çözüm müdür?
Son bir-ikiyd içinde, özellikle Sabancı ve Koç
üniversiteleri ve özellikle bu üniversitelerin
kampuslan konusunda medyada büyük bir
gürühü kopanldu Tartışma diyemeyeceğim..
çünkü karşüıklı bir düşünce alışverişi olmadı;
daha çok adı geçen yeni kampuslar konusunda
övücü yayınlaryapildL Peki bu açıdan devlet
üniversitelerinin durumu nedir? Bu
üniversitelerin Koç/Sabancı kadargüçiü PR
(Halkla tlişkiler) birimlerinin olmadığını
hepimiz biliyoruz ama.. üniversite adtna
yaraşır biryapûasma var mı; bu kampuslarda
öğrencilere ve öğretim üyelerine sağlanan
olanaklar nelerdir? Geçen yaz ve son
bayramda, dört öğretim üyesi arkadasımla
yapttğımız Anadolu gezüerinde ummadığımız,
beklemediğimiz manzaralarla karşüaşttk.
Amerika 'da ve Avrupa 'da bile parmakla
gösterilebilecek güzeüikte üniversite
kampuslan gördük Anadolu 'da.
Bu kampuslardan kimilerinin, hakktnda
büyük biryaygara kopartüan, TEM'in
üzerinde olduğu için çoğumuzun göz aşinası
olduğu Sabancı Kampusu 'ndan daha güzel,
daha büyük, dahaferah olduğunu da
rahatlıkla Ltdia edebilirim.. Kuzey ve Doğu
Anadolu 'nun yanı sıra Güney ve Orta
Anadolu 'da gördüğümüz/gezdiğüniz
kampuslann saytst, Türkiye üniversiteleri
hakkında bütünsel bir tablo ortaya koyacak
kadar çok olmasa da birfikir vermeye yetecek
kadar çok Gözlemlerimin, dış görünümle ve
bu kurumlannfîziksel yapılan ile sınırlı
olduğunu baştan belirtmeliyim.
Üniversitelerin akademik düzeyleri ve eğitsel
yapılan hakktnda hem bir şeyler söyleyecek
kadar tanımadım bu kurumlan hem de o
alanlarda kolayca yargtya ulaşabilecek
konumda hissetmiyorum kendimi.
KAMPUS ORTASINDAKİ <C. 3 •
Eskişehir Anadolu Üniversitesi Kampusu'nun
dünyadaki benzerierinden
eksiği değil, fazlası var.
Samsun 19 Mayıs Üniversitesi'nin içindeki camiden bir görüntü.
• Anadolu'ya, özel üniversitelerin kampuslarından daha
büyük kampuslar yapıldı. Ancak 19 Mayıs, Karadeniz Teknik,
Selçuk ve Gaziantep üniversitelerinde, dincilerin gösteriş için
yaptırdıklan camiler, kampusun havasını değiştiriyor.
19 Mayıs Üniversitesi
o
•«3;
1
amsun 19 Mayıs Üniversitesi
ile ılgili Cumhuriyet gazete-
sinde pek çok eleştiri yayımlan-
dığını bilıyorum. Bir kez daha belirte-
yim: Gözlemlerim dış görünüm ile fi-
ziksel yapılaşma ile sınırlı. 19 Mayıs
Üniversitesi, Samsun-Sinop yolu üzerin-
de tepeye kurulmuş.
Ünı\ersiteye, anayolun hemen dibın-
deki anakapıdan giren yol, yavaş yavaş
çam ağaçlanrun, daha doğrusu ormanın
içinden tırmanarak yükseliyor. Yüksel-
dıkçe, masmavi Karadeniz aşağıda kalı-
yor, insan yemyeşil geniş bır ormanlık
alanın içinde buluyor kendini. Fakülte
binalanrun bulunduğu alana gelmeden
lojmanlar, personel konutlan başhyor.
Üniversitenin en büyük fakülte bina-
sı, Tıp Fakültesi'ne ait. Burası gerçekten
de resimlerini gazetelerde. görüntülerini
TV'lerde gördüğüm "Houston Medkal
Center"ı andınyor, öylesıne görkemli..
öylesine modern bir bina. Çok sayıda
yurttaş, belediye otobüsleri ile özel araç-
lan ile buraya gelip tedavi oluyor. Üni-
versitenin uçsuz bucaksız denebilecek
alanına yeni yeni fakülte binalan yapıl-
mış. Bunlann çoğu çağdaş dış görünüm-
lü, güzel yapılar. Binalann birbirinden
çok uzak olrnası, doğrusu insanı hem bi-
raz ürkütüyor hem de öğrencilerin birbi-
rinden çok kopuk olabileceği izlenimini
yaratıyor. Bu noktaya aşağıda bir kez da-
ha değineceğim.
Üniversite kampusunun tam ortasına
kocaman bir cami yapılmış. Bu yapı,
kentteki kimi yerel dinci- varlıklı kesim-
lerin baskısı ile yapılmış. tlahiyat Fakül-
tesi'nin "uygulama alanı" diye kılınna
uydurulmuş. Ancak bunun üniversitenin
tam ortasında, sanınm ihtiyacı çok aşan
büyüklükte olması, yapılış amacı hak-
kında bır kanı yaratıyor. Üniversite buy-
sa, medrese ne acaba?
19 Mayıs Üniversitesi, üniversitedeki
dostlardan aldığımız bilgilere göre YÖK
tarafindan bir "bölge üniversitesi'' olarak
planlanmış. Samsun'un gelışme özellik-
leri bu tespiti doğruluyor. 19 Mayıs Üni-
versitesi, Samsun gibi hızla büyüyor.
19 Mayıs Kampusu bizi ne kadar he-
yecanlandırdı ise, Amasya'da yine aynı
üniversiteye bağlı olarak faaliyet göste-
ren Eğitim Fakültesi'nin durumunu gör-
mek (dış görünüşü) o kadar üzdü. Fakül-
te denen bina, Istanbul'daki eski bir ilko-
kul binasından farksızdı. O yapıya fa-
külte değil, dünyanın en güzel adını ver-
seniz kımseyi inandıramazsınız.
Karadeniz Teknik Ünlv.
Anadolu'nun ilk üniversitelerinden bi-
ri olan ve Istanbul Teknik Üniversite-
sı'run katkı ve desteğiyle bu noktaya ge-
4en Karadeniz Teknik Üniversitesi, dur-
muş-oturmuş bir havada. Ne de olsa kaç
yılm üniversitesi... Karadeniz Teknik
Üniversitesi de Samsun 19 Mayıs Üni-
versitesi gibi yamaçta kurulmuş. Araçlar
kavısli bir yoldan tepeye doğru yüksel-
dikçe deniz geride kalıyor, giderek büyü-
yen kampus insanı kucaklıyor.
Karadeniz Teknik Üniversitesi Kam-
pusu, giderek kentin içinde kalmış, çev-
resinde çok sayıda bina yükselmış. He-
men aşağıdaki havaalanı. kampusadegi-
şik bir görünüm veriyor. -
A
- "
Kampustaki fakülte binalan güzel, te-
miz, bakımlı ve birbirine yakın. 19 Ma-
yıs Üniversitesi'ndeki kaybolmuşluk
duygusuna burada kapılmıyor ınsan.
Kampus içinde sosyal yaşam iyi örgüt-
lenmış; yurtlar, öğretim elemanlan ko-
nutlan, onlann toplumsal ihtiyaçlannı
karşılamaya yönelik tesisler yerli yerin-
de ve bakımlı. Karadeniz Teknik
Üniversitesi Kampusu'na da,
kampusun hâkim bir yerine
bir cami yapılmış. Önceleri
olmayan bu caminin de yerel
dinci çevrelerin etkisi ile on-
lann baskısı üzerine yapıldığı
anlaşılıyor.
Tüm aksaklıklara rağmen
Karadeniz Teknik Üniversite-
si Kampusu'nun da güzel, ba-
kımlı, temiz bir kampus oldu-
ğunu sevinerek gördük.
Erzurum
Atatürk Üniversitesi
mucizenin bir benzennı yaratmış Üni-
versitenin kuruluşu sırasında 60'lann ba-
şında dikilen fidanlar zaman içinde bü-
yümüş, Atatürk Üniversitesi'nin kampu-
su, bozkınnın ortasında, Palandökenın
eteklennde yemyeşil bır vahaya dönmüş.
Öte yandan, kentin ve üniversitenin kar-
şılıklı büyümelen, kentin kenanndakı
üniversiteyi kentle birleşurmış.
Erzurum Atatürk Üni-
versitesi'nin büyük Tıp
Fakültesı, tıpkı Sam- **
sun'da olduğu gibi üni-
versiteye büyük bir can-
lılık katıyor. Çok sayıda yurttaş buraya
tedaviye geliyor. Tıp dışındaki fakülteler
ve bunlara bağlı alanlar da canlılık gös-
tenyor.
Kampustaki sosyal hayat burada da
güzel örgütlenmiş. Öğrencilere, öğretim
elemanlanna ait kafeler, yemekhaneler
temiz, bakımlı, düzenli. Üstelik Erzurum
Kampu-
su da
tıpkı
Trab-
zon'daki
benzeri
gibi dur-
Erzurum'da üniversite, OD-
TÜ'nün Ankara'da yarattığı
: L nîversitesi bozJann ortasında
yemyeşü bir vahaya dönüşmüş.
muş oturmuş bir görünüm çızıyor; dışa-
ndan bakana, yabancıya böyle bir güven
duygusu veriyor. Sanılanın tersine bu
kampusta hâkım bir tepede bir camiye
rastlanmıyor. Ne de olsa yapılış tarihi
60'lar bu üniversitenin.
çukurova Üniversttesl
Adana'nın kuzeyındekı Balçalı Kö-
yü'nde yükselen Çukurova Üniversitesi
Kampusu, öyle sanıyorum ki dünyanın en
güzel kampuslan yanşması yapılsa dere-
ceye girer. Adana'nın mahalle aralann-
da, sağı solu portakal limon ağaçlan ile
kaplı güzel biryoldan sağa doğru sapılın-
ca üniversıtenin kapısma geliniyor. Ve
Seyhan Nehri üzerinde kurulmuş
baraj göletine bakan çok güzel bır
çam ormanından ve okaliptüs ağaç-
lanrun arasından geçılerek fakülte-
lerin bulunduğu merkeze ulaşılıyor.
Burada da büyük Tıp Fakültesi
hemen dikkati çekiyor.
Belli kı Çukurova katan-
• run lokomotifı burada da
1 Tıp Fakültesi. Bunu hem
•-* doğal hem de hoş karşıla-
mak gerek doğrusu. Bura-
da da öğrencilere, öğretim
elemanlanna yönelik te-
miz, şık sosyal tesisler ve
kampusta kalan öğretim
elemanlan için alışveriş
'Devlet üniversitelerinin tesislerini, özelleştirmecilere karşı korumak gerekli
F
ukanda adlannı sıraladığım üniversite
kampuslan gidip gördüğüm, kaldığım
kampuslardan kımileri. Başkalan da var,
biliyorum. Dicle, Akdeniz ve Uludağ
üniversitelerinin kampuslanmn da övgülerini
duydum; buralan en kısa sürede görmeyi
umuyorum. Tüm bunlardan şu çıkıyon Şöyle ya
da böyle; Türkiye Cumhuriyeti, Anadolu'nun dört
bir yanına büyük, geniş, ferah, güzel kampuslar
yaptırmış öğrencıler için.
Gözlemlerim aktardığım bir dostum, "Kıılak
asma, müteahhitlere olanak yaratmak için
yapmışlanhr" yorumunu getirdi. Olaya böyle
bakmamahyız bence. Buralarda ülkemizin
gençleri okuyor, eğitim görüyor.
Bunlarla övünmek sadece velilerin,
sadece çocuklannı buralarda okutan ana-
babalann değil, hepimizin hakkı bence.
"Gençler, bütün umudu vatan sizlerdedir'*
sözü, günümüzde de geçerliliğini
korumuyor mu?
Olumsuzluklar
taşra üniversitelerinde durumun az çok birbirine
benzediği anlaşılıyor. Üniversite yerel güçlerle iç
içe girdikçe, yerel dinci çevrelerin girişimleri
arüyor. Sakın kimse bana "inanç özgûrtüğü"nden
ya da kent dışuıda olmamn güçlüklerinden söz
etmesin. ODTÜ'deki ya da tstanbul
Üniversitesi'ndeki genç, ibadet etmek için ne
y_apıyorsa, buralarda da öyle yapılmalı.
Üniversitelerin medrese görünümüne
bürünmesinden Cumhuriyet ne gibi bir yarar
umabilir?
# Üniversiteler de askerler gibi, ayn
mekânlarda yaşamaya başlamış bu kampus sistemi
içinde. Bunun güvenlik, ulaşım kolayhğı, ferahlık
Tutucu çevrelerin
kusatmasında'
Bu yazıda maddi-fiziksel koşullar üzerinde
duracağımı baştan açık seçik belirttim. Bu
üniversitelerdeki eğitimin düzeyi, akademik ortam
vb. hakkında bir şey söyleyebilecek kadar uzun
süre kalmadım buralarda. Belli bir süre kahna
olanağına ulaşmış olsaydım bile, eğitim düzeyi,
akademik ortam hakkında kolay kolay kalem
oynatma cesaretini bulamazdım kendimde. Bu
ortamın yaratıhnasuıuı güçİüklerini biliyorum.
Buna karşılık kimi yanhşlıklar hemen göze
çarpıyor. Bunlar üzerinde birlikte düşünmeliyiz.
# Yukarda Samsun 19 Mayıs, Karadeniz
Teknik, Konya Selçuk ve Gaziantep örneklerini
anlatırken dincilerin gösteriş için yaptu-dıklan
kocaman camilerin, üniversite kampusunun
havasını değiştirdiğini özellikle belirttim. Tüm
vb. gibi avantajlan var ama sakıncalan da var.
Askerlerin tüm ülkede kendilerine göre bir
düzenleri olduğunu biliyoruz. Kışlanın yanı sıra
subayevleri, orduevleri, alışveriş merkezleri gibi
unsurlardan oluşan bir düzen bu. Kampuslarla
üniversiteler de böyle bir yaşama kavuşmuş,
kavuşturuhnuş. Bunun, bildiğimiz klasik, kent
içindeki üniversitelerden farklı olarak kentin
toplumsal yaşamında bir kopukluğa yol açtığını
sanıyorum. Bunun kaçınılmaz olduğu soylenebflir,
ama ben o kanıda değılım. Bu noktada, Avrupa'da
fen-mühendislik fakültelerinin kent dışındaki
kampuslara taşmdığım, sosyal büimler
fakültelerinin kent içinde muhafaza edildiğini
belirtmekle yetineyim.
# Anadolu'nun belli başlı merkezlerindeki
üniversitelerin belh bir olgunluğa (maddi koşullar
anlamında) ulaştıklan gözlenıyor. Fakat bu
üniversitelere bağlı olarak çevre i] ve ilçelerdeki
sözde fakültelerin çoğunun durumunun içler acısı
olduğunu vurgulamak gerekir. Örneğin, Erzurum
Atatürk Üniversitesi'ne bağlı "Meslek Yûksek
Okuhı" Aşkale'ye açılrruş. Aşkale'nin idari
bölünmede "flçe" oknası kimseyi aldatmasın!
Aşkale birkaç bin nüfuslu bir köy. Burada
"yfiksekokul'' olsa ne olur, olmasa ne olur! Pek
çok ılçede karşımıza çıkan a
yüksekokul"lann,
"enstitû"lerin bir yükseköğretim kurumu
olduğuna kimse beni ikna edemez. Öyleyse
kendimizi niye kandırıyoruz?
# Pek çok güzel kampus yapılmış. Şimdi,
bunlan özelleştirmecilere karşı korumak
gerekiyor. Devlet üniversitelerinin tesislerini
kendi çıkarlanna alet etmek isteyenler
olduğu kulağıma geldi de onun için
yazıyorum.
# Sonunda geldik esas olaya; bu
üniversitelerdeki eğitim-öğretim düzeyine.
Binalar, yapılar, yemyeşil ormanlık alanlar güzel,
ama yetmiyor. Üniversite, özgür düşünce demek,
eleştirel akıl demek, aydınlanma demek. Kocaman
camilı kampuslarda gözlcnni dünyaya açan, yerli
tutucu çevrelerin kuşatması altında yaşayan taşra
üniversitelerinin, üniversite kimliğinin gerektirdiği
evrensel nitelikleri güçlendirebilmeleri,
pekiştirebihneleri için daha uzun yıllar, büyük
kentlerdeki üniversitelerle dirsek dirseğe
çalışmalan gerekiyor kanımca.
# Tüm bunlar da cumhuriyet değerlerine sıkı
sıkıya bağlı kabnaktan geçiyor. Gericilerle tek
başına boğuşmayı göze alan Malatya Üniversitesi
Rektörü Prof. Ömer Sarlak gibi seçkin aydınlann
yükselttiği meşale, yannlar için esas güvencemız
değil midir?
ER'
merkezleri yapıbnış. Kafe Dam adında-
ki kafe-restoranın kapısındaki yazı (Üni-
versite elemanlan dışındakiler damsız
giremez) Anadolu'da olduğumuzu bir
kez daha bizlere hatırlatıyor, ama bu ya-
zı olmasa insan kendini pekâlâ Avru-
pa'daki herhangi bır üniversitenin kanti-
ninde sanabılir.
Selçuk üniversitesi
Son yıllarda düzenli bir kentsel geliş-
me gösteren Konya kentinin bu gelişimi-
ne üniversite de bir başka boyut katmış.
Geniş bir alana yayılmış, uzaktan Toros-
lar'ın yamaçlannın görüldüğü kampus,
her haliyle gelişim içinde olduğunu his-
settiriyor. tki-üç katlı binalann arasında
yükselen çok katlı Hukuk Fakültesi bına-
sı, tekdüzeliğe yeni bir renk, daha doğ-
rusu mimari bir boyut katıyor. Kampu-
sun arka planında yükselen yeni binalar
da Ortadoğu Teknik Üniversitesi'nin ya-
pılanmasmı andınyor.
Buna karşılık, insan kampusun tam or-
tasında yükselen koca camıyi yadırga-
madan edemiyor. O kadar ortada olma-
sına, o kadar büyük olmasma acaba ne-
den gerek duyuldu sorulan takıhyor in-
sanın aklına! Belli ki amaç, dinsel inanç-
lan güçlü gençlere hizmet götürmenin
çok ötesinde... Bir meydan okuma sezı-
liyor. Samsun'da sorduğumuz soruyu bı-
raz değiştirip şu biçimde soralım: Peki
bir medrese yapılmış olsaydı, nasıl bir
cami düşünecektiniz acaba?
Konya'da trafik sorununa düzen geti-
ren raylı sistemın üniversiteye kadar
uzanmış ohnası, öğrencilerin ve eleman-
lann ulaşım sorununa köklü ve uygar bır
çözüm getirmiş. Konya Selçuk Üniver-
sitesi sağlıkh gelişimini sürdürürse boz-
kınn ortasına çok şey. çok renk katabilir.
Cazlantep üniversitesi
ODTÜ'nün katkılanyla zaman içinde
gelişen Gaziantep Üniversıtesi, kentin
yeni semtlerinde güzel bir kampusa ka-
vuşmuş. Kampusun bir bölümü ağaçlık
ama büyük bölümü, bölgenin doğal ya-
pısuıa uygun kıraç özellikler gösteriyor.
Yükselen yeni binalar, Gaziantep Üni-
versitesi'nin yakın bir gelecekte on bin-
lerce gence hizmet vereceğini gösteri-
yor. Antep Kampusu'na da koca bir ca-
mi yapılmış. Konya'dan farklı olarak ca-
mi, kampusun tam göbeğınde değil. bi-
raz kenannda ama.. yine de ihtiyacın çok
üzerinde gibi görünüyor. Yani aynı so-
run.. sonuç değişmiyor.
Gaziantep Üniversitesi'nin girişindeki
Atatürk heykeli de üniversitenin bütün-
lüğüne bir güzellik, bir görkem eklemi-
yor.. tersine kimi özelliklerini zaafa uğ-
ratıyor. Anadolu'nun çok çeşitli köşele-
rindekiresmidairelerin önlerine dikilen
Atatürk heykellerinin, milleti Atatürk'ten
soğutmaya çalışan güçlerce mi dikildiği-
ni sorup durmusumdur kendime. Antep
Üniversitesi'nin kapısındaki Atatürk
heykeli de böyle bir izlenim yaratıyor in-
sanda. Oysa, Antep Üniversitesi ne yıl-
lar yılı ağabeylik yapmış olan OD-
TÜ'nün girişindeki el, ODTÜ'nün çeşit-
li köşelerine yerleştirilmiş zevkli, güzel
heykeller, laik cumhuriyet kimliği konu-
sunda çok daha eğitici oluyorlar bence.
Anadolu Üniversitesi
5O'li yıllarda yapılan ODTÜ Kampu-
su'ndan sonra, o modele uygun olarak
1970'lerde inşa edilen Eskişehir Anado-
lu Üniversitesi Kampusu, günümüzde en
durmuş-oturmuş olanlardan biri. Kentin
hemen kenannda bulunan, yerleşim
alanlannın çok yakınındakı kampus, Yu-
nus Emre Kampusu, kentin mimari ya-
pısına uyumlu binalarla donatılmış.
Dolayısıyla üniversite, hem kentin
içinde, hem dışında sayılabilir; bu yüz-
den kent dışında olmanın ferahlığını, öte
yandan kente çok yakın olmanın kolay-
lığını aynı anda bünyesinde birleştiriyor.
Üniversite, Eskişehir'in emektarlan-
nın yanı suz Istanbul'dan, Ankara'dan gi-
dip-gelen öğretim üyeleri sayesinde, Tür-
kiye'nın sayılı ünıversıtelennden oldu.
Kurucu rektör Büyükerşen. dışandan
gelen öğretim üyelenne rahat, çağdaş ba-
nnma olanaklan yaratarak Eskişehir'e
öğretim üyesi getirmeyi bir görev olmak-
tan çıkarmış, bir keyfe dönüştürmüş bir
dostum. Üniversite kampusunun Ingil-
tere'de bile parmakla gösterileceğini be-
lirtti. Ben de aynı kanıdayım.