25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 MAYIS 2000 SALI CUMHURİYET SAYFA ARAŞTIRMA Anadolu 'nun hemen hemen her ilinde, Amerika ve Avrupa aaki güzeîlikte büyük ve modern kampuslar var 'Universüeözgürdüşünce demekar CÜNEYT AKALIN -£ V niversüeler 80'li 90 'lıyülarda, üç-dört ğ I büyük kente özgü kurumlar olmaktan ^-' çıktı, ülkenin dört biryanına yaytldu Şimdtierde nerdeyse her Ude bir üniversite var. Başlarda çoğumuz bu yaygtnlaşmayı yadırgadık, ama olaylar kendi mantığı içinde gelişti. Anadolu 'nun önemli merkezlerine dev kampuslaryapıldı. Anadolu üniversiteleri, şöyleya da böyle, belli birgelişme içinegirdi. Şimdi, olaylan bir kez dafta ve soğukkanlüıkla ele almalt, gerçekçi bir değerlendirmeye tabi tutmaltyız, ıyi olan nedir, yanlışltklar nelerdir? Bunu can alıcı bir soruyayanrt bulmak için özellikle irdelemeliyiz. Devlet üniversiteleri, kimilerinin öne sürdüğü gibiyeni açdan özel üniversitelerin yanmda, ikinci sınıfkurumlar olarak kalmaya mahkûm mudur? Diğer bir deyişle, parası olan mı okuyacaktır? "Küreselleşme "nin dayattığt, çözüm müdür? Son bir-ikiyd içinde, özellikle Sabancı ve Koç üniversiteleri ve özellikle bu üniversitelerin kampuslan konusunda medyada büyük bir gürühü kopanldu Tartışma diyemeyeceğim.. çünkü karşüıklı bir düşünce alışverişi olmadı; daha çok adı geçen yeni kampuslar konusunda övücü yayınlaryapildL Peki bu açıdan devlet üniversitelerinin durumu nedir? Bu üniversitelerin Koç/Sabancı kadargüçiü PR (Halkla tlişkiler) birimlerinin olmadığını hepimiz biliyoruz ama.. üniversite adtna yaraşır biryapûasma var mı; bu kampuslarda öğrencilere ve öğretim üyelerine sağlanan olanaklar nelerdir? Geçen yaz ve son bayramda, dört öğretim üyesi arkadasımla yapttğımız Anadolu gezüerinde ummadığımız, beklemediğimiz manzaralarla karşüaşttk. Amerika 'da ve Avrupa 'da bile parmakla gösterilebilecek güzeüikte üniversite kampuslan gördük Anadolu 'da. Bu kampuslardan kimilerinin, hakktnda büyük biryaygara kopartüan, TEM'in üzerinde olduğu için çoğumuzun göz aşinası olduğu Sabancı Kampusu 'ndan daha güzel, daha büyük, dahaferah olduğunu da rahatlıkla Ltdia edebilirim.. Kuzey ve Doğu Anadolu 'nun yanı sıra Güney ve Orta Anadolu 'da gördüğümüz/gezdiğüniz kampuslann saytst, Türkiye üniversiteleri hakkında bütünsel bir tablo ortaya koyacak kadar çok olmasa da birfikir vermeye yetecek kadar çok Gözlemlerimin, dış görünümle ve bu kurumlannfîziksel yapılan ile sınırlı olduğunu baştan belirtmeliyim. Üniversitelerin akademik düzeyleri ve eğitsel yapılan hakktnda hem bir şeyler söyleyecek kadar tanımadım bu kurumlan hem de o alanlarda kolayca yargtya ulaşabilecek konumda hissetmiyorum kendimi. KAMPUS ORTASINDAKİ <C. 3 • Eskişehir Anadolu Üniversitesi Kampusu'nun dünyadaki benzerierinden eksiği değil, fazlası var. Samsun 19 Mayıs Üniversitesi'nin içindeki camiden bir görüntü. • Anadolu'ya, özel üniversitelerin kampuslarından daha büyük kampuslar yapıldı. Ancak 19 Mayıs, Karadeniz Teknik, Selçuk ve Gaziantep üniversitelerinde, dincilerin gösteriş için yaptırdıklan camiler, kampusun havasını değiştiriyor. 19 Mayıs Üniversitesi o •«3; 1 amsun 19 Mayıs Üniversitesi ile ılgili Cumhuriyet gazete- sinde pek çok eleştiri yayımlan- dığını bilıyorum. Bir kez daha belirte- yim: Gözlemlerim dış görünüm ile fi- ziksel yapılaşma ile sınırlı. 19 Mayıs Üniversitesi, Samsun-Sinop yolu üzerin- de tepeye kurulmuş. Ünı\ersiteye, anayolun hemen dibın- deki anakapıdan giren yol, yavaş yavaş çam ağaçlanrun, daha doğrusu ormanın içinden tırmanarak yükseliyor. Yüksel- dıkçe, masmavi Karadeniz aşağıda kalı- yor, insan yemyeşil geniş bır ormanlık alanın içinde buluyor kendini. Fakülte binalanrun bulunduğu alana gelmeden lojmanlar, personel konutlan başhyor. Üniversitenin en büyük fakülte bina- sı, Tıp Fakültesi'ne ait. Burası gerçekten de resimlerini gazetelerde. görüntülerini TV'lerde gördüğüm "Houston Medkal Center"ı andınyor, öylesıne görkemli.. öylesine modern bir bina. Çok sayıda yurttaş, belediye otobüsleri ile özel araç- lan ile buraya gelip tedavi oluyor. Üni- versitenin uçsuz bucaksız denebilecek alanına yeni yeni fakülte binalan yapıl- mış. Bunlann çoğu çağdaş dış görünüm- lü, güzel yapılar. Binalann birbirinden çok uzak olrnası, doğrusu insanı hem bi- raz ürkütüyor hem de öğrencilerin birbi- rinden çok kopuk olabileceği izlenimini yaratıyor. Bu noktaya aşağıda bir kez da- ha değineceğim. Üniversite kampusunun tam ortasına kocaman bir cami yapılmış. Bu yapı, kentteki kimi yerel dinci- varlıklı kesim- lerin baskısı ile yapılmış. tlahiyat Fakül- tesi'nin "uygulama alanı" diye kılınna uydurulmuş. Ancak bunun üniversitenin tam ortasında, sanınm ihtiyacı çok aşan büyüklükte olması, yapılış amacı hak- kında bır kanı yaratıyor. Üniversite buy- sa, medrese ne acaba? 19 Mayıs Üniversitesi, üniversitedeki dostlardan aldığımız bilgilere göre YÖK tarafindan bir "bölge üniversitesi'' olarak planlanmış. Samsun'un gelışme özellik- leri bu tespiti doğruluyor. 19 Mayıs Üni- versitesi, Samsun gibi hızla büyüyor. 19 Mayıs Kampusu bizi ne kadar he- yecanlandırdı ise, Amasya'da yine aynı üniversiteye bağlı olarak faaliyet göste- ren Eğitim Fakültesi'nin durumunu gör- mek (dış görünüşü) o kadar üzdü. Fakül- te denen bina, Istanbul'daki eski bir ilko- kul binasından farksızdı. O yapıya fa- külte değil, dünyanın en güzel adını ver- seniz kımseyi inandıramazsınız. Karadeniz Teknik Ünlv. Anadolu'nun ilk üniversitelerinden bi- ri olan ve Istanbul Teknik Üniversite- sı'run katkı ve desteğiyle bu noktaya ge- 4en Karadeniz Teknik Üniversitesi, dur- muş-oturmuş bir havada. Ne de olsa kaç yılm üniversitesi... Karadeniz Teknik Üniversitesi de Samsun 19 Mayıs Üni- versitesi gibi yamaçta kurulmuş. Araçlar kavısli bir yoldan tepeye doğru yüksel- dikçe deniz geride kalıyor, giderek büyü- yen kampus insanı kucaklıyor. Karadeniz Teknik Üniversitesi Kam- pusu, giderek kentin içinde kalmış, çev- resinde çok sayıda bina yükselmış. He- men aşağıdaki havaalanı. kampusadegi- şik bir görünüm veriyor. - A - " Kampustaki fakülte binalan güzel, te- miz, bakımlı ve birbirine yakın. 19 Ma- yıs Üniversitesi'ndeki kaybolmuşluk duygusuna burada kapılmıyor ınsan. Kampus içinde sosyal yaşam iyi örgüt- lenmış; yurtlar, öğretim elemanlan ko- nutlan, onlann toplumsal ihtiyaçlannı karşılamaya yönelik tesisler yerli yerin- de ve bakımlı. Karadeniz Teknik Üniversitesi Kampusu'na da, kampusun hâkim bir yerine bir cami yapılmış. Önceleri olmayan bu caminin de yerel dinci çevrelerin etkisi ile on- lann baskısı üzerine yapıldığı anlaşılıyor. Tüm aksaklıklara rağmen Karadeniz Teknik Üniversite- si Kampusu'nun da güzel, ba- kımlı, temiz bir kampus oldu- ğunu sevinerek gördük. Erzurum Atatürk Üniversitesi mucizenin bir benzennı yaratmış Üni- versitenin kuruluşu sırasında 60'lann ba- şında dikilen fidanlar zaman içinde bü- yümüş, Atatürk Üniversitesi'nin kampu- su, bozkınnın ortasında, Palandökenın eteklennde yemyeşil bır vahaya dönmüş. Öte yandan, kentin ve üniversitenin kar- şılıklı büyümelen, kentin kenanndakı üniversiteyi kentle birleşurmış. Erzurum Atatürk Üni- versitesi'nin büyük Tıp Fakültesı, tıpkı Sam- ** sun'da olduğu gibi üni- versiteye büyük bir can- lılık katıyor. Çok sayıda yurttaş buraya tedaviye geliyor. Tıp dışındaki fakülteler ve bunlara bağlı alanlar da canlılık gös- tenyor. Kampustaki sosyal hayat burada da güzel örgütlenmiş. Öğrencilere, öğretim elemanlanna ait kafeler, yemekhaneler temiz, bakımlı, düzenli. Üstelik Erzurum Kampu- su da tıpkı Trab- zon'daki benzeri gibi dur- Erzurum'da üniversite, OD- TÜ'nün Ankara'da yarattığı : L nîversitesi bozJann ortasında yemyeşü bir vahaya dönüşmüş. muş oturmuş bir görünüm çızıyor; dışa- ndan bakana, yabancıya böyle bir güven duygusu veriyor. Sanılanın tersine bu kampusta hâkım bir tepede bir camiye rastlanmıyor. Ne de olsa yapılış tarihi 60'lar bu üniversitenin. çukurova Üniversttesl Adana'nın kuzeyındekı Balçalı Kö- yü'nde yükselen Çukurova Üniversitesi Kampusu, öyle sanıyorum ki dünyanın en güzel kampuslan yanşması yapılsa dere- ceye girer. Adana'nın mahalle aralann- da, sağı solu portakal limon ağaçlan ile kaplı güzel biryoldan sağa doğru sapılın- ca üniversıtenin kapısma geliniyor. Ve Seyhan Nehri üzerinde kurulmuş baraj göletine bakan çok güzel bır çam ormanından ve okaliptüs ağaç- lanrun arasından geçılerek fakülte- lerin bulunduğu merkeze ulaşılıyor. Burada da büyük Tıp Fakültesi hemen dikkati çekiyor. Belli kı Çukurova katan- • run lokomotifı burada da 1 Tıp Fakültesi. Bunu hem •-* doğal hem de hoş karşıla- mak gerek doğrusu. Bura- da da öğrencilere, öğretim elemanlanna yönelik te- miz, şık sosyal tesisler ve kampusta kalan öğretim elemanlan için alışveriş 'Devlet üniversitelerinin tesislerini, özelleştirmecilere karşı korumak gerekli F ukanda adlannı sıraladığım üniversite kampuslan gidip gördüğüm, kaldığım kampuslardan kımileri. Başkalan da var, biliyorum. Dicle, Akdeniz ve Uludağ üniversitelerinin kampuslanmn da övgülerini duydum; buralan en kısa sürede görmeyi umuyorum. Tüm bunlardan şu çıkıyon Şöyle ya da böyle; Türkiye Cumhuriyeti, Anadolu'nun dört bir yanına büyük, geniş, ferah, güzel kampuslar yaptırmış öğrencıler için. Gözlemlerim aktardığım bir dostum, "Kıılak asma, müteahhitlere olanak yaratmak için yapmışlanhr" yorumunu getirdi. Olaya böyle bakmamahyız bence. Buralarda ülkemizin gençleri okuyor, eğitim görüyor. Bunlarla övünmek sadece velilerin, sadece çocuklannı buralarda okutan ana- babalann değil, hepimizin hakkı bence. "Gençler, bütün umudu vatan sizlerdedir'* sözü, günümüzde de geçerliliğini korumuyor mu? Olumsuzluklar taşra üniversitelerinde durumun az çok birbirine benzediği anlaşılıyor. Üniversite yerel güçlerle iç içe girdikçe, yerel dinci çevrelerin girişimleri arüyor. Sakın kimse bana "inanç özgûrtüğü"nden ya da kent dışuıda olmamn güçlüklerinden söz etmesin. ODTÜ'deki ya da tstanbul Üniversitesi'ndeki genç, ibadet etmek için ne y_apıyorsa, buralarda da öyle yapılmalı. Üniversitelerin medrese görünümüne bürünmesinden Cumhuriyet ne gibi bir yarar umabilir? # Üniversiteler de askerler gibi, ayn mekânlarda yaşamaya başlamış bu kampus sistemi içinde. Bunun güvenlik, ulaşım kolayhğı, ferahlık Tutucu çevrelerin kusatmasında' Bu yazıda maddi-fiziksel koşullar üzerinde duracağımı baştan açık seçik belirttim. Bu üniversitelerdeki eğitimin düzeyi, akademik ortam vb. hakkında bir şey söyleyebilecek kadar uzun süre kalmadım buralarda. Belli bir süre kahna olanağına ulaşmış olsaydım bile, eğitim düzeyi, akademik ortam hakkında kolay kolay kalem oynatma cesaretini bulamazdım kendimde. Bu ortamın yaratıhnasuıuı güçİüklerini biliyorum. Buna karşılık kimi yanhşlıklar hemen göze çarpıyor. Bunlar üzerinde birlikte düşünmeliyiz. # Yukarda Samsun 19 Mayıs, Karadeniz Teknik, Konya Selçuk ve Gaziantep örneklerini anlatırken dincilerin gösteriş için yaptu-dıklan kocaman camilerin, üniversite kampusunun havasını değiştirdiğini özellikle belirttim. Tüm vb. gibi avantajlan var ama sakıncalan da var. Askerlerin tüm ülkede kendilerine göre bir düzenleri olduğunu biliyoruz. Kışlanın yanı sıra subayevleri, orduevleri, alışveriş merkezleri gibi unsurlardan oluşan bir düzen bu. Kampuslarla üniversiteler de böyle bir yaşama kavuşmuş, kavuşturuhnuş. Bunun, bildiğimiz klasik, kent içindeki üniversitelerden farklı olarak kentin toplumsal yaşamında bir kopukluğa yol açtığını sanıyorum. Bunun kaçınılmaz olduğu soylenebflir, ama ben o kanıda değılım. Bu noktada, Avrupa'da fen-mühendislik fakültelerinin kent dışındaki kampuslara taşmdığım, sosyal büimler fakültelerinin kent içinde muhafaza edildiğini belirtmekle yetineyim. # Anadolu'nun belli başlı merkezlerindeki üniversitelerin belh bir olgunluğa (maddi koşullar anlamında) ulaştıklan gözlenıyor. Fakat bu üniversitelere bağlı olarak çevre i] ve ilçelerdeki sözde fakültelerin çoğunun durumunun içler acısı olduğunu vurgulamak gerekir. Örneğin, Erzurum Atatürk Üniversitesi'ne bağlı "Meslek Yûksek Okuhı" Aşkale'ye açılrruş. Aşkale'nin idari bölünmede "flçe" oknası kimseyi aldatmasın! Aşkale birkaç bin nüfuslu bir köy. Burada "yfiksekokul'' olsa ne olur, olmasa ne olur! Pek çok ılçede karşımıza çıkan a yüksekokul"lann, "enstitû"lerin bir yükseköğretim kurumu olduğuna kimse beni ikna edemez. Öyleyse kendimizi niye kandırıyoruz? # Pek çok güzel kampus yapılmış. Şimdi, bunlan özelleştirmecilere karşı korumak gerekiyor. Devlet üniversitelerinin tesislerini kendi çıkarlanna alet etmek isteyenler olduğu kulağıma geldi de onun için yazıyorum. # Sonunda geldik esas olaya; bu üniversitelerdeki eğitim-öğretim düzeyine. Binalar, yapılar, yemyeşil ormanlık alanlar güzel, ama yetmiyor. Üniversite, özgür düşünce demek, eleştirel akıl demek, aydınlanma demek. Kocaman camilı kampuslarda gözlcnni dünyaya açan, yerli tutucu çevrelerin kuşatması altında yaşayan taşra üniversitelerinin, üniversite kimliğinin gerektirdiği evrensel nitelikleri güçlendirebilmeleri, pekiştirebihneleri için daha uzun yıllar, büyük kentlerdeki üniversitelerle dirsek dirseğe çalışmalan gerekiyor kanımca. # Tüm bunlar da cumhuriyet değerlerine sıkı sıkıya bağlı kabnaktan geçiyor. Gericilerle tek başına boğuşmayı göze alan Malatya Üniversitesi Rektörü Prof. Ömer Sarlak gibi seçkin aydınlann yükselttiği meşale, yannlar için esas güvencemız değil midir? ER' merkezleri yapıbnış. Kafe Dam adında- ki kafe-restoranın kapısındaki yazı (Üni- versite elemanlan dışındakiler damsız giremez) Anadolu'da olduğumuzu bir kez daha bizlere hatırlatıyor, ama bu ya- zı olmasa insan kendini pekâlâ Avru- pa'daki herhangi bır üniversitenin kanti- ninde sanabılir. Selçuk üniversitesi Son yıllarda düzenli bir kentsel geliş- me gösteren Konya kentinin bu gelişimi- ne üniversite de bir başka boyut katmış. Geniş bir alana yayılmış, uzaktan Toros- lar'ın yamaçlannın görüldüğü kampus, her haliyle gelişim içinde olduğunu his- settiriyor. tki-üç katlı binalann arasında yükselen çok katlı Hukuk Fakültesi bına- sı, tekdüzeliğe yeni bir renk, daha doğ- rusu mimari bir boyut katıyor. Kampu- sun arka planında yükselen yeni binalar da Ortadoğu Teknik Üniversitesi'nin ya- pılanmasmı andınyor. Buna karşılık, insan kampusun tam or- tasında yükselen koca camıyi yadırga- madan edemiyor. O kadar ortada olma- sına, o kadar büyük olmasma acaba ne- den gerek duyuldu sorulan takıhyor in- sanın aklına! Belli ki amaç, dinsel inanç- lan güçlü gençlere hizmet götürmenin çok ötesinde... Bir meydan okuma sezı- liyor. Samsun'da sorduğumuz soruyu bı- raz değiştirip şu biçimde soralım: Peki bir medrese yapılmış olsaydı, nasıl bir cami düşünecektiniz acaba? Konya'da trafik sorununa düzen geti- ren raylı sistemın üniversiteye kadar uzanmış ohnası, öğrencilerin ve eleman- lann ulaşım sorununa köklü ve uygar bır çözüm getirmiş. Konya Selçuk Üniver- sitesi sağlıkh gelişimini sürdürürse boz- kınn ortasına çok şey. çok renk katabilir. Cazlantep üniversitesi ODTÜ'nün katkılanyla zaman içinde gelişen Gaziantep Üniversıtesi, kentin yeni semtlerinde güzel bir kampusa ka- vuşmuş. Kampusun bir bölümü ağaçlık ama büyük bölümü, bölgenin doğal ya- pısuıa uygun kıraç özellikler gösteriyor. Yükselen yeni binalar, Gaziantep Üni- versitesi'nin yakın bir gelecekte on bin- lerce gence hizmet vereceğini gösteri- yor. Antep Kampusu'na da koca bir ca- mi yapılmış. Konya'dan farklı olarak ca- mi, kampusun tam göbeğınde değil. bi- raz kenannda ama.. yine de ihtiyacın çok üzerinde gibi görünüyor. Yani aynı so- run.. sonuç değişmiyor. Gaziantep Üniversitesi'nin girişindeki Atatürk heykeli de üniversitenin bütün- lüğüne bir güzellik, bir görkem eklemi- yor.. tersine kimi özelliklerini zaafa uğ- ratıyor. Anadolu'nun çok çeşitli köşele- rindekiresmidairelerin önlerine dikilen Atatürk heykellerinin, milleti Atatürk'ten soğutmaya çalışan güçlerce mi dikildiği- ni sorup durmusumdur kendime. Antep Üniversitesi'nin kapısındaki Atatürk heykeli de böyle bir izlenim yaratıyor in- sanda. Oysa, Antep Üniversitesi ne yıl- lar yılı ağabeylik yapmış olan OD- TÜ'nün girişindeki el, ODTÜ'nün çeşit- li köşelerine yerleştirilmiş zevkli, güzel heykeller, laik cumhuriyet kimliği konu- sunda çok daha eğitici oluyorlar bence. Anadolu Üniversitesi 5O'li yıllarda yapılan ODTÜ Kampu- su'ndan sonra, o modele uygun olarak 1970'lerde inşa edilen Eskişehir Anado- lu Üniversitesi Kampusu, günümüzde en durmuş-oturmuş olanlardan biri. Kentin hemen kenannda bulunan, yerleşim alanlannın çok yakınındakı kampus, Yu- nus Emre Kampusu, kentin mimari ya- pısına uyumlu binalarla donatılmış. Dolayısıyla üniversite, hem kentin içinde, hem dışında sayılabilir; bu yüz- den kent dışında olmanın ferahlığını, öte yandan kente çok yakın olmanın kolay- lığını aynı anda bünyesinde birleştiriyor. Üniversite, Eskişehir'in emektarlan- nın yanı suz Istanbul'dan, Ankara'dan gi- dip-gelen öğretim üyeleri sayesinde, Tür- kiye'nın sayılı ünıversıtelennden oldu. Kurucu rektör Büyükerşen. dışandan gelen öğretim üyelenne rahat, çağdaş ba- nnma olanaklan yaratarak Eskişehir'e öğretim üyesi getirmeyi bir görev olmak- tan çıkarmış, bir keyfe dönüştürmüş bir dostum. Üniversite kampusunun Ingil- tere'de bile parmakla gösterileceğini be- lirtti. Ben de aynı kanıdayım.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle