27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 MAYIS2000SAU CUMHURİYET SAYFA HABERLER TAI'de üretilen ilk muharebe sahası arama-kurtarma helikopteri Cougar teslim edildi re yerlikatkı• Genelkurmay Başkanı Kıvnkoğlu, Türkiye'nin önemli stratejik bölgelerden birinde, çok farklı risk ve tehditlerle karşı karşıya olduğunu belirtti. Kıvnkoğlu, Türkiye'nin güçlü silahlı kuvvetlerle bölge banşına katkıda bulunduğunu söyledi. ANKARA (Cumhuriyet BOrosu) - Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) muharebe sahası arama ve kurtarma çalışmalannda gereksinmeyi karşıla- mak amacıyla Fransız Eurocopter ile TAI tesislerinde ortak üretmeye baş- ladığı 28 helikopterden ilki törenle teslim edildi. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hûseyin Krvnkoğhı, Türlti- ye'nin bölge banşına büyûk katkı sağladığına dikkat çekerek "Balkan- lar'da, Kafkaslar'da ve Ortadoğu'da yaşanan istikrarsızlıklar, etnik çaüş- ma ve krizler, ülkemize yönelik teh- ctiûer ber an bu tür olaylara gerekli müdahaleyi yapacak nheliklere sahip, eğitimli bir silahlı gücö haar buhın- durmayızorunlu nale getirmiştir" de- di. Türkiye'de ûretilen ilk muharebe sahası arama, kurtarma helikopteri- nin tesümi için Etimesgut Hava Üs- sü'nde düzenlenen törene Kıvnkoğ- lu'nun yanı sıra Milli Savunma Baka- nı Sabahattin Çakmakoğlu ve kuvvet komutanlan katıldı. Savunma Sanayii Müsteşan Prof. Dursun Ali Ercan, sözleşmesi 13 Şubat 1993 tarihinde imzalanan proje hakkında bilgi verdi. Toplam 30 helikopterden ikisüıin da- ha önce Fransa'da ûretilerek teslim aiındığını belirten Ercan, kalan 28 he- hkopterin TAI tesislerinde üretiminin sürdüğünü kaydetti. Ercan, yerli katkı kapsamında TAI fırmasına helikopter yapısal üretim ve entegrasyon yeteneği kazandınl- masının amaçlandığını belirterek "TAI personeK, Eurocopter'in ilk ild helikopterûzerinde sürdördüğü tasa- nm ve entegrasyon çaüşmalanna ka- tahmş, böylece üeride helikopter ûre- timi alanında önemli bir mühendisHk altyapısı oluşturulmuştur" dedi. Hava Kuvvetlen Komutanı Ergin Celasin de Türk Hava Kuvvetlen 'nin 2000'lı yıllann global tehdit ve tekno- lojik gelişmelere uygun olarak sürek- li yenilenmeyi ve bu sayede üstünlü- ğünü korumayı amaçladığını vurgu- ladı Genelkurmay Başkanı Kıvnkoğlu, Türkiye'nin önemli stratejik bölge- lerden birinde, çok farkJı risk ve teh- ditlerlerle karşı olduğunu belirtti. Türkiye'nin güçlü silahlı kuvvetlerle bölge banşına yaptığı katkının her- kes tarafindan bilindiğini vurgulayan Kıvnkoğlu, Balkanlar, Kafkaslar ve Ortadoğu'da yaşanan istıkrarsızlık ne- deniyle her an gerekli müdahaleyi ya- pacak eğitimli bir silahlı gücü hazır bulundurmanın zorunlu olduğunu di- le getirdi. Projede önemli oranda yerli katkı- nın, teknoloji transfen ve ortak üre- tim yönü bulunmasının ayn bir önem taşıdığını anlatan Kıvnkoğlu, "TSK, milletinden ve devletinden aldığı güç- le kendisine tevdi edilecek her türlü görevi çağın gefişünine ayak uydura- rak yerine getirme azim ve kararkb- ğmdadır" diye konuştu. PHILIPS T FVV878 3000 W PMPO. 2x120 W + 2x20 W RMS •>€•> çıkışı, Ses navigasyomı. •1 hopartör, C-sound teknolojısi. 3 CD çalar, RDS dijit.il radyo. çok yollu orı hoparlorlerı ve uzaktan kum.ınd.ısıylj muthi; bir muzik seti. Fhilipsin FW 878. FW 768. . FW 590, FW 548. FW 396, • MZ 7 modellerinden birîni il.ın ( herkese Dev Muzik Seti hediye' MüZiK MüZi . Concerto de Aı Bu Dev koleksiyon müziğinin en iyi örnekleri var: ." Die vier Jahresıeiten, op.8 / Vrvaldı ,; Kent Ozanları / Rodrigo-Guiliani ,; Masters o f n M l r n u s i e / Volume I ,* Masters of Turkish Music / Volume 2 Famous Masterpieces from Great Masters ,' Sular Yükseliyor ." irish Songs / Goran Bregoviç . Sevda Türküleri / Ömer Yıtmaz (Tenor) & Bekir Küçükay (Gitar) .• Glcb&l Divas / Dünya Kadın Ozanları ,: Ağtr Romart' Balık Ayhan ve Grubu . Nostalgic 20 JLove Songs ,l CMmeyen Tangolar / Şecaattin TanyerK ; Nostalgia Della Italia ." Nostalgie de France DEGERİNDE 15 C0 Dünya müziğinin unutulmaz devferi, toplam 14 saat 32 dakikalık bir muzik seçkisinde bir araya getdiler. Dinlemeye doyamayacağımz 15 CD'lik bu Dev Müzik Seti, her biri kendi türünün en değerii örneklerinden olan hiç eskirneyecek parçalarla dolu. Philips'ten müzik tutkunlarına hediye. Tüm Phiiips bayiierinde. Bu kampanya 10 Ntsan -10 Mayts tarihleri arasında geçeriidir. «.-ww.philips.com.tr kef daka Ufüje. PHILIPS Birbiıieriyleözlem gidereneskiBüyükadahlar birbirlerine hediye sundular. Eskidostlar birarayageldi tstanbul Haber Servisi - Büyükada'dan yıllar ön- ce zorunlu olarak Yiına- nistan'a göç eden eski Adah Rumlar ve Ada'da kalan dostlan, "sevgi, ba- nş ve kardeşKk" temennı- si ile yeniden bir araya geldiler. Büyükada Su Sporlan Kulübü'nde öncekı ak- şam verilen kokteylde ko- nuşan Adalar Belediye Başkanı Coşkun Özden, Türkiye - Yunanıstan ara- sında yaşanan dostluk rüzgârlannın gelecek yıl- larda daha da artarak de- vam edeceğini belirtti. Özden, "Bizfan görevimiz bu dostlan ne yapıp edip tekrar Adalar'a kazandır- maktır. Buraya geldiniz, burada kalın, grtmeyin" dıye konuştu. Eski Adahlar, doğup büyüdükleri topraklara tekrar adım atıp, Ada'da geride bıraktıklan dostla- n, komşulanyla özlem gi- derdiler. Büyükada Lu- napark Gazinosu'nda eğ- lenen Rumlar, kuzu çevi- rip sirtaki csynayarak ta- bak kırdılar. Niko Panu- çopulos adlı dış dokpru, Adalar Kaymakamı Mus- tafa Farsakoğhı'nu Yuna- nistan'dakı Amaliada şeh- rine davet ederek, kardeş şehir olma teklifinde bu- lundu. Akşam verilen kokteyl- de konuşma yapan Kay- makam Mustafa Farsa- koğlu, Yunanistan'dan ge- len konuklar ve Adahlar arasındaki sıcak ilişkinin, Türk- Yunan ilişkilerinin gelişmesiyle doğmadığı- nı, hep var olduğunu vur- gulayarak şöyle dedi: "Bize dûşen görev, in- sanlar arasuıda var olan sevgiyi \iicelrip büyütecek işlerde bulunmakbr. Yö- netim olarak bu konuda azünnyiz." Ciner'den acıklama 'îddialar gerçek dışı' Gazetenizin 1 Mayıs 2000 tarihli sayısında De- niz Teztel imzasıyla ya- yımlanan "MtT'in gözün- dendüşengazeteci" başlık- lı haberde; haberin konusu üe hiçbir ilgim olmaması- na, haberde ismı geçenler- le hiçbir Uişkim bulunma- masına karşın haberde is- mimin geçirihnesi; gerek hakkımda kullanılan hak- sız nitelemeler ve gerekse tıaberin konusu ile hiçbir ılgisi bulunmamasına rağ- men hakkımda ileri sürü- len gerçek dışı iddıalar ne- deniyle şikâyetımı bildiri- yorum. Şikâyetimin gerek- çeleri: 1. Birinci sayfada habe- rin alt başlığında; uyuştu- rucu kaçakçısı olduğu ile- ri sürülen Hüseyin Bayba- şin adlı kişi ile aramda iş ilişkisi varmış ıntibaıru ve- recek tarzda ve haberin içeriği ile de hiçbir uyum taşımayan , aslı astan ol- mayan "Mehmet Ağar'm gizii ortağı olduğuflerisü- rûlen TVırgay Cinen.." şek- lindeki niteleme kullanıl- mıştır. 2. Sekizinci sayfada,"_ daha sonrald yıllarda Öz- bekistan'da kuruluşunu üstJendiâ 11 tekstil fabri- kası icin ltah-a'da hurdav^ çıkmış makbıeleri boyatıp monte ettiğiortayaçıkanve Susurhıkraporunda da adı geçen, Mehmet Ağar'uı girii ortağı olduğu öne sü- rûkn Turgay Ciner'le de iş yapan™" şeklinde tama- men asdsız, kışiliğime ve tıcari itıbarıma saldıran, haksız iftiraya yer veril- miştir. Bünyesüıde 8 bine yakın personelın çalıştığı, iki şir- keti borsaya kayıth, tsviç- re Havayollan, Ahnan Sa- artec gıbi alanlaruıda dün- ya lideri olan fırmalarla or- taklığı bulunan Park Hol- dıng'in sahibi ve Yönetnn Kurulu Başkanı olarak, gizh' ortağı ve yasadışı hiç- bir ışı olmayan bu- ışada- mıyun. Tican rekabette, rakip- lerinin çeşitli mekanizma- larla, basında yayınlatarak aleyhime kullanmak iste- dikleri bu iftiralara Cum- huriyet Gazetesi'ni de alet edebilmeleri gerçekten üzücüdür. Söz konusu ha- berde, hiçbir ılgimın bu- lunmamasına rağmen \s- mimin, Cumhuriyet gibi bir gazetede bu şekilde kullamlabilmiş olmasmın benim açundan başka bir izahıyoktur. TurgayCiner Park Holding Yönetim Kurulu Başkanı. ARAYIŞ TOKTAM1Ş ATEŞ TÜSEV Geçen hafta; "Türkiye Üçüncü Sektör Vakfı" TÜ- SEV (Vakıflar ve DemeklerTopluluğu), kimi Istanbul gazetelerinin köşe yazariannı davet ederek, bir ta- nıtım programı sundu. Çok ılginç bir "girişımin", çok hoş bir sunumu idi. TÜSEV; farklı vakıfiann biraraya gelerek, güç bir- liği yaptıklan bir "oluşum". Fakat maalesef, bir "fe- derasyon" oluşturamıyorlar. Ve ilk sıkıntılan bu. Bir diğer sıkıntılan, yeni yasa tasansının da etkin bir "denetleme sistemi" getiremiyor olması. Bunlann dışında, mali konularla, yani "vergileme sistemiyle" ilgili ciddi sorunlan var. TÜSEV Yönetim Kurulu Başkanı, Sayın Zekai Ba- loğlu, yaşamını Türk eğitimine adamış bir saygın isim. (Daha Sağlıklı Bir Demokrasi ve Sivil Toplum İçin) "Türkiye'de Vakıflarve Dernekler" (Sorunlarve Değişime Yapısal Uyum Önerileri), başlıklı birçalış- ma kaleme almış. Gerçekten, çok emek ürünü ve sonuç alıcı öneriler getiriyor. (Benzer bir çalışma, Sayın Latif Mırtlu tarafindan kaleme alındı. Sanıyorum, bu hafta içinde yayımlan- mış ve istifadeye sunulmuş olacak. Zaten bu tür- den çalışmalann artmasını memnuniyetle izliyorum.) • • • TÜSEV toplantısında, Sayın Baloğlu'nun yapıcı eleştiri ve uygulanabilir önerilen'nin sunumunu din- ledikten sonra, vakıflaria ilgili değişık konulan tar- tıştık. Mütevelliler Heyeti Başkanı, Boğaziçi Üniver- srtesi Rektörü, Sayın Prof. Dr. Üstün Ergüder'in, va- kıfiann yükseköğretim kurumlannın gereksınimleri- nin karşılanması konusundaki işlevlerini anlattıktan sonra, yasal sıkıntılannı dile getirmesini ilgiyle din- ledik. Gerçekten, bu konuda benim eteğimde de bazı taşlar vardı ve dogrusunu isterseniz. çelişik duygu ve düşüncelerin etkisi altındaydım. Oncelikle şunu belirteyim kı; kimi eğitim kurumlanndaki vakıflar, ne- redeyse "vatandaşı soyma" noktasına geldiler. Özellikle sağlık kurumlanndaki vakıflar, zaten zor ve genellikle perişan durumdaki insanlan, düpedüzso- yuyorlar. Dığer bazı eğitim kurumlanndaki durum da, bundan farklı değil. Fakat bu konuya biraz aşağıda değinecegim. • • • Vakıf, daha önceleri de değinmiş ofduğum gibi; birtakım insanlann, kaynaklannı ve emeklerinı, "ha- yniı" bir iş için "tahsis etmeleri" demektir. Bu hayır- lı iş eğitim olabilir, sağlık olabilir, dul ve yetimlere kat- kı olabilir, fukaralara destek olabilir vs, vs. Ama bizde, vakıflann bu amaçlar dışında ve pek de "hayırlı olmayan" amaçlar ıçın de kurulduğunu görüyoruz. Bunlardan bin vergıden, özellikle vera- set vergısınden kaçma, öbürü de "devlet kaynakla- nnı hortumlama" ve "devleti soyma "... Kimi zaman da; elindeki kaynaklan tahsis eden birtakım insanlar, kendi tahsislerinden kat kat faz- lasını kamudan yani devletten alabilmekte ve el ke- sesinden "hayır işlemektedirter"... Işte bu türden vakıflar, halkımızın gözünde "vakıf kavramını" yıpratmaktadır. Sevgili Zekai Baloğ- lu'nun, ûzerinde yana yakıla en çok durduğu nok- ta, bu oldu. "Kurunun yanında yaş da yanıyor" di- yerek, sıkıntılannı dile getirdi. Ve bu konudaki çözü- mün, etkin bir''denetleme" ve yeni yasanın, açık ka- pılan kapatmasında olduğunu vurguladı. Her türden kamu kurumlan, akla gelen ve gelme- yen her konuda vakıf oluşturarak "halkı soyuyor" ve kendi ifadelerine göre, "kaynakyaratıyoıiar". Ve ola- yin üzerine gittiğiniz zaman; gerçekten bu "kayna- ğa" gereksinimleri olduğunu da anlıyorsunuz. Fa- kat, acaba yaratılan kaynağın ne kadan, "amacına uygun" kullanılıyor ve ne kadan, o kamu kurumu- nun yöneticilerinin, amaç dışı gereksinimlerinde kul- lanılıyor? Sanıyorum temel soru bu... • • • Bundan yıllarca önce, tanıtım yapmak üzere bir devlet lisesine gitmiştim. Topkapı taraflannda bir süper lise idi. Daha kapıdan içeri girerken bambaşka bir ha- vayla karşılaşıyordunuz. Personelin üstü başı pınl pı- nldı. Kondorlar ve sınıflar, devlet liselennde görme- ye alışkın olduğumuz görüntülerin çok dışındaydı- lar. Gene pınl pınl bir kantin, tertemiz tuvaletler... Cin gibi bir adam izlenimini veren müdüre, bu işi nasıl başardıklannı sorduğum zaman, "Vakfımızla hocam' dedi, "Tüm gereksinimlerimizi vakftmız kar- şılıyor". Vakfın gelir kaynaklannı sorduğum zaman da "Velilerimiz" yanıtını aldım. O okuldaki öğrenci- lerin velileri, özel okul ücretlerine yakın bir "bağış" (!) yapmazlarsa, çocuklannı bu okula veremiyortar- mış. "Peki, bu parayı ödeyemeyenlehn çocuklan ne yapıyor" diye sorduğumda da, çevrede başka okul- lar olduğunu öğrenmiştim... Genç müdür, kızdığımı anlamıştı. "Inanın hocam, bu vakıfolmasa ne kaloriferteriyakabiliriz, ne tuva- letleri temiztetebiliriz, ne koridohan sildirebiliriz" de- di. "Inanın, bu yaptığım benim de hoşuma gitmi- yor. Ama, başka çarem yok." Acaba?.. Acaba, bu okula giremeyen öğrencilerin ÖSYM'deki şanslan ne oluyordu. Acaba, devlet bu öğrencilerin tümüne (en azından kendi okullannda), "fırsat eşitliği" sağlamak zorunda değil miydi? ••• Yükseköğretimin bambaşka sorunlan var. Kimi vakıf üniversitelerinin devletten aldığı trilyonlarca li- rayla, kamu üniversitelerinin bir dizi açıgı kapatıla- maz mıydı? Bu konuya tekrar döneceğim. Ama Zekai Hoca ve TÜSEV, bize güzel işlerin işaretlerini veriyor. Tabip odaları yöneticileriniseçti Haber Merkezi - Türk Tabipleri Birliği (TTB) Bursa ve Samsun-Sinop Tabip Odası seçimlerini Demokrat Hekimler grubu kazandı. Istaflbul Tabip Odası Olağan Genel Kurulu ise dün sabaha karşı sonuçlandı. tstanbul Tabib Odası'mn, Sultanahmet Endüstri Meslek Lisesi'nde yapılan yönetim organlan seçimine 2 bin 633 hekim katıldı. - -Seçimler sonucunda, "Güçbirl^iGnıbu'' ite- "Demokratik Kablım Grubu" başkan adaylan Prof. Dr. Sûha Göksel ve Prof. Dr. Taner Gören yönetim kurulu üyeliklerine seçildiler. Yönetim kuruluna seçilen diğer isimler ise Dr. Turgut Adatepe, Dr. Aysel Altan, Dr. Zeynep Aydın, Doç. Dr. Hulki Forta ve Dr. Rrfat Yücd oldu. Yönetim kurulu, çarşamba günü toplanarak görev bölümü yapacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle