25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 MAYIS 2000 CUMA CUMHURİYET SAYFA DIZI Deniz'inFilistingünleri C HP Genel Başkanı İsmet İnönü. 7 Kasım 1968 Per- şembe günü bır konuşma ya- parak "Gençlerin, dcnıokrasi düş- manlarma firsat verebilecek her tür- lü davranıştan kaçınmalannı" ıster. Inönü"nün bu sert çıkışı üzenne T- MGT Genel Başkanı Kâzmı Kolcu- oğlu, Ikıncı Başkanı Taylan Benli. AÜTB Başkanı BüalMoğoL ODTÜ- ÖB Başkanı tskenderOdabaşoğlu ve AYOTB Başkanı Galip Altun,bır bıl- dın yayımlayarak yürüyüşten çekıl- dıklennı açıklar. Başbakan SüJevman DemireL 8 Kasım 1968 Cuma günü bır konuş- ma yaparak "Oğrenci yürüyüşü ile sokaklar eskimez. Yeter ki kanuni ol- sun" der 11.11,11 paroiası ugün gazetesı'nın 8 Kasım I968tanhlı başyazısında şu görüşlere yer \enhr: "Tür- kiye'deki komünistlerin dilinde 11, 11,11 diye bir parola dolaşmaktadır. Bu nedir? Şifreli laflardan anlayan- lara bakarsanız, bunun manası 11 'in- ci ayın, ll'inci günü, saat ll'de de- mektir. Yani, bu tarihte harekete ge- çeceklerdir. Sayın Cumhurbaşkanı, Başbakan, Genelkurma> Başkanı, İçişleri Bakanı ve Milli GüvenHk Ku- rulu Genel Sekreteri ve muhalefet b- derleri— Millet gözlerini sizlere dik- miştir. İpleri Moskova'dan oynaolan kızıl anarsistlere karşı en sert tedbir- lerin alınmasını bekliyor." Sonuçta yürüyüş 9 Kasım 1968'de, Ankara'nın Kayaş ılçesin- de bitirilir. Yûrüyüşe katılan öğren- ciler. 10 Kasım Pazar günü Amtka- bır'e gıder. Kanlı Pazar olayından sonra 20 Şubat 1969 Perşembe günü, Istan- bul'un her tarafına, "Vatandaş, işte anarşistler" başlığı altında gençlık 1iderlennden Veysi Sansözen, Harun Karadeniz,Çetin Uygur, Osman Saf- fet Arolat, Hasan Yalçın, Cevdet AÇH kelli, Şevket Orhan. Mustafa Gür- kan, Öcal Okay ve Gezmış'm fotoğ- raflannın bulunduğu afişler asılarak hedef halıne getırilir. Denız, bır grup arkadaşıyla Fihs- tin kurtuluş örgütlerinin kamplann- da verilen eğitimlere katılmak ama- cıyla sınırdan gızlice geçerek Sun- ye'ye gider. Deniz Flllstinde amer Erim Süerkan, Filis- tin'e gitme olayını şöyle an- latmıştır: "9-10 Haziran 1969 oiaylan sonrasmda üniversiteyi tatilettiier.Haaransınavlaneyhılayı- na kaydınkh. Oğrenci gençüğin Kder- leri için aranma durumu çıkn. O st- ralar FiHstin Demokratik Halk Kurtuluş Cephe- si'nin Türkiye devrimci gençliğiyle ilişki kurma gi- rişimleri ve Fitistin'edavet olanağıvardL 1969 Hazi- ran ayı sonlannda Anka- ra ve tstanbul oğrenci ha- reketinin liderleri olarak bir araya gekük. Bu sırada Yusuf Küpelı ve Mahir Çayan ile daha yakın ilişki içindeyiz. Filis- tin'e oğrenci hareketi içjn- den ilk gidenler biz olduk. Ben, Deniz, Cihan, Kıb- nsh Fadıl Hasan, Monşer takma isimli diğer bir Kıb- nsta arkadaş ve Yusuf Kü- peti büiikte gjttîk. Mahir Çayan da biziınle gelecek- ti. Fakat Mahir gelmedL Amman'daki FDHKC'nin 'Siyasi Bü- ro'suna uğrayıp Havatme ile görüştük. Ürdün'de knldıgımiT sırada bizim aramızda bazı tarbşmalar çıkû. Bu tarüşmaJar daha sonra aynhklann mce or- taya çıkmasına neden ol- du. Deniz, hemen dağa çı- kıp gerilla yapmak istiyor- du. Neyse, Türkiye'ye gir- dikten sonra Ankara'ya gfttik." Deniz yakalamyor / stanbul Üniversitesi Talebe Birliği kong- resınde arkadaşlanna destek olmak amacıyla Denız, ODTÜ'den bazı ar- kadaşlan ile lstanbul'a gelir ve 23 Eylül 1969'da yakalanır. Deniz'in yaka- landığı gün Ankara'dan birlikte geldıği ODTÜ öğ- rencısı Mustafa Taylan Ozgür ıse Beyazıt Meyda- nı'nda öldürülür. Deniz, 25 Kasım 1969 Salı günü yapılan duruş- masından sonra serbest bırakılır. Mehmet Büyük- sevinç 8 Aralık 1969 Pa- zartesi, Battal Mehetoğhı 14 Arahk 1969 Pazar gü- nü, pusu kurularak öldü- rülür. Deniz Gezmiş yakalanmış... Basının yoğun Ugisi ve izleyenlerin meraklı bakışları arasında bir polis aracına bindirilmeye çalışılıyor. 16Şubat1969 'A BD, Türkiye'ye yeni bir bü- / l yükelçı olarak Vietnam'da - / A görev yapmış olan bir CIA ajanı olan Robert W. Kommer'ı atar. Öğrencıler. ABD'nın Ankara'ya yenı atadığı büyükelçı Robert Commer'ı protesto etmek amacıyla havaalanına gider AhmetCandangO. olayı şöyle an- latmıştır: "28.11.1968 tarihind'e saat 15.00 sulannda DÖB'lü ve birkaç FKF'li oğrenci TMGT'de konuşuyor- lardL O sırada TMGT'nde bulunan öğ- renciler süratle tstanbul Üniversitesi Hukuk ve tktisat Fakültelerinin amfile- rine dağıldılar. Deniz Gezmiş'in yapöğı konuşmalaria 80 kişilik bir oğrenci gru- bu derhal Yeşilköj 'e hareket ettL Yeşil- köy'de polisle karşılaşümış ve Com- merin uçağı sanılarak başka bir Pan Amerikan uçağına hücum edilerek, çü- rük yumurta ve taş atıhnıştL" Son söz: Kahrolsun Amerika lay sonrasfflda gözaltma ah- nan 18 öğrencıden Denız Gezmiş, Mustafa Zülkadı- roğlu, Mustafa Gürkan, Toygun Eraslan ve Rahmı Aydın 29 Kasım Cuma günü, Bakırköy Nöbetçi Sulh Ceza Mahke- mesi tarafından tutuklanır Duruşma yargıcmın, "Son sözünüz -¥ar a»" sorusuaa geoçler: "Son sözû- Deniz Geuniş'in Oyküsü v kühıv>bun Anıeı ika ün nı venr. Öğrenciler, duruşmadan çık- tıktan sonra, "Bağımsız Türkiye Mar- ^ " n ı söyler ABD 6 Fılosu, Şubat 1969'da Istanbul limanına gelecektir. Bunu öğrenen solcu öğrencıler, ABD'yi protesto etmek amacıyla bir TURHAN FEYİZOGLU -6- dızı eylem planlar. 10 Şubat 1969 Pa- zartesi günü, saat 12 45 'te Istanbul Üni- versitesi ginş kapısının üzenne "6. Fi- lo DefoL Vedat Demircioğlu" yazılı bü- yük bır bez pankart asar Gösten yapan öğrencilerden Mustafa Ilker Gürkan, Mustafa Zülkadıroğlu, Mustafa Lütfü Kıyıcı, Levent Yıunaz, Orhan Civelek, Ahmet Güneysev adlarındakı öğrencı- ler hakkında toplantı ve gösten yürü- yüşlenne muhalefet suçundan dava açı- lır. — ABD AHmcı Filosu'mı protesto et- mek içın 11 Şubat 1969 Salı günü öğ- leden sonra yürüyüş yapan devnmcı gençler, üzerinde Vedat Demırcıoğ- lu'nun resmi bulunan kırmızı bır bezı, Beyazıt Kulesi'nin tepesme asar. Bu olayı firsat bilen sağcı basın, "Beyazıt Kulesi'ne Kızıl Ba>rak Asüdı" dıye ya- yın yapar. Devrimci öğrenciler, Istanbul Üniversitesi tktisat Fakültesı'mn ıfa mı- marah aıııfîsıııdcfbruııı düzenler Forumdan sonra yûrüyüşe geçen ve Sultanahmet'teki Adliye Sarayı'mn önüne gelen öğrencıler, tutuklu bulunan Denız içın gösteri yapar.SBF Oğrenci Demeğı Başkanı Murat Cahit Koğacı- / slami basının kışkırtmalan sonucunda Taksim Meydanı'nda miting düzenleyenlere 15 bin kişi saldırdı. İçişleri Bakanı Sükan ise sorumlunun saldınya uğrayanlar olduğunu söyledi. oğhı. bu dönem, tktisat Fakültesi Öğ- rencı Derneği Başkanı Srtkı Coşkun'a telefon ederek "Köktü'den polis ajanı olarak şüphelendiklerini" söyler. Polis ajanı Köklü T ^ aha sonra polis ajanı olduğu- / 1 nuıtirafedenMuzafferKök- * S lü, ABD 6. Filosu'nu protes- to ıçm kendısını yakmaya karar venr. Fakat kendmı yakmaktan vazgeçıp 13 Şubat 1969'da tstanbul'a gelir. Srtkı Coşkun, Muzaffer Kökhı'yü bulur ve tktisat Fakültesi Talebe Cemiyetı 'ne gö- türür. Ayaklanndan tavana asılan Kök- lü, polisle çalıştığını ıtıraf eder Yanlış ve kasıtlı haber yapan sağcı basını protes- to etmek için, Devrimci Oğrenci Birliği ve 30 oğrenci kuruluşu adına, üç öğren- €İ;43 Ş«bat 1969 Perşembe günü, Be- yazıt Külesı önunde bır basm topiantısı yaparak;Jt Gençter, Be\-azrt Knlesi'ne kı- zd bayrak çektiler" yolunda çıkan ha- berlen kınar. Açıklamayı yaptıktan sonra gençler, saat 11.15 'te, Beyazıt Kulesi'ne çıkmış ve göndere büyük bir Türk bayrağı çek- miştir. 76 devrimci kuruluşun destekle- dığı, "EmpervaBznıe veSömürüye Kar- şı IşçiYürüyüşü'' 16 Şubat 1969 Pazar günü yapılacaktır. Saldırıya uğrayanlara suçlama - açak ve aranan Mehmet Şev- ki Eygi adlı yazar, 16 Şubat 1969 Pazar günü, Bugün ga- zetesinde yayımlanan yazısmda, "Ci- hada hazır ohınuz" diye tslamı kesime seslenır Bu tür kışkırtmalar sonunda tstanbul'a değişik il ve ilçelerden oto- büslerle gelen yaklaşık 15 bın kışı, 16 Şubat Pazar günü, Taksim'de yasal mi- tıng düzenleyenlere muşta, bıçak, zm- cır gıbi aletlerle saldınyor ve TtP üye- sı Duran Erdoğan ile AM Turgut Aytaç adlı kışıleri öldürüyorlardı. İçişleri Bakanı Faruk Sükan, yaptı- ğı açıklamayla olaylardan sorumlu ola- rak saldırganlan değıl, saldınya uğra- yanlan suçlar. Hatta Sükan, bu olayın olduğu gün Sağmalcılar<;ezaevi'ııde tutuklu bulunan Denız Gezmiş'i bile bu olayı yaratan elebaşılardan birisı ola- rak TBMM'de açıklar. Cihan Alptekin davasında yargılanan Oktay Ka> nak."tlk silahlanma karan- nı Kanh Pazar olavından sonra akhkla- nnı açıklar." Bır dönem tstanbul Polıs Okulu'nda öğretnn üyehğı yapan Prof. BüüreUin Çahşkur, saldın ve silahlanma konu- sunda özetle şu değerlendırmeyı yap- tnıştır "Ozeffikle Kanh Pazar olayian- nuı arkasından solcu öğrencilerin silah- lanması, kendi aralannda ölü, şehit ver- dikten sonra oünustur." Beyazıt olayları üyüksevmç ve Mehetoğlu'nunsi- lahlı saldın sonu- cu ölmesı üzenne öğren- ciler, 15 Aralık 1969 Pa- zartesi günü, Hukuk Fa- kültesi'nin 1 No'lu amfi- sinde forum düzenler. Fo- rumda Adliye'ye kadar yüriime karan alınır. "Başta bavTağımız Kema- Kzm", "Başta bayrağmuz sosyanzm" sloganlanyla ümversiteden yûrüyüşe başlayan öğrencilerle em- niyet mensuplan arasında Beyazıt Meydanı'nda ça- tışma olur. Olaylann gittikçe büyü- mesi üzerine tstanbul Va- lısı Vefa Poyraz'ın emn üzerine toplum polisi Be- yazıt Meydanı'ndan geri çekilir ve çatışma durur. Güvenlik kuvvetlen, 20 Aralık 1969'da TMGT'ye baskın yapar ve Denız'i gözaltma alır. Deniz Bursa'da •J"^ eniz Gezmiş ve # 1 Cihan Arptekm, * S tutuklanarak Sağmalcılar Cezaevı'ne konur. Denız ile Cihan, tutuklu bulunduklan Is- tanbul Sağmalcılar Ceza- evi'nden sıkı güvenlik ön- lemleri altında Bursa'ya guııdcı ılerek Bursa Ceza- " evi Savcısı AB Haydaf Cengiz'eT Ifr^lazifan 1970 Çarşamba günü tes- lim edilir. — SÜRECEK DUZYAZI ORHAN BtRGtT Puzzle Tamamlamyor Bülent Ecevit, partisinin Meclis grubunda, öl- dürülmesınden 7 yıi sonra Uğur Mumcu'nun "katil- lerinın ortaya çıkma olasılığının gûndeme getdiğini" söylerken hemen butün ulusal televizyon kanallan Abdülhamit Çelik ile Yusuf Karakuş'un Ankafa DGM Savcısı Hamza Keleş'e itiraftannı yayımlıyor- du. Başbakanın, bu tür olaylarda ihtiyatlı bir dil kullan- maya özellikle itina gösterdiğini bilmeyenler, Mum- cu'ya kıyan Tahran güdümlü çetenin önemli isimle- rinin ele geçirilişinden bu yana olup bitenler karşısın- dafarklı yoaımlaryaptılar. Bu farklı yorumlann sahip- lerinin bır bölümü, 7 yıl önce düzenlenmış Mumcu ct- nayetinde olduğu gibi benzer suıkastlardan hemen sonra dönemin politık sorumlulannın yaptıklan her açıklamanın fos çıkmasına bakarak bu defa da yo- ğurdu üfleyerek yemeye özen gösterenlerdi. Bir başka bölümdekiler ise cinayeti "radikaJ Islam- cı, hele hele Iran yanltsı bır çetenin" işlemiş olması- nın söylentisinden bile rahatsızlık duyanlardı! Tabii, kendisı gibi bir araştırmacı gazeteciye nöbe- tı devredemedığı içın de Uğur Mumcu suikastının zanlısı olarak yakalananlann ya da yakınlannın anlat- tıklannı birer puzzle'ın parçalan olarak bütünteştirip ortaya koymak yerıne, bugün görev yapan mestek- taşlan günlerdir, 7 yıllık körduğümleri tekertekerçöz- meye çalışan polisin moralini bozmaktan başka bir şey yapamıyoriardı. Dün öğle saatlennde, eski adı ile Karlı Sokaktaki görülmemiş tatbikat bittiği zaman, parçalan bütün- leştiren Mumcu cınayetinin iki zanlısı Çelik ve Kara- kuş oldu. Her ikisı de, sokak sakinlerinin de önünde, onlarca televizyon kamerasının, bır o kadar gazete- cinin uzattığı ses alma cihazlannın huzurunda bülbûi- ler gıbı şakıdılar. 7 yıl önce bu sokakta gördükleri he- men herşey değişime uğramış, kımi bınalaryapılmtş, kimileri yıkılmıştı. Ama o iki zanlı, özellikle Uğur'un otomobilinin sokaktaki park ediş biçimini de, Tunus Elçiligi önündeki polis noktasının yer alış biçimini de, 1993 yılının 24 Ocak günkü görünümün "aslına uy- gun" biçimi ile DGM savcısının tutanaklanna geçirt- tiler. Her iki zanlının, suikast öncesi Ankara'da kaldık- lan otelde yeptıklan telefon konuşmaları arasında Iran ve Filistın'deki bazı adreslerin de bulunduğu doğruysa, "yaz-boz" oyununun öteki parçalanndan çok yaşamsal olanlan da tamamlanmış demektir. Kimı gazeteler, adeta çetenin dolduruşuna gelerek Abdülhamit Çelik'ın sözde 24 Ocak 1993 günü ev- lendiğinı saptayan bir davetiyenin yanı sıra, o nikâh- ta çekildiğı ileri sürülen video kasetlerini gündeme getirdiler. Kaset, polisin cinayet zanlısı olarak goster- diği hemen herkesı, ne rastlantı ise Iskenderpaşa Camii'nin altındakı duğün salonunda, Hütya Tuba Çelik ile Abdülhamit Çelık'in "mutluluklannı paytaş- mak için" hazır ve nazır olduklannın kanıtı olarak or- taya çıkartılmıştı. Dün, Milliyet'tekı köşesinde Derya Sazak'n da değindiği gibi ünlü 'Baba' filmindeki torunun vafüz torenini çağnştınr bir şaşırtmaca gibiydi bu video ve davetiye belgeleri. Elbette çok profesyonetce hazr- lanmış olmalıydı. Ama, o profesyonel soğukkanlılığı içinde, düğân davetiyelenni süsleyen bır alıntıya yer vermemeliydi, düzenlemeyı yapanlar. Bu tur duğun yemekleri için bastınlan davet mek- tuplannda, fslamı ınanışlara tıpa tıp uymaya kimse- nın ıtırazı olmaz. Dolayısıyla çağn sahıptennın, Kura- nıkerim'den bir 'ayet'e Hazreti Muhammed'in ha- dislerinden hemangi birisine yer vermelen aniayışla karşılanır. Ama o, Imam Humeyni'nin öğütterinden alıntıya gerek görenlerin, Iran'ın bugünkü skolastik re- jiminin kurucusunun adım adım izinde olduklannı belgelemelerine ne denilebilir? Zaten, Abdülhamit Çelik, Istanbul polisince Aksa- ray'dakı bır Iranlının öidürülmesı nedeniyle 8 Ntsan 1996 tarihinde sorgulanmış ve bir Hizbullahçı oldu- ğunu saklamayarak bugünkü anayasal düzenin y»- kılması, yenne şenatçı bir rejimın kurulmasından ya- na olduğu için askere de gitmeyeceğini söytemişti. Çelik'in o ifadesi sırasında Tuba Akbulut ile 27 Ocak 19931en bu yana imam nikâhı ile evli olduğunu söy- lediği de Istanbul polisinin arşivindeydi. ••• Gorülüyor ki Uğur'u aramızdan alan suikastm göz- cüleri, polisin elindedir. Ya ötekıler. Yanı o üç Iranlı ajan? Bunu yazıp söy- lediğinizde, nedense bizim dogu komşumuzun res- mi ağızlan hep aynı plaktakı şarkıyı yınelıyor; Türki- ye'de kendılennı suçlayanlann Israil ya da ABD yan- lısı olduğunu söylemeye başlıyorlar. Oysa bunlan söyleyenler, Sevgili Uğur Mumcu gi- bi birer Atatürk milliyetçisidir. Zaten Tahran'ın son açıklaması da özellikle Iran Cumhurbaşkanı Hatemi'nin tanıklığına yer vermeyi gerekli görmüş ve cumhurbaşkanının Türkiye'nin ıçışlerine kanşmamasını bildirdiğinin altı çizilmiştir. Diyelım ki öyledir. Ama Hatemi, biçimsel olarak cumhurbaşkanlığına 1997'de seçildi ve iktkJannı da- ha bir ay önceki seçım ile güçlendirip fanatik moila- lan dize getırmenin savaşjmını venyor. Humeyni kalıntılan ise 1993'te tüm güçleri ile ci- nayet üstüne cinayet planlamıyorlar mıydı? Ankara ile Tahran arasındaki ilişkilerin dostça yü- rümesi, o üç iranlı SAVAMA ajanının, Türk polisine teslim koşuluna bağlıdır. Faks:0212 677 07 62 E-Mail:orhan.birgit(g do.nettr. İSMMMO Cenel Kurulu MuhosebecUer güç birliği oluşturdu tstanbul Haber ServlsJ - tstanbul Serbest Mali Müşavirler Muhasebeciler Odası (İSMMMO) genel kurulu öncesi Demokra- tik Platform ile Çağdaş Muhasebeciler Deği- şim Hareketi 'Güç Birliği' oluşturdu ve ülke sorunlanna kayıtsız kalmayacak, küreselleş- me, tahkim, MAI, GATT ve GATS'a karşı ge- rek kurumsal bazda, gerekse demokratik güç- -4«4e-biritfcte müeadelfrcagnsı yq>tt. ~27~- 28 Mayıs'ta PrincessOteive İTÜ"^^ kışla Kaınpusu'nda gerçekleştu ılecek genel kurul öncesi Türkiye Gazeteciler Cemiyeti BurhanFelekSalonu'ndaortaklaşa basın top- lantısı düzenleyen Demokratik Platform ile Çağdaş Muhasebeciler Degişim Hareketi, ye- ni seçilecek yönetimin en fazla iki yıl görev
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle