Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12MAY1S2000CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
ÖKsiiz'ün sözlepi
kaygı yaratu
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Ulaştırma Bakanı Enis
Öksüz'ün, Bursa'da
yaprıgı "Iş Bankası-
Telekom Italia'nın
döneklik yapacağını
düşünmüyorum. Sinsi
çevreler var. Bu parayı
Türkiye'ye çok görenler
var. Bu çevreler içeride de
dışanda da var" sözleriyle
isim \ernıekten kaçınarak
verdiği mesajlar, 3 milyar
dolara satılan GSM 1800
lisans ihalesiyle ılgili
kaygı yarattı. Ankara
Sanayici ve Işadamlan
Derneği Yönetım Kurulu
Başkanı Cengiz
Bozbeyoğlu, "3 milyar
dolarlık kaynağın
Türkiye'ye girmesine
hangi güçler engel oluyor?
Açıklamak için suç
işlemelerini beklemeyin.
Aksi halde, di|er
özelleştirmelere gölge
düşer" açıklamasını yapö.
14garıHyana
uzaklaşOrma
• ANKARA (AA)-
Adalet Bakanlığı, Kartal
Özel Tip Cezaevi Infaz
Koruma Başmemuru
Eşref Inalkoç ile infaz
koruma memurlan Imrani
Çırak, Hakkı Aslan, Murat
Aydemir, Hasan Hüseyin
Alkaya, Merdan Zencir,
Muhlis Dağıstanlı, Turgay
Aktaş, Feridun
Altunbulak, Muharrem
Cömert, Cengiz Samyeli,
Hüseyin Keskin,
Necmettin Duran ve
Güven Alptekin'i
görevlerinden uzaklaştırdı.
Adalet Bakanlığı,
gardiyanlann "kurallarla
bağdaşmayan hareketlerde
bulunduklan,
cezaevindeki bazı ünlüler
ile temas kurduklan,
pusula taşımak suretiyle
birbirleriyle iletişim
sağladıklan" gerekçesiyle
görevden ahndığını
açıklaJı.
Akitgazetesine
dava
• AJsKARA(AA)-
Ankara Cumhuriyet
Başsa.cıhğı, yayımlanan
bir yaada, Yargıtay 8.
Daire üyesi Serpil
Çetinlol'un kişilik
haklanna hakaret edıldığı
gerekçesiyle, Akit gazetesi
Sorunlu Yazıişleri
Müdürü Mehmet Özmen
hakkııda dava açtı.
Cumhıriyet Savcısı Metin
Sezgiı tarafindan
hazırhnan iddianamede,
Akit {azetesi hakkında, 10
Aralııl999tarihli
nüshsının 1. sayfasında
yazaı belirtilmeden
"RezJete Bak" başlıklı
bir hser nedeniyle dava
açıldiı bildirildi.
Iddiaamede, sanıklar
haklada 3 a> 15 gün ile 3
yıl A y arasmda hapis
cezai istendi
İKÖGenel
Sefreterliği
k THRAN(AA)-
Tüıive, Islam Konferansı
Örgıû (IKÖ) Genel
Sekıterliği seçiminde
î r a m destefini istedi
Dıgîeri Bakanı Ismail
Cenın özel temsilcisi
olax: Tahran'a gelen
Bîîyelçi Yaşar Yakış,
örK^ti gün tran Dışişleri
BaJoı Kemal Harrazi ile
ya.jxı görüşmede, Iran'ı
IK^Ğenel Sekreterligi'ııe
IRNA tarafindan
n IranDairy —
ga_zsi dünkü
Ş n d a , Türkiye'nin
tfc^. tekreterliğini
ICCM amaçlanna ulaşmak
içziıaç olarak
k\_suımayı amaçladığı
'Hıalelere çeteler kanşb
Sadi Somuncuoğlu, bakanlıktan azledilmesinin temelinde Emlak
Bankası'ndaki yolsuzluklarla mücadelesinin bulunduğunu ima etti
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
MHP Aksaray Milletvekili Sadi Somun-
cuoğtu, devlet bakanlığından azledilme-
sinin temelinde EmlakBankası'ndaki jok-
suzluklaria mücadelesinin bulunduğunu i-
ma ettı. Bazı çevrelenn büyük güç odak-
lannı devreye soktuğunu ve ihalelere çe-
telerin kanştığını anlatan Somuncuoğlu,
"Ülkenin içinde buhınduğu nezaket dola-
>ısıy1aberşe>iifadeed*memw
dedı 5-6 ay
önce karanbk işlerle uğraşanların gittiği
bir yerde kendisinin görevden alınacağı
yönünde konuşmalaryapıldığını anımsa-
tan Somuncuoğlu, partililerden ihaleler
konusunda bir istek gelip gelmediğinin
sonılması üzerine, "Hiçbir parti mensu-
Yasak sürecek
bu, konumu ve ismi hakkında bilgi vere-
meffl" dedi.
Devlet Bakanlığı görevinden azledilen
MHP Aksaray Milletvekili Somuncuoğ-
lu, dün TBMM'de bir basın toplantısı dü-
zenledi. Konuşmasının ilk bölümünde
Meclis'te kendisine yönelik yapılan sal-
dınya değinen Somuncuoğlu, parti tüzü-
ğu, anayasa ve sıyasi yaşamı düzenleyen
hukuk kurallannın yerine kendini koyan-
lann demokrasi ile sorunlannın olduğu-
nu söyledi. MHP'de son aylarda su yüzü-
ne çıkan sürtüşmelerin bu sağlıksız yapı-
nm bir sonucu olduğunu kaydeden So-
muncuoğlu, "Partiyialündan kalkamaya-
cağı bir töhmet altına sürüklnenlere ses-
teniyorum. Hiç beklemeden ve kesin bir
diDeişlenensuçlarreddedflmeüdir.Arka-
stndan suçlular ve ortaklan partiden
uzaklaştınlmalıdır. Bu işlemler, vakit geç-
mesine ve vahim hatalara rağmen süratie
yapılmarfığı takdirde Idrtflik partinin te-
pesinde durmaya devam edecektir" dedi.
Somuncuoğlu, konuşmasının ikinci bö-
lümünde Emlak Bankası'nda sürdürülen
yolsuzluklarla mücadeleye değindi. Bu
bankanın son 10-12 yıl içinde Türki-
ye'nin tanınmış büyük fırmalan tarafin-
dan kuşaüldığını anlatan Somuncuoğlu,
göreve geldikleri zaman bankadaki her
türlü yolsuzluğun önünü kestiklerini söy-
ledi. Bankayla ılışkı kuranlann güçlennin
çok büyük olduğunu ve bu mücadele sı-
rasında bu güçlerin kullanıldığını vurgu-
layan Somuncuoğlu, hiçbir şekilde geri
adım atmadıklanna dikkat çekti.
"Azkdihnenizin Emlak BankasTyla U-
gisi var mı" sorusuna Somuncuoğlu,
"Onu ben net olarak söyleyemem,o kara-
n verenlere sormanız lazun" yanıtını ver-
di. Somuncuoğlu, "Oyöndebirtahmini-
niz var mı" sorusu üzenne, "5-6 ay önce
Ankara'nm bu karanlık ve kanşık işlerle
uğraşanların müdavim olduğu mahniA»
benim görevden ahnacağıma dair çok
kuvvetii konuşmalar cereyan ediyor. Ben
onlan duydum ama doğru bildiğimi yap-
maya devam ettim" dıye konuştu.
Oğrenciaffinda
türban açmaznANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Milli
Eğitim ve Kültür Komisyonu'nda kabul edilen
öğrenci affi yasa tasansındaki türbanh
öğrencilerle ilgilı düzenleme DSP ve MHP
kanadında farklı yorumlandı. DSP'li üyeler,
"Oğrencfler, yasa ve yasalara uygun Ogtti
mevzuata uvmakzorundadır" hükmüyle türban
yasağının süreceğini, MHP'liler ise türbanh
öğrencilerin engellenmeyeceğini savundular.
Yurtdışmda irticai faaliyetlerde bulunduğu
gerekçesiyle YÖK tarafindan geri çagnlan
yüksek lisans öğrencilerinin FP ve DYP'lüerin
verdiği önergeyle af kapsamına alınmasının
genel kurulda yoğun tartışma yaratacağına
dikkat çekildi. Tasandaki yenı değışıklıkle
yardımcı doçentlere emekli oluncaya kadar bu
kadroda görev yapma hakkı da öngörüldü.
TBMM Milli Eğitim ve Kültür Komisyonu'nda
önceki gün kabul edilen öğrenci affi yasa
önerisiyle ilgili tartışmalar sürüyor. Türban
yasağıyla ilgili olarak "Öğrencfler, yasa ve
yasalara uygun ilgili mevzuata uymak
zorundadır" hükmü, hükümetin DSP ve MHP
kanadında birbirine zıt yorumlara neden oldu.
Komisyonun DSP'li üyesi Haffl Çahk, bu
düzenlemenin türban yasağımn delinmesine yol
açmadığını belirtirken, "Konuyu incekdik,
türban yasağı devam edecek* dedi. MHP'li üye
Bozkurt Yaşar Oztürk ıse "Esas olan yasadır.
YÖK Yasası'nın 17. maddesüıde
'üniversitelerde kıhk ve kıyafet serbesttir'
deniyor. Her ünhersite yasanın bu hükmûne
karşın farkh mevzuatiar uyguhıyor. Getirflen bu
düzenlemeyle türbanh öğrencflerin üniversiteye
girişi engeUenemeyecek" dedi.
Kapsamı genişktfldi
Korrusyon, ön lisans, lisans, yüksek lisans
öğrencileri ile yardımcı doçentler için yeni
haklar getiren yasa önerisinin kapsamını
önergelerle daha da genişletti. FP ve DYP'li
üyelerin verdiğı önergeyle, yurtdışmda irticai
faaliyetlerde bulunduğu gerekçesiyle YÖK
tarafindan geri çağnlan ve ilişiği kesilen
öğrenciler de af kapsamına alındı. Önendeki,
"Yurtdışında başansızhğı nedeniyle YÖK
tarafindan geri çağnlmayan, ancak yurtdışında
kalması gereken süre dokhığu için geri gehnek
zorunda kalan" hükmü, "YOK tarafindan her
ne nedenle olursa olsun geri çağnlan'' biçımmde
değıştınldı. YÖK Başkam Prof. Dr. Kemal
Gürüz, devlet bursuyla yurtdışına yüksek lisans
eğitimi için gönderilen öğrencılerden irticai
faaliyetlerde bulunanlan, göreve geldikten kısa
süre sonra geri çağırarak ilişiklerini kesrnıştı.
Yüksek lisans ve doktora yabancı dil sınavında
baraj 50'ye, doçentlik dil sınavında da 65'e
düşürülürken, 2000 yılı olan yürürlük süresi
1997 ydına çekildi. Böylelikle, dil barajını
aşamadığı için öğretim elemam kadrosıma
dönen ya da üniversiteden aynlan yardımcı
doçentler ile yüksek lisans öğrencilerine yeni
hak tanındı. Yardımcı doçentlik için 12 yılla
sınırla olan çahşma süresi ise kaldınldı.
ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART
BEN ŞIZE PUROMU Ö25ET-
i BE-V
ONA /KAMÎ
RECAi KUTANJ
ABDULLAH GUL
0
Erdoğan, Gül'e destek sağlamak için harekete geçti
FP'de tüzük kavgasıANK.4RA (Cum-
huriyet Bürosu) -
Kapatılan RP'nin si-
yasi yasaklı lideri
Necmettin Erba-
kan'dan sonra siyasi yasaklı Tayyip
Erdoğan da FP kongresinde dele-
geleri etkilemek için harekete geç-
ti. Erdoğan'm bugün ve yann An-
kara'da Abdullah Gül'e destek sağ-
lamak için delegelerle görüşmeler
yapması bekleniyor. FP yönetimi-
nin 14 Mayıs'ta yapılacak kongre-
de yenilikçilerin listeyi delmelerini
ve çarşaf listeyi önlemek için parti
tüzüğünü son dakika operasyonuy-
la değiştirmesi, parti içindeki geri-
limi tırmandu-dı. FP genel başkan
adayı Abdullah Gül, Erbakan'ın
kongre delegelerini etkileme çaba-
lan konusunda "Önûmde maymh
bir tarla varken açık ve dürüst de-
ğeriendirme yapamam" dedi.
FP kongresı için Balgat'taki ko-
nutunda sürdürdüğü kongre kulisi-
nı önceki akşam milletvekili loj-
manlarına taşıyan Erbakan, FP'li
Fehim Adak'ın Oran'daki evınde
delegelerle görüşerek Kutan'a des-
tek vermelerini istedi. Siyasi ya-
saklı Tayyip Erdoğan da bugün An-
kara'ya gelerek kongre ıçin gelen
delegelerle bire bir görüşerek "ema-
netçisi'' Gül'e destek arayacak.
FP Kurucular Kurulu'ndan iki
maddenin değiştirimıesi gerekçe-
siyle toplanan imzalarla tüzükte
çarşaf listeyle kongreye gidilmesi-
ni, listelerde çizik yapılmasmı ve
grup başkanvekillerinin Başkanbk
Divanı'nda oy kullanmalarmı önle-
yici düzenlemeler yapan parti yö-
netimi, böylelikle yenilikçileri tü-
müyle devre dışı bırakmaya çalıştı.
Tüzük değişikliğinin 5 Mayıs tari-
hınde yapılması dikkat çekti.
Yenilikçiler kendilerine yakm
Kurucular Kurulu üyelerinden im-
za toplayarak tüzük degişıkliklen-
nin iptali için girişimde bulundu-
lar, ancak yeterli imzaya henüz ula-
şılamadığı belirtildi.
Abdullah Gül, dün düzenlediği
basın toplantısında tüzük değişikli-
ğine tepki gösterdi. Gül'ün Hilton
Oteli'nde düzenleyeceği kahvaltıü
basm toplantası son anda "lüksotel-
lerde toplanü tepki toplayubUn-"
uyanlan üzerine iptal edildi.
Gül, " Yapılan düzenleme fflede-
legelere isim seçme hakkı tanınnu-
yor. Kongre bir nevi onay mercü ha-
Bne getiriliyor. Bunlar parriyi kuv-
veüendirici değfl, zayıflaba düzen-
lemelerdir'' dedi. Gazetecilerin so-
rulannı da yanıtlayan Gül, Erba-
kan'm kongre delegeleriyle görüş-
tüğü anımsatılınca şunlan söyledi:
"Bunun gizU tarafi yok. Erbakan
hocamızdu-, başbakaiumızdn-. Ken-
disi haksız bir şekflde siyasetin ıbşm-
da bu-aküımştır. Dcfcgeter ziyarette
buhınmuş otabüuier. Erbakan da
partinin gâçhl biriktidar partisi ha-
line gelmesinden muthı ohır."
POIİTtKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETtNKAYA
Karlı Sokak...
Uğur Mumcu cinayetini üstlendikleri söylenen
'taşeron Hizbullah militanlan' dün öğle saatlerin-
de Ankara'da Karlı Sokak'taydılar...
Tatbikatı televizyon ekranlanndan milyonlarca
kişi gibi ben de izledim...
Yusuf Karakuş ve Abdülhamit Çelik...
Kimdı bu kişıler?
Polisin çok yakından bildiği, adlan cinayet, ha-
raç toplama işine kanşmış, dinci terör örgütlerinin
içinde yer almış militanlar...
Uğur Mumcu cinayetinden 7 yıl sonra bu kişile-
rin yakalanması bir rastlantı sonucu mudur?
Elbette değll!..
Şöyle bir geriye dönüp baktığımızda 1990-
2000 yılları arasında işlenmiş, ancak aydınlanma-
mış cinayetleri görürüz...
Muammer Aksoy, Bahriye Üçok'un Anka-
ra'da; Çetin Emeç, Turan Dursun'un Istanbul'da;
Musa Anter'in Diyarbakır'da katledilmeleri olay-
lanna baktığımızda şu soru akla gelebilir:
"Musa Anter'in ardından Uğur Mumcu'nun öl-
dürülmesi sizde nasıl bir çağnşım yaratır?.."
Bu soruyu, sadece biz değil, Türkiye'nin aydın-
lan, yazarlan, siyasileri, sağcılan, solculan, dinci-
leri, dinsizleri herkes sormalıdır...
Uğur Mumcu cinayetinden 6 yıl sonra 21 Ekim
1999'da Ahmet Taner Kışlalı neden katledildi?
Abdullah Öcalan, yakalanıp yargılanmış, ölüm
cezasına mahkûm edilmiş...
Uğur Mumcu öldürüldükten sonra ise Ankara'da
emekli Binbaşı Cem Ersever; Istanbul'da Behcet
Cantürk, Savaş Butdan, Hacı Kıray, Medet Ser-
hat kaçırılıp aynı yöntemlerle katledilırlerken Gü-
neydoğu'da faili meçhul cinayetler artmaya baş-
lamış...
Sonra ne oimuş?
2 Kasım 1996'da Susurluk'ta meydana gelen
kazayla devlet içinde örgütlü, silahlı güç ortaya
çıkmış; ama pek üzerine gidilmemiş, birkaç kişi dı-
şında rutuklu kalmamış...
•••
Dün eski bir istihbaratçı ilginç bir yorum yaptı:
"Cem Ersever cinayeti aydınlatılmadan, Uğur
Mumcu cinayetini çözmekbirazzorgeliyorbana!"
Eski istihbaratçıya, "Neden" diye sorduğumda
şu yanıtı atdım:
"Cem Ersever, JlTEM'in kuruculan arasında
yer alan önemli bir kişiydi. Binbaşılıktan emekli
olana dek (17 Mart 1993) Güneydoğu'da önem-
li görevler üstlendi. Adı bölgedeki faili meçhul ci-
nayetlere kanştı. Itirafçılaha işbııiiği yaptı... Eğer
Uğur Mumcu 24 Ocak 1993'te öldürülmeseydi,
daha sonraki Behçet Cantürk, Savaş Buldan, Cem
Ersever cinayetlerinin aydınlatılması için büyük
çaba harcardı. Tıpkı Abdi Ipekçi cinayetinde ol-
duğu gibi..."
Dedim ki:
"Sizce, son operasyon Uğur Mumcu cinayeti-
nin aydınlatılmasına yönelik mi?"
Eski istihbaratçı, "Sanınm bunlar taşeron" de-
yip ekledi:
"Bu kişilerin devlet erki içindeki bağlantılanna
bakılıyor mu, bakılmıyor mu o önemli. Hizbullah
operasyonu neden 17 Ocak 2000'cte yapıldı da
daha önce böyle kapsamlı bir operasyon yapılma-
dı. Hizbullah 1993-1996 yıllan arasında Güneydo-
ğu'da PKK'yle tek başına mı mücadele ettı? Ha-
yır! Bu nokta çok önemli. Içerideki bağlantılar çö-
zülmeli. Iran faktörü vardır ama tek başına değil-
dir. Uğur Mumcu cinayeti, Iran-Hizbullah bağ-
lantsının da içinde olduğu ve Susurluk'a dek
uzanan karanlık ilişkiler zincirinin halkasıdır..."
Konuşmamızın sonunda, eski istihbaratçı, Uğur
Mumcu'nun otomobiline konulan bomba üzerin-
de yorum yaptı:
"Sizin dünkü yazınızda Güldal Mumcu'nun an-
lattığı çok önemli bir nokta vardı. Uğur Bey'in oğ-
lu 24 Ocak 1993 Pazar günü, saat 11.00 sırala-
nnda otomobilin lastiklehni tekmeliyor. Uğur
Mumcu bir şeylerden kuşkulanmış. Ama iki saat
sonra Uğur Bey otomobile yaklaşınca bomba pat-
lıyor. Otomobilin içinde olsa paramparça olur.
Oysa, birkolu ve belden aşağısı kopuyor..."
•••
Dün televizyonlardan Karlı Sokak'taki tatbika-
tı izterken bir soru yönetttim kendime:
"Uğur Mumcu'nun yanı sıra Ahmet Taner Kış-
lalı cinayeti de çözülür mü?"
Bu soruyu neden sordum kendime:
Uğur Mumcu, Musa Anter cinayetinin ardın-
dan, Ahmet Taner Kışlalı ise Abdullah Öcalan'ın
Imralı'da yargılanıp ölüm cezasına mahkûm edil-
mesinden sonra öldürülmüştü...
Bu bir rastlantı mıdır?
Dûzeltme: Dünkü yazımın sonunda, 'devletin güvenir-
liği' yanlışlıkla 'devletin gûvenliği' olarak çıkmıştır. Düzel-
tir, özür dilenm. H. Ç.
hikmetcetinkaya(« cumhuriyeLcom.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
IRMIKIAYDEV ENGÎN aengin(a doruk.net.tr.
BERLİN - Başlığı okuduğu-
nuzda, hükümetler düzeyinde
tartışmalardan, yalnızca büyük
baş polıtikacılann ilgilendiği bir
süreçten söz edileceğini dü-
şündünüzseyanıldınız. Aydın-
lardan orta boy işletmelere,
borsa oyunculanndan medya
ve iletişim sektörüne, üniversi-
telerden ulaştırma sektörüne
kadar yaşamın hemen her di-
liminde düşünen, gelecek üs-
tünetasanmlarüreten, sosya-
lizmin 1989 yenilgisinin ardın-
dan çıkış yolu arayanlara kadar
çok geniş bir kitle "geleceğin
Avrupasrnı ve Avrupa Birli-
ği'nin (AB) büyümesini, geniş-
lemesini tartışıyor.
AB'yi salt bir ekonomik güç
birliği, yarışı yitirmemek için
bütünleşen bir şirketler toplu-
luğu olarak düşünenler^ biraz
Büyümeyi Tartışan AB ve Türkiye
da alay edilerek AB'nin siya-
sal, kültürel geleceği sergile-
nerek uyanlıyorlar.
Keza AB'yi salt "burjuva
kozmopolitizmi" ile "proletar-
ya entemasyonalizmi" maka-
sına sıkışıp kalmış tartışmala-
nn aşılacağı, uluslar üstü, ulus-
lar ötesi, sınıflar üstü, sınrflar
ötesi bir oluşum olarak kavra-
yanlar da, AB'nin ekonomik te-.
melinin altı çizilerek uyanlıyor.
Schumann ve Adenauer
gibi iki tutucu politikacının 2.
Dünya Savaşı'nın yıkıntılan üs-
tünde tohumunu attıklan "Tek
Avrupa" düşü ve düşüncesi
artık yakın bir gelecek.
Batı'dakî bütünfeşmeyttiO^
yük ölçüde tamamlayan Avru-
pa, yeni aday üyelerie Doğu
Avrupa'yı da kucaklamaya ha-
zırlanıyor.
Polonya, Macaristan, Çek
Cumhuriyeti, Slovakya, Slo-
venya, Romanya, Avusturya,
Bulgaristan'ı da içine alıp coğ-
rafya anlamında Atlanttk Ok-
yanusu'ndan Ural Dağlan'na
uzanan "muazzam birfederal
devlet"e evriliyor. _^_
Yukandaki son paragrafı ki-
mileri "biraz aceleci" bulabilir.
Hatta kimileri "dereyi görme-
den paçalan sıvamak" ya da
"ateş olmayan yerde duman
görmek" diye niteleyebilırler.
Pek öyle değil.
Tek Avrupa düşü tartışmala-
nnın ulaştığı toplumsal geniş-
lik çok şaşırtıcı. Toplumun he-
men her kesiminden insanlann
"sevinerek-ürkerek-itiraz ede-
rek-hızlandırmaya çalışarak-
karşı çıkarak-destekleyerek"
ama hep aynı konuda odakla-
narak tartışmalan artık elle tu-
tuiür, gözîe görOIOr tıate gel-
miş.
Önceki gün bu satriann ya-
zan, bir grup TV ve radyo ga-
zetecisi ile uzun bir sohbete
katıldı. Sohbet boyunca dal-
dan dala atlandı, ama her "dal"
ille de AB "ana da//"na bağlan-
dı. AB eksenı üstünde odak-
landt. Hani neredeyse, bir Türk
lokantasında yemek ısmarla-
yan adamın, "Oğlum bir bar-
daksu ver. Ama patlıcansız ol-
sun" dediği gibi, biz de nere-
deyse "Yahu bir şey söyleyin,
ama n 'olurAB 'siz olsun" diye-
cektik...
•••
AB'nin genişlemesi konuşu-
lurken Türkiye ister istemez
tartışmanın önemli bir halkası-
na dönüşüveriyor.
Türkiye'nin, merkezinde yer
aldığı bir sürü sorun ve soru
var.
Buyurun bu soru ve sorun-
lardan küçük bir seçki.
Avrupa 'nın sınırian Suriye, I-
rak, Iran'a ulaşırmı? Yoksa do-
ğuda UralDağlan'nda, gûney-
doğuda Bulgaristan, Yunanis-
tan, Romanya ile mi biter?
Malta ve Kıbns'ı içermeye
yönelen AB, Türkiye söz konu-
su olunca neden duraksıyor?
Avrupa'nın bir Hıristiyan top-
lumu olduğu gerçek. Hıristi-
yanlık saJt bir din ortaklıgı oJ-
manm yam sıra bir küttür te-
meJİ. Müzigi, resmi, edebiyau
ile Islamdan "farklı bir kültür".
Keza hukukun kökenleri, aile
kavramının içeriği ile de Islam-
dan farklı. Irk, mılliyet aynmı gi-
bi ilkellikleri aşan Avrupa ay-
dınlarının, yüksek sesle "teiaf-
fuz" etmekten çekinmelerine
rağmen bu sorular, bütün Av-
rupalılann kafasında var. Söy-
lenmeyışi, olmadığı anlamına
gelmiyor. Ama Avrupa er geç
bu soruyta yüzleşecek, Türki-
ye de öyle.
Avrupalının büyük bir bölü-
mü için Türkiye deyince akla
hâlâ Antalya şeridi (Türk Rivi-
erası), Istanbul ve birmiktarda
Ege kıyılan geliyor. Bu bölge-
lerle "geri kalan Türkiye" ara-
sındakı derin kültürel (özellikle
kültüreO ve ekonomik uçurum,
"AB üyesi bir Türkiye''için cid-
di bir engel. Türkiye bu uçuru-
mu kapatabilir mi?
Kapatamaz. Çûnkû sorun
salt ekonomik değil, kültürel.
Dinsel etkenler çok baskın ve
yaşam kültürü çok farklı. O za-
man bir bütün olarak Türki-
ye 'ninAB üyeliği nasıl olacakl
•k-k-k
Neredeyse rasgele seçtiği-
miz bu tartışma konulan Türki-
ye'nin niye AB'nin büyümesi
tartışmalannda önemli odak
noktası oluşturduğunu yeterin-
ce kanrtlıyor...
Görüyorsunuz, çok çapraşık
ve zortu bir tartışma sürüyor.
Anlaşılan biz bu konuya yann
da devam edeceğiz.
t Cumhuriyet
K kitap kulübü
ÇAĞININTANIĞIÜÇTAZAR
2. BASI
KUBİUY OUYI VE TARİKAT
MHPLARI
4 BASI
SANCILIYIIİAR RU$AT1UM$
SOKAKLU
4. BASI
1
POSTUNDA KURT
ZAMBAK SANA DA BULA$TI KAN
2. BASI
DİN BARONUNUN KAZLARI
2. BASI
|İBATWBAH
SiVDAinilANESİKLLİNÜl
TUtKİYC'NİH ŞEnAN İK&ENİ
ZLERİN POYtAZ
Cumhunyet Kıtap Kulubu Çağ Pazariama A.Ş. Turkocağı Cad
No 39/41 (34334)Cağaloğlu-!stanbul Tel:514 01 96