Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 12 MAYIS 2000 CUMA
HABERLER
DUIVYADA BUGUN
ALİSİRMEN
Molla Muhipleri
Uğur Mumcu cinayeti araştırmasıyla ilgili
resmi açıklama yapılmadan bir sonuca varmak
yanlış olur.
Ama yine de şimdiye kadar edinilen bilgiler,
aralarında Tuncay Ozkan gibi, Mumcu'nun
araştırmacı-gazeteci deneyiminden feyz almış,
cinayet tarihinden itibaren aile ile dirsek tema-
sını sürdürerek olayla ilgisini hep canlı tutmuş,
gazetecilerin yaptıklan araştırmalar, bu ve ben-
zeri suikastlardaki Iran ve Hizbullan parmağını
gün ışığına çıkarmaktadır.
Işte bu gerçeklerin bir kez daha doğrulandığı
sırada Refah-ı Zani'nin, yani Ikinci Refah Fazi-
let Partisi'nin genel başkanı Recai Kutan'ın,
"Hemen Iran'ı suçlamayalım" diye ortaya atıl-
masına şaşan varsa eğer, ben de ona şaşarım.
Kutan da patronu Erbakan gibi molla muhi-
bidir.
"Ingiliz Muhipleri"ne karşı savaşım, hatta sa-
vaşla kurulmuş olan Türkiye Cumhuriyeti, var-
lığının dördüncü çeyreğinde şimdi "Molla Mu-
hipleri"ne karşı kendini korumak durumunda-
dır.
Anımsanacağı üzere, kendisi degayri kabili ıs-
lah bir molla muhibbi olan Erbakan, mollarşıyi
Iran gezisinde, TC'nin istihbarat birimlerini ka-
ralamak pahasına Tahran'dan beri aklamıştı.
*••
Şimdi haklı olarak sorabilirsiniz:
u
Ne bu tehalük?"
Bu takımın, mollarşiyi böyle can atarak koru-
yup savunması boşuna değildir.
Türkiye'detarikat-siyaset-ticaret üçgeni üze-
rine bina edilmiş laiklik ve demokrasi karşıtı bir
rejim kurmak isteyenler, her zaman Hizbullah ve
mollarşi ile birlikte olmuşlardır.
Bu birlikteliğin, "kör kör parmağım gözüne"
misali en belirgin örneği, Sincan'daki Kudüs
Gecesi'nde Iran-Hizbullah-Refah sacayağıdır.
Ne yazık ki Özal'ın tüm uyanlara karşı bilinç-
le sürdürdüğü tavır da farklı değildi. Demirel'in
bu konudaki yetersiz ve yanlış tutumunu da ge-
çen gün Cumhunyer'teki köşesinde mesleğin
kronolojik etik duayenlerinden Cüneyt Arca-
yürek yazdı.
• • •
iran'a karşı çok tehlikeli ve onursuz edilginli-
ği ekonomik nedenlere bağlamaya çalışanlar,
egemenliğin, konvertibilıtesi olmadığı temel ger-
çeğini görmezden geliyorlar.
Bir de "Efendim, şu sıralarda bu meseleleri
fazla kaşımak, Iran'da ılımlı Hatemi'yV Ali Ha-
maney'/n başını çektiği sertlik yanlılan karşı-
sında güç duruma düşürür; bizim de bunda çı-
kanmız yoktur" diyenler var.
Türkiye Cumhuriyeti'nin asıl kaygısı, kendi
egemenliğini, istikrannı, vatandaşlannın can gü-
venliğini dıştan gelecek tehliketere karşt koru-
mak ve gereğinde tepkisini kurucusunun adına
ve kışiliğine yakışır bir vakar ile korumak mıdır,
yoksa Iran'daki iç çatışmada, birini tutmak ama-
cıyla pısıp kalmak mı?
Sorunun yanıtını takdirlerinize sunanm.
Bu arada, sözü edilen kanadın, güya ılımlı dü-
şünüıierinden biri olan Ali Bulaç, antilaiklerin
hafi savunuculanndan binnin TV söyleşi prog-
ramında, mollalann egemenliğinin, hâlâ en katı
şekliyle sürdüğü Iran'da artık bireyin öne çıktı-
ğını, Tahran'da üçüncü cumhuriyet döneminin
başladığını, bir anlamda demokrasinin önünün
açıldığını söylüyordu.
Bu degerlendirmeyi ve olaylara, demokrasi-
ye böyle bir açıdan yaklaşan kafayı da takdirle-
rinize sunanm.
Molla muhiplerinden demokrasi öğesi yarat-
ma çabası nafiledir.
Böyle bir uğraş, bizim Kerametköylü Salih'in
Karakaçan'ından Kraliyet derbisini kazanacak,
soylu yanş atı çıkarmaya çalışmak kadar abes-
tir.
Kozakcıoğlu açıkladı
7 yılda 472 siyasi
faili meçhul olay
ANKARA (Cumhuri-
yetBürosu)-1993-1999
yıllan arasında gerçek-
leştirilen siyasi içerikli
1.318 olaydan 472'si
"faiK meçhul" kaldı.
DYP Genel Başkan
Yardımcısı Hayri Ko-
zakçıoğhı'nun açıkladığı
istatistiklere göre,
1993'te 163 siyasi, faili
meçhul olay meydana
geldı.
Bu yıl 25 olayın faille-
ri ele geçirilemezken, di-
ğer olaylarla ilgili 222
kişi yakalandı.
Yine 1993 yılında 162
adli faili meçhul suç iş-
~lendi. "3ü olayîardarı
39'unun failleri fırar
ederken, diğer olaylarla
ilgili 465 kişi yakalandı.
Diğer yıîlara ilişkin
bilgiler şöyle:
1994: 168 siyasi suç
işlendi, 26 olayın faille-
ri yakalanamazken, 264
ğerleriyle ilgili 94 kişi
yakalandı. 1995'te 153
adli olay işlendi. 63 olay
aydınlatılamazken, di-
ğer olaylarla ilgili 474
kişi yakalandı.
1996:36 siyasi suç iş-
lendi, 7'si karanlık kalır-
ken, diğer olaylarla ilgi-
li 69 kişi ele geçirildi.
1996'da 122 adli suç
meydana geldi. 83'ü ay-
dınlatılamadı, diğer
olaylarla ilgili 1.107 kişi
yakalandı.
1997:13 siyasi suç iş-
lendi, 5 olay faili meçhul
kalırken, olaylarla ilgili
35 kişi yakalandı. 1997
yılında 148 adli suç mey-
dana geldi. 113 'ünün fa-
ili yakalanamazken, di-
ğer olaylarla ilgili 1.173
kişi yakalandı.
19^8:19 siyasi suç iş-
lendi, bunlardan ikisinin
sanığı firarda, 45 kişi ele
-geçirildi.
.olay aydıalatjldı. 1994 1998yıhnda 157*d«-
toplam 130 adü suçişlendi, lQ-3-'üaû&&—
üi yakalanamazken, faili
belirlenenlerle ilgili
olaylarda 1.215 kişi ele
geçirildi.
1999: Bu yıl 26 siyasi
suç işlendi, 8'inin faili
ele geçirilemezken, top-
lam 36 kişi yakalandı.
faili meçhul olay işlendi.
J yıl 34 olaym failleri
yakalanamazken diğer
olaylarla ilgili 515 kişi
yakalandı.
1995:47 siyasi suç iş-
lendi. Bunlardan 8'i fa-
ili meçhul kalırken, di-
Avrasya Araştırmalar Merkezi'nin raporu: Terör, Iran dış politikasının temel aracı
'Uluslararası terörün adresi Iran'
AYHANŞİMŞEK
ANKARA - Uluslararası araştır-
malar; Türkıye'nin laik-demokratik
sistemini kendi rejimi için tehdit ola-
rak gören ve bölgesel güç dengeleri-
ni lehine çevirmek isteyen tran'ın,
doğrudan kurup geliştirdıği veya
destekle yönlendırdıği en az 23 terö-
rist örgüt bulunduğunu ortaya koyu-
yor.
Türk dış politikasının oluşturulma-
sına katkı sağlayan Avrasya Araştır-
malar Merkezi'nce hazırlanan rapor-
da "tran'ın dış poutikasında teroriz-
minyeri" ıncelendi. Raporda, Iran'ın
Türkiye'deki köktendinci ve bölücü
gruplara dıplomatlan aracılığıyla si-
lah ve para yardımında bulundukla-
Mumcu suikastı
nnın belirlendiği kaydedüdi.
Raporda yer alan görüşlere göre,
tran devrim ihracı politikası doğrul-
tusunda özellikle komşu ülkelerde ve
Ortadoğu'da radikal Islamcı terörist
gruplara her türlü desteği sağhyor.
Iran 1981 yılından bu yana Ortado-
ğu, Afrika, Türkiye ve ABD'den ge-
len binlerce kişiye devrim propagan-
dası yapmalan ve terörist eylemler-
de bulunmalan amacıyla eğitim ve-
riyor. Bu amaçla her yıl yaklaşık 30
üÜkeden 17 bin öğrenci iran'a gidi-
yor. Bunlardan özel olarak seçilen bir
kısmı çeşitli kentlerdeki kamplarda
özel askeri veya yan asken eğıtım-
den geçiriliyor ve daha sonra ülkele-
rine gönderiliyor.
Iran'ın Türkiye'ye karşı terörist
eylemlere desteğinin arkasmda ise
üç neden bulunuyor. Dış politikası-
nın temelinde devrim ihracı bulunan
Iran, bunun için terörist eylemleri ge-
çerli bir araç olarak görüyor.
Ikinci etken Türkiye'de yaşayan
devrim muhalifleri ve bunlarm etkin-
likleri olarak değerlendiriliyor. Iran,
Türkiye'yi Batı blokunda yer alma-
sı, Müslüman olmasına karşın laik
bir düzeni benimsemesi ve ABD ile
güçlü diplomatik ilişkileri bulunma-
sı nedeniyle kendi rejimi için tehdit
olarak görüyor. Iran, Türkiye'de is-
tikrarsızlık yaratmak ve bölgede güç
dengelerini kendi lehine çevirmek
için bölücü ve yıkıcı terörü destekli-
yor.
tran kaynaklı uluslararası terörün
etkileri dünyanm birçok bölgesinde
etkisini gösteriyor. tran, laik ve de-
mokratik sistemini kendi rejimi için
en büyük tehdit olarak gördüğu Tür-
kiye'de, köktendinci gruplan destek-
liyor ve yönlendiriyor.
Bölgesel güç dengelerini kendi le-
hine çevirmek isteyen tran, Türki-
ye'de istikrarsızlık yaratmak için ts-
lamcı oknayan etnik teröre de destek
veriyor. Bir dönem Ermeni ASALA
örgütüne ülkesinde barmma olanak-
lan sağlayan tran, bugün PKK'nin
en önemli destekçüennden biri duru-
munda.
Orta Asya ve Kafkaslar'da, muha-
lif tslamcı gruplan destekleyen Tah-
ran yönetimi, Irak'ta da açık olarak
etnik ve dinsel muhalif gruplara des-
Ankara'dan Tahran'a
'dosyalı' uyan
SERKAN DEMfirTAŞ
ANKARA - tran'ın, Türk ay-
dmlanna yönelik suikastlara
kanşma, Hizbullah ve PKK gi-
bi terör örgütlerine destekte bu-
lunma gibi yollarla Türkiye'yı
kanştırmaya yönelik faaliyetle-
ri içeren "kahn bir dosya" Tah-
ran yönetiminın dikkatine su-
nulacak. Iran'daki reformist yö-
netimi destekleyen Türkiye'nin
Uğur Mumcu soruşturması
kapsamında Tahran yönetimi-
ne "protesto yerine uyanda"
bulunmayı öngördüğü kaydedi-
liyor. Mumcu suikastma kanş-
tıklan saptanan Iran Gizli Ser-
visi (SAVAMA) ajanlannm
Türkiye'ye ıadelerinin olanak-
h olmadıklan, ancak Tahran'da
yargılanmalannın istenebılece-
ğı öğrenıldi.
Türkiye'nin Mumcu soruş-
turması kapsamında tran'a yö-
nelik olarak uygulayacağı poli-
tikanın ana hatlan şöyle:
1. Ankara DGM Başsavcılı-
da, 17 Şubat'ta Hizbullah'a kar-
şı başlatılan operasyonda ele
geçirilen Iran bağlantısı ile ilgi-
li bilgilere de yer verilecek.
3. Aynı kapsamda Iran'm te-
rör örgütü PKK'ye desteğini de
içeren bir rapor hazırlanacak.
Abdullah Ocalan'ın yakalan-
ması sürecinin ardmdan PKK
teröristlennin iran'a yerleştik-
leri, buralardaki üs ve kamplar-
da Türkiye karşıtı faaliyetlerini
sürdürdükleri istihbarat bırim-
lerince biliniyor.
4. Mumcu soruşturması kap-
samında edinilen bilgiler, Hiz-
bullah ve PKK'ye desteği içe-
ren raporlar, tek bir dosya şek-
linde Iran'ın dikkatine sunula-
cak. Bu dosyanın, bir Türk dip-
lomat tarafından Tahran'a götü-
rülmesi ya da Türkiye'ye gele-
cek îran Dışişleri Bakanlığı yet-
kilisine verilmesi bekleniyor.
Dosyayı Türkiye adına Dışişle-
ri Bakanlığı Müsteşan Büyü-
kelçi Faruk Loğoğiu'nun götü-
rebileceği belirtiliyor.
* S^Jürkiye ile tran arasında
i l i d i l b
ğı'nın yürüttüğü soruşturma-
dan çıkacak bilgi ve belgeler-. ^oçİulann iadesi anlaşması bu-
beklenecek. İran'a yönelik suç-"*-*Bfimuyor. tkı ülke arasındaki
lamalann kesin olabilmesi için uygulamada Türkiye'de suç iş-
mahkemenin karan istenecek.
2. Mahkeme karanmn alın-
masının ardmdan Iran'ın Türki-
ye'ye yönelik olarak izlediği
politika kapsamında Hizbul-
lah'a verdiği desteği içeren bir
rapor hazırlanacak. Bu rapor-
yg y ç ş
leyen tranlılar Iran'da, tran'da
suç işleyen Türkler ise Türki-
ye'de yargılanıyor. Türkiye, bu
kapsamda Mumcu suikastma
kanşan SAVAMA ajanlannın
yargılanmasuu da isteyebile-
cek.
IĞNELt FIRÇA ZAFER TEMOÇtN
ftl OLMNLt.mmm mnı ro/
Başbakan Bülent Ecevit, partisinin grubunda Mumcu olayı için temkinli konuştu
4
Kat01eri bulma olasılığı doğdu'
Başbakan Bülent Ecevit
ANKARA (Cumhuriyet Bfi-
rosu) - Başbakan Bülent Ecevit
daha önce "Uğur Mumcu'ya kı-
yanlar yakalandı" açıklaması
yapmasına karşın dünkü grup
toplantısında daha temkinli bir
dil kullanarak "7yıl sonra karü-
lerin ortaya çıkma olasılığı gün-
deme geldi" dedı. Ecevit, "Hiz-
bullah operasyonunda çok ba-
şanlı sonuçiar alındığuu" vur-
guladı ve tçışlen Bakanı Sadet-
tin Tantan ile Emniyet örgütü-
nü kutladı.
Başbakan Ecevit dünkü grup
toplantısında cumhurbaşkanlığı
seçimi ve sonrasına ılışkın de-
ğerlendirmeler yaptı. Siyasetin
aylardır cumhurbaşkanlığma
kıütlendiğıni anımsatan Ecevit,
"Fakat arok çokşükûr kilh açıl-
dı. Seçim süreci huzur içindeso-
na erdirfldi TBMM demokra-
tikuzlaşma yolundayeni bir ba-
şanh smav verdi. Bu suıava özel-
likle de DSP'nin çok büyük kat-
kısı oldu" dedı Cumhurbaşka-
nı Süleyman Demirel'ın görev
süresinın 16Mayıs'tadolacağı-
na dikkat çeken Ecevit şunlan
söyledı:
"Bu 7 yühk görev süresince
sayın Demirel memleketimize.
milletimize çok hayırü. çok ba-
şarüı hizmetlerde bulundu. Yal-
nız memleketimize değü, tüm
bölgemize Saym Demirel'in bü-
yük katkılan oldu. Kendisini
yürekten kutluyorum. Bundan
sonraki yaşanunda da başardar
ve esenlikler diliyorum. Veni
Cumhurbaşkanumz Sayın Ah-
met Necdet Sezer'in de çok ba-
şarüı olacağına güveniyorum.
Kendisine üstün başarılar dili-
yorum.''
Ecevit, artık siyasetin önünü
açmak, somut hedefler doğrul-
tusunda siyasal etkınlüderi can-
landırmak gerektığını \-urgula-
yarak "AB ile tam iiyelik statü-
sü konusunda adımlar aührken
bazı yeni düzenlemelerin sürat-
le tamamlanması gerekiyor. Bu
arada siyasetin kiüöenmişolma-
sına karşın ekonomik istikrar
progranumız aksamadan uygu-
landı ve olumlu sonuçiar ahn-
maya başlandı. Nisan ayında
enflasyon hızısonyıllarm en dü-
şük düzeyine indi Önümüzde-
ki aylarda da bu olumlu sürecin
devam edeceğine inanıyorum"
dedi. Özelleştirme konusunda
bu yıl büyük mesafe almmaya
başladığını kaydeden Ecevit,
sözlerini şöyle sürdürdü:
"Geçmiş vıllarda toplam ola-
_• rak özelleştirmeden 4^ mflyon
dobr gefir elde edilmişti. Oysa
bu yılın yansı dolmadan 52 mfl-
yar dolar gelir sağlandL Bu da
tabii çok umut verici bir başan.
Ancak özelleştirme konusunda,
özelleştinnenin uygulanması ile
ilgili olarak işçi kesiminin, sen-
dikalann bazı ciddi kavgüan
var, eleştirileri var. OzeUikle
özeueştirmenin adeta işsizükle
esanlanüı hale geünesi hakh ola-
rak işçüerimizi, işçi kesimini ve
bizleri tedirgin ediyor. Ancak iş-
çi kesimiyle üst üste toplannlar
yapıyoruz. Onlann da görüşle-
rini alryonız. Hatta Özelkştir-
me İdaresi'yle sendikalan bir
araya getirerek diyalog sürecini
başlatmış bulunuyoruz. tşçi ke-
siminin de isteklerini büyük öl-
çüde karşüayabilmek için eü-
mizden gelen çabaya gösterece-
ğiz."
tek sağhyor. Iran, politik hedefleri
doğrultusunda Lübrian'da yerleşik te-
rörist örgütleri de kullanıyor. Iran,
Kuzey Afrika'da, Mısır, Sudan, Lib-
ya ve Cezayir'de çeşitli Islamcı terö-
rist örgütlere maddi ve askeri yar-
dımda bulunuyor. tran, Bosna'da
Sırplara karşı mücadele eden Müslü-
manlan kendi etkisı altına ahnaya ça-
lışıyor.
tran'm Avrupa'daki terörist faali-
yetleri planlaması ve uygulamasmda
büyükelçiliklerinde görevli diplo-
matlar anahtar rol oynuyor.
Iran'ın destek verdiği başlıca Is-
lamcı terörist örgütler şunlar:
"Hizbullah Örgütü (Iran), Hizbul-
lah Örgütü (Lübnan), HAMAS
(Lübnan-FUistin). tslami Cihat Ör-
gütü (Lübnan), Şü EmeJ
Örgütü (Lübnan), tslamcı
Emel Örgütü (Lübnan). İs-
lamcı Dava Örgütü (Lüb-
nan), tmam Hüseyin tnti-
har Komandolan (Lüb-
nan), Şü Cundullah (Al-
lah'm Askerleri) Örgütü
(Lübnan), Hizb-ul Tahrir,
Hizb-ul Djma (Irak), Muz-
zamat-Ul Amel El Islamiye
(Irak), Irak Islam Devrimi
Yüksek Konseyi, Müslü-
man Kardesler Örgütü
(Mısır). tslami Cihat Orgü-
rü (Mısır), Humeyni Des-
tekçileri Grubu (Mısır),
Arap Yarunadası tslami
Devrim Örgütü (S. Arabis-
tan), Arap Yanmadası Hal-
km Kurtuluş Cephesi (S.
Arabistan), Bahreyn'in
Kurtuluşu için Islami Cep-
he, Hizbuliah Örgütü (Tür-
kiye), tslami Hareket Ör-
gütü (Türkrye)."
Iran'da Islam Devri-
mi'nin ardmdan teröristle-
re eğitim verilen kamplann
başhcalan şunlar:
- Tahran / Manzariye
kampı: 900 mılitana askeri
ve yan-asken amaçh eği-
tim veriliyor.
- Kum/Salihabad Kam-
pı: Militanlara terörist sal-
dınlar için eğitim veriliyor.
-Tahran / Parandaki
Kampı: 500 militana eği-
tim veriliyor.
- Tahran / Behesitiye
Kampı: Islam ülkelerinden
gelen kadın militanlar eği-
tiliyor.
-Kum/EramParkOteB:
Pakistan, Hindistan ve Or-
tadoğu ülkelerinden gelen
militanlar eğitime tabi tutu-
luyor.
- Gorgan/Bocnurd Kam-
pı: Devrim Muhafızlan'na
bağlı 77. Piyade Bölügü'ne
bağlı olarak eğitim verili-
yor.
- Tahran/Tarik El Kudsi
Kampı: Iraklı devrim sem-
patizanlarına eğitim verili-
yor.
-Ahvaz/HayurAsfi Kam-
pı: Iraklı devrim sempati-
zanlanna dıl eğıtimi ve ide-
olojik eğitim venlıyor.
-Meşhed / Vaküabad
Kampı: Militanlara uçak
kaçırma vb eğitim veriliyor.
- Busşehir/Shelit Şamran
Kampı: Intihar komando-
lan eğitıliyor.
- Harg Adası/Beştiye
Kampı: Kadın militanlar
eğitim görüyor.
Iran, Urumiye kentinde
Ermeni terör örgütü ASA-
LA bürosu açıhnasına izin
vermiş ve aym kent yakın-
lanndaki ASALA kampı-
nm eğitim çahşmalannı
desteklemişti.
SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com
Fazilet Partisi, özellikle 28 Şubat
kararlanndan sonra demokrasinin
faziletlerini öğrenen partilerimizden.
Örneğin Türk Ceza Kanunu'nun en
eski maddelerinden birisi olan 312.
maddenin demokrasiye karşı oldu-
ğunu 28 Şubat kararlanndan sonra
düe getirmeye başladılar. Çünkü ba-
zı yöneticiler son dönemde bu mad-
deden yargılanıyorlar, bir kısmı da bu
maddeden hüküm giydi.
Türkiye'de solcular çok uzun yıllar,
Türk Ceza Kanunu'nun 141. ve 142.
maddesinin yanında 312. madde-
den de yargılandılar, yargılanıyorlar.
-Ytne sotetrtar sırf düşünceJeri nede-
Tiiyte Terörte Mücadele Yasası'nın
-çesitlt maddeterinden yargıtandıiar,
hüküm giydiler. Fazilet geieneğinin
bu konuda şimdiye kadar ciddi br
çabasına tanık olmadık.
• • •
Fazilet Partililer, demokrasiyi tüm
kurum ve kurallarıyla savunan yeni
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet
Fazilet Tipi Demokrasi
Sezer'i desteklediklerini açıkladılar.
Hatta Genel Başkan Recai Kutan,
"Necdet Sezer tıpkı bizim gibi ko-
nuşuyor, bizim söylediklerimizi tek-
mr ediyor" demişti. Öyle ya onlann
da yeni düşünce konsepti demok-
rasiydi.
Sonra ne oldu, Fazilet Partililer ne-
redeyse toptan oylannı Nevzat Yal-
çıntaş'a verdiler. Demokrasiye Yal-
çıntaş'ı daha uygun gördükleri belli
oldu. Ama, Sezer'in kendileri gibi dü-
şündüğünü^sĞylemeyi deJhmal^et
med]ler.
Fazilet Partililer, bütün kritik dö-
nemeçlerde, demokrasiyi tam savu-
nacakken(!) son anda yanlışlıkla(l)
demokrasi karşıtı eğilimlere destek
oldular. Ama yine de demokratlık-
tan bir türlü vazgeçmediler. Artık de-
mokrasiyle onlann kaderi birleşmiş-
ti. Ancak gelin görün ki her seferin-
de bir aksilik oluyor, bir türlü demok-
rasiye destek olacak tutumu göste-
remiyorlar.
•••
Bu konuda son örnek, genel baş-
kanlık seçimi. Demokrasi düşkünü
Fazilet Partililer, bu kez genel baş-
kanlık seçimiyle bu konudaki tutum-
lannı gözler önüne seriyortar. Kon-
ya'da yapılan il başkanlan toplantı-
sında, çok demokratik(!) bir şekilde,
Abdullah Gül'ü adayiıktan vazgeçir-
mek için bildiri yayımlamaya zorlan-
dan uzaklaştınlmasının hiçbirişeya-
ramadığını da biliyoruz. Ancak, Erba-
kan'ın, bir genel başkanlık yanşı ön-
cesi, devreye girip bu seçimi kendi
istediği adaya kazandırmak isteme-
sini ve bunu geleneklere dayanarak
yapmaya kalkmasını, hangi demok-
rasi anlayışına sığdırdığını doğrusu
merakediyoruz. Belki de Erbakan'ın
bikJiği bizim bilmediğimiz bir demok-
rasi anlayışı vardır.
-Örneğin StaUn dönemmde Sov-
yetler Biriiği'nde ya da günümüzde-
dılar. Bazı il başkanlannınbJldiriyiirn»—ki minik Stalinist partiterde bu gele-
zalamamasını demokrat abiler iyi
karşılamadılar.
Gazetelere yansıdığına göre Nec-
mettin Erbakan, delegeleri tek tek
ikna etmeye çalışıyor. Yanlış anlaşıl-
mastn, Erbakan'a uygulanan siyasi
yasağı doğru görmüyoruz, bir siyasi
liderin yargı yoluyla partisinin başın-
nek sürüyor. Onlar proletarya dikta-
törlüğünün gerçek demokrasi oldu-
ğunu söylüyorlar ve parti liderinin
ölünceye kadar seçilmesini demok-
rasinin bir gereği olarak görüyorlar.
Fazilet Partililerin bu Stalinist gele-
nekten esinlendiği ve proletarya de-
mokrasisi türü bir demokrasi istedi-
ği söylenebilir mi? '
Türkiye, Avrupa Birliği'nin kapısın-
da. Fazilet Partililer, yıllardır karşı çık-
tıklan Batı kulübüne, yeni demokra-
si anlayışlannın(!) gereği, girmekten
yana olduklannı söylüyorlar. Erba-
kan'm kaptsından çıkan detegeierîse
kendilerinin 'koyun', ağabeylerinin
de 'çoöan' olduğunu söylüyorlar. Fa-
zilet Partisi'ndeki demokrasiye de
Stalinist gelenekten esinlenerek "ko-
yun demokrasısi" diyebiliriz. Bu ko-
yun demokrasisi olduğu sürece, bi-
zim Avrupa Birliği'ne girmemiz müm-
kün mü? Çünkü AvrupaMar, bu k o —
yun demokraststni pek arrtayamazlarr^
Fazitet'in Erbakan'la derinleştirdi^
ği bu demokrasi anlayışının, ülkemiz
kültürüne de çok uygun düştüğünü
söyleyebiliriz. Çünkü, bütün diğer
demokratik partilerimiz de Fazilet
Partisi gibi genel başkanlarını de-
mokratik yollarla seçiyoriar. Fazilet
Partililere, haftasonundaki demok-
ratik yanş için başanlar diliyorum.