Katalog

NİSAN 2000 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Uemjpel, Çiller île göpüşecek • ANKARA (Cumhurryet Bürosu) - Anayasa değişikliği paketinin ilk oylamasından sonra yurtdışı gezılerini iptal ederek Çankaya Köşkü'ne kapanan Cumhurbaşkanı Sûleyman Demirel, bugün DYP Genel Başkanı Tansu Çiller ile görüşecek. Sinopve Erzincan'da deprem • İSTANBUL(AA)- Sinop'ta 3.7, Erzincan Ihç'ta 3.4 büyüklügünde iki deprem kaydedildi. Boğaziçi Üniversıtesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü'nden verilen bilgiye göre, saat 03.24'te merkez üssü Sinop olan 3.7 büyüklügünde, saat 06.16'da ise merkez üssü Erzincan Ilıç olan 3.4 büyüklügünde iki sarsıntı meydana geldi. Bu arada, saat 02.37'de Kocaeli Kandıra'da 3.3, saat 07.23'te Bursa Gemlik'te 2.3, saat 11.36'da Yalova Çınarcık'ta 2.7 ve saat 13.17'de Kocaeli Gölcük'te 3.2 büyüklügünde artçı şoklar kaydedildi. CHP'nin paneli 15Nsan'da ~W İstanbul Haber Servisi -CHP tarafından düzenlenen "21. yüzyılda kadının siyasetteki yeri" konulu panelin 15 Nisan Cumartesi günü tTÜ Maçka Sosyal Tesisleri'nde yapılacagı belirtıldi. CHP Genel Sekreter Yardımcısı Şule Bucak yaptıgı açıklamada, toplantının dünyadaki sosyal demokrat kadın hareketinin deneyimlerinden yararlanmak amacıyla düzenlendigini söyledi. Düşünce ozgurlugıı • tstanbul Haber Servisi - Türkiye Yayıncılar Birligi'nin "Düşünce ve tfade Özgürlügü Ödülü 2000", bugün törenle sahiplerine verilecek. Birlik Başkanı Çetin Tüzüner, 2000 yılı ödüllenne Bilim ve Sosyalizm Yayınlan Editörü yayıncı-yazar Sûleyman Ege, gazeteci- yazar Nadire Mater ve kitapçı Salih Zeki Uluarslan'ın deger görûldügünü belirtti. Odül dağıtım töreni, bugün saat 18.00'de Basın Müzesi'nde gerçekîeştmlecek. Haber-Sen siyah çdenk koyacak • kanbul Haber Servisi - Hıber-Sen, 21 yönetici ve iyenin sürgün edimesini protesto etnek amacıyla 4-7 Nian tarihlerinde iktidar parilerinin il binalanna siyıh çelenk koyacagını bildrdi. Sendika Genel Baikanı îsmail Çınar, yaytıgı açıklamada "Sırgünlerimizi geri alclrtacagız" dedi. Afemdaroğlu'na özHşüt • stanbul Haber Servisi - îsanbul Üniversitesi (ît) Rektörü Prof. Dr. Keıal Alemdaroglu'na, "İBanlara ve gençlige vedigi deger" nedeniyle, Emiyet Müdürü Hasan Öiemir tarafından buün özel şilt verilecek. Oğuzhan Asiltürk'ın açıklaması, yann yapılacak oylama öncesi partiyi böldü FP'de 69. madde çatlağıSEBAHAT KARAKOYUN ANKARA - Anayasanın si- yasi partilerin kapatılmasını düzenleyen 69. maddesiyle il- gili pazarlık beklentileri sonuç- suz kalan FP, yann yapılacak oylama öncesi bölündü. FP'nin gölge genel başkanı olarak ni- telenen Oğuzhan AsiMrk. baş- kanlık divanında "69. madde bu haliyle de olsa bizim için ka- Bakan Türk • FP'li Oğuzhan Asıltürk'ün "69. madde bu haliyle de olsa bizim için kazamm" sözlerine Grup Başkanvekili Bülent Arınç sert tepki gösterdi. Annç, "Omurgasız siyaset yapamayız" derken Genel Başkan Recai Kutan tartışmalara taraf olmadı. zanım. FP bu madde>i reddet- riren parti olmamalı" dedi. Asiltürk'e sert tepki gösteren FP Grup Başkanvekili Bülent Annç ise "Küskünler hareke- ti"ndeki gelişmeleri anımsata- rak "Omurgasız siyaset yapa- mayız" dedi. FP lideri Recai Kutan'ın tartışmada taraf ol- maması dikkat çekti. Hükümet ortaklarının dünkü zirvesi öncesinde FP Başkan- lık Divanı, Kutan başkanlıgın- da toplandı. Alınan bilgiye gö- re toplantıda gelişmeler deger- lendirilirken partide resmi bir görevi olmamasına karşın top- lantıya katılan Oğuzhan Asil- 'Ulucanlar raporunda baskı yapmadım' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, "Türkiye Adalet Akademesi" ile ilgi- li yasa tasansının tamamlandıgını bil- direrek ilgili bakanlık ve kuruluşlara görüşleri alınmak üzere gönderildiği- ni kaydetti. Türk, Ulucanlar Cezaevi ile ilgili rapora ilişkin baskı yapması- nın söz konusu olmadığını kaydetti. Adalet Bakanı Türk, Hâkim ve Sav- cı Adaylan Egitim Merkezi'ndeki "Hâkim Adaylan Hazırnk ve Son Eği- tim Dönemi"nin açış konuşmasında, adaylann Türk milletı adırja karar ve- recegini belirterek "Siz zor bir görev seçtiniz, ama onurlu bir görevdir. Siz, insanlar arasında adakti, eşitlik ve ta- rafsızhk içinde dağrtacaksuuz" dedi. Adalet Bakanlıgı'nda Türkiye ada- let akademisi ile ilgili yasa tasansı ha- zırlıklannın tamamlandıgını bildiren Türk. tasannın ilgili bakanlık ve kuru- luşlara görüşleri alınmak üzere gönde- rildigini söyledi. Türk sözlerini şöyle sürdürdü: "Türldye adalet akademisi, hâkim ve savcüanmıza yalnız meslek öncesi egitim vermekle kalma\acak sürekli olarak meslek içi egitim verecektir. Her gün yeni kanunlar çıkıyor, yeni içtihat- lar yayımlanıyor, bilimsel eserlerde ye- ni görüşler ortaya konuluyor. Bunlan sürekli olarak izlemek olanağuu, size akademi sağlayacaknr.~ ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART 1999 felâketler yılı oldu. Türkiye 6.4 oranında fakiıieşti ı •,- GİPER KUM KALJR! türk, 69. maddeyle ilgili degi- şıklik önergeleri reddedilse de FP'nin pakete destek vermesi gerektigini savundu. Asiltürk, yapılan düzenlemenin yeterli olmadığını, ancak bu haliyle de önerinin FP açısından bir kaza- mm oldugunu vurguladı. FP Grup Başkanvekili Bü- lent Annç, Asiltürk'ün sözleri üzerine sert tepki gösterdi. Annç, 18 Nisan seçimleri ön- cesinde küskünler hare- keti olarak adlandırılan ginşime başlangıçta kar- şı çıkan FP'nin daha son- ra tavır degiştirdigini ammsattı. Arınç, "Bu- gün seçimkrin ertetenme- sine karşı çıknk, ertesi gün ertelensin dedik ve sonun- da bu noktaya gelindi. Omurgasız siyaset yap- mamahyız. Başından beri 69. maddenin bu haline karşı çıknk. 7. fikranın da düzenlenmesüıi istedik. Şimdi nasıl tavır değiştire- ceğiz?" diye konuştu. Annç'a yanıt veren Asil- türk de karar degişüdikle- rinin siyasetin dogasın- dan kaynaklandıgını öne sürdü. Tartışma sırasında Kutan'm taraf olmaması dikkat çekti. Ancak FP'nin hukuk- çu milletvekillerinden Şe- refMalkoç ile Genel Baş- kan Yardımcısı Lütfü Esengün, 3'lü paketteki 69. madde önerisinin FP'ye hiçbir yarar sagla- mayacagını vurguladılar. FP yönetiminin oylama öncesinde tavır değişikli- ği yönünde bir karar al- maması durumunda, ya- nn yapılacak oylamada da 10-15 milletvekıli dı- şında kalan FP'lilerin ret oyu kullanacaklan belirti- liyor. FP Genel Başkanı Ku- tan, dün Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Si- nan Aygünü kabulünde gazetecilerin. sorulânnı yamflarken'; hükümet or- taklannın getireceği her türlü teklife açık oldukla- nnı belirtti. Parti Meclisi, Genel Başkan Öymen'e parti liderleriyle görüşme yetkisi verdi CHP'nin Köşk adayı LıöııüANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanlığı seçünine ilişkin ana- yasa değişikliği paketinin çıkmaza gir- mesi, aday arayışlannı berabennde ge- tirirken CHP, Onursal Genel Başkan Er- dal tnönü'nün cumhurbaşkanlıgına a- day gösterilmesi için harekete geçme karan aldı. CHP PM'den, Inönü'nün adaylıgı için gereklı girişimlerde bulun- maİcjçin yetki alan Genel Başkan Al- tan Öymen, TBMM'deki siyasi parti li- derleriyle göriişmeler yapacak. Öymen'in yannki oylamanın ardın- dan görüşmeler için girişimlere başla- ması bekleniyor. Siyaset gündemi cum- hurbaşkanlığı seçimlerine kilitlenirken, yann yapılacak anayasa değişikliği oy- lamasımn da sonuçsuz kalması olasılı- gına baglı olarak aday arayışlan da yo- gunlaştı. Cumhurbaşkanı Süleyman De- • Anayasa değişikliği paketinin çıkmaza girmesi üzerine CHP Parti Meclisi, Genel Başkan Öymen'e, Erdal Inönü'nün cumhurbaşkanlıgına dışandan aday gösterilmesi konusunda TBMM'deki parti liderleri ile görüşme yapma yetkisi verdi. mirel'in görev süresınin uzatılmasının gündeme geldiği ilk günden itibaren "TBMM'de olmalan durumunda Er- dal Inönü'yü cumhurbaşkanı adayı gös- tereceklerini" açıklayan ve TBMM'de- ki partileri tek kişide kilitlenmemeye, dışandan isimleri de düşünmeye çagı- ran CHP, somut adım atma karan aldı. 1 Nisan günü gerçekleştirdigi toplan- tısında, cumhurbaşkanhğı seçimlenni de değerlendiren CHP PM, Prof. Dr. Abdülkadir Ateş'in önerisi dogrultu- sunda Genel Başkan Altan Öymen'e tnönü için TBMM'deki parti temsilci- leriyle görüşme yapma yetkisi verdi. Ateş'in, bunun DSP'ye de, diğer siyasi partilere de yeni bir yol göstereceği, Türkiye'nin bir kişiye takılıp kalmama- sı yönünden olumlu olacagını söyledi- ği öğrenildi. CHP PM'de, var olan aday- lar içinde Erdal Inönü'nün cumhurbaş- kanlıgına en çok yakışan isim oldugu belirtilirken dünya kamuoyunca tanı- nan bir isim olmasının Türkiye açısın- dan da yeni ufuklar yaratacagı dile ge- tinldi. PM'de, "Önemüolanbuişieniyi yapacak olan kişinin o makama geune- sidir. Bunu da en i>i yapacak olan Erdal tnönü'dür" denildi. öymen'in, yann yapılacak ikinci tur anayasa değişikliği oylamasının ardından, siyasi parti tem- silcileriyle görüşmeler için girişimlere başlaması bekleniyor. CHP'liler bu ko- nuda en büyük desteği, çeşitli dönem- lerde aym saflarda yer aldıklan DSP'li- lerden bulabilecekleri beklentisini taşı- yorlar. Öymen'in liderler düzeyinde ya- pacagı görüşmelerin yam sıra partilile- rin de kişisel ilişkilerini kullanarak TB- MM içinde Inönü'ye destek kampan- yası başlatabilecekleri belirtildi. Öte yandan 3 günlük Bursa gezisinin ilk duragı tznik'te gazetecilerin sorula- nnı yanıtlayan Öymen, başkanlık siste- mi ya da parlamenter sistemle yönetı- len demokratik ülkelerde cumhurbaş- kam seçiminde adaylann çok önceden belli olduguna dikkat çekti. IRMIKIAYDIN ENGÎN aengin(S doruk.net.tr. Kamuoyu araştırmaları, DSP'nin de, MHP'nin de henüz bir iktidar yıpran- masına uğramadıklarını, oy oranlarını yitirmediklerini, hatta bir miktar arttır- dıklarını gösteriyor. Oysa her iki parti de iktidarlarının bi- rinci yılında çok önemli oiaylara imza attılar. Türkiye'yi, Avrupa Birliği'ne (AB) a- day üye yaptılar; Abdullah Öcalan'ı terimin her anlamıyla "teslim" aldılar, ardından ölüm cezası verip, cezayı er- telediler; geleneksel taban fıyat politi- kalarından saptılar ve tarımda yüksek taban fiyat vermeye yanaşmadılar; IMF ile epey radikal ve acı bir reçete üstünde mutabık kaldılar, dahası uy- gulamaya soktular; nükleer enerjiye açık seçik onay verdiler falan fılan... Oy oranlarında düşme, seçmen desteklerinde azalma olmadığına gö- re demek seçmenlerin gözünde artı- ları eksilerine denk gelmiş... Oysa yapıp ettiklerinin dökümü tu- haf bir paradoks sergiliyor. Her iki par- ti, yer yer hatta sık sık programları ile, ideolojik tercihleri ve savundukları si- yasal çizgi ile "icraatlan" arasında bir çelişki yaşıyorlar. Örneğin, AB'ye üyelik yolunda Hel- sinki doruğu önemli bir adımdı. Her i- ki parti de bu adımı pek duraksama- dan attı. Oysa AB'ye tam üyeliğe gi- den süreç, aynı zamanda MHP ve îki Arada, Bir Derede İki Parti DSP'nin tutkuyla bağlı oldukları "üni- ter devlet" ve "ulus-devlet"in reddini içeren bir süreç. Avrupa Birleşik Dev- letleri'ne evrilirken, adım adım, ulusal ordudan, ulusal marştan, ulusal bay- raktan, ulusal bağımsızlıktan da vaz- geçmek gerekecek. Hem AB'yle bü- tünleşmek, hem yukarıda sayılan ku- rumları korumak mümkün değil. Bir tercihte bulunulması gerekiyor. Peki MHP ve DSP saflannda ne ol- du? Bildiğimiz kadarıyla bir tartışma bi- le olmadı. Bir başka örnek: Her iki parti de "serbestpiyasa ekonomisi"r\\ ilke ola- rak reddeden, devlet denetimli bir ekonomik modelden yanalar. Eğer bu tercih, programlanna laf olsun diye ya- zılmadıysa bu böyle. Ama her iki parti de çok az liberal partinin altına imza atabileceği eko- nomik politikaları uygulamakta; IMF ile kolayca ve çabucak anlaşmakta ve böyle bir anlaşmayı "bir zorunluluk" değil, "birbaşan" olarak nitelemekte. Bir örnek daha: Her iki parti de Kürt sorununun variığını, Kürt halkının var- lığını dayok sayarak reddetmekte. Bu konuda Fazilet Partisi'nden hatta DYP'den bile geride konumlanıyorlar. Ama can düşmanı belledikleri Öca- lan'la ilgili "asalım" çığlıkları, onların saflarından değil, Fazilet, DYP gibi öteki sağ partilerin saflanndan yüksel- di. • • • DSP de, MHP de adeta iki arada bir deredeler. Yaptıklan söylediklerine, ey- lemleri programlanna pek uymuyor. Siyasette kısa erimli manevralar dı- şında bu mümkün değil. Eninde so- nunda ideoloji belirleyici damgasını vurur, zikzakları ayıklar, hareketi yö- rüngesine oturtur. DSP'nin ve MHP'nin ideolojik ta- nımları belli. Birinin sol, ötekinin sağ kokan söylemleri aynı ideolojik çizgiyi tanımlıyor: Devlet tapıncıyla taçlanmış birmilliyetçilik. Öyleyse ekonomik darboğazın bo- ğuntusunu hafifletinceye kadar iki ara- da bir derede görünseler de, her iki parti eninde sonunda AB'ye aday üye- iiğin bir adım ötesine geçmemekte ayak direyecek; Kürt sorununu "sin- dirme-eritme" politikaları ile yürüte- cek; ticaretin ağırlığını AB ile, siyase- tin ağıriığını ise Ortadoğu, Kafkaslar ve Avrasya'da yürütmeye çabalaya- cak; küreselleşmenin ekonomik ola- naklanndan yararlanıp, siyasal sonuç- larına direnecek. Her iki parti de Türkiye'nin yeni sa- ğı, hatta yeni dünya düzeninde zaten epey sağa kaymış olan "merkezi" ol- ma çabası ve yarışındalar. Siyasal ömürlerini tamamlamış DYP ve ANAP'ın karşısında sağın yükselen iki partisi DSP ve MHP'dir. Bu yazı çerçevesinde son bir soru: Yanşı hangisi kazanacak? Ecevit ailesinin biyolojik ömürlerine sımsıkı bağlı DSP'ye göre MHP daha şanslı. Nisan 1999 seçimlerinin hemen ertesinde "Merkezin ne kadar sağın- dasınız" sorusuna Devlet Bahçeli'nin verdiği yanıt unutulmasın: - Merkez biziz! Sağdaki bu yeni oluşum ve çalkan- tı, ilginç katılımlara gebe. örneğin TU- SİAD içinde kendine güçlü yandaşlar (ve karşıtlar) bulacak. Daha da önemlisi, milliyetçilik ve devlet tapıncı ekseninde, bugüne dek sol sayılan kimi siyasal-ideolojik çizgi- lerle de bütünleşecek ya da omuzdaş- laşacak. • • • Tırmık'ta dün ve bugün Türkiye'nin "yeni sağı" ya da sağa kaymış "mer- kezi" üstüne sesli düşünceler ve kimi yanıt denemeleri sergilendi. Sol hiç ele ahnmadı. Solagelince... Ona önümüzdeki günlerde gelelim... POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Demirel-Ecevit Gözler, yann yapılacak anayasa değişikliği ikinci turoylamalannda... Beş artı beş formülünün hangi koşullarda ger- çekleşeceğı tartışılıyor. Başbakan Bülent Ecevit'in 'resti' ANAP lideri Mesut Yılmaz'ı heyecanlandırdı. Devlet Bakanı Hü- samettin Özkan'ın Tansu Çiller'i DYP Genel Mer- kezi'nde ziyareti yeni hükümet senaryolarını günde- me getirdi... Geçen haftanın önemli gelişmeleri bunlar... Şimdi ikinci tur öncesıne şöyle bir bakalım: Cumhurbaşkanı Sûleyman Demirel, Başbakan Ecevit'le bir telefon görüşmesı yapıyor Demırel'ın Ecevit'e söyledikleri özetle şöyle: "Fazla yıpranmak istemiyorum..." Ecevit aynı gün Hindistan'a gidiyor. Demirel tele- fon trafiğini hızlandırıyor. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yle Çanka- ya'da baş başa bir görüşme yapıyor. Bundan sonra bazı DYP, ANAP ve MHP milletve- killeriyle konuşuyor... Türkiye'nin kaderi bir bakıma Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde düğümlenıyor. Türkiye'nin gıttıkçe yoksullaşması, ulusal gelirın düşmesi kimsenin umurunda değil. Bakalım ekonomı ne durumda: Cumhuriyet tarihinin en yüksek oranlı ekonomik küçülmesinın yaşandığı 1999 yılında, Türk insanının refah düzeyi 7 yıl öncesıne geriledı. DİE verilerine göre geçen yıl kişı başına düşen mil- li gelir yüzde 11.6 gerileyerek 2 bin 878 dolara indi. Böylece kişi başına düşen gelir, 1993 düzeyinin de altına düştü. Kişi başına milli gelir 1993 yılında 3 bin 4 dolar dü- zeyinde bulunuyordu. 1994 yılındaki ağır ekonomik krizde hızlı bir dü- şüş gösteren kişi başına gelir, yüksek devalüasyo- nun da etkisiyle 2 bin 284 dolar düzeyinde olmuş- tu. 1995 yılında 2 bin 759 dolar. 1996'da 2 bin 928 dolar olan kişi başına gelir 1997'de 3 bin 79 dola- ra, 1998'de 3 bin 256 dolara kadar yükselmişti. • • • Istanbul Bağımsız Milletvekıli Aydın Menderesın "Başaramazsanız, kaosa girersiniz" uyansını Baş- bakan Ecevit acaba dikkate alacak mı? Aydan Menderes şöyle dıyor: "Sayın Ecevit, Sayın Demirel'in yeniden seç/te- bilmesi için girişimde bulunmaya mecbur değildi. Ecevit bunu kendi takdiri ile başlattı. Eğer 5 Ni- san'da gerekli sonuçalınmazsa 'Neyapalım kısmet değilmiş' diyerek bu işin içinden çıkamaz. Hiçbir şey olmamış gibi davranamaz. Böyle davranırsa kendi imajına zarar verir. Gücü ve inandıncılığı tartışma ko- nusu olur. Demirel'in seçilmemesinin oluşturacağı kaosa Başbakan'ın gücü ve inandıncılığını kaybet- mesi eklenirse, ülke için ortaya çıkacak sorunlar üzerinde herkesin düşünmesi gerekir." Tanıdığımız Ecevit'in ınatçı biryapısı vardır. Zaten Hindistan gezisi öncesi bunu açık bıçimde ifade et- ti. Bir bakıma rest çekti. Aydın Menderes'ın altını çizdiği olgular siyasetin vazgeçilmez öğelerıdir. Yıllann politikacısı Bülent Ecevit de bunlan çok iyi bilir. Ecevit, Demirel'in cumhurbaşkant seçilmesıni ne- den ıstıyor? , u , Yanıtlanması gereken soru budur. 1980'de yaşananlar ve 12 Eylül 1980 darbesi... 1980 ve 2000... Acaba Türkiye'nin koşulları 20 yıl önceki gibi mi? Bizce bu sorunun yanıtı hayır... • • * Türkiye'nin kaderini belirleyen sıyasetçilerimiz yaşamı günübiriik gördükleri için geleceğe dönük hiçbir çalışma yapmıyorlar. Kamer Genç'in dışında hiçbir mılletvekili "Ben Cumhurbaşkanlığı'na adayım" diyemedi. Elbet Mesut Yılmaz'ın düşlerınde Çankaya'ya çık- mak var ama nedense açık açık söylemıyor... Aslında söylese bir türlü, söylemese bir türlü... D- SP, MHP ve DYP'de cumhurbaşkanı adayı olacak hiç mi milletvekili yok? Elbet var. Onlardaçekingen... O zaman ne oluyor? Sûleyman Demirel için yeni arayışlar başlıyor. Fazilet Partisi lideri Recai Kutan bir yandan Nec- mertin Erbakan'ı kurtaımaya çalışırken öte yandan "FP'ye tavizyok" diyen Devlet Bahçeli'ye şöyle ses- leniyor Biz taviz maviz istemiyoruz. Teklif onlardan gel- di. Siz bir demokrasi ve samimiyet imtihanı içinde- siniz. Tavnnızı milletyakından takip ediyor. '69. mad- denin 7. fıkrasını değiştirmeyiz' diyohar. Kapatılan parti başka bir ad altında kurulamaz denmiyor mu ? Bahçeli'ye şunu sormazlar mı? Evet, aynı adlı par- tinin genel başkanısınız. Siz kendi kendinizi tekzip ediyorsunuz." Benim şaşkınlıkla izlediğim ise Fazilet Partisi'nin demokrasiyi amaç olarak değil araç olarak görme- si... Ekonomi, cumhuriyet tarihimızın en kötü dönemi- ni yaşarken Fazilet Partililer, kendi dünyalannın dı- şında başka bir dünyaya nedense bakmak istemi- yorlar!.. Eğer bir 'son dakika' gelışmesi olmazsa, ikinci tur oylamada da sanınm birinci tur sonuçları çıkacak!.. hikmet.cetinkayawcumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 02121513 90 98 Cumhurryct kitan kıılübü^ kitap kulübü ÇAĞININ TANIĞI ÜÇ YAZAR 2 - B A S I KUBİLAY OLAYI VE TARİKAT KAMPLARI 4 BASI SANCILI YILLAR KUSATILMIŞ SOKAKLAR 4 BASI KUZU POSTUNDA KURT ZAMBAK SAHA DA BULAŞTI KAN 2 BASI DİN BARONUNUN KAZLARI 2 BASI A$IK KADINLAR SOKAĞI 2 BASI JERİAT PAZARI SEVDANIN ADRESİ BELLİ DEĞİL TÜRKİYE'NİN SEYTflN ÜCGENİ ZLERİN POYRAZ Cumhunyet Kıtap Kulubu Çag Paza'larra A Ş Turkccagı Cad. No:39/41(34334)Ca§aloglu-lstanbul Tel 514.01 96