27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4PNİSAN2000SALJ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Depremzedeler, hükümeti enkaz altından çıkan insanlan görmezden gelmekle suçluyor ^Kocaeli iılke chşında saydıyor' HATİCETÜNCER dımhuriyet gazetesine ellerinde 17 -Ağustos 1999'danöncekitarihler- de Değirmendere"yi gösteren, cepte taş«-nmaktan yıpranmış bir kartpostal- la geldıler. Viavı denizin kıyısına çekilmiş sı- ra sıra sandallar, salkımsöğüt gölgesi ve clenize nazır apartmanlar sulara gö- müJeli sekiz ay oldu neredeyse. Ya- şarnlannı kurtarabilenler, bannma, iş, çoc-uklannın eğitimi kaygısına düştü- ler. Aylar geçtikçe medyanın günde- mirmdeki sıralan yavaş yavaş aşağıla- ra inmeye başladı. Gölcûk'ten bir grup depremzede Istanbul'dan sorun- lannı daha iyi duyurabileceklerini dü- şüniip gazetemize geldıler ve kendi- • Gölcük ve Değirmendereliler ihmal edildiklerini ve belediyelerinin güç durumda olduğunu söylüyorlar. Kasım ayında tamamlanması beklenen kalıcı konutlar için istimlakların henüz hukuki sorunlan çözülmüş değil. Depremzedeler aylar önce belirlenen konut kredilerinin artık alım gücünün düştüğünü söylüyorlar. Tûrkiye Emekli Astsubaylar Derneği Gölcük Şube Başkanı Adnan Çokşen, "însanlann göç edip bir an önce sorunlannı kapatmasını bekliyorlar" diyor. lerini dinleyip kamuoyuna aktarma- mızı istediler. Gruba önderlik eden Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği Gölcük Şube Başkanı Adnan Çok- şen, "Insanlann göç edip bir an önce sorunlarını kapatmasını bekliyorlar" diye söze başladı. Depremin ardından hükümet tarafmdan çıkanlan kanun hükmünde kararnamelerin Gölcük'te ne kadar uygulanabildiğini yakından ızlemiş. Çokşen, gözlemlerini şöyle anlatıyor: " 1 Eylül 1999 tarihinde resmi gaze- tedeyayımlanan 574 sayüı kanun hük- münde kararnamede, hasar tespitin- de bulunulmak üzere ilgiü kuruluşla- nn uzman kadrolarla büiikte hasar tespitinin yapılabilmesi planlanmtşo. Aradan 8 ay geçmesine karşın bilim- sei doğrultuda bir çahşma yapüama- dı. \lne aynı kararnamede afete ma- ruz kalanlann geçici ve kahcı iskânı- nın alım satun kamulaşürma, trampa işlerinin yapdmasında Bayındırhk Ba- kanhğı yetkiti kılınmıstı. Fakat geçici konudanözel kuruluşlar yapblar, yet- kililer sadece açıhşa kankiılar. Prefab- 'GOLCÜKTN YAŞAR OKUYAJVIYOK' Geçici konutlar rant için yapıldı Ertuğrul Çağütaj: Ha- berin başhğı şu olsun: Gölcük, Türk insanımn kadersizüğinin sembolü olduğu yer. Keşke Göl- cük'ün bir Yaşar Oku- yan'ı olsaydı. Telefon bağlatmak istiyorum, üç ay sonrasına gün veriyor- lar. Evi sağ- lam olup da prefabrikeye hak kazanıp kiraya veren- ler var. Şeref- sizlik ama de- netlemenin yolu vardır. Ben Gediz depremini de yaşadım. 5 bin kişi öldü. Karşılaştınr- sak şimdi çok rahatız ama vatandaş sa- yesinde. Yani vatandaş ol- masaydı he- pimiz aç peri- şan olacaktık. Benim ve eşimin ayn evlerimiz vardı, iki evi- miz yıkıldı. Şimdi bir ev veriyorlar. Bana niye bir ev veriyor- sun? Yirmi yıl vergilerini verdim. O za- man vergilerimi versin devlet. Mehmet Dana: Oğlum Kocaeli Üniversitesi Yüksek Denizcilik Okulu Makinecilik Bölümü'nde okuyor. Deprem dolayı- sıyla geç öğrenime başla- dılar. Hoca yok, iyi bir eğitim yok. Okul dört se- neye çıkacak söylentisi var. Çıkacak mı, çıkma- yacak mı bunun merakın- dayım. Huhısi Aktaş: Deprem- Hulusi Aktaş Ertuğrul Çağütay den sonra hasar tespitine gelen Bayındırlık Bakan- lığı'nın yetkili mühendis- lerinin sıfir hasar raporu verdiği 7 katlı binaya bi- lirkişi heyet istedik, orta hasarh dediler. Bu nasıl çelişki? Gölcük'te, pre- fabrikeleri gezdim, insan- lar çaresizlık- ten içine gir- miş. Fırtına- larda kendi yaptığun o ba- raka sağlam kaldı. Devle- tin yaptığı prefabrikele- rin çatılan uç- tu. Birilerine ille rant gide- cek diye va- tandaşı mağ- dur etmenin bir anlamı yok. Zama- nında kalıcı kohuta'' yön- lendiriûniş ol- saydı vatan- daş daha ger- çekçi olurdu. Prefabrikenin birinin mali- yeti 5000 do- lar. Bu bir ranttır. Belirli bir camianın, ülkücü cami- anın belirli müteahhitle- rine rant sağ- lamak içindir. trfan Batmazoğlu: Ben emekli tersane işçisiyim. Depremden sonra 8 ay içerisinde bize hiçbir maddi manevi katkıda bulunmayan, sorunlan- mızı paylaşmayan, yara- lanmızı paylaşmayan si- yasileri, ilk seçimlerde bizim karşımıza gelecek- leri andan itibaren büyük bir sürpriz bekliyor. Parlamentoda olan hiç- bir partiye oy vermeyece- ğiz. ISTITUTO ITALIANO Dl CULTURA İTALYAN KÜLTÜR MERKEZİ Meşrutiyei Caddesı 161 Tepebaşı Tel: 293 98 48-251 89 69 IT/\LYAI\]CA Dll_ KUR5LARI 08 Nisan - 22 Haziran HAFTADA 2 GUN Pazartesı - Çarşamba veya Salı - Perşembe 10.OC-12.00/12.00-14.00/15.00-17.00/ 17.00-19.00/ 19.00-21.00 HAFTADA 1 GÜN Cumartesı: 11.00-15.00 veya 15.00-19.00 VE AYRICA BİLENLER İÇİN KÜLTÜR SAMAT KURSLARI HAFTADA 1 GÜN Pazartesi - Çarşamba - Perşembe - Cumartesi 12.00-14.00/ 17.00-19.00/ 19.00-21.00 •40.000.000 Tl_- KAYHAR: 20 Man • 6 Nean Bnhlen arasında 2 ad«t folojtal ve tejrs ücrrt 1le müracaat MANAVGAT 1. ASIİYE HUKUK HÂKÎMLİĞİ'NDEN E. 1999/95 Davacı Emine Manay vekili Av. Şükrii Enhoş taranndan daalı İsmail Manay aleyhıne açılan boşanma davasının yzHİan açık yargılamasında venlen ara karan uyannca; Davalı tsmaıl Manay'a tebligat yapılamadığı ve yapılan aıştırmada da adresının tespit edilmemesı nedenıyle da- vaya ılanen tebligat yapılmasına karar venlmiş olup, da- vu İsmail'in Manavgat 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde druşmamn bırakıldığı 4.4.2000 günü saat 10.00'da hazu biunması, duruşmaya gelmediği takdırde kendisini biı vdlle temsıl ettirmesi, aksi takdırde duruşmalann gıya- bıda yapılacağı ve karar verileceği ilanen tebliğ olunur. 29.1999 Basın: 48327 Gölcüklü depremzedeler, gazetemizi zi>aret ederek sekizz aydır yaşadıklan sorunlan anlatûlar. 'İş bulmokbüyüksorun' Alaattin Aksoy, arkadaşlannı dinleyip konuşmamaktan yana. K121 ve afabeyinin de aralannda bulunduğu dokuz , yakınınj kaybetmiş. Gözleri dolu dolu, "Acımdan artık bir şey diyemem'' sözleri güçlükk duyuluyor. Deprem sırasında eşiyle birlikte tatilde olduğu için kurtulmuşlar. Şener Honça, korku nedeniyle hasarh evine girmediğini ve çadırkentte kaldığını anlatıyor. Korkunun nedenini şöyle açıklıyor: "Çok şeyler gördüm, cesetler gördüm. Bacanağunın cesedini çıkartüm. Her şeyimiz birti yanL Her taraf sûnsiyah.'' tplik fabrikasında işçiymiş ama uzakta olduğu için aynlmak , zorunda kalmış, şimdi soruyor: "Bundan sonra ne iş yapanz. YaşınTtt bavağı oldu, nasıl iş bulacağa?" Cemil TurceB, Izmit Valiliği'nde geçici işçi olarak çalışıyor. Sözleşmeleri bittiğinde ne yapacağım düşündüğünü anlatıp devam ediyor: "Tabii bundan sonra biz de hayatımızı kuracağız ama ne şekikle? Çaresidik içüıdevim." 'Siyosi oynmcûıkyapûxyory Değirmendere Depremzede Derneği Başkanı Yusuf Yazıcı: Depremzedeler 17 Ağustos'tan daha büyük felaketi yaşıyorlar. Çünkü kaderlerine terk edilmiş bir kent. Hayalet kent görünümünde. lnsanlar sağlıksız koşullarda çadırlarda yaşıyor. Kesinlikle deprem bölgesinde siyasi rant vardır. Prefabrik konutlann hepsi ihalelerle siyasetten birilerine peşkeş çekildi. Değirmendere'de yaşayan depremzede insanlann örgütlü hareket etmesini sağlamak, gelen yardımların dağılımı ve Değirmendere'deki yeni yapılaşmada söz sahibi olabilmek için bu derneği kurduk. Altyapı tamamen yok olmuş durumda. Bir lokantada yemek yiyorduk, yandaki çay ocağından getirdikleri bardaktaki su simsiyahtı. lnsanlar bu sulan kullanıyorlar. Deprem bölgesindeki belediyelerin devletten aldığı kaynaklar azaltıldı. Niçin azaltıldı bilmiyoruz. Afet bölgesi ılan edilmedi ama afetin her türlü koşulunu yaşadık. Bu, siyasi bir taraf tutmadır. Değirmendere'de yaşayan insanlar bilinçli, ne yapacağım, nasıl karar vereceğini bilebilen bir toplumdur. Demokrasi varsa bunun bir gün hesabı sorulacaktır. rike konuüara bannma yardunı vapü- madığı için ilgi oimadL Prefabrike ko- nutlar işlevleri birrikten sonra hurda olarak satüacağmdan devlet zarar et- mektedir." Çokşen. kalıcı konutlann kasım ayına dek yetiştirilmesinin mümkün olmayacağı konusundaki umutsuzlu- ğunun nedenlerini de şöyle anlattı: "Kahcı konutiçin belirlenen arsala- nn istimlak bedelleri düşük. Bu ne- denle sahipleri dava açıyor. Uzun bir süre alacak. Devlet 'nisan ayında bu- nun altyapısına başlanacak kasım ayında teslim edilecek' diyor. Kahcı konut istimlaklan hukuki sorunlan bmrilememiş henüz. 1 milyon 300 bin üra ile 10 mihon lira arasında metre- kare birim fiyaüan istimlak edilecek yerlerin sahiplerine veril- mektedir. Bu da 10 mil- yon lira \erildiği takdırde üç yüz metrekarelik bir arsanın bedeii olarak 3 mihar lira para rutmak- tadir. Bu konuda hukuki sonınlar çığ gjbi büyü- yor." Çokşen, bannma yar- dımı alan ailelerin pre- fabrike, çadırkent ve dev- let tesislerinden yararlan- ma haklan bulunmama- sına karşın prefabrike evini kiraya verenler bile bulunduğunu belirtip de- netimsizlikten yakındı. Yerel yönetimlerin devre dışı bırakıldıklannı göz- lemlediğini ifade eden Çokşen sözlerini şöyle sürdürdü: "Hükümet daha doğ- rusu siyasal yapdanmada da tarafh bir tavır ortaya koyuyor. Örnegin Kocaeli ilini adeta ülke dışında sa>ma çabasında. Gölcük ve Değirmendere beledi- ye başkanlan kapı kapı dolaşmakta: nereden ne alabileceklerinin hesabını yapıyorlar. BeJediyeler iş- çilerinin, memurlanmn maaşlaruu ödeyemez ha- le gehniş durumdalar. Ye- rel yönetimlerin durumu, şimdi Ankara'mn tek U-' gilendiği konu olan cum- hurbaşkanı seçiminden çok daha önemU bence." Adnan Çokşen, "Yar- dımların halka değil de devlete gelmiştir gibi bir tavir abndıguu" düşünü- yor ve şunlan söylüyor: "Zaten bu insanlar, dep- remin içinden çıkmışlar. kimisinin kolu bacağı kı- nlmış, kimisinin çoluğu çocuğu ölmüş. kimisinin evi barta yıkümış. 'Göl- cük'ü Değirmendere'yi geri istiyorum' diyorlar. Böyle bir sistem içûideöy- le lasa dönemde geriye dö- nemez. Devletenkaz amn- dan çıkan insana,' Siz ne- den enkaz altından sağ çıktınız' diyebilecek hal- de neredevse. tçi boşalül- mış bankalan kurtaran hülcümetin enkaz alün- dan çıkan insanlan 'kur- tarmamaya' 8 aydır de- vam etmiş ounasından daha üzücü bir tavrr dü- şünemiyorum ben." SİNCAN 1. İCRA DAİRESİ'NDEN DosyaNo. 1999*2329 E Yazılı sözleşme ıle kıralanan gayrimenkulün kıra sfire- si bittiği ahvalde tahliye emri 1 - Kiralayanın ve varsa vekilinin adı, soyadı ve ikamet- gâhı: Hüseyin Solmaz veblı Av. Metın Alp-Atatürk Cd. frem Işhanı 2/5 Sincan. Tel: 270 21 06-271 47 40 2- Kıracının veya kanunı temsılcısının adı, soyadı ve ikametgâhı: AIi Osman Kayır-lstasyon Mh. Efsane Sk. 1/5 Sincan 3- Tahliyesi istenen gaynmenkulün nev'i ve mevkii: Sincan lstasyon Mh. Efsane Sk'. 1/5 nolu meskenin tahli- yesi 4- Sözleşme ve tarihi. 22.11.1999 tanzim, 30.11.1999 tahliye tanhlı tahliye taahhüdü. Borçluya gönderilen ödeme emri tebliğ edilemeden Müdürlüğümüze iade gelmış ve emniyetçe yapılan araş- tırmada da borçlu adresı tesbıt edilemediğinden işbu tah- liye emnnin borçluya ılanen yapılmasına karar verilmiş- tır. Üç numaralı bendde yazılı kıra müddeö bıtmış olan gaynmenkulü ışbu tahliye emrının tebliğ tanhinden itıba- ren yirmi beş gun içınde tahliye ve teslim etmeniz, kira- nın yenilendiğine veya uzatıldığına dair bir itiraznıız var- sa on yedi gün içınde dilekçe ile veya sözlü olarak ıcra da- iresıne bıldınneniz, müddeti içinde itıraz etmez veya ken- dihğinızden tahliye etmezsenız ıcraen çıkanlacağınız, ıti- razınız kaldınlırsa Icra ve Iflas Kanunu'nun 373. madde- sı gereğince zorla tahliye olunacağınız ihtar olunur Basın: 16319 ağlık karnemi ve pasomu kaybettim. Hükttmsüzdür. ERGÜN ÜNSEVER İLAN ANKARA 31. ASLİYE HUKUK MAHKEMESt'NDEN 1999/17 Esas Kırıkkale ili, Sulâkyurt ilçesi, Yükselen Mah. 3 cilt, 43 kütük sırada kayıtlı Mükremin ve Meli- ha'dan olma 15.3.1966 D.lu Aynur Varol ile aynı yer nüfusuna kayıtlı Şah İsmail ve Emiç'ten olma 26.10.1969 doğumlu Mustafa Varol'un boşanmala- nna29.12.1999tarihve 1999/17esas, 1999/361 sa- yüı karan ile ilan edılmesine karar verilmiştir. Ilan olunur. 21.3.2000 Basın: 14756 Antakya eşrafından merhum Radyolog Dr. Talat ve merhume Hamiyet Cıvelekoğlu'nun kızları, merhum Dr. Eroi Cıvelekoğlu'nun kardeşi, Arnavutköy Amerıkan Kız Kolejı 1955, Güzel Sanatlar Akademisi iç Mimari Bölümü 1958 mezunu Sevgili Annemiz îilge Civelekoğlu Friedlaender'i 31 Mart 2000 günu kaybettık. BANU HUMMEL VE MIRA FRIEOLAENDER Becan, Boğatır, Cangil, Civelek, Civelekoğlu, Fınesınger, Gürçağlar, Hummel, Kellam Aileleri Cenaze ABD de toprağa venlecektir. FATİH 4. SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN 2000/203 Esas, 2000'220 Karar Mahkememizden verilen 30.3.2000 tarih ve 2000/203 esas, 2000/220 karar no'lu karar ile Istanbul, Yedikule, Hacıevhaddin Mah. Komodor Zeki Işın Sok. Huzur Apt. No: 11/1'de ikamet eden Şahin ve Perihan oğlu 27./ 2.1984 doğumlu Savaş Özer'e aynı yerde ikamet eden Şahin ve Perihan kızı 23.8.1976 doğumlu ablası Ba- nu Özer vası tayin edilmiştir. Ilan olunur. 30.3.2000 Basın: 16428 ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Amerikan Saati Geçenlerde özel televızyon kanallarından birin- de, "Amerikan Saati" adında bir filme rastladım. Çok ilginç bir film idi. 1929 ekonomik buhranının yıkıcılığını anlatıyordu. Ve aslında, eğer "mesaj" alı- nabilse, Türk halkı açısından da çıkarılabilecek çok ders vardı. Yıllardan beri sürdürülen bir propaganda var. Bizim gibi "gelişmekte olan" ya da "az gelişmiş" ülkeler için, kapitalizm ve piyasa ekonomisi, tek kurtuluş yolu olarak sunuluyor. Öylesine geniş bir propaganda ağı oluşturuldu ki, birtakım uluslara- rası "metinlere" de, piyasa ekonomisi şartı konu- labildi. Ve ABD'de yapılan bir fılmle, kapitalizmin zaafları göz önüne seriliyor. Zaten Amerikan film endüstrisi ürünleri arasında bu türden "günah çı- karmalar" çok görülür. Ama eninde sonunda "iyi- ler" kazanır... * • • Dogrusunu isterseniz, işin bu boyutu beni hiç il- gilendinmiyor. Hollyvvood istediğini karalasın, iste- diğini aklasın. Beni ilgilendiren konu, "kapitalizm mucizesinin" nasıl bir "kâğıttan kaplan" olduğu- nun göz önüne serilmesi. Ve pek net anlaşılmadı, ama "New Deal" politikasının bir anlamda, "sos- yal demokrat" özellikleri... • • • Kapitalizmde "buhran", "talepyetersizliğinden" kaynaklanır. Üretilen her türlü mal ve hizmet, eğer alıcı buluyorsa, üretilmeye devam eder ve böyle- ce "istihdam", yani insanlann iş bulması da sağ- lanır. Çalışan insanlar, kazandıklan paraları har- carken aynı zamanda üretimi de desteklemiş olur- lar. Ve bu "saadet zinciri" sürer gider. Fakat eğer bir iç ya da dış nedenle "talep aza- lırsa", bu talep azalmasının etkileri, "zinciheme" bir biçimde tüm piyasalara yayılır. Hammadde fi- yatlanndaki artan maliyetlerin ortaya çıkardığı fi- yat artışlan, yüksek faizlerin neden olduğu mali- yet artışlan, artan maliyetlerin fıyatlara yansıması sonucu, geliri yetersiz kalan bireylerin pazardan çekilmesi vb. nedenlerie bir piyasada ortaya çıkan "buhran", tüm piyasalara yayılır. ömeğin; (Aniaşılabilir olma çabasını abartıyo- rum ama), ayakkabı satışlan düşerse, kimi ayak- kabıcılar işsiz kalır. Işsiz kalan ayakkabıcılar göm- lek alamazlarsa, gömlek piyasasında işsizlik baş- lar. Ayakkabıcı ve gömlekçiler piyasadan çekilin- ce, başka piyasalarda talep azalması olur. Bu ara- da borçlannı ödeyemeyen küçük üreticiler ve çift- çiler, bankalan zora sokar. Kısacası; buhran, "or- man yangını" gibi her tarafı sarar. işsizlik arttıkça, talep azalır; talep azaldıkça üretim ve işsizlik ar- tar. Işsizliğin artması, talep azalmasını tahrik eder... Bu gibi durumlarda, "piyasa ekonomisinin" ya- pabileceği hiçbir şey yoktur. Tek çare, "Keynes "in önerdiği gibi, devletin piyasaya girerek bir "talep yaratmasıdır." ABD, 1929 buhranını böyle atlata- bilmiştir. Ve devletin ekonomik yaşama girmesine şiddetle karşı olan "anlı-şanlı liberaller"; sıkıştık- Jan zaman, devleti yarcüma çağırmaktan hiç utan- maılar. (Zaten-devlet onlann devleti değil mi?..) • • • Iktisat öğrenimi gören birinci sinıf öğrencilerinin bildiklerinin, dünyanın en parlak ve birikimli iktisat- çılan tarafından bilinmemesi elbette mümkün de- ğil. Fakat her ne işse, tüm bildiklerini unuturlar ve "gerçek olmayan" varsayımlarla, ekonomik yaşa- mı düzenlemeye çalışırlar. Işler yolunda girtiği sürece, sorun yoktur. Ama "saadet zinciri" bir noktada koparsa, "seyreyle- yin gümbürtüyü..." "Amerikan Saati"; yaşanmış olan bir dönemi gözler önüne seriyordu. Acaba kimler, nasıl bir ders aldılar? • • • Türkiye'nin siyasal gündemi çok yoğun. özel- likle Cumhurtaaşkanlığı seçiminin değeriendirme- si üzerinde, daha sonra bâşka şeyler de yazaca- ğım. Bugün son olarak, bir başka "sıkıntı" üzerin- de durmak istiyorum. Bu da, "deprem uzmanla- nmızın" bir türlü sona ermeyen ve insanlann yü- reğine korku salan tartışmaları ve "itişmeleri..." Konunun uzmanı olan bilim insanlanmızın gö- rüşlerine elbette kulak vermekzorundayız. Bu işin hiç şakası yok. Ancak ellerinde yeterince "veri" ol- mayan uzmanlann; "varsayımlannt", kesin bulgu- lar gibi ortaya koymalan, artık kabak tadı verdi. ODTÜ Rektörü Sayın Sevük, bu işte kimi "rant beklentilerinin" olabileceğini diie getirirken çok haklıydı. Fakat işin başka boyutlan da var. Öme- ğin; (hiç de başarılı ölçümler yapamamış olan) Kandilli'nin Müdürü Sayın Işıkara'nın, "Benisus- turamazlar" gibisinden açıklamalannı okuyoruz ve hiçbir anlam veremiyoruz... Öyle sanıyorum ki, bazı uzmanlarımız, "müthiş korkuyoriar." Ve bu korkulannı "bastırmak" için, başkalarına da "bulaştırmak" istiyoriar. Oysaki başkalanna bulaştırmakla. hiçbir korku ortadan kalkmaz. Boşuna uğraşıyortar. Deprem kuşağındaolduğumuzu biliyoruz. Ama bireysel olarak yapılabilecek çok şey yok. Bırakın artık normal yaşamımıza dönelim. GENEL KURUL İLANI TÜRK HUKUKÇU KADINLAR DERNEĞİ YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞI NDAN Demeğimizin Olağan Genel Kurul Toplantısı 19 Ni- san 2000 Çarşamba günü, saat 12.00'de NÂZIM HİKMETTVAKFI SıraselvilerCad. No: 48/1 adresinde aşağıda yazılı gündeme göre yapılacaktır. Belirtilen gün çoğunluk sağlanmadığı takdirde ikin- ci toplantı 26 Nisan 2000 Çarşamba günü aynı yer ve saatte nisapsız olarak yapılacaktır. Sayın üyelerin toplantıya katılmaları saygı ile rica olunur. YÖNETİM KURULU GÜNDEM: 1. Açılış ve saygı duruşu, 2. Başkanlık Divanının seçimi, 3. Yönetim Kurulu Faaliyet Raporunun okunması, 4. Denetleme Kurulu Raporunun okunması, 5. Yönetim Kurulu ve Denetleme Kurulunun ibrası, 6. Giriş ücreti ve dernek aidatının yeniden belirlenmesi, 7. 2000 - 2002 tahmini bütçenin okunması, 8. Yeni Yönetim Kurulu ve Denetim Kurulu üyelerinin seçimi ve tüzükteki konu ile ilgili maddelerin görüşülmesi, 9. Konsey, burs komitesi, teknik kurul üyelerinin seçimi, 10. Dilek ve temenniler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle