Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 1 NİSAN 2000 CUMARTESİ
HABERLER
DUINY4DA BUGUN
ALİ SİRMEN
Putin Devri ve Etkileri
Siyasetih oynak denizinin değişken rüzgâria-
n, ne sürprizler yaratıyor Türkiye'de Demirel'in
devlet başkanlığı çok ciddi biçimde tehlikeye gi-
rerken, komşumuz Rusya Federasyonu'nda,
bir süre öıice durumu hiç de pariak görünme-
yen Vladimir Putin daha ilk turda devlet baş-
kanı seçiliyor.
Biliyoaım, şimdi, "Putin, seçimlerin zaten fa-
vorisiydi" diyeceksiniz. Evet, seçim arifesinde
öyleydi.
Ama eski KGB ajanı olan ve onun yerine ku-
rulan FSB'nin, 1996 yılında başına getirilen Pu-
tin, Yeltsin tarafından başbakanlık kottuğuna
oturtulduğunda, fazla Boris'in adamı görülüyor
ve kendisine pek büyük bir şans tanınmıyordu.
Gizli servisin patronunun şansı, Moskova'da
bombalanan binalar birbiri ardından çöker, bir-
çok insan ölürken, bunların faturasinın Çeçen
militanlara çıkanlması ve bu soğuk bakışlı Baş-
bakan'ın Çeçen savaşını büyük bir azimle yü-
rütmesi üzerine parladı.
Tabii bazı kuşkucu kişiler, "O bomba konan
binalann ardında gerçekten Çeçenlermi vardı
acaba, yoksa bu pek usta bir gizli servis oyu-
nu muydu" diye sorrnaktan kendilerini alama-
dılar.
•••
Siyasetin garip cilveleri her yerde görülüyor.
Nitekim yükselen milliyetçilik akımının rüzgâr-
larıyla yelkenlerini şişirip, Kremlin'eseçilen Pu-
tin'in seçim kampanyasında örnek aldığı kişi,
Inglizlerin Işçi lideri, meşhur Üçüncü Yolcu Tony
Blair.
Putin de Blair gibi, seçim kampanyası sırasın-
da, berraklık yerine muğlaklığı, açık konuşma
yerine zaman zaman susmayı yeğledi.
Dahası, Putifi'in Blair hayranlığı tek yanlı de-
ğil. Blair de kampanyası sırasında, Putin'e do-
laylı ve pek ustaca bir destek verdi ve mayıs ayı
içinde iki yakın danışmanı David Miliband ile
Sir Nigel Wicks'in Moskova'ya giderek Rus-
ya'nın kamu hizmetlerinin yeniden düzenlen-
mesi ile Federasyon'un dünya ekonomisine
uyumu için çalışmalaryapacağını, Putin ile yap-
tığı görüşmenin ardından gazetecilere açıklayı-
verdi.
Böylece, milliyetçi tutumu ile hem Ruslarda
yükselen nasyonalist duyguları okşayan, hem
ordunun desteğini sağlayan Rus yeni zengin-
lerinin siyaset sahnesine çıkışına omuz verdik-
leri Putin, dış dünyanın tümünün değilse bile,
hiç değilse Blair'in de dolaylı yardımı ile gitti
sandık başına.
Gelecekteki ekonomik ve sosyal politikası
hakkında açık hiçbir şey söylemeyen, yalnızca
"evrensel değerier ile Rusya'ya özgü olanlar
arasında dengeyi sağlayacağım" söylemekle
yetinen Putin'in sergilediği görüntü, Batı'da ki-
mi kaygılara da yol açmadı değil.
•••
Güçlü Rusya görüntüsünü vermeye büyük
özen gösteren, sert lider maskesini yüzünden
hiç düşürmeyen Putin ile Ankara'nın ilişkilerinin
pek kolay olmayacağı ve özellikle Kafkaslar so-
runu yüzünden, gergin anlar yaşanabileceği çok
söylendi ve yazıldı.
Bakalım gelecek bu konuda bize neler gös-
terecek?
Ama, bugünden görünen o ki, Rusya'daki oy-
lamadan demokrasi değil, nasyonalizmin, kirii
işlere bulaşmış zenginlerin servetinin bekçisi,
otoriter ve karanlık bir iktidar çıktı.
Oysa komünizmin yıkılmasından sonra, her-
kes Rusya'da hızlı bir demokratikleşme bekli-
yordu. Ama öyle olmadı; kirli servetler, mafya,
aşırı milliyetçilik kol kola girerek baskıcı bir yö-
netimi egemen kıldılar.
Bu da bize Komünist Partisi döneminin bas-
kıcı yöntemlerinin komünizmden değil de Rus
toplumunun yapısından kaynaklandığını gös-
teımiyor mu?
Bir zamanlar Stalin, "Polonya'da sosyalizm
mi? Bir ineğe semer ne kadar iyi uyarsa, Po-
lonya'ya da sosyalizm o kadar uyar" demişti.
Şimdi aynı deyişi, Polonya ve komünizm söz-,
cükleri yerine Rusya ve demokrasiyi koyarak yi-
neleyenler yanlış mı yapmış oluriar dersiniz?
ingiltere destek veriyor
Hizb-ut Tahrir'in
hedefi Türkiye
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Islamcı ör-
gütleri yakından izleyen
istihbarat birimlen, Or-
dün kökenli Hizb-ut
Tahrir (Islami Kurtuluş
Partisi) örgütünün Tür-
kiye'yi hedef aldığını ve
1994 yıJından sonra üni-
versite gençliğiyle Avru-
pa'daki Türk işçileri ûze-
rinde propaganda faali-
yetlerini sürdürdüğünü
belirledi.
Örgütün, "Cihatesna-
smdakâfirkrden yanhm
istenebileceği" yönünde-
ki düşüncesi nedeniyle
dış istihbarat kuruluşla-
nyla ilişkide olduğu, İn-
giltere 'den büyük oran-
da yardım aldığı bildiril-
di. îslamcı terör örgütle-
rinden Hizbullah'a karşı
operasyonlar da sürüyor.
Orgütün eğitim çalışma-
lanna, görev yaptığı ca-
mide izin verdiği ileri sü-
rülen Sincan Müftüsü
gözaltına alındı.Son dö-
nemde sayılannda artış
görülen şeriatçı örgütle-
ri izleyen istihbarat bi-
rimleri, Hizb-ut Tahrir
örgütünün 1990yılından
itibaren Avrupa ve özel-
lüde de Orta Asya'daki
propaganda faaliyetleri-
ni yoğunlaştırdığını be-
lirledi. istihbarat birim-
lerince hazırlanan rapor-
da, ilk olarak Ürdün'de
ortaya çıkan örgütün
Türkiye'yi hedef ülke
olarak seçtiği kaydedil-
di. Hizb-ut Tahrir'in son
yıllarda Türkiye'de güç
kaybeden tarikat ve ce-
maatlerden boşalan yeri
doldurmak için harekete
geçtiği belirtilen rapor-
da, "Hizb-ut Tahrir ör-
gûtû 1952 yılında Ür-
dün'de kuruldu. Örgüt,
1962 yüından itibaren
Türkiye'de faaHyete geç-
miş, örgüte yönelik ola-
rak 1967, 1982 ve 1985
yıllannda dûzenjenen
operasyonlar sonucunda
büyük ölçüde yıpranmış-
ür" denildi.
5+5'in geçme olasılığınm düşük olması cumhurbaşkanlığı adayı için yeni adlan gündeme getirdi
Adaylık için 'dışamdan'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Anayasa değişikliği paketinin ilk tur
görüşmelerinde alınan sonuçlar. TB-
MM içinden ve dışından adayların
umudunu arttırdı. DSP kulislerinde,
"Süleyman Demirel ohnazsa,TBMM
dışından bir aday bulunacağT değer-
lendirmesi öne çıktı. FP'nin kendi
adaylannı desteklemesini bekleyen
MHP'lüer ise en şansh ismin kendi çı-
karacaklan aday olacağını savundu.
MHP'den Milli Savunma Bakanı Se-
bahattin Çakmakoğlu ile Devlet Ba-
kanı Tunca Toskay'ın adlan günde-
Alman basını
'Sonuç Ecevit
için yenilgi'
GÖNÜL KENTER ENGEMANN
FRANKFÜRT - Cumhurbaşkanlı-
ğı için anayasal değişiklik girişimle-
ri, Alman basınında "Istikrar tehH-
kede"yorumuyla karşılandı. Gazete-
ler bu sonucun Başbakan Büknt Ece-
vit için bir yenilgi olduğunu öne çı-
kardılar.
Muhafazakâr Frankfurter Allge-
meine Zeitung, dünkü başyazısını
"Türk dayanışması'' başlığı altında
Ankara'daki gelişmelere ayırdı. Al-
manya'nın önde gelen ve bölgeyi ya-
kından bilen gazetecilerinden Wolf-
gangGünter Lerch tarafından kaleme
alınan yorumda, 75 yaşlanndaki her
iki politikacıntn da mevkilerini kay-
betme tehlikesiyle karşı karşıya ol-
duğu kaydedildi. Yorumda şu görüş-
lereyer verildi:
"Geçen yıllarda skandallarla sarsı-
lan Türkiye, şu anda bir değişim için-
de ve istikrara ihtiyacı var. Ecevit isti-
fa eder mi? Veya planıoı gerçekleştir-
mek için tslamcı Fazüet Partisi'nden
destek ister mi? Orası açık... Ecevit
gerçekten de kapatdma tehlikesiyle en
fazla karşı karşıya olan Fazüet Parti-
sTnin yasakh başkanı Necmettin Er-
bakan'a gidip bu değişikliği gerçek-
leştirmesi için destek isteyebiHr.**
Sol liheral eğilimli Frankfurter
Rundschau'da yayımlanan değerlen-
dirme mitelikli haberde, "Türk hü-
kümetigüçlüklerk
1
kirsı karşıya'' baş-
lığı kullanıldı. Cumhurbaşkanı De-
mirel'in anayasa değişikliği ile ikin-
ci bir dönem daha aynı görevde kal-
masına yönelik girişimlerin sonuçsuz
kaldığını belirten gazete, Ecevit'in is-
tikrarsızlık tehlikesini öne çıkardığı-
na dikkat çekti. Gazete, MHP'nin ye-
ni bir seçime hazırlandığını ve bu se-
çimden de birinci parti olarak çıkma
hesaplan yaptığını öne sürdü. Baş-
kent gazetesi Berliner Morgenpost ise
haberinde, Ecevit'in siyasi istikran-
ru tehlikede gördüğünü vurguladı.
me getirildi. Cumhurbaşkanı Süley-
man Demirel'e yeniden adaylık yolu-
nu açacak olan "5+5" önerisinin ilk
turda kabul edilmemesi, çok sayıda
kişinin Çankaya Köşkü hayalleri kur-
masına neden oldu. TBMM içinden
ilk aşamada gündeme gelen isimler
şöyle:
DSP: Ertuğrul Kumcuoğlu, tsmail
Cem, Hikmet Sami Türk.
MHP: Sebahattin Çakmakoğlu,
Tunca Toskay, Murat Sökmenoğlu,
Sadi Somuncuoğlu.
ANAP: Mesut Ydmaz, Yılmaz Ka-
rakoyunlu, Kamran tnan, Yıldırım
Akbulut
DYP: Kamer Genç, Doğan Güreş.
FP: Dengir Mir Fırat, Vecdi Gönül,
Nevzat Yalçıntaş
DSP kulislerinde, "Demirel olmaz-
sa, kesinlikle TBMM dışından bir a-
day seçüir" görüşü dile getirildi. D-
SP'liler, "Başbakan, dışardan bir isim
önerir.Ortaklarda hükümeti bozmak
istemhorlarsa o ada\a o\ veririer" de-
di. DSP grubunda, MHP"li bir adayın
seçileceği kaygısı öne çıkarken
"Köşk'e MHP'den birinin çıkmasuu
asla içimize sindiremeviz. Eğer dışar-
dan bir isim bulunmazsa en şansiı a-
day MHP'nin adayı ohır" görüşü di-
le getirildi. FP'liler de, MHP'li bir
adaya oy verebileceklerini ortaya koy-
du.
FP'nin "Cumhurbaşkanı da, TB-
MM Başkanı da MHP'den olabüir7
"
diyerek hükümet ortağı ohna hesabı
yaptığı vurgulandı.
TBMM dışından isimler de dile ge-
tirilmeye başlandı. ilk aşamada Kaya
Erdem. Dter Türkmen, tsmail Hakkı
Karadayı ve Ali Bozer gibı isimler or-
arayıştaya atıldı. CHP lideri Altan Öymen,
Erdal tnönü'nün adını ortaya atarken
Ecevit'in buna karşı çıkacağı savu-
nuldu.
ANAP kanadı, Mesut Yümaz'ın
cumhurbaşkanlığına aday olması du-
rumunda seçilebileceğinı ileri sürü-
yor. . :
Ancak kulislerde ANAP'm parla-
mentodaki sandalye sayısı açısından
4. parti olduguna işaret edilirken Me-
sut Yümaz'ın, özellikle "5arü5"tar-
tışmalan sırasında çok yıprandığı yo-
rumu yapılıyor.
tĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN
Demirerin yerine kimin cumhurbaşkanı olacağı sorusunun yanıtsız kaldığını söyledi
Menderes'ten Ecevit'e ve hükümete uyarıANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - FP'den istifa
ettikten sonra bağımsız
kalan tstanbul Milletvekili
Aydm Menderes, anayasa
değişikliği için yapılan
birinci tur oylamanın
düşündürücü ve üzücü
olduğunu belirtti.
Menderes, Cumhurbaşkaru
Süleyman Demirel'in
yeniden seçilmesine
yönelik girişimi Başbakan
Bülent Ecevit'in
başlattığını ammsatarak
ikinci turda da aynı
sonucun çıkması
durumunda "hiçbir şey
obnamışgibi
davTanamajacağını
r
söyledi.
Aydın Menderes
TBMM'de düzenlediği
basın toplantısında
anayasa değişikliği
önerisine imza veren
miletvekillerinden
120'sininoy
vermediklerine dikkat
çekerek, "Yerine
getirUmeyen imzalann
miUetvekilliği itibanna ağır
bir darbe vuracağı açıknr.
Siyasi meseleje bir de
ahlak meselesi
eklenmiştir" dedi.
Demirel'in
Cumhurbaşkam olarak
göreve devamına karşı
çıkanlann seçenek
sunmadıkJarını, kimin
cumhurbaşkanı olacağı
sorusuna yanıt
verilemediğini kaydeden
Menderes, sözlerini şöyle
sürdürdü:
"İki hamle sonrasını
düşünün derken Sa>m
Başbakan son derece
hakhdır. Ecevit
Demirel'in yeniden
seçilebilmesi için girişimde
bulunma\a mecbur değildi,
ama bulunulmuştur. Şimdi
'Ne yapalım başaramadık'
diyemez. Hiçbir şey
oknamış gibi davranamaz.
Eğer davranu-sa imajı
zedelenir. Gücü ve
inandıncdığı tarüşma
konusu olur.
Böyle bir dunım
cumhurbaşkanlığı
seciminin kaosu üzerine
eklenince ülke için ortaya
çıkacak tablo üzerinde
herkesin düşünme
zamanıdır. Ortada
hükümet meselesi yoktur
diyenler hakbdır. Ortada
iktidar meselesi \ardır.
tktidan oluşturan 3 parti
lideri anayasa değişikliği
için bir araya geldikleri
andan itibaren konu
iktidann meselesi
olmuştur. Şimdi ne
yapılması gerektiği ise
gayet açıktır. iktidar
partileri genel başkanlan
teköflerine, miDetvekilleri
de imzalanna sahip
çıkacaklardır. O zaman
Türkiye ciddi bir
bunalimdan selametle geri
dönmüş olacakûr."
Menderes bir soru üzerine
ikinci turda da
aynı sonuç çıkarsa ne
yapacağına Ecevit'in
kendisinin karar
vereceğini belirtirken,
söylediklerinin istifa
çağnsı anlamına
gehnediğini belirtti.
MHP yönetimi kızgın
Somuncuoğlu
topun ağzmda
• Ilk turdan sonra kulisierde
Somuncuoğlu'nun MHP'den 30
kadar fire olduğunu söylediğinin
ileri sürülmesi, parti yönetiminin ' t
tepkisine neden oldu. MHP
kulislerinde, kabine
değişikliğinde Somuncuoğlu'nun
ilk sırada yer alacağı dile getirildi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Anayasa değişikliği paketine imza ver-
meyen MHP'li Devlet Bakanı Sadi So-
muncuoğlu'nun tavn, MHP'de rahat-
sızlık yarattı. Somuncuoğlu'nun cum-
hurbaşkanlığı seciminin ardından ilk
değiştirilecek bakanlar arasında yer
alacağı bildirildi.
Anayasa değişikliği paketi nedeniy-
le ilk kavga MHP'de çıktı. 3'lü pakete
4 kişinin imza veraıediği MHP'de,
Devlet Bakanı Sadi Somuncuoğlu par-
ti yönetiminde büyük rahatsızhk ya-
rattı.
İlk tur oylamadan sonra kulislerde
Somuncuoğlu'nun MHP'den 30 kadar
fire olduğunu söylediğinin ileri sürül-
mesi, hem parti yönetiminin hem de
milletvekillerinin tepkisine neden ol-
du. Ordu Milletvekili Cemal Engin-
yurt'un ardından Genel Sekreter Yar-
dımcısı Ahmet Erol Ersoy da Somunp..
cuoğlu'na bakanliktan istifa çağnsın-va
dabulundu. '"","'/,*
MHP kulislerinde, cumhurbaşkarili-* *
ğı seçiminden sonra yapılması planla-
nan kabine değişikliğinde Somuncu-
oğlu'nun ilk sırada yer alacağı dile ge-
tirildi. Somuncuoğlu'nun yanı sıra
"zamansız açıklamalan" nedeniyle
tepki duyulan Devlet Bakanı Şuayip
Üşenmez, Tanm ve Köyişleri Bakanı
Hüsnü VusufGökatp ile fazla etkin ola-
madığı için Devlet Bakanı Ramazan
Mirzaoğlu'nun adlan da değiştirilccek
bakanlar arasında geçiyor. Tanm ve
Köyişleri Bakanı Gökalp'in, patates
rekiamı konusunda Hülya Avşar'a iliş-
kin açıklamalannm da partide rahatsız-
hk yarattığı belirtildi.
Devlet Bakanı Sadi Somuncuoğlu
ise anayasa değişikliği paketine konu-
lan imza ile oylamadaki sayı arasında
ciddi fark olduguna dikkat çekerek bu-
nun partilere göre dağıhmını tahmin
etmenin mümkün obnadığmı söyledi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçe-
K'nin dediği gibi kimsenin bunun de-
dektifliğine soyunmaması gerektiğini
anlatan Somuncuoğlu, MHP'deki fire-
ler üzerine basında çıkan değerlendir-
melere katılmadığını söyledi.
Somuncuoğlu, "MHP ile ügiB iddi-
alı bir tahmin yapacaksak 4 üye yıut-
dışuKİa oJduğu, 4 üye de imza vermedi-
ğiiçin 8 rakammdan bahsetmek müm-
kün olabüir. Bu bile bir tahmindir. Tür-
kiye'nin huzur ve istikrarı her şeyden
önemlidir.BubakımdanSNisandaya-
püacakoylamasonunakadardaha dik-
karü ve sorumlu davranılması yerinde .
ohır. Tarûşmalan tahrik etmek doğnı I
değfldh-" dedi.
SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected]
Tıyatfo, sanat dallannın en ilklerin-
den. Insanlann sahneyle tanışmalan
ve sahnede oyunlar oynamaları, in-
sanlığın tarihi kadar eski. Tiyatronun
ve tiyatroculann başına tarih boyun-
ca çok dertler geldi. Sanattan kor-
kanlann yüzyıllar boyunca ilk müda-
hale ettikleri, yasak koyduklan yerier-
den birisi tiyatro sahneleri oldu.
Türkiye, despotik geleneklerin güç-
lü, aydınlıjctan korkan insanlann ikti-
dara egemen olduğu bir ülke. Süley-
man Demirel de bu ülkenin kaderi-
ne 40 yıldır hükmeden en etkili siya-
setçilerden. Süleyman Demirel, her
fırsatta kendi döneminde büyük bir
kalkınma yaşandığından söz eder. Bir
ülkenin başında 40 sene kalırsanız ve
dünya bu 40 sene içinde iletişim ve
bilgisayar teknolojisinde olağanüstü
sıçramalar yaparsa, size de bir şey-
terdüşer. Demirel döneminde olan da
budur.
Süleyman Demirel'in başbakan ve
cumhurbaşkanı olduğu dönemdeya-
şamımız yasaklaria geçti, askeri dar-
Demirel'in Türkiyesi'nde Tiyatro
belerte geçti. Demirel döneminin tipik
özelliklerinden birisi de sanata düş-
man bir kültürün egemen olmasıydı.
Sinemalarsansürden kurtulamaz; şa-
irier, yazarlarhapseatılır, tiyatrolarya-
saklanırdı.
Ali Kırca'nın yönettiği Siyaset
Meydanı'nda konuşan Süleyman De-
mirel'e, ben olsam, son günlerde ya-
saklanan ve haklarında soruşturma
açılan iki tiyatro oyunu konusundaki
fikirierini sorardım. Kendisinin dam-
gasını vurduğu bu 40 yılda onlarca
Kez yasaklanan tiyatro oyunlarının,
özgürce sahneye konması için ne
yaptığını anlatmasını isterdim.
27 Mart Dünya Tiyatrolar Gü-
nü'ydü. Bir tiyatro oyuncusunun ka-
pısına polis dayandı ve onu karakola
ifade vermeye çağırdı. Ankara Sanat
Tiyatrosu'nun deneyimli ve yetenek-
li oyuncusu Altan Erkekli, bir oyun-
daki rolü nedeniyle Van Cumhuriyet
Savcılığı'nın soruşturmasına uğra-
mıştı. Metin Balay'ın yazıp yönettiği,
"Inadına İnsan" ve "Inadına Yaşa-
mak" adlı oyunlar üç yıldan beri Tür-
kiye'nin ve dünyanın birçok yerinde
sahneye konmuştu. Tarihimize yerin-
de eleştirileryönelten, azınlıklann gi-
derek yitip gitmesini, sanatsal bir du-
yariıkla sahneleyen bu iki güzel oyun-
dan nedense Van Cumhuriyet Savcı-
sı hoşlanmamış ve oyuncu Altan Er-
kekli hakkında soruşturma açmıştı.
Süleyman Demirel'e sorsam, bana
muhtemelen "Yargı bağımsızdır" di-
ye cevap verirdi ve beni kandırdığını
sanırdı. Bu bizim bağımsız yargı ne-
dense, sanata yasak koymaya gelin-
ce daha da bir bağımsız oluveriyor-
du. Bir de bütün bağımsız yargıç ve
savcılar, yasaklardan hoşlanıyoriardı.
Daha açıkçası yasakçı hukukçular, bu
ülkenin kaderine yön veriyoriardı. De-
niz'leri idam ettiren Savcı Baki Tuğ,
milletvekili olmuş.. olmakla kalmamış,
geçmiş bu büyük performansı nede-
niyle TBMM İnsan Haklan Komisyo-
nu'na seçilmişti. Buna benzer ömek-
leri o kadar çok yaşadık ki... Sıkryö-
netim döneminde yargıçlık yapmak,
savcılık yapmak, solculan yargılayıp
ülkücü çeteleri serbest bırakmakyar-
gıda hep başarı yolunu açmıştı.
Savcılanmız, yargıçlanmız da bu ör-
neklere bakarak kendilerine bir yol çi-
ziyoriardı. Savcılanmız böyle davranı-
yor da, polislerimiz, yöneticilerimiz
farklı mı davranıyor?.. Önümde Pen-
dik Kaymakamı'nın, llçe Emniyet Mü-
dürlüğü kanalıyla gönderdiği bir ya-
sak karan duruyor. Avukat Murat Ca-
no'ya gönderilen yasaklama karann-
da, neden böyle bir karara vanldığı
gerekçeleriyle açıklanıyor.
Yaşadığımızyıllannibretlikbirvesi-
kası olan bu belgeyi yeri olsa tümüy-
le yayımlamak isterdim. Pendik Kay-
makamı Haluk Tunçsu, Dario
Fo'nun Kadınlar Oyunu'nun tamamı-
nı ya incelemiş, ya da inceletmişti
(Keşke kendisi incelemiş olsaydı. Bu
sayede bir Dario Fo okumuş olurdu.
Bir tiyatro oyununda olabilecek,
cinselliğe ilişkin kelimeler seçilmiş ve
"Bakın bunlan söylüyoriar" denmiş
ve yasak mührü basılmıştı. Şu anda
Ankara Devlet Tiyatroları'nın oynadı-
ğı bu oyun Kaymakam Bey'e göre ya-
sak olmalıydı. Size alıntılardan birkaç
satırı aktanrsam mantığı anlayabilirsi-
niz.. Sayfa37: "Hepside bokyeşili".,
Komisyon bu alıntıyı yaptıktan sonra
şu notu düşmüş: "Tabiatın bu güzel
rengini bu şekilde tasvir etmek ko-
misyonumuzca çok yanlış olarak tes-
pit edilmiştir." Bir başka suçlu satır..
Sayfa 29: "Eğer benimle sevişmez-
sen kendimi öldürürüm."
Işte böyle Sayın Süleyman Demirel,
sizin kırk yıl hükmettiğirtiz bu ülkede
sanat alanındaki manzara bu. Sizce
ne kadar geliştik 40 yıl boyunca. Buy-
run haynnı görün.