19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 1 NİSAN 2000 CUMARTESİ 14 KULTUR kultur a cumhuriyet.com.tr Bevhan Aksov A. Kidjo albiimün yıldızlanndan. Etnik tatlı 'rap-sodi' 1977'de The Rapsody* adlı bir al- büm yayımlamıştı rapçiler ve hip hop- çular. Yapıtın esprisi şuydu: LL Co- ol Jr. Warren G ve Mobb Deep gibi hip hop \e 'rap'in ünlü isimleri yine klasik müziğin kulaklarda yer etmiş parçaları üzerine vazılmış sözleri bir arada harmanlamıştı. Basın bülteninde belirtildiği üzere bu projeye satışlar sonrası altı altın, iki platin ve bir çift platin plak ödü- lü verilmişti. Şimdi "Rapsody, Hip Hop Meets World' adıyla bu proje yenı bir al- bümle devam ediyor. Birincisinden farkı klasik müzik yerine bu kez rap ve hip hopçular etnik müzikler üze- rine 'döktürüyorlar' llginç bir açılımı \ar albiimün; ör- neğin Afrika dilleriyle nasıl rap ya- pılabileceğiyle ilgili örnekleri dinli- yorsunuz. Bu arada. önce Cartelpro- jesiyle, ardından da solo albümleriy- le tanıdığımız Erci E'nın Miyage ile birlikte yorumladıgı Da-re diye bir parça dayeralıyorbuçalışmada. An- gelique Kidjo, Scorpio, Atom, Outro, Amina projenin diğer isimleri. Su Gibi Beyhan Aksoy. beşinci albümü Su Gibi'yi Pena Yapım etiketiv- le yayımladı. Düzenlemeleri- ni Ferhat Liva- neli'nin yazdığı yapıtta bir yöre- ye bağlı kalma- dan Anado- lu'nun dört bir yanından örnek- İeri yorumlamış Aksoy. Parçalar şun- lar: Bahanma Gü! Aç (Beyhan Ak- soy ), Banşa Türkü (Söz: Gürbüz Kü- rüm-Müzik: Nevzat Karakış), Azer- baycandan Kız Belin İncedir İnce (Kaynak: tbrahim Yıldırım), Kime de Kin Ettin (Kaynak: lbrahim Er- dem), Harput'tan Bir Şuhi Sitemkâr (Anonim), Kütahya'dan Çömüdüm (Kaynak: Sadık Türk. Şeref Canku), Harput'tan Mendilim (Anonim), Uçu- şun Kuşlar (Söz: N'ihat Behram, Mü- zik: Rifat Turhan), GamÇekme(Söz: Karacaoğlan), Esti Seher Yeli (Söz: Karacaoğlan-Müzik: Mustafa Tatlı- türk). Burdur Yeşilova'dan SabahOhır (Kaynak: Salih Urhan), Sıvas Bozte- pe'den Kar Yağan Bardan Bardan (Kaynak: Remziye Akkaplan). Albüm için önemli müzısyenleri bir araya getirme\ i başarmış Aksoy, müzik eğitimine 1985'te Elazığ Mü- zik Konservatu\ an Halk Müziği Bö- lümü"nde başlamış. 1988'de ise kla- sik Türk musikisi eğitimi\ le şan ders- leri almış. 1993'te ilk albümü Tüm Çiçekler'i yayımlamış. Ardından 1994 "te Bir Türk, 1996'da Olmasay- dı Türküler. 1998 de Türkülerle Ba- har Geldi albümleri gelmiş. 1990'la- nn ortasından sonra da görsel ve işit- sel medy ada programlar hazırlamış. Savrulma Düşlerim Umuda Ezgi, 12 parçalık yeni albü- mü SavTulma Düşlerim'i (ADA Mü- zik) yayımladı. Düzenlemelerini Umu- da Ezgi üyeleriyle Ahmet Özgül'ün yazdığı albümde. sözleri öne çıkaran bestelerle halk müziğinin anonim ör- nekleri bir araya getirilmış. Grubun kısa öyküsü şöyle: Umu- da Ezgi müzik topluluğu. 1989"da Iz- mir'de Atmacalar adıyla kurulmuş. 1990'da ilkalbümleri Ğünlşımısı ÇL- karmış. Daha sonra adını Umuda Ez- gi diye değiştiren grup. 1991 'de Ör- gütiemişler Bahan adlı albümü yap- mış. Ardından da Ateş Dağlan Sar- mış (1993) ve Onlann Türküsü (1995) albümlerini yayımlamış. Yeni çalışmaya gelinceye dek beş yıllık bir 'ara dönem" yaşamışlar. Türkülerin hoyratça kullanıldığı, po- litik söylemin adeta unutulduğu, mü- zik piyasasırun çeşitlı dayatmalarla şekillendiği bir dönemde konserler- le yollanna devam etmiş ve sonunda iki yıllık bir stüdyo çalışmasını taki- ben, dostlannın desteğiyle Savrulma Düşlerim albümünü üretmiş grup... Gösterimdeki ünlü yapıtlann müzik albümleri günü gününe plakçılarda Filııı ıııüzildeıi hep moda Doksanların ortalanndan bu yana birçok müzik türünün sa- tışlannda dalgalanmalar yaşan- dı; modalarla tüketici etkilen- di, tirajlarda yapay patlamalar oluşturuldu. Film müzikleri tüm bu satış planlamalannın dışın- da kalarak büyük bir istikrarla o günden bugüne sürekli ka- bul görmeyi becerdi. Şirketler de, sinemanın yarattığı güncel- liği günü gününe destekleye- rek filmlerin müzik albümleri- ni sıcağı sıcağına piyasaya sür- meyi becerdiler. Çaba bugün de aynı hızlı sü- rüyor ve filmler sinemada gös- terime girerken albümler de plakçı vitrinlerindeki yerini alı- yor. Biz bu ürünleri, yerimizin el verdiğince, sizlere tanıtma- ya çabalıyoruz. Ancak yine de bu hıza yetişemiyoruz. İşte ye- ni ürünlerden birkaç örnek: Kumsal: Yönetmen Trains- potting'ın Danny Boyle, başrol son dönemin en flaş isimlerin- den Leonardo Di Caprio, film ise Oscar hengâmesine rağmen basında geniş yer bulan Kum- sal (The Beach). Ancak bu ge- niş popülariteye bakıp fılmin al- bümünün de güncel hit parça- lar toplanarak üretildiği sanıl- masın; birçok parça filmin esp- risi göz önüne alınarak özgün şekilde hazırlarunış. Kumsal'ın sinemasal kalite- si tartışılabilir ama müzikal açı- dan ikinci bir Trainspotting olursa şaşmamak gerek. Fil- min müzikal çekirdeği Avru- pa elektronik camiası tarafın- dan hazırlanmış. Moby'nin Por- celain, Leftfüed'ın Snakeblo- od, llndenvorld'un dokuz da- kikahk 8 Ball, Asian Dub Fo- undation'ın cover çalışması Re- Cumhur Canbazoğlu MUZIK • Film müzikleri '90'lann ortasından bu yana büyük bir istikrarla sürekli kabul görmeyi becerdi. Şirketler de sinemanın yarartığı güncelliği destekleyerek filmlerin müzik albümlerini sıcağı sıcağına piyasaya sürdüler. Son ürünler Kumsal, Amerikan Güzeli, Tannnın Eseri Şeytanın Parçası, Genç Kız ve Kral, Köstebek'in albümleri. turn Of Django, New Order'ın daha önce yayımlanmamış Bru- tal adlı parçaları başlı başına bu albümü sezonun en iyileri arasına sokacak kalitede. Köstebek: Son dönemin en ii- gi çeken filmlerinden Köste- bek'in (Yön: Michael Mann) müzikleri, Dead Can Dance'den tanıdığımız Lisa Gerrard (Ay- nı yönetmenle Heat filminde de çalışmıştı) ile yine grubun çalışmalannda yer alan Feter Bourkc'un birlikte seçtiği par- çalardan oluşuyor. Yapıtın ilk dikkat çeken yönü müziklerin, konunun gizemine uygun ola- rak derin, güçlü ve çeşitli ya- pıtlardan seçilmesi... Jan Garbarek'ın Rites, Mas- sive Attack'ın Safe From Harm, Gustavo SantaoUa'run Iguazu, Graeme Revell'in I'm Alone On This'I bu albümü almak için geçerli yapıtlar. lyi bir top- lama diyebiliriz. Amerikan Güzeli: Bu yılın Oscar galibi Amerikan Güze- li'nin (American Beauty) mü- zik albümü piyasada. Filmin müziklerini hazırlayan Thomas Newman, genelde duygulara seslenen, yer yer tabla gibi etik enstrümanlann da kullanıldığı parçalar seçmiş. Yapıtta bir bü- tünlük olsa da Deadly Already, Lunch W/The King, Bloodless Freak gibi besteler diğerlerin- den aynlıyor. Filmin düzeyinde olmasa da yine de iyi bir müzik albümü. Tannnın Eseri Şeytanın Par- çası: Yedi Oscar adaylığıyla, birkaç aydır sürekli adını gün- deme yazdırmayı başarmış Tan- nnın Eseri Şeytanın Parçası'nın (The Cider House Rules) albü- mü de filmin gösterimine ye- tiştirildi. Lasse Hallström'iin yönettiği filmin müziklerini Rachel Portman(Emma, Mar- vin's Room, Smoke) seçmiş. Yapıt, fılmi izlemeden pek zevk vermeyebilir; ama bu önemli ça- lışmayı izledikten sonra albü- mü dinlemek müzikseverleri çok farklı etkileyecektir. Genç Kız ve Kral: Ünlü, Kral ve Ben'in (Anna And The King) Jodie Foster'lı bu yeni versiyo- nunda müziklerin büyük bölü- mü 'kolaydinlenen verüketilen' parçalardan seçilmiş. Albüm ün flaş parçası, ustalardan Baby- fece'in kaleminden çıkmış How Can I Not Love You (Joy Enri- quez yorumluyor). George Fenton'un hazırladı- ğı repertuvarın diğer parçalan da romantik. Tuptira, The Ho- ues, I Have Danced VVrth A King parçalanna dikkat. Geçen hafta ilginç bir topla- ma da çıktı piyasaya. AFM Si- nemalan'nın da imzasmı taşı- yan Kapalı Gişe adlı yapıtta 8O'ler ve 90'lann ilgi görmüş, kulaklarda yer etmiş film mü- zikleri bir araya getirilmiş. Zen- gin bir repertuvan var çalışma- nın: Seksenler'den Fame (Ire- ne Cara), Maniac-Flash Dance (Michael Sembello), Eye Of The Tiger-Rock (Survivor), Up Where We Belong-Subay ve Centilmen (Joe Cocker-Jenni- fer VV'arnes), What A VVbnder- ful Vv'orld-Goodmorning Viet- nam (Louis Armstrong), dok- sanlardan Unchained Melody- Hayalet (The Righeous Brot- hers), Jungle Boogie- Ucuz Ro- man (Kool&The Gang). Top- lamada Istanbul Kanatianmın Alünda ve Hamam'dan da iki parça var. Görsev'in 20 yıllık hayali gerçek oldu Kerem Görsev, Alan Hanis'le y ap- tığı Laidback albümünden bu yana beş av geçmeden Garanti Banka- sı'nın sponsorluğunda yeni bir al- büm daha yayımladı: November in St Petersburg (Universal). St. Pe- tersburg Filarmonı Orkestrasfyla. eski bir kiliseden bozma stüdyonun akustiğinde hazırlanan albüm Gör- sev'in eski, yeni bestelerinin yaylı- larla ve piyanoyla yorumlanndan oluşuyor. Düzenlemelerini Kâmil Özler'in yaptığı yetmiş dakikalık müzikleri içeren ve stüdyo çekimle- rinden oluşan bir kliple tanıtılacak albümün öyküsünü şöyle anlatıyor Görsev: 'Bubenimvirmiyühkbirha- yalim ve beklentim. Bir buçuk vılUk çok sıkı bir çalışmadan sonra gittik oraya. Dünv aca tanınan birçok pi>a- nistin de bu tür deneyleri vardı önüm- de. 1996 vılındabendeFor.Muratal- Görse\. 15 Temmuz'da festivalde. bümümde yavlı ve orkesrralı birer deneme vapmıştım, Kâmil Özler'le çauşmıştık. \'aylılann üzerinde cal- mavı, Boğaziçi'nin bir yakasından öbür yakasına gerilmiş bir ipegin üzerinde sıçramava benzetiyonım. - Neden St Petersburg'daki bir or- kestrayı seçtiniz kayıtlar için? KEREM GÖRSEV - Orkestrayı yöneten Erol Erdinç, daha önce bu ekiple Gülsüm Onay'ın çalışmasını hazırlarruştı. Bu orkestra çok muh- teşem bir ekip. Kayıtlan kiliseden bozma bir stüdyoda yaptık, burada tam beş tane piyano vardı, bir tane- sini seçtim ve çaldım. Orada hep klasik kayıtlar yapılmış, ilk kez caz deneniyordu. Yetmiş yaşlanndaki tonmaister bugüne dek üç bin kayıt gerçekleştirmiş biriydi. AteşTezer ge- lip Türkiye'den davulu çaldı. Orada bir hafta kaldık ama prova ve kayıt- lar iki günde bitti. - Daha önce Türkiye'de de büyük orkestralarla çeşitii denemeleriniz olmujtu. GÖRSEV-Türkiye'de de güzelor- kestralar var; tstanbul Devlet Senfo- ni'yle de çaldım, Bilkent Senfoni'yle de çaldım ve çok güzel sonuçlar el- de ettik. Bir de Universal'le yaptı- ğım sözleşme gereği dünyaya açıl- ma umudu doğdu. Ben Türkiye'de- ki orkestralan küçümsemiyorum ama St. Petersburg'un dünya çapın- da bir kariyeri olduğu için ve kayıt tekniklerini de daha ileride gördüğüm için onlarla çalıştık. Erol Erdinç ta- rafından da denenmiş bir orkestray- dı. Şimdi bu orkestrayla 15 Tem- muz'da Istanbul'da bir kez daha bir araya geleceğiz ve Istanbul Caz Fes- tivali'nde çalacağız. Efsanevi grubun ilk dört albümünün en iyileri bir 'best ofta toplandı. LedZeppelin 'in kreması Eaıij Days adlı bu albümü gördüğün- de, Led Zeppelin gibi çok önemli bir grubun aşağı yukan her şeyi olan dört al- bümünün bir toplama albümde bir ara- ya getirilemeyeceğini düşünecektir mu- hakkak. 70 dakikalık toplamayı daha başında sevmeyenler, mükemmelliyetçiler gidip plakçılarda grubun dört yapıtını arama- ya başlayabilirler, ama hepsini bulmala- n zor olacaktır. Ancak paranız kısıtlıysa ve de toplamalardan hoşlanıyorsanız gru- bun 1969-71 arasıyaptıklanndanizlerta- şıyan bu The Best of Led Zeppelin-Eraly Days-Vblume l'le idare edebilirsiniz. Led Zeppelin'in daha sonra yaptıklanndan da bir özet getirecek ikinci albümün de yakında yayımlanacağını belirtelim. Repertuvarda, artık alışıldığı üzere, al- bümü sattıracak, bugüne dek yayımlan- mamış bir sürpriz yok. ama o dönemden aklınıza ilk gelecek hangi çalışma varsa onu koymuş efsanevi grubun elemanla- n. Communication Breakdomi'dan VVho- le Lotta Love'a. Rock and RoU'dan Sta- irway To Heaven'a, Good Tımes Bad Tî- mes'dan Dazed And Conmsed'e kadar tam bir hit parçalar müzesi gibi albüm. Bu nedenle zaten bu çalışma genelde Batılı tüm müzik eleştirmenleri tarafın- dan olumlu karşılandı. Eleştiriler ise da- ha çok unutulan birkaç önemli yapıt üze- rineydi. Örneğin üçüncü albümden G ^ lows Pole, ikinci albümden Thank You, Heartbreaker,Moby Dick'in es geçilme- si eleştirilirken Led Zeppelin gibi derin bir grubun parça parça edilip değerlen- dirilemeyeceği de iddia edildi... Hepsi çok önemli 13 parçadan oluşan yapıtın kapağında grubun konserlerinden ve al- büm kapaklanndan görüntüler yer alı- yor. Tabii böyle tarih yazmış müzikçiler- le ilgili daha bol bilgi bekliyor insan. Tracy Chapman'm 'en iyi albümü9 Geçen gün yabancı televizyon kanallann- dan birinde ünlü yapımcı-yorumcu Babyfa- ce, Londra 'da verdiği bir söyleşide. "Şu an pi- yasanın en iyi zenci şarkıcısı Tracy Chap- man' ın bundan sonraki albümünün prodük- törlüğünü vüklenmevi çokisterdim" dedi sa- tır arasında. Sanınz buna kendi de fazla inan- mıyordu. Chapman'ı biraz tanıyanlar bu ni- yetin gerçekleşmesinin ne kadar zor olduğu- nu hemen düşünmüşlerdir: çünkü o yıllar geç- mesine karşın ilk tanındığı dönemdeki gibi mo- dalardan uzak durmaya. basitin peşinden git- meye, makine davul kullanmamaya ve ilke- lerinden aynlmamaya büyük özen gösteri- yor. Doksanlar'ın başında Suzanne Vega, Mic- helle Shocked, Tracy Chapman gibi kadın ozanlar önemli işler yaptılar ve onlan takip eden Alanis Morissette, PJ. Harvey, Lewel gi- bi isimlere yol açtılar. 1988'de adını taşıyan albümle uluslararası ünü yakalayan, bir yıl son- ra Wembley'de Nelson Mandeia'nın 70. yaş- günü konserinde çalan, gitanyla basit ama derin şarkılar söyleyen Chapman, zenci bir ozan olmasına karşın uzun süre zirvede tu- tunmaya çalıştı; iyi de şarkılar yazdı. Ancak müzik dünyası günbegün politize hareketlerden uzaklaşınca Chapman da unu- tulanlann arasına kanşıverdi birden. tnandı- ğı, sevdiği bir düzine şarkıyı biriktirmeden de albüm yapmayınca iyiden iyiye ortalıkta gö- zükmedi uzun süre. MTV vitrini için de uy- gun bir karizması yokru ve dört yıl uzak kal- dı listelerden... Bu hafta piyasaya çıkacak yeni albümü Tel- lingStories'de de aynı çizgide Chapman. Gö- rünümü, çizgisi, stili, söylemi de 1988'deki- nin aynısı. 30 Mart'ta 36 yaşına basan Chapman, so- uldaki yozlaşmaya itibar etmeden, nakaratla- n kullanmadan bizce kariyerinin en iyi albü- münü yapmış. Don Hehman'ın yapımcılığı yüklendiği albümde akustik ve elektrikli gitarlar, klavyelerle me- lodik ve logun şarkılarla kar- şılaştık. Liste kesinlikle va- satı aşan beşten fazla parça içeriyor; örneğin hızlı co- untry-rock Telling Stories, elektrikli folk-rock Speak The \Vorld, akustik Un- sung Psalm, balad Nothing Yet, akordeonla bezenmiş Paper and Ink çok başan- lı besteler. Bir de Emmy- lou Haris'le yaptığı düetten oluşan The Only One var ki onun gibi yalruzlığı seven bi- ri için çok önemli bir adım. Şu anda Avrupa'da tanıtım tur- nesinde Chapman, mayısta Avrupa'ya da gelecek ama bize uğramayacak. CÖRÜŞ Özgün Gösterilerle v Dansın Ruhuf Grubu Sanat alanında ilginç gösteriler, de- ğişik etkinlikler düzenleyerek önemli atı- lımlaria adını duyurmakta olan "Mydo- nose Shovvland" şimdi de çok orijinal, ünlü bir dans grubunu Istanbul'a getir- miş bulunuyor... "Spirit ofthe Dance" (Dansın Ruhu) adını taşıyan dünyaca ünlü sanatçılar, aynı zamanda dünyayı saran müzikleri "TheNewMillenium'un eşliğinde, bugüne kadar az rastlanmış olan çok değişik ve özgün dans göste- risiyle sanatsever izleyicilerimizle bulu- şuyoriar. Bütün ülkelerdeki gösterilerin- de olağanüstü ilgi gören "Spirit of the Dance" (Dansın Ruhu) grubu Mydono- se Showland'\n Yeşilköy'deki (Atatürk Havalimanı karşısı) CNR Dünya Ticaret Merkezi Alanı'nda 31 Mart-9 Nisan ta- rihleri arasında gösterilerini sunuyor. 40 kişilik sanatçı kadrosuyla "Spiritofthe Dance" grubu David King'in prodük- siyonu ile tanınıyor. Irlanda yapımı ola- rak gösterilerini başta Londra'da, son- ra B. Amerika'da tamamlayarak üçün- cü uluslararası turnesini gerçekleştirdi. "Spirit of the Dance" (Dansın Ruhu) grubunun sanatsal niteliği: Sadece bir dans gösterisi değil, Irlanda danslannı, biröykü içeriğinde, aşk şarkılannın ses- lendirildiği bir yapım olarak sunmasıdır. Böylece gösteriler Ingiliz Tiyatrosu'nun karakterini de taşımakta. Spirit of the Dance'ın en önemli özelliği de dünya- nın en hareketti sanatçı topluluklanndan biri olarak bir açıdan Irianda Uluslara- rası Dans Grubu'nu temsil etmesidir. Coşkulu ve ızleyicinın soluğunu kesen danslaria aynı zamanda klasik dansın, balenin, cazın veflamenkotürierinin bir sentezini sergiliyortar. Irianda danslan ile Amerika'nın ünlü Broadvvay tarzının bir kanşımını da izliyorsunuz. "Spirit of the Dance "ın yaratıcısı, bes- tecisi, prodüktörü David King ile yapı- lan bir söyleşiyi ilginç bulduğum için bazı sözleri özetle aktarıyorum: Mic- hael Flatley, Londra'da "Riverdance" denilen Nehir Dansı'nı ortaya çıkarmış- tı. Böylece Irlanda dansı tanıtılmış olu- yordu. Ben de bu yoldan hareket ede- rek "Spirit ofthe Dance"\ yarattım.. An- cak bu düşüncemi sahneye koyabil- mek için aşağı yukarı bütün varlığımı buna harcadım. Bu konuda eşim ve ai- lembanaengelolmadı.. llkgösteri 1997 yılı Eylül'de Ingiltere'de Bristol'deki Hip- podroma Tiyatrosu'nda gerçekleşti. O anki heyecanımı asla unutamam. Çok şükür ki gösteri başarılı olmuştu. Spirit ofthe Dance üç yıldan fazlasüröae'ge- lişti. Bazı müzikler yenilendi. Orijinal kavramdan uzaklaşılmadı. Bu gösteri- nin kendine özgü bir yaşam gücü var. Gerçek sevgi ve tutkulu aşk teması te- melinde yaşar. Gösteri boyunca birçok farklı dans biçimleri yer alır. Müziğini ve gösteri şarkılarını ben besteledim. An- cak direktör David VVilliams'ın sanat- sal girişimlerinin katkısı büyük.. Müzik yaratımında özellikle klasik piyano, caz, Irlanda halk müziği, Beatles, The Rol- ling Stones etkilenmeleri var. Ama en ori- jinal yanı, izleyenlere en çok etki yapan Irlanda dans yöntemidir. Aynca kadro- da usta bir müzisyen olduğu kadar, ti- yatro aktörü de olan kemancımızın kat- kısı özellik taşıyor. Geçen hafta yerli popta Candan Erçetin, üçüncü albümü Elbette ile '1 numara'>dı. Erçetin'i, DönNeOhır'la Ebru Gündeş izledi. Kargo da yeni albümü Sen Bir Meleksin'le üçüncü sırayı aldı. Sanat müziğinde Bülent Ersw, Alaturka 2000'le liderliğini sürdürüyor. Muazzez Ersoy, Nostalji serisinin 7-8-9 adlı albümüyle ikinci, Hüner Coşkuner, Klasikler 2'yle üçüncü. Halk müziğinde Yavuz Bingöl, Sitemdir'le yeni lider; İsmail Türüt, Sosyete Kızı Suzan'la ikinci, Ceylan, Zejno'yla üçüncü. Yabancı müzikte Shakira, Donde Estan Los Ladrones'le birinci. Santana, Supernaturel'le ikinci, Sting. Brand New Day'le üçüncü. yeniler- Eye'U Be Seeing You - Mark Dresser - Source - Matt Darriau, Paradox Trio - Larval 2 - Larval - That's For Sure - Jeffrey Osborne - Bring It On - Keith Harling - Stars - Lorry Carlson - The Platinum Collection Vol. 1 - Various - Dj Empire Presents: A Tribute To G. Moroder - Various - Ultra-obscene - Breakbeat Era - Vertigo - Groove Armada . • - After Glovv - Crovvded House - Dancemania 2 - Various - Cider House Rules - Soundtrack - Insider - Soundtrack - November in St Petersburg - Kerem Görsev - Su Gibi - Beyhan Aksoy - Sahlık Aşk - Nurdoğan Öz - Hep Böyle Kal - Yeşim Salkım - Kapalı Gişe. Film Müzikleri - Çeşitli - Fark Etmez - Bumerang
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle