Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 3MART2000CUMA
HABERLERIN DEVAMI
İURKIYE
Istanbul 8 Sinop Y 11 Adana
Edirne 4 Samsun B 11 Mersin
Kocaeli Y 12 Trabzon PB 11 Piyarbakır PB 8
Çanakkale Y 12 Giresun PB 12 Şanlıurfa PB 12
Izmir Y 14 Ankara K 5 Mardin PB 9
Manisa Y 13 Eskişehir K 6 Siirt PB
Aydın _Y 13 Konya K 4 Hakkâri PB
Denizli Y 10 Sıvas B 3 Van PB
Zonguldak Y 10 Antalya Y 15 Kars PB -5
Marmara, Ege, Batı
Karadeniz ile Iç Ana-
dolu'nun güney ve ba-
tısı çok bulutlu ve ya-
ğışlı, diğer yerier par-
çalı ve az bulutlu ge-
çecek. Yağışlar gene)-
de yağmur Trakya ile
yurdun iç kestmlerinin
yüksekteri karia kanşık
yağmur ve kar şektin-
de olacak. Hava s<cak-
lığı artacak.
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
K
K
K
Y
Y
K
K
K
3
1
3
10
8
8
12
10
Münih K 10 Zürih
Beriin
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
K
PB
PB
B
PB
K
A
Y
8
7
20
9
10
4
14
14
Y 10 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahire
K
Y
A
PB
PB
A
PB
PB
2
6
-6
12
6
11
5
24
PB 18
Parçalı budıtiu k
Çok bulutlu ı Yağmurtu Kariı , Gök gürtrttüiü
• •
GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK
I Baştarafi 1. Sayfada
ğı bir döneme rast gelen açıklama gerçekten ilgi
çekici.
Bu açıklamada Ecevit, "Pazarlık iddiasına ge-
lince" diyor:
"Pazariık, uzlaşmanın aracıdır."
Böylece, siyasal rüşvet savlanna yol açan pa-
zarlık olaylan yeni bir tanıma kavuşuyor ve...
Partiler arasında uzlaşmaya varmak için pazar-
lığı koşul haline getiriyor.
Bu durumdatanımına uygun eleştirilere Basba-
kan Ecevit neden bozuk çalıyor, anlamak olanak-
sız.
Zaten demokratik pazarlık aşamasına girildi-
ğinden beri üç maddeyi değiştirmek için yola çı-
kan Ecevit, başka maddelerin değiştirilmesini içe-
ren baskıyia karşılaştı.
Üstelik sadece DYP muhalefetinden değil.
ANAP da sadece üç maddenin aynı metinde yer
almasının siyasal rüşvet ve pazarlık söylentilerini
güçlendireceğini öne sürdü.
Ortaklardan MHR pazariığa başka yönden gir-
di. Anayasadaki düzenlemelerin üç maddeyle sı-
nıriı kalmamasını, ötedenberi değiştirilmesi öneri-
len kimi maddeleri de kapsamasını istedi.
Sonuçta ortaya çıkan tablo; olası anayasa de-
ğişikliğinde hükümet ortaklannın birbirine aykın
görüşlerie hareket etmeye hevesli olduklannı ser-
giledi.
Bir başka girişim hem yeni siyasal bir ayıbı ta-
şıyor, hem de rüşvet ve pazarlık olaylannı pekişti-
recek nitelik ve içerikte.
Anayasanın 100., 104., 105. maddeleriyle ge-
çici 15. maddenin de pakete aiınmasına çalışılıyor.
; Bu yeni hamlenin kulislere yayılan, ama parti-
lerce yazıya dökülmesi istenmeyen gerekçesinde-
ki öğeler gerçeğin sıntmasına neden oluyor.
Bu girişim siyasal yeni bir ayıbı şu yönden ser-
giliyor:
fktidar partileri, anayasa değişikliğinin bir parti-
ye ve milletvekillerine rüşvet olarak düzenlendiği
izlenimini silmek için üç maddenin "çok madde
arasında" değiştirildiğini kamuoyuna sindirmek
istiyor.
Yutturmaca
Tabii, paketi genişletmeye yönelen girişim da-
ha ilk başlarda partiler arasında çeşitli eğilimlerin
• ortaya çıkmasına neden oldu.
' Dokunulmazlığın darattılmasını, Meclis soruştur-
"malannın etken bir duruma getirilmesini, 12 Eylül
askeri yönetiminin sorgulanmasını ve sorumsuz
ama iç ve dış konularda sözleri ve davranışlanyla
hükümetler üstü bir konum sergileyen cumhur-
başkanlannın 82 Anayasası'nda yer alan görevle-
rinin kısıtlanmasını istemeyen yok!
Ne çare; partilerde ve kimi yayın organlannda
amaç bir ama rivayet muhtelif!
örneğin; kâğıt üzerindeki hesaplamalarla 367
rakamını bularak 5 artı 5'in "işini tamamlayanlar",
bu sonuca Fazilet'in 90 milletvekilinin oylannı ka-
tarak vanyor.
Genel Başkan Kutan'ın "Fazilet'ten Demirel'e
90 oy çıkacağını açıkladığını" dayanak olarak kul-
lanıyorlar.
Ama, Recai Kutan'ın bu desteği ancak "anaya-
sa değişikliği paketine parti kapatılmasını güçleş-
tirecek 69. maddenin eklenmesi" koşuluna bağ-
ladığını görmezlikten geliyoriar.
Nitekim FP Genel Başkan Yardımcısı Ertan Yü-
lek, Kutan'ın koşulunu açarken "partileri kapatmak
için 69. maddedeki sadece 'odak' olmanın de-
ğiştirilmesini yeterii bulmadıklannı, aynı maddede-
ki 'kapatılan bir partinin devamı' olmanın da yasa-
dan çıkanlmasını istediklerini" söyledi.
Zira, Anayasa Mahkemesi'nde görülmekte olan
kapatılma davasında FP, aynı zamanda RP'nin de-
vamı olmakla suçlanıyor.
Başbakan Ecevit FP'den gelen seslere (pazar-
lık günleridir bugünler. Yann ne diyeceği belli ol-
maz, ama önceki gün) kulaklannı tıkadı. "Bundan
sonra pazarlık ve ödün söz konusu değildir" de-
di.
Ecevit direnir, FP geleceğini güvenceye alacak
değişimleri sağlayamazsa... Demirel'in yeniden
seçilmesine:
90 milletvekili ile destek verir mi acaba?
Anday'a Şiir Ödülü
• Baştarafi 1. Sayfada
Esen, Prof. Dr.Talat Hal-
man, Doğan Hızian, Fethi
Nad ve Prof. Dr. Tahsin
Yncd'den oluşan seçiciler
kurulu 29 Şubat 2000 gü-
nü toplandı ve 81 başvuru-
yu değerlendirdi.
Seçiciler kurulu, Melih
Cevdet Anday'ı, 'Yağmu-
run Akmda' isimlı son ki-
tabuıın yanı sıra 60 yüı aş-
kuı şiir yaşamında Türk şi-
irine olan katkısı; şürini
her kitabında, şiirinden hiç
ödün venneden daha ileri
bir aşamaya taşımış olma-
sı ve genç kuşaklara yeni
şiir kanallannı açan bir şa-
ir oluşundan dolayı ödüle
değer buldu.
Anday'a nısan ayında
yapılacak törenle Vakıf
Başkanı Aydın Doğan ta-
rafından 15 milyar liralık
para ödûlü ile birükte şiir
ödülünü simgeleyen bir de
madalyon verilecek.
Özay Gönlüm öldü
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Türk halk
müziği sanatçısı Ozsry
. Gönhım, tedavi gördüğü
Ankara Tıp Fakültesi Gö-
ğüs Hastalıklan Klini-
ği'nde dün yaşamıru yi-
tirdi.
Müziğe 5 yaşında baş-
layan Gönlüm, 1966 yı-
ünda Ankara Radyosu'na
halk müziği uzmaru ola-
rak girerek çalışmalannı
sürdürdü. Bugüne kadar
3 bin 400'den fazla türkü
derledi.
;, Üç değişik sazdan olu-
- şan "yaren" adlı enstrii-
. maru buldu. Avrupa,
ABD, Avustralya, Çin ve
Hindistan'da da konserler
verdi. Gönlüm, Ege tür-
küleri üzerinde uzman-
laşü. Ayru zamanda TRT
sanatçısı olan Gönlüm,
televizyon ve radyoda ya-
yımlanan "NinedenMek-
tuptar" adlı programdaki
tiplemesiyle de tanınıyor-
du.
60 yaşında aramızdan
aynlan Gönlüm için bu-
gün önce Ankara Radyosu
önünde tören düzenlene-
cek. Gönlüm'ün cenazesi,
Kocatepe Camisi'nde kı-
lınacak öğle namazuun ar-
dından Cebeci Asri Me-
zarlığı 'nda toprağa verile-
cek.
AKKUYU PAMGIEBRUTOKTAR
ANKARA - Hükümetin nükleer
santral ihalesini 10 gün içinde açık-
lama yetkisi verdiği Türkiye Elekt-
rik Üretim tletim AŞ (TEAŞ), Bo-
ğaziçi Kandilli Rasathanesi Deprem
Araştırma Enstitüsü öğretim üyesi
Prof. Dr. Mustafa Erdik'in deprem
raporu ile paniğe kapıldı. TEAŞ'ta
"deprem 61109" yaratan rapor, iha-
le şartnamesinde değişüdik yapıl-
masını da gündeme getirdi. Erdik'in
1990'da Akkuyu'da yaptığı sismolo-
jik incelemelerine göre ihaleye çı-
kan TEAŞ, aynı bilim adamuun böl-
gede yeniden inceleme yapılmasını
isteyen yeni raporuyla sıkıştı.
Erdik, deprem mühendısliğınde
meydana gelen hızlı değişmeler ne-
deniyle 1990 tarihlı raporunun gün-
celliğini yitirdiğini, "santrann kunı-
iacağı yerin günevindeki basende kı-
yı-ötesi sismik etüderinyapılmas ge-
rektiğini" bildirdi. Kandilli Rasat-
hanesi'nin uyansı üzerine ihalenin
iptal edihnesinden çekinen TE-
AŞ'ın, önceki gün gerçekleştirilen
Bakanlar Kurulu'nda raporu Başba-
kan Bfllent Ecevit ten gizledıği öğ-
renildi.
1990 yılında Akkuyu'nun sismo-
lojik incelemesini Prof. Dr. Musta-
fa Erdik ve Prof. Dr. Potat Ülken'e
yaptıran TEAŞ, nükleer santral iha-
İesinin şartnamesini yapılan araştır-
maya göre biçimlendirdi. Araştırma
sonuçlan kapsamuıda bölgede 0.25
g (yer şiddeti ivmesi) değerine göre
6.4 büyuklüğündeki depremin baz
alınarak nükleer santral yapılması-
nı isteyen TEAŞ, Kandilli Rasatha-
nesi'nın yeni raporu ile açmaza düş-
tü. Kandilli Rasathanesi ve Deprem
Araştırma Enstitüsü Deprem Mü-
hendisliği Anabilım Dalı öğretim
üyesi Prof. Dr. Mustafa Erdik, eski
raporunun geçerliliğini yitirdiğini,
TEAŞ'uı Akkuyu'da yeniden değer-
lendirme yapması gerektiğini belirt-
ti. Bu ay TEAŞ'a sunulan raporda,
"Akkıryu Nükleer Santrahyçrseçi-
mi cahşmalan tarafımızca yürütûl-
müş ve tasanm esaslı deprem yer ha-
reketinin beiirlenmesi bakkındaki
rapor, 1990'da hazuiammş bulun-
maktadır" denildi. Raporda, o ta-
rihte yapılan incelemelerde 10 bin
yılda yüzde 63 olasılıkla meydana
gelecek deprem yer hareketinin en
büyük ivmesinin 0.26 g olarak bu-
lunduğuna dikkat çekilerek şöyle
denildi:
• Ancak bu çalışmalarda kullanı-
lan metodoloji ve azalım ilişkileri,
deprem mühendıslığı disiplininde
meydana gelen hızlı değişiklikler
nedeniyle bugün için güncelliğini
yitirmiştir. Deprem tehlikesüün
güncel sismolojik ve teknik veriler,
metodoloji ve azalım ilişkilerinin
kullanılması ile yeniden değerlen-
dirihnesi gerekir.
• Yapıhruş çalışmalarda, Ecemiş
fayı ile ilgilijeotektonik bilgiler, De-
mirtaşlı ve Genç tarafından 1986 ve
1989 yıllannda yapılmış, aynntılı
jeolojik çalışmalara ve diğer litera-
tür derlemelerine dayandınumştır.
Fayla ilgili olabilecek depremler ta-
ranmış ve mikrodeprem etütleri yo-
rumlanmıştu-. Bu bilgiler ışığında,
Ecemiş fay hattmın Gemerek, Kay-
seri ile Ortaköy, Mersin arasında
uzandığı kabul edümiştir. Pozan-
tı'nın güneyinden itibaren fay hattı
birçok parçalara aynlmakta ve Silif-
ke'nin kuzeyinde kaybohnaktadn".
Yalon zamanda yapılmış bazı çalış-
malarda (mesela, N.Gökçea, G.Kd-
Bng, E.Özel,A.Uhığ, 1991) bazı sis-
mik profillerde görülen süreksizlik-
ler aktif fay olarak yorumlanmış ve
Ecemiş Fayı ile ilişki kunümaya ça-
lışılmışür.
• Akkuyu Nükleer Santralı yeri-
nin güneyinde yer alan basende ba-
zı küçük ölçekli kınklann veya kı-
yı ötesi heyelanlann bulunması
mümkûndür.
• Gerek Akkuyu nükleer santra-
lı yer seçimi çalışmalan sırasuıda
Maden Teknik ve Arama Enstitüsü
(MTA) tarafından yapılmış kıyı öte-
si jeofizik çalışmalannın çok kısıt-
lı olması, gerekse konu ile ilgili bi-
lımsel literatürde ve medyada yer
alan eksik etütlere dayalı yanlış y o
rumlann önlenebihnesi açısuıdan
santral yerinin güneyinde bulunan
basende kıyı ötesi sismik etütlerin
yapılması gerekli görülmektedir.
6
Çöp teknolojfleri pazarlanıyor
9
H Baştarafi 1. Sayfada
de 10-50 MW'lik rii^âr
çiftliği kurulsa potansiyel
yaklasık 21 bin 540
MW'dir, üretimi 64 bin 620
milyar Kw/h. Bu, neredey-
se ülkemizdeki kurulu tüm
elektrik gficüne yakındır ve
yaklaşık 650 bin kişiye di-
rekt iştir. 19-20 mihar do-
larük bir yabnmdır. Yakla-
şık 7 mihoo konutun veya
fabrikanuı elektrik ihtiya-
cımn karşüanması demek-
tit GSMH'yeetldsi her târ-
lü hesaplamayla bile kişi
başına en az 400-500 dola-
nn üzerindedir."
Güler, nükleer santralla-
nn maliyetlerinin de yük-
seldiğme dikkat çekerek
sözlerini şöyle sürdürdü:
u
Bu santrallar öyle 2S-3
miryardoiardeğil, enazgö-
venük sastemteri hariç, 6-6^
nulyar dolan geçmektedir.
Tûridye'ye nükleer santral
satmak isteyenler, şu anda
1975'ten bu yana dûnyaya
ve çöp teknotojflerini geKş-
tirme çabasındaduiar ve
daha küçük, daha az yaö-
nmmaliyetiivedahaçabuk
kurulabilen, daha güvenB
tipler için son olarak 15
Anüık 1999 tarihinde Bir-
leşik Devletler'de l nited
State Nuciear Regulator
Commission'a mûracaatta
bulundular. Biz ise daha
büyük ve hiç ekonomik ol-
mayan, her gün yeni güven-
Hk maliyerleri kabaran ve
efektriği daha pahahya mal
oian santral tiplerinin kn-
ruhnası \e hem de işsiz ka-
lan 80 binden fazla yaban-
cunn Lstihdamı için etkfli ve
bol keseii lobiler tarafindan
telkin ahyoruz. Almanya,
Danimarka, tsveç niçin
nükleer santrallan kapat-
ma karan alnuşür. Kapat-
ma karannın nedeni hem
çevresel hem de ekonomik
nedenlerden dolajıdır. En
küçük bir nükleer anğm bir
yerden bir yere t;ıynın««
mauyeti bile en az 500 mtt-
yon DM'yi bubnaktadır."
Güler, rüzgâr enerjisin-
den yararlanarak hem istih-
dam olanağı yaratılacağını
hem de elektrik gereksini-
minin karşılanabileceğini
söyledi.
Güler, "Türkiye'nin dı-
şa bağımiı ohnadan, kendi
kaynaklanyla doğaya ve
insana zarar venneden
elektrik elde etmesi, ger-
çekten çağda; uygarhkyo-
lunda hrzla Oerlemesi de-
mektir" diye konuştu.
Santralın faturası 'Halkın geleceği
ağır olabilir rehin alınıyor'
ANKARA (Cumharivet
Bürosu)-ABD'de Pasıfik Ok-
yanusu'nun kıyısına 1985 yı-
lında Diablo Canyon Nükleer
Santrah lcuruldu. Kaliforni-
ya'daki santralın yapımından
2 yıl sonra kıyıdan 4.5 kilo-
metre içerde yeni fay hatö bu-
lundu. Santralın güvenliğini
arttırmak için ek düzenleme-
ler yapan Westinghouse kon-
sorsiyumu, 3 miryar 255 mil-
yon dolar maliyet çıkardı.
Santralın yapım maliyetı 4
miryar dolardı.
Nükleer santrallann depre-
me karşı dayanıkhlığını arttır-
mak için alınan önlemlenn,
yapım maliyetine denk düştü-
p beîirlendi. ABD'deki Diab-
lo Canyon Nükleer Santra-
h'mn yaprmından sonra böl-
gede bulunan fay hatü nede-
niyle alınan güvenlik önlemle-
ri için büyük harcamalar ya-
pıJdığı ortaya çıkö. Santralla
ilgili gelişmeler şöyle:
• Santrann 1985'te karuK
masmdan 2 yıl sonra Pasifik
Okyanusu'nda kıyıdan 3 mil
(45 kflometre) içerde fay hattı
olduğu saptandı.
• Fay hatönm belirlenme-
sinden önce santral, 6 büyuk-
lüğündeki depreme göre inşa
edümişti.
• Buhınan yeni fay zonu ie
bölgedeki deprem büyüklüğü
tehfikesi 7Se yûksekü Bnna
göre yapılacak güvenfik artü-
nmı için 3 milyar 255 müyon
dolar harcandı. (Santrahn 2
ünitesinin yapım mahyeti 4
milyar dolardı.)
Istanbul Haber Servisi -
Greenpeace Akdeniz Ofisi,
Enerji Bakanlığı'nın, .Akku-
yu'nun bir "çdanazsokak" ol-
duğunu itiraf etmek zorunda
olduğunu belirterek bakanlı-
ğın, halkın gelecegini 35 yıl-
lık "nökieer kâbus" uğruna
harcamaktan vazgeçmesi ge-
rektiğini vurguladı.
Öffi îstanbul Şubesi, Tür-
kiye'nin başka alanlarda oldu-
ğu gibi nükleer santralı da hiç
tartışmadan ve tartışürmadan
kararlaştırdığına dikkat çekti.
Greenpeace Akdeniz Ofisi
Enerji Kampanyası Sorumlu-
su MeMa Kesldn, Akkuyu
Nükleer Santralı ihalesininbir
ÇED araştırması yapılmaksı-
zın açılmış olmasının Enerji
Bakanlığı'run ne yaptığını bil-
mediğini gösterdiğini söyledi.
Insan Haklan Derneği (IHD)
tstanbul Şubesi, nükleer sant-
ra da hiç tartışmadan ve tartış-
tırmadan karar verildiğine
dikkat çekerek nükleer santral
karannın Türkiye gibi her an
şiddetlı deprem riski taşıyan
ülkeler için bir "intihar" ol-
duğu savunuldu.
ıHD tstanbul Şubesi adına
yapılan yazılı açıklamada,
nükleer santrallara karşı çıkan
örgütlerin ve insan haklan sa-
vunuculannın tepküerinin şid-
detle bastın larak bu konudaki
tartışmanın engellendiği ifade
edildi.
Açıklamada, böylece, hal-
kın belki de gelecegini rehin
alacak bir gelişmeye muhatap
olduğu kaydedildi. •
Mıımcu: Nükleer santral gerekliANKAR.\ (Cumhuriyet Bürosu)
- Hükümetin, Akkuyu Nükleer
Elektrik Santralı 'nın görüşüldüğü
önceki günkü toplantısında nükleer
santralakarşı çıkan Çevre ve Turizm
bakanlan ikna edildi. Bakanlar Ku-
rulu'nda Turizm Bakanı Erkan
Mnmcu ile Çevre Bakanı Fevzi Ay-
tekm'in sorulanru TEAŞ yetkilileri-
ninyamtlamasinın arduıdan iknaol-
duklan öğrenildi. Turizm Bakanı
Mumcu, santralın Türkiye'nin en
güvenli bölgesinde olduğunu, Ak-
kuyu'nun turizm bölgesi olmadığı-
nı savunurken, "Turizm bölgesüu.
başka bir doğa parçasuıdan daha
önemli ya da gnlamh kılan bir şey
yoktur" dedi. Devlet Bakanı Tunca
Toskay, 1969 yılından beri nükleer
enerjiden yana olduğunu söyledi.
TEAŞ, Akkuyu Nükleer Santralı
projesinin yapımı için açılan ihale-
ye kanlan konsorsiyumlardan 10
günlük süre uzatımı istedi. TEAŞ
Genel Müdürlüğü yetikilileri, önce-
ki gece konsorsi>Timlan TEAŞ'a ça-
ğırarak süre uzatımını içeren yazıyı
kendilerine ilettiler. TEAŞ, konsor-
siyumlann teklif geçerliük süresini
10 Mart'a kadar uzatoklan yönün-
deki yazıyı 6 Mart'a kadar kendile-
rine iletmelerini istedi. Konsorsi-
yum yetkilileri, ihalenin Kurban
Bayramı'ndan önce 7-10 Marttarih-
lerinde açıklanmasını beklediklerini
söylediler.
Turizm Bakanı Mumcu, teknolo-
jinin gereküliğinin ve güvenliliğinin
önemli olduğunu belirterek "Bu ko-
nuda karar verilmiştir. Bunun tu-
rizm bölgesinde mi, başka bir yerde
mi olacağı gerekli değfldir. Turizm
bölgesmi, başka bir doğa parçasm-
dan daha önemh'ya da anlamh kılan
bh-şey yoktur" dedi.
Doğayı ve insanlan etkileyecek
bir nükleer tehdidin turizm bölge-
sinde, kentlere yakın yerlerde veya
lorsal alanda olmasının fazla anlam-
h olmadığını belirten Mumcu "Bu-
rada doğru olan şey, benim de ikna
olduğum şev şu ki bu teknoloji gü-
yienhdir. Şarilar bakınıından da Tür-
kiye'nin en güvenli bölgesinde, top-
hıinsal hayatın en az olduğu bölgeye
düşünüunüştür.Akkuyu turizmböl-
gesi değildir" değerlendirmesini
yapü.
Devlet Bakanı Tunca Toskay, dü-
zenlediği basın toplantısında nükle-
er enerjiye ilişkin soruları yanıtladı.
Gösterilen tepkinin anımsatıLması
üzerine Toskay, 1969 yılında doçent
olmasından beri nükleer enerji sant-
ralı kurulmasmdan yana olduğunu
kaydetti. Dünyanm en fazla turist çe-
ken ülkelerinden Fransa'da 58 nük-
leer santral bulunduğunu belirten
Toskay, "Bu bir tek santrah ofana-
yan Türkhe için mahzuriu oluyor,
turistler açısuıdan saloncah oluyor,
67 miryon turistin Fransa'ya gitmesi
açısuıdan hiçbir sakınca teşkü etmi-
yor. Böyle bh* gerekçejle santrala
karşı çüânakgerçekçideğir diye ko-
nuştu. Toskay, Akkuyu'nun deprem
açısuıdan en az riskli bir bölge oldu-
ğunu savundu.
Çevre Bakanı Fevzi Aytekin,
AA'ya yaptığı açıklamada, Akku-
yu'da kurulmasına karar verilen nük-
leer enerji santralı ile ilgili olarak
Başbakan Bülent Ecevit'in, Türk in-
sanına, doğasına zarar verecek hiç-
bir yatınmı kabul etmeyeceğini be-
lirtti. Aytekin, Türk milletinin, Ak-
kuyu'daki nükleer santrah yakından
takip edeceğini de ifade ederek
"Halktan bir şeyler saklayarak bir
yere varamayız" dedi. Nükleer sant-
ralda hangı teknolojinin kullanüaca-
ğının henüz belli olmadığına dikka-
ti çeken Aytekin, Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanlığı yetkılılennın,
sivil toplum örgütlerinin de katıh-
mıyla bir basm toplannsı düzenle-
melerini istedi ve bu santral hakkın-
da bilgi verilerek kamuoyunun ay-
dnılatılmasmda fayda olduğunu dı-
le getirdi.
Hüseyin Velioğlu, Dıcak Oteli'nde kaldı
Yurt Haberleri Senis - Yurtdışmda yayımla-
nan PKK'nin yayın organlanndan Özgür Poli-
tika gazetesine konuşan MoUa Bedrettin Canı-
mana, Beykoz'da öldürülen Hizbullah lideri Hü-
seyin Veüoğhı'nun uzun süre Istanbul Fmdıkza-
de'deki Ilıcak Oteli'nde kaldığuıı ıddia etti. Ca-
nımana, otelde "şebeke işlerijle uğraşüğı'" öne
sürülen M. Emin Deniz'ın oğlu Omer'ın yanın-
da kalan Velioğlu'nun, Ömer'in Türk Silahlı
Kuvvetleri 'nde albay olan kayınpederiyle de gö-
rüştüğünü söyledi. Canımana, Hizbullah'm di-
ni liderinin MeOe Süleyman Kor (Kurşun) oldu-
ğunu, bu kişinin de bazı ülkelerde "bakanhk
düzeyinde" ilişkilerinin sürdüğünü öne sürdü.
Hizbullah'm üssü Batman'da şeriatçılann ye-
tiştirildiği çeşitli medreselerde 5 yıl dini eğitim
gördüğünü belirten Bedrettin Canımana, Hiz-
bullah'ın bu medreselerde etkinliğini gördükten
sonra gruptan koptuğunu anlattı.
Hizbullah'm kongre düzeyindeki ilk toplan-
tısınm Kızıltepe ve Mardin arasındakı bir köy-
de 1984 yılırun ekim ayında yapıldığuıı anlatan
Cannnana, toplantıya Hizbullah'm Melle olarak
nitelenen yöneticilerinden MelleSüleyman Kor,
MeDe SaHh, Mefle Emin, adını bilmediği Arap
asıllı bir Melle ile Hüseyin Velioğlu'nun katü-
dığını belirtti.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
I Baştarafi 1. Sayfada
doiar karşılığı lisans verdi. Devlet bu sözleşmeden
toplam bir milyar dolar elde etti.
Bu, 400 bin abone karşılığıydı. - - •*
Cep telefonu tüketimi, Türkiye'de konuşmak-
tan iş yapmaya zaman kalmıyor, saptamasını
doğnjlayacak biçimde arttı.
Bugün cep telefonu abonesi sayısı yaklaşık 8
milyon. Her 8 yurttaştan birinin cep telefonu var.
Tüketme eğiliminin artmaya devam ettiğini gören
firmalar bir aileye birden çok telefon satmanın
yollannı da buldular. Bir kişiye birden çok telefon
nasıl satılır, bunun yollannı anyor olmalılar.
Halkımızda cep telefonu kullanma eğilimi o ka-
dar arttı ki; kişi asansöre binmiş evine gidiyor, ya-
nm dakika içinde ulaşacak. Cep telefonuyla ara-
yıp gelmek üzere olduğunu söylüyor. Sabit ücret
protesto edilecek ve bir gün telefonla konuşulma-
yacak. Herkes o gün birbirini arayıp "Bugün tele-
fonla konuşmayacağız, haberin olsun" diyor!
Olayın bu yanını her gün yaşıyoruz, geçelim...
Nevaleye, affedersiniz ihaleye gelelim. önce
mevcut durumu aktaralım. Görünümün satır baş-
lan şöyle:
- Piyasadaki iki fırma sözleşme gereği devlete
ödemeleri gereken yüzde 15 payı vermiyorlar.
Buna karşı sonuç afıcı bir işlemin yapıldığını gor-
müyoruz.
- Lisans bedeli olarak 500 milyon dolar alındı.
Bunun artan abone sayısına paralel olarak artma-
sı görüşü öne çıkmıştı. Nedense bu geri plana çe-
kildi. 400 bin abone hesabıyla belirtenen bedel
artmadı. Bugün 8 milyon aboneye sahip iki firma
lisans için ödediği parayı bir yılda kazandı. Bu fir-
malar darphane kursalar, bu kadar kolay para
basamazlardı!
- Devlet halen yüzde 15'lik payını almıyor, ala-
mıyor; akjırmıyor... Oysa başlangıçta bu oran yüz-
de 67.1 idi. FirmaJarla görüşmeler sırasında yüz-
de 15'e indi. Yani devlet, kendi kendine gelirini
azalttı.
- Ağustos 1997'de yukandaki rakamlann çok
uygun olduğunu bildiren değer tespit komisyo-
nunun raporunda, yıllara göre cep telefonunda-
ki olası artışlara ilişkin tablo da yer alıyor. Bu ra-
pora göre, abone sayısının 2000 yılında 2.8 mil-
yon, 2005 yılında 4.4 milyon, 2010 yılında 5.4
milyon, 2020'de 5.7 milyon olması öngörülüyor.
2000 yılının başındayız, abone sayısı 8 milyon. Bu
tahmini yapan komisyonda Ulaştırma Bakanlığı,
özelleştirme Idaresi, SPK, Hazine veTelekom'un
temsilctsi var. Arkadaşiann tahmin gücünü kut-
luyoruz!
-1998'de yapılan sözleşmeye göre, abone sa-
yısı 400 bini geçince yeni lisans ihalesi açılacak-
tı. Bakanlık ancak 8 milyondan sonra yeni ihale
hazırlığına başladı. Şimdi, eskiler aralanna yeni
sokmamaya çalışıyor, yeniler eskilerin avantajla-
nnın aynısını istiyor. Yani devlete şunu öneriyor-
lar:
"Yaptığınız hatayı yineleyin!"
Devletin enisi!
Avantajlar paketi bitmedi... Kaldığımız yerden
devam ediyoruz:
- Yürürlükteki sözleşmeye göre, cep telefonun-
dan Telekom abonesiyle, yani sabit telefonla ko-
nuşmanın dakikası 33 cent. Bunun 30 cent'ini
cep telefonu şirketi alıyor, 3 cent'ini Telekom. Ya-
ni şu andaki duruma göre devlet.
- Tersi olursa, yani sabit telefondan cep telefo-
nu aranırsa, dakikası 30 cent. Bunun 28.5 cent'-
ini cep telefonu şirketi, 1.5 cent'ini Telekom, ya-
ni devlet alıyor. Bu sözleşmeyi yapan Üleştirme
Bakanlığı'nı da kutiamak gerekir!
- Firmalar lisansı aldıklannda yatınm sözü de
vermişterdi. Ancak bu sözlerini tutmadılar. Dep-
rem sırasındaki çöküşün nedenlerinden biri de
bu. Sözleşmeye göre firmaJann, 100 görüşmeden
98'ini garanti etmeleri gerekiyor. Bugünkü yatı-
nmlarla bu oran çok geride.
Cep telefonu cebe sığar, ama ihalesi sütunla-
ra sıgmaz... Sözü bağlamak gerekirse; Bakan
Enis Öksüz, önceki akşam yeni ihale için koşul-
lannı açıkladı, ardından ekledi:
"Yeni firmalar da eskilerin elde ettiği avantajı
isteyebilir!"
Olmadı...
Yukanda sıraladığımız olumsuzluklann en kısa
zamanda düzeltilmesi gerekirken Bakan yenile-
re de aynı avantajın kapısını aralıyor!
Enis, arkadaş-dost anlamına geliyor. BakaJım
Bakan ne yapacak?
Devletin enisi mi olacak...
Yoksa devleti soyadıyla baş başa mı bıraka-
cak?..
Istanbul DCM
4 Hizbullahçı
cezaevindeIstanbul Haber Merke-
zi - Şeriatçı terör örgütü
Hizbullah adına 2 kişiyi
kaçırarak, örgütün "sorgu-
lama timlerine" teslım et-
tikleri ileri sürülen 8 kişi-
den 4'ü, çıkanldıklan Is-
tanbul DGM tarafından
tutuklanarak cezaevine
gönderildi.
Terörle Mücadele Şube
Müdürlüğü'ndeki işlemle-
rinin tamamlanmasmın ar-
dından tstanbul DGM'ye
gönderilen sanıklar Kenan
Yılmaz, Mehmet Cemil
Erez, Memduh Kassar,
Abdülhadi Gezgin, Meb-
metKişi,AzizÇahş,Mika-
üTekdal ve Alaattin Kaya,
savcı EnverÇoban tarafin-
dan sorgulandı.
Savcı Enver Çoban,
Mehmet Cemil Erez, Ab-
dülhadi Gezgin, Mehmet
Kişi ve Aiaattin Kaya'yı
tutuklanmalan istemiyle
mahkemeye sevk ederken,
diğerlerini serbest bıraktı.
Nöbetçi Istanbul 3 No'lu
DGM tarafından tekrar
ifadeleri alınan Erez, Gez-
gin, Kişi ve Kaya, "Terör
örgütüne üye ohnak" su-
çundan tutuklanarak Met-
ris Cezaevi'ne gönderildi.