09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet ; tmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yaym Yönetmenı: Orhan Erinç _ Genel Yayın Koordınatörü. Hikmet Çetinkaya 9 Yazıışlen Müdüıu. tbrahim Yüdız • Sorumlu Müdür: Fikret Ükiz Haber Merkezi Müdürü- Hakan Kara • Görsel Yöneunen: Fikret Eser tstıhbarat: Cengiz Yıldınm • Ekonomı. Ozlem Yüzak • Kültür Handan Şenköken • Spor Abdülkadir Yücelman 0 Makaleler Sami Karaören • Düzeltme Abdullah Yazıcı 0 Fotoğraf: Erdoğan Köseoğlu 0 Bilgı-Belge: Edib«Bugra0YurtHaber!en Mehmet Faraç Yaym Kurulu' tlhan Selçok (Başkan), Orhan Erinç, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner. Ibrahim Yİldız,Orhan Bursah, Mnstafa Balbay, HakanKara. Ankara Temsılcısı Mustafa Balbay Ataturk Bulvan No: 125.Kat:4,Bakanlıklar-AnkaraTel 4195020(7hat). Faks- 4195027 0 lzmır Temsılcısı: Serdar Kıak. H. Zıya Blv 1352S 2/3TeJ:4411220, Faks.44]91170AdanaTemsilcisı. Çetin Yiğenoğlu, Inönü Cd. 119 S. No:l Kat:l, Tel: 363 12 11.Faks:363 12 15 Müessese Müdürü. Cstün Akmen 0 Koordınatör Ahmet Korulsan 0 Muhasebe Bülenr Yener 0 tdare Hüsevin Giirer 0 Satış FaziletKuza MEDYA C: • Yönetım Kurulu Başkanı - Genel Müdür Gölbin Erduran • Koordınatör Reha Işıtman # Genel MüdûrYardımcısı. Sevd»Çob«D Tel 514 07 53 - 51395 80-5I384«Wl.Faks-5138463 Ya>unlı>aıı ve Basan: Yenı Gûn Haber Ajansı, Basın ve Yavıncilık A Ş TûrkocajıCad 39 41 Cagaloglu 34334 tstanbul PK 246 - Sırkecı 34435 Istanbul Tel (0 212) 512 05 05 (20 hatı Faks (0 212)513 85 95 www.cumhuriyet.com.tr 3 MART 2000 îmsak: 5.02 Güneş: 6.28 Öğle: 12.23 Ikindi: 15.30 Akşam: 18.04 Yatsı: 19.25 Santana satış rekorukıpdı • NEW YORK (AA) - Bu yıUci Grammy ödüllerinin 9'unu alan Santana'nın 'Supernatural' adlı albümü, son bir hafta içinde 583 bin adet satarak adeta patlama yaptı. Yetkililer, 2000 yılının rekoru olan satış miktannın bir hafta önceye oranla yüzde 167 arttığını belirtiyorlar. Santana'nın plaklannı basan 'Arista Records' şirketi yetkilüeri, son bir haftada dünya çapındaki satışlann ise 1.1 milyon adede ulaştığını belirttiler. Geçen sonbaharda piyasaya çıkan albümün sadece ABD'de şimdıye kadar 8 milyon adet sattığı kaydedildi. AADO iletişiın ödülleri • tstanbul Haber Servisi - Genel merkezi Köln'de bulunan Ahnanya Atatürkçü Düşünce Dernegi (AADD), 1999 yılı "Atatürkçü Düşünce Iletişım Ödülleri'"ni pazartesi günü saat 18.00'de Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi'nde verecek. Katledilen yazanmız Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı adına ailesi, Deniz Som ve Mustafa Balbay da ödül alacakJar. Lodosla birlikte sıcaklar artacak • lstanbul Haber Servisi - Meteorolojı Genel Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, yurdumuzun Orta Akdeniz'den gelen ılık ve yağışlı havanın etkisine girdiği belirtilerek, Marmara'run batısı ve kıyı Ege'de başlayacak yağışlarla birlikte lodosun batı bölgelerinde zaman zaman firûnaya ^önüşeceği belirtildi. Sıvas'ta dinleti • Haber Merkezi - Şaır Ataol Behramoğlu ve müzisyen Haluk Çetin geçen haftaki Ege turnesi sonrasuıda bugün Sıvas Cumhuriyet Üniversitesi'nin konugu olarak bir dinleti sunacaklar. Üniversite kampusunda gerçekleşecek dinleti saat 17.00'de başlayacak. Sıvas'takı ikınci dinleti ise cumartesı günü saat 19.00'da ticaret ve sanayi odası salonunda gerçekleşecek. ' Avcdarauyan • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Patlayıcı ve zararlı maddeler kullanarak iç sularda balık avlayanlara 6 aydan bir yıla kadar hapis ile birükte 500 milyon lıradan 10 milyar üraya kadar para cezası, bu usullerîe denizde avlananlara da 1 yıldan 2 yıla kadar hapis ve 1 milyar liradan 20 milyar liraya kadar para cezası öngören yasa tasansı TBMM Içişleri Komisyonu'nda kabul edildi. 2000'li yıllara, umut ve sorunlann aşılabileceğine yönelik sinyallerle giriliyor TurizmhareketlendiYUSUFÖZKAN İZMİR - Kurban Bayramı tatilinin Ba- kanlar Kurulu karanyla 9 güne uzatüması, turizm sektörünü hareketlendirdi. Karann, bayrama yakın sayılabilecek bir tarihteaçık- lanmasına karşın rezervasyon başvurulan- nın önenüi oranda arttığını kaydeden turizm- ciler, ağuiıkh olarak yurtdışı turlannın ta- Iep gördüğünü, iç turizmdeki canlanmanın ise birkaç gün içinde başlamasını bekle- diklerini vurguladüar. Tarihinin en sıkıntılı dönemlerinden bi- rini 1999 yılında yaşayan Türk turizm sek- törü, 2000'li yıllara sorunlann aşılabilece- ğine yönelik sinyallerle giriyor. Hüküme- tin aldığı ekonomik önlemlerle enflasyonun düşeceği yönündeki beklentiler nedeniyle • Rezervasyon başvurulannın önemli oranda arttığını belirten turİ2mciler, ağırlıklı olarak yurtdışı turlanmn talep gördüğünü, iç turizmdeki canlanmanın ise birkaç gün içinde başlamasını beklediklerini söylüyorlar. yurttaşlann tasarruflannı bir parça da olsa sektöre kaydırdığını kaydeden turizmciler, 9 güne uzatılan Kurban Bayramı tatilinin de turizme caniılık getireceğini söylediler. Türkiye Seyahat Acentalan Birliği (TÜR- SAB) Ege Bölgesel Yürütme Kuruhı Baş- kanı Mert Dikmen, yılbaşı ve Şeker Bay- ramı 'nda beklentilerini karşıiayamayan tu- rizmciye, Kurban Bayramı tatilinin uzatıl- masının 'umut' anlamuıa geldiğini vurgu- ladı. Uzatma karannın geç açLklanmasına kar- şın tatile uygun paket programlannın he- men hazırlandığını belirten Dikmen, "Bu programlar ağuiıkh olarak yurtdışı turlan içeriyor. Daha çokçevre iDeri kapsayan yer- Bturizmhareketiiseöoûmüzdekibirkaçgün içinde yoğun olarak artacak" dedi. TÜRSAB Kuşadası Temsilcisi Yıhnaz Mola. bayram tatilinin uzatıhnasınm iç tu- rizmde önemli bir canlanma yaratacağuu vurgulayarak Kuşadası'nda suııfı ne oJur- sa olsun özellikle ısıtma sorunu ohnayan otellerdeki doluluk oranını yüzde 70'ler düzeyinde beklediklerini söyledi. Bodrum Turistik Otelciler Demeği Baş- kanı HaKIOzyurt da Bodrum'da bayram ta- tüini geçirmek ısteyen bir yurtttaşın bırge- celik konaklama maliyetinin, tercihine gö- re 5 milyondan 50 mılyona kadar çıkabile- ceğuıi kaydetti. Bayram tatıünde programlar ağırlıkiı ola- rak 4-5 günlük paketlen ıçenyor. Beş yıl- dızlı otellerdeki programlann fiyatlannı yübaşı ve Şeker Bayramı fiyatlanyla aynj tutan turizmciler, tüketici kredilennden de yararlanan turistleri, uygun ödeme koşul- lanyla çekmeyi planlıyorlar. Buna göre beş yüdızlı bir oteldeki 5 günlük yanm pansi- yon konaklama ücretı 120-160 milyon lira arasmda değişiyor. Dört yıldızlı otellerde ise yanm pansiyonu kapsayan paket prog- ramlar için 40-70 milyon lira arasında de- ğışen ücret istenıyor. e-posta : tan (5 prizma. net. tr * B™ - >az - gönnek için çok derin bakmak gerekmeyecek; moda dünyasmm tasanmcı elkri şifon \t benzeri kumaşlara ağırlık verdiler. Cahin KJein obun, Donna Karan. Versace. Fendi yahut Annani olsun, dünyaıun dört bir yanındaki modacüar, bu senenin sıcak yaz gün- leri için alabfldiğme hafif grysiler tasarlarken gece krvafetJerini gündüziere taşıdılar. Modacı Christina Ziegfeld, iç göste- ren bu kryafetfcrin gün içinde de gryüebttmesi için etdenen parçalann. vepyeni bir görünüm kazandmhğmı söylüyor. Afftfln/In crT/l ti1VI.UUUUU ŞlJUfl ILO, işçi hareketlerinin genel değerlendirmesini yaptı Küreseflesme aröcü artürdı EMİNE KARAKtlAPOĞLU CENEVRE - Uluslararası Çalış- ma Örgütü (ILO), küreselleşmenin ülkeler afasmdaki işçi hareketlerine hız kazandırdığmı ve 1965 'te 75 mil- yon olan göçmen işçi sayısının, 1999'da 120 müyooa yükseldiğini açıkladı. Türkiye'nin iş gücünün %6'sının AB ülkelerinde çalıştığını belirten ILO, toplam sayısmın 3.1 milyon ol- duğunu, işçi göçünün Türkiye eko- nomisine etkisinin analizinin ise ve- ri yetersizliğinden sağlıklı yapıla- madığını belirtti. 'Suur Tanımayan işçOer: KüreseDeşmenin Uluslarara- sı Göçe Etküeri' adıyla yayımlanan araştırmada, zengın ve fakir ülkeler arasındaki mal ve para akışmın, fa- kir ülkelerdeki çalışma gereksinme- lerini karşılayacak büyüklüğe ulaş- mayacağma dikkat çekilerek ekono- mik sıstemlenn yeniden yapılanma sürecinin sosyal bozulmalanna ne- • ILO'nun araştırmasına göre, işçi gönderen ve alan ülkelerin sayısında son yıllarda belirgin bir artış yaşanıyor. 1970-90 arasında göç veren ülke sayısı 29'dan 55'eçıktı. den olacağı uyansı yapıldı. Merkezi Cenevre'de bulunan Ulus- lararası Çalışma Örgütü'nün dün ya- yımlanan araştırmasmda, dünyada- ki işçi hareketlerinin genel bir değer- lendirmesi yapılarak son 30 yılda ortaya çıkan çarpıcı değişikliklere yer verildi. Ekonomilerin küresei- leşmesiyle ülkeler arasındaki göç- lerin karakterlerinin değiştiği belir- tilenkitapta, göç veren ülke sayısı ar- tarken göç alan ülkelerin sayısmda da büyüme olduğu, ancak birçok olumsuzluğu da beraberinde getirdi- ğine dikkat çekildi. Araştırmaya göre, işçi gönderen ve alan ülkelerin sayısmda son yıllarda belirgin bir artış yaşanıyor. 1970-90 arasında göç veren ülke sayısı 29 'dan 55'e çıkarken işçi göçü alan ülke sa- yısı da 39'dan 67'ye yükseldi. Son yıllarda çeşitlenen işçi hareketleri sonucu ortaya çıkan, 'hem işçi alan hem işçi gönderen ülke' sayısı ise 4'ten 15'e yükseldi. Araştırmanın 'uluslararası ücret dengesizliğinin göç \oluyla azalüi- ması' bölümünde Türkiye'ye de yer verilerek genel bir değerlendirme yapıhyor. Buna göre, toplam nüfu- sun %5'ine, ancak emek gücünün %6'sına denk gelen bir nüfusun, ço- ğunluğu AB ülkelerinde olmak üze- re yurtdışrnda çahştığı, bunlarrn da 3'te 2'sinin Ahnanya'da olduğu be- lirtiliyor. Araştırmada, Türkiye'deki işsizlik verilerinin beürsizliği sebe- biyle sağhklı bir analiz yapılamadı- ğrna ve göçün ekonomiye etkilerinin belirlenmesinin güçlüğüne dikkat çekiliyor. SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN ..Yoksa Faşizm, Kapıdadır!.. yıllarda (1940*11 yıllar) Andre Marty, Fransız Ko- \mJ münist Partisi'nin (FKP) üç büyüğünden bıri- siydi; öteki ikisi, Maurice Thorez ve Jacques Duc- los: Şöhreti, I. Dünya Savaşt'ndan gelıyor: Bolşe- vikler^in üzerine göndenlen bir Fransız kruvazörün- de, mürettebatı ayaklandırmış, adeta bir 'efeâne'dir; aynca, Nazilere karşı silâhlı direnişın (1940/45), 'ba- bası'sayılıyor. Neolduysaoldu, Marty partısindesa- hip olduğu bütün mevki ve itibannı, birbıri ardınca kay- betti; öyle ki, üyelikten bile çıkanldı. Neden? Uzun süre kimse, hiçbir şey öğrenemedi. O da, açıklama yapmıyordu. Sonradan öğrenilen, sosyalist, komü- nist -hatta sadece demokrat- geçinen herkesin, ib- retle alması gereken önemli bir derstir. Gençlere, biraz ön bilgi gerekiyor, galiba! 1945 Kurtuluşu'ndan sonra, tekrar tesis edilen Fransız Cumhuriyeti'nde; Kurucu Meclis seçimlerinden iti- baren, rtemen bütün oylamalardan, FKP en büyük parti olarak çıkmtştır; en çok milletvekıline 0 sahip olu- yor, fakat çoğunluğu hükümeti tek başına kurması- na yetmiyordu. O yüzden, 'ikinci büyük parti' konu- mundaki General de Gaulle'ün partisi, Merkez ve Merkez/Sağ partılerin desteğiyle koalisyonlar yap- t; halkın çoğunluk partisi FKP, muhalefette kaldı. Iddia odur ki, savaş ertesınde FKP 'Partizanlar't, yâni 'silâhlı direnişgücünü' dağıtmamış; 'yeraJtına' indirmişti; Andre Marty'nin '/cumandasrattındaki, on bin kişilik bir ordudan bahsedilıyordu; söylentilere bakılırsa, 'Camarade' Marty Politbüro'nun 'gizli' otu- fumJartnda; 'bu güce ve halkm oy çoğunluğuna da- yanarak, silâhlı bir devrim, bir darbe' öneriyormuş: Marty'nin siyast kariyerine son veren, işte bu son öne- ri olmuştur. En azından söylenen bu! Acaba neden? Acaba FKP yöneticıleri, Politbüro'su ve Merkez Komrtesi; -hatta, geriden oynayan Kominform ve Mareşal Stalin-; olgunlaşmış gibi görünen 'dunımu', silâhlı kalkışmayia acele devrim'e dönüştürmeye ne- den razı olmamış; kendı başına böyle bir işe kalkış- masına imkân bırakmamak için, onca ünlü ve güçlü 'Camarade' Marty'yi bir çırpıda feda etmiştı. Sanınm bu sorulann iki cevabı yok; çünkü Fran- sa Cumhuriyeti, uzun devrimci geleneği boyun- ca, aşama aşama, sahici demokrasi konağına ulaşmıştn cumhuriyetin demokrasi anlayışında ise, Jdeolojiler -hem de en belirgin sınrfsal nite- likteriyle- mevcut ve meşrûdur ama; ancak, 'ik- tidar'a oynayabilirler, 'hâkimiyet'e oynayamazlar; zira hâkimiyet -aynen Mustafa Kemal Paşa'nın dediği gibi- 'bilâ kayd-ü-şart milletindir 5 . Başka tüıiü söylersek, FKP ancak halkının ona sağla- yacağı yasal oy çoğunluğuyla 'iktidar 1 olabilirdi, 'iktidar* kalabilirdi; işin aksini, o sıra, işine belki de böylesi geldiği için, Mareşal Stalin gibi bir despot bile uygun görrnemistir. yoksafaşizm, ka- pıdadır! zorbalık kumandayı ele alınca... l L J âkimiyet kayrtsız şartsız milletindir1 demek, 1 1 ne demek? Elbette 'halkındır 1 demek; yâni 'devlet' halkındır, hâkimiyet sürekli halkta kalır; demokrasilerde halk serbest iradesiyle, şu ya da bu ideolojiyi seçerek, iktidan ona verir, ama 'hâ- khniyetj' kendinde saklı tutan ne kadar radikal gorünürse görünsün, 'demokratik' hiçbir muha- lefet, 'hâkimiyette hak iddia edemez; ettiği tak- dirde, halkını/miljetjni, onun iradesini hiçe say- mış; bir şahsı, bir zümreyi ya da bir oligarşiyi egemen kılmış olur ki, bunun ne Cumhuriyet'le ilgili ilişkisi vardır, ne de onun nihai sonucu olan demokrasryfe! Maurice Thorez'in FKP'si, ideolojik düzeyde ya- pılan üst üste birçok seçimden, 'birinci parti' olarak çıkabiliyordu ama; Fransızlar, -başta General de Gaulle yandaşlan olmak üzere-, öteki partilere, ik- tidar olabılme hakkını venyor; Komünistlere bu yolu açmıyordu. FKP, eğer 'Camarade1 Marty'ye kulak vermiş olsaydı, belki başanlı bir 'darbe' yapabilirdi; belkı, uzun ve kanlı bir iç savaşa neden olurdu; bel- ki de, yeni dünya savaşı başlatırdı ama, kesın olan şu ki, vanlan sonuç ne Cumhuriyet'in tarifine sı- gabilirdi, ne de demokrasi'nin; halkın devtet'ine, 'halk' adına fakat 'halkın' henüz gerekli çoğun- luğu vermediği bir 'ideoloji', el koymuş olacak- tı. 'Cumhuriyet' ve 'Demokrasi', klâsik manasıy- la, daima halkta kalacak 'hâkimiyet'in; onun se- çimi ve iradesiyle, iktidan/yönetimi değiştirme- si demektir ki, burada yapılmış olan bunun tam tersi olacak (Totalrterfik), zorbalık oyunun kural- lannı bozacakb. O dönemdeki inanılmaz yığınsal gücüne, 'partizan- lar'\n halk arasındaki büyük prestijine rağmen, ne Maurice Thorez bunu göze alabilmiştir, ne de FKP Politbürosu ve Merkez Komitesi! Bu tutumun, bi- zim gibı 'demokrasicilik' oynayan, bazı 'Cumhuriyet- ler' için, önemli dersler içerdiğini reddedebilir miyiz? Bence, hayır! Muhalefet, 'devlete düşmanlık' mıdır? Ulkemizde, uzun yıllar boyunca; seçimle gelen 'ik- tidar'\ar, geldikleri gibi seçimle gidecek bir 7de- oloji' oldukiannı unutmuştur; bu, bir! Ikincisi, daha da önemlısı, görünüşte farklı olmalanna rağmen, ger- çekte hepsı aynı 'ideoloji'nn organı olduklan halde; aralannda mahiyet değil, sadece derece farkı olan rakiplerine bile şans tanımayarak, 'gidicı' değil 'ka- lıcı' olduklan izlenimi vermtşlerdir. Bu da, ıki! Zira 'hâkimiyet'in halkta değil, 'partilerinde' okduğu- nu sanıyor; öyle olunca da, rakip 'ideolojiler'i -o da bir şey mi, aynı ideolojiye sahip, 'rakip' nüans partilerini bile- rakip değil 'hasım', hatta 'devlet düşmanı' muamelesine lâyık görebiliyon bu da onlann tasfiyelerine' yol açabiliyor. 'Soğuk sa- vaş'döneminde, Türkiye'de bunlaryaşanmamış mıdır? Halkın solcu ideolojik kanadı (sosyalist- ler, komünistler vb) vatan haini' ithamıyla, dev- re dışı bırakılmamış mıdır?: tutuklamalar, siyasi davalar, sürgünler, hapisler vs. Bu türden davranışlann, Cumhuriyet'le de, De- mokrasi'yle de uyuşmadıgı; her ikisını de, derinden yaraladığı, kesin; zira 'Sol'da bilinçli olarak yara- tılmış, bu siyasi boşluğu dolduran 'yeni' muha- lefet; artık 'iktidar'a değil, 'hâkimiyet'e dil ve el uzatan, ya 'etnik' ya da 'şeriatçı' -dolayısıyla, 'de- mokrat' da sayılamaz- bir 'muhalefettjr ki, 'de- mokrasi'nin hoşgörüsünü ve kurallannı, onu pe- kistirmek amacıyla değil, onu tahrip etmek' ama- cıyla kullanacaktın aynen, Andre Marty'nin, Fran- sa'da yapmayı tasarladığı gibi! Hal böyle olunca, Türkiye'de kendını 'Sosyalist Sol' sayanlann ço- âunluğu, 'Devlet'e dost mu olmalıdır, düşman mı? İşte günümüzün sınav sorusu budur: eğer, vahim yanlışlanna rağmen, bir 'Ulusal Demokratik Dev- rim'le kurulmuş bu devletin, hâlâ 'hâkimiyet kayrt- sız şartsız milletindir' ilkesine arz-ı sadakat ettiği gözönündetutulursa; 'Sosyalist Sol' onun 'düşma- nı' değil -ideolojik- sosyalist muhalefeti olmak lâ- zımdır; bu da onun, irtica ya da etnik karşıtlıkla 'öz- deşleşmeye' uzak durmasını; 'hâkimiyet'in halkta kalabilmesi için, 'devlet düşmanlığı'na itibar etme- mesinı zorunlu k/lar. Neden mi? Tuhafsınız! O tarihte Marty'yi eleştiren, ona karşı çıkan solcular, bu sorunun cevabını, çok net olarak vermışlerdi: aşın sağcı totaliteriik, kapıda- dır çünkü! http-y/www.prizma.net.tr/AILHAN http^/www.bilgiyayınevi.com.tr7ailhan Faks/0-212/26019 88 YAPI^CKREDi "hizmette smır yoktur"
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle