Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 19MART2000PAZAR
HABERLERtN DEVAMI
TURKIYE
Istanbu)
Edime
K 6 Sinop
PB 6 Samsun
K 6 Adana
9 Mersin
Kocaeli K 6 Trabzon _Y 8 Diyarbakır Y
Çanakkale PB 7 Giresun Y 10 Şanlıurfa
Izmır Y 10 Ankara K 4 Mardin
Manisa PB 10 Eskişehir K 5 Siirt
Aydın
Denizli
PB 13 Konya K 4 Hakkâri PB
PB 10 Sıvas K 4 Van
Zonguldak K 5 Antalya Y 15 Kars
/ " ^ Parçalı buluflu
PB -2
Marmara, Ege, Akdenız,
Iç Anadolu, Batı ve Orta
Karadeniz ile Ooğu ve
Guneydoğu Anado-
lu'nun batısı yağışlı, dı-
ğer yerler parçalı bulut- Stockholm PB 5
lu geçecek. Yağışlar Londra PB 3
DIS MERKEZLER
PB 3r2|—
Helsinkl PB 2
dek^akanşıky^nur
vekarşeklınde.Havast- ParİS
PB 11
PB 9
caklığında onemli bır Bonn
değışıklik olmayacak. M ü n j h
PB 8
PB 5 Zürih
Berlin
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
Y
PB
PB
Y
Y
Y
PB
Y
7
3
20
6
7
6
18
16
Y 8 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahire
K
B
PB
Y
B
Y
B
B
0
9
-5
5
8
4
8
22
B 22
Buluflu tÇokbuiutiu m Yağmuriu Kariı Gök gürûttjtû
GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafi 1. Sayfada
Kimi zaman insan düşünmeden edemiyor.
Anayasa değişikliklen, Demirel'in yeniden seçilme-
si, Ecevit'in zikzaklan, Erbakan'ın sıyasal kurtuluş sa-
vaşı ve benzeri konular; toplumun yaşam sıkıntısı çe-
ken katmanlannı ne derece ilgilendiriyor acaba?
TV'ler ve yazılı basın yurtiçi turistleri durmadan uya-
nyor.
Buzlanma ve kar ve de soğuk.
Bu uyanlar kentin kenar mahalleterinde yaşayanla-
n sadece bir soruya yanrt aradıklan için ilgilendiriyor.
Soğuğu nasıl karşılayacaklannı düşünüyoriar.
Otesi fasafiso! Yatıp kalkjp demokrasiyle yaşadık-
lannı varsayan irdelemelerin hepsi palavra!
Türk-lş Araştırma Merkezi'ne göre; Ankara'da ya-
şayan dört kişilik bir ailenin dengeli beslenebilmesi
için yapılması gereken asgari harcama tutan bir önce-
ki aya (ocak) göre yüzde 3.5 oranında artışla 130 mil-
yon 790 bin liraya ulaştı. Geçen yıl aylık artış yüzde 3.2!
Çalışanın ailesiyie biriikte çağdaş yaşam ve insan
onuruna yaraş4r düzeyde yaşaması için gerekli harca-
ma olan yoksulluk sının 398 milyon liraya ulaştı.
Türkiye Kamu Sendikalan Federasyonu daha deği-
şik rakamlar veriyor.
Yoksulluk sının olarak bilinen dört kişilik ailenin as-
gari harcama tutannın şubat sonunda 475 milyon 593
bin liraya yükseldigini açıkladı.
Asgari ücretin sadece 80 milyon lira olduğu ülkemiz-
de çalışanlann büyük bölümü bu parayı kazanamıyor.
Kamu görevlileri arasında yalnızca valiler, 1. sınrf hâ-
kimler, profesörier ve genel müdürier yoksulluk sının-
nın üzerinde para kazanabiliyor.
Emeklilerin kazancı ise bu paranın yanına bile yak-
laşamıyor.
Nasıl unuturuz: Milletvekilleri, emekli milletvekilleri
bir milyann çok üstünde aylık gelır sağlamalanna kar-
şthk..
Hâlâ, ama hâlâ geçinemediklerinden yakınıyoriar.
Cumhurbaşkanımız onlan haklı buluyor.
Başbakanımız bu konuda ne etliye ne sütlüye ka-
nşmadan tartışmalann dışında kalmayı basanyor.
Arada kimileri var ki, milletvekili maaşlanna yapılan
zamlan fazla buluyor.
Ama yükselen rakamı cebe indirmeyi de ihmal et-
miyor.
Bir zamanlar
Bir zamanlar milletvekili maaşlanna yapılacak zam
yine tartışmalann odağındaydı..
1950'den önceki yıllardı. fktidarda CHR muhalefet-
te de Demokrat Parti.
CHP'nin zam uygulamasına DP şiddetle karşı çıktı.
Ama, muhalefet partisinin 4 önderinden biri olan
Prof. Fuat Köprülü'nün;
"Biz mHletvekHi maaşlanna karşıçıkattm; ama zam-
mı da ceb&atalım" dediği öğremtdi ve bu söz yayrtdı.
O gün bugündür siyasetçilerin kafa yaptsında degf-
şiklik yok.
Hatta bugün biraz daha ilerideler
Dün zamma karşı çıkıyor, ancak cebine atacağını
söylüyordu muhalefet. Bugün iktidaria muhalefet ay-
nı kabın içinde, zammı biriikte savunuyor.
Tarihten ders alarak bugünlere gelen millet temsil-
cilerimiz bir adım daha atabilirier.
Yılın her ayında 500 milyon zammı öngören bir ya-
sayı kabul ederek zam sorunlannı kökünden çözdük-
lerini işitebilirsiniz.
Sakın şaşınmayın!
Şaşırmayın; temsilcilerimize yaraşan da bu değil
mi?
'Süahlanmayarışı
Türkiye'nin aleyhine'
AYHANŞÎMŞEK
ANKARA - Almanya
Birlik 90^e§iller Millet-
vekili Cem Ozdetnir, Al-
manya'nın hem Yunanıs-
tan'a hem de Türkiye'ye
silah satmak istemesini
eleştirerek "Komşu olan
ve birbiriyle sorunlannı
henüz çözememiş bu iki
ülkeye silah satmanın
doğru olraadığına inanı-
yorum. Yeşil parlamen-
terler olarak Alman-
ya'nın yalnız Türkiye'ye
değil, hiçbir ülkeye silah
satmaması gerektiğini
düşünuyoruz. AB'ye gir-
me süretinde olan Türki-
ye, ekonomisine yaünm
yapmah" dedi.
Birlik 90/Yeşiller Par-
tisi, Sosyal Demokratla-
rın tüm girişimlerine kar-
ştn tank satışını engelle-
me konusunda geri adım
atacak gıbi gözükmüyor.
Sorulanmızı yanıtlayan
Türk asılh Alman millet-
vekili Cem Özdemir, par-
tisi Birlik 90/Yeşiller'in
farklı gerekçelerle plan-
lanan tank satışına karşı
çıktığını belirterek "Bu
tutumun kökeninde ya-
tan başlıca neden, Yeşil
parlamenterlerin Alman-
ya'nın genel olarak hiçbir
ülkeye silah satmaması
gerektiği konusunda var-
dığı görûş birtifL Bu tu-
tum özeffilde insan hakh-
n ihlaDerinm ve anti-de-
mokratik uygulamalanıı
sûrdüğû Türkiye gibi ül-
keler için daha çok söz
konusu ohnah" dedı.
Özdemır, "Türkiye'ııin
hiç de olumlu olarak de-
ğerlendinnediğün böige-
sel askeri güç oima hayal-
leri ile hareket etmesi
doğru değil. Türkiye ve
komşulannın girdiği si-
lahlanma yanşına engel
obnak gerekiyor, çünkü
bu. ekonominin baş düş-
maolanndan biri. Böyle
bir yarışta Türkiye'nin
yer almasının. çıkartan
aleyhine olacağuıa inanı-
yorum" dedi.
Yeşiller olarak Alman-
ya'nın silah satışından
para kazanmasını onayla-
madıklarını kaydeden
Özdemir şöyle konuştu:
"Türkiye, insan haklan,
demokratikleşme ve Kürt
sorununu çözmüş, her şe-
yin güDük gülistanhk ol-
duğu bir ülke dahi oünuş
olsa, ben yine de Türki-
ye'nin bu şekilde silahlan-
masına taraftar olmaz-
dım. Türkiye'de sayılan
gfttikçe çoğalan srvil top-
lum örgütkri, 'Devlet ne-
reye para harcıyor ve bu
gerçekten gerekli mi' dt-
ye sormaya başladı. Bu
yflzden bence Türkiye'de
tartışılması gereken asıl
soru 'Türkiye nasıl silah-
lanır' değil, 'Bu sılahlan-
ma gerçekten gerekli mi'
sorusudur."
Tank gerginliği
I Baştarafi 1. Sayfada
nndaki uzman milletvekili
Angelika Beer ise Yeşil dış
poIıtLkanın bir banş politi-
kası olduğunu hatırlattı.
Beer, "Bu polhika Le-
opardlann Türkiye'ye gön-
derilmesine kesin bir ha-
yır' anlanıınagefiyor" dedi.
Bugün (pazar) sona ere-
cek olan Birlik 90/Yeşiller
kongresinde, atom santral-
larının kapatılması ve yurt-
dışında nükleer enerji sant-
ralı kuran Alman firmala-
nna verilecek devlet des-
tekleri ile parti içindeki ya-
pısal reformlar da tartışıldı.
çıı*pmı> oı*• Baştarafi 1. Sayfada
Fadıl Akgündüz, besmele ile baş-
ladığı el yansı mektubunda ilk Türk
otomobılı diye adlandırdığı tmza'nın
29 Ekim 1999'da yapılan tanıüm top-
lantısından sonra tekelcı çevrelerce
ve gazeteler tarafından kendilenne
karşı sürdürülen saldırüann şiddet-
lendiğini, bu karşı kampanyadan or-
taklarının etkılendığinı belirterek,
"Az sayıda ortağunızın hâlâ bu tep-
kilere aüşamadığını da görüyorum"
diyor ve sözü Allah'ın da Jet-Pa or-
tağı olduğuna getıren şehatçı Ak-
gündüz aynen şöyle yazıyor:
"Geçen mektubumda AHahü Te-
ala'mn bir hadisi kutsisuıi zikretmiş
ve bizim ortakhğunızdaki ruhun bu
ruh olduğunu vurgulamışüm. Hadi-
si kutside 'İki sadık ortağın yanında
üçüncüsü benım, uç sadık ortağın ya-
nında dördüncüsü benim' buyndu-
yor. Ulusumuzun başansı ve ülkemi-
zin kalkmması için, dotoyısıyia gek-
cek nesillere, çocuklanmıza daha gü-
zel bir dünya bırakabflmek için bü-
yük bir inanç ve azunk çahşıyoruz.
'Insanlann hayırlısı insanlara fayda-
lı olanıdır' hadisi şerifmden ilham
ahyoruz. Bu inanç >% sadakat olma-
sa\dı, kısacası şahsen ben,ADahü Te-
ala'nın ortağunız olduğuna inanma-
saydun bu mücadekyi çoktan bırak-
mtş olurdum! Ama bırakmadım, bı-
rakmayacağun.'* tnsanlan Allah'la
korkutan, dıni duygulan sömüren
Akgündüz, "Şimdi şû-ketimizin bü-
tün kaynaklan Imza projesioe yön-
lenduilmtş dunımdadır^ diyor.
Avrupa'da para toplarken verilen
sözlerin hepsi asılsız çıkınca, Al-
manya'da para toplama bürolannın
dışmda hiçbir varlığımn olmadığı
görülünce, Avrupa genelınde 1500
ile 2000 arasında para toplayan tem-
silcılerin, milyonlarca mark tutann-
daki reklamlan yayunlayanların, ki-
mi hocalann bu talandan paylanna
düşeni aldıkları ortaya çıkınca Imza
hayalıne kapılan Fadıl Akgündüz,
mektubunda şu çağnyı yapıyor: "Al-
lah'ın rahmetinden ümidinizi kesme-
yiniz, ayeti kerimesi ne yapmanıız ge-
rektiğini çok iyi anlatnüyor mu? Ben
bir ortağuıız olarak size şunu söyle-
yebifirim ki. ben hiçbir zaman ümi-
dimi kesmedim ve kesmeyeceğim.
Zaten bu ayete göre Allah'tan ümidi
kesmek Kuran'a inannıamak. dola-
yısıyla küfregttmekdeğil midir? Gö-
röyoruz Id inananlara ümidini kay-
betme hakkj \erilmemiştir. Fesih ih-
bar süresi dolmuş veya yakında dob-
cak olan ortaklarundan bir ricam
var. Şirketimizin dayanışmayaen çok
ihtiyact oiduğu bu dönemde lütfen
sözkşmelerinizihiçdeğilse biryıl da-
ha ıiT«*ııiım ve btrfikteliğimizi daha
dagüçhl birşekildedevam erareUm."
Akgündüz ortak diye adlandırdığı
Jet-Pa mağdurlanna yakınlannı da
ortak etmeyi önererek "Ortaklarun-
dan beklediğim şey. samimiyetk ve
sadakatle birfikte şirketimize sahip
çıkmayadevam etmekve şirketnnizin
felsefesini, davasuu yakın çevrenize
anlabp oniann da Jet-Pa'ya ortak(A-
masmı sağlamak ve hakh mücadele-
mtzde gücümüze güç kaünaktu-."
Borsa uzmanlaruun belirttiğme
göre, Fadıl Akgündüz zaman kazan-
mak için çeşitli yollara başvururken,
Frankfurt merkezden ana parasını is-
teyenler tehdit edilıyor, onlara, avu-
kata giderlerse hiç ödeme yapılma-
yacağı söyleniyor. Paralannı almak
için başvuranlann anlattıklanna gö-
re, ne zaman ödeyeceksiniz sorusu-
na, "Onu söyleyemeyiz" deniliyor.
Ödeyeceklerine dair yazılı belge is-
tenince, koordinatörler onu da vere-
meyeceklerini söylüyorlar.
Milli Görûş tatayye yapıyor
Avrupa'da Jet-Pa'ya para topla-
yanlann yüzde 60'uıın Milli Görüş-
çü, yüzde 40'ının ise Nurcu ve Fet-
hullahçı olduğu biliniyor. Fadıl Ak-
gündüz tarafından Jet-Pa'nın Frank-
fiırt'ta Avrupa merkezinin 6 Aralık
1998'de açılışında, Islam Kültür
Merkezleri Birliği Hessen Eyaleti
Başkanı Üyas Uzun, MÜSİAD Al-
manya Federasyonu Genel Başkanı
Şeref Aygûn ve o zaman Islam Top-
lumu Milli Göriiş'ün (IGMG) Genel
Başkanı olan AU Yüksd de hazır bu-
lunuyor. Ali Yüksel Jet-Pa'ya başa-
rüar dıliyor, çalışmalan çok yakın-
dan takip ettiklerinı söylüyor ve Ak-
gündüz'e birtablo hediye ediyor. Ali
Yüksel, Osman YumakoğuDan (es-
ki Milli Görüş genel başkanı ve Fa-
zilet Partisi Istanbul Milletvekili),
Güleser Topuz (Milli Görüş Kadın-
lar Kolu Başkam), 1992'de Görûş
Holding'i kuruyorlar. Görüş Hol-
ding'ın Türkiye temsilcisı Mahmnt
Şahin. O dönemde Görüş Holding
için Almanya'dan 14 milyon mark
toplandığı belnnliyor. Holding ku-
ruculan sonra iflas etüklenni açıklı-
yorlar. Ardından Mahmut Şahin Is-
tanbul'da alacak yüzünden öldürülü-
yor. Milli Görüş, Avrupa'daki cami-
lerinın kapüanm Jet-Pa'ya açma kar-
şılığında batan Görüş Holding'in
borçlannı Jet-Pa'ya devrediyor. Bu
nedenle Milli Görüş baştan beri Jet-
Pa olayının içinde yer alıyor.
Milli Gazete, Jet-Pa'yı Avrupa'da
en çok tanıtan gazete olduğu da bi-
lindiği halde, Milli Görüş Genel
Merkezi şimdi de Jet-Pa ile ilişkisi-
nın olmadığı imajını yaratmaya ça-
lışıyor. İGMG Hukuk Müşavirliği ta-
rafından yayımlanan bir açıklama-
da, "Şirket ortaklannın sosyal >-ar-
dun ahnabn Avrupa ülkekrinde ya-
şayan insanlanmızm tasarruflannı
değerfcndirmekistemeltTİ fe\ kalade
doğakhr. tnsannntz. hür iradesiüe is-
tediğjtkarikuruluşa ynbnınyapabi-
Hr. Teşküatnnız, başmdan beri ne be-
Krlibir yereyatmmyapmayi veya or-
tak oünayL ne beihü bir yere yaünm
>-apnıamayı veyaortakohnamayı tav-
siyç etmiştir. Konu, tamamen şahıs-
lann kanaatkrine ve hür iradeterine
bu^kumışör. Dolayısıyla bu bağlam-
da teşkilatumz hiçbir mesuliyet üst-
lenmemektedir'' deniliyor.
Çanakkale zaferiıü yaratanlar
• Baştarafi 1. Sayfada
Demirel, 18 Mart Çanak-
kale Zaferi'nin 85. yıldönü-
mü nedeniyle bir mesaj ya-
yımladı. Fİemirel, mesajın-
da şöyle dedi:
"Çanakkale, bağrmda ta-
şıdığı280binkefeıısizazizşe-
hidunizle, sadece bir kahra-
manhk beldesi değü. ay nı za-
manda bozuJmasına hiçbir
zaman müsaade etmeyeceği-
miz, «tnhiM özenle sahip çı-
kacağnnız birtik ve beraber-
AECEE etkinliği
Türk-Yunan
dostluğu
için bir
adım daha
Istanbul Haber Servisi •
Dünyamn en büyük öğrenci
organizasyonlanndan biri
olan Avrupa Öğrencileri Fo-
rumu'nun (AEGEE) Anka-
ra ve Atina temsilcilikleri,
Türkiye ile Yunanistan ara-
sındaki sıcak ilişkileri pekiş-
tirmeyi amaçlayan bir etkin-
lik gerçekleştirecek. UNES-
CO'nun 2000 yılını "Banş
Kükürü Yıh" ilan etmesi ne-
deniyle gerçekleştirilecek
kültürel değişim etkinliği,
heriki ülkeden22'şer öğren-
cinin katılımıyla "Ortak
Kühürden Banş Kültürü-
ne" adıyla düzenlenecek.
Etkinlik kapsammda 22
Nisan 2000 tarihinde Anka-
ra'da bir araya gelecek genç-
ler, iki ülke arasındaki "or-
tak kükürü" tarbşacak. Da-
ha sonra 15 Mayıs'ta tekrar
Atina'da buluşup bu kültürü
"banş kühürüne" çevirme-
nin yollarnıı arayacak. Pro-
jenin Halkla ÖişkileT Sorum-
lusu Cem Tüzöner. amaçla-
nrnn, her iki ülke arasında
var olan ortak kültür öğele-
rinin, ortak banş kültürüne
dönüştürübnesine katkıda
bulunmayı sağlamak oldu-
ğunu söyledı. Tüzüner, "Üd
tophım arasındaki ortakhk-
larüzerineodaklanarak, hep
farkühklarm ve sonınlann
altmı çizen jCTİeşik millryet-
çi küKürü, farkh bir gelecek
isteyen gençler olarak taröş-
mak ve değiştirmek istrvo-
ruz" diye konuştu.
Kültürel değişim progra-
mının ilk ayağı olan Ankara
basamağında, ortak müzik,
şarkı sözü, oyun ve mimari
ile dilin ve AB-Türkiye-Yu-
nanistan ilişkilerinin kültü-
rel boyutunun tartışılacağı-
nı anlatan Tüzüner, aynca
geçmışte Rum nüfusun yo-
ğun olarak yaşadığı ve nüfus
mübadelesınden sonra terk
edilen Fethiye yakınlannda-
ki Kayaköy'ün de ziyaret
edüeceğini ifade etti.
Kğhni7in de en büyük sem-
bofflerindendir. Bugün Tür-
kiye Cumhuriyeti'nin birlik
veberaberiiğmi, huzurv«gü-
venini yıkmak isteyen nıih-
raklar; doğuhısu-babltsı. ku-
zey1isi-güjıeyüsi,kaduu-erke-
ğryte bu güzel ülke insanlan-
mn Çanakkale'de ve daha
birçok yerde bu vatan için
beraberce verdikleri müca-
dele> i görüp ders ahnahdır.
Şehftterimizm blze bırakök-
lanbukntsalemanetisonsu-
za kadar koruyacak, Türid-
ye'yidünyamn en güçhl ülke-
lerinden biri yapacağız. Ça-
nakkale şehitleri, insanlık
için bir ibret abklesidir.''
Demirel, dün Devlet Ba-
kanı Fikret Ünnl ve Çanak-
kale, Balıkesir, Bursa. Bile-
cik, Eskişehir ve Ankara
gençlik ve spor il müdürleri
ve atletlerle görüştü. Demi-
rel, Çanakkale Zaferi'nin 85.
yıldönümü nedeniyle Geli-
bolu'dan getirilen toprak, de-
niz suyu ve bayrağı öperek
teslimaldı. Dünvaya "GeBn
Çanakkak'yi Gcübolu'yu
görün" dedıklenni anlatan
Demirel, şöyle konuştu:
"Burada 500bin gencedk
insan yatar. Bu gencedk in-
smüar, büyük Atatürk'ün
çok güzel söyledigi gibi, kn-
cak kucağa, kefensiz yatar.
Bundan ders aün, dijoruz
dünyaya. Banşuı laymetini
dünya bflmeödu-."
TBMM Başkam Yridınm
DYP'de ülkücü tarzı bayramlaşma
DYP Istanbul İl Başkanhgı'nda
düzenlenen bavTamlaşma töreninde
konuşan DYP Genel Başkan Yardıması
Hayri Kozakçıoğlu. TürkKe'nin .\B'ye
ancak milo-ıııanevi değerierini
koruyarak girebileceğini söyledi
Partisinin. Âtatürkçü veflericibir parti
olduğunu öne süren Kozakçıoğhı. aynı
zamanda milHyetçi muhafazakâr,
"Kuran'ına ve kurbamna sahip çıkan"
bir parti olduklannı vurguladı. Bu
özelükleri nedeniyle AB'ye girmeııin,
DYP için beffi kurallan olduğunu behrten
Kozakçıoğlu, "AB'ye gideriz, ama nasıl
gkferiz? Daha önce de dedelerimiz
Avrupa'ya gittL Bayrağımızia, miüi-
manevi değerierimîzle gjderiz" dedi
Kozakçnğlu'nun, partSilerie
bayTamlaşırken ülkücüler gibi ahn
tokusrurduğu dikkat çekti. DYP'deki
bayrâmlaşmaya D\T GÎK üyesi ve
İstanbul MiBeheküi Celal Adan, İl
Başkanı Süleyman Soylu, ilçe başkanlan
ve partiuler kabkü.
Yurttaşlann bağışlarla kuruma destek olduğu belirtildi
THK'den teşekkür mesajı
tstanbul Haber Senisi -
Türk Hava Kurumu (THK)
Kadıköy Şubesi, bu yıl bek-
lenenden daha az kurban ke-
silmesinde, halkın ekono-
mik durumunun, dokuz gün-
lük tatılın, hava koşullannın
ve 75 bin yurttaşınhacca git-
mesinin etkili olduğunu be-
lirtti. Şube, dini vecibelerini
yerine genrip kurban derile-
rini THK'ye bağışlayan
yurttaşlann, bu desteğının,
THK'yi hizmet yolunda he-
yecanlandu-dığını açıkladı.
Açıklamada, tüm olum-
Camilere taciz' mansetini attı
Akit'in hedefıyine THK
tstanbul Haber Servisi - Şeriatçı basın, kurban konu-
sunu çarpıtmayı dün de sürdürdü. Akit gazetesi, "Cami-
lere taciz" mansetini atarak. THK'yi hedef gösterdi.
Akit. "THK'ciar, deriterörünü camikre taşıdL.. tnşa-
at haündeki camflerin bitirilmesi için halkın bağışladığı
derikre THK'olar tarafindan el konuldu" diye > azarak.
kurban derisini camiye bağışlayan >"urttaşlarla, THK gö-
revlileri arasında sert-tartışmalann yaşandığım öne sür-
dü. Yurttaşlann THK görevlilerine "THK'a mtsm. yok-
saltKKO'cu musun" diyerek çıkıştıklannı savıınan Ak-
it, THK görevlilerini "zorba" olarak tanımladı. THK gö-
revlilerimn, güyenlik güçlerini tahrik etmeye çahştıkla-
rmı, onlara talimat verdiklerini yazan Akit, bazı tartış-
malarda emniyetin devreye girdiğini belirtti.
suzkoşullara karşın, dini ve-
cibelerini yerine getiren
yurttaşlann, kurban derileri-
ni bölücü, şeriat yanlısı ve
silabiı eylemcilerin eline
geçmemesi için sağduyu ile
hareket ederek THK'ye ba-
ğışladığı vurgulandı.
"Kutsal bayranumızda o-
nun kadar kutsal olan an-
lamh bir bağışla, yannlan-
mıza destek okluğunuz için
sizlereminnetveşükranlan-
nua sunuyoruz"' denilen
açıklamada. yurttaşlann
THK'nin yanmda yer alma-
sının, Atatürk ilkelerine
bağlı, laik, çağdaş, demokra-
tik. ulusal. bağımsızlıktan
yana, Misak-ı Milli adına ant
içerek sahip çıkmış, bölücü,
gerici ve yılacı alamlarla sa-
vaşı kendıne ilke edinmiş, si-
laha değil bilime ve banşa
gönül venniş, Türkiye Cum-
huriyeti'ne yararlı nesillerin
yetişmesine öncülük etmiş
ve edecek olan THK'ye, ya-
şam ve hizmet desteğı anla-
mına geldiği kaydedildi.
Akbuhıt da "Bu savaş, Tür-
kne'yi işgal etmek isteyen
devletiere, bunun hiçbir şe-
kilde>e hiçbirzamangerçek-
leşemeyeceğini göstermiştir.
BüyükönderAtatürk'ün da-
hi bir komutan olaraköiüm-
sûzfcştiği Çanakkale Savaş-
bn'nm Hk aşamasuu ohıştu-
ran 18 Mart Zaferi, dünya
harp tarihinm örnekbirkab-
ramanhk destanMhr" dedi.
Ecevit, yaşadığı güçlükle-
re karşın zamanuı en güçlü
ordulanna karşı koyan ve bü-
yük bir zafer kazanan Türk
uhısunun, kahraman ordusu
ile tek bir yürek halınde bu-
gün de bölgesinde bir güç ve
istikrar unsuru oknaya de-
vam ettiğini vurguladı. Ece-
vit, "Çanakkale Savaşte-
n'nda sergüediği azun ve ka-
rarhhğı, aydmhk ve güçlü
Türkiye ideali çerçe\esinde
sürdüren Türk uhısu. birlik
ve beraberük içinde bu onur-
hı mirası Atatürk'ün izinde
yannlara taşn-acaknr" dedı
Denız Kuvvetleri Komu-
tanlığı'nda düzenlenen töre-
ne bir mesaj gönderen Ora-
miral Erdil, mayın gemısi
Nusrat'ın 7 Mart 1915'de
Çanakkale Boğazı intikal ro-
tasına döktüğü 26 mayının
dünyatarihinin sayılı dönüm
noktalanndan birini belirle-
diğtnı vurgulayarak "Taran-
mamış bu 26 mayın, sadece 2
tngfliz ve 1 Fransız za-hhsmı
Çanakkale BogazTnın ka-
ranhksulanna göndermekle
kahnamış, dönemin en güç-
hl armadasına sahip olan ül-
kelerin iradeleri vestratejile-
ri dışmda hareket etmeye
mecbur bıraknnşar" dedi.
Çanakkale 'dekı törenler
Cumhuriyet Alam'nda Ata-
türk Anıu'na çelenklenn ko-
nuhnasıyla başladı. Törenle-
re 18 Mart Stadı'nda devam
edildi. TBMM'nin Çanak-
kale'ye verdiği Kahraman-
lık Madalyası, Vaü Vekili
Mehmet Seyman. Boğaz ve
Garnizon Komutanı Tuğa-
mıral Mustafa lltanur, Bele-
diye Başkan Vekili CemBel-
li tarafından, Türk Bayra-
ğı'na takıldı. Öğleden sonra
da Gelibolu Yanmadası'nda-
ki ŞehitlerAmü, Hastaneba-
yın, Kumkale ve Hasan
Mevsuf şehitlıklerinde tö-
renler duzenlendi.
Istanbulda Kuzey Deniz
Saha Komutanhğf ndaki tö-
rene Kuzey Deniz Saha Ko-
mutanlığı Kurmay Başkam
Deniz Kurmay Kıdemlı Al-
bay Yalçm Kavukçuoghı, Üs-
teğmen Tufan Özkol ve dığer
görevliler katıldı.
Gölcük, KKTC, Kayseri,
Şanlıurfa, Zonguldak ve
Baron'da da zaferin yıldönü-
mü törenlerle kutlandı. 23
Mart Perşembe günü Trab-
zon KTÜ Atatürk Kültür
Merkezi 'nde Affan Kitap-
çıoğlu Lisesi öğrencileri
tarafından hazırlanan anma
programı gerçekleştirilecek.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
lığında nefıs bir vadi var. Vadinin ortasından Men-
deres Irmağı'na su yetiştiren, debisi sık değişen,
yer begenmeyip olabıldiğince geniş akmayı seven
küçük bir dere akıyor. Derenin iki yanından yükse-
len tepenin etekleri takı olarak zeytin ağacını kul-
lanıyor!
Ağaçlar bazen tepenin organlan gibi durur, ba-
zen de takılan andınr... Ama benim dostJuk kurdu-
ğum ağaçlar vadinin biraz daha derinliğinde, kü-
çük bir yan vadiciğin önündeki ufacık düzlükte...
10-15 zeytin ağacı genişliğinde birdüzlük... Bay-
ramın "güzel zomnluluğu" ziyaretlerden boşluklar
yaratıp, zeytin ağaçlanna da uğradım.
Her zamanki gibi şenşakrak, rüzgârla şarkı söy-
leyip dans ediyorlar. Yeryüzünün farklı coğrafyala-
nndaki insanlar için geçerii olan ortak özellik öne
çıkar ve o coğrafyadaki tüm insanlann birbirine
benzediğini düşünürüz. ömeğin, Afrikalılar siyah-
tır. Bitti. BirgrupAfrikalıgördüğümüzdeyorumya-
panz:
"Hepsi birbirine benziyori'
Oysa, o gruptakiler için, birbirleri arasında kim
bilir ne büyük farklar vardır.
Ağaçlar da öyle. Dallan, çiçekleri bir yana, sa-
dece gövdelerindeki değişikliklen anlamaya çalış-
mak bile insanı tatlı hayretlere düşürüyor. ömeğin
arkadaşım zeytin grubunun gövdeleri... Tümünü
anlatmaya kalksam, satırlar yetmez, ama birkaçı-
nı paylaşmadan geçemeyeceğim.
Birinin gövde kabuklan sarmal saımal... Çok rüz-
gârlı havada bir genç kız başını biraz öne eğip rüz-
gâra cloğru dönse.. rüzgâr saçlan alıp götürecek-
miş gibi lime lime geri tarasa, işte böyle olur.
Ortadaki ağaçlardan birinin gövdesinde tam 12
delik saydım. Ortasından kocaman bir yank açıl-
mış. Bunu yıldınm yapmış olmalı. Gövdenin her i-
ki tarafında delikler oluşmuş. Yaz mevsiminde bu
gövde kanncalarla dolu olurdu. Dipte de kannca-
lara birebir toprak- gövde kanşımı bölümler var.
Kanncalar için bu gövde bir kıta büyükJüğünde ol-
sa gerek. Dolaş dolaş bitiremezler.
Poğal olmak...
Yeni yetişen zeytinlerin gövdeleri ise pürüzsüz.
Gövde ucundan çıkan dallar da henüz yıllann çiz-
gilerinden uzak. Düzgün biçimlerde yükseliyorlar.
Genç gövdenin, "Dallanmla ne kadar övünsem az.
Bakın ne güzel büyüyoriar. Onlar çok güzel mey-
veler verecek. ötekilerden daha çok meyvem ola-
cak" der gibi bir hali var. Toprakla alışverişte gö-
rünmüyor. Hatta dallan öyle bir dengeyle yukan fış-
kınmış ki, gövdeyi toprak düzeyinden kesip btrak-
sanız, yine dengede duracak. Ama bu şaptamayı
ben yapmıyorum, gövde yapıyor.
"Ben"diyor, "asılolanım, tamamköküm toprak-
ta, ama yapraklara can veren kanallar benim üze-
rimden geçiyor. Bahar sonu yapraklann dibinde
beyaz çiçekler oluşacak. Onlar meyveye döne-
cek, bûtün bunlan ben sağlryorum."
Bütün bunlan elbette genç gövde yapıyor, ama
bunu topraktaki kökleri olmaksızın gerçekleştire-
meyeceğini zamanla öğrenecek!
Vadi dibine en yakın gövdelerden biri de yumru
yumru. Nasıl oluşmuşsa, dal aynmlannın hemen al-
tında 10-15 santim yüksekliğe kadar uzanan yum-
rular meydana gelmiş. Gövde o yumrulan üniver-
site diploması gibi taşıdığına göre, teiaşlanacak bir
durum yok demektir.
Onun hemen yanındaki ağacın gövdesinden
çok, fışkıran dallan dikkatimi çekti. Sanki gövde
dallan bir güzel yetiştirmiş, ama yıllarca yukan sal-
mamış. "Daha zamanı değil. Ben gidebilirsiniz de-
diğim an, önünûzü açacağım, gökyüzüne doğru
yola koyulacaksınız" demiş. Bir gün salıvermiş.
Onlar da biri ötekinden önce çıkmak için fıriamış-
lar yukan... Ne desem, sanki dal ormanı. Böyle frr-
lama dallamalık da güzel, ötekilerin ahenkli yük-
selişinden daha farklı havalan var...
Her gövdenin en ucu yaprak... Gövdelerden bi-
rine dokunup yetişebildiğim yere kadar uzandım,
sonraki dokunmalan gözlerime bıraktım. Gövde-
den dala, oradan daha ince dala, sonra daha in-
cesine, en uçta altı gümüş, üstü zeytin rengi yap-
raklara. Genç zeytinin söyledigi gibi, bahann so-
nunda yapraklann koltuğunun altından beyaz çi-
çekler çıkacak. Onlar rüzgânn taşıdığı çiçek tozla-
nyla döllenip meyveye dönüşecek...
Gövdelerden istemeye istemeye aynlırken, "Ar-
kadaş" dedim, "doğadaki denge ne muhteşem
şey, doğal olmak ne büyük mucize!"
Halep'te arşııılamııış
bir sergi
I Baştarafi 1. Sayfada
özfDikle bunlann sırma
ve incüeıie bezenmiş do-
kumalan ile çok
yakmdan
ilgilenmekteyim.
Ailemin sahip olduğu bu
hazinelere hayranhkla
bakardnn ve gençük
heyecanıyla başlayanbu
merak. daha sonralan
gerçek bir tutkuya
dönüşerek. benim
yaşam biçimim olarak
noktalanmıştır. Işırah
renkkrle dokunmuş bu
gösterişB kumaşlann
güzeuHderine gittikçe
artan hayranhğnn,
benim geçmişteki
atalanmla, köklerimk
flgflenmemi ve onlan
öğrenmemi sağlamışûr."
Çeyiz sandığının önemli
öğeleri 1897'de aileye
gelin gelen Atie
Homsynin gelinL'ği, bir
balo elbisesi ve öteki
giysileri ile annesinden
kaima yorganlar, beşik
ve eyer örtüleri göze
çarpıyor. Antaki
ailesinin Halep'teki
evinde bazı padişahlann
yanı sıra Cemal, Enver,
Talat ve Mustafa Kemal
paşalan da evlerinde
ağırladıklan, Snttan
Reşad'm ise Kaiser
onuruna tstanbul'da
verdiği baloya
bu ailenin bireylerini de
davet ettiği biliniyor.
Sergide, Antaki
ailesinin 1784'lere
kadar uzanan
yağlıboya portre
ve fotoğraflan ile
kullandıklan eşyanın
canlandınlmasına da
özen gösterildiği dikkati
çekiyor. Şimdiye değin
yurtdışındaki sergilere
eser gönderen ya da
özel sergıler açan
Sadberk Hanım
Müzesi'nin bu kez
dışandan bir sergi
getirtmesi ise önemli
bir aşamadır.