Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 14MART2000SALI
DIZI
San-Kırmızılı kulüpfutboldaki başanlarına karşın mali konularda beklenen sonuçlan alama
Galatasaray'dadüşlerveg
cjıuuuur
Y A R I N
HNCAL ULUÇ VEfeUANKRAÇ'm
görüşleri.
Şirketleşmenin getireceği olumlu ve
olumsuz tepkiler.
N E C D E T C O B A N L I
'Kulüp mali
felaketin eşiğinde'
Dteipliıı cesası verildiği için mali kongrede
. konuşturulmayan Necdet Çobanlı
konuşma metnini Cumhuriyet'e verdi
S
evgili kardeşierim; sözlü tecavüze uğradığım haJde
Divan Kunılu'nda konuşturulmadığım için Galatasa-
rayımızın bugün getırildiği mali felaket uçunımunun
kenânnda sizlere söylemek istedikJerimin birkısmmı arzet-
mek üzere bu satırlarla karşmızdayım. Beni lûtfen bağışla-
manızı rica ederim. Galatasarayımızın bugün maalesef gel-
diği kaos ortamından dolayı son derece ûzgûnüm. Her şey-
den evvel bilmenizi rica ettiğim husus, ne Bay Süren'le, ne
de başka herhangi bir kimseyle şahsi bir meselem yoktur.
Galatasaray'da yönetimi ibra etmeme gibi bir meselenin
açıkça konuşulmasmı ben de sizlergibi çok sakıncalı görü-
yorum. Sizlerden tek istediğim, iki yıldır başkanımıza rica
ettiğim gibi bu hususta herhangi bir karara varmadan evvel
kulüp ve şirket hesaplanmızın bitaraf bir mali lcuruluşa tet-
kik ettirdikten sonra bir karara varmanızdır.
YABANCI VE OFF SHORE BANKAIAR
1.)Kulübümüzün bılgısayanndan alınarak bana fakslanan
bir belgedeki rakamlara göre Türk bankalanna ve kuruluş-
lara olan 40 milyon dolara yaklaşan borçlara ilaveten;
A.) Frankfurt'taki Deutsche - İurkish Bank'tan iki defa-
da toplam 5 milyon dolar,
B.) New York'taki Park Avenue Bank'tan başkanın sahi-
bi olduğu Makina Takım Şirketi'ne 2.5 milyon dolar,
C) Kıbns'taki Trade Deposit Bank isimli biroffshore ban-
lcadan 1.5 milyon dolar.
D.) Aynca gene Kıbns'taki World Vakıfoff shore banka-
dan 300.000 dolar borç almmış olduğu anlaşılmaktadir.
Ancak Milliyet Gazetesi'nin 7 Ocak 2000 tarihli nüshasm-
da "Off shore bir masa bir sandahvdir_* manşetli bir ha-
berde büdirildiğine göre maalesef borç ahnan iki bankanın
bu listede isimleri bulunan bankalar olması çok ûzücüdür.
Aynı haberde bu bankalann "_yainızca büanco Szerinden
denetlendiğinin-.'' açıklanması da şayanı dikkartir. Aynca is-
teyene seve seve gösterebileceğim, elimde 4 bankadan va-
ki sorulanma gelen cevaplar var Tekstil Bank, Bank Kapi-
tal, Finans Bank ve Koç Bank sarahaten "Dünyadakibütûn
bankalann Lsimlerinin bulunduğu Banker's Almanac &m-
M kjtapta Trade Deposit Bank diye bir bankanın meveut at-
matkğuu* bana yazı ile bıidırilmişlerdır.
CINE 5TEN ALACAĞIMIZ:
O
nünde kulûbümüzle CINE 5 arasında imzalanmış 30
Tesnmuz 1999 tarihli bir sözleşme duruyor. Bu söz-
leşneye göre CINE 5 şirketi, kulübûrnûze 2005 yı-
!ma kadarolan yayın sözteşmesi ile olan haklanmıza karşı-
hk 4 miKon doiar tutannda bir kredi bulmak girişimlerin-
de bulunnayı ve bu paranın 2.5 milyon dolannı 3 Ağustos
1999 tarihnde, bakiyesini ise 28 Ağustos 1999 temın etme-
yi taahhü etmiştir.
l.)CINE5kuiübömöze2005yılına kadarolan yayınhak-
lan dolaysı ile 4 milyon dolar borçludur. Kulübümüzün bu
alacağı v-tdesinden evvel ödeniyorsa. borç miktanndan pe-
şin ödemedolayısı île faiz tndirimi yapılarak bakiyesinin ku-
lübe ödennesi gerekirdi. Çünkü borçlu CINE 5, alacakh ise
Galatasany'dır. Değil mi°
2) CDSE 5. bize olan borcunu ödemek için neden kredi
vesairerrttsraffan kulübûmûzeyüklenerek kredi bulmayı ta-
ahhüt edıor dersrniz? Borcunu ödemek isteyen borçlu şir-
ket oeder kendisi kredi alarak ve peşin ödeme dolayısı ile
borcundaı kesinti yaparak borcunu ödemiyor derstniz?
3.)CTNE 5 ile Türkiye'de îktisat Bankası "nın sahipleri ay-
nı şahıstı: Neden acaba bu kredi CINE 5'e İktisat Banka-
sı'ndan vailmiyor da aynı şahsm cazip oldugu New
York'taki nir bankadan 2.5 milyon dolar, gene bu şahsın sa-
hipolduği fCıbns'taki biroff shore bankadan 1.5 milyon do-
lar kredi eriliyor? Bu soruya bır cevap bulabiliyor musu-
rnız?
4) Sözeşme Galatasaray ile CINE 5 arasında yapılan bir
sözleşme olmasına ragmen bu para neden Gaİatasaray'a
ödenmiyff. Sözleşmede kulübümüz ve CINE 5'ten başka
hiçbir şabın ya da şirketin ismi geçmemektedir. Peki öy-
leyse nedn bu 4 milyon dolar kulübümüze değil de Faruk
Söraı veVfehmet Cansun'un sahibi olduklan makine ta-
kını ve kanera reklarn şirketlerine veriliyor acaba?
ÇünküCINE 5, Nesv York'taki Parkz Avenue Bank ile
Kıbns'tak Off Shore Trade Deposit Bank aynı şahsm rnal-
lartdır veiüaşılıyorki bujcrediler evvelden ayarlanarak bu
anlaşma şjpîlmıştır da ondan.
5J Bu -milyon dolar alacagımızi başkan yukanda ismi-
ni beürttüın yabancı bankalara temlik etmişmiş. Peki bu
terr.lıke krşı sözleşme de hiç isimleri geçmeyen Bay Sü-
ren le Ba.Cansun'un şahıslanna ait şirketlere nasıl geciril-
mişnr?
i) Sora, Galatasaray'ımızın 4 milyon dolar alacagını
BiEÜk ecn Başkan Süren'le ikinci başkan Mehmet Can-
sunnasıl ıluyor da bu defa yapnklan bu temlik karşılığtn-
datmsilırikleri şirketlerine kredi alabiliyorlar? Buradabir
menfaat ctışması yok mu?
SftSCK
DOĞANHASOL
D
ört yılda Türkiye'deki 13 kupadan 10'unu
kazanan profesyonel futbol takımı Gaİata-
saray'a futbol tarihinin en başanlı dönemi-
ni yaşattı. Burada başta Fatih Teriın olmak üzere
teknik kadroyu, oyunculan ve onlan oraya getiren-
leri kutlamak gerekiyor. Öteki spor dallannda, geç-
miş yıllara göre olağanüstü bir durum yok.
Futboldaki başanlara karşıhk, idari mali konu-
larda beklenen sonuçlar alınamadı. Süren, 1996
Martı'nda başkan olduğunda iki büyük projesi var-
dı: Ali Sami Yen Stadf nın yıkılıp yeniden yapıl-
ması ve kurulacak şirket yoluyla kulübe gelir sağ-
lanması. Aradan geçen dört yıl içinde iki proje de
gerçekleşmiş değil.
Ali Sami Yen Stadfnın bulunduğu arsanın üst
hakkı 49 yılhğma Gençlik ve Spor Genel Müdür-
lüğü'nden almdı. Büyük paralar karşılığında pro-
jeler, yapılabilirlik etütlen hazırlatıldı. inşaat danış-
manlığı için bir firmaya büyük paralar ödendi; an-
cak gerekli finansman sağlanamadığı için stadın
yapımma bir türlü başlanamadı.
Finansmanda dalgalanmalar yaşandı. Gayrimen-
kul yatırun ortaklığı, yap-işlet- devret, kredi yön-
temleri ayn ayn denendi; hiçbirinden sonuç alına-
madı. Oysa Süren göreve geldiğinden kısa bir sü-
re sonra bir gazete röportajında, "Projenin finans-
manı genişölçüde sağlandı" demekteydi (Yeni Yüz-
yıl, 20.! 2.1996). Daha sonra defalarca, var olan
stadın yıkılmasıyla inşaata başlanacağı söylenerek
tarihler verildiyse de ne finansman sağlanabildi, ne
de yapıma başlanabildi.
Stat yıkılmış olacağı için Galatasaray maçlannın
bir sonraki sezonda Kocaeli 'de ya da Diyarbakır'da
oynanacağı spekülasyonlan yayıldı. Bunlar hep
sözde kaldı. Yapımm başlaması için verilen tarih-
ler sürekli ertelendi. Şimdi seçim genel kurulundan
hemen önce, İngıltere üzerinden kredi olanaklan
sağlandığı, bunun için bır ön anlaşmanın imzalan-
dığı söyleniyorsa da aynntılan bilinmiyor.
S
tadın, en iyimser hesaplarla, bitiminden son-
ra dokuz yıl içinde kendisini ödeyeceği, ardın-
dan Gaİatasaray'a gelirgetireceği söylenmek-
te. Kısa sürede bir getirisi olmayacağı kesin. Proje
yaptırma prosedüründe izlenen yanlış yol nedeniy-
le de bugüne değin gereğinden çok para harcandı.
Aynca öngörülen maliyet, böyle bir stadın yapımı
için çok yüksek. Bunlann aynntılanna burada gir-
mek yazımızın boyutlannı aşar. (Düşüncelerimi
Nisan 1999'da "Görüşler" başlığı altında bır rapor-
la Yönetim Kurulu'na aktarmıştım.)
Bu arada Mecidiyeköy'de stadın hemen bitişiğin-
deki 23 bin m2'lik Tekel Likör Fabrikası arsasının
satış ihalesine girildiği anımsanacaktır. Kulüp iha-
leyi kazandı, ama gerekli finansman yine sağlana-
madı, böylece stada soluk aldıracak yaşamsal
önemdeki bu arsa da ele geçen fırsat da kaçınlmış
oldu.
Aynca satın ahnması bir önceki yönetim döne-
minde protokole bağlanmış olan, stat bitişiğindeki
2097 m2'lik arsa da parası ödenerek kulüpçe satm
alındı. Ancak genel proje bütünlüğü içinde düşü-
nüldüğü için boş rutulan bu arsa halen otopark ola-
rak kullanılmakta.
İki şlrtcet kuruldu
G
elelim ikinci önemli proje "şirkct''e... Sü-
ren döneminde bir değil, iki şirket kuruldu.
Birincisi, Galatasaray Sportif Sınai ve Tica-
ri Yatınmlar AŞ, ikincısi Galatasaray Spor ve Stat
Galatasaray futbol takımı başarıdan başarıya koşarken kulüpteki mali kriz San - Kırmızılılara endişe veriyor.
Galatasaray'da VizyonBugün artık Türkiye'de herkes Ga-
latasaray'ın bilhassa futboldaki başa-
nlan nedeniyle çağdaşlığı yakaladı-
ğını ve 2000'li yıllara Türk sporunda
lider olarak girdiğini kabul etmekte-
dir.
Ancak 'vizyon' kavramını, onun
daha iyi anlaşılabileceği bir çerçeve-
ye oturtmak gerekiyor. Bu çerçevenin
adı 'proje'dir. Vizyon, birprojenin üç
ana bölümünden birtanesidir. Bu ana
bölümler: 'misyon, vizyon ve aksi-
yon'dur. Misyon bir projenin varoluş
sebebidir, dolayısıyla o projeyi yürü-
tenler için temel nihaı amaçtır. Eğer
Avrupa Şampiyonlar Lıgi veya UE-
FA Kupası bir proje olarak ele alınır-
sa buradaki misyon 'varolmaktır'.
Misyonu belirlenmiş olan bir pro-
jenin ikinci bölümünü 'vizyoo' oluş-
turur. Vizyon, bir anlamda "Belirlen-
miş olan misyona nasıl ulaşüır?" so-
rusunun yanıtıdır. Daha açık bir ifa-
de ile vizyon, belirgin bir temel ama-
cı yani misyonu olan bir kurumun bu
misyona bağlı olarak gelecekte erişe-
Ateş Ünal Erzen (Galatasaray Kulübü Genel Sekreteri)
ceğı konumunun genel hatlarla belir-
lenmesidir. Ancak önemli olan gele-
cekte bir konumu belirleyebilmek
için geleceği bugünden yaratmak ge-
reklidir. Vizyonu, vizyon yapan nok-
ta budur.
Yaratılan gelecek kurgusu gerçeğe
ne kadar yakın olursa, \izyonumuz
ve ona olaşmak için seçtığımiz stra-
tejiler o kadar başanlı olur.
Eğer Galatasaray için bir vizyon
yaratmak söz konusu ise, Galatasa-
ray'ın içinde olacağı dünya sporunu
bugünden kestirebilmek gereklidir.
Bu konuda bilimsel gelişmeler ne
yönde olacakür? Hangi bilgi. ne ka-
dar önemli olacaktır? Lokomotif s-
por dalı hangisi olacaktır? Küresel-
leşmenin boyutlan ne olacaktır? Ba-
şan gelire nasıl dönüştürülecektir?
Yeni gelir kaynaklan neler olabile-
cektır? Bunlar ve benzeri sorulann
yanıtlan bize geleceğin spor dünya-
sınm bir resmini oluşturular. Işte viz-
yon yaratmak bu resimde Gaİatasa-
ray'a bir yer belirlemektir. Ancak bu
resimde Galatasaray için belirleyece-
ğimiz yerin mantıklılığı en az bu res-
min gerçeğe yakmhğı kadar önemli-
dir. Resminiz gerçeğe ne kadar yakın
olursa oisun Galatasaray'a verilen
rol, hayal gücünü zorlayan bir rol ise
vizyon stratejilerinizde başansızlık
ihrilamı söz konusu olacaktır. Gele-
cek söz konusu olduğuna göre önü-
müze bir vizyon koymak demek. ge-
lecek hakkında bir iddiada bulunmak
demektir. Önemli olan ise iddiada bu-
lunmak değil, o iddiayı kazanmaktır.
O halde. Galatasaray olarak kaza-
nabileceğimiz bir iddiayı ortaya at-
mamız gerekmektedir. Orneğin, ha-
yalci olmadan 2002 yılı izçin bir Ga-
latasaray vizyonu şöyle oluşturulabi-
lir: •*Galatasara>. 2002 yılında ku-
rumsalhkta ve bilhassa futbol dalında
dünyanın ilk 5 kulübü arasında yer
alacak, alt yapısıru tamamıyle haDet-
miş, gider ve gehrlerini dengelcmiş,
düma>a sporcu ve bilgi arzeden bir
kulüp olacakbr."
Yukandaki vizyon örneğinın bi-
limsel bir gelecek senaryosunda çıka-
nldığım varsayarsak ve Galatasaray
2002 yılında dünyanın ilk 5 kulübü
arasında yer almak istıyorsa. bu ko-
nudaki stratejikçalışmalannı bugün-
den hayata geçirmek zonındadır. Ku-
lübe şimdiden kaynak aktarmak. mü-
teşebbisleri buraya doğru yönlendir-
mek gerekmektedir. Işte, vizyonun
ortaya konmasından sonra belirlenen
stratejık yönelimler, projenin 'aksi-
yon' kısmmı oluşturmaktadır.
Şimdi Galatasaray'ın önünde çok
önemli bir seçim kongresi vardır. An-
cak, adaylardan hangisi başkan olur-
sa olsun, listelenni yukanda değindi-
ğimiz misyon, vizyon \e aksiyonu
gerçekleşrirebilecek yapıda düzenle-
meleri gerekmektedir. Işte o zaman
Galatasaray gerçek anlamda başarıyı
yakalamış olur. Unutmayahm ki "Sa-
nat uzun. ha>at kısa"
Baüyor denen gemiye 4 kaptan adayı
ARİFKIZILYALIN
Galatasaray'da son dönemlerin belki de en
renkli başkanlık seçimi 25 Mart Cumartesi günü
Lütfi Kırdar Kongre Sarayı'nda gerçekleşecek.
Ve bu seçimde son anda bir değişiklik olmazsa
4 aday; Faruk Süren, Mehmet Cansun, Özhan
Canaydm ve Alp Yalraan başkanlık için
mücadele verecek. Camianm genel görüşü, en
azından 2 ya da 3 adayın birleşmesi. Ve bu
birleşmenin de Faruk Süren başkanlığında
gerçekleşip Mehmet Cansun ve Ozhan
Caııavdın gibi isimlerin yönetime güç karması
yolunda. 4 başkan adayının 25 Mart'taki
seçimler öncesi görüşleri şöyle:
Mehmet Cansun: Yıllardır bizim için battı
batıyor denildi. Batan bir gemiye 4 kişi
kaptanlık yapmak için yanşa girer mi? Bugüne
kadar mali sorunlar nedeniyle batan, kapanan
kulüp görülmemiş ama başansızlıktan havasını
kaybedip amatör kümeye giden çok takımı
yazmış tarih. Bu nedenle Galatasaray'a hizmet
için başkanlığa aday oldum. Adaylığımdan
Alp Yalman ve Faruk Süren
vazgecmiş değilim. Ve kulübün bitirilmesi
gereken projeleri için bu göreve talip oldum.
Ozhan Canaydın: Galatasaray Kulübü
Başkanlığı için 4 kişinin aday olması ve o
kişilerin oluşturacağı yönetimkr, yeni
yöneticiler kulüpteki potansiyeli ortaya koyuyor.
Galatasaray, üreteceği projelerle daha da
büyümelidir. Bunun için göreve talip oldum.
Yanştan çekilmeyeceğim. 25 Mart'taki seçimde
kongre üyelerimiz en doğru karan vereceklerdir.
Faruk Süren: Galatasaray büyümek zorunda.
Yanm kalan, devam eden ve tamamlanması
gereken projelerimiz var. Bu nedenle göreve
yeniden talip oldum. Görev Galatasaraylılık
terbiyesine göre bir bayrak yanşıdır. Seçim
gününe kadar yanş sürer ve kazanan tüm
camianın başkanı olur.
Bu böyle gelmiş, böyle gidecektir. Stat projemiz
tamamlandığında belki ben başkan
olmayacağım ama o stadın karşısına geçip, o
muhteşem yapıyı. keyifle izleyeceğim.
Alp Yalman: Galatasaray"da göreve talip oldum.
Bu görevin kime verileceğim kongre üyeleri
belirler. Kulübün idaresi, Galatasaray'ın
oynadığı futbolla başa baş girmiyor. Mali durum
çok parlak değil. 4 yıl önce bıraktığımda ne
sporcuya, ne bankaya, ne personele borcu
yoktu. Ama şimdi durum farklı. Galatasaray
doğru idare edildiği taktirde hem sportif
başanyı yakalar, hem de mali olarak borç yükü
altına girmez. Borç bizi ürkütmüyor.
Galatasaray'ı borçlu görmek istemiyorum.
Işletmeciliği Ticaret AŞ. Birinci şirket Galatasa-
ray'ın isim haklannı yönlendirip yönetecek, üretim
ve pazarlama yapacak, kulübe gelir sağlayacaktı.
Şirket başanlı olamadı, zararetti. Bu arada yine bir
Galatasaraylınm daha önce kurmuş olduğu, kulü-
be parasal katkı sağlayan Hepatu adlı üretim-pazar-
lama şirketi de destek eksikliği nedeniyle battı. Ku-
lüp o gelirden de mahrum kaldı.
B
ir süre önce hisselerinin bir bölümünün ya-
bancı bir firmaya (AİG firması) satılması
tartışılan şirket, işte bu "Galatasaray Spor-
tifAŞ"dir. Yönetim, bu şirketin hisselerinin yüzde
42'sinı birsigorta ve fon şirketi olan AIG'ye 28 mil-
yon dolar karşılığında satmak üzere ön anlaşma
imzalamıştı. Başta. parlak gibi görünen bu alışve-
rişın aynntılanna girildığinde hiç de öyle olmadı-
ğı hemen anlaşıldı. Koşullara göre kulübün gelir-
lerinin her ytl yaklaşık 22 milyon dolarlık bölürnü
şirkete devredıliyordu. Vergi sorunlan doğuyordu.
Kulüp vergi dışı iken şirkete bırakılan gelirleri bu
kez vergili hale gelecekti. Galatasaray, çoğunluk
hisselerine sahip olduğu halde yönetimde oy üstün-
lüğüne sahip olamayacaktı. Kulüp kendi hisse ora-
nının altında bir kâr paylaşımına razı oluyordu.
Kendisi kâr güvencesi isteyeceğine ortağına getiri
güvencesi veriyordu. Yabancı ortak 5 yıl sonra his-
selerini istediğine, ömeğin rakip bir kulübe bile
devretme yetkisine sahipti. Anlaşmazlıklann çözü-
münde tngiltere yasalan geçerli olacaktı.
İMncl şlrketln etfcinllfli yofc
I
şte, Faruk Süren'in kulüp adına ünzaladığı ön
satış anlaşmasının koşullannın özeti. Bu konu-
nun görüşülmesi amacıylatoplanan genel kurul-
da inceleme için bir uzmanlar komisyonu görevlen-
dirildi. Sonuçta, komısyonun görüşü anlaşmadaki
koşullarla yapılacak hisse satışımn Galatasaray'ın
yaranna değil, zaranna olacağı yolundaydı. Satış
bu nedenle gerçekleşmedi. Şimdi AIG'nin daha iyi
önerilerle geldiği söyleniyor yönetimce. Yeni ko-
şullan bilmiyoruz, ama ya ilk anlaşmaya göre sa-
tış gerçekleşmiş olsaydı?..
tkinci şirkete gelince... O şirket konusunda kım-
senin fazla bilgisi yok. Kulübün yanı sıra Faruk
Süren'in ve yönetim kurulundan kimi arkadaşlan-
nuı da ortak olduklan bu şirketin henüz bir etkin-
liği olmadığı biliniyor.
Galatasaray'da hiç kimse "şirket" konusuna, ya
da hisse satışına karşı değil. Duyarlılık, satışın ku-
lübün yaranna olup olmadığı sorusunun yanıtında
odaklanıyor.
Teslsler
F
lorya'da, drenajlı çim sahalar ve altyapı tesıs-
leri yapıldı. Orada durum iyi. Galatasaray
Adası ve Kalamış'ta yenilik yok. Hasnun Ga-
lip Sokak'taki kulüp merkez binasının içi düzen-
lendi. Riva'daki arsaya imar izni alındı veetrafı çit-
le çevrildi. Küçükçekmece Gölü kenannda, şube
kaptanı ve yardımcılannın özverili girişimieri ve
sagladıklan sponsorluklarla iyi bir tesis yapıldı, an-
cak arsanın tahsis ve kullanma sorunlan hâlâ çö-
zülmüş değil. Sefaköy'de 29 yıl için tahsisi almmış
80 dönümlük arsayı birileri işgal etmiş, üzerine in-
şaatlardan getirilen molozlar dökülmekte. Bir ön-
ceki yönetim döneminde kürek ve yelken için tah-
sisi sağlanmış olan Maltepe Çamlık arsası da yine
bınlerinın işgaline uğramış durumda. Binicilik te-
sisleri için 49 yılhğma kullanma hakkı almmış olan
.Maslak'taki yerde de Atlı Spor Kulübü bildiğini
okuyor.
Mali durum
G
alatasaray'ın zayıf karnı mali durum. Dört
yıldan beri sürüp giden hovardaca harcama-
İar, bunlan karşılamak üzere ahnan borçlar
kulübü içinden çıkılmaz bır darboğaza soktu. Sü-
ren, yönetiminin daha başlangıç sayılabilecek bir
döneminde genel kuruldan borçlanma yetkisi iste-
di; bu yetmedi, daha sonra borç tutarlannm dolara
çevrilmesini önerdi. Genel kurul bütün bu istekle-
ri hoşgörüyle kabul ederken. en büyük hatayı da
yapnuş oldu, çünkü borçlar faizler zaman içindegi-
derek çığ gibi büyüdü.
Daha önceki dönemlerde bankalardan kredi kul-
lanılması çok az görülen bir olaydı. Borcun faizi de
kulüp kurallanna göre yönetim kurulu üyelerinin
yükümlülüğündeydi. Süren. borçlanmayı genel ku-
rula kabul ettirdikten sonra faiz yükü de kulübün
sırtına yüklenincc, "banka kredisi kullanmak" kay-
nak sağlamanın olağan yolu haline gelmekte geciİc-
medi. Hatta genel kuruldan ahnan yetkileraşılarak
borçlanma sürdürüldü. Borcu borçla ödemek ilke
oldu.
Şu anda mali bakımdan Galatasaray'ın öteki ku-
lüplerden farkı bu. Borç öteki kulüplerdekilerin ak-
sine, kişilere değil. bankalara. Döviz bazında. Bü-
yük faizler nedeniyle her gün artmakta.. Burada ra-
kamlara girmenin yaran yok. Kısa sürede altından
kalkılabilecek gibi değil. Üstelik kredilere karşıhk
kulübün 2000 ve 2001 yılı gelirlerinin alacaklan-
nın büyük bölümü alacaklılara temlik edilmiş du-
rumda.
Gözde spor futbolda sağlanan olağanüstü başa-
nlar, mali durumun göz ardı edilmesine neden olu-
yor. Sakıp Sabana "takımın bütün oyunculan za-
fere inanmab. Galatasarav gibi olmak laam" der-
ken hiç kuşkusuz futbolu kastediyor. Güneri Cıva-
oğlu da geçen pazar günkü yazısında Galatasa-
ray "ın başansına, atılımlanna değiniyordu, ama ak-
tardığı bilgiler, verdiği borç-alacak rakamlan doğ-
nı değildi. Doğru olsaydı Süren başkanlıktan çekil-
meyi düşünür müydü? Yeniden aday olmak için
futboldaki başanlan oya dönüştürmekten medet u-
mar duruma gelir miydi? Sevgili Cıvaoğlu'na o
bilgilen kim vermişse doğru vermemiş. Kısacası
kendisini yanıltmışlar. Hesaplann gösterdiği şu:
Gelirler hesapsız giderleri karşılamıyor. Borç bü-
yük alacak temlikli..
Galatasaray"ın futboldaki başansı bütün Galata-
sarayhlan nasıl mutlu ediyorsa, mali bakımdan içi-
ne düşülen bunalım da o denli üzüyor. Başannın sü-
rekliliği vedüş kınklığına dönüşmemesi mali ya-
pımn düzelmesine bağlı. Ama "futbol iyi ya, geri-
sine akunna" anlayışındakıler için sorun yok, her
şey tozpembe.