09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
MART2000SAU CUMHURİYET SAYFA 17 Kurbanda prontosyon devri Kurban Bayramı'nda lcurban kesmek farz rnıdır, sünnet midir; •curbanı sokak ortasında kesmek vacip midir değil midir tarbşmalannı ulemaya tMrakıp Islamct tıoldinglerden birinin Iskenderun'da açtğı ve birinci seneyi devriyesini kutlayan süper markete gklip btızdolabt, çamaştr makinesi, bulaşık makinesi gibi herhangi bir beyaz eşya alalım... Çunkü beyaz eşya alana kurbanhk koyun hediye verilryori Ulema daha sonra kendi arasında karar versin: Promosyonla kurban kesilir mi, kesilmez mi! Tei: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - Bûyük hotdingler evleniyormuş... "Şimdiye kadar nikâhsız nnvdılaıi" apatılan Refah Partisi'nin genel başkanı Necmettin Erbakan'ın, altı yıl önce Bin- göl'de yaptığı seçim konuşmasında halkı ırk ve din farkı gözeterek kin ve düşmanlı- ğa açıkça tahrik ettiği gerekçesiyle bir yıl hapis ce- zası almasından sonra siyaset yine dalgalandı. Baş- bakan Bûlent Ecevit, her zaman olduğu gibi yargı- nın işine kanşmadığını söyleyerek Erbakan'ın mah- kûm olduğu Türk Ceza Yasası'nın 312. maddesi üzerine görüş beyan etti. Türkiye Büyük Millet Mec- lisi'nde yaptığı tarihi konuşmada 312'nin kaldınl- masını isteyen Bill Clirrton, Erbakan'ın mahkûmi- yetinden duyduğu üzüntüyü dile getirdi. 5+5'i bek- leyen Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel de Erba- kan için üzüldü! Dikkatler 312'nin üzerine çevrildiği için gözden kaçan birkaç küçük aynntı oldu. örneğin, Fazilet Partisi Genel Başkanı Recai Ku- tan, Erbakan'ın Bingöl konuşmasını altı yıl önce yaptığını belirterek aradan bunca zaman geçtikten Ayrıntılansonra ceza verilmesini anlamsız buldu. Türkiye'de yargının geç iştediğini bilen Kutan, ana- yasada parti kapatmayı zorlaştıracak değişiklik is- terken bir partili hakkında kesinleşmiş mahkûmiyet karan bulunmasını önermişti. Erbakan'ın cezası he- nüz kesinleşmedi ama mahkemedeki davanın att> yıl- da sonuçlanmış olması Kutan'ın anayasa değişik- liğindeki beklentisini ortaya koydu: Davaiar hiç brtmesin, biterse dezamanaşımına uğ- rasın ve partiler hiç kapatılmasın... Gözden kaçan bir başka aynntıda da haklannda- ki kapatma davası devam eden Faziletliler, Erbakan'ın Bingöl konuşması ile halkı bölmek değil bütünleş- tirmek istediği yorumunu yaptı, Erbakan'ın avukat- lan ise savunmalannda böyle bir konuşma olmadı- ğını öne sürdü. Ortada video çekimi vardı... Fakat savunma, çe- kimin yargıç gözetiminde yapılmadığını, dolayısıy- la hukuken delil sayılamayacağını belirtti. Erbakan Bingöl'deki mitingde ne demişti: "Bu ülkenin evlatlan mektebe besmeleyle başlar. Siz gekJiniz, yerine Türk'üm, doğruyum, çalışkanım'ı koydunuz. Şimdi Kürt kökenli bir müslüman evladı 'Ben de Kürt'üm, daha doğru, daha çaiışkanım' de- me hakkını kazandı." Fakat bu sözler bir yargıç huzurunda tutanağa geçmediği için kanıt sayılmamalıydı, sayılamazdı. Ve son aynntıda; Erbakan'ın sözlerini doğrulayan Faziletliler, konuşmanın sonucuna bakılmasını iste- di: Mitingden sonra halk gateyana getip kin ve düş- manlığa sürüklenmemişti. Aynen Recep Tayyip'in "süngü"lü, "miğfer"li mitingindeki gibi... Zaten Amerika da bunu söylüyordu, aynntıya gir- meden, açıkça! Fes Ankara'dan bir okur, şu sıratar şeriatçı radyolarda sıkça çalınan bir şarkının sözlerini itetti: "Al şapkanı, ver fesimi. Şapkanı başına çal." Fesi getirdiği için suKan halife II. Mahmut'a başkaklıran yobazlann soyunda epey gelişme vari SESStZ SEDASIZ (!) NURÎKURTCEBE YOksek Yerilim Hattı ErdinçUTKU Sanal kurban kesebilir mıyiz hoca efendi? 19 Mayıs hazırlıklarına statlar kapalı Ankara'dan bir beden eğitimi ' öğretmeni yazıyor "17 Ağustos'taki Marmara depreminden sonra ulusal yas ilan edilmemesine rağmen 30 Ağustos Zafer Bayramı ve 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamalan basit bir şekilde geçiştirildi. Buna en çok şeriatçılar sevindi. Şimdi önümüzde 23 Nisan ve 19 Mayıs kutlamalan var. ûzellikle 19 Mayıs kutlamalan için beden eğitimi öğretmenleri bûyük bir özveriyle çalışmalannı sürdürüyor. Fakat, Ankara'da Inönü Stadyumu ve 19 Mayıs Stadyumu, öğrencilerin provaJanna tahsis edilmiyor. Statlann çimleri yıpranıyor gerekçesiyle öğrenciler, Milli Eğitim'in Beşevler'deki salonuna gönderiliyor. Ama 100 milyar lira günlük kirayı ödeyen istediği organizasyonu yapabiliyor ve amatör takımlann maçlannda çimler yıpranmıyor. Gençlik ve Spor Genel Müdüriüğü'ne bağlı bu statlar, Türkiye Cumhuriyeti'nin en önemli bayramlanna hazıriık için öğrencilere verilmeyecek de kime verilecek? Eski bir beden eğitimi öğretmeni olan Devlet Bakanı Fikret Ünlü'nün bu konudan haberi var mı? Ünlü'nün şeriatçılan sevindiren bu karan hemen düzeltmesini ve statlan cumhuriyetin bekçisi gençliğe açmasını bekliyoruz." AYDINLANMA ATEŞt : Zeynep Eşiyok Faks: 0.212. 513 85 95 'Bugün eşlerinizden esirgediğiniz hoklardon yarwkıdanmzda\waHanamayacaky Bursa ÇYDD Dünya Kadınlar Gûnü kutlama- lan nedeniyle 11 Mart'ta Alltın Ceylanya yemekti birbalo düzen- ledik. Gemlik Anadolu Kız Mes- lek Lısesı tara&ıdan "Osmanlı- dan Cumhnriyet'e Türk Kadı- nının Kıyafetleri"nin sunulduğu etkinlığın gelırı deprem bölgesin- dekı «Imece Yurt Projesi"ne ak- tanlacaktır. Kocaeli ADD Petrol Ofısi'nin özelleştihlmesi, Atatürkçûlüğün ayakta kalan eko- nomik kalelerinden birinin daha tasfîyesidir. 'Sosyal devlet' anla- yışmın gözardı edilerek tûm eko- nomiyi belli sermaye tekellerinin de- nenmlenne terk etmek son derece yanlış ve geniş halk kıtlelerinin aleyhine olan bir davranıştır. ADD, başından ıtibaren özelleştinneye karşı çıkmıştır. KÎT'lerin 'arpa- lık' yapılmasınrn suçu bu kurum- lann kendisine ait değildir. Ata- tûrk ve tnönü dönemlerinin eko- nomi polıtıkalan bırakılaıak halk- çıbğın reddi işi bugünlere getiril- mıştir. Devleti, yerü ve yabancı ser- mayenın keyıflı kazanımlanna ter- k etmenin sosyal ve ekonomık ve- ballen, mutsuz ve güvencesiz bir ül- ke görûnümûne yol açacaktır. Çanakkale Cumok Halkımızın mallannı yok paha- sına yerli ve yabancı şirketlere sa- tarak özelleştirmeyi gerçekleşti- ren ve tam bağımsızlığımızı yok eden iktidar, YDD'ye yenik düş- müştür. Işçilere, sendikalara danı- şümadan POAŞ'm saüşı da baa ki- şi ve kurumlara peşkeş çekmekten başka bırşey değildir. tktidan kı- nıyor, satışın ivedilikle durdunıl- masını istiyoruz. tzmirKADER Dûnya Kadınlar Gûnü olarak kutlanmaya başlanan 8 Mart'lar, or- taya çıkış felsefesinden aynlarak, biz kadınlar için şıkâyetlenmızı ve istemlenmızi tekrarlama gün- lerine dönüştü. Biz de bu gelene- ğe uyarak bazı şikâyetlerimızi ve istemlerimizi dile getirmek istiyo- nız. Böylesine hızlı toplumsal geliş- melerin yaşandığı, hiçbir gelişmiş ûlkede bir yasa 74 yıl değişmeden yürürlükte kalmaz. Her fırsatta ça- ğı yakaladığımızı haykıran paıia- menterlerimiz, ne yazık ki bu de- ğişıklıği bir türlü gerçekleştireme- diler. Son 15 yılda dört kez kadük olan Medeni Yasa Tasansı, beşin- ci kez Meclis kulislerinde gezrn- tiye çıktı. Kıyak emeklilik gibi, Sosyal Güvenlik Yasası gibi, Uhıs- lararası Tahkim gibi, bazı yasa ta- sanlan, Meclis koridorlannı çok iyi öğrmmışler, gecenın geç saatlerin- de de olsa, genel kurul salonunu bulup kendilerini oylattılar ve ya- sallaştılar. Dört kez o koridorlar- da dolaşıp, bir türlü genel kurul sa- lonunu bulamayan Medeni Yasa Tasansı, dileriz bu kez yolu öğ- renmiş olsun. Şaka bir yana par- lamenterlerimize, "Bugün eşleri- nizden esirgediğiniz haklardan yann kızlaruuz da yararlana- mayacak 1 ' dıye seslenıyonız. Söz- lerimızın önemli bir kısmı da par- lamenter eşlenne; 'Yasalar, rahat günlerimizde değil, zorda olduğumuz günler- de gerek bize. Bugün ve yakın ge- lecekte bize gerekmeyebilir ama yann çocuklanmızm bu yasala- ra gerek duymayacagmı kim bi- lebilirld?' Bugün kendim, yann kızlanm için karanlık Türkiye istemiyo- rum. BUiyorum benim gibi düşü- nenler hiç de az değil. Ama çeşit- li nedenlerle bu düşüncenin arka- suıda duran, uğraş verenler aym oranda değil. Olkemiz nüfusu, son sayıma göre 65 milyon. Nüfusun yandan fazlası, yani 33 müyonu ka- dın. Kadın Statüsü ve Sorunlan Genel Müdürlüğü'nün yaymıladı- ğı 'Türkiye'de Fstatistiklerie Ka- dın' broşüründekı venlere göre; ka- dınlanmızın yüzde 27'si okur-ya- zar bile degılken, yüzde 20'si sa- dece okur-yazar, yüzde 39'u ilko- kul, yüzde 7'si ortaokul ve dengi okul, yüzde 5' i lise ve dengi, yüz- de 2'si yüksekokul ve fakülte me- zunu. Bu verileri değerlendirdiğimiz- de, toplumu sürükleyip sorunlara çözüm üretebilecek kadın sayısı- nı vann siz hesaplayın. Bir kısmı büyük kentlerin varoşlannda otur- duîdan halde otobüse binmesini bilmediklennden oturduklan ken- te yabancılaşmış, aldığı sütün fi- yatmı büemeyen ve ekonomik yok- hık kıskacmdaki kadmlar mı soıun- lanna sahip çıkacak? Yoksa, aile- leri tarafindan yannlan garanti- lenmiş, bu nedenle toplumsal olay- lara karşı duyareız, üst ekonomik düzey kadmlan mı? Ne yazık ki bu gruplardakı kadmlann çalışmala- nmıza bir katkısı yok. Geriye ka- lan kadınlanmızın bir kısmı, dev- let memurlanmn yaşadığı yasal kısıtlamalardan, önemli bir kısmı da çalışma yaşamının zorluklan- nm yam sıra ev içi sonımlulukla- nnı bölüşemediklerinden kadın çalışmalannakatılamıyorlar. Yani uzun sözün kısası, kadınlann iste- diği, Medeni Yasa'nın değişdıilme- si ve Siyasi Partiler Yasası'nın de- ğiştirilip, yüzde 33 kotanın yasa- lasması gibi toplumsal yaşamı ko- laylasünracak ve katüımcı demok- rasiyi sağlayacak yasalann kabu- lü, bu düzeni kuran erk kullamcı- lannın ve yasa yapıcılann insafı- na kalıyor. Her fırsatta, bu sistem içinde var olmaya çalışan kadınlan, 'Ka- dınlar sorunlanna sahip çıksın, biraz uğraş versinler' deyip, so- runlanmıza sahip çıkmamakla suç- layarak günahlanndan kurtulma- ya çalışan, bugüne dek gelıp giden tüm yönetıcilere, Atatürk'ün 'Bir topiumun yansı ayaklanndan zindrie yere bağlıyken, diğer ya- nsı göklere yükselemez' sözünü ithaf ediyoruz. HAYVANLAR ISMAİLGÜLGEÇ ÇtZGtLtK KÂMtL MASARACI c\ l HARBl SEMİH POROY [email protected] TARtHTE BUGÜN MVMTAZARIKAN NMart İSTANBUL ASİĞIHİKMET ONAff , f ONAT, 3S mÇlNOA ÖLDÜ. SANAYM A/E&- SB(6ÜZ£L S*M*rtAK) OKULUNU, AB0/Aİ- OAN OA FHAHSfZ 6Ü*££. SANATLA8. AKA- OekAİSİNi BtTİeMİÇ, OKADA FGSNANP COKMOA/'t/A/ 66B£NCİ£İ OtMUfTV. BİK A4ANZA&4 (PEYZ*J) ÜESSAMf OLA- 7HA//AHA/ âAMATÇl,/ZL£MtMCİ & ĞÇ£KMİÇ V£ MDNO l Ö2BLÜO-E fSTAHSUL 'U SEÇMtÇTf*. Ş KİHİ DOg* MKŞtCfNM TT^MAMUYAN HİKAmr\ ONAT'IH, ÇOSU İsmNSUL MAHZA&kSI OLAN 8İNİ AŞ&N SAYIM TA8LOSU VAePIR- SOtMA, "KABATAÇ ŞAHİÜ* APLI H£SMJNO€N BlR KDPYA. İLAN T.C. K1RKLARELİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESt'NDEN EsasNo: 1999/503 Davacı: Necibe Demir, Kırklareli Davalı: Dursun Demir Dava: Boşanma Davacı tarafindan mahkemenüze verilen di- lekçe ile davalı Dursun Demir'e açılan boşanma davasında davab Dursun Demir'in adresi tespit edilemediğinden ilanen tebligat yapılmasına ka- rar verilmekle Ankara Çubuk Yazırköyü, hane: 46, cilt: 097/01, Sh: 45 'te nüfusa kayıtlı olduk- lannı, eşi ile 1992 yılında evlendiklerini, bir ço- cuklannın oldugunu, kocasının arandığını, ken- disı ile 3 yıldan bu yana görüşmedıklerini ve boşanmalanna karar verilmesini talep ettiğin- den duruşma günü olan 1.5.2000 saat 10.00'da duruşmada hazır bulunması veya kendisini bir vekille temsıl ettirmesi, aksi takdirde HUMK'nun 213 ve 217. maddeleri gereğince yokluklannda yargılamanın sürdürülüp sonuç- landınlacağını dava dılekçesınin tebligı yerine kaim olmak üzere ilan olunur. Basın: 63785 FETHİYE 2. NOTERLİĞl'NDEN Üıtar Eden: Halime Yolcu Vekili: Avukat Ahmet Cahit Olgun -Yeni PTT Sokak, No: 17/1, Fethiye Muhatap: Barem Emlak tnşaat Turizm Ticaret Sanayi Ithalat ve lhracat Pa- zarlama Limıted Şirketi Konusu: Feshı ihbar Olaylar: Öıtar eden vekili tarafindan muhatap adına çıkanlan 1999/9902 yev- miye nolu ihbamamenin muhatabının bildirilen adreste bulunmadığı ve adresi- nin meçhul olduğu, yaptuılan araştırmada da muhatabın adresinin tespit edile- mediği anlaşılmış olup, ilgilinin talebi dikkate alınarak ilanen tebliğe karar ve- rildiğinden, Işbu ilanın yapılmış sayılacağı günden itibaren Fethiye 2. Noterli- gi'nden düzenlenmiş 5.9.1996 tarih ve 16595 yevmiye nolu kat karşılığı inşaat ve satış vaadi sözleşmesinin tek taraflı olarak feshedildiği ihtar olunur. 02.12.1999 Basın: 12929 İLAN T.C. ŞİŞLİ2. SULH HUKUİC MAHKEMESİ'NDEN Dosya No: 2000/90 Sinop ilı, Gerze ilçesi, Kızılcalı köyü, cilt 0046, kütük 0031 'de nüfusa kayıtlı bulunan Mehmet ve Fatma'dan olma, 1928 doğumlu Ahmet Göztürk hacir altı- na alınarak kendisine aym yerde nüfusa kayıtlı bulunan 1966 doğumlu oğlu Tun- cay Göktürk vasi tayin ediîmıştir. Üan olunur. 3.3.2000 Basın: 13075 GÖRÜŞ Prof. Dr. TURKKAYA ATAOV BushveBenzerlerineL Teksas Valisi Bush Jr. başkanlık seçimlerinde Cumhuriyetçilerin adayı olmak için kollan sıvadı. Bunun için seçmenin oyu gerek, Fransız parla- menterier de oyla oradalar. îki ülkedeki güçlü Er- meni lobileri istemedikleri siyasetçinin işine son verebilirler. Bu nedenle çoğu yüzeysel sloganla- nn ve ellerine tutuşturulan kararların tutsağıdır. Öte yandan, özellikle tartışmalı tarih olayları uzmanlık işi. Geçmişte Türk-Ermeni ilişkilerinin, hele 1915 dolaylarında Osmanlı Imparatorlu- ğu'nun tavrının ne oldugunu anlayabilmek için il- gili devletin resmi belgelerini incelemek zorunlu. Tıpkı Britanya'nın, örneğin, Ispanya siyasetine en başta Ingiliz belgelerinin ışık tutması gibi. Er- meni sorunu tartışması yabancı bir başkentte bir grup militanın sokaklarda dağıttıkları el ilanlarıy- la sona ermiş sayılmaz. Osmanlı arşivleri ilk elde temel kaynaktır. Bunun için de Bush ve bazı Fran- sız pariamenterler Türkçeyi su gibi bilseler bile, daha 25 yıl kadar çalışma yapmak zorundalar. Ha- zine-i Evrak, Divan-ı Hümayûn Mühimme Defter- leri, Topkapı Sarayı Tomruk Dairesi, Mahzen-i Atik, Şûra-yı Devlet Arşivi, Sadaret ve Dahiliye Ne- zareti Arşivi, Ahkâm Defterteri, Bâb-ı Âli Evrak Odası ve daha nice vilayet, mutasamflık ve ka- zalardaki yüz milyondan fazla irade-i seniyye, emir, ferman, nutk-u hümayûn, hüküm, ahidnâ- me, şer'iyye sicilleri, takrir, tahrirat, muhtıra, lâ- yiha, fetva, i'lâm, sened, ilmühaber, nüfus kayıt- lan ve daha niceleri onları bekliyor. Bir bölümü- nün filmlerini VVashington ve Paris'teki kütüpha- nelere armağan da ettik. önce, yalnız Istanbul'daki 200.000 dosyalık Bâb-ı Âli Evrak Odası'na, ciltli 224 dosyalık Mec- lis-i Vükelâ mazbatalarına, 117 ciltlik Tezakir-i Seniyye dosyalanna, 1916-22 arası 46 ciltlik Ira- dat-ı Seniyye ve Tezakir-ı Resmiyye Müsvedda- tı'na, gayrimüslim cemaatlere ait defterlere, Me- sail-i Mühimme kayıtlanna ve daha birçok ilk el- den belgeye bakmak zorundalar. Ek olarak, Ada- na'dan Van'a daha milyonlarca yerel belge de var. Bu arada, belki onlar da 1913'e değin Os- manlı Dışişleri Bakanı'nın, birçok elçi ve konso- losun, vali, kaymakam ve belediye başkanının Ermeni oldugunu göreceklerdir. "Ama biz Gerard Chailand ile Yves Vernon'un Ermenilerin Soykınmı başlıklı kitabını okuduk; o bize yeter" derierse (Bush Fransızca da bilmez), o kitapta sakallı Cemal Paşa'nın resmi altına (sa- kalsız, VVilhelm'vari burma bıyıklı) Enver Pa- şa'nın adını yazmak gibi fahiş hatalar yaptıkları- nı yeri gelince (örneğin, Paris'teki davalarda) be- lirtmedik mi? 1916'ya değın Istanbul'da Ameri- kan Büyükelçiliği yapmış H. Morgenthau'un (hâ- lâ habire basılan) bir çeşit anı kitabının da Erme- ni kâtibiyle (A. Andonyan) parayla tutulmuş bir gazetecinin (B. J. Hendrick) yazdıklan yeterince kanıtlanmadı mı? Istanbul'dan bir yere kımılda- mamış olan ve Türkçe de bilmeyen Morgenthau "öğrendiklerini" çevirmeni A. K. Şmavonyan'a borçlu değil miydi? Ne var ki, bu metin önce 2.630.000 satan gazetelerde tefrika edildi, kita- bın ilk baskısı da 22.234'tü. Konuyu hemen son- ra ele alan Bryce, Lepsius ve Toynbee hep bu yayından etkilendiler. Paris davalannda tanıdı- ğım genç bir Fransız gazeteci hanım (V. Brocard) öldürülen Ermeni sayısı diye bir yıl içinde yazdı- ğı üç yazının her birine kendiliğinden 500.000 ek- lemişti. Her yabancı da, kuşkusuz, peşin-hükümlü de- ğil. C. F. Dixon-Johnson 1916'da yayımladığı Ermeniler adlı kitabında "Türklerie şu sırada sa- vaşıyor olabiliriz, ama onlara karşı adil olmayız" diyor. Hatta, H. Kaçaznuni ve K. S. Papazyan gibi bazı Ermeni yazarlan kendi taraflarına ılımlı olmalannı ısrarla önerdiler. "Bu kadar da palavra atmayalım" diyen Ermeni Dergisi (Boston) baş- yazan J. H. Taşçıyan'ı başka Ermeniler bu göre- vinden uzaklaştırdı. G. Pasbrmacıyan ve G. Gor- garyan ordular kurup Türklere karşı nasıl silah kul- landıklannı kitap ve makaleleriyle anlattılar. Böy- lece, yalnız Türk değil, bazı Batı ve Ermeni bel- geleri de madalyonun öbür yüzüne ışık tutuyor. Ama bir de Franz Werfel'in Musa Dağında Kırk Gün diye bir romanı var. Belge taramayan sıra- dan kişi, bildiğini roman ve film gibi kaynaklar- dan öğreniyor. Morgenthau'un baştan sona tek yanlı olan kitabını da Amerika'da bazı çevreler fılm haline getirmeyi önerdiklerinde, o zamanki baş- kan (W. Wilson) zaten fazla ileri gittiklerini söyle- yip bu tasanyı engellemişti. Ne var ki, iki halkı il- gilendiren bu denli önemli konuda tarih yazma- nın kendine özgü kuralları ve ölçüleri egemen ol- malı. 1915'te ne oldugunu oturduklan yerden ne Bush bilebilir, ne de bir avuç Fransız pariamen- ter. Lütfen, ciddi olalım! B U L M A C A SEDAT YAŞAYAI* 1 2SOLDANSAĞA: 1/Genelliklete- reyağh küçük bisküvi. 2/ Me- saj... Yürürken dayanmak için 3 kullanılan kalın sopa. 3/ Arka- daşlar... llkel benlik.4/Paro- la... Şiirleri şe- riata aykın gö- rüldüğü için de- risi yüzülerek 8 öldürülmüş ün- g lütasavvufşairi. 5/ "Bahtiyarlık, kuthı- hık" anlamında eski söz- cük. 6/ Hatay ilinde bir ova... Fizikte kullanılan 2 bir güç birimi. 7/ Afn- 3 ka'da bir umak. . Odak uzaklığı. 8/ Kastamo- nu'nun bir ilçesi. 9/ Bir gıda maddesi Bektaşı 6 edebiyatında tarikatın yollanm, adap veerkâ- nını anlatmak için söy- ğ lenmiş şıırlere verilen y ad. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Yaşlı ve zayıf kımse 2/ "— adın kalleş olsun" (En- ver Gökçe)... Saat kadranı. 3/ 1954'te Istanbul'da ya- yımlanan haftalık mızah dergisi... Ege Bölgesı'nde ün- lü bir antik kent. 4/ Pıston. 5/ Kimsesız... Belırlı bu- ış için aynlan para. 6/ Çobanlann çaldığı ıslık. II Eski Mı- su'da güneş tannsı... Uy gur hükümdarlanna verilen san. 8/ Akdeniz Bölgesı'nde antık bır kent 9/ Çok zayıf.. Bir tür erkek deve.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle