Katalog

SAYFA CUMHURİYET 11 MART 2000 CUMARTES 8 HABERLER Pertnçek: Eymür bdeedümefi • tstanbul Haber Servisi - Işçi Partısi (IP) Genel Başkanı Doğu Perinçek, hükümetın. eskı Mff Kontrterör Daire Başkanı Mehmet Eymür için ABD'den iade talebinde bulunmasını istedi. İP tstanbul II Merkezi'nde dün bir basın toplantısı dûzenleyen Doğu Perinçek, "1994'ten sonra MÎT Kontrterör Dairesi Başkanı olarak Hizbullah'ı yöneten ve kayıp sılahlan Hızbullah, PKK ve Azerbaycan darbecilerine satan Eymür, suçlulann ıadesine ilişkin uluslararası hukuka göre Türkiye'ye getirtilerek yargılanmalıdır" dedi. Baronun yoteuzhık araştrması • tstanbul Haber Servisi - tstanbul Barosu'nun destekJedıgi, Prof. Dr. Hayrettin Okçesız'in hazırladığı 'tstanbul Barosu Çevresi Adlı Yargıda Yolsuzluk Araşürması' ıle ilgili başlatılan soruşturmada Beyoğlu Cumhunyet Başsavcılığı 'takipsizİık' karan verdi. Aralannda Yargıtay Başkanı ve Adalet Bakanı'nın da bulunduğu hukukçulann sonucuna tepkı gösterdığı ve Istanbul Barosu 'na kayıtlı avukatlar arasında yapılan anketle ılgıh başlatılan soruşturmalar tamamlanıyor. Cezaevine uyuştupucu soknıa girişimi • Istanbul Haber Servisi - Metns Cezaevı'nde uyuşturucu kaçakçılığı suçundan tutuklu bulunan babasına elbiseler arasında esrar götürmeye çalışan Izzettın Cengiz isunli kişı yakalandı. Cezaevi ziyaretçı girişi bölümünde Cengiz'in, babası Müslüm Cengiz'e vermek için getirdiği elbiseler içinde arama yapılınca elbiseler arasına saklanmış 2 gram esrar bulundu. Yapgntapapa cezası tartışınası • ANKARA(ANKA)- Anayasa Mahkemesi, yasaJarda farklı zamanlarda getinlen aynı suç için farklj para cezası venlmesini öngören düzenlemelenn anayasaya aykın olduğu yönündekı başvuruyu, "Bu durumda faılin lehinde olan yasa uygulanır' gerekçesiyle reddetti. Bulancak Sulh Ceza Mahkemesi, gıda maddelen tüzüğune aykın davranma suçuyla açılan davada iki farklı yasanın hem 10 milyon hem de 610 milyon lira ceza öngörmesi, sanığın da 610 miryon lirayı fazla bularak ıtiraz etmesi ûzerine konuyu anayasa tartışması yapn. Anayasa Mahkemesi yaptığı inceleme sonucunda az olan cezanın verileceğini vurguladı. Tartabaşi operasyomı • tstanbul Haber Servisi - Tarlabaşı'nda, DHKP/C örgûtü üyesi olduğu öne sürülen 2 kişinin öldürüldüğü operasyonla ilgili 3 polis memurunun yargılanmasuıa devam edildi. Müdahil avukatlan, davanın kendilerinden , habersiz açıldığını öne sûrerek "Adeta gızlı yargılama yapılmıştır" diye konuştular. THYuçağmda • lstanbul Haber Servisi - Türk Hava Yollan'nın (THY) Boeing 737-400 tipi bir yolcu uçağı, 114 yolcusuyla Istanbul-Ankara seferini yaptığı sırada su tahliye borulannrn anzalanması ûzerine J Atatürk Havalimanı'na - zorunlu iniş yapü. THY teknik ekiplerince onanlan uçak, yaklaşık 1 saatlik gecikmeyle Ankara'ya gıtti. Hıristiyanlığın ilkyedi kilisesi de Anadolu kentlerindeydiler Tarihin 'gizemü' kiliseleri Ii " nanç turizrninin en gözde mekânlan hiç kuşkusuz kiliseler. . Daha doğrusu Hıristiyanlığın ilk kabul görme ve yayılma dönemlerine hizmet ve tanıidık eden kiliseler... Bunlar arasında doğrudan yapısal varlıklanru belgeleyecek şekilde kalıntı olarak bugünlere dek gelenler olduğu gibı, mımari anlamı dışında "kunımsal knnKkkriyle" tarihsel konumlan bilinen ve belli olanlar da bulunuyor. Örneğın tncfl'de sözü edilen ve tümü Anadolu'nun değişik yörelerinde olan "ilk yedi kflise'' bu tür toplanma ve ibadet yerlerini tanımlıyor... Dünyanın ilk "resmi IdHsesi" ise Isparta ilimize bağlı Yahvaç ılçesindeki antik Antiokheia kentinde ortaya çıkartıldı. l.S. 325 yılında yapıldığı belirtilen ve önemli bir bölümü henüz toprak altında bulunan kiliseyi St Paul'ün kurduğu belirtüiyor. Son yıllardakı kazılarda bulunan mozaik duvar parçalan da bu kutsal mekânın özenlı bir mimariyle inşa edildiğini kanıthyor... St. Paul'ün manastırları "Aziz Psvras" olarak da anılan St. Paul, bir Hıristiyanlık misyoneri olarak hep gizlenerek dolaştığı Anadolu'da manastırlar da kurmuş. Antik kentin en önemli simgesel yapılanndan olan Roma Hamamı'nın 200 metre güneyinde bulunan kilise ise St. Paul'ün çabalannın en önemli tanığı nitelığınde... Y alvaç'taki Antiokheia kazılan, yıllardır YaJvaç Belediyesi'nm desteğiyle aynı ılçedeki müzenin müdürii Mehmet TaşhaJan taraündan sürdürûlüyor. Kültûr , Bakanlığı'nın dışında bir yerel yönetimin kendi kentindeki arkeolojik mirasa sahip çıkmasının ve tarihin gün ışığına çıkartılmasını sağlamasının ülkemizdeki ender örneklerinden birinı sergileyen Yalvaç, "1675 vasmdald'' bu ilk resmi kiliseyle de "inanç turizmine" açılmak istiyor. Ne var ki yerel parasal olanaklar, tarihin bu "gjzemli" kilisesinin insanlığa bir an önce yeniden kazandınbnası için yetersiz kalıyor. Buna benzer Anadolu'nun diğer birçok yerieştnesindeki eski kiliseler de aynı sorun yüzünden zamarun yok edıci ... yıpranma süreci içinde tarihe olantr r c ı tamklıklannı artık "bitinnek" üzereler... •*"" 'Yedl kiliseler'... • Inanç ve düşünce tarihinde "yedi" rakamının özel bir yeri var. "Göğün 7 katı", "7kat yeraltında", Musevilerin Yedi Kollu Şamdan'ı gibi... Aynca haftanın 7 gün olması, Istanbul'un ve Roma'mn "7 tepe" üzerinde kurulmalan, her yaştan kuşaklar tanımlanırken, "7'den 70'e" denilmesi gibi birçok tanımlama bu rakama adeta "kutsallık" yüklüyor. O K T A Y E K İ N C f inanç ve düşünce tarihinde "yedP rakamnnn özel bir yeri var. "Göğün 7 kaü", "7 kat yeraltında", Musevilerin Yedi Kollu Şamdan'ı gibi... Aynca haftanın 7 gün olması, İstanbuTun ve Roma'mn "7 tepe" üzennde kurulmalan, her yaştan kuşaklar tanımlanırken, "7'den 70'e" denilmesi, "Yedi Kocalı Hünnüz", her insamn yaşamı boyunca ortalama "7 ağaç" tüketmesi, bu nedenle de ÇEKÜL'ün ünlü kampanyasmı "Herfces için 7 ağaç" slogamyla sürdürmesi, zar atılarak oynanan şans oyunlannda "yedi hariç'' kuralı, "yedi Bn yü "8000. kuruhıs yıhnT kutiayacak olan tzmir, 2000 yd önce de Ok Hıristiyan- lann toplanma ve ibadet merkezlerindcn biriydL dövd''.. ve daha birçok "yediye'' bağlanmış olgu, olay ve tanımlama da bu rakama adeta tarihten gelen bir "kutsalhk'' yüklüyor. Nitekim ya bu nedenle ya da gerçekten öyle olarak Hıristiyanlığın ilk kiliseleri de 7 tane ve tümü Anadolu'da... Yukanda da değindığim gibi, bir bina ya da binalar topluluğundan çok, Hıristıyanlann "Ok gizti toplanma ve ibadet yerlerini" tanımlayan bu kiliseler Efes'te, tzmir'de, Bergama'da, Akhisar'da (Thyateira), Salihli'de, (Sardes), Alaşehir'de (Phıladelphia) ve Goncab'da (Laodikeia) bulunuyorlardı. lunca Vanş, THY'nin "SkyHfe" dergısınde bu ilk 7 kılıseyı tanıtan güzel bir yazı yazdı. (Şubat 2000 sayısı) tzzet Keribar'ın fotoğraflanyla bezediği yazısında, Incil'ın ikincı kitabı olan "Yeni Abjt w in son bölümündekı Havari Yubanna'nın vahiylerinde adı geçen yedi kilisenin bunlar olduğunu anlatan Vanş, şu • Juıanışa göre Hz. tsa'nın çarmıha gerilmesinden sonra Havari Yuhanna, Azize Meryem Ana'yı Selçuk'taki Bülbül Dağı'na yerleştirir. Burası, hem o çağın en görkemli kentlerinden olan Efes'in yanıbaşındadır, ama hem de "gözden ırak" bir ormanlık alan içindedir. Bizans çağında "Azize Meryem" adına ilk kilise de Efes'te inşa edilir... bilgiyı de ekliyor: "Kutsal Khap'ın ikincj bötnmûnûn son ktsnu, 'Yuhanna''mn Apokalips'i diye tanınır ve baa durumlarda bu apokaiips sözcüğü mahser gûnûne eşaniamiı kııllanıhr Bu kıomria kııüanılan süngeler de ilginçtir. Yedi KoDu Şamdan (aslında bir Musevi sımgesi olmakla bırlikte) burada Kûçük Asya'nın (Anadolu) yedi küisesmi, yedi yudız da bu kfltselerin meleklerini ya da daha somut bir ifadeyle kiliselerin rahipJerini betirrjr. Hz. İsa, Havari Yuhanna'ya görünür ve bu yedi kiliseye (orada toplanan ilk Hınstıyanlara) üetilmek üzere 'mesajlar' verir_" Meryem Ana Bülbül Dafiı'nda îşte bu kutsal mesajlan alarak Hıristiyanhğın öncülüğünü yapanlar, yukandakı yedi kentın neresinde ve hangi mekânlannda bir araya gelerek ilk kilıselen oluşturdular, bilinmiyor. Ancak ınanışa göre Hz. lsa'run çarmıha gerilmesinden sonra Havari Yuhanna, Azize Meryem Ana'yı Selçuk'taki Bülbül Dağı'na yerleştirir. Burası, hem o çağın en görkemli kentlerinden olan Efes'in yanıbaşındadır, ama hem de "gözden ırak" bir ormanlık alan içindedir. Böylece ilk Hıristiyan topluluk da Bülbül Dağı'ndaki ormanda yaşamaya başlar, Bizans çağında "Azize Meryem" adnıa ilk kilise de Efes'te inşa edilir... ,., Günümüzde yedi kutsal kilisenin -•/ kurulduğu yerlerden özellikle Akhisar'daki Tyhateria, Alaşehir'deki Phfladeiphia ve Denizli'deki Goncalı tren istasyonu yakınlannda bulunan Laodikeia antik kentlen arkeologlann ve meraklılann dışında pek fazla bilinmiyor. Bunlar kültür tunzmine de yetennce kazandınlabilmiş değil. Bu nedenle "inanç nırizmi", 1900 yü önceki ilk Hıristiyanların hangi yerleşmelerde gizlice toplanıp ibadet yaptıklanrun görülmesi ve o antik kentlerin de böylece gezilip tamnması açısmdan bir fırsat sayılabılir. Bergama, Sardes, Izmir ve Efes gibi diğer üç "gizemti kent" de yine arkeologlar ve bazı meraklılar dışmdakı msanlarla yeniden kucaklaşabilir... SÜRECEK "İnançYıü" etkinlikleri arasında yer alan "Islamiyet ve Hıristiyanlık Arasında Saygı ve Höşgörü Sempozyumu", Kıu^uncuk'ta omuz omuza yaşayan cami ve kilisenin bu kardeşliğjni tarihsel kökenleriyle irdele>ecek. (Fotoğraf: GARBIS ÖZATAY) 2000 yılında 'inanç' toplantılanAnadolu'daki farkb din ve inançlan simgeleyen tarihsel yapılann büyük çoğunluğu "baknnsız ve metruk" konumlannı sürdürüyor olsa bile, bunlann yarattığı "knltnrei ortambr'' içerisinde dûzenlenen etkınlilder inanç turizminin şimdılik en programlı eylemlerini oluşturuyor. tşte, 2000 yıhnda değişik kentlerimizde yapılacak uluslararası katılunlı kongre ve toplantılann listesi: • St. Paul'ün Şam Yolundan Dönüş Günü Kutlamalan: 25 Ocak 2000. 75. Yıl Tarsus Kültür Merkezi Müdürlüğü tsmet Paşa Mah. Muvaffak Uygur Cad. 33400 Tarsus/lçel • 2000 İnanç ve Hoşgörü Çağında Düıler Konferansı: 20 Nisan 2000. Başbakanlık Diyanet Işleri Başkanlığı Din Şûrası Genel Sekreterliği Olgunlar Sk. No: 29 Kocatepe/Ankara • St. Paul Yürüyüşü: 1-5 Mayıs 2000. Yalvaç Müze Müdürlüğü Hükümet Cad. No: 4 32400 Yalvaç/lsparta • 2000 Yılında Tarih ve Edebiyat Metinlerinde Islamıyet ve Hınstiyanlık Arasuıda "Saygı ve Hoşgörü" Sempozyumu: 15-18 Mayıs 2000. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Üahiyat Fakültesi 17100 Çanakkale • Anadolu'da ve Yakındoğu'da Tek Tannlı Dınler ve Tasvir Sorunsalı Konulu Sempozyum: Hazu^n. Tarih Vakfi 2000 Yıh Projelen Uetişım Merkezi Valıkonağı Cad. No: 57/2 80200 Nişantaşı/lstanbul • 2000 Yıh İnanç Turizmi Konulu Sempozyum: 23-26 Haziran Denturod Karahayıt/Denızli • II. Uluslararası Pisidia Antiocheıa Sempozyumu: 2-4 Temmuz 2000. Yalvaç Müze Müdürlüğü Hükümet Cad. No: 4 32400 Yalvaç/lsparta • Uluslararası İnanç, Hoşgörü ve Çoğulculuk Sempozyumu: Eylül 2000. Başbakanlık Diyanet Işleri Başkanlığı Din Şûrası Genel Sekreterlığı Olgunlar Sk. No: 29 Kocatepe/Ankara • n. Uluslararası Kuranı Kerim Okuma Yanşması: Eylül 2000. Başbakanlık Diyanet Işleri Başkanlığı Din Şûrası Genel Sekreterliği Olgunlar Sk. No: 29 Kocatepe/Ankara • 2000 Yüı Göller Bölgesı İnanç Tunzmi Konulu Sempozyum: 7-9 Eylül 2000. Süleyman Demırel Üniversitesi llahiyat Fakültesi Felsefe ve Din Bilimleri Başkanlığı 32260 Isparta • St. Paul Paneh 15-16 Eylül 2000. Yalvaç Müze Müdürlüğü Hükümet Cad. No: 4 32400 Yalvaç/lsparta • Uluslararası Anadolu İnançlan Kongresi: 23-28 Ekim 2000. Anadolu Erenleri Kültür ve Sanat Vakfi Necatibey Cad. 8/101 06100 Kızılay/Ankara • İslam ve Hınsüyanlıkta Hz. Isa Imajlan Konulu Toplantı: Ondokuz Mayıs Üniversitesi llahiyat Fakültesi Kurupelit/Samsun • Hınstiyan Teolojısinde Cybele'nin Meryem'e Adaptasyonu Konulu Toplantı: Celal Bayar Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi 45010 Manisa • I. ve II. OkümenikEfesKonsilleri ve Efes'in Hıristiyan Teolojisi Açısmdan Önemi Konulu Toplantı: Celal Bayar Üniversitesi Fen-Edebıyat Fakültesi 45010 Manisa • Anadolu'daki ilk Hıristiyan Misyon Merkezleri ve 2000 Yıh Etkinlikleri Çerçevesinde Ülkemizdeki Mısyonerük Faalıyetlerinin Değerlendınlmesı Konulu Toplanü: Celal Bayar Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi 45010 Manisa. CUMARTESİ YAZTLARI ATAOL BEHRAMOĞLU Zekâca Kıt Duyguca Küt Leyleği havadagörmedim ama, Kayseri-Sıvasoto- yolunun iki yanında uzanan karlı ovalarda, birtümse- ğe pusmuş av gözleyen tilkiyi gördüm. Bir de bir telg- raf diregine tünemış kartalı... Bu görüntüler bir masal duygusu uyandırdı bende... Ege "tumesrnm hemen arkasından, şiir ve şarkı dinletimizi sunmak üzere, Cumhuriyet Universitesi'nin konuğu olarak Sıvas'a gidiyoruz... Sıvas'ı bir daha görmek kısmet olur mu, bilmem. Fakat ADD eski başkanı avukat Naci Muslu'nun sözleriyle, "Urartu, Hitit, Bizans, Türk uygarttklannın" sentezi, "Ermeni, Kürt, Türk, Alevi, Sünni" her din- den, her soydan ve mezhepten insanın tarih içinde bir arada yaşadığı bu kent beni tahminlerimin üstünde ve yine bir masal duygusuyla etkiledi... Sıvas Kurul- tayı'nın yapıldığı lise, sadece tarihî kuruftayın belge- lerini değil, yöre kültürünün zenginliğini yansıtan bir müzeye dönüşmüş. Timur'un ateşe verdirdiği "Çifte Minare", kaptsına vurulan kilttten kurtularak kentin yaşamına katılmak isteyen "Burvcuye Medresesi", Seîçuklu mimarisinin andaçlan olan bu yapılar ve Cumhuriyet Meydanı'nı çevreleyen (Valilik, Jandarma Komutanlığı vb.) tarihsel yapılar günümüz Türkiye- si'nin çok az sayıda kent merkezınde duyumsanabi- lecek bir tarih duygusu yaşatıyor... "Madımak Oteli" ise, bakımsız bir sokağın hemen girişinde, bir utanç, hüzün ve talihsizlik belgesi gibi... Üniversitedeki dınletimizin ertesi günü ADD Loka- li'ni ziyaretimizde, dernek başkanı ve aynı zamanda ll Turizm Müdürü Vahap Sünbüloğlu, dinletimizi 2 Temmuz 93 katliamı ertesinde yazdığım "Bu Yangın Yerinde" adlı şiirimden Z. Livaneli'nin yaptığı şarkıy- la bitiımemize biraz da sitem ediyor... Sıvas adının 2 Temmuz 93'teki alçakça katliama özdeş tutulması el- bette büyuk haksızlık. Ama bunu engellemenin yolu, Madımak Oteli'nin girişinde (bugün yapılmış olduğu gibi) kebapçı dükkânı açılması değil, o sokağa aydın- lanma şehitlen anısına biranıt dikilmesidir. Sıvas ADD Şubesi'nı (ve aynı gün mütevazı parti merkezterinde bizi konuk eden Sıvaslı ÖDP'lileri) böyte bir girişime öncülük edebilecek güçte gördüm... Üniversitekampusundaki dinletide, öğrencilerden, öğretim üyeterinden, Sıvas'tan bizi dinlemeye gelmtş aydınlardan oluşan yaklaşık yedi yüz kişilik seçkin bir topluluk, bizlere bir sanatçının yasayabileceği en bü- yük onurlardan birini daha yaşattı. Bu dinletıyi örgüt- leyen araştırma görevlisi Güney Nair'e, başkanı ol- duğu kültur-sanat-edebiyat demeğinin (CÜBEK) üye- lerine teşekkür borçluyuz. • • • Şiir sadece yazılıp yayımlanan bir şey mi, yoksa ay- nı zamanda başkalanna yüksek sesie okunabilecek birsanat ürünü müdür? Bunu tartışmanın anlamı yok. Kimse bir şairi, yazdıklannı topluluk Önünde okuma- ya zorlamıyor. Fakat zekâsı kıt duygusu küt bazı kim- selerin, sözümona "elitizm" (seçkincilik) adına, top- luluk önünde şiir okumayı küçümsemeye yeftenme- leri, sapla samanı birbirine kanştırarak dar görüşlü ol- duğu kadarsakArgan yazılat^rta (bizimle ilgili bölOrnü - üstü kapalı da olsa) birtakım çtrkin göndermelerdetLı- lunmalan can sıkıcı oluyor. Her şeyden önce, ben şi- irterimi topluluklar önünde okurken herhangi birenst- rüman bana "e?/*"etmiyor. Okuduğum şiirler ve be- nim şiirlerimden yapılmış sarkılar tematifc ve ezgisel bir bütünlük gözetilerek sıralanıyor. Bu düşünceye göre seçip okuduğum birkaç şiirimi, müzisyen arka- daşım Halûk Çetin'in gıtan ve sesiyle yorumladığı (ki- milen kendı bestesi) birkaç şarkı izliyor... Bu böylece, yaklaşık 1 -1.5 saatlik (ve kesintisiz) "dinleti" boyun- ca sürüyor... Şiirlerimi böyte bir kurguyla (sıralamay- la) ve araya sarkılar koyarak topluluklar önünde oku- mak tümüyte kendi buluşum. Halûk Cetin'le beş yıl- dırTürkiye'nin pek çok yöresinde yüz elliye yakın din- letimiz oldu. Sıralamadaki ana ekseni korumakla bir- likte, hiçbir zaman, hiçbir yerde tıpatıp aynı dinletiyi sunmadık. Çünkü, her şeyden önce, yaptığımız işten kendimiz zevk almalıyız. Bu bir "tekrar" olmamalı. Şairler şiirlerini küçük ya da büyük topluluklar önün- de her zaman okudular. Topluluk önünde okunan şi- ir ille de bağırarak okunacak "slogancı" özellikler ta- şryan şiirdeğildir. Teknik olanaklar elverirse, binlerce, milyonlarca kişiye, en lirik, en kişisel, en "sofistike" bir şiirinizi bile, istiyorsanız eğer fısıltıyla da okuyabi- lirsiniz. Bunda şiir adına korkacak hiçbir şey yok, eğer şiirinize güveniyorsanız. Bunun popülizmle, kimileri- nin sandığı ya da göstermek istediği gibi insanlara "eğlence" sunmakla da ilgisi yok. Fakat zekâca kıt duyguca küt kimselerin bunlan anlaması güçtür. ••• Leyleği havada görmediğimi söyledim ama, bu sa- trlan, TUYAP'ın ve Doğu Akdeniz Universitesi'nin ko- nuğu olarak geldiğimiz Kıbns'ta, oteldeki odamın Ak- deniz'in engin maviliğine açılan terasının önündeki bir masada yazryorum. DAÜ Kültür Merkezi'nde (Nes- turi Kilisesi) öğrencilere, öğretim üyeterine, Kıbnslı sa- natseverlere iki dinletimiz var. Çoğunluğunu zekâ ve duygu dolu gençlerin oluşturduğu yüzlerce izleyiciy- le şiirin ve müziğin birleştirici, anndıncı, duygulandı- ncı, düşündürücü derinliklerinde buluşacağız... Dünya Kadırtar Günü • tstanbul Haber Servisi - Dünya Kadınlar Günü çerçevesınde, Güzel lstanbul Lions Kulübü Başkanı Nilüfer Dalkılıç, 'Türkü Ana' olarak bilinen, 87 yaşuıdaki Türk Halk Müziği'nin emektar sanatçılanndan Zehra Bilir'e teşekkür plaketi verdi. Tüm Anadolu'yu gezdiğini söyleyen Bilir, bütün yörelerden topladığı türküleri derlediğini, sahnede her yörenin türküsünü, o yörenin kıyafeti ve lehçesiyle seslendirdiğini belutti. Fransa'da bankalar panikte • Haber Merkezi - Fransa'da Internet korsanlannm, sahte kredi kartlannm nasıl üretileceğini açıklaması bankacılar arasında panik yarattı. Fransa'da Liberation ve Le Figaro gibi ciddi gazetelerin birinci sayfada manşetten verdiği habere göre, ülkedeki 25 milyon kredı kartmm bankalar tarafından tekrar geri toplanması ciddi bir biçimde tartışılıyor. Öpfi Çetinkaya'mn çittlik evi • lstanbul Haber Servisi - lstanbul da uyTişturucu kaçakçüığı iddiası ile aranırken yakalandıktan sonra Mersin'e gönderilen Örfi Çetinkaya'mn, Durusu beldesinde lüks bir çiftlik evi bulundugu belırlendi. Etrafı demir parmakhldar ve taş duvarlarla örtülü çiftlik evinin üç ana ginş kapısı bulunuyor. Cem Özep'e açılan dava düştü • lstanbul Haber Servisi - MHP lstanbul Milletvekilı Mehmet Gül'ün, Osmanlı tmparatorluğu'na hakaret ettiği gerekçesiyle şovmen Cem Özer aleyhine açtığı 1 milyon lıralık manevT tazminat davası, taraflann dunışmaya katılmamalan nedeniyle düştü.