09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1-1 MRT2000CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Eıerji Milli Komitesi Direktörü Prof. Dr. Kavrakoğlu, BaşbakanJık ve MGK üyelerine bir rapor sundu 6 Nüldeeri bir daha düşünün 9 EBRITOKTAR AN£ARA - Boğaziçi Üniversitesi Kandıli Rasathanesı öğretım üyesi Prof. Dr. Mtstafa Erdik'ten sonra, eski Boğa- ziçi Üıiversıtesı Mühendislik Fakûltesi Dekan, Enerji Milli Komitesi Türkiye EnerjiModeli Projesi Direktörü ve NA- TO Drektörii Prof. Dr. tbrahim Kavra- koğjn da hükümeti ve Milli Güvenlık Kurulı (MGK) üyelerinı uyardı. Kavra- koğlu, Basbakanlık'a sunduğu raporun- da. "Nikleersantralteminihiçbiraçıdan ülke çkarlan ile bağdaşmadığı gibi pek çok sabmcaian da beraberinde getirmek- tedir. Geiecek birkaç nesli ipotek ahına sokacak böyle bir yaünmı yenid^n dü- şünmenizi tavsiye ederim" dedı. Nükle- er santral ihalesindeki belırsızlık sürer- ken, bilim adamlan ve çevrecilerin uya- nlan da yoğunlaşıyor. Başbakanhk ve MGK üyelerine ilettiğı raporuna "Tür- kiye'nin Ulusal Enerji Planlama Rapo- ru'nu 10. Dünya Enerji Konferansı'na sunmuş, elektrik santrallan ve ulusal enerji planlaması alanında çok sayıda projeyi yürütmüş biri olarak, nükieer santral ihalesi hakkındaki görüşlerimi iletmeyi bir görev addediyonım" diye başlayan Kavrakoğlu, 1970'liyülardaki enerji projeksiyonlannm gerçekleşme- diğine işaret etti. Nükieer santralın Tür- kiye gündemine 1970'li yıllarda girdiği- ne dikkat çeken Kavrakoğlu, "O yıüar- daki besaplara göre 2000 yıhnda tüketi- lecek enerji 200 mttvar kwh olacakn. A- ma tûketim 200 değü, 130kwh oJdu. Nük- ieer santrallann mahyeti 2-3 kat artö. CHağanüstübüyük doğalgaz vepetrol re- zervteri bulundu" saptamalanna yer ver- di. Kavrakoğlu, nükieer santralla ilgili şu uyanlarda bulundu: • Nükieer santrala sahip olmakla nük- ieer teknolojiye sahip olmak tamamen farklı kavramlardır. (THY'nin onlarca uçağa sahip olmasına karşın uçak tekno- Iojisine sahip olmaması gibi...) • Ülkemizde ve dünya genelinde nük- leer enerji bir korku kaynağıdır. Bu ne- denle ülkemız, turizm gelırinde önemli kayıplara uğrayacaktır. • Nükieer santralın en rasyonel alter- narifı doğalgazdır. Çevre üUcelerin ço- ğunda geniş kaynaklar vardır ve dünya rezervleri de yeterli olduğundan, doğal- gazın fıyatı pek artmayacaktır. Türkiye, doğalgazı dört veya beş komşusundan alabıleceği gibi, denizaşın ülkelerden L- NG olarak tedarik edebilir. Böylece risk yayılacağı gibi, off-set anlaşmalan ile bu ülkelere önemli ihracat olanaklan do- ğacaktır. • Bugün elektnğin kilovat saatini (k- wh) 4-5 cente üretmek mümkünken, nükieer santralın yatınmından kaynak- lanan fınansman ve amortisman gideri 8 centi buhnaktadır. En pahalı enerji nükieer enerjidir. • Nükieer atık sorunu çözülememiş- tir. Atıklann nakli ve depolanması, ayn- ca ömrünü tamamlamış santrallann 'de- commissioning'i hâlâ birer pahah ve cid- di sorundur. lşletme sürecinde de en ile- ri ve deneyimli ülkelerde bile kazalar ya- şanmaktadır. • Yapımı en uzun sûren santrallardır. Tam kapasite ile işletmeye aluıma süre- si tipik olarak 10 yıl sürmektedir. (Do- ğalgaz santrah ise 2 yılda devreye gire- büir.) • Halen Türkiye'nin kullanmamış ol- duğu hidrolik enerji, mevcut potansiye- linin yaklaşık yansı kadardır. Aynca ya- pılmış ve yapılacak anlaşmalarla ülke- miz tam anlamı ile petrol ve doğalgaz hatü haline gelecektrr. • Tüm dünyada 434 nükieer santral vardır, ama yeni sipariş oknamıştır. Oy- sa geçmiş trend devam etseydi bugün 1500'den fazla nükieer santral olacalcü. Bir santralın söküm malıyeö 3 miryar dolarm üzerinde tahmin ediliyor. • lşletmedeki santrallarm ve transmis- yon hatlannın ihya edilmesı ile net ener- ji tüketimi çok daha ekonomik şekilde artınlabilir. • Türkiye'nn turizm geliri kabaca 10 milyar dolardır. Bu gelirin yüzde 10 azalması bile ülkeye yılda 1 milyar do- lar kayıp demektir. Tepkiler buyuyor ! 'Nükleer Iriski satın alıyoruz *\ ftAerMerkea-Akloıyu Nükieer Sant- ' ral Projesi'ne karşı çevreciler bugün Mer- l gin'de bir araya geliyor. Türkiye'nin çeşh- * li bölgelermde çahşmalannı sürdüren nük- ! leer santral karşıtlan, Mersin'deki toplan- ; tmm bu anlamda bir ilk olduğunu ve nük- ' teer santrala karşı duruşun Akku>Ti Bölge- * si'nde yoğunlaşünlması ıçın yöntemin be- lirleneceğinı söylediler. Elektnk Mühendisleri Odası (EMO) l Mersın Şubesi'nin düzenlediği toplanüya, l Akkuyu Büyükeceli köylüleri ve bölge in- I gapmın yanı sıra Izmir, Istanbul, Ankara, I Bursa, Eskişebir başta olmak üzere dığer * UleTdekı Nükleer Santrallara Karşı Güç- Ibirliği Platformu üyeleri katılacak. Nükle- | er santrallara karşı sürdürülecek mücade- | tenin odagında Akkuyu Bölgesı'nde yaşa- * yan insanlann olması gerektığmı belirten JEMO Mersin Şube Başkanı Kamer Güfce- 'jnz, "Türkiye geneimde ne yapthyorea bu " Mersin'e, Akkuyu'ya yansımak Santrahn 3fcnmfanaapl«ni»n«n böige, nükker saot- I Gülbeyaz, ihale aşamasmdan sonra da- |-ha kararlı ve organize bir şekilde mücade- |le verihnesi gerektiğinı de vurgulayarak {şunlan söyledi: "Yöre insanı bu santrala f karş». Bunu da her firsatta düe getiriyor. ; Son olarak yapdan referandtunda yüzde |S4 enmmda, nüldeer santrala hayır yanm çkn. Yann (bugün) gerçekkştirüecek top- l Iftanda, BöyûkeceMKöyü'aden de kanhm- folar olacak. Nâldeersantrala karşı göçbir- Ilginin Akkuyu Bölgesi'ndebirlesroesi için, İTBrkrye'mn tüm draamik güçkrini Mer- tam'e çağuTvoruz." Nükleer Santrallara Karşı IzmirGüçbir- | i Platformu Üyesi Savaş Emek de "Bu santralı Akkuyu'da yapamazlarsa Türki- ye'nin hiçbir yerinde yapamaztor. Bunun ?fccdebflincmdeyiz?oolarda.Yartgenefln- lOeki tim dnyarh kesimi Akkuyu bölgesme «oplamak içüı aülan bir adım. Mersin'deki ; İDpUnada. bölge insanryla dayamşınanm | arturdması için yöntem betuienecek" diye jjkonuştu. Emek, bölgede ilk kez 1994 yı- |hnda nükleer santrala karşı toplumsal ha- J jeketin kendisini gösterdiğim de anımsa- f taıak sözlerinı şöyle sürdürdü: "O tarihte ^santrahn yapımnun pbniaııA^ı çevredeki * 28befcdmbaşjüim bir araya gekerekbüyük yş y g y ^Mr yürâyüş gerçekteştihkn.IçfcriBde bn- ginsantrabihaleyeçıkaranpartâerinbaş- kaolandavanh.SiyasigörüşÜDeolursaoİ- son, bölge insam nükleer santrah b TMMOB Adana Sekreterliği, Enerji Ya- pı Yol-Sen, Petrol-lş ve Tes-îş sendikalan, dün ortak bir açıklama yaptılar. Elektrik Mühendisleri Odası'nda yapılan açıklama- •0ı okuyan EMO Yönetim Kunıhı Üyesi , Basan Bakkçı, Türkiye'de hıçkımsenm ye- fm teknolojüere karşı olamayacağını vurgu- ladı. Yeni dünya düzeninin koşuUannda ekonomik ve toplumsal konulann hep gûç- »merin çıkarlan ve doğruitusunda çözüm- » kndiğıne dikkat çeken Balıkçı. sözlerini * şöyle sürdürdü: "Ozeaeştinnesûredniya- tşadığnnız şu gaaierde de bu tûr oyunlar flahneleamektednr.Bugünekadarenerji po- lüükalannı uygulayamayan nükümetiere ft5aBdadhükünıetdeayakuyduntıustur.Söz MBMHBB nökieer eBerji santraBan arnkge- îfcer enerji santraOar, bırakm knrutanasnı, |kapaamaya, sökûhneye başlanniışbr. An- |cak, hangi anlay^ia bummez btz nükleer î enerji santralı' diye tntturmuşuz. Nükleer itaerji saotrah saân aknarakba gice sahip I bi rûkmi de satın atenş oJuruz." _ ÖDP^dep protesto gösterisi ğ Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) ; tstanbul ll Başkanı Vabit Genç, Ikitellı ". Hurdahğı'nda bulunan nükleer auktan et- lülenen mağdurların katıldığı gösteride 1 oûkleer santrallan protesto etti. Genç, yap- 6 üğı açıklamada, yeni dünya sömürü düze- 2 nnin, kiıü, haksız, insan haklanna ayktn 7bir şekilde doğayı ve çevreyi tahrip etme- _ sme seyirci kalmayacaklannı belirterek !^•Her düzeyde haflamuz üzerinde oynanan \ t^ıuüar boşa çıkartlacaktır'' dedi. Ankara'da Atak Helikopter Projesi ve Akkuyu Nükleer Santralı kulisleri sürüyor ^Dıalelerde siyasal yaklaşuıı yok'ANKARA (Cıunhuriyet Bürosu) - Hükümetin ihale sürelenni uzattığı Atak Helikopter Projesi ve Akkuyu Nükleer Santrah ile ilgili Ankara ku- lislerinde tartışmalar sürüyor. Hükü- metin iki ihaleyi aynı anda sonuçlan- dırmayı planladığı ve helikopter ihale- sinde elenen Avrupa ülkelerine nükle- er santral ihalesinin verilmesınin düşü- nüldüğü dıle getirildi. Başbakan Bö- lent Eoevit, ihale konulannın kolay ka- rar verilebilecek konular olmadığını belirterek "Gecikmesi konuyu ne ka- dar ciddiye aknğmıa gösteriyor. Heli- kopter ve nükleer enerji konusunda da kesüüıkle bir siyasal yaklaşım içinde de- ğfliz. Tamamen teknik aynnnlar üzeri- de duruyoruz'" dedı. Hükumet, Akkuyu Nükleer Elektrik Santrah ihalesini 4. kez ertelerken, ka- rann Atak HeHkopter Projesi ile birlik- • Hükümetin iki ihaleyi aynı anda sonuçlandırmayı planladığı ve helikopter ihalesinde elenen Avrupa ülkelerine nükleer santral ihalesinin verilmesinin düşünüldüğü dile getirildi. te sonuçlandınlmasının beklendıği bil- dirildi. Ankara kuhslerinde, hüküme- tin iki projeyi ABD ve Avrupa'ya pay- laşnrma yoluna gidebileceğı dile geti- nlıyor.Akkuyu Nükleer Elektnk Sant- rah ile ilgili ihalenin yeniden ertelen- mesinin Atak Helikopter Projesi'nin sonuçlandınhnası için zaman kazan- maya yöneUk olduğu kaydedildi. He- likopter ihalesinde Fransız-Alman or- taklığı EurocopteT ortaklığmın ve ABD'h Boeing'in elenmelerinm ardın- dan Akkuyu Nükleer Santralı ihalesi- nin yine Fransız-Ahnan ortaklığı olan NPI'a verihnesi yönünde eğılım belir- diği dile getirildi. Türkiye'nin AB adayhğı sürecinde birlığin iki önemli ülkesinin bu ihalenin sonucunu dikkat- le izledigı kaydedildi. Boeing'in helikopter ihalesinden elenmesine karşm diğer ABD'li Bell Textron'un ilk üçe girdiğine dikkat çe- kildi. Türkiye, Güneydoğu'da PKK'ye karşı sürdürdüğü operasyonlarda Bell Textron'un ürettiği Süper Cobra heh- kopterlerinden yararlandığı, bu firma- nın ihalede şanslı olduğu dile getirildi. Kulislerde, Türkiye'nin silah ve tek- noloji olarak tek kaynağa bağunlı du- ruma gehnemek için helikopter ihale- sini iki ayn kaynaktan karşılama yolu- na gıderek Israil ile olan sıcak ılişkile- rini de koruyabileceği vurgulandı. Is- rail'in, IAI fîrmasmm Rus Kamov ile bırlıkte katıldığı Erdoğan ve ttalyan Agusta'nm ürettiği Mangusta Interna- tional hehkopterlenne teknolojik kat- kı yapüğı bılıniyor. Başbakan Bülent Ecevit, yapüğı açıklamada, gazetecile- rin ihalelere iüşkin sorulannı da yamt- ladt. Ecevit, "Nükleer elektrik santra- h ihalesi TEAŞ Yönetim Kuruhı'nca 7 Nisan tarihine ertdendi Bir sütmn mı var?" sorusuna, "Bnkolaykararveri- lebflecek bir konn degL Geçflanesi ko- nuyu ne kadar ciddiye akhğnnm gös- teriyor" yamünı verdi. Ecevit, ihalenin Fransız- Alman ortaklığına venleceğı yönünde iddialar bulunduğunun anım- satıhnası üzerine, "Bu konular, iddi- alar tamamen yerâz. Helikopter ve nükleer enerji konusunda da kesinnk- le bir siyasalyaUaşuniçmdedeğfflz. Ta- mamen teknik ayrmtıbu- üzerinde du- ruyoruz" diye konuştu. s SAİ.l \l i SAGLIKVESÖSYAL HIZMET ŞİSLİ ŞÜBESİ smusı Sa|JıkwSosyalHizmetEmekçü^Sendikası(SES)üyderi,sağhkemekçflerineyö- nelik sürgünlere, baskılara ve siyasi kadrolaşmaya son verihnesi ve siyasal iktidar- lannSSK'deneh^çekmesiıûistedfler.SESüyekridünlstanbulFnKnkh'dakiSSK Bölge Müdürlüğü ve SSK Okmeydanı Hastanesi önünde, Adana'da da Uğur Mumcu Alanı'nda açıklama yapü. Açüdamalarda, halkm eşit - ücretsiz - etkm biçimde sağhk hizmederine ulaşma hakkmm giderekortadan kaldınldığma dikkat çekOdL 14 Mart Tıp Bayramı'nm yaklaştığı vurgulanan açıklamada, "Kad- ro ve kaynak verümemesi, artyapı eksikHginm gideribnemesi, maaşUnn yetersidiği nedeniyle sağhk emekçileri içm yaşam ve çabşma koşullan daha çekflmez hale gelirken bayram kutJayabflecekdurumda değüb" denfldL "Sağhgmııza vegeleceğimize sahip çıkryoruz", "GÖDÜDÛ çabşma angaryasma hayır'', "Eköde- me gaspı adaletsizliğine soo", "Rantiyeye, savaşa değil sağhğa bfitçe" yaah dövizler raşıyan ses üydeıi, "KahrolsTm EvIF, yaşasm demotaatik Tüıidye", a S ö t leşmeli değü kadrohı eleman","Vekfle loyak emeknye mezar", "SSK loınia loışa vem edilemez" stogaıu^n a t a ı ^ dağ^kidar. ^Barajlardaki sıı boşa akıtdıyor*' Eski Dünya Enerji Konseyi üyesi Ünal Erdoğan, "Barajlardaki suyun boşa akıtıldığı gerçeği ortaya çıktı. Sorumluların yargılanması gerekir" dedi. CANEROZTURK Nükleer karşıtlannın savun- duğu "Türkiye'de enerji krizi değil,enerji yönetim krizi var" saptaması doğrulandı. Geçen günlerdeki elektrik kesintile- rinden kısa bir süre önce TEAŞ Genel Müdürü Muzaffer Sel- vi'nin otoprodüktör santrallara ve yük dağıtım işletme müdür- lüklerine gönderdiği yazıda, hidrolik santrallann çahştml- madığı ıtıraf edıldi. Özel sektöre ait otoprodük- tör santrallann fazla üretim yapması nedeniyle elektriği en ucuza üreten hidrolik santralla- nn, tüketimin az gerçekleştiği zamanlarda devre dışı bırakıl- dıgı, yerine otoprodülctör sant- rallardan elektrik ahndığı be- hrlendi. TEAŞ Genel Müdürü Muzaffer Selvi'nin yazısında, kurumun ekonomik çıkarlan göz ardı edildiği ve enerji sis- teminı ayakta tutabümek için hidrolik santrallann devreden çıkanldığı belirtilerek, otopro- düktör santrallardan üretimle- rini kısmalan ıstendı. Selvi'nin 18 Ekim 1999 ta- rihinde otoprodüktör santrallar ile yük dağıtım işletme müdür- lüklerine gönderdiği yazıda özetle şöyle denildi: 9 Maksimum yük saatlerin- de otoprodüktör santrallann sistemdeki üretim payı yüzde 8 ıken minimum saatlerde bu o- ran yüzde 18'lere kadar çık- makta, TEAŞ hidroUk santral- lanmn maksimum saatlerdeki payı yaklaşık yüzde 30'larda iken minimum saatlerde yüzde 5'lere kadar düşmektedir. Bu- radan da görüldüğü gıbı elekt- rik sistemımizde üretim tûke- tim dengesini sağlamak için özeUikle minimum yük saatle- rinde ekonorru de düşünülme- yerek enerjı sistemini ayakta tutabilmek için hidrolik sant- rallar devreden çıkanldığı gibi TEAŞ termık santrallanndan, gerektığinde alım garantisı ve- rilen BOT santrallanndan da yük düşülmektedir. # Aksi takdirde sistemi ayakta tutmak mümkün ohna- maktadır. Kaldı ki yük-frekans kontrolü için sistemde en az yüzde 10 hidroelektrik gücün bulunması gerekmektedir. Şa- yet bu yöntem uygulanmazsa enerji yöneticilerinin de çok iyi bildiği gibi sisteme bağh üre- tim tesisleri frekansm aşm yükselmesiyle koruma sistem- leri gereği kendiliklerinden iş- letme dışı kalacaklardır. • Türkiye Elektnk Sistemi Yönergeleri, sistemin emniyet- h, kaliteh ve ekonomik işletil- mesi için gerektiğinde üretim ünitelerini devre harici etmeye amirdir. Bugüne kadar bu yön- teme özeUikleTEAŞ santralla- rmın dışında çok mecbur ka- hnmadıkça başvuruhnamıştır. Uzmanlar, sözkonusu yazıy- la barajlardaki sulannboşa akı- tıldığırun belgelendiğini ifade ettiler. Türkiye'de elektrik enerjisi ihtiyacı olmadığını sü- rekli yınelediğiru anımsatan eski Dünya Enerji Konseyi üyesi Ünal Erdoğan, Enerji Bakanı Cumhur Ersüroer'ın otoprodüktör santrallann üret- tiği elektriğe "alım garantisi'' vermesinin ardından hidrolik santrallann fazla üretim nede- niyle devre dışı kaldığına dik- kat çekn'. Erdoğan şöyle devam etti: "Elektrik hizmetini yurtta- şuıa en pahah sonan ülkder- den biriytz. Çünkü, devkt, elektriği ucuza üreten hidrolik santrallan çauşnrmak yerine, otoprodüktör santrallardan elektrik alryor. Elektriği daha ocuza sağlamak olanağıvarken bunu yapmamak bir suçtur. Barajlardaki suyun bosa akı- tıkhğt gerçeği ortaya çıkö. So- nımhıhnn yrgıhmmao gwy- kfe" Elektrik Mühendisleri Oda- sı îstanbul Şube Sekreteri Se- lami Yıhnaz da "TEAŞ hidro- lik santraDannm maksimum saatlerdeki payıyakhşıkyüzde 30'larda iken mhıhnnnı saat- lerde yüzde 5lere kadar düş- mektedir" ifadelerinin çok önemli oldugunu vurgulayarak hidrolik santrallann çahştınl- mamasının "ülkeyeflıanet"ol- dugunu belirtti. Barajlardaki suyun boşa akıtılarak hidrolik sistemin devre dışı bırakıldığı- nın ortaya çıktığını ıfade eden Yıhnaz, Türkiye'deki hidrolik potansiyelin çarçur edildiğini ve ülke genelinde toplam 27 bin megawatt kurulu gücün sa- dece yansuun çalıştınldığını kaydetti. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Borç Ylyen... Hükümetimizin, "hovardaca" bir kararla Kurban Bayramı tatilini dokuz güne çıkartmasının ortaya çt- kardığı tartışmalar sona erdi. Tartışmalar sona erdi a- ma, fazladan 2.5 gün tatilin ekonomimıze yıktığı yü- kü, miltetçe taştyacağız. Daha önce, bu konuya değgin bir yazı yazmıştım. Fakat o yazıyı kaleme aldıktan sonra, bir televızyon kanalında canlı yayında konuşan Sayın Ishak Alaton, benim dikkatimden kaçan bir noktayı dile getirdi. Türkiye ekonomısinin, yılda 225 mifyar dolarlık üre- tim yaptığını söyleyen Sayın Alaton, tatilleri düşersek, ortalama günde 1 milyar dolarlık üretim yaptığımızı vurgulayarak, fazladan verilen bu 2.5 günlük tatilin, her şey bir yana 2.5 milyar dolarlık bir "üretim eksik- liği" ortaya çıkaracağını anlattı. Kim üstlenecek bu üretim eksikliğini? Elbette bizler... ••• Tüm bunlar yetmezmiş gibi, geçen haftalarda bir "müjde" daha duyduk. (Bu türden şeylere, "müjde" srfatını yakıştıran kitle iletişim aracı çalışanları, herhal- de başka bir dünyada yaşıyoriar.) Bu yeni müjde, kamu çalışanlanna maaş ve ücret- lerinin "tatilden önce" ödenmesi konusundaki hükü- met karan. Yani hükümet, "Maaşlannızı tatilden ön- ce alın ve rahat rahat harcayın" diyor. Böylece halkı- mrz bayram tatilinde sıkıntı çekmeyecekmiş... Peki ya daha sonrası? Kamu görevlisi, zaten iki yakasını bir araya getire- miyor ve çok zorianıyor. Bu arada, altı ay için yüzde 15 zam verildiğini ve şimdiden enflasyonun, yüzde 10 oldugunu anımsatmak isterim. Ve kamu görevlisi şu- bat ayhğını aldıktan 24 gün sonra mart aylığını ala- cak. İlk bakışta, pek güzel görünüyor. Zaten ucunu ucuna denk getiremiyordu, şımdi biraz rahatlayacak izlenimi veriliyor. h, Peki ya sonrası? »•, Şubat aylığını aldıktan 24 gün sonra mart aylığını alan kamu görevlisi, mart aylığını aldıktan 36 gün son-' ra nisan maaşını alacak. Araya bayram harcamalarf. ve eğer olanağı varsa, "Bayram tatili harcamaiannın\ da girdiği düşünülürse, bu "memur" aldığı aylıkla, 36. günü nasıl geçirebilir? Memurfann çoğunun martın 20'sinden sonra pa--' rasız kalacağına eminim. Oysaki önlerinde, daha 25»; gün olacak ve bu 25 gün çok zor geçecek gibi görü- 1 ^ nüyor. Eğer daha önceden becerebilmişlerse, bir kısmı eski tasarruflanndan yiyecek, bir kısmı borç arama- ya başlayacak. Ama ataJanmız ne demiş? Borç yiyen kesesinden yer. Bütçesını zor denkleyen, daha doğrusu dengele-, yemeyen 'memur taifesi", bu kez yeni borçlann altı-'; na girecek. Yani, "s/ton&s/" çok daha uzun sürecek. Ve bunun halkımıza ve memurlanmıza, bir "müjde" olarak sunulabilmesi beni çıldırtıyor. Ama bunu müj-' 4 de olarak sunanlardan çok, bunu bir müjde olarak al- K gılayan kamu görevlilerine daha çok sinirteniyorum.' fnsan bu denli duyarsız olabilir mi? Bugünkü ufak bir "rahatlamanın", yann neler getirebileceğini görmü- yorlar mı? ••• Hükümetimizin bu uygulaması ve bunun ardında- ki "mantık", aslında genel yaklaşımlannın bir parça- sı. Bir zamanlar benı sinır edecek bir biçimde ikide bir "57. Cumhuriyet Hükümeti" lafını ağzından dü- şürmeyen, (sanki daha önceki hükümetler saltanat hükümetiydi...) sayın bakanlanmız, sürekli olarak, "günü kurtarmanın" telaşı ve çabası içindeler. Öcalan'ın idamı mı söz konusu.. Avrupa İnsan • Hakları Mahkemesi'nin karanndan sonra tavırtakını- lacak. Peki ya AİHM, öcalan hakkında verilen idam karannı bozarsa ne yapacağız? (Ki bu karan alacak- lannı herkes bılıyor.) Bunu o gün geldiğınde düşüne- cekler... "Enflasyon yıllık yüzde 20 olacak" hayali ve iddi- asıyla, kamu çalışanlanna, daha doğrusu memurla- ra 6 ay için yüzde 15 maaş zammı yaptılar. Eğer enf- lasyon hedefini tutturamazlarsa, aradaki farkı 2 pu- an ekleyerek ikinci 6 aylık maaşlara ilave edecek- ler(miş). Nasıl becereceklerini kimse söyleyemez. Kendileri de bilm'ıyorlar. Ama o zamana kadar, Allah kerim... Bugünü kurtardılar ya, yann ne yapacaklan- na o zaman karar verecekler... Bu türden ömekleri çoğaltabiliriz. Fakat sanıyorum gereği yok. Hiç kimse kör değil. Bakalım yanna ertelenen sorunlar, yann nasıl çö- zümlenecek? Artan yükü nasıl kaldıracağız? Herhalde gene atalanmızın deyışlerıne sığınmak- tan başka çaremız yok. Ne demiş atalanmız: "Allah kerim..." Japonya nükleerden vazgeçiyorDış Haberler Servisi - Japonya, 2011 yıhnın mart ayına dek, 16 ila 20 nükleer santral yapma projesinden vazgeçebile- ceğini bildirdi. Japonya'nın bu karann- da, geçen yıl başkent Tok- yo'nun 120 km. kuzeydo- ğusundaki Tokaimura Nükleer Santralı'nda meydana gelen ve 1 işçi- nin ölümü, 439 kişinin de yüksek dozda radyasyona maruz kahnasıyla sonuç- lanan nükleer kazamn rol oynadığı bıldırildi. Daha önce kazanm so- rumluluğunu üzerine aldı- ğını açıklayan Uluslarara- sı Ticaret ve Endüstn Ba- kam Takaşi Fnkaya, dü- zenlediği basm toplanrı- sında, yeni projelerin 2011 yıhna kadar gercek- leştirihnesinin şüpheli ol- dugunu söylerken Çubu Ekctric şırketının Pasifık Okyanusu kıyılannda yapmayı planladığı iki santrahn insasından kesin olarak vazgeçtiğini açık- ladı. Fukaya, "Nüldeer sant- ral sayumda yeni bir du- zenlemeye gitmekten baş- ka seçeneğimiz yok" dedı. Tokaimura kazası gibi ka- zalann enerji ve çevre ara- sındaki ılişkiyi gündeme getirdiğini belirten Fuka- ya, "Enerji tasarrufu ve yeni enerji kaynaklarmm geliştirilmesi konusunda cesur adımlar atmak zo- rnndayız" dedı. Japonya enerji gereksı- niminin üçte bırini 51 nükleer santrahn ürettiği elektnkten sağhyor. Çernobil felaketinden bu yana yaşanmış en bü- yük nükleer kaza olarak nitelenen Tokaimura Santralı'ndakı sızmtı, Ja- ponya'nmnükleer endüst- risine olan güvenini sars- mışü. Kazada yüksek düzey- de radyasyona maruz ka- lan üç işçiden bui, vücu-; dunda oluşan radyoaktif yanıklardan ötürü yaşamı- • nı yitınrken. bır ışçı geçen '• yılın son günlennde tabur- cu edılmiştı. Üçüncü işçi Masato Şinohara ıse ha- len yoğun bakım altında tutuluyor. Öte yandan Ahnanya' parlamentosu, çevreci, ye- nilenebUtr enerji kaynak- lanndan sağlanan enerji miktannın 2010 yılına ka- dar ikiye katlanmasını ön- gören yasayı onayladı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle