Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1-B MART 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
J. L J J A kultur@cumhuriyet.com.tr 15
Babalar, oğullar ve gelin...
Goya ödüllü 'Cennetin Külleri'nde sır dolıı iki cinayet soruşturması iç içegelişiyor
SUNGUÇAPAN
Son aylarda 'Olimpo Garajı', Aç Gö-
zünü' gibi 2-3 yıllık örneklennı seyret-
tiğimiz, Ispanya-Latin Amerika yapımı
fılmlerden son gördüğûmüz 'Cenizas
Dd Faradiso-CennetinKüleri',Ispanyol
sinemasının Oscar'ı sayılan Goya ödü-
lünü alrruş, Havana festivalinde en iyi se-
naryo ve müzik ödüllerinı kazanmış,
1997 yapımı bir Arjantinfîlmi. 1980'le-
rin başanlı polıtık filmlerinden 'Resmi
Tarih'in de senaristi olan Aida Bort-
nik'in yazdığı ödûllü senaryodan Ar-
jantinli yönetmen Marcelo Pineyro'nun
çektiği 'Cennetin Külleri'nde, zenginlik
ve yoksulluğun ıkiye böldüğü günümüz
Arjantini'nde geçen ve ilk bakışta bır-
biriyle ilgisiz gibi görünen, içinden çı-
Inlmay sır dolu 2 cinayet soruşturması
çevresinde gelişen bir polisiye öykü an-
Latıhyor.
BirbirKle bağlantıh ölümler
Adliye sarayının tepesınden (iki kişi
tarafından aşağı itilip) düşerek yere ça-
kılan, Yunan asılh, yaşlı, gûçlü, saygın
hâkım Kosta Makantasis (Hector AKe-
rio) ve aynı gün, yargıcın evinde 15 kez
bıçaklanmış, güzelliğiyle peşinden erkek-
leri koşturan, 22 yaşındakı genç, çekıci
sanşın Ana Muro'nun (Leticia Bredk-
ce) ölümleri, aslında bırbinne bağlantı-
lıdır. Ana Muro cmayetini sonışturup
çözmekle görevlendirüen Beatriz Teller'le
(Cecflia Roth), ölen hâkım Makantasis
soruşturmasıru yürüten Martini arasın-
da mesleki bir rekabet de söz konusu-
Cenizas Del
Paradlso /
Yönetmen: Marcelo
Pineyro / Senaryo:
Aida Bortnik, M.
Pineyro / Kamera:
AHredo Mayo / Müzik:
Osvaldo Morrtes /
Oyuncular: Cecilia
Roth, Hector Alterio,
Leonardo Sbaraglia,
Leticia Bredicce,
Daniel Kuzniecka,
Nicolas Abeles, Alejo
Garcia Pintos, Rita
Cordese, Horacio
Roca/1997Arjantin
(Özen Film)
Marcelo Pineyro'nun yönettiğj film gûnûmüz Arjantini'nde geçen bir poosiye öyküsü.
dur. Tetastan atlayarak intihar edişi hiç
de inandıncı olmayan, yaşlı, varlıklı,
nüfuzlu hâkım Makantasis'i kımin öldürt-
tûğü öncelen karanlıkta kalırken hâki-
mın her biri, Ana Muro'yu bizzat bı-
çakladığını itiraf eden üç genç oğlu da
cinayet zanlısı olarak polisçe tutuklanı-
yor.
Yönetmenin geri dönüşlere başvura-
rak anlattığı, kafa kanştıncı kılınmış,
karanlık bir atmosferde gelişen ve sıkı-
cı olmaktan yer yer kurtulamayan hikâ-
ye aktıkça, bu 2 cınayetin (ve 2 ailenin)
bağlantısuu bulup ortaya çıkarmaya ça-
lışıyor Beatnz Teller.
Küçük yaşta model annesi tarafindan
kucağına bırakıldığı, ttalyan asılh, ışa-
damı babası Fransisco Muro tarafuıdan
büyütülmüş Ana, duyduğu yoğun aile öz-
lemini(!) Makantasis erkeklerinde gi-
dermeye bakıyor. Yaşlı kadın hizmetçi-
ye 'Aflede herkesk evfeneceğhn' bile di-
yor hatta, cilveli cilveli. Önce hâkimin
küçük, pısırık oğlu, fotoğrafçı Alejand-
ro'yu (Nicolas Abeles) körkütük kendi-
ne âşık ederek Makantasis aılesine adım
atan seksı Ana'tun baştan çıkardığı ikin-
ci kardeş, kardiyolog ve atsever ortan-
ca Makantasis, Nicolas (Daniel Kuzni-
ecka). Yunan müzığı hayranı olarak, sir-
taki yapıp tabak kıran 'Dayanılmaz
Ana'ya direnebilen sadece baba mesle-
ğini seçmiş, hâkimin büyük oğlu avukat
Pablo (Leonardo Sbaraglia) oluyor.
Ügiyk iztenip ttiketiByor
Hâkim Makantasis'in yasa dışı, karan-
hk işlere bulaşngından kuşkulandığı ba-
bası Fransisco Muro'yla müstakbel ka-
yınpederi Kosta Makantasis arasındaki
ölümüne düşmanlığa son vermek istiyor
seksi gelin Ana ama heyhat! 'Yunan ya-
ratn, Roma takKt etti' gıbısınden çekiş-
melerine de tanık olduğumuz, Yunan ve
ltalyan asülı bu iki aile reisiyle çoluk ço-
cuğunun iç içe geçen polisiye öyküsü,
4-5 ana karakterin çevresinde dallanıp
budaklamyor. Geri dönüşlerle anlatılan
ve Alejandro, Nicolas, Pablo ve Ana
başlıklı bölümlerden bütünlenen 'Cen-
netin KüDeri', başından ıtıbaren malum
o 'Cinayetleri kim işiedi' geriümine ve
psikolojik karakter tahlıllenne dayanı-
yor.
Finalde Alejandro'nun elinden bıça-
ğı kendine saplaüyor, aile-şiddet kurba-
nı Ana. Yer yer pornografıye yelken açan
ateşli sevışme sahneleriyle de seyircinin
gözünü gönlünü açıp sıkıntısını dağıtan
filrnde, Ana Muro, erkekleri kendine
pervane eden bildik meşum kadınla, ye-
re bakıp yürek yakan, fettan Lolita tipi-
ni harmanlayan, küşe bir karakter. Ana
Muro'yu oynayan sanşın fıstık Leücia
Bredicce'nin cazibesıyle parlatöğı 'Cen-
netin KfiDeri', vasat bir polisiye-suç fil-
mi. Sonuçta ilgiyle izlenıp tüketiliyor
ama genye pek 12 bırakmaksızın.
Slemens Sanat Ödülleri opera dalında verilecek
ALdaylann bir
klasik veya arya
antik, bir lied ve
farklı bestecilere
ait üç opera
aryasmı
seslendirerek
katılacaklan
yanşma, soprano,
mezzosoprano,
^(^çnt»r, bariton ve
|- [; bas ses
Icategorilerinden,
18-28 yaş
arasındaki tüm
amatör opera
sanatçılanna
açık.
'Genç şancılara şans
tanımayı amaçlıyomz'
S.RAYANYİRMİBEŞ
Siemens, 1993'tenbuyana genç ye-
tenekleri sanata teşvik etmek ve keş-
fetmek amacıyla, sanat ödülleri ya-
nşması düzenliyor. Daha önce resim,
fotoğraf, heykel dallannda ödüller
veren kurum, 1998'den bu yana ala-
nını opera ödülleri olarak beürledi.
24 Mart 200O'de başvurulann so-
na ereceği "Siemens Sanat ÖdûDeri
YanpnasT, bırçok genç sanatçıya
sesini duyurma olanağı tanıyor. Ya-
nşmanın seçici kurulu, Istanbul Dev-
let Opera ve Balesi Müdürü ve Ge-
nel Sanat Yönetme-
ni \ekta Kara, Dev-
let Sanatçısı Mete
Uğor, New Orieans
Operaa temsilcisı ve
Siemens kurum tem-
silcisinden olusuyor.
Adaylann bir klasik
veyaarya antik, bir li-
ed ve farklı besteci-
lere aitüç opera arya-
sını seslendirerek ka-
tılacaklan yanşma
soprano, mezzosop-
rano, tenor, bariton
ve bas ses kategorile-
rinden, 18-28 yaş ara-
sındaki tüm amatör
opera sanatçılanna
açık. Yanşmanın ön
elemeleri ve yan fı-
nali 28-29 Mart'ta,
ödül töreni ise 31
Mart'ta Teutonia bi-
nasında gerçekleştirilecek. Yanşma-
da birinci olan, yurtdışında yaz oku-
hı kapsamında iki aylık eğitim ile
ödûllendirilirken ikinciye 2 bin do-
lar, üçüncüye bin dolar, mansiyon
alanlara ise 500 dolar para ödülü ve-
rilecek.
Siemens Halkla tlişkiler Müdürü
ve Proje Sorumlusu Nurdan Tüm-
bek'le sanat ödülleri hakkında söy-
leştik.
-ÖdüDeri sadeceoperadafanda ver-
•neye nasıl karar verdiniz?
NURDANTÜMBEK-Opera; şan,
müzik, bale gibi birçok alanı içinde
banndırmasının yanı sıra son dönem-
de Türkıye"de özellikle YektaKara ve
Lcyia Gencer'ın katküanyla atılım-
«ia bulunan bir sanat dalı. Siemens'in
SİEMENS
kültürle ilgili özerkbölümü, dürrya ça-
pında, genç sanatçdara her dalda des-
tek veriyor.
Siemens Sanat Ödülleri'nin her yü
başka aianlarda yapılmasına 1998'de
son vererek bu alanı opera olarak be-
liriedik. 1997'de Siemens, temsilci-
liği bulunan tüm ülkelerde 150. yılı-
nı kutladı. Türk Siemensi'nin yaptı-
ğı toplantı sonucunda, birçok fırma
gibi yurtdışından ünlü bir opera sa-
natçısı konuk etmek yerine yurtdı-
şında bizi çok iyi temsil eden Türk
sanatçılan davet etmeye karar veril-
di. Yekta Kara ile çalışmalanmız Si-
emens'in 150. yüına
uzamyor. Istanbul
Devlet Opera ve Ba-
lesi'nin desteğiyle
gerçekleştinlen kutla-
mada Hakan Aysev,
SedatÖztoprak,'Yet-
da Kodalh gibi ope-
ra sanatçüanmız kon-
ser verdiler. Kutlama
etkinliğimiz, yerel
içeriği yönünden ön
plana çıkarak 150 ül-
kede fırması bulunan
Siemens'ten teşvik
ödülü aldı. Yekta Ka-
ra 0 günden beri bize
bu konuda fahri des-
tek veriyor.
- 1999'da sanat
ÖdüDeriverümemis-
Yanşmaya katüacak-
larm öğirenci obnası
tercihiniz mi?
TÜMBEK-Yanşma 1999 sonba-
hannda olacaktı ama 2000 yüına ta-
şımayı uygun gördük. Bizim amacı-
rriLz eğıtime katkıda bulunmak aynı
zamanda. Bu nedenle yurt çapında
konservatuvar öğrencilerine şans ta-
nımak, amacımız. 1998'de büincilik
kazanan Burak Bügili, Amerika'da
iki aylık bir müzik eğitim kazanmış-
tı. Ingilizcesini geliştirmek için hak-
kını donduran Bilgili, Amerika'ya
gitmeyi bu yaza erteledi. Bu arada
'İtarya'da Bir Türk' adlı operada da
önemli bir rol üstlendi.
(Ayrıntıh bilgi için: htanbulSim-
ko: 0212 33412 86/0216 459 32 86,
Ankara Simko: 0312 459 55 61. Ada-
na Simko: 0322 454 78 88. tzmir
Simko: 0232 484 28 09)
Istanbul Kültür ve Sanat Vakfı bu yıl devletten destek almadı
Sponsor katkısı yüzde 80
Kültür Servisi - 28 yıldır tstanbul'u
bir 'festivaller kenti'ne dönüştüren;
film, tiyatro, müzik ve caz festivalle-
rinde ünlü sanatçılan Istanbullularla
buluşturan, "Istanbul Kültür ve Sanat
Vakfi", 2000 yılı kurumsal ve medya
sponsorlarma The Marmara Oteli'nde
düzenlenen bir yemekle İstanbullu sa-
natseverler adına teşekkür etti.
Gecede konuşma yapan Yönetim
Kurulu Başkanı Şakir Eczaabaşı İKSV
adına yapüklan yardımlardan dolayı
sponsor kuruluşlanna bu yıl her za-
mankınden çok daha fazla teşekkür et-
meleri gerektiğini ifade etti. Vakfin
bütçesinin yüzde yirmisini bilet gelir-
leri, yüzde altmış beşini destek veren
kuruluşlar ve yüzde on beşini özellik-
le tanıtma fonu olmak üzere çeşitlı dev-
let kuruluşlanndan gelen gehrlerle oluş-
tuğunu behrten Eczacıbaşı, devletinbu
desteğinin sadece bir teşvflc' özelliği
taşıdığını söyledi. Özellikle geçen yıl-
ki koalisyon döneminde devlet bütçe-
sinden aynlan bu oranın binde sekız-
lerden binde ikiye düşmüş durumda
olmasından dolayı iKSV'nin bu yılki
hiçbir etkinliginde devletten tek bir
kunış' bile almadığını da vurguladı.
Dolayısıyla destek veren kuruluşlann
katkısının bu yıl yüzde seksene çıktı-
ğmı belirttı:
u
Biz zaten devletten fazta
bir destek görmek istemiyoruz. Çünkü
destekler artakça müdahakler de ar-
tar. Kültürve sanatiseancak sonsuz öz-
gürtüktegefisir w yaşar. Ama bu demek
değiidir Id devietin bir venüğini on ya-
pan bir kurulusa destek verümesin.''
Eczacıbaşı'nın konuşmasının ardın-
dan genel müdür Melih Fereli de inşa-
atı vakıf tarafindan yürütülen ve 2002
yılında faaliyete geçmesi planlanan
"tstanbul Kültür ve Kongre Merke-
zi"yle ilgili bir sunum yaptı. Yönetim Kurulu Başkanı Şakir EczacıbaşL
Gülfem Kessler, göçebelik yaşamının izlerini sorguluyor
'Resimyapmak utanç vericV
YEŞtMAKYÜZ
Gülfem Kessler, resim
yapmaktan utanan bir res-
sam... Dulcinea'dakı 'hiç-
bir yere™' başlıklı sergı-
sınde bu rahatsızhğını an-
lanyor. Yaşamı boyunca
sürekli bir ülkeden bir ül-
keye yer değiştiren ve
şimdi Amerika'da karar
kılan Kessler, resim eği-
timini Hollanda'nın La-
hey şehrindekı Royal
Academy of Fine Arts'ta
yaptı. Ama bu arada bir
göçebe gibi yaşadı. Dul-
cinea'daki 4. kisisel ser-
gısınde de 'yokuluk' du-
rumunu ve beraberinde
getirdiği gerçekleri sor-
guluyor. Desenlerinde
'günlük rutma tavnnı'
gerçekleştiren ressam,
yağhboya resimlerinde
bazen maymun, kimi za-
man belirsiz bir kadın gö-
rüntüsünün ardında ken-
dı yaşamındaki mesele-
lerle -aslında hepimizın maskelediği ger-
çeklerle- uğraşıyor.
- Yaşam içindeki konumunuzu sembol-
ler ve siııvaDer araahğıyla sorguUdığuu-
asöyledmiz.Resiınlerinizdeki beiirsizlik,
sınırsızlık-sınırulık kavramlannm ann-
na gizlenerek mi yapıyorsunuz bunu?
GÜLFEMKESSLER-Resim yapmak
benim için rahatlatıcı bir yöntem. Bir ba-
kıma özterapi... Ama resim içerisindeki
anlamı, kendimi bu sembollerle kaybet-
mek değıl, daha çok ifade edebilmek.
Yaptığım izleyiciye de yönelik bir iş. Bu-
nu hiçbir zaman unutmamaya çalışarak
yaraüyorum. tçimde de bir ikilem yaşı-
yorum. Kendimi ne kadar açabilirim ya
da saklayabüirim, insanlara nasıl ulaşa-
bilirim gibi sorularla uğraşıyorum resim-
lerimde. Aynca, özgürlük arayışı da var.
Bu da sınırlan belırleme durumunu ge-
tiriyor. En önenüısi de nereden, nereye gi-
bi sorular... Bir insanın bir yerden başka
bir yere gıtmesı o insanı ne kadar özgür-
leştiriyor ve sınırlıyor? Engeller, koşul-
esim yapmak benim için hem çok utanç verici
hem de çok iyileştirici bir şey. Hayatımı ifade etmeye
başlıyorum, hayatın içindeki konumumu sorguluyorum.
Ama bunu çok gizli bir biçimde, birtakım semboller ve
sinyaller göndererek yapıyorum.'
lar ve koşullann üstesinden gelebilme
mücadelesi başlıyor. Bunlar yaşamda var
olan mücadeleler. Herkesin kendisine sor-
maktan kaçındığı sorular ve mutsuz ol-
duğu şartlardan kaçma yöntemleri var.
Belki de resimde ulaşmaya çahştığun he-
defı belirleyen bir ifade şekli bu.
-'Hiçbir yere-' hedeflediğiniz yer mi?
KESLER - Evet, bemm vardığım so-
nuç 'hiçbir yere™' Bir yerden bir yere git-
mek her şeyi halletmiyor. Aynca, yor-
gunluk da oluyor. Çünkü yaratmayı da en-
gelliyor. Yerleşik bir kültürde, belirlı bir
mekan içerisinde bir şeyler üretme ar-
zum var. Belki de sergi bu isteğmıin so-
nu. Sergiler gitsin ama, ben yerimde ka-
layım.
- Resim yapmanın sizin için utanç ve-
rici otduğunu behrttiniz. Neden?
KESSLER - Hayatımı başka insanla-
nn gözleri önüne sermekle kendimi afi-
şe etmiş oluyorum. Bu da sıkıntı veriyor.
Orneğin, kendimi ve ışlenmı anlatmak için
röportajlar yapmak durumundayım. Re-
simde de kendimi göste-
riyorum, kendimden
bahsediyorum. Resim-
lerdekı kadın, ya da may-
mun aslında benim...
Böylece, her şeyimi açık-
lamış oluyorum.
- Baa resimkriniz an-
lamsal açıdan iki tuval-
de bütünİeşiyor. Ama ki-
mi iki ruvali birbirinden
uzaklaştınp a\Ti yerlere
koymuşsunuz. Ozettikle
mi böyle tasarladnnz?
KESSLER-Birbirini
tamamlayan resimlerin
hepsini yan yana koy-
saydık, izleyiciye tüm
donelen vermiş olurduk.
Halbuki, insanlar resim-
lerin ılişkısını düşünsün
istedik. Önemli olan re-
simlerin anlam olarak bü-
tünleşmesi. Her resim
kendi içinde var olabil-
meü, ama ayırabilirsiniz
de.
- tşlermizde neden hep
ızusorguluyor-
sunuz?
KESSLER - Genelde hep bu konuyu
işliyorum. Çünkü yerleşik olmayan bir ha-
yatın etkilerini yaşıyorum. Kendi haya-
tımın dışında başka şeyler yapabılmek
için bir yerde uzun süre kalıp, başka ko-
nulara yönlenmem lazım. Oysa sürekli ola-
rak bu hayatın içinde yerimi bulmaya ça-
hşıyorum. Elimde olmadan kendımle uğ-
raşıyorum. Aslında bundan da çok sıkıl-
dım.
- Desenlerinizi yaparken resjmlerinize
kaynak olan konulardan mı yola çıktnuz?
KESSLER- Desenler sponton yapıldı.
Adeta bir günlük.. yani o günün itirafi gi-
bi... Düşünmeden, o anda geldiğı gibi ya-
püdığı için resimlerimden farkhlar. As-
lında, desenleri referans alıyor ve tuttu-
ğum duyguyu resme geçiriyorum. Ge-
nellikle hayatı sona ermiş sanatçılann
retrospektifinde görüyoruz iki ayn işi.
Ama bence sanatçıyı anlamak açısmdan
ikisinin bir arada bulunması çok önem-
knraıı
btanbul Devlet Opera ve Balesi
'Aida'yı yeıuden sunuyor
• Kültür Servisi - Istanbul Devlet Opera ve
Balesi'nin 40 kez temsil ettiği ve izleyicinin yogun
ilgisi nedeniyle yeniden repertuvanna aldığı 'Aida'
bugün saat 15.30 ve 21 Mart Salı saat 20.00'de
tekrar edilecek. Yekta Kara'mn sahneye koyduğu
yapıtm orkestra şefı Ivan Anguelov. Dekor ve
kostüm tasanmı Osman Şengezer'e ait. Koro
şefliğini Gökçen Koray'ın üstlendiği yapımda
koreografiyi Erdal Uğurlu, ışık düzenini Ahmet
Defhe yapmış. 300'ü aşkm sanatçınm rol aldığı
operada Sema Tüzün, Erol Uras, Mete Uğ ır, Jaklin
Çarkçı ve Ayhan Baran başrolleri üstleniyor. 'Aida',
romantik ttalyan operasırun gözde bestecisi
Guıseppe Verdi'nin başyapıtı olarak kabul ediliyor.
1869'da Süveyş kanalının açılış töreni için Mısır
Hidıvi tsmaıl Paşa'nm Verdi'ye tsmarladığı
operamn ilk sahnelenişi Kahire'de gerçekleştırildi.
Yüz yılı aşkm süredir tüm görkemiyle dünya
operalaraıdaki ayncalıklı yerini koruyan yapıtta
firavunlar döneminde Habeş prensesi Aida'mn
dramı. umutsuz aşk öyküsü anlatılıyor.
Hale Tengen'in sergisi
Oda Sanat Galerisi'rute
• Kültür Servisi - Hale Tenger'ın sergısi bugün
Oda'da açılıyor. Bugüne kadar hep etnografîk,
politık ve psikolojik göndermelerin yoğun bir
şekilde iç içe geçtiği projeleriyle sanatseverlerin
karşısına çıkan Tenger'in Oda'da gerçekleştirdiği bu
projesi sanatçının ocak ayında Ankara'da yaptığı
'Kalp Ağnsı' sergisi üzerine temellendiriuniş bir
video gösterisinden oluşmakta. Yakın planda bir
vantılatör ve arkada da dikenli bir yastık görülen
video filmine Leonard Cohen'in 'Teachers' şarkısı
eşlik ediyor. Sanatçının 1994 yılında Sao Paolo
Bienali'ndeki 'Kant Odası' ve 1996'da New
York'daki 'Enclosures' sergılerinde kullandığı
dikenli yastık ve vantilatörü bırleştırdiğı proje, kötü
düşlerin ve içselleştıriuniş baskırun somutlaşarak
zamana yayılmasıyla, kişisel fantezi ve toplumsal
kontrol arasında oluşan sıkıntılı gerilimi işliyor.
2000 yılında Kwangju Bienali, Kopenhag'da 'Erken
Bahar", Kassel Fridericianum, Hanover Historiche
Museum ve Istanbul'da AKM'de 'Önenneler'
sergisini gerçekleştirecek olan Tenger'in Oda projesi
8 Nisan tarihıne kadar görülebilir/292 30 96)
Mahjp Cetiz'Yılın Genç
i,nfliizısyenı seçılıf -- *u«f»^u™ı
• ANKARA (AA) - tngıliz Kültür lvferkezî
y
nin
düzenledığı 'Yüın Genç Müzisyeni' yanşmasında
Mahir Cetiz birinciliği elde etti. Çoksesli müziğin
tanıtımı ve genç müzisyenlerin desteklenmesi
amacıyla düzenlenen yanşma, bu yü 'orkestral
kompozısyon' dalında yapıldı. Çeşitlı okullardan 16
genç bestecinin 17 eserle başvurduğu yanşmada. 5
eser fınale kaldı. Yapılan değerlendirme sonucunda
Ayşe Önder ıkincı, lsmail Sezen üçüncü oldu.
Yanşmada Ayşe Önder mansiyon da alırken diğer
mansiyona Berkant Gençkal değer görüldü. Cetiz,
Ingiltere'de bir yıl; Önder üç ay müzik eğitimi alma
hakkı kazanırken Sezen iki hafta müzik kursuna
katılacak.
Şukrü Karakuş resim sergisi
Galeri Bhıyıl'da •<,-'
• Kültür Servisi - Şükrü Karakuş'un 'Kayıp Şehirler'
başlıklı resim sergisi Galeri Binyıl'da açıldı. Sanatçı
metalik, gökyüzü ve deniz mavileri ile oksit
harmanlanmış toprak ve ten rengi kırmızının hakım
olduğu resimlerinde kimi zaman kuşkucu kimi zaman
kendinden emin tavnyla yeni formlar yaratmaya
çahşıyor. Sanatçmın 'çağdaş sanat içinde
değerlendirilırken, her şeyrn mümkün olduğu ancak
bir o kadar da karmaşık hale geldiğı postmodern
durumun kaçımlmaz sonucu olarak' tanunladığı
çalışmalan 15 Nisan tarihine kadar görülebilir.
Bond fîlmimn kötü adaım
Chartes Gray öldü
• LONDON(AFP)
Bond filmleri
sensinin 'Diamonds
are Forever' adlı
fîlminin 'baş kötü
adamı' Stavros
Blofeld rolüyle
tanınan Ingiliz aktör
CharlesGrey, 71
yaşında yaşama veda
etti. Sert kişiliği ve
farklı konuşması ile
Ingiliz
televizyonunun en
gerçekçi kötü
karakterierinden biri
olan Gray, 50 yıldan
beri tiyatro ve sinema oyunculuğu yapıyordu. Aynca
kült klasıklerden 'Rocky Horror Picture Shovv'un
sunuculuğunu üstlenen Gray'e yakın zaman gırtlak
kanseri teşhisi konuhnuştu.
um:ag sinema kulübüne Hgi
• Kühür Servisi - um:ag sinema kulübü film
gösterimlerine ilgi giderek büyüyor... Kulübün
Marcel Carne'ın 'Gece Ziyaretçileri' ve tngmar
Bergman'ın 'Yaban Çilekleri' ile başlayan film
fösterimleri Ankaralı sinemaseverlerin yoğun ilgi ve
beğenısiyle karşılandı. Sayısı gün geçtikçe artan
um:ag sinema kulübü üyelen 30 Mayıs'a kadar
sürecek olan film gösterilerini izleyebilecek.
BUGUN
• ADA KÜLTÜR MERKEZİ'nde saat 14 00te
Natflus ve saat 18.30'da Gökalp Baykal Band'in
vereceği konser izlenebilir. (251 38 78)
• AKSANAT'ta saat 14.00'te Stephen Frears'in
'Dangerous Liaisons' film göstenmi gerçekleşecek,
(252 35 00)