Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
11 MART2000CUMARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERİN DEVAMI
starttbul
îdirne
tocaeli
^anakkale
zmır
vianisa
\ydın
>enizli
Y
PB
Y
PB
PB
PB
PB
PB
/
6
8
8
12
10
12
9
TURKİYE
Sinop
lontjuldak
Samsun
Trabzon
Giresun
Ankara
Eskişehir
Konya
Sıvas
Y
Y
Y
K
K
K
K
9
8
10
5
5
4
1
8 Antalya PB 14 Kars
Adana
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
Y
Y
Y
Y
Y
Y
K
K
14
15
9
10
10
9
3
5J< 5
Marmara'nın doğusu,
lçEge,lçAnado(u,Ka-
radenız, Doğu Akdenız
Me Doğu ve Güneydo-
jju Anadolu yağışlı, dı-
ğer yerter parçalı bukrt-
lu geçecek. Yağışlar
Doğtı Akdeniz ıle Gü-
neydoğu Anadolu'da
yağmur, dığer yerierde
karta kanşık yağmur ve
kar şeklınde olacak.
Hava sıcaklığı tüm
yurtta azalacak.
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
2
-1
2
14
10
11
13
10
Münih Y 10 Zürih
Berlin
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
Y
Y
B
Y
PB
PB
PB
PB
10
12
22
13
14
9
14
14
Moskova PB 0
PB 10 Şam
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tıflis
Kahire
B
PB
Y
PB
B
PB
B
16
-3
15
16
12
14
22
Y 14
Q/Vçık k
Çokbulutkj Yağmuiu dAAAAA
Kartı , Gökgûrüttaû
GlJNCELcÜNEYT ARCAYÜREK
I Baştarafi 1. Sayfada
Curnhurbaşkanımızı karamsariıtctan az çok kur-
taracak olan 5+5'e imza veren milletvekili sayısı-
nın 4O9'a yükseldiği haberini çok arka sayfalara at-
tılar.
Kuşkusuz ayıp ettiler, yazık ettiler!
Her ne kadar inandıncı oimamasına karşın De-
mirel; durmadan "Benim kimseye beni seçin de-
diğim yok" diyorsa da bu ısrarlı söylem, aylarca ön-
ce saptadığı yeniden seçilme veya seçtinme stra-
tejisinin temel öğesine uygundur.
Evet ama, sürekli yadsımasına karşın yeniden
seçilmek için her 24 saati "er, uzun bir gün' gibi
yaşadığı da bir gerçek.
Nitekim atv'de gençlerie yaptığı görüşmede bu
gerçeğin yazılıp söylenmesine fena halde bozuk
olduğunu kanrtlayan irdelemeler yaptı.
Şakşakçı yazar esnafı nasıl yorumlar, bilmeyiz.
Ne ki, 18-22 yaş arasındaki gençler Cumhurbaş-
kanı'nı daha ilk dakikalardan başlayarak üç saat
boyunca adeta silkelediler.
Pek çok soru şu ya da bu biçimde DemireTin ye-
niden seçilmesine aykın baktı.
Cumhurbaşkanı bu sorulara, bu dokundurma-
lara, artık emekli olarak gençlerin önünü açması-
nı isteyen sözlere verdiği savunu nitelikli yanıtta
kimseye beni seçin demediğini yineledikten son-
ra, "biz seni seçelim" dediklerini söyledi.
Bu ara yine mantığa ve gerçeklere aykın bir sap-
tama yaptı.
5+5'in "kendisi için değil gelecek cumhurbaş-
kanlan için çıkanldığını" öne sürdü.
Nedense Cumhurbaşkanı bunu hep yapıyor. Oy-
sa, üniversiteli gençten politikacıya hatta köydeki
davulcuya kadar hemen herkes Başbakan Ece-
vit'in Demirel'i seçtirmek için bu formülü icat etti-
ğini biliyor.
Bu formül gelecek için ise bu denli acele neden?
Demirel, 16 Mayıs'ta Güniz Sokak'a döner, önü-
müzdeki beş yılda gelecek cumhurbaşkanlan için
5+5 formülü gerçekleştirilir.
Görev süresinin bitmesine iki buçuk ay kala bu
istekli havalara ve hatta... formülün TBMM'den
geçmesini kolaylaştırmak amacında adeta seçim
propagandası içerikli canlı ve heyecanlı Siyaset
Meydanı misullu katılımlara ne gerek var?
Işte bizim öğrencimiz
Siyaset Meydanı'nın ilk dakikalannda dinledik-
lerimizden birkaç örnek: "Ismet Paşa öldü, istik-
rar bozulmadı. Bırakın siyaseti, biz gelelim. Siz
cumhurbaşkanı olmak istiyorsunuz. Hizmetlerini-
ze inanıyoruz ama, siyasette emeklilik olmalı. Ken-
dinizle hesaplaşıyor musunuz? Türkiye'de mimar
olabildiniz mi? Ülkede -söylediğinizin tersine- aç
insanlarvar. Valilerin verdiğibHgiya<jeğjl,\kencUgö~'
zünüzle gördüklerinize inanın. Üç nesil; dedemi,
babamı ve beni yönettiniz. Çocuğumu da yöne-
teceksiniz. 1982Anayasası'nı neden 196OAnaya-
sası'na benzetmiyorsunuz? Tarikatlann sayısı gi-
derek artıyor".
Onur Mumcu isimli öğrencinin söytedikteri ade-
ta bir iddianame: "Refah toplumundan bahsetti-
niz, Hakkâri'de çöplerden yemek toplayan insan-
lardan, ezilenlerden bahsetmediniz. Mahfetli bir
rodeocusunuz. Mühim olan Cızerinde durmak de-
ğil atı dört nala sürmek. Sorulara netyanıt verme-
diniz, bizden sonrakilere de bunlan anlatacak mı-
sıntz?"
Geçenlerde Siyasal Bilgiler öğrencileri arasın-
daki ankette Demirel'in göreve devamını isteyen
tek oy çıkmadı.
Siyaset Meydanı'ndaki manzarayı izlediniz.
Toplumun belirii katmanlanndan, örneğin genç
kuşaktan Demirel'e oy yok!
Ali Kırca program sonunda Demirel'e sordu:
"Ecevü'le 80'den önce aranız iyi değildi, bugün-
kü noktaya nasıl gelindi?"
Yanıt: "Oraya girme, içinden çıkamazsın".
Türkiye'nin sorunu da bu ya!
Uzun tatil başladı
Istanbul Haber Servisi -
Turizm örgütlerinin yurti-
çi ve yurtdışı turizmi can-
landırmak için başvurula-
n sonrası kabul edilen
uzun Kıırban Bayramı tati-
li başladı.
THY, iç ve dış sefer sa-
yılannı arttınrken Türkiye
Denizcilik tşletmeleri
(TDI), 11 gün lOgecelik,
IstanbuTdan hareketle ts-
rail ve Mısır'ı kapsayan
bayram seferi düzenledi.
Gûvenlik güçleri ve yerel
yönetimler, yurttaşlann ra-
hat bir bayram geçirebil-
meleri için başta büyük
kentier olmak ûzere tüm
yurtta önlemler aldı. Bay-
ramlarda uygulanan kam-
yon yasağırun kaldınlma-
sının yanlış olduğuna dik-
kat çeken sıvil kuruluşlar
ise sûrücüleri trafık kaza-
lanna karşı uyardılar.
THY, Kurban Bayramı
nedeniyle artan yolcu tale-
bini karşılamak amacıyla
11-19 Mart tarihleri arasın-
da 180 ek sefer koydu.
THY yetkilileri, THY'nin
iç ve dış hat uçuşlannda re-
zervasyonlann tamamına
yakınmın dolduğunu be-
lirtti.
Türkiye Denizcilik îşlet-
meleri AŞ Şehirhatlan Işlet-
mesi Müdürlüğü de Kurban
Bayramı süresince kentin i-
ki yakası arasında ek sefer
düzenleyecek.
Tûmk'un kuzeniöldürüldü
ANKARA (AA) - Anka-
ra'da, Hilton Oteli'nde kim-
liği henüz belirlenemeyen
kişi ya da kişilerce yapîlan
silahlı saldında Liberal Par-
tı Genel Başkanı Besim Ti-
buk'un kuzeni Ali TBmk
ölûrken 3 kişi de yaralandı.
E>ün gece saat 23.30 sıra-
lannda Kavaklıdere'de bu-
lunan Hilton Oteli'nde kim-'
liği henüz belirlenemeyen
kişi ya da kişiler, Liberal
Parti Genel Başkanı Ti-
buk'un kuzeni Ali Tibuk'u
tabanca ile vurarak öldürdü;
adlanNihatÖzbirveÇetin
Aydm olduğu belırtılen 2 ki-
şi ile kimliği henüz belirle-
nemeyen bir kişi yaralandı
Yaralılardan Nihat öz-
bir'in hastaneye kaldınhr-
ken kendisinin eski MHP
Diyarbakır II Başkanı oldu-
ğunu söylediği öğrenildi. Bu
kişinin, kolundan yaralandı-
ğı belirtildi.
Yarahlar, Bayındır Hasta-
nesi'nde tedavi altına alm-
dı. Olaydan sonra rakam
gnıbu henüz belirleneme-
yen "06 REF _" plakalı bir
otoyla kaçan saldırgan ya da
saldırganlan yakalarnak için
polis genış çaplı çalışma
başlatü.
Bu arada, yaralılann poli-
se verdiği ilk ifadede saldır-
ganlan tanımadıklannı söy-
ledikleri öğrenildi.
Erbakaıı'a 1 yıl hapis cezasıI Baştarafi 1. Sayfada
Yargıtay'm bu karan onaması du-
rumunda tnfaz Yasası uyannca 4
ay 24 gün cezaevinde yatacak.
RP'nin kapatılması davasında
Anayasa Mahkemesi karanyla 5
yıl süreyle siyasi yasaklı olan Er-
bakan, hakkındaki mahkûmiyet
karan kesinleşirse ömür boyu si-
yaset yapamayacak.
Yerel seçimler sırasında 25 Şubat
1994'te Bingöl'de yurttaşlara hitap
eden Erbakan'ın bu konuşmasında,
"Halkı din, dü, ırk ve mezhep synb-
ğıgözeterekkinvedüşmanlığaaçık-
çatahrik etmek" suçunu işledıği bil-
dırilmişti. Erbakan hakkında
TCY'nin 312/2 maddesi uyannca
dava açılmıştı.
Yaklaşık iki yıldır süren davanın
dünkü oturumuna vareste tutulduğu
için Erbakan katılmazken avukatla-
n Mehmet Ener ve Yaşar Gürkan
kaöldı. Mahkeme heyetine 112 say-
falık yazıb savunma veren avukat-
lar, aynca metni özetlediler. Ener sa-
vunmasında, davaya delil olarak ka-
bul edilen ve 1997 yılında Bingöl
Milli Gençlik Vakfi binasında yapı-
lan aramada ele geçınlen kasetin
kim tarafından ne maksatla ve ne
zaman doldurulduğunun belli olma-
dıgını öne sürdü.
Ener, kopya olduğunu belirttiğı
kasetin Türk hukuk mevzuatına gö-
re delil sayılamayacağını belirterek,
kaseüerin delil olarak kabul edilme-
si için mutlaka hâkım nezaretinde
kaydedilmiş ve tutanakla saptana-
rak mühürienmış olması gerektiğı-
ni söyledi. Ener
u
Mfrvekkflimiıı30
ytfhk siyasi geçmişi vardır. Bu sûre
içinde Türkiye Böyük Mfflet Mecfi-
si'nde yapbğı konnşmalann çoğun-
dabirieştiricflikvekardeşlikçağn-
fauı yapimştır. Aynca konuşmalan
Medis kürsüsfioden yaptküğmdan
sorumsuzhjğu vardn-" dedi.
Avukat Gürkan da iddianamede
delil olarak kabul edilen kaset için-
deki bazı kelimelerin "münferit oto-
rakn
seçildiğini savundu. Konuşma
kase^lerinin hukuken delil sayılama-
yacağını yineleyen Gürkan, Nec-
mettin Erbakan'm Bingöl'de yapü-
ğı konuşmamn "seçiın suçu" olarak
kabul edilmesi gerektığını, seçim
suçlan ile ilgili olarak da dava açma
süresinin 3 ay olduğunu söyledi.
Gürkan, davanın 1998 ydı Temmuz
ayında açıldığını ifade ederek zama-
naşımına uğradığını öne sürdü.
Gürkan, gelışen bilgisayar tekno-
lojileriyle kasetler üzehnde daha
sonra tespit edilemeyecek biçimde
ses ve görüntü ekleme ve oynama-
lar yapılabildiğini anlattı.
Avukatlann savunmalannın ar-
dından DGM savcısı Gsüip Karaya-
n, öncela oturumda sunduğu esas
hakkındaki görüşünü tekrarladı.
Savcı Karayazı, sanık Necmettin Er-
bakan'ın konuşmasında yer alan
ibarelerin düşünce açıklama özgür-
lüğünun «amrlannı aştığına dikkat
çekerek şöyle dedi:
"Partisi dışuıdaki tüm siyasi par-
tâerin mensup ve otusumlannı, hat-
ta seçınenlermi de kapsayacak şe-
kflde 'Bu ülkede 12 parti yok, 2
parti var, hak ve baül. Hakk'ı tem-
sil eden Bingöllü kardeşlerimin
imanım temsil eder' şekünde söz-
ler kuilanarakpartisi dışmdaki ke-
simin inanç veya iman sahibi obna-
dıldan iddia ve düşüncesiyle hare-
ket ettiği, diğer boJümlerde ise' Ka-
nunlanmızı gâvurlar yapacak... Bu
ülkenin evlatlan asırlar boyu mek-
tebe başlarken besmeleyle başlar,
siz geldiniz besmeleyi kaldırdınız,
yerine Türk'üm doğruyum... Sen
bunu söyleyince öbür taraftan da
Kürt kökenli Müslüman evladı, ya
öyle mi, ben de Kürt'üm daha doğ-
ruyum deme hakkı kazandı.... Bun-
lar başörtüsüne bile müsaade etmi-
yorlar. Hıristiyanlara uşak olaca-
ğız' gibi sözkrie yasa koyocu TB-
MM'nin üyeleri hakkında gâvur
nhefemea yapöğı, öğrenim kurum-
lannda besmelenin kaldınlarak
Türk'üm doğruyum seklinde bir
aynm yapikbğmı ima eden ibarefcr
kullannuş,vatandaşlanmız arasıo-
ıU ırk ldmKginin ön plana çıkanla-
ragını belirten saptamalar yapnuş-
ör. Bu durumun üniter de\ let yapı-
mızile bağdaşmadığı, sonuç olarak
samğm halkı din ve ırk farkhhğı gö-
zeterek ldn ve düşmanhğa acıkca
tahrik etmek suçunu işkdiği tüm
dosya kapsamryla sübuta ermiştir.
Bu nedenle sanjgm TCY'nin 312/2
maddesi gereğince cezalandırüma-
a kamu adma talep omnur."
Duruşmaya verilen 15 dakikalık
aradan sonra heyet karannı açıkla-
dı. 1 No'lu DGM Başkanı Fahrettin
Gültekin, sanık Necmettin Erba-
kan'ın "halkı ırk ve din farta göze-
terek kin ve düşmanlığa açıkça tah-
rik ettiği" suçunun sabit görüldüğü-
nü belirterek, "Eytemine uyan
TCY'nin 312/2 maddesi gereğince
samğuı Idşisel ve sosyal durumu göz
önûne ahnarak takdiren 1 yıl hapis-
le cezalandırümasına, TCV'nin
19'uncu maddesi gereğince ağu- pa-
ra cezası 220 bin üradan aşağı ola-
mayacağından 220 bin lira ağır pa-
ra CezaSl İk t^»7alanHınlma«jna1 sa-
nığm bu cezasında başkaca art&rma
veya eksütmeye yer ohnadığma Yar-
g^tay yolu açık obnak üzere karar ve-
rimiştir"' dedi. Gültekin, suçun işle-
niş şekli, zamanı, yeri ve sanığın ki-
şüiğı ile suç işleme eğilimi göz önü-
ne ahnarak verilen cezalarda indirim
yapümasına, ertelenrnesine ve para-
ya çevrilmesine olanak tamyan T-
CY'nin 59 ve 647 sayüı yasanın mad-
delenmn uygulanmadığını vurguladı.
Erbakan'ın avukatlan karann
açıklanmasmuı ardından gerekçeli
karann hazu'lanmasından sonra iti-
raz edeceklerini belırttiler.
Diyarbakır DGM tarafından veri-
len ceza Yargıtay tarafından onanır-
sa Erbakan, Infaz Yasası uyannca 4
ay 24 gün cezaevinde yatacak.
RP'nin kapatılması davasında Ana-
yasa Mahkemesi karanyla 5 yıl sü-
reyle siyasi yasaklı olan Erbakan,
hakkındaki mahkûmiyet karan ke-
sinleşirse ömür boyu siyaset yapa-
mayacak.
2820 sayılı Siyasi Partiler Yasa-
sı'nın siyasi partilere üye olmayla il-
gili kurallan düzenleyen 11. madde-
sinin 5. fıkrasında, TCY'nin 312.
maddesinin 2. ftkrasından mahkûm
olanlann siyasi partilere üye olama-
yacaklan hükmü yer alıyor.
Fazflet Partisi'nde hesaplar karışb
ANKARA (Cumhnriyet Bûrosu) • Kapaülan
Refah Partisı Genel Başkanı Necmettin Erba-
kan'a verilen hapis cezası karan FP içinde şok et-
kısi yaparken Genel Başkan Recai Kutan karan
tt
Akhnahnavacağıbirnetke
n
olarak değerlendir-
dı. ANAP Genel Başkanı Mesut Ydmaz kararla
ilgili bir değerlendirme yapmayacağını behiterek
"Yargı kararian herkes için bağtayıadır'' dedi.
AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üye-
sı Gflnther Verheugen, kararla ilgili sorular üze-
rine, "Konuyu henüz mcelemedim. Ancak şunu
»öyieyebiBrim: Türkiye'deki reform sûred, zarar-
h siyasi kntuplasmayı önleyecektir" dedi.
Erbakan hakkındaki mahkûmiyet karan FP'de
şok etkisi yaratn. Erbakan, cuma namaTim kapa-
tılan RP binasının bahçesindeki camide, eski
Adalet Bakanı Şevket Kazan, eski RP milletve-
kili Hasaa Huseym Ceytan ve FP mılletvekılle-
riyle birlikte kıldı. Erbakan camiden aynlırken
cemaat lehinde slogan attı. Erbakan daha sonra
Balgat'taki evinde hukukçu miUetveküleriyle de-
ğerlendmne yapü. Hasan Hüseyin Ceylan, tek
dileğinin TCY'nin 312. maddesi mağduru insan-
lann önündekı engellenn kaldınlması olduğunu
söyledi. Eski Adalet Bakanı Kazan, "Kimsenin
siyasi hayan bitmez" derken, FP Çorum Millet-
vekili Yasin Haüpoğhı da da karan "huknki ha-
ta" diye nitelendirdi. Haripoğlu, "Ömürbittah bu
mflktin sırtında böyk bir hatah karar yükü kal-
mayacaktK Bohatayı Yargıtay düzehecektir" de-
di.
Erbakan'a yakınüğıyla biünen FP'nin hukuk-
çu milletvekıllennden Mustafa Kanuüak, henüz
karann kesınleşmedığıne, Yargıtay aşaması bu-
lunduğuna dikkat çekerek "Uffltem adına üzgü-
nüm" dedi. Erbakan'a yakm FP'lilerden lstanbul
milletvekili BahriZengm de "Birikrisryasetmyo-
hum kapanrsa biz de açmak için çahşmz" dedi.
FP kongresinde genel başkan adaylığım açık-
layan Kayseri Milletvekili AbduBah Güi karann
ardından parlamentoda FP grup başkanvekilleri
Bülent Armç ve Abdünatif Şener ile ortak bir ba-
suı toplanüsını düzenledi. Gûl, karann üzüntü
verici olduğunu belirterek Erbakan'm bu ülkede
başbakanlık yapmış bir siyasetçi olduğuna dik-
kat çekti. Gûl, "DemokraisJ üzerine çok büyük
bir gölge düşmüştür. Bu ülke bir başbakanı idam
etmenin utancmı hâJâyaşamaktadır. Şimdi de yi-
Nüfus cüzdammı ve ehliyetimi kaybettim.
AYŞEKARAGÜL
XXI "Mimarlık KültBfli Dergisi
IKTI !II
TEPE MİMARLIK
KOLTORO MERKEZİ
ne bir başbakanı mahkûm etmenin mahcubiyeti-
niyaşayacakbr" dedi. Gûl, Başbakan Bülent Ece-
vit'e TCY'nin 312. maddesinde değişiklik için
harekete geçmesi çağnsuıda bulundu.
Toplantıda konuşan Şener de mahkûmiyet ka-
rannm kamu vicdanını rahatsız ettiğini savundu.
Armç, "Böylebirzihniyet Afrika'nınHotantoka-
bilesinde bile yoktur. FP olarak inisivatif kullana-
rak bu konudaki dûzenleme için her şe\i yapaca-
ğtz" diye konuştu.
Karann "üzücü" olduğunu belirten FP Genel
Başkanı Recai Kutan da "Bu ülkeye en az 50 yıl
adeta aşkla sevdah bir şekikte hizmet etnıiş olan
bir eski başbakanm bir yıl süreyle hapis cezasma
mahkûm edflmiş otması akbn ahnayacağı bir ne-
ticedir. Bu netke Fazflet Partisi olarak bizim kn-
rulduğumuzdan bu yana yapmakta oktuğumuz
demokrasi mücadeksinin.insan haldan,özgürhık
ve hukukun üstünhlğü mücadeksinin ne kadar
hakh, ne kadar isabetü olduğu, anti demokratik
yasalann mutlaka ve sürarJe değiştirilmesi husu-
sundaki görüşlerimizin ne kadar hakh okfuğunu
ispat etmektedir. Bu arada en başmdan beri hep
Krarla ifade ettiğûniz, TCY'nin 312'nci maddesi-
nin nasıl arnk Türkiye için
bir demokrasi ayıbı olduğu-
nu da çok açıkça göster-
mektedir. Benim artık söy-
leyebileceğim; bu milktin
bir ferdi olarak fevkalade
üzüldüğümü ve böyiesine
bir demokrasi ayıbmm Tür-
kiye'de mevcut ohnasmdan
dobyı hakikaten çoküzgün
oUuğumuifade ediyorum.'*
Gül'ekarşı
fislup serfleşjyor
Öte yandan FP Genel
Merkez yönetdmi, Kayseri
milletvekili Abduttah Gûl
ve ekibine karşı tavnnı da
giderek sertleştiriyor. Parti
yönetimini doğrudan eleş-
tirmeyen, ancak "FP'nin
bugün hak ettiği konumda
bulunmadığını, seçim so-
nuçlannın ortada olduğu-
nu" vurgulayan, üslup ve
yönetim anlayışında deği-
şiklik gerektiğini savunan
Abdullah Gül'ün çıkışı,
Kutan ekibinde tepkilere
neden oldu. FP Genel Baş-
kan Yarduncısı Vfeysd Can-
dan, kongre sürecinde par-
tinin birlik ve beraberliğini
zedeleyebilecek davranış-
lardan kaçınılması gerekti-
ğini belirterek bu yöndeki
uyanlannı, adaylığım açık-
lamadan önce Abdullah
Gül'e de üettiğini kaydetti.
FP'nin çizgisinin net oldu-
ğunu ve parti tabanının bu
çizgıden şikâyetçi olmadı-
ğuıı savunan Veysel Can-
dan sözlerini şöyle sürdür-
dü:
"Ben, partimizde bir yö-
netim anlayışmda ve üslu-
bumuzda bir sorun olduğu
görüşlerine katümıyorum.
Üshıbumuz yerinde, yöne-
tim anlayışunızda da bir
yanhşhkyok. Partimizi bü-
yütmek hepimizin amacL
Ancak eğer 18 Nisanseçim-
leri FP açısmdan başansız-
hkdiyenler v-arsa bunun so-
rumlusu şu andaki partiyö-
netimideğiL Eğer başansız-
hk varsa sorumlu biz deği-
BZ."
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
zı yazarlannın da "neden olmasın " dediği bir iddia
ortaya atıldı:
- Avrupa'da Hıristiyan demokrat partiler var. Tür-
kiye'de bir Müslüman demokrat parti olabilir! RP,
bu yönde adımlar atıyor gibi görünüyor.
Bu tartışmalann sonrasında REFAHYOL iktida-
nnı yaşadık. RP'nin henüz demokrat olamadığını,
kısa sürede de olamayacağını o süreçte gördük.
2- Şu soruya yanıt arayalım:
- Türkiye'de dini kullanarak iktidara gelmek is-
teyenler radikal Islamcı mı, radikal Arapçı mı?
Bize ikinci şık daha baskın geliyor. Erbakan'ın
11 aylık başbakanlığı döneminde, pek çok kesimin
devreye girmesine karşın, ısrarla Türk cumhuriyet-
lerini ziyaret etmediğini anımsatalım. Bunun yeri-
ne nereleri yeğlediğini gördük.
3- Bugüne ve yakın geleceğe bakarsak... Recai
Kutan'a karşı Abdullah Gül çıktı. Gül'ün arkasın-
da, başta BOIent Annç olmak üzere, Erbakan'ın
çevresini yeterince aktif bulmayan bir kesim var.
Kamuoyu, Gül ve arkadaşlanna "yenilikçiler" adı-
nı taktı. Acaba!
Yenilikçilik nedir, gibi ucu açık bir tartışmaya gir-
mek istemiyoruz. Ancak, Gül ve çevresindekilerin
geçmişteki MSP, RP çizgisinden öte, yeni bir adı-
mı savundukiannı göremtyoruz. Tartışma, saf du-
rurken ne yapmak gerektiği zemininde!
4- Kutan, yenilikçi-gelenekçi sorulanna şu kar-
şılığı veriyor
"Bizde böyte bir ayınm olmaz. örneğin ben,
hem yenilikçiyim hem gelenekçiyiml"
Gül ve taraftariannın yaklaşımı da bunun çok dı-
şında değil:
"Bizim bir çizgimiz var. Elbette bunun için çaba
harcayacağız. Bunda birkayma olmaz!'
Tam FP'ye göre bir durum. O zaman ortaya şu
sonuç çıkıyor
Kutan, gelenekçi-yenilikçi...
Gül, yenilikçi-gelenekçi...
Kişiler değil kafalar değişmeli
5- Bir başka soru da şu:
- Erbakan'ın durumu nedir, ne ölçüde devrede-
dir?
Sorunun yanıtı basit; her ölçüde!
Erbakan'ın dün Diyarbakır DGM'de bir yıl hapis
cezasına çarptınlması, aktif siyasete dönüşünü tü-
müyle olanaksız kılabilir, ancak etkisi devam ede-
cektir. Erbakan, FP'nin başına avukatı Ismail Alp-
tekin'i getinnişti. Milletvekilleri, "Alptekin'le ol-
maz" dedi. Sonra Kutan geldi.
Kutan'a geçiş sürecinin emanetçisi gözüyle ba-
kıldı. Ancak bugün yüzde 100 kazanmak üzere
aday! „„
Erbakan'a başkaldırmış olmak genel başkan çf •
karmaksa, Kutan da başlangıçta öyte bir şeydi.
Zamanla ne olduğunu gördük.
6- Her seye karşın FP'de kongreye iki ay kala,
ikinci bir adayın çıkması, FP'nin parti içi demokra-
siyle tanışabileceği olasılığını gündeme getiriyor.
Ancak burada altı çizilmesi gereken nokta şu:
FP'de kişilerin değil kafalann değişmesi gereki-
yor.
Son atilan adımlarda bu yönde bir değişikliğin
olduğunu söylemek zor.
Gül'ün adaylığına tepki gösterenlerin, Annç'ın .
yönetimden çekilmesini isteyenlerin adımlan çiz-
gisel değil, kişisel...
7- Uzun süredir genel başkanlığa aday olduğu-
nu söyleyen Annç, Gül lehine çekiidi. Annç'ın sü-
rekli altını çizdiği nokta şu:
-18 Nisan seçimlerinden başansız çıktık. Bunun
nedeni, partimizin kamuoyu gözünde güven kay-
betmesidir. Kendimizi halka daha iyi anlatmamız
gerekir.
Annç, FP'nin kendisini iyi anlatamadığı için oy
kaybettiği göruşünde!
Annç'a sorduk:
- Siz şu andaki yönetimden farklı olarak nasıl bir
anlayışa sahipsiniz?
Yanıtı özetle şöyleydi:
"- Yeni bir parti kuracak değiliz. llkelerimiz de
belli!"
Kısacası FP'de kısa vadede değişen bir şey yok.
Yemek aynı yemek, tencereyi tutacak el tartışması
var!
Ecevit: POAŞ
eleştirileri haksız
ANKARA(Cumhuriyet
Bürosu)-Başbakan Bülent
Ecevit, CHP ve Türk-Iş'in
POAŞ'ın özelleştirmesi
nedeniyle gösterdikleri
tepkilerin haksız olduğunu
savundu. Ecevit, Türki-
ye'de insan haklanna iliş-
kin bazı aykınlıklann gi-
derek azaldığını savunarak
"Türkiye'de işkenceyasak-
tn-" dedi.
Başbakan Ecevit, basına
yaptığı açıklamanm ardın-
dan güncel konulardaki so-
rulan da yamtladı. Ecevit,
CHP ve Tûrk-İş'in PO-
AŞ'm özelleştirilmesine
gösterdiği tepkinin anım-
satılması üzerine, bunun
çok önceden verilmiş bir
karann uygulaması oldu-
ğunu söyledi. Bu konuda
eleştiri yöneltenlerin hak-
sız olduğunu savunan Ece-
vit, şunlan söyledi:
"Iş Bankası'mn yönetim
knrumnun kesin karan var
bildiğimiz kadanyla. Iş
Bankası'mn yönetim knru-
lunun içerisinde CHP'nin
4 yönetkis yer ahyor. CHP
bu özeBeştirmeye karşı çı-
kıyor. Aynı şekflde Türk-tş
yönetimi de karşı çıkb. Fa-
kat büdiğim kadanyla Iş
Bankası'nın yönetiminde
görevti bulunan sendikao-
lar, aynı zamanda Türk-4s
üyesidir. Onlar da bu kara-
ra katümıslardır."
Ecevit, insan haklan ih-
lallerinin sorulması üzeri-
ne, Türkiye'de işkencenin
yasak olduğunu söyledi.
Bazı aykınlıklann giderek
hızla azaldığını savunan
Ecevit, "Önemliolan bu gi-
bi ohımsuz uygubunalar
karşsmda ffigüi devfet kn-
rnhışlarnun gereken tepld-
yi göstermesi ve gereken
önlenüeri almasıdu-.Türki-
ye bu bakundan yapıhnası
gerekeni eBnden geMiği ka-
danyla yapmaya çahşıyor"
diye konuştu.
Türkiye'nin Çeçen mül-
tecilerin Gürcistan'a yer-
leştırilmesi konusunda bir
girişimde bulunup bulun-
mayacağı sorusuna da
Ecevit, "Bu konuda giri-
şimkritnizi sürdürüyo-
rnz" dedi. Ecevit, Mozam-
bik'te sel nedeniyle son
derece acı olaylann geliş-
tiğini belirterek "Bir knr-
tanna eldbimiz gitti.
AKUT da gitmeye hazni»-
nryor. Aynca büyük mik-
tarda yiyecek ve ilac gön-
derme karanm akiık" diye
konuştu.