25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet I İmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmeni. Orhan Erinç # Genel Yayın Koordinatörii: Hikmet Çetinkaya # Yazıişlen Müdürü. tbrahim Yüdız • Sonunlu Müdür Fikret İlldz Haber Merkezi Müdürü: Hakaa Kara • Görsel Yönetmen: Fikret Es«r Istıhbarat. Cengiz Yıidınm # Ekonomı: Ozlem Viizak • (Cültür Handan Şenköken • Spor Abdülkadir Yücelman • Makaleler Sarai Karaörcn # Duzeltme. Abdullah Yazıcı 0 Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu # Bılgı-Belge Edibe Buğra • Yuıt Haberleri Mehmet Faraç Yayın Kurulu: İlhan Selçuk (Başkan). Orhan Erinç, Hikmet Çetinkıva, Şükran Soner,İbnüum Yüdn,OHıan Bursaü, Mustafa Balbay, HakanKara. Ankara Temsıkısı: Mustafa Balbay Atatürk Bulvan No: 125, Kat 4, Bakaıüıklar-Ankara Tel: 4195020 (7 hat), Faks: 4195027 • Izmır Temsılcısı Serdar Kızık, H. Ziya Blv. 1352 S.Z3Tel:4411220, Faks 4419117»AdanaTansücisi: Çetin Yiğenoğlu, Inönü Cd 119 S. No:l Kat.l, Tel: 363 12 11, Faks: 363 12 15 Müessese Müdüıü' Üstöa Akmeo 0 Koordınatör: Abmet Korulsan # Muhasebe Bülent Yener • ldare: Hûseyin Gürer • Satış: Fazilet Kaza MEDYA C: • Ydnetim Kunılı Başkanı - Genel Müdür: Gülbiı Erdorın # Koordınatör Rehı Iptmao • Genel MûdürYardunası ScvdaÇoban Tel: 514 07 53 - 513 95 80- 5138460*1, Faks. 5138463 > atımlavaıı >e Basad: Yenı Gün Haber Ajansı.tiosmve Yayıncıhk A.Ş Tûrkocağı Cad 39 41 Cagaloglu 34334 Istanbul PK. 246 - Sukreı 34435 Islanbul Tcl:(ft212)512O5 05C0hal) Faks-(0212)513 85 95 www.cumhuriyet.com.tr 10MART2000 îmsak:4.51 Güneş: 6.17 Öğle: 12.22 îkindi: 15.35 Akşam: 18.12 Yatsı: 19.33 'Modern geflnlK1 I Haber Merkezi - Ispanyol modacı Jesus del Pozo, Madrid'de önceki gûn gerçekleşen moda şovunda izleyicilere sonbahar-kış hazır giyim kreasyonlannı sundu. Del Pozo'nun tasanmlan arasında hiç şüphesiz en çok ilgiyi lspanyol top model Esther Canadas'ın sergilediği modern gelinJik topladı. İskender Iğdr tkyardım Eğitim Merkezi • Istanbul Haber Servia - Acil durumlara karşı halkın eğitilmesi amacıyla Ariel tarafindan inşa edilen ve Ağn Dağı'nda geçirdiği bir kaza sonucu ölen İskender Iğdır'ın adının verileceği llkyardım Eğitim Merkezi 28 Mart Salı Günü hızmete açılıyor. Atasehir'de bulunan İskender Iğdır llkyardım Merkezi'nde doğa koşullannda kurtarma, deprem ve sel olmak üzere üç ana branşta teonk derslerin yanı sıra her kesimden gönüllûlere AKUT eğitmenleri tarafindan "bilinçli ilkyardım" konusunda da uygulamalı eğitim verilecek. Mumcu, ITB'ye katılıyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Turizm Bakanı Erkan Mumcu, yann başlayacak-ve 15 Mart'a kadar sürecek dünyanın en büyük turizm fuan ITB'ye katılmak için bugün Almanya'ya gidivor. ITB Berlin Turizm Fuan'nda Türkiye için 2 bin 330 metrekarelik alan aynldı. Tunzm Bakanlığı ve turizm özel sektörünûn birlikte katılacağı fuarda, 2000 yılının tanıtım konsepti doğrultusunda Tûrkiye'yi tanıtıcı aktivitelere yer verilecek. Fuarda, Türkiye'ye aynlan bölûmün çeşitli yerlerinde kurulacak video-waJ11arda gün boyu Tûrkiye'yi tamtıcı web siteleri de hizmet verecek. Kadma yönefik I ANKARA (Cumhuriye* Bürosu) - Akdeniz çevresi, Arap ülkeleri ve diğer ülkeler "Kadına yönelik şiddet" konusunu tartışmak ûzere 10 Mart'ta Casablanka'da bir araya gelecek. Cezayir, Filistin, Tunus, Fas, Ürdün, Lübnan, Suriye, Almanya ve Türkiye'den heyetlerin katılacağı toplantıda, Tûrkiye'yi Uçan Sûpürge'den Nazik Işık, Kadın ve Insan Haklan Kadın Dayamşma Vakfi'ndan Gülşah Seral, Mor Çaü'dan Altan Özen temsil edecek. Araştırmaya göre, 'yalnız' yaşam devam ederse gelecekte kadın ve erkeklerin yaşadığı kamplar oluşacak • • ' • ? : : • • Oz«gürîüğün dayaınbnaz acılaıiDışHaberlerServisi -Der Spi- egel dergisinin kapak konusu, özgürlflk ile yalnızlık arasında sı- kışıp kalmış insanın çaresizliği; bugüne dek insanlık namına ka- zanılmış en büyûk özgûrlük, bu- gûnün özgürlüğüymûş gibi gö- rünse de yalnızlığın getirdiği zorluklara katlanmak çok güç. Gazetelere evlilik ilanı verip eş arayanlar, bilgisayann sohbet odalannda dostluklar kurmaya çalışanlar, özgür yaşamın diğer yüzünü ele veriyor adeta. Mede- ni görüşü çerçevesinde ulasnğı noktada, kendı seçimlerinin, ken- dı kararlannın ağırlığı altında ezilmeye başlayan yalnız insan... Tarihe baktığımızda, birçok insanın özgürlûk için mücadele verdiğini, duygulannı doyasıya yaşama arzusuyla başkaldırdı- ğını görebiliyoruz. Son yıllar- da, bu arzusunu gerçekleştire- bileceği imkânlar giderek art- mış, kendisine sunulan seçenek- ler inanılmaz boyutlara varmış; fakat özgürlüğünün getirdiği bu seçenekler içinde kaybolmuş güçlü ve yalnız insan. Özgür ira- desinin kararlanna uymakta ola- bildiğince serbest kaîmasına kar- şuı yine özlemlerle dolu, yine mutsuz. Hatta eskisinden daha umutsuz, çünkü bugûnkünün ötesinde bir özgûrlüğü hayal ede- bilmesi çok zor. Çünkü karşısı- na çıkan seçenekler, hep aynı • Tarihe baktığımızda, birçok insanın özgürlük için mücadele verdiğini, duygulannı doyasıya yaşama arzusuyla başkaldırdığını görebiliyoruz. Son yıllarda, bu arzusunu gerçekleştirebileceği irnkânlar giderek artmış, kendisine sunulan seçenekler inanılmaz boyutlara varmış; fakat özgürlüğünün getirdiği bu seçenekler içinde kaybolmuş güçlü ve yalnız insan. gerçeğin farklı renkleri! Nite- kim artık, ihtiyaçtan dolayı ar- zulanan ya da ulasılmaya çalışı- lan hedeflerin çok ötesinde, faz- lasıyla sahip olunan maddı var- lığuı çeşitliliği ile karşı karşıya- dır. Kendisinden başka, ihtiyaç- larını düşünüp de caba sarf ede- ceği, onun mutluluğu adına öz- veride bulunacağı kimselerin yoksunluğunu duymakta belki de! Işte bu noktada, Yunanlı bir filozofun söylediği söz geliyor akla: "Ozgûrhık, öncelikk ona kaflanahilmeyi gerektirir." Kendisinden başka hıç kimse- ye hesap vermek durumunda ol- madığı sanısuıa kapılan özgür insan, tüm dünyayı dışlayan bir hayat görüşü ile hareket eder. Başka çaresi de yoktur; yalnız- lığını sürdürebilmesi için diğer- lerinin dışanda kalması gerekir. Kendi dünyasrnda ise kendisin- den başkasına yer yoktur. Oysa sonsuz özlemini biraz olsun giderebilecek sevgileri de bu çizginın dışında bırakmıştır. Yaratılmış olmasını anlamlı kı- lacak bağlardan olabildiğince uzakta, yalnızca kendi seçimle- ri doğrultusunda yaşadığı dün- yasuıda, karşısındakilerin ihti- yaçlanna tamamıyla duyarsız- laşmıştır. Kimi zaman, kendi dünyasının değerleri içindeki sevgileri aramayakoyulduğu va- kitlerde, asla karşılaşamadığı benzerlerini aramaktan yorgun düşer. Fakat, kendi sınırlan içi- ne gınlmesınden korktuğu için başkalanyla ilgüenmiyormuş gi- bı görünen güçlü ve yalnız insan, gece yaşantısının karanlık so- kaklannda, müzikli lokantala- ruıda arar sevgileri. Kendisi gi- bi yalnızlıgı seçmiş bir dizi in- sanla karşılaşır, ama ne onlann dunyasında kendisine yer var- dır, ne de kendi dünyası, onlan içine alabilecek kadar geniştır! Etrafinda yaşayan toplumu ve evreni bir kenara bırakıp kendi kendiniküçücük dünyasına mah- kûm eden bu yüzyüın insanı, yalnızca düşüncelerde yaşayan bir hayalet sanki. Ingiliz 'The Observer' gaze- tesindeyayımlanan birarasürma- ya göre, eğer kadın ve erkekler 'yalnız' yaşamlannı sürdürmeye devam eder, sayılan giderek ar- tarsa, gelecekte, kadm ve erkek- lerin yaşadığı kamp benzeri or- tamlar oluşacak. Erkeklerin ya- şadığı bölgeler spor tesisleri ve ayakta yemek yenen büfelerle dolarken, kadınlann bölgesi ka- feler ve sosyal yaşamı destekle- yen eğitim enstitûlerinden ge- çilmez olacak. Ozüne --• döndü Mariah Carey, .\frikab- Amerikah çok başanlı bir mübendis babanın ve Katoük İrlandalı bir annenin ktzL Carey yıllar önce, şimdi Sony mimk fırmagnın başkanı oian Tomnry Motola tarafindan keşfedüdi ve ardından ikili dünya evine girdi Evtiük 1998 yıünda son buldu. Dısandan "muhteşem" gibi görünen resmi üişki bktikten sonra hem medya,hemde dinle^icileri onda me> dana gelen değişiktikleri çarçabuk farketaler. Carey arük seksapeüni daha çok ön plana çıkartıyordu. Genştirdiği mûzik tarzıyla sanki kendini buhnuş gibiydL Mariah Carey, arük yorgun ama huzurhı bir kadın. Wembk> stadyumunda vermeye hazırlandığı konseri kendisine haürlatan gazetecilene söyle cevap veriyor: "Elbette eski şarküanmı da, yeni şarküanmı da seslendirecegön. Öyie büyûk bir heyecanım veya iddiam yok. Aslında amacım VVembiey'de biraz eglenmek." Mezarının getirilmesi isteniyor Nâzıın Hikmet'e bir çınar gölgesi SELAHATTtNŞAHİN NEVŞEHİR- Nevşehir'in Avanos Ilçe BeJediye Başkaıu Seyhan Duru, ünlü şair Nâam Hikmet'in Moskova'daki mezannın ilçelerine getirilmesi için çalışma başlattıklannı, bu konuda Belediye Meclisi olarak da oy çokluğuyla karar aldıklannı bildirdi. Avanos Belediye Baskanı Seyhan Duru, Nâzım Hikmet'in değerinin, aradan geçen uzun yıllardan sonra anlaşılabildiğini belırtti. Ünlü şainn mezannın bir an önce Türkiye'ye getirilmesi gerektiğirıi belirten Duru şunlan söyledi: "Artık Nâzım HÜonet'e \^tan hasretini fada çekrirmeyeüm. Öncelikle itibanmn iadesi konusunda çaltşmalara başlanmah. Biz Avanos Belediye Medtsi olarak oy çoktuğuyla, ünlü şairin mezannın Avanos'a getirüerek, burada yapüacak anıt mezara gömülmesi için karar aknk. Bu karan CHP Genei Başkanı Altan Öymen üe birttkte TBMM Başkanı Yıldınm Akbulut'a e-posta : tan @ prizma. net tr SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN 'Petrol Ülkesi', Değilsen!.. (Dr. Necmi Dayday, başka bir uzman, sooına beJ- ki de bu yüzden, serinkanlı ve gerçekçi yaklaşıyor; aslında hiçbirşeyi çözmeyen, bol rakamlı argüman- lar yerine, diyor ki meselâ: "...Yaşamın temeli olan enerji, kalkınmanın ve gelişmenin de temelidir. Enflasyonu önlemenin çaresi üretim, üretimin temelinde yatan enerji- dir. Türkiye'nin elektrik ihtiyacı, 1950'lerden bu yana, her yıl yaklaşık, yüzde 10 artmıştın buna karşılık enerji üretimimiz, son yıllarda ancak yüz- de 5 civannda artmıştır. Yurdumuzda elektrik enerjisi açığı bulunduğu ve bu açığın gelecek yıl- larda da artma göstereceği, endişeyle izlenmek- te olan bir olgudur. Böyle bir olgunun nedenlerine inmek ve böy- le bir durumun gelecekte de tekrannı önlemek tabii ki çok gereklidir. Ancak nedenler genellik- le siyasi tercih ve karariara dayandığından; ve bunun da, sorunlann teknik yanlannı tarbşma- yı güçleştirdiğinden hareketle, Tûrkiye'yi bu du- ruma düşüren nedenleri değil; bu durumun dü- zettilmesi için nelerin yapılması gerektiğini tar- bşarak, konuyu teknik bir çerçevede tutmak fay- dalı olacaktır..." Bana sorarsanız, Türkiye'nin jeo/politik ve Jeo/stratejik nedenlerden 'büyûk' dması ve 'büyük' kalması için 'zorunlu olan' gerçek; daha ilk iki satı- nnda özetlenmiştır. Enerji, hem hayatın temelidir hem de kalkınma ve gelişmenin! Türkiye'nin ener- jisi yetersiz; ve önemli olan, yetersizi tartışmak de- ğil, açık nasıl kapatılır, onu aramak! O da zaten öy- le yapmış! Bir bakar mıydınız?) Elektrik enerjisi üretiminde seçenekler "...Enerji ve elektrik üretim sistemleri ile ilgili ka- rariar -enen'i tasanvfu da dabil olmak üzere-; piya- sada mevcut seçeneklerin karşılaştırmalı bir ince- lemesinden sonra, -teknoloji transfengereği de gö- zönünde bulundurularak- alınmalıdır. Eskiden 77- yat', en büyük rolü oynardı; 'en düşük fiyatlı enerji, en iyi eneriidir' yakiaşımı geçerliydi. Bu durum za- manla değişti. 1970'lerdeki petrol krizi, 'fiyat'm ya- nında; 'birincil enerji kaynaklan'n\n 'gelecekteki fi- yatlan' ile 'serbest ticaret ortamında elde edilebil- mesi şartı'nın da, değerlendirme kriterleri içinde önemli biryeralmasına sebep oldu: Aynı zamanda, 'enerji bağımsızlığı' kavramı da büyük önem ka- zandı. Buna ilâveten, enerji üretim ve tüketiminin se- bep olduğu, 'çevresel maliyet'in de bu karşılaştır- mada gözönüne alınması gereği ortaya çıktı. Elektrik enerjisi üretiminde kullanılan enerji kay- naklan iki sınrfa aynlabilir: 1/ Tıcari kullanım süre- cinde olanlan 2/ Araştrma/Geliştirme sürecin- de olanlar! Tıcari kullanım sürecinde olan kay- naklar, fosil yakrtlar (kömür, petrol, doğakjaz) nükleer, hidrolik ve kombine sistemler olarak sıralanabilir. Araştırma/ Geliştirme sürecinde olanlarisegüneş, rüzgâr,jeo/ termal ve biyo/küt- le gibi kaynaklan içerir. Türkiye'deki durumu göz- den geçirmeden önce, dünyadaki genel eğilimlere gözatmakta fayda vardır. Bu maksatla aşağıdaki tabloda OECD ve Ruslar ile Doğu Avrupa ülkele- rinin başlıca enerji kaynaklannın dağılımı özetienmiş- tir OECD ülkeleri: Fosil yakrtlar yüzde 59, hidro- elektrikyak/tlaryüzde 17, nükleer yakrtlaryüzde 24. Rusya: Fosil yakrtlar yüzde 71, hidroelektrik yakrt- laryüzde 13, nükleeryakrtlar yüzde 16. Butabloda- ki değerlerden anlaşılacağı üzere, her iki grupta da fosil yakrtlar en yüksek, hidrolik ise en düşük yüz- deyesahiptir. Baz enerji üretiminetemel teşkil eden fosil yakıt ve nükleer toplam olarak OECD ülkeleri için yüzde 83, Rusya ve Doğu Avrupa ülkeleri için ise yüzde 87 seviyesindedir. Enerji arz/talep iliskisindeki eğilimier Dünya arz/talep ilişkilerindeki eğilimlere bakjldığın- da, OECD ülkeleri ile Rusya, birbırlennden fark- lı birdurum gösterir. Uzakdoğu ülkeleri hariç, OECD ülkelerindeki durumu aşağıdaki şekilde özetleyebi- liriz: a/Elektrik dahiltümenerjisektöründetasarrufa yö- nelme, özellikle OPEC krizinin yaşandığı 70'li yıllar- dan sonra ağıriık kazanmış; ve zaten kısrtlı olan en- düstriyel büyüme, genellikle, enerji/yoğun olmayan sanayi kollanna kaymıştır. b/ Birçok ülkede nüfus ar- tışı durmuş, hatta bazılannda azalmaya bile başla- mıştır. c/ Endüstriyel büyüme yavaşlayarakyıllık yüz- de 1 ile yüzde 3 seviyelerinde kalmıştır. d/ Onümüz- deki 10 ya da 20 yıl içinde, enerji açığı, daha çok tek- nolojik ömrünü tamamlayan, yani eskiyen santralla- nn devreden çıkanlmasından dolayı meydana gele- cektir. e/ Yukanda sözü edilen enerji açığının ka- patlması için, nükleer santrallann ekonomik ve teknik ömürierinin uzatilmasından yarartanmak üzere yoğun çalışmalar yapılmaktadır. Bu cahş- malann sonucunda, daha önceleri 35-40 yıl ol- duğu tahmin edilen ekonomik ve teknik ömürie- rinin 50-60 yıla çıkanlabileceği belirienmiştir. Rusya'daki duruma gelnce:önceeski SSCB'den devralınan, fazla enerji harcayan eskımış sanayi te- sislerinin devreden çıkanlması düşünülmektedir; an- cak bu düşüncenin gerçekleşmesı için, büyük siya- sal ve sosyal bedellerin odenmesi zorunludur. Böy- le bir tasfiye işleminin 15-20 yıla yayılması gerekti- ğinden, bu zaman zarfında doğacak enerji açığının nükleerenerji ilekapatılması öngörülmektedir. Uzak- doğu ve Güneydoğu Asya'da ise, çok daha deği- şik bir durum söz konusudur Bu ülketerin endüstri- yel büyüme hızlan, genellikJe yüzde 5 ile yüzde 10 gibi çok yüksek seviyelerrje seyrederken; nüfus ar- tışlan da azalma eğiliminde olmasına rağmen, pozi- trftir. Japonya, Çin, Tayvan, Güney Kore'de bu 'bû- yümeyi' sağlayacak kaynak seçeneklerinden en önemlisi Nükleer Enerji'dir. Güneydoğu Asya ülke- lerinde (Malezya, Endonezya, Taytand vs) ise do- ğalgaz en önemli ekonomik kaynaktır. Bu durumda dahi Endonezya'nın 7.000 MVV'lik nükleer santrallar dizisinin, fizibilrte ve yer seçimi etütlerini tamamla- mış olması dikkat çekicidir. Aşağıdaki tabloda, Uzakdoğu Ülkeleri'nin kuru- lu nükleer güç ile bunun dünyadaki toplam nükleer güce oranı (yüzde cinsinden) gösterilmiştin Japon- ya: tştetmede 39.641 MW, insaat halnde5^37 MW, pianlanan 16.195 MW! G. Kore: işletmede 7.618 MW, inşaathalndeaiOOMW, planianan6.700 MW! Tayvan: işletmede 5.144 MW, inşaat halinde yok, pianlanan 6.700 MW! Çin: işletmede 1^00 MW, insaat halinde 900 MW, pianlanan 3J00 MWJ Bu tablodaki değerier Uzakdoğu Ülkeleri'nin enerji politikalannda ve planlamalannda Nükleer Enerji'nin ne kadar büyük bir yeri olduğunu göster- mektedir. Bu dört ülke şu anda dünyadaki kurulu nükleergücünyüzde 15'inesahiptir, bu oran inşaha- lindeki nükleer santrallar devreye girdiğinde yüzde 22'ye, planlananlar gerçekleştJrildiğinde yüzde 39'a çıkacaktır. Endüstriyel 'büyümesini' devam ettir- mek isteyen; petrol ve doğalgaz rezervteri bulun- mayan ülketerin enerji planlamalannda nükleer enerjiye vermeleri gereken önemi, bu sayılar açıkça ortaya koymaktadtr. Peki, ya Türkiye?.. http^Amvv.prizma.nettr/AlLHAN http7/www.bilgiyayır>evi.com.tryaHhan Faks/0-212/26019 88 EN AVANTAJLI KDŞULLARDA DDVİZ ALIP SATMAK İÇİN, HEMEN ARAYIN! Dis i l MAPi tcıtei>ı YAPI^CKREDi "hizmette sınır yoktur"
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle