Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7 ŞUBAT 2000 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
Mehmet@cumhunyetcom.tr
MEHMET
SUCU
CD yazıcılarda yeni nesil
PCD-WriterPlus 9100i
[ (32X/'8X/4X) Günü-
! müzdegelişenmanyetik
kayıt ortamlan sayesin-
de artık cd'lere kendi bil-
gilerinizi arşivlemek veya kendi özel
cd'lerinizi yaratmak daha da kolay-
laştı. Eğer bir PC kullanıcısıysanız
ve geniş bir kullanım alanına sahip-
seniz cd okuyucusunun yanında mut-
laka bir cd yazıcısmıda tercih eder-
siniz. Cd yazıcılan günümüzde bir
çok pc kullanıcısı hem kişisel hem
de iş amaçlı olarak kullanıyor. Bu-
na en güzel örnek eskiden teyp ye-
dekleme ünitlerinin yerini cd yazı-
cılann almasıdır. Birçok fırma teyp
yedekleme ünitleri yenne artık cd
yazıcıyı hem daha fazlabilgi alabil-
mesi hem de daha dayanıklı olması
sebebiyle tercih etmeye başlamışlar-
dır. Özellikle ucuzlayan boş cd fıyat-
lan bunu daha da cazip hale getir-
miştir. Cd yazıcılar genel olarak
IDE,SCSII,USB ve Paralel port ol-
mak üzere 4 ayn iletişim yolunu kul-
lanırlar. En iyileri tabiki SCSII bus
kullananlar, fakat EIDE ile de SCSII
ye çok yakın bir performans alına-
biliyor. Paralel port kullananlar ise
yeteri kadar eskı. Usb portu ise ta-
bii ki henüz yetersiz.
Bu hafta sizlere Hewlett Packard
firmasının ürettiği ve hatın sayılır
özelliklere sahip bir cd yazıcıyı ta-
nıtacağım.
HP CD-R Plus 9100i Teknik Özel-
likleri
- PC Plarformunda çalışma
- CD-R ve CD-RVV (cd rewritab-
le - yeniden yazılabilir cd ) desteği
- Internal
- 4 MB Buffer
- 32X okuma hızı 8X yazma hızı
4X CDRW yazma hızı
- EIDE ( Enhanced IDE ) interfa-
ce (arabirimi)
- 1 yıl garanti
- Yazma metodlan = disc-at-once,
track-at-once. incremental (packet),
multisession (birden fazla session
açabilme)
- Adaptec yazılımj ile birlikte si-
ze 1 cdr 1 cdnv da geliyor. HP9100İ
Amerika satış fiyatı 300Ğ civannda
fakat cnet test sonuçlannda 93.7 K
ile en hızlı yazıcı seçildi. Teste katı-
lan diğer yazıcılardan en yakın hız
ise Ricoh MP9060A nın 91.77 K /
saniye iken en düşük hız ise Iomega
ZIP CD nin 24.52 K lık hızı.
Arşiv sahibiyseniz, müzik tutku-
nu iseniz mutlaka bir cd yazıcı alıp
arşivinizi ölümsüzleştirmenizi öne-
ririm. Aynntilibilgiyiwww.hp.com
adresinden alabilirsiniz.
Koray.Sonmezsoyıa cumhuriyet.com.tr
Abim Onder Net
bilgisayar aldıat kapı abim geldi. Önder...
Önder Net...
- Ender bak, bilgisayar at-
dım superonline-HP... Sen
anlarsın bi bak, dedi. Gurur
duydum. Artık insanlar ayağıma kadar
geliyor "bibak" diye... Tam bir usta ha-
vasında, "Şöyle bırak, salıya alırsın"
dedım. Hani ayakkabı tamircileri falan
derya. Espriyi anlamadı ruhsuz. "Nesa-
lısı lan?" şeklinde bir de fırça yedik.
Hemen özenle paketinden çıkanp kur-
dum aleti. Tabii önce benimkıni söktüm.
Kasanın arkasında hepsinin adı yazıyor.
Ne nereye girecek konusunda küçük kâ-
ğıtlara yazıp bantlamıştım. Kılavye bu-
raya, maus buraya, monitör buraya,
Internet hattı buraya takılacak drye bir
sürü kâğıt var kasanın arkasında yapı-
şık. 0 yüzden her şeyi tıkır tıkır sökü-
yorum. Nası olsa garanti. Abim gidin-
ce kâğrtlara baka baka yeniden takıcam.
Çok sıkışırsam Faruk'u aranm. "Moni-
tör nereye takılıyodu" diye... Abim ön-
der biraz uzaktan beni seyrediyo hay-
ranlıkla. Ben de, iş çok ciddi ve önem-
SON KULLANICI
endernet-2000(a yahoo.com
liymiş havasında ağır ağır hareket edi-
yorum.
- Aferin çok ustalaşmışsın sen dedi.
Arkaya eğilip kâğıtları görecek diye
ödum kopuyor. Ozaman bütün havam
biandasrfırainecek. Bir ara eğilip bak-
maya bile çalıştı. Hemen engelledim.
- Abi dur, kurcalama orayı, eîektrik çar-
par, dedim. Korktu, geri çekildi.
- Sana artık bı bilgisayarcı dükkânı
açalım babamla konuşup, dedi. Bak-
sana canavar olmuşsun sen, canavar.
Zavalli abim bi bilse benim Faruk ve
Korayolmadan birhiçolduğumu.. Ney-
se benimkini soküp bir kenara bıraktım
arkadaki kâğıtlan göstermemeye çalı-
şarak. Superonline-HP Brio'yu aldım.
"Hımmm güzelmiş" diyerekten. Heye-
candan elimtitriyor. "Ya takamazsam!"
Abim de abarttıkça abartıyor. Yok ca-
navar falan.
En son, sen kurt olmuşsun kurt, de-
di. "Yok abi ya ben bi şey bilmiyonım
daha" dedikçe o, ben çok alçakgönül-
lülük yapıyorum sanarak beni gazla-
mayı sürdürüyor. Kendimi, Uğur Dün-
dar'ın Arena programında yakalanan
sahtedoktorgibi hissettim birara. Ney-
se uzatmıyim. Klavye, maus monitör ta-
mam. Çünkü tam bana göre düşünüp
arkasına küçük resimlerini kabartma
hiyeroglifler halinde kazımışlar.
Aaaaa o da ne? İnternet fişi elimde
sap gibi kaldı. Kasada gircek yeri yok.
İşte şimdi paniğe kapılmaya başladım.
Abim şüpheli şüpheli bakıyor. Şimdi bu
sorar da "Ne oldu?" diye. Sordu.
- Ne oldu?
- Şey, yok abi, dedim. Sana internet-
sizini vermişler.
- Olur mu lan, dedi. Çok kızdı. Tüke-
ticileri Koruma Derneği Başkanı sıkı ar-
kadaşıymış. Hemen telefona sanldı.
"Aman abi zaman abi" deyip zor ikna
etim. Bi çare bulmam lazım. Aklıma Ko-
ray'ı aramak geldi. Ama nasıl?
Buldum. Cep telefonuyla tuvaletten
gizlice... "Abi" dedim, "Çok sıkıştım,
bi tuvalete gideyim. Ama sakın arama
kimseyi."
"Tamam" dedi. Tuvaletten Koray'ı
anyorum pısır pısır.
- Koray, abim burda. Yeni bilgisaya-
nnı getirdi. Ama Internet kablosunun gi-
receği yer yok. Daha doğrusu bulamı-
yorum. Rezil oldum, neyapcam, dedim.
- Korkma, dedi... Superonline-HP'nin
bilgisayarlannda caklar değişik. O yüz-
den senin kablonla zaten bağlanamaz-
sın.
Tuvaletten çıkar çıkmaz gözümün içi-
ne bakan abime "Ohhh şimdi çok ra-
hatladım" dedim. Ağzımdan kaçırmışım
yani. Konuyu bilmiyor tabii.
- Ne o, cırcır mı olmuşsun?, dedi.
Hemen kendime gelip, "Ha, biraz" de-
yip, Koray'dan aldığım bilgileri sattım
ona..
- Bunun fişleri bizim standarta uygun
diiil, o yüzden Intemete bağlamıycaz,
dedim... Bilgisayann pavır düğmesine
sonunda basabildim. Tıkır tıkır tıkır tı-
kıralet çalışıyo. Güzel... Abim yeniden
hayranlıkla bakıyor. Bak abi bu şu, şu
da bu. Burdan şuraya giriyorsun, ordan
buraya. Vlndovs gezgini, çöp kovası
falan filan derken.
Derken kilitlendi mi bilgisayar!.. Ney-
se ki Faruk'tan zamanında böylesi uğur-
suz durumlarda riset düğmesine bası-
lacağını ögrenmiştim allahtan. "Ne ol-
cak canım, basanm risete" derken bir
yandan da aranıyorum.... Aaaaaa, riset
düğmesi koymamış koskoca superon-
layn-HP... Bakmadığım yer yok. Valla-
ha yok billaha yok. Abim her 4 saniye-
de bir soruyo "Ne oldu?" diye. Neyse,
son çare pavır düğmesinden kapatı-
nm dedim. Aaaaaaa kapanmıyooooo-
oo.... Yemin ederim kapanmıyoooo....
Allahım elektirikler kesilsin diye yalva-
nyorum nerdeyse... Her gün zart diye
en olmadık yerde kesilen eîektrik kesi-
lir mi hiç... Cayır cayır valla. Abim ya-
vaş yavaş bozuluyo.
"Ne oldu lan?" diye sertleşti en son.
Ben çaresiz bakarken o çareyi buldu.
- Çek lan şunun fişini... Götürim ya-
nn akjıığım yere. Kapanmıyo bile bu. Bo-
zuk aleti kakalamışlar.
Peki abi dedim, çektim fişi?
Ne diyim?
Formula 1 heyecanı Java ile İnternet'te
est McLaren'in sitesin-
de yer alan interacti-
ve/games bölümünde
Javayazılımıkullanıla-
rak yaratılan Formula 1
yanş oyunu, gerek ses efektleri ge-
rekse göriintü kalitesiyle gerçek bir
yanş ortarru sunuyor. Son derece
zevkli olan oyun, hızıyla da dikkat
çekiyor. Yan bölümde bulunan me-
nüde aracın hızı, katedilen kilomet-
re ve checkpoınt uzaklıği gıbi bil-
giler de veriliyor. Yanş esnasında
oyuncuyu yoldan çıkarabilecekteh-
likelere de dikkat etmek gerekiyor.
Yağlı zeminde araç spin atabiliyor,
çukurlara düşebiliyor veya yanı-
nızdan geçen rakiplere çarpabiliyor-
sunuz.
Aynca yolda kupa şeklinde bonus-
lar toplanarak avantaj elde edilebi-
liyor.
Oyun nasıl çalışıyor?
Mclaren sitesine (http://
www.mclaren.net) girdikten sonra
altta yer alan bölüm üzerinden in-
teractive ikonuna giriliyor. Bura-
dan games butonuna basılarak oyu-
nun menusu pop-up olarak ekran-
da açılıyor. Formula 1 heyecanını
yaşayabilmek için oyunu PC'ye
download etmek gerekmiyor. Bun-
dan sonra yapmanız gereken fare ile
oyun alanına tıklamak. Formula
aracını hızlandırmak için klavye
üzerindeki ileri ok, yavaşlamak için
geri ok, sağa ve sola manevra için
sağ ve sol oklar kullanılıyor. Oyun-
da amaç belli bir süre zarfında
checkpoint noktalannı geçmek. Bu
noktalar zamanında geçildiği tak-
dirde oyun seviyesi zorlaşıyor ve
yeni yanşlar başlıyor.
Fuar günleri
Bu yıl beşincisi düzenlenen COMPEC
Multimecha&İnternet Fuan 2-6 Şubat
günleri arasında İstanbul Tepebaşı Sergi
Sarayı'nda gerçekleştirildi. Fuar arök
alıştığımı/ gibi bir panay ır havasında geçti.
Rönesans Fuarcılık Yönetim Kurulu
Başkanı İsmet CökseL, açılış
konuşmasında, fuarlan amacını
"teknolojiseverler ile teknoloji sağJayıcılan
buluşturmak" ve her yaştan insana
bilgisajan sevdirmek diye özetledi.
İnternet Servis Sağlavıcılan Derneği
Başkanı Burak Cedetaş İnternet'in özel
sektör yaünmlannın da artmasıyla daha
iyi degerlendirilebileceğini söyledi.
Bir Türk'ün ABD anılarıyracuse Üniversite-
si'nden bir arkadaşımı-
zın gönderdiği maili siz-
lerle paylaşmak ıstedim.
Dün sabah 09.00'da
AT&T adlı dünyaca meşhur telefon
firmasından aradılar. "Bizeüyeohnak
istermianiz" dediler. (Burada telefon
şirketini kendin belirliyorsun, Türki-
ye'deki gibi tek şirketin, yani Türk Te-
lekom'un tekeli yok). Ben, "Tûrki-
ye'yiaramanın daldkası kaça" dedim,
telefondakı "45 cent" dedi.
~Ben. 10 dakikalık görüşme>i 2 S'a
yapıyorum" dedim. "lyi ya, bizûnki-
si2SdeğiL,45cent" dedi. "Bakkar-
deşim, ben 2 S'a 10 dakikalık göriiş-
me yapıyonıın, anlatamadım mı" de-
dim. Bana "O zaman dakikasına kaç
para vTeriyorsunuz" demez mi? Ken-
di kendime. "Al işte, sabah sabah bir
geri zekâlı Amerikalı daha" dedim.
Kendisıne kibarca ızah ettim. "10 da-
ldka2 Sisedakikası 20 centyapar" de-
dim. Telefondakı beyinsiz "Mümkün
değiL bu kadar ucuza ohnaz, siz işiem
hatası yapmışsınızdır" dedi. Kendi
kendime. "Sen beni Amerikalı mı zan-
nettin ki, 2 S'ı 10'a bökrken işlem ha-
tası yapayım" dedim ve sabah sabah
günaha girmemek içm "Kardeşim. sa-
ğol, ben sizin şirkete üve olma>aca-
ğun" dedim \ e kapattım.
Geçenlerde McDonalds'ta 3.01 $
tutan borcumu ödemek ıçın 5 S ver-
dim, 1 cent daha verdim. Herif önce
5 Sdan ne kadar para üstü vermesi ge-
rektiğinı hesap makinesi ile hesapla-
dı. önce hesap makinesinin gösterdı-
ği 1.99 S'ı bana bir sürü bozukluk ola-
rak gen verdi, sonra 1 cent daha ver-
di. Ben. "Niye bu kadar bozukluk ve-
rhorsun, direkt 2 $ kâğıt para verse-
ne" dedim. Kuşbeyinli. bu sefer
5.01 'den 3.01'i çıkardı ve hesap ma-
kinesinde 2 rakamıru görünce bende-
ki parayı alıp, 2 S verdi. Şimdiye ka-
dar hiçbir mağazada, kasiyerlerin bo-
zuk para ödemek zorunda kaldıkla-
nnda bir miktar daha isteyıp. bütün pa-
ra geri çev ırebildiklenni görmedim.
Mesela hesap 15.25 S tutsa \e siz
20 $ verseniz. size 4 tane 1 "lik. 3 tane
25 centlık \enrler. Hiçbırısı 1 tane 25
cent alıp, tek bir 5 dolarlık gen çevir-
meyı düşünemeziıesap edemez. Bü-
yük bir mağazanın ginşıne ve raflan-
na şu uyanyı asmışlardı:
"Mağazamızda gjzli kamera siste-
mi vardır." Daha sonra şunu ekleme-
yi ıhmal etmemışler. malum bu yazı-
yı okuyan Amenkalılar,"Bana ne. ben
zaten burava gtdi kamera sistemi al-
ma>agelmedim'"diyebilirdiye. "Giz-
li kamera sistemi savesinde, yapılan
hırsızuklan tespit edebili>or \« mah-
keme önünde delil olarak göstenebili-
>oruz."
Bir bankanın ATM kartı müracaat
formunda şu paragrafin altını imzala-
mamızı ıstiyorlar. "5haneli bankaşif-
remi sa>ilardan ve harflerden ohıştu-
racağuna,şifrenin tamamında aynı ra-
kamı \v\~a harfı kullanmavacağıma,
Q ile O'i 2 ile Z'yi birbirine kanşörma-
yacağım™ yemin ederim" Anlaşılan
bankaya gelen birçok şifre problemin-
de bunlan birbiri yerine kullanıp da
unutan o kadar çok insan var ki bu pa-
ragrafı eklemeye lüzum görmüşler.
CD sürücüler Japonya'da üretılıp
Amerikan pıyasasına ilk gırdığınde
Amerikalılann "Şu Japonlar ne pra-
tik insanlar, kotayhk obun drye bilgi-
sayara 'mug holder1
(seramikten ya-
pılan büyük bardaklar ld Amerikab-
lar kahve w corba içmek için çok kul-
lanıriar) üave etmişler" diyerek bir-
çok CD sürücüsünün "tray" (CD sü-
rüsünün CD- ROM koymak için dışa-
nya çıkan kısmı. CD tepsisi) kısmmı
ıçi dolu ağır bardaklan koymak sure-
tiyle kırdıklannı: bılgisayarda "Press
any key to continue" yazısı çıkınca fel-
lik fellik kla\yede "any" yazılı tuşu ara-
dıklannı duymayan yoktur.
Şimdi diyeceksiniz kı "Bu herifler
o kadarsalaksa bu Amerika neden öy-
leveTürkiyeneden böyte?" Cevabı çok
basit: Burada arabanın şoförü olan
Amerikan hükümeti, halkın onca be-
yinsizligıne ve engellemesine rağmen
gaza basarken Türkiye'de arabanın şo-
förü olanlar, halkın arkadan ittirmesi-
ne rağmen frene basıyor. Sonuçta bu-
rada araba, Amerikalılara rağmen uçu-
yor, orada Türkiye. halka rağmen ye-
rinde sayıyor.
GÖRÜŞ
ŞİŞÜ 4. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN
DosyaNo: 1999 332
Davacı Fende Aksoy tarafuıdan davalı Bülent Nezihi Ak-
soy aleyhıne açılan boşanma davasının yapılan yargılaması
sonunda. Manisa Kırkağaç Sanağa, C: 011. Kütûk: 377'de
nüfusa kayıtlı bulunan davacı Feride Aksoy ile davalı Bülent
Nezihi Aksoy'un MK'nin 134 1-2 maddesi gereğınce boşan-
malanna, 3.4.1990 doğumlu Ece Yazgülü'nün velayetinin
anneye venlmesuıe. davalı babanın, velayetı davacı anneye
venlen müşterek çocuk ile aynı yerde olmalan halinde her
ayın 1. ve 3. pazar günleri ile dinı bayramların ıkinci günlen
saat 10.00-17.00 arası. ayn yerde olmalan halinde her sene
ağustos ayının bınnden sonuna kadar çocuğun baba yanına
venlmek suretıyle şahsı ilışkileraıın düzenlenmesine. dava
tanhınden karar kesinleşene kadar davacı için aylık
30.0OO.0O0.-TL. çocuk ıçın aylık 30.000.000.- TL tedbir na-
fakasının davahdan alınıp davacıya venlmesme,
13.5O0.0O0.-TL vekâlet ücreti ile 6.250.0ÖO.- TL yargılama
gıderlennın da\alıdan alınmasına dair. Yargıtay yolu açık ol-
mak üzere 27.01.2000 tanhinde verilen karar davalı Bülent
Nezihi Aksoy'a ılanen teblıg olunur. 03.02.2000
Basın: 5720
İZMİR1. İŞ MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo: 1999 164
Karar No: 1999'1042
Davacı SSK Genel Müd. vekilı tarafından davalı An-
kas Tekstil (Mimar Kemaletrin Cad. No. 101 302 Can-
kaya/lzmir'de ikamet etmiş) San. Tıc. Ltd. Şrk. aleyhi-
ne açılmış olan tazminat davasının yapılan duruşması
sonunda mahkememizden verilen 30.12.1999 tarihli
karan ile,
851.279.373.-TL'nın 18.11. 1998 tanhınden.
149.549. 046.50 TL'nin 14.06.1998 tanhınden.
84.216.125.- TUnın 14.7.1997 tarihınden ıtibaren
31.12.1997 tanhıne kadar %30. bu tarihten sonra %50
yasal faiziyle bırlikte ve 39.062.000.-TL ilam harcı,
59.080.000.-TL ücreti vekâlet ve yine 50.400.000.- TL
mahkeme masrafının davahdan alınıp davacıya venl-
mesme, Yargıtay yolu açık olmak üzere davalı Akkas
Tekstil'ın yokluğunda karar venlmış ve daha evvelce
adresi tespit edılememesı sebebiyle davalıya duruşma
günü de ilanen teblığ edildığinden adı geçene işbu ka-
rar ılanen teblığ olunur. 20.1.2000 Basın: 5627
ELAZIĞ SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN
EsasNo: 1998 1766
Fatma Karakaya ve arkadaşlan vekıli Av. Eyüp Serdaroğlu tarafından davalılar Kenan Kı-
nk ve Hamza Alhanlı aleyhıne ikame edılen ifrâzen tescil davası ile Elazığ ili Merkez Rüs-
tempaşa Mahallesi'nde kain sahife 2396. pafta 24. ada 319, parsel 819 sayılı taşınmazm
imar mevzuatı uygun olduğu takdırde 192 m2'nın ifrazen davacılar adma tescili talep edil-
miş olup davalılardan Kenan Kınk'ın adresi tespit edılemediğinden ilanen tebligat yapıl-
masına karar venlmış olduğundan Süleyman oğlu Kenan Kınk'ın 29.2.2000 günü saat
09.00'da duruşmaya gelmesı veya kendısini bir vekille temsıl ettırmesi, aksi takdirde yok-
luğunda yargılama yapılarak karar verileceği hususu bu davalıya meşruhatlı davetiye tebli-
ği makamına kaim olmak üzere ılanen tebliğ olunur. Basın: 4996
KARAMÜRSEL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo: 1997'150/ Karar No: 1999/327
Davacı Ramiz Geçit vekili tarafından mahkememize açılan gaıplik karan davasının ya-
pılan duruşması sonunda. Erzurum ilı, Pasınler ılçesı. Uzunark köyü. Cilt: 083/1, Sayfa: 35,
Kütük Sıra No: 73'te nüfusa kayıtlı 01.01. 1940 doğumlu Ramiz ve Zübeyde oğlu Osman
Geçit'in MK'nin 31 ve müteakıp maddeleri uyannca gaipliğine karar verilmiştir.
İşbu karar özetı ılan olunur. 19.1.2000 Basın: 5511
FERİDUN TOKALP
Manisa Bölge tdare Mahkemesi Başkanı
Yargıda Acil ve Önemli
Sorunlar
Bize göre ilk sırada gelen ve yargı bağımsızlı-
ğını tartışma konusu yapan önemli sorun, hâkim
ve savcılann özlük işleri hakkında Hâkimler ve Sav-
cılar Yüksek Kurulu tarafından verilen kararlara
karşı yargıyerine başvuramama, dava açma hak-
larının olmamasıdır(i). Sorun, Anayasa'nın 159.
maddesi hükmünden kaynaklanmakta, etkili ve
yetkililerce bilinmekte, ancakyıllardırçözümlen-
memektedir. Anılan kuralın, 'insan haklanna, hu-
kuk devleti ve eşitlik ilkelerine aykınlığı' (2) ya-
nında aynı Anayasa'nın kimi maddeleriyle (2,36,
125) ve 'Avrupa İnsan Haklannı ve Hürriyetleri
Korumaya Dair Anasözleşmesi'n\n her şahsa
bağımsız ve yansız bir mahkemede kendini sa-
vunma hakkını tanıyan 6. maddesi hükmüyle de
çeliştiğiyadsınamaz. Uygulamada, hakkında ve-
rilen karann gerekçesini çoğu kez bilemeyen yar-
gıç, kendisini yeterince savunmaktan yoksundur.
Bu durumda yasanın öngördüğü ve kararı veren
kurula yaptığı 'yeniden inceleme' ve daha son-
ra yedek üyelerin de katıldığı aynı kurulda sonuç-
landırılan 'itiraz' yollarına başvurularından tat-
min edici sonuç alamamaktadır.
• • •
Bir başka sorun, medyada sıkça rastlanan ve
yargıyı, yargı mensuplarını rencide eden haber-
yazılardır. Bunlar üst başlıklanyla;
- Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyesine
atfen "genç hâkimlerde rüşvet olayı arttı."
- "İstanbul Barosu tarafından yaptmlan ince-
lemeye göre adli yargıda yolsuzluk saptandı."
- "Yargı çökmüştür."
-1998 Adli Yılı açış konuşmasında Yargrtay Baş-
kanının, "Hâkim cüzdanı ile vicdanı arasında sı-
kışmıştır" sözünün çarpıtılmak suretiyle değişik
anlamda yorumlanarak sık sık gündeme getiril-
mesi vb. Şahsen, Sayın Başkanın bu 'söz'ü, gö-
revin mahiyeti ile maaş arasındaki nispetsizliği vur-
gulamak amacıyla ifade ettiğine inanıyor, bu an-
lamda algılıyorum. Tümcede "hâkim" yerine, pa-
rasal konularda çalışan, ancak geçimini sagla-
yacak yeterli miktarda maaş alamayan herhan-
gi bir kamu görevlisinin konulmasının mümkün
olabileceğini düşünüyorum.
Bunların, toplumumuzda yargıya duyulan say-
gı ve güvenin sarsılmasının ötesinde yararı olma-
yacağı kanısındayım. Bilindiği gibi günümüzde
maddesel zenginliği yaşamın tek amacı gören ve
bu amaca ulaşabilmek için başvurulacak her yo-
lu mubah -geçerli- sayan, böylece; iyi, güzel ve
onurlu değer yargılanmızı gölgeleyen bir siste-
min toplumumuza egemen olması kirliliğiveyoz-
laşmayı giderek yoğunlaştırmaktadır. Her insa-
nın doğasında var olan mertlik, dürüstlük, güve-
nilirlik, sözüne-işine sadakat gibi hasletlerin gü-
nümüzde gerçek anlamlan yitirildiğinden mezi-
yet (!) sayılması bunun açık kanıtıdır. Böyle bir or-
tamda kurumlan itham etmenin, eleştirmenin ya-
rariı bir yaklaşım olmayacağı kuşkusuzdur. He-
le bu kurum veciztanımıyla 'mülkün temeli' olan
adalet dağıtan kurum ise zarann boyutu daha da
artacaktır. Çünkü kirliliğin temele bulaşması mül-
kün, devletin sarsılmasına-yıkılmasına yol aça-
çağından ve enkazın altında kurtulan da olama-
yacağından böyle bir şeyi düşünmek dahi kor-
kunçtur, ürkütücüdür. Ote yandan bu tür haber-
lerin yargıda görevli olup yargının onur ve say-
gınlığına gölge düşürmemenin dışında kişisel bir
beklentisi ve çabası olmayan, onurundan asla
ödün vermeyen kişileri üzdüğünü, tedirgin etti-
ğini unutmamak gerekir. O halde yapılması ge-
reken iş, eleştiri konusu yapılan olaylara (yolsuz-
luğa) meydan vermemek, buna rağmen karşıla-
şıldığında kurum yerine sorumlu kişı ya da kişi-
leri belirleyip mutlaka cezalandırılmalarını sağla-
maktır.
•••
Hâkim ve savcının meslekte yükselebileceği ma-
kam Danıştay ve Yargıtay üyeliğidir. Buraya se-
çilebilmek için Hâkimler ve Savcılar Yüksek Ku-
rulu'nun yedi üyesinden en az dört üyesinin oyu-
nu almak gerekir. Belli yöntemini (3) özümseyip
uygulamayanlann seçilme şanslan yok gibidir. Kal-
dı ki üye sayısı -kadrosu- sınırlı olduğundan bi-
rinci sınıfa ayrılan ve aranan diğer objektif koşul-
ları taşıyan tüm hâkim ve savcılann seçilmeleri-
ne olanak yoktur. Bu gerçeği dikkate alan yasa-
koyucu, 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanu-
nu'nun 'Gösterge Tablosu' başlıklı 103. madde-
sine 25. 6.1992 tarihli 3825 sayılı yasa ile ekle-
nen fıkra ile birinci sınıf hâkimlerin Yargıtay ve Da-
nıştay üyelerinin istifade ettikleri hertüriü mali hak
ve ödemelerden aynen yararlanacaklan hükmü-
nü vazetmiştir. Hakka, eşitliğe, meslek dayanış-
masına uygun olan bu düzenlemeye kimileri salt
üstünlük-ayncalık elde etme düşüncesiyle karşı
çıkmışlar, uğraşlan sonunda 20.3.1997 tarihli 570
sayılı Kanun Hükmünde Karamame'nin, 3. mad-
desiyle, ödenekte üyeler lehine 5 birimlik bir fark
(180-175) yaratılmasını, 14. maddesi hükmü ile
de sözkonusu ek fıkra kuralının yürürlükten kal-
dınlmasını sağlamışlardır.
•••
Mali yönden benzer bir farklı düzenleme de Tür-
kiye Büyük Millet Meclisi'nde kabul edilerek cum-
hurbaşkanının onayınasunulan 27.1.2000 tarih-
li 4505 sayılı yasanın 5. maddesinde görülmek-
tedir. Burada da hâkim ve savcılar arasında yük-
sek hâkimlik tazminatı alanlar lehinde bir ayrıca-
lık oluşturulmaktadır. Bu arada ağır iş yükü altın-
da ezilen, günümüz ekonomik koşullarında ger-
çekten yaşam mücadelesi veren adalet perso-
nelinin mali durumu ise sürekli gözardı edilmek-
tedir.
Sonuç olarak, açıklamaya çalıştığım sorunla-
rın çözümünün; öncelikle Anayasa'nın 159. mad-
desi hükmünün değiştirilmesiyle, yersiz itham
ve eleştirilerin kuruma yöneltilmemesiyle ve ay-
ncalıklı düzenlemeler yapılmamasıyla gerçekle-
şeceği inancındayım.
(1) 'Yargılayanlara da Yargı Yolu Açılmalı', F.T.
Cumhuriyet 18.11.1993, 'Hep O Özlem: Yargı Ba-
ğımsızlığı' F.T. Cumhuriyet, 09.10.1998
(2) Anayasa Mahkemesi, 27.1.1977 günlü 4 sa-
yılı karar, R.G. 21.4.1977/15916
(3) 'PazariığaTabi Adalet', Sn. Emin Çölaşan, Hür-
riyet, 25.6.1995