16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 ŞUBAT 2000 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA [email protected] MEHMET SUCU CD yazıcılarda yeni nesil PCD-WriterPlus 9100i [ (32X/'8X/4X) Günü- ! müzdegelişenmanyetik kayıt ortamlan sayesin- de artık cd'lere kendi bil- gilerinizi arşivlemek veya kendi özel cd'lerinizi yaratmak daha da kolay- laştı. Eğer bir PC kullanıcısıysanız ve geniş bir kullanım alanına sahip- seniz cd okuyucusunun yanında mut- laka bir cd yazıcısmıda tercih eder- siniz. Cd yazıcılan günümüzde bir çok pc kullanıcısı hem kişisel hem de iş amaçlı olarak kullanıyor. Bu- na en güzel örnek eskiden teyp ye- dekleme ünitlerinin yerini cd yazı- cılann almasıdır. Birçok fırma teyp yedekleme ünitleri yenne artık cd yazıcıyı hem daha fazlabilgi alabil- mesi hem de daha dayanıklı olması sebebiyle tercih etmeye başlamışlar- dır. Özellikle ucuzlayan boş cd fıyat- lan bunu daha da cazip hale getir- miştir. Cd yazıcılar genel olarak IDE,SCSII,USB ve Paralel port ol- mak üzere 4 ayn iletişim yolunu kul- lanırlar. En iyileri tabiki SCSII bus kullananlar, fakat EIDE ile de SCSII ye çok yakın bir performans alına- biliyor. Paralel port kullananlar ise yeteri kadar eskı. Usb portu ise ta- bii ki henüz yetersiz. Bu hafta sizlere Hewlett Packard firmasının ürettiği ve hatın sayılır özelliklere sahip bir cd yazıcıyı ta- nıtacağım. HP CD-R Plus 9100i Teknik Özel- likleri - PC Plarformunda çalışma - CD-R ve CD-RVV (cd rewritab- le - yeniden yazılabilir cd ) desteği - Internal - 4 MB Buffer - 32X okuma hızı 8X yazma hızı 4X CDRW yazma hızı - EIDE ( Enhanced IDE ) interfa- ce (arabirimi) - 1 yıl garanti - Yazma metodlan = disc-at-once, track-at-once. incremental (packet), multisession (birden fazla session açabilme) - Adaptec yazılımj ile birlikte si- ze 1 cdr 1 cdnv da geliyor. HP9100İ Amerika satış fiyatı 300Ğ civannda fakat cnet test sonuçlannda 93.7 K ile en hızlı yazıcı seçildi. Teste katı- lan diğer yazıcılardan en yakın hız ise Ricoh MP9060A nın 91.77 K / saniye iken en düşük hız ise Iomega ZIP CD nin 24.52 K lık hızı. Arşiv sahibiyseniz, müzik tutku- nu iseniz mutlaka bir cd yazıcı alıp arşivinizi ölümsüzleştirmenizi öne- ririm. Aynntilibilgiyiwww.hp.com adresinden alabilirsiniz. Koray.Sonmezsoyıa cumhuriyet.com.tr Abim Onder Net bilgisayar aldıat kapı abim geldi. Önder... Önder Net... - Ender bak, bilgisayar at- dım superonline-HP... Sen anlarsın bi bak, dedi. Gurur duydum. Artık insanlar ayağıma kadar geliyor "bibak" diye... Tam bir usta ha- vasında, "Şöyle bırak, salıya alırsın" dedım. Hani ayakkabı tamircileri falan derya. Espriyi anlamadı ruhsuz. "Nesa- lısı lan?" şeklinde bir de fırça yedik. Hemen özenle paketinden çıkanp kur- dum aleti. Tabii önce benimkıni söktüm. Kasanın arkasında hepsinin adı yazıyor. Ne nereye girecek konusunda küçük kâ- ğıtlara yazıp bantlamıştım. Kılavye bu- raya, maus buraya, monitör buraya, Internet hattı buraya takılacak drye bir sürü kâğıt var kasanın arkasında yapı- şık. 0 yüzden her şeyi tıkır tıkır sökü- yorum. Nası olsa garanti. Abim gidin- ce kâğrtlara baka baka yeniden takıcam. Çok sıkışırsam Faruk'u aranm. "Moni- tör nereye takılıyodu" diye... Abim ön- der biraz uzaktan beni seyrediyo hay- ranlıkla. Ben de, iş çok ciddi ve önem- SON KULLANICI endernet-2000(a yahoo.com liymiş havasında ağır ağır hareket edi- yorum. - Aferin çok ustalaşmışsın sen dedi. Arkaya eğilip kâğıtları görecek diye ödum kopuyor. Ozaman bütün havam biandasrfırainecek. Bir ara eğilip bak- maya bile çalıştı. Hemen engelledim. - Abi dur, kurcalama orayı, eîektrik çar- par, dedim. Korktu, geri çekildi. - Sana artık bı bilgisayarcı dükkânı açalım babamla konuşup, dedi. Bak- sana canavar olmuşsun sen, canavar. Zavalli abim bi bilse benim Faruk ve Korayolmadan birhiçolduğumu.. Ney- se benimkini soküp bir kenara bıraktım arkadaki kâğıtlan göstermemeye çalı- şarak. Superonline-HP Brio'yu aldım. "Hımmm güzelmiş" diyerekten. Heye- candan elimtitriyor. "Ya takamazsam!" Abim de abarttıkça abartıyor. Yok ca- navar falan. En son, sen kurt olmuşsun kurt, de- di. "Yok abi ya ben bi şey bilmiyonım daha" dedikçe o, ben çok alçakgönül- lülük yapıyorum sanarak beni gazla- mayı sürdürüyor. Kendimi, Uğur Dün- dar'ın Arena programında yakalanan sahtedoktorgibi hissettim birara. Ney- se uzatmıyim. Klavye, maus monitör ta- mam. Çünkü tam bana göre düşünüp arkasına küçük resimlerini kabartma hiyeroglifler halinde kazımışlar. Aaaaa o da ne? İnternet fişi elimde sap gibi kaldı. Kasada gircek yeri yok. İşte şimdi paniğe kapılmaya başladım. Abim şüpheli şüpheli bakıyor. Şimdi bu sorar da "Ne oldu?" diye. Sordu. - Ne oldu? - Şey, yok abi, dedim. Sana internet- sizini vermişler. - Olur mu lan, dedi. Çok kızdı. Tüke- ticileri Koruma Derneği Başkanı sıkı ar- kadaşıymış. Hemen telefona sanldı. "Aman abi zaman abi" deyip zor ikna etim. Bi çare bulmam lazım. Aklıma Ko- ray'ı aramak geldi. Ama nasıl? Buldum. Cep telefonuyla tuvaletten gizlice... "Abi" dedim, "Çok sıkıştım, bi tuvalete gideyim. Ama sakın arama kimseyi." "Tamam" dedi. Tuvaletten Koray'ı anyorum pısır pısır. - Koray, abim burda. Yeni bilgisaya- nnı getirdi. Ama Internet kablosunun gi- receği yer yok. Daha doğrusu bulamı- yorum. Rezil oldum, neyapcam, dedim. - Korkma, dedi... Superonline-HP'nin bilgisayarlannda caklar değişik. O yüz- den senin kablonla zaten bağlanamaz- sın. Tuvaletten çıkar çıkmaz gözümün içi- ne bakan abime "Ohhh şimdi çok ra- hatladım" dedim. Ağzımdan kaçırmışım yani. Konuyu bilmiyor tabii. - Ne o, cırcır mı olmuşsun?, dedi. Hemen kendime gelip, "Ha, biraz" de- yip, Koray'dan aldığım bilgileri sattım ona.. - Bunun fişleri bizim standarta uygun diiil, o yüzden Intemete bağlamıycaz, dedim... Bilgisayann pavır düğmesine sonunda basabildim. Tıkır tıkır tıkır tı- kıralet çalışıyo. Güzel... Abim yeniden hayranlıkla bakıyor. Bak abi bu şu, şu da bu. Burdan şuraya giriyorsun, ordan buraya. Vlndovs gezgini, çöp kovası falan filan derken. Derken kilitlendi mi bilgisayar!.. Ney- se ki Faruk'tan zamanında böylesi uğur- suz durumlarda riset düğmesine bası- lacağını ögrenmiştim allahtan. "Ne ol- cak canım, basanm risete" derken bir yandan da aranıyorum.... Aaaaaa, riset düğmesi koymamış koskoca superon- layn-HP... Bakmadığım yer yok. Valla- ha yok billaha yok. Abim her 4 saniye- de bir soruyo "Ne oldu?" diye. Neyse, son çare pavır düğmesinden kapatı- nm dedim. Aaaaaaa kapanmıyooooo- oo.... Yemin ederim kapanmıyoooo.... Allahım elektirikler kesilsin diye yalva- nyorum nerdeyse... Her gün zart diye en olmadık yerde kesilen eîektrik kesi- lir mi hiç... Cayır cayır valla. Abim ya- vaş yavaş bozuluyo. "Ne oldu lan?" diye sertleşti en son. Ben çaresiz bakarken o çareyi buldu. - Çek lan şunun fişini... Götürim ya- nn akjıığım yere. Kapanmıyo bile bu. Bo- zuk aleti kakalamışlar. Peki abi dedim, çektim fişi? Ne diyim? Formula 1 heyecanı Java ile İnternet'te est McLaren'in sitesin- de yer alan interacti- ve/games bölümünde Javayazılımıkullanıla- rak yaratılan Formula 1 yanş oyunu, gerek ses efektleri ge- rekse göriintü kalitesiyle gerçek bir yanş ortarru sunuyor. Son derece zevkli olan oyun, hızıyla da dikkat çekiyor. Yan bölümde bulunan me- nüde aracın hızı, katedilen kilomet- re ve checkpoınt uzaklıği gıbi bil- giler de veriliyor. Yanş esnasında oyuncuyu yoldan çıkarabilecekteh- likelere de dikkat etmek gerekiyor. Yağlı zeminde araç spin atabiliyor, çukurlara düşebiliyor veya yanı- nızdan geçen rakiplere çarpabiliyor- sunuz. Aynca yolda kupa şeklinde bonus- lar toplanarak avantaj elde edilebi- liyor. Oyun nasıl çalışıyor? Mclaren sitesine (http:// www.mclaren.net) girdikten sonra altta yer alan bölüm üzerinden in- teractive ikonuna giriliyor. Bura- dan games butonuna basılarak oyu- nun menusu pop-up olarak ekran- da açılıyor. Formula 1 heyecanını yaşayabilmek için oyunu PC'ye download etmek gerekmiyor. Bun- dan sonra yapmanız gereken fare ile oyun alanına tıklamak. Formula aracını hızlandırmak için klavye üzerindeki ileri ok, yavaşlamak için geri ok, sağa ve sola manevra için sağ ve sol oklar kullanılıyor. Oyun- da amaç belli bir süre zarfında checkpoint noktalannı geçmek. Bu noktalar zamanında geçildiği tak- dirde oyun seviyesi zorlaşıyor ve yeni yanşlar başlıyor. Fuar günleri Bu yıl beşincisi düzenlenen COMPEC Multimecha&İnternet Fuan 2-6 Şubat günleri arasında İstanbul Tepebaşı Sergi Sarayı'nda gerçekleştirildi. Fuar arök alıştığımı/ gibi bir panay ır havasında geçti. Rönesans Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı İsmet CökseL, açılış konuşmasında, fuarlan amacını "teknolojiseverler ile teknoloji sağJayıcılan buluşturmak" ve her yaştan insana bilgisajan sevdirmek diye özetledi. İnternet Servis Sağlavıcılan Derneği Başkanı Burak Cedetaş İnternet'in özel sektör yaünmlannın da artmasıyla daha iyi degerlendirilebileceğini söyledi. Bir Türk'ün ABD anılarıyracuse Üniversite- si'nden bir arkadaşımı- zın gönderdiği maili siz- lerle paylaşmak ıstedim. Dün sabah 09.00'da AT&T adlı dünyaca meşhur telefon firmasından aradılar. "Bizeüyeohnak istermianiz" dediler. (Burada telefon şirketini kendin belirliyorsun, Türki- ye'deki gibi tek şirketin, yani Türk Te- lekom'un tekeli yok). Ben, "Tûrki- ye'yiaramanın daldkası kaça" dedim, telefondakı "45 cent" dedi. ~Ben. 10 dakikalık görüşme>i 2 S'a yapıyorum" dedim. "lyi ya, bizûnki- si2SdeğiL,45cent" dedi. "Bakkar- deşim, ben 2 S'a 10 dakikalık göriiş- me yapıyonıın, anlatamadım mı" de- dim. Bana "O zaman dakikasına kaç para vTeriyorsunuz" demez mi? Ken- di kendime. "Al işte, sabah sabah bir geri zekâlı Amerikalı daha" dedim. Kendisıne kibarca ızah ettim. "10 da- ldka2 Sisedakikası 20 centyapar" de- dim. Telefondakı beyinsiz "Mümkün değiL bu kadar ucuza ohnaz, siz işiem hatası yapmışsınızdır" dedi. Kendi kendime. "Sen beni Amerikalı mı zan- nettin ki, 2 S'ı 10'a bökrken işlem ha- tası yapayım" dedim ve sabah sabah günaha girmemek içm "Kardeşim. sa- ğol, ben sizin şirkete üve olma>aca- ğun" dedim \ e kapattım. Geçenlerde McDonalds'ta 3.01 $ tutan borcumu ödemek ıçın 5 S ver- dim, 1 cent daha verdim. Herif önce 5 Sdan ne kadar para üstü vermesi ge- rektiğinı hesap makinesi ile hesapla- dı. önce hesap makinesinin gösterdı- ği 1.99 S'ı bana bir sürü bozukluk ola- rak gen verdi, sonra 1 cent daha ver- di. Ben. "Niye bu kadar bozukluk ve- rhorsun, direkt 2 $ kâğıt para verse- ne" dedim. Kuşbeyinli. bu sefer 5.01 'den 3.01'i çıkardı ve hesap ma- kinesinde 2 rakamıru görünce bende- ki parayı alıp, 2 S verdi. Şimdiye ka- dar hiçbir mağazada, kasiyerlerin bo- zuk para ödemek zorunda kaldıkla- nnda bir miktar daha isteyıp. bütün pa- ra geri çev ırebildiklenni görmedim. Mesela hesap 15.25 S tutsa \e siz 20 $ verseniz. size 4 tane 1 "lik. 3 tane 25 centlık \enrler. Hiçbırısı 1 tane 25 cent alıp, tek bir 5 dolarlık gen çevir- meyı düşünemeziıesap edemez. Bü- yük bir mağazanın ginşıne ve raflan- na şu uyanyı asmışlardı: "Mağazamızda gjzli kamera siste- mi vardır." Daha sonra şunu ekleme- yi ıhmal etmemışler. malum bu yazı- yı okuyan Amenkalılar,"Bana ne. ben zaten burava gtdi kamera sistemi al- ma>agelmedim'"diyebilirdiye. "Giz- li kamera sistemi savesinde, yapılan hırsızuklan tespit edebili>or \« mah- keme önünde delil olarak göstenebili- >oruz." Bir bankanın ATM kartı müracaat formunda şu paragrafin altını imzala- mamızı ıstiyorlar. "5haneli bankaşif- remi sa>ilardan ve harflerden ohıştu- racağuna,şifrenin tamamında aynı ra- kamı \v\~a harfı kullanmavacağıma, Q ile O'i 2 ile Z'yi birbirine kanşörma- yacağım™ yemin ederim" Anlaşılan bankaya gelen birçok şifre problemin- de bunlan birbiri yerine kullanıp da unutan o kadar çok insan var ki bu pa- ragrafı eklemeye lüzum görmüşler. CD sürücüler Japonya'da üretılıp Amerikan pıyasasına ilk gırdığınde Amerikalılann "Şu Japonlar ne pra- tik insanlar, kotayhk obun drye bilgi- sayara 'mug holder1 (seramikten ya- pılan büyük bardaklar ld Amerikab- lar kahve w corba içmek için çok kul- lanıriar) üave etmişler" diyerek bir- çok CD sürücüsünün "tray" (CD sü- rüsünün CD- ROM koymak için dışa- nya çıkan kısmı. CD tepsisi) kısmmı ıçi dolu ağır bardaklan koymak sure- tiyle kırdıklannı: bılgisayarda "Press any key to continue" yazısı çıkınca fel- lik fellik kla\yede "any" yazılı tuşu ara- dıklannı duymayan yoktur. Şimdi diyeceksiniz kı "Bu herifler o kadarsalaksa bu Amerika neden öy- leveTürkiyeneden böyte?" Cevabı çok basit: Burada arabanın şoförü olan Amerikan hükümeti, halkın onca be- yinsizligıne ve engellemesine rağmen gaza basarken Türkiye'de arabanın şo- förü olanlar, halkın arkadan ittirmesi- ne rağmen frene basıyor. Sonuçta bu- rada araba, Amerikalılara rağmen uçu- yor, orada Türkiye. halka rağmen ye- rinde sayıyor. GÖRÜŞ ŞİŞÜ 4. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN DosyaNo: 1999 332 Davacı Fende Aksoy tarafuıdan davalı Bülent Nezihi Ak- soy aleyhıne açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda. Manisa Kırkağaç Sanağa, C: 011. Kütûk: 377'de nüfusa kayıtlı bulunan davacı Feride Aksoy ile davalı Bülent Nezihi Aksoy'un MK'nin 134 1-2 maddesi gereğınce boşan- malanna, 3.4.1990 doğumlu Ece Yazgülü'nün velayetinin anneye venlmesuıe. davalı babanın, velayetı davacı anneye venlen müşterek çocuk ile aynı yerde olmalan halinde her ayın 1. ve 3. pazar günleri ile dinı bayramların ıkinci günlen saat 10.00-17.00 arası. ayn yerde olmalan halinde her sene ağustos ayının bınnden sonuna kadar çocuğun baba yanına venlmek suretıyle şahsı ilışkileraıın düzenlenmesine. dava tanhınden karar kesinleşene kadar davacı için aylık 30.0OO.0O0.-TL. çocuk ıçın aylık 30.000.000.- TL tedbir na- fakasının davahdan alınıp davacıya venlmesme, 13.5O0.0O0.-TL vekâlet ücreti ile 6.250.0ÖO.- TL yargılama gıderlennın da\alıdan alınmasına dair. Yargıtay yolu açık ol- mak üzere 27.01.2000 tanhinde verilen karar davalı Bülent Nezihi Aksoy'a ılanen teblıg olunur. 03.02.2000 Basın: 5720 İZMİR1. İŞ MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 1999 164 Karar No: 1999'1042 Davacı SSK Genel Müd. vekilı tarafından davalı An- kas Tekstil (Mimar Kemaletrin Cad. No. 101 302 Can- kaya/lzmir'de ikamet etmiş) San. Tıc. Ltd. Şrk. aleyhi- ne açılmış olan tazminat davasının yapılan duruşması sonunda mahkememizden verilen 30.12.1999 tarihli karan ile, 851.279.373.-TL'nın 18.11. 1998 tanhınden. 149.549. 046.50 TL'nin 14.06.1998 tanhınden. 84.216.125.- TUnın 14.7.1997 tarihınden ıtibaren 31.12.1997 tanhıne kadar %30. bu tarihten sonra %50 yasal faiziyle bırlikte ve 39.062.000.-TL ilam harcı, 59.080.000.-TL ücreti vekâlet ve yine 50.400.000.- TL mahkeme masrafının davahdan alınıp davacıya venl- mesme, Yargıtay yolu açık olmak üzere davalı Akkas Tekstil'ın yokluğunda karar venlmış ve daha evvelce adresi tespit edılememesı sebebiyle davalıya duruşma günü de ilanen teblığ edildığinden adı geçene işbu ka- rar ılanen teblığ olunur. 20.1.2000 Basın: 5627 ELAZIĞ SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN EsasNo: 1998 1766 Fatma Karakaya ve arkadaşlan vekıli Av. Eyüp Serdaroğlu tarafından davalılar Kenan Kı- nk ve Hamza Alhanlı aleyhıne ikame edılen ifrâzen tescil davası ile Elazığ ili Merkez Rüs- tempaşa Mahallesi'nde kain sahife 2396. pafta 24. ada 319, parsel 819 sayılı taşınmazm imar mevzuatı uygun olduğu takdırde 192 m2'nın ifrazen davacılar adma tescili talep edil- miş olup davalılardan Kenan Kınk'ın adresi tespit edılemediğinden ilanen tebligat yapıl- masına karar venlmış olduğundan Süleyman oğlu Kenan Kınk'ın 29.2.2000 günü saat 09.00'da duruşmaya gelmesı veya kendısini bir vekille temsıl ettırmesi, aksi takdirde yok- luğunda yargılama yapılarak karar verileceği hususu bu davalıya meşruhatlı davetiye tebli- ği makamına kaim olmak üzere ılanen tebliğ olunur. Basın: 4996 KARAMÜRSEL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 1997'150/ Karar No: 1999/327 Davacı Ramiz Geçit vekili tarafından mahkememize açılan gaıplik karan davasının ya- pılan duruşması sonunda. Erzurum ilı, Pasınler ılçesı. Uzunark köyü. Cilt: 083/1, Sayfa: 35, Kütük Sıra No: 73'te nüfusa kayıtlı 01.01. 1940 doğumlu Ramiz ve Zübeyde oğlu Osman Geçit'in MK'nin 31 ve müteakıp maddeleri uyannca gaipliğine karar verilmiştir. İşbu karar özetı ılan olunur. 19.1.2000 Basın: 5511 FERİDUN TOKALP Manisa Bölge tdare Mahkemesi Başkanı Yargıda Acil ve Önemli Sorunlar Bize göre ilk sırada gelen ve yargı bağımsızlı- ğını tartışma konusu yapan önemli sorun, hâkim ve savcılann özlük işleri hakkında Hâkimler ve Sav- cılar Yüksek Kurulu tarafından verilen kararlara karşı yargıyerine başvuramama, dava açma hak- larının olmamasıdır(i). Sorun, Anayasa'nın 159. maddesi hükmünden kaynaklanmakta, etkili ve yetkililerce bilinmekte, ancakyıllardırçözümlen- memektedir. Anılan kuralın, 'insan haklanna, hu- kuk devleti ve eşitlik ilkelerine aykınlığı' (2) ya- nında aynı Anayasa'nın kimi maddeleriyle (2,36, 125) ve 'Avrupa İnsan Haklannı ve Hürriyetleri Korumaya Dair Anasözleşmesi'n\n her şahsa bağımsız ve yansız bir mahkemede kendini sa- vunma hakkını tanıyan 6. maddesi hükmüyle de çeliştiğiyadsınamaz. Uygulamada, hakkında ve- rilen karann gerekçesini çoğu kez bilemeyen yar- gıç, kendisini yeterince savunmaktan yoksundur. Bu durumda yasanın öngördüğü ve kararı veren kurula yaptığı 'yeniden inceleme' ve daha son- ra yedek üyelerin de katıldığı aynı kurulda sonuç- landırılan 'itiraz' yollarına başvurularından tat- min edici sonuç alamamaktadır. • • • Bir başka sorun, medyada sıkça rastlanan ve yargıyı, yargı mensuplarını rencide eden haber- yazılardır. Bunlar üst başlıklanyla; - Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyesine atfen "genç hâkimlerde rüşvet olayı arttı." - "İstanbul Barosu tarafından yaptmlan ince- lemeye göre adli yargıda yolsuzluk saptandı." - "Yargı çökmüştür." -1998 Adli Yılı açış konuşmasında Yargrtay Baş- kanının, "Hâkim cüzdanı ile vicdanı arasında sı- kışmıştır" sözünün çarpıtılmak suretiyle değişik anlamda yorumlanarak sık sık gündeme getiril- mesi vb. Şahsen, Sayın Başkanın bu 'söz'ü, gö- revin mahiyeti ile maaş arasındaki nispetsizliği vur- gulamak amacıyla ifade ettiğine inanıyor, bu an- lamda algılıyorum. Tümcede "hâkim" yerine, pa- rasal konularda çalışan, ancak geçimini sagla- yacak yeterli miktarda maaş alamayan herhan- gi bir kamu görevlisinin konulmasının mümkün olabileceğini düşünüyorum. Bunların, toplumumuzda yargıya duyulan say- gı ve güvenin sarsılmasının ötesinde yararı olma- yacağı kanısındayım. Bilindiği gibi günümüzde maddesel zenginliği yaşamın tek amacı gören ve bu amaca ulaşabilmek için başvurulacak her yo- lu mubah -geçerli- sayan, böylece; iyi, güzel ve onurlu değer yargılanmızı gölgeleyen bir siste- min toplumumuza egemen olması kirliliğiveyoz- laşmayı giderek yoğunlaştırmaktadır. Her insa- nın doğasında var olan mertlik, dürüstlük, güve- nilirlik, sözüne-işine sadakat gibi hasletlerin gü- nümüzde gerçek anlamlan yitirildiğinden mezi- yet (!) sayılması bunun açık kanıtıdır. Böyle bir or- tamda kurumlan itham etmenin, eleştirmenin ya- rariı bir yaklaşım olmayacağı kuşkusuzdur. He- le bu kurum veciztanımıyla 'mülkün temeli' olan adalet dağıtan kurum ise zarann boyutu daha da artacaktır. Çünkü kirliliğin temele bulaşması mül- kün, devletin sarsılmasına-yıkılmasına yol aça- çağından ve enkazın altında kurtulan da olama- yacağından böyle bir şeyi düşünmek dahi kor- kunçtur, ürkütücüdür. Ote yandan bu tür haber- lerin yargıda görevli olup yargının onur ve say- gınlığına gölge düşürmemenin dışında kişisel bir beklentisi ve çabası olmayan, onurundan asla ödün vermeyen kişileri üzdüğünü, tedirgin etti- ğini unutmamak gerekir. O halde yapılması ge- reken iş, eleştiri konusu yapılan olaylara (yolsuz- luğa) meydan vermemek, buna rağmen karşıla- şıldığında kurum yerine sorumlu kişı ya da kişi- leri belirleyip mutlaka cezalandırılmalarını sağla- maktır. ••• Hâkim ve savcının meslekte yükselebileceği ma- kam Danıştay ve Yargıtay üyeliğidir. Buraya se- çilebilmek için Hâkimler ve Savcılar Yüksek Ku- rulu'nun yedi üyesinden en az dört üyesinin oyu- nu almak gerekir. Belli yöntemini (3) özümseyip uygulamayanlann seçilme şanslan yok gibidir. Kal- dı ki üye sayısı -kadrosu- sınırlı olduğundan bi- rinci sınıfa ayrılan ve aranan diğer objektif koşul- ları taşıyan tüm hâkim ve savcılann seçilmeleri- ne olanak yoktur. Bu gerçeği dikkate alan yasa- koyucu, 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanu- nu'nun 'Gösterge Tablosu' başlıklı 103. madde- sine 25. 6.1992 tarihli 3825 sayılı yasa ile ekle- nen fıkra ile birinci sınıf hâkimlerin Yargıtay ve Da- nıştay üyelerinin istifade ettikleri hertüriü mali hak ve ödemelerden aynen yararlanacaklan hükmü- nü vazetmiştir. Hakka, eşitliğe, meslek dayanış- masına uygun olan bu düzenlemeye kimileri salt üstünlük-ayncalık elde etme düşüncesiyle karşı çıkmışlar, uğraşlan sonunda 20.3.1997 tarihli 570 sayılı Kanun Hükmünde Karamame'nin, 3. mad- desiyle, ödenekte üyeler lehine 5 birimlik bir fark (180-175) yaratılmasını, 14. maddesi hükmü ile de sözkonusu ek fıkra kuralının yürürlükten kal- dınlmasını sağlamışlardır. ••• Mali yönden benzer bir farklı düzenleme de Tür- kiye Büyük Millet Meclisi'nde kabul edilerek cum- hurbaşkanının onayınasunulan 27.1.2000 tarih- li 4505 sayılı yasanın 5. maddesinde görülmek- tedir. Burada da hâkim ve savcılar arasında yük- sek hâkimlik tazminatı alanlar lehinde bir ayrıca- lık oluşturulmaktadır. Bu arada ağır iş yükü altın- da ezilen, günümüz ekonomik koşullarında ger- çekten yaşam mücadelesi veren adalet perso- nelinin mali durumu ise sürekli gözardı edilmek- tedir. Sonuç olarak, açıklamaya çalıştığım sorunla- rın çözümünün; öncelikle Anayasa'nın 159. mad- desi hükmünün değiştirilmesiyle, yersiz itham ve eleştirilerin kuruma yöneltilmemesiyle ve ay- ncalıklı düzenlemeler yapılmamasıyla gerçekle- şeceği inancındayım. (1) 'Yargılayanlara da Yargı Yolu Açılmalı', F.T. Cumhuriyet 18.11.1993, 'Hep O Özlem: Yargı Ba- ğımsızlığı' F.T. Cumhuriyet, 09.10.1998 (2) Anayasa Mahkemesi, 27.1.1977 günlü 4 sa- yılı karar, R.G. 21.4.1977/15916 (3) 'PazariığaTabi Adalet', Sn. Emin Çölaşan, Hür- riyet, 25.6.1995
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle