16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7 ŞUBAT 2000 PAZARTESİ HABERLER Telekom, müze güvenlik hattını kestl • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Telekom'un garipliklerine bir yenisi daha eklendi. Telekom, Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nin güvenliğini sağlayan polise bağlantılı iç hat telefona 144 milyon liralık fatura çıkardı. GüvenJik önlemlerinden biri olarak, müzenin santralından 350 metre ötedeki Demirfırka Polis Karakolu'na beş yıl önce bir iç hat bağlantısı yapılmıştı. Faturayı ödeme olanağından yoksun olan müze, polis ve güvenliği sağlayan iç hat telefon bağlantısını kesmek zonında kaldı. Konaklama vepgisi en düşiik kerrt İstanbul • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dünya Turizm Örgütü (WTO) ve Dünya Turizm ve Seyahat Konseyi'nin (VVTTC) 52 ülkeyi kapsayan ortak araştırmasına göre, Türkiye'nin turizmde vergi oranı düşük ülkeler arasında yer almasına koşut olarak İstanbul, konaklama vergisinin düşüklüğü açısından Avrupa'nuı önemli kentlerinin başında geliyor. Zalevvski Tüpkiye'ye geldi • ANKARA (AA) - Polonya Kara Kuvvetlen Komutanı Orgeneral Zbignievv Zalewski ve beraberindeki heyet Türkiye'ye geldi. Kara Kuvvetlen Komutanı Orgeneral Atilla Ateş'in resmi konuğu olarak Türkiye'yi ziyaret eden Orgeneral Zalevvski, Kara Kuvvetleri Karargâhı'nda törenle karşılanacak. Orgeneral Zalevvski'nin Türkiye ziyareti 10 Şubat'ta sona erecek. Fahri trafik müfettişleri • İstanbul Haber Servisi - Emnıyet Genel Müdürlüğü Trafik fşleri Daire Başkanlığı tarafından iki yıl önce başlatılan 'Gönüliü Trafik Müfettişliği' uygulaması kapsamında görev alan 6 bin 805 fahri trafik müfettişi, toplam 451 bin 743 trafik suçu tespit tutanağı düzenledi. TDİ'den Doğu Akdeniz gezisi • İstanbul Haber Servisi - Türkiye Denizcilik Işletmeleri (TDİ). 'Bir Seferde Üç Medeniyet' sioganıyla 11 gün 10 gecelik Istanbul-tzmir-lskenderiye- Hafya-Güney Magosa rotalı bir sefer düzenliyor. 10 Mart'ta tstanbul'da başlayacak olan gezi 20 Mart'ta son buiuyor. Gezinin sefer ücretleri kişi başına 720dolarilel750dolar arasında değişiyor.' JeoftzJkçilerin genel kurulu • İstanbul Haber Servisi - Jeofizik Mühendisleri Odası istanbul Şubesi 6. Olağan Genel Kurulu'nu Doç. Dr. Ofuz Gündoğdu'nun listesi kazandı. Mecidiyeköy Kültür Merkezi'nde önceki gün.başlayan genel kurul, dün yapılan yönetim kurulu seçimleri ile sona erdi. Yeni yönetim kurulu Oğuz Gündoğdu. Murat Fırat, Ilhan Türen. Berkan Ecevitoğlu. AIi Keçeli, Ferhat Özçep, Ali Erdoğan'dan oluştu. Cem Fas'a grdiyor • ANKARA (AA) - Dışişlen Bakanı Ismail Cem, resmi bir ziyarette bulunmak üzere yann Fas'a gidiyor. Dışişlen Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, Fas Dışişleri ve Işbirliği Bakanı Muhammed Benaissa'nın daveti üzerine ziyaretin 7-9 Şubat arasında gerçekleştirileceği belirtildi. İkitelli'de yangın • İstanbul Haber Servisi - tkitelli tmsan Organize Sanayi Sitesi B Blok'ta bulunan Fatih Kauçuk Fabrikası'nda çıkan yangında Fazlı Aslan adlı bekçi yaralandı. Yangın, Kocasinan ltfaiyesi'ne bağlı ekiplerce kısa sürede söndürülürken yaralanan Aslan, Özel Güneş Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Beykoz'daki sözde külliye için camilerde kitap satıp makbuzsuz para toplamış 'CüppeK' trilyoıı vurdutstanbul Haber Servisi - Dep- rem sonrası verdigi vaazlarla "halk arasında kin ve bötücülük tohumlanektiğT gerekçesiy le tu- tuklanan "Cüppeli Ahmet Hoca" olarak bilinen Ahmet Ünlü, oen- zer yasadışı eylemlerini ve şeriat özJemini kamu görevlilerinin göz- leri önünde gerçekleştirdi. Ünlü, Beykoz'daki devasa külliye inşa- atını tapulu malıymışcasına kamu arazisi üzerine kondurdu. Diya- net'te hiçbir resmi görevi olma- masına karşın her gün bir camide vaaz verdi. Bu vaazlar sırasında, külliyenin metrakaresi başına ba- ğış aldı, makbuzsuz olarak topla- nanlarla birlikte, sank, başörtü, ki- tap gibi malzemelerin satışmdan trilyonlar topladı. Cüppeli Ahmet Hoca ismi yay- gın olarak Beykoz'daki kaçak kül- liye inşaatıyla birlikte duyuldu. Basında çıkan haberlere karşın kaçak külliye inşaatı, Beykoz Be- lediyesi'nin RP'Ii yönetimi ve İs- tanbul Valiliği'nin bilgisi çerçe- vesinde yükseldi. Küliiye inşaatı- nın bugün "yıkdamaz" hale gel- mesine göz yumanlar hakkında hiçbir soruşturma yapılmadı. Diyanet'te hiçbir resmi sıfarı ol- mayan Ahmet Ünlü, tstanbul'un yanı sıra Türkiye'nin çeşitli kent- lerinde vaazlar verdi. Güvenlik bi- rimlerine ulaşan ve Ünlü'nün va- az verdiği camilerin gün gün gös- terildiği bir rapora göre, Ünlü 1996 Temmuz ayı ıçinde, Istan- bul'da Külliye, Unalan-Aksa ve Küçükköy camiinin yanı sıra Iz- mit, Bursa, Gebze, Düzce gibi kentlerde de vaazlar verdi. Bu va- azlann hemen ardmdan bağış top- landı. 27.07.1996 tarihinde Külliye ve ertesi gün Ünalan-Aksa camiin- deki vaazlar sırasında yalnızca sa- nk satışmdan 354 milyon liralık gelir elde edildi. Aynı vaazlarda cemaatin vakfi olarak bilinen ve Beykoz'daki kaçak külliyeyi yap- tıran "Fatih Hizmet Vakfi" adına bastınlmış makbuz karşılığinda külliyenin metrekaresı başına 2 milyon bağış toplandıSı belirlen- di. Vaazlarda asıl büyük \urgun, para ve altın olarak makbuzsuz toplanan bağışlardan sağlapdı. Ünlü'nün dini duygulannı sömür- düğü yurttaşlardan bazılannın ar- sasını ve evini bıle bağışladığı öne sürülüyor. Cumhuriyet'e konuşan bir güvenlik yetkilisi.butür bağış- 40 milyar lira değerinde esya calmıslardı Cami hırsızlan gözaltına alındı İstanbul Haber Servisi - Istanbul ve diğer iller- de9 cami ile 1 vakıfbinasından 40 milyar lira de- ğerinde halı, kilim ve şamdan çalan 6 kişi yaka- landı. İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğu HırsızJık Büro AmirliğVne bağlı ekipler, çalman eşyalann Eminönü"nde satılmak istendi|ini belirledi. Bunun üzerine yünîtülen çalışmalar sonucu. bu tür bjrstzhk olaylanndan dolayı daha önceden de sabıkalan bulunan Kalender Türkay. Selami De- mir, RaifOrak. Ismet Karacohan, Yılmaz Doğan ve Şükrü Yalçın gözaltına alındı. Sorguları yapılan sanıklann son 1 yıl ıçinde Es- kişehir'in Sivrihisar ilçesindeki Ulucami'den 170 halı ve kilim, Erzincan'ın Kemaliye ilçesindeki Ergü Köyü Camii'nden 20 halı ve 1 şamdan, Sı- vas'ın UJaşiı ijçesindeki Deliktaş Köyü Ca- mii'nden 16 kilim; Eminönü Beyaztt Şehzade Mehmet Cami, Güngören Yeşil Cami, Fatih Ha- mamı Muhittin Cami, Fatih Keyci Hatun Cami, Fatih Kasım Ağa Cami ve ŞileGünani Merkez Ca- mii'nden l'er halı, Türk El Sanatlan Vakfı Hün- kâr Kasn'ndan 30 kilim, 37 halı, 6 rulo halinde çadırkuşağj ve 29 eski Türkmen kadm giysisi çal- dıklan anlaşıldı. lann yanı sıra vaazlarda Ahmet Ünlü'nün "Duahtnm" adlı kitabı ile sank ve başörtü gibi malzeme satışmdan elde edilen gelirin tril- yonlarla ifade edildiğini belirtti. Toplanan paralann bir bölümüy- le, Florya, Fatih ve Eriler de lüİcs daireler ve Ünlü'nün hobisi olan antika eşya alındığı belirlendi. Hoca ve adamian 1965 İstanbul doğumlu olan Ahmet Ünlü, genç yaşına karşın 3 kez evlendi. Babası Yusuf Ünlü cemaatin vakii olarak bilinen Fa- tih Hizmet Vakfi 'nın başkanı. Yu- suf Ünlü, Ok Çivi, Bereket Su, Ünlü Pazarlama, Som Haddeci- lik, Yıldız Su, Emtaş Emlak gibi çok sayıda fabrika ve ticari kuru- luşun sahibi ve ortağı. Baba-oğul arasında bir süre yaşanan gergin- lik daha sonra giderildi. Ahmet Ünlü'nün vaazlannda toplanan bağışlann bir bölümünun baba Ünlü'nün şirketierine aktanldığı öne sürülüyor. Cüppeli Hoca'nın Atakımınıise AlpaslanTürkeşin avukatı olarak bilinen Halim Şa- hinoglu ile SedatÇebi, Ali Osman l z, Mikail Baş, \\ han Çeşmeci ve İsmail Şûin'in oiuşturduğu iddia edılıyor. îçlerinde öğretmen, mühendis ve memurlann da bulunduğu 73 mürit hâlâ gözaltında Kadiri tarikab sorgulanıyorYurt Haberieri Servisi - Şeriatçı terör örgütü Hizbullah'a yönelik operasyonlar tüm yurtta devam edi- yor. Şanlıurfa'da sürdürülen ope- rasyonlarda aralarında Hizbul- lah'ın Güneydoğu Anadolu Bölge sorumlusu FerharEk. Şanlıurfa so- rumlusu Mehmet Şiraz Alkanat. Silvan ilçesi sonımlusu Mustafa Çaduk ve Şanlıurfa Erkek Öğren- ci Yurdu'nda memur olan Mehmet Yaşar Doğnı ve Turan Doğru'nun da bulunduğu 11 kişi tutuklanırken Konya'da örgütün siyasi kanadı içe- risinde yer aldığı tespit edilen Mah- mut Eminoğlu, çıkanldığı mahke- mece tutuklandı. Muş'ta. terör ör- gütü Hizbullah'a yöneük sürdürü- len operasyonlarda 7 kişi gözaltına alındı. Tokat'ta gözaltına alman ve aralannda çok sayıda kamu görev- lisinin de bulunduğu Kadiri tarika- tı üyelerinin sorgulamalan devam ediyor. Sanlıurfa Şanlıurfa'da sürdürülen operas- yonlarda yakalanan aralannda ör- gütün Güneydoğu Anadolu Bölge sorumlusu olduğu belirlenen Fer- hat Ek'in de bulunduğu 11 kişi çı- kanldıklan mahkemece tutuklan- dılar. Adıyaman'da yakalanan Ek'in Batman doğumlu ve Diyar- bakır Dicle Ünıversıteşi Coğrafya Bölümü mezunu olduğu anlaâildı. Şanlıurfa Valıliği, yakalanan mili- tanlarla ilgili bılgi vermekten kaçı- nırken yakalanan 11 kişi arasında Kredi ve Yurtlar Kurumu'na bağlı Şanlıurfa Erkek Öğrenci Yur- du'nda Mehmet Yaşar Doğru ve Turan Doğru adlı 2 memurun da ol- duğu öğrenildi. Geçen günlerde kentte > apılan operasyonlarda ya- kalanan Hasan Çitsürea, M. Güra- ni Kocakavak, İ. Halil Güneş, İ.Ha- lil Daflar, Mustafa Pakır ve M. Ali Baturalp'ın Harran Üniversite- si'nde öğrenci olduklan ve bu öğ- rencilerden üçünün Kredi ve Yurt- lar Kurumu'na bağlı erkek öğrenci yurdunda kaldıklan saptanmıştı. Yakalananlar arasında Urfa sorum- lusu Mehmet Şiraz Alkanai ile Sil- van ilçesi sorumlusu Mustafa Ça- duk belirlenirken Çaduk'un Ziraat Bankası Silvan Şubesi'nde görev yaptığı ortaya çıktı. Çok sayıda ör- gütsel dokümanla ele geçirilen di- ğer militanlann adlan şöyle: Nec- merrin Şimşek. Hamza lalavhan, Salih Güzel, Nedih Sağıroğiıi, Ab- durrahman Menzak. Konya Konya'da örgütün siyasi kanadı içinde yer aldığı belirlenen Diyar- bakır'ın Silvan ilçesi nüfusuna ka- yıtlı Mahmut Eminoğlu (27) çıka- nldığı mahkemece tutuklandı. Di- yarbakır'da yakalanmasının ardm- dan Kon>a'ya getirilen Mahmut Eminoğlu, sorgulanmasmda, 2143.- cak Cuma günü Mcranı ilçesi Yu- nus Emre Mahallesi Sancakhbey Sokak 33 numaralı villanm bodrum katında yapılan kazida ortaya çıka- HttCl BcktflS (loStluk &€C€Sİ l Kültür v e Tanıtma Derneği, önceki akşam "Dosöuk ve rj»^nışma"gecesidü^enledi.PeraPalasOteli'ııinbak)salonundagerçek- teştirilen gece\e aralannda CumhuriyetHalk Partisi(CHP) PM Üyesi MehmetAli Polat vesanatçı Berhan Şimşek'in de bulunduğu çok sayıda ĞSN&& kabkb. Gecede semah eltibi de bir gösteri sundu. (Fotoğraf: ÖZ1CAN GÜVEN) nlan 4 cesetten biri olan ve bir yıl kadar önce kaybolan Şaban U- yar'm kaçınlma eylemine katıldı- ğını itiraf etti. Eminoğlu çıkanldığı mahkeme- ce, "Hizbullah adlı >asadışı örpit üyesi olduğu ve örgüöel faalijetler- de bulunduğu" gerekçesiy le tutuk- lanarak Konya E Tipi Kapalı Ceza- evi'ne konuldu. Böylece Konya Büyükşehir Belediyesi KOSKİ Ge- nel Müdürlüğü'nden emekli Nuret- tin Vılmaz ve KOSKİ'de jeoloji mühendisi olarak çalışan Mehmet Selim Sabaz ile Ahmet Taşkm ve Zeki Kara'dan sonra yakalanan Mahmut Eminoğlu ile birlikte top- lam tutuklu sayısı 5'e ulaştı. MUŞ Muş kent merkezinde güvenlik güçlerince bir süre önce başlatılan operasyonlarda, terör örgütü Hiz- bullah sempatizanı olduğu belirle- nen 7 kişi yakalandı. Yetkililer, gö- zaltına alman 7 kişinin sorgulama- lannm sürdürüldüğünü bildirdiler. Muş'ta önceki hafta düzenlenen operasyonlarda ise 33 kişi gözaltı- na alınmış ve bu kişilerden 9'u tu- tuklanmıştı. Kadlrl tarlkatı Tokat'ta Kadiri tarikarı şeyhi Ah- met Ulukaya'nm dergâhında gü- \ enlik güçlerinin baskınlan sonucu gözaltına alman 73 kişinin hazırlık soruşturması sürüyor. Îçlerindeöğ- retmenlerin, mühendislerin ve çe- şitli kurumlarda çalışan kamu gö- revlilerinin de bulunduğu tarikat müritlerinin sayılanmn fazla olma- sı ve soruşturmanın geniş kapsam- lı olarak yapılması nedeniyle mah- kemeye çıkanlmalanmn geciktiği belirtildi. IBDA-C'nin yayın orga- nı "Furkan" adlı dergiyi Turhal'da pazarlarken gözaltına alınan 4 kişi- den. ordudan atılan astsubay Or- han Metin Ercoşkun tutuklandı. Aynca Hizbullahçı olduklan iddi- asıyla önceki gün Niksar'da gözal- tına alınan 20 kişi ifadelerinin alm- masmm ardından serbest bırakıldı. NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK), 12 Eylül askeri dikta- törtüğünün ülkemize en kıy- metli hediyelerinden biri. YÖK, kurulduğu günden bu yana bu ülkede bilim yapmak isteyen bilim insanlannın ve öğrencile- rin önüne bir engel olarak di- kildi. Tıpkı 12 Eylül Anayasası gibi YÖK de, farklı düşüneni, muhalifi nasıl zapturapt altına alınm anlayışı içinde düzene sokulup örgütlendi. YÖK'le birlikte üniversiteler, bürokrasinin ve siyasetin ege- menlik alanı içine sokuldu. Yu- kandan aşağı orgütlenme mo- deliyle, üniversiteler merkezi bir bürokratik sistemin içine hapsedildi. Bilim insanları, bu orgütlenme mcKİeli içinde si- yasetçiler tarafından atanan memurlara dönüştürüldüler. Bu model içinde bilimsel kari- yer yapmak da YÖK yönetici bürokratlarının insafına terk edildi. Mersin Üniversitesi ile ilgili yazdığım bir yazıda, olumsuz sicil uygulamalannın yol açtığı bir tersliğe değinmiştim. Sicil YÖK'ü Savunan Âlimler amirlerinin iki kez olumsuz si- cil verdiği öğretim üyesinin, YÖK Yasası gereği sürgüne gönderilebildiğini söylemiş ve dört örnekten şöz etmiştim. Düşünün, YÖK Başkanı ve herhangi bir üniversitenin rek- törü bir öğretim üyesini sindi- rip susturmak istiyorlar. Bu iki yönetici kafa kafaya verip, bir öğretim üyesi hakkında iki yıl üst üste olumsuz sicil verdiler mi, o öğretim üyesinin işi ta- mam. Terfi edemediği gibi, is- temediği biryere sürgüne gön- deriliyor. Nitekim Mersin'de bu uygulama hayata geçirildi. Ben de bu uygulamanın, o üni- versitenin özgür bilim yapma azmini kırdığını ve olumsuz bir sonuca yol açtığını yazmıştım. * • • Diyebilirsiniz ki; bunlarbilin- meyen şeylerdeğil ki... Dürüst ve özgürlükçü her bilim insa- nı, zaten YÖK'e ve onun yarat- tığı sisteme karşıdır. Bilim ya- ratıcılık ister, özgür bir çalışma ortamı ister. Bu nedenle dün- yanın her yerinde üniversite- ler, siyasi iktidann etki alanı dı- şındatutulur. 12 Eylül cuntacı- ları, tam bir diktatörlük mantı- ğı içinde üniversiteleri medre- seye çeviımek için bir sistem kurdular. Bu sistemi kendileri için gayet uygun bulan sonra- ki iktidarlar da kurallan kendi ihtiyaçlarına uyarladılar. Bir dönem YÖK'e karşı ol- duğunu söyleyen bir kısım çevreler, son dönemde bir YÖK hayranlığı içine girdiler. YÖK Başkanı'nı atayan Süley- man Demirel ve YÖK Başka- nı, bu kişilerin önemli referans- lan haline geldi. Bu işbirliğini "irtica ile mücadele" örtüsüy- le takviye edince, kendilerini önemli misyonların sahibi gibi sunmak olanağını da elde et- tiler. Bu arada üniversitenin öz- gür bilim yapmasını isteyen, baskıcı sisteme karşı çıkan Bülent Tanör, Ülkü Azrak, Burhan Şenatalar. Tahsin Yeşildere. Aysel Çelikel, Za- fer Üskül, Onur Bilge Kula gibi birçok öğretim üyesi bu YÖK bürokratlannın hedefi ha- line geldi. Bu kavga içinde hangi kariyer ve koltuk çıkar- ları ro) oynuyor, onu tam anla- mıyla bizim anlamamız müm- kün değil. Biz böyle bir tartışma yapar- ken, depremin ardından popü- ler bir kimlik kazanan Profesör Celal Şengör de bu tartışma- nın orta yerine kendisini atıver- di. Kemal Gürüz'ün ne kadar önemli işler yapt/ğını, bize Cumhuriyet gazetesinin sü- tunlarında anlatmaya girişti. Celal Şengör, Kemal Gürüz'ü tanıyordu, ama Zafer Üskül'ün ve Onur Bilge Kula'nın adını duymamıştı. Belki Bülent Ta- nör'ün de adını duymamıştı, kim bilir... Neyse o, onun bile- ceği iş. Ben Mersin Üniversite- si'ndeki bir haksızlıktan veora- da bilimsel çalışmayı öldüren bir YÖK müdahalesinden söz ediyorum. O ise meslektaşıy- la ilgili sürgüne karşı çıkması gerekirken, sürülen bir mes- lektaşının uluslararası çapta yayımlanmış eseri olup olma- dığını bana soruyor. Sanki, sürgünü böyle bir araştırma haklı çıkanrmış gibi. Daha da ileri gidip, benim için 12 dola- n TÜBlTAK'a yatırdığını, bun- lan öğrenmem gerektiğini söy- lüyor. Bu yaşımageldim, böylesiy- le hiç karşılaşmadım. Bir mi- rasyedi tavrıyla önerdiği 12 dolan, yalnızca bir saygısızlık olarak kabul ediyorum. Acı, hüzün verici bir tabloy- layüzyüzeyiz. Üniversite, dik- tatörlük döneminin yasalarıyla yönetiliyor. Bilimin yerini siya- set almış durumda. Üniversi- tenin özerkliğini savunması gereken âlimlerimiz ise şefe sadakat ve bağlılık yeminleri arasında, sürülen meslektaş- larının ardından "Oh olsun!" yazılan yazıyorlar. Yazık, çok yazıkü! 2000IJ YILLARDA ERDAL ATABEK Toplumsal Şiddetin Kökenleri (II)... 'Toplumsalşiddet'in üç eksenini geçen hafta ir- delemiştik. 'Toplumunekonomikdurumu'nun, 'ül- kenin eğitimdurumu'nun, 'sosyalkimliklerin sos- yal sınıflardan grup kimliklerine dönüştürülmesi'ni bu olgunun kökenleri olarak ele almıştık. Şimdi öteki etkenlere bakmak istiyoruz. 4. Toplumsal değerlerin çürütülüşü Küreselleşme bütün dünyayı 'tek birpazar' du- rumuna getirirken, tek ilkesi 'daha çok, daha çe- ş/f//fü/cef/m'olmuştur. insanlarıntüketimi, gerçek- te gereksinimleri olan nesnelerden kopartılmış, üretilen her şeyin bilinçsizce tüketilmesi için her yöntem kullanılır olmuştur. Bu süpermarket anla- yışı, şiddetli rekabetin temel eksen oluşu, toplum- sal değeryargılarının değişimini de zorunlu kılmış- tır. 'Dostluk, arkadaşlık, dayanışma duygulan', ye- rini 'geçilmesi, gerekirse ezilmesizorunlu rakipier' anlayışına bırakmıştır. 'Eşitlik, insan/ann kardeşli- ği' kavramı, yerini "Üstün olan haklıdır" anlayışı- na bırakmıştır. Eşitlik, dostluk gibi kavramlara da- yalı 'a/?/a/ra/7/ay/f/'aptallıklaeşdeğersayılmış, her türlü hile, dalavere, eğer üstünlük sağhyorsa meş- ru kabul edilmiştir. Bu yeni ahlak, ahlaksızlığın ahlakı olarak yaygınlaştınlmaktadır. Cinsel ah- lak, modemlik adına eşcinselliğin meşrulaşması- na, her türlü kural dışı cinselliğin kabul edilmesine yönelik değerler değişimine zorlanmaktadır. Çeşit- li televizyon programlarında günümüzün medya- tik gösterici tipleri eğlence adı altında her türlü de- ğer çürütmeciliğinin çeşitlerini sergilemekte, şen- lik, şamata, gırgır görüntülen arasında cinsel teş- hircilikten her türden taşkınlığa kadar her şey top- luma 'çağdaşlık olarak' sunulmaktadır. Bir 'kaçış toplumu'nun bütün umarsızlıkları, düzeysizJikleri, değersizlikleri 'eğlence-magazin' adı altında ger- çeklerden kaçmak isteyen insanlara sunulmakta- dır. Bu 'toplumsal değerler çürütülüşû'nün dinsel, mezhepsel, mistik örgütlenmelerin oluşumunda görünmeyen, bilinmeyen büyük bir payı vardır. Bu değer çürütülüşü 'laik çağdaş yaşam biçi- mi'nin hesabına fatura edilirken, laik kesimin sus- kunluğu bu görüntüyü kabul anlamında yorumlan- maktadır. Bilinmelidir ki 'toplumsal değerlerin çü- rütülüşü' en başta 'toplumun laik çağdaşlık yan- lılan' tarafından reddedilmektedir. Bu reddi hiç çe- kinmeden yapmak, bu yozlaşmayı bütün boyutla- nyla teşhir etmek, çağdaş ve laik olmanın günü- müzdeki en büyük görevlerındendir. 5. Sosyal beklentiler önemlidir Atatürk Türkiyesı'nin 'sosyal beklentileri'', ulu- sun bireylerini 'yetkin, özgür bireyler' olarak yetiş- tirmek, toplumu da 'ulusal kimlik' altında birleşti- rerek 'çağdaş uygarlığa ulaşan örgütlü toplum' yapabilmektir. Ekonomi de, eğitim de, politikalar da, tanm da, endüstri de bu hedeflere yönelik araç- l Bu 'sosyal beldentiler', günümüzde de i dir. Yöntemleri değışecek olsa da amaçlar değiş- memiştir. Üstelik de 'Avrupa Topluluğu adaylığı' gibi çağdaş dünya uygarlığına katılmak gibi hedef- ler daha da belirginleşmiştir. Ancak bu hedefler, 'küreselleşen ekonominin koşulsuz katılımcısı ol- mak' demek değildir. 'Üretim dünyasının çaresiz tüketicileri' olmak hiç değildir. Bütün bunlardan yı- lıp da çaresizliğe düşüp geçmiş yüzyılların çözüm- lerini benimsemek de olmayacaktır. Şeriat da, Os- manlılık da geçmiş yüzyılların çözümleridir. Şeriat, Islam dininin hukukudur, elbette onu da bilmek, in- celemek gerekir. Osmanlılık, yüzlerce yıllık geçmi- şimizdir, elbette o dönemi önyargısız, bilimsel yo\- la bilmeliyiz. Ancak, yüzyıllar öncelerinin çözüm- leri günümüzün çözümleri değildir. Böyle düşü- nenlere de toplumda -şiddet kullanmamak koşu- luyla- elbette yer olacaktır. Ancak, sosyal beklen- tilerimiz geleceğe dönük, bilgi toplumunun çö- zümleriyle uyumlu olmalıdır. Atatürk, işte tam da bu yolu göstermiştir. 6. Toplumsal güven kaynaklan Toplumsal güvende de en önemli kaynak 'özgü- ven'dir. Bir toplum kendine güvenmelidir. Kendi- ne güvenmek için de nedenleri olmalıdır. Ne yazık ki, günümüzün çeteleşme-mafyalaşma yoluyla 'üstünleşen şiddeti' ekonomideki 'rekabet şidde- ti', 'eğitimdeki ezberci baskınm şiddeti', 'değer- sizleşmenin yarattığı şiddet' insanların geleceğe olan umudunu, geleceğe olan güvenini yok et- mektedir. İşte bu umarsızlık, bu güvensizlik iki sonuç ya- ratmaktadır: 1. Geleneksel güven adacıklanna sığınma, ko- lonileşme, kendi gibi olanlarla bütünleşerek güç kazanma. Bu güven adacıkları da geçmiş güven kaynaklan olan din, milliyetçılik, etnik kökenler ol- maktadır. 2. Vartıklarını, etkilerini, korunmalannı ancak şid- det yoluyla yapabıleceğine inanmak. İşte bu sonuca varan sosyal gruplar, özellik- le umutsuzluğa sürüklenen genç kesimleriyle şiddete yönelmektedir. Şiddetin kökenlerini arayıp bulamazsak bir gru- bun şiddetinden öteki grubun şiddetine kayarak sürecek 'şiddet dönemi'nı yaşamak zorunda ka- lacağız. Bütün toplumun bu sorun üzerinde daha özenle, daha dikkatle, daha soğukkanlılıkla durup olayın çözümüne katkıda bulunması yaşamsal önemdedir. Biz de bunu bekliyoruz. • • • Şimdiye kadar Biz Bize yazdık ve okuduk. Bun- dan böyle 2000'li Yıllarda... okuyalım ve yazalım istiyorum. Çünkü artık hem biz bizeyiz, hem de 2000'li yıllar içinde olduğumuzun bilincindeyiz. em.erdalata <( cumhuriyet.com.tr. Faks:0212 513 90 9S Altaylı'ya tazminat cezası • Haber Merkezi - Bağcılar 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, araştırmacı Dr. Caroline FınkeFi deviet arşivinden belge çalmakla suçlayan Fatih Altayh'ya tazminat cezası verdi. Mahkeme. Altaylı ve Hürriyet Gazetesi Yazıişleri Müdürü Doğan Satmış"ın Finkel'e 2 milyar ceza ödemesini kararlaştırdı. B\HB >r ten açıklama • İstanbul Haber Servisi - Emeğin Partisi (EMEP) İstanbul îl Başkanı Cevriye Aydın, Sangazi 'de 20 EMEP'linin "Emekçiler Kongrede Buluşalım, Politikada Birleşelim"' başlıklı afişleri asarken jandarma tarafından gözaltına alındığı nı behrtti. Aydın, gözaltına alınanlann serbest bırakılmasını istedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle