Katalog

SAYFA CUMHURİYET 3 ŞUBAT 2000 PERŞEMB HABERLER DUNYADA BUGUN ALİ StRMElV AB'de Viyana Çıbam Avusturya'nınırkçıbiriktidargirişimiyleAB'niniçin- de bir çıban başı oluşturmasında, aslında bu ülkeyi tanıyanlar, geçmişini bilenJer açtsından şaşılacak bir yan yok. viyana'da Nazi duşumlar Almanya ile aynı tarihler- de baş veımişti. Hftter'in Avusturya'yı ilhakında, di- lerseniz Avusturya Almanya birieşmesinde deyin, Avusturyalı çoğunluğun coşkusu hâlâ dönenrt ile ilgi- li belgesellerde ve kitaplarda canlıdır. Nazilerle işbirliği geç ortaya çıkan Kurt VValdhe- im'ın, manfetleıinin ortaya dökülmesinden sonra da Avusturya'da cumhurbaşkanı olduğunu ve valsJerin ülkesinin insanlannın cumhurbaşkanlannın kimi ülke- lerde istenmemesini sineye çekip, VValdhiem'esahip çıktıklannı da unutmayalım. Bu durumda, Avrupa'nın şu anda en azgın ırkçtsı görünümünde olan 50 yaşındaki Jörg HakÜer'in ge- çen yılın sonunda yapılan seçimlerdeyüzde 27 oyala- rak, az farkla ikinci parti çıkmasına şaşmamak gerek. Seçimlerden neredeyse burunfarkıyla birinci çıkan Sosyal Demokrat lider Vıktor Klima'nın hükümeti kurmayı becerememesi üzerine Haidler'in "özgür- lükçü!" Partisi ÖFP ile VVolfgang Schüssel yöneti- mindeki Muhafazakâr Halkçı Parti iktidar koalisyonu- nu oluşturmak üzere karara vardılar ve AB'de o an- da kıyamet koptu. Bu satırtar yazılırken, henüz cumhurbaşkanı hiç kimseye hükümet kurma görevini vermemişti. Ama Haider'e tüm baskılara karşın görevin verilmesj ola- sılığı daha fazla. ••• Bütün bu gerginliğin, Haider'in işineyaradığı kesin. Seçimlerden birkaç ay sonra, şu anda Nazi lider ka- muoyu yoklamalannda yüzde 31 'e ulaşmış durumda. Avrupa'dan gelen baskılann, özgürlükçü Parti'ye oy vermeyenlerin bile tepkisini çektiği düşünülürse, doğacak bunalımın sonucunda, kaçınıimazlaşacak erken seçimlerde, Haider'in yüzde 35'lere doğru tır- manması bile beklenebilir. Nazileri öven, SS'leri Alman Ordusu'nun şûkran duyulması gereken bir bölümü olarak nitelemesi, Ha- ider'e karşı büyük birtepkinin oluşmasına yol açüAv- rupa'da. LJonel Jospin, pariamentoda yaptığı konuşmada, biryandan ülkesinde radikal ırkçı kanatla işbiriigi yap- mayan sağa övgüler yagdınrken, bir yandan da hem Haider'e hem de onunla işbirliği yapan muhafazakâr- lara çatıyordu. Portekiz, Almanya ve öbür ülkelerin tepkileri de değişik değil. Atlantik ötesınden Clirrton rejimi de benzer bir tavır içinde. AB gerçi, Avusturya'yı içinden tükürecek değil, a- ma izole edeceğini açıklıkla söylüyor. Gerekçe de AB'yi oluşturan demokrasi düşüncesinin ana değer- lerine saygı ilkesi. • • • Aslında durum ilginç. Bir Avrupa ülkesinde, halkın oylanyla seçilmiş bir parti, koaJisyon yoluyla iktidara tırmanıyor. Her şey, milli iradeden kaynaklanıyor ve bi- çimsel olarak demokrasiye uygun. llk bakışta, kimsenin buna karşı çıkmaya hakkı ol- mamalı gibi görünüyor. öyle ya, oysa oy, milli iradey- se milli irade! Ama Avrupalı aradan geçen 45 yıla rağmen çekti- ği acılan ve o acılara sebep olan Hrtter'in 1933'te, yüzde 33 oy alarak iktidara tırmandığını unutmuyor. 2. Dünya Savaşı'nda yaşanan vahşet, Avrupalıyı ve çağdaş toplumlan demokrasiyi daha iyi kavrayıp ge- liştirmeye, onun oy çokluğuyla da zedelenemeyecek özünü oluşturmaya itmiş. Işte Haider'e tepki bu nedenlerden doğuyor. Kısacası Avrupalı zaman içinde evrensel demok- ratik değerter oluşturmuş, birliğini bunun üzerine oturtmaya çalışıyor. Olaylan zaman içinde eJe ahp, biraz daha dikkatfi- ce irdeleyince tepkilerin haksız olmadığı kolaylıkla görülüyor. Terör devlete sızdı 'Kamudaki militanlar profesyonel SERIAÇEŞ ANKARA - Istihbarat birimleri, Hızbullah mili- tanlannın kamu kurumla- nna sızma şekillerini be- lirlemek için çaüşma baş- lattı. Özelliİdc büyük kentlerdeki kamu kurum- lannda çalışırken yakala- nan Örgüt üyeleri, çevrele- ri, çalışma koşuİlan ve ilişküeri değerlendiriliyor. Bu kapsamda Başbakan- hk Idari ve Mali Işler Da- iresi'nde çahşan Abduba- met Yıknz ile Hacettepe Üniversitesi Hastane- si'nde gözaltına alınan Doktor Abdurrahman Aipsoy üzerinde çalışma- lar yapılıyor. tstihbarat birimleri, ka- mu kurumlanna sızan Hızbullah üyesi militan ve sempatızanlann yöntem- leri hakkında araştınna yaptı. Bu kapsamda Hiz- bullah'a üye olduklan ge- rekçesiyle gözaltına alı- nan ve tutuklanan görevli- lerin ilişküeri incelemeal- üna alındı. Gözalnna ah- nanlar arasından 155'inin çeşitli birimlerde devlet memuru olarak çaüşması dikkat çekerken örgüt üye- si kamu görevlilerinin ça- lışma arkadaşlanyla, amirleriyle olan ilişkileri- ni inceleyen istihbarat bi- rimleri, "Tam bir ideal devlet memururoKaynu- yorlar. Kimseyle fazla ko- nuşmuvorlar ve islerine son derecebağhlar. Verilen her görevi layıkryla yap- mak için eUerinden geleni yapıyorlar. Orgüt üyesi ol- malannıörtmekveşüpne- kri üzerlerindendağrtmak amacryia her çabayı göste- riyorlar" değerlendirme- sini yaptdar. İnceleme kapsamında özellikle Başbakanlık 1da- ri ve Mali Işler Daire- si'nde Başbakan Bölent Ecevit ve üst düzey yetki- lilerin gizli kalması gere- ken bilgilerini bilecek dü- zeyde bulunan Abdulsa- met Yûdtz ile Hacettepe Üniversitesi Hastane- si'nde gözaltına alınan Doktor Abdurrahman Aipsoy üzerinde duruldu- ğu kaydedildi. Bu üri kişinin de örgüt- te önemli görevler üstlen- dikleri, bunu çevrelerine yansıttıklan davranış bi- çimleriyle de gösterdikle- ri ve üzerlerindeki şüphe- leri tamamen dağıtmayı başardıklan vurgulandı. Kamu kesimine sızan sempatizan ve militanla- nn önemli görevlere gel- mek için çaba sarfeöikle- rine dikkat çeken istihba- rat birimleri, Abdulsamet Yıldız ve Abdurrahman Alpsoy'u örnek gösterdi. Yüdız'ın ANASOL-D hü- kümeti döneminde Başba- kanük Takıp Kurulu'nca Tanm ve Köyişleri Bakan- lığı'na gönderildiğıni kay- deden istihbarat birimleri, Yıldız'ın Başbakanlığa geri dönmeyi iki kere ga- ranti altına aldığını vurgu- ladı. Yıldız, Başbakan- uk'taki kantinlerde çahş- mayı garantıledi. Idari ve mali ışlerde görev almayı basannca diğerini isteme- di. İstihbarat birimleri, Abdurrahman Alpsoy'un da aynı taktiği iziedigine dikkat çektıJer. Başbakan Ecevit, terörle mücadelenin tek elden yürütülmesi amacıyla bir genelge yayımladı 'İntikam eylemi' liyarısı• Ankara Emniyet Müdûrü îskender, ilgili bütün birimlerine gönderdiği uyan yazısında, Hizbullah'a yönelik operasyonlarda örgüte ağır darbeler vuruldugunu ve çözülme noktasına geldiğini bildirdi. Örgütün ele geçirilemeyen silah ve bombalannın bulunduğu kaydedilen yaada, HizbuJlah'uı "intikam" eylemlerine yönelebileceğine dikkat çekildi. ANKARA (Cumhumet Bürosu)- Hiz- bullah'ayönelik operasyonlar çerçevesin- de gözaltına alınan ve Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ndeki sorgulan tamam- Ianarak dün DGM'ye sevk edilen 12 ki- şiden8'i, "yasa&pörgfit üyesioimak"su- çundan tutuklandi. Ankara Emniyet Mû- dürlüğü, Hizbullah'a yönelik operasyo- nun ardından "örgütûn intikam eylemte- rioe yönelebileceği'' konusunda birimle- rine uyan yazısı gönderdi. Türkiye gene- hnde terörle mücadelenin tek elden daha etkin yürütülmesi amacıyla bu konuda bü- tün yetkiler, Terörle Mücadele Yüksek Kurulu'nda toplandı. Başbakan Bülent Ecevit, terörle müca- delenin tek elden daha etkin yürütülmesi amacıyla bir genelge yayımlandı. Genel- gede, terör örgütlerinin finans kaynakla- nnın kurutulması amacıyla îçişleri Baka- nı başkanlıgında oluşturulan Takip ve Yönlendirme Kurulu'nun görevine son verildiği dile getinldı. Mücadelenin bütün olarakyürütülmesi ve esgüdumün saglan- ması amacıyla her konuda Terörle Müca- dele Yüksek Kurulu'nun yetkili kıhnma- sının uygun görüldügu kaydedildi. Ankara Emniyet Müdürü Kemaltsken- der, ilgili bütün birimlerine gönderdiği uyan yazısında, Hizbullah'a yönelik ope- rasyonlarda örgüte agır darbeler vuruldu- ğunu ve çözühne noktasına geldiğini bil- dirdi. Orgütün ele geçirilemeyen silah ve bombalannın bulunduğu kaydedilen ya- zıda, Hizbullah'ın "intikam" eylemlerine yönelebileceğine dikkat çekildi. Başta devlet büyükleri olmak üzere, muhtemel hedeflerle ilgili her türlü tedbirin alınma- sı istenilen uyan yazısında, devlet büyük- lerinin gehş ve gidislerinde güzergâh ön- lemlerinin eksiksiz yerine getirilmesi, açık toplantı yerlerinde çevre koruması- nın yoğun olarak alınması istendi. Ankara Emniyet Müdürlüğü, DGM ta- rafından tutuklanan ve Eskişehir Ceza- cvi'ne konulan teröristlerin eşyalan ara- sındacep telefonu ve fışek bulunması ola- yının "adü emanete aünması gereken eş- yalann zati eşyalar arasına kanşmastn- dan" kaynaklandığını bildirdi. Açıklamaya göre, örgüte yönelik ope- rasyonlar kapsamında, Başbakanhk'ta gö- zaltına alınan Yıldız'ın verdiği bilgiler doğrultusunda, terörörgütümensuplann- ca kaçınlarak öldürülen kişilere ait otola- n satmakla görevlendirilen Fahrettin Yıl- dızadh kişi, Mardın Emniyet Müdürlüğü ile koordinelı çalışma sonucu gözaltına alındı. Gözalnna alınan ve şu anda Eskişehir Cezaevi'nde tutuklu bulunan Fahrettin Yıldız'ın Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne getirilmesi sırasında "adfi emanete ahn- mag gBreken eşya" ile "Idşisel eşyanın" kanştığının anlaşıldığı belirrildi. Açıkla- mada şöyle denildi: "Fahreftin Yddız'm ev ve işyerinde ya- pdan aramalarda elde edilerek zaptediİen eşyada şahıs ve otolarla birfikte tesüm alı- narak müdüriüğüınüze üıtikal ettirümLj vemuhafaza altına aJınmışür. Sürdürülei) operasyonel çalışmalann genişletildiği es- nada mezkur eş>a.getirüengörevü tarafin- dan sehven suçtan arandınlmış, kişisel eşyalar1 böUimüne konduğundan, şahıs- larm mahkemeje üıtikali sırasında da kişisel eşya zanmyla sehven çıkarülnus. Fahrettin Yıidız'm önceden örgüt roen- suplannın eş>alarrvla biriikte Eskişehir Cezaevi görevtilerine tesüm edilmistir."' Îçişleri Bakanlığı. Ankara DGM'nin tutukJadığj 12 Hızbullahçı'run üzerinde cep telefonu ve çantalannda tüfek dipçi- ği ve fişeği bulunmasıyla ilgili inceleme başlatü. ilde PKK, DHKP-C ve TİKKO güçlii GiremedMeri tekkent: Tunceli FERİTDEMtR TUNCELİ-Vahşet olarak nitelendirilen cinayetlerle yeniden gündeme gelen Hizbullah teröristleri, yoğun çabalanna karşın Doğu ve Güneydoğu Anadolu illennden yahıızca Tunceli'de örgütlenemediJer. Tunceli haUamn demokrat ve laık yapısı şenatçılann kente sızmalanru önledı. Hizbullah'a yönelik olarak yurdun 40 kentinde yoğun operasyonlar yapılıyor. Bu kentlerin büyük bölümü Doğu ve Güneydoğu Anadolu illerinde. PKK, DHKP-C ve TÎKKO'nun eylem alam olan TunceİjPde îse Hi yapılanrnasma , rastlanmadı. Tunceli'nin komşu illeri Bingöl bir Hizbullah üssü. Orgüt üderlerinin bir bölümü de Bingöllü. Bingöl Cezaevi'nde de 250'den fazla şeriatçı terörist yatıyor. Bingöl'ün dışında Hizbullah'a yönelik Elazığ ve Malatya'da da yoğun operasyonlar yapılıyor. Güvenlik yetkilileri, Hizbullah terör örgütünün kuruluşundan bugüne kadar Tunceli 'de hiçbir şekilde örgütlenemediğini ve Tunceli sınırlan içine giremediğini söylediler. Güvenlik yetkilileri, "Tanodi halla hiçbir terör örgurüne sıcak bakmamıştır, ancak arazi yapısı nedeniyle PKK ve TİKKO örgütkri bölgeye sızmıs, güvenfik güçlerinin kararh ^UUUl.t, . joperasjonlan sonucu bu n-, örgüderin kırsal alandaki... e\ lem yapma güçleri de tamamen etkisiz hale getirflmiştir n dediler. 1ĞIVELÎFIRÇA ZAFERTEMOÇİN Başbakan Bülent Ecevit Velioğlu'nun danışmanlannın Iran'da dini eğitim aldıklan öğrenildi Terörist Hizlnıflalı^uı ıııollalan MAHMUTORAL DtYARBAKm - Hizbullah'ın lideri Hûseyin Viefioğhı nun kendülerine damşmadan hiçbir ka- rar almadığı ileri sürülen "MeüeEnver" (kınças- tan) ve Mefle Muhammed ın (\L Beşir VaroJj şeriatçı örgütün "manevi kisihkkrinden oidukb- n" belütildi. Mellelenn (molla) Iran'da uzun sü- re dini konularda eğitim aldıklan, Diyarbakır ve Batman'da kaldıklan süre içinde kütüphaneleri Iranlı yazarlann kitaplanyla donattıklan öğre- nildi. Hizbullah'ın vitrin olarak gösterdiği mel- lelerin aslen Kürt ohoadıklan, Siirt'ten gelerek Diyarbakır'ın Silvan ilçesine yerleştikleri bildi- rildi. 1980'li yıllann sonuna kadar Silvan'da faaü- yetyürüten ve Hizbullah'a taban buüna çahşma- sı yapan Melle Muhammet, Melle Enverve Md- leMustafa'nın, Sıl\an ilçe merkezinde. Kuran'ın gönderilen ılk kelımesi olan "tkre" (oku) ayetin- den ilham alarak "Oku Kitabevi"ni açtıklan ve birsüre işlettıklen öğrenildi. Mellelenn aynı za- manda Kuran kursu da verdikleri Silvan 'daki Ya- ülı Bölge llköğretim Okulu öğrencilerine kim- lik karşılığı şeriatçı yazarlann kitaplannı okut- turduklan ve tekrarkımliklerini iade etükleri bil- dirildi. Mellelerin, 1990'h yıllann başından itibaren Hizbullah cinayetlerinin artmasıyla Silvan 'ı terk ederek kayıplara kanştıklan öğrenildi. Bu arada Hızbullahçı mellelerden Melle En- ver'in 1980'li yıllann ilk yansında 16 yaşında bir kız çocuğunu alkoymak nedeniyle polis tarafin- dan gözaltına ahnıp serbest bırakıldığı belirtildi. Mardın'de yakaJanaıı Hizbullah'ın ilk itırafçısı Abdulbaki Oz ise Melle Muhammetve Enver'in örgütün şûra üyelerinden olduklannı söylemiş- ti. Oz, 1993 yılındaki ifadesinde, Melle Muham- met ve Melle Enver'in Hizbullah lideri Hüseyın Velioğlu'nun yarduncısı olan Selahattin Crün'e bağh alt şûralarda görevli olduklanm ve Iran'da dini konular üzerine eğitim aldıkJannı söyledi. tfadesinde Hizbullah'ın Türkiye"deki örgütlenme şeklini anlatan Abdulbaki Öz, örgütün liderinin Hüseyin Velioğlu olduğunu belirtmiş, Velioğ- lu'nun yardımcılıgıru ise Ürün'ün yaptığını an- latmıştı. Öz ifadesinde Velioğlu ve Ürün'e bağ- lı olarak 8 ya da 10 kadar "kararvermemercir olan "alt şûra''nın varlığını anlatarak şöyle de- mişti: u Buııiar arasında benim biküğün Mizgin kod adh Melle MuhammetileMelleEnverbulun- maktadır. Melle Muhammet'in kendtsi Di>arba- kır'uı Sihan Uçesi nüfusuna ka>ith olup, 35 >as- lannda. 1M bo>lannda. dolgun vücutiu ve sij-ah gür sakallan vardır. Devamh büjük takke gi>er. Son olarak Batman'da orurduğunuduymuştum. Melle Enver de Sihan nüfiısuna kayrtiıdır. 38-40 >aşlannda. 1.75 boyunda, kumraL sakalhdır ve devamb büyük takke gryer. İran'da 4 ya da 5 yıl kadar dini konular üzerine dersler aimış. Sfl- v^n'da oturduğunu dırnnuştum." Hizbullah'a taban bulmada yardımcı olduğu belirtilen mellelerin insanlara birer dini kişilik olarak lanse edildikleri ve örgüt tarafından bu ki- şilerle ilgili yapılan propagandalarda sözlerine itibar edihnesi gerektiği belirtildi. UîZBULLAH'A YÖNELİK OPERASYONLAR TÜM YURTTA ARALIKSIZSÜRÜYOR Çıkarclaıı ceset sayısı aıiıyorYurt Haberieri Servisa - Şeriatçı terör örgütü Hizbullah'a yönelik operasyonlar tüm yurtta devam ederken Diyarbakır'ın Mardinka- pı senıtındekı iki evde yapılan ka- zılarda dün 3 ceset daha çıkanldı. Bu evlerden çıkanlan ceset sayısı 12'ye yükseldi. Gaziantep'te de bir mağarada yapılan kazıda bir kadın cesedi çıkanldı. Yurt genelinde mezarevlerden çıkanlan ceset sa- yısı 60'a ulaştı. Diyarbakır'm Mardinkapı sem- ti Savaş Mahallesi Küçük Kavas Sokak'ta 11 ve 13 No'lu evlerde 4 gün önce başlayan kazı çahşma- larma dün sabah devam edildi. Kazı çalışmalarmda 3 cesedin da- ha çıkanlmasıyla ceset sayısı 12'ye yükseldi. Naylon torbaya konularak gömüldüğü belirlenen kişilerin de domuzbağı yöntemiy- le boğularak öldürüldüğü bildiril- di. Gaziantep'e 1 kilometre uzak- hkta eski Nizip yolu yakınlannda- ki Nizip Tepesi olarak bilinen mevkideki bir mağarada toprağa gömülü bir kadın cesedi bulundu. Hizbullah tarafından Gazian- tep'ten 11 Şubat 1999 'dakaçınlan 5 kişilik Fırathan ailesinin kızla- nndan 5 yaşındakı SenanurFırat- han, Kahramanmaraş'taki örgü- tün evinde bulundu. Kahraman- maraş'taki operasyonlarda örgü- tün bölgedeki üst düzey sorumlu- larının da bulunduğu çok sayıda kişinin gözaltına alındığı bildıril- di. Hizbullah'ayöneUk operasyon- lar kapsamında bir süre önce Adı- yaman'da gözaltına alman 8 kişi- den 3'ü, sevkedildikleri Malatya DGM tarafindan tutuklandi. Yoz- gat Valiliği'nden yapılan açıkla- maya göre, Bingöl polisi tarafin- dan aranan 2$ yaşındakı imam Ay- dın Barbibek, Yozgat merkeze istanbuVda kazılar sürüyor İstanbul'da şeriatçı terör örgütü Hi/biıllah'a yönefik operasjonlar sürdürulûrken dün t'sküdar'da inşa balindeki bir binada ceset bulunabileceği şûpbesiyte kazı cahşması yapjkh. BeylerbeyiKüplüa Mahall«İSarayCad.2O No'lu evde saat 14.00te başiafdan vefldsaat süren kazı sontıoda her hangi bir cesede rastlanmadı. İnşa halindeki binamn Beykoz'dald operasyooda öldürülen örgûtfin lideri Hüseyin Velioğlu'nun kayınvaiidesine ait olduğu Oerisüröldâ. bağh Kale köyünde yakalandı. Barbibek, sorgulanmak üzere Bin- göl'e gönderildi. Muş 'ta terörörgütü Hizbullah 'a yöneliîc düzenlenen operasyonlar- da gözaltına aünan 33 kişiden 9'u tutuklanarak cezae konuldu. 'Şerşebekesisuç iistiiyakahmdı' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -Başbakan Bülent Ecevit, partjsinin grup top- lantısında yaptığı konuş- mada, Hizbullah operasyo- nu sonrası gelişmeleri de- ğerlendirirken "Laikhk karşıtı çevrelerin kimi önde gelen yazarian da din adı- na işlenen cinayetlerden u- tanç duyduklannı. başlan- tun önlerine eğik olduğunu söyleyip yaayorlar. Böyle bir vicdan muhasebesi hay- ra alamettir" dedi. Ecevit, "harekâtın vah- şet, cjnnet ve cinayet örgü- tünün kaynağı tüm yurtta kunıtuluncaya dek sürece- ğüü" vurguladı. Başbakan Ecevit, grup konuşmasına, "Polisimidn başarryla be- Urlediği yerlerde topraklar kazjldıkça, duvarlar yıkü- dıkça,dine karşı tslenen gü- aahlaruL,in«ıabğa karşı iş- lenen cinayetierin korkunç kamtlan birbiri ardına or- taya çıkıyor" sözleriyle başladı. Laikük karşıö çevrelerin bu durum karşısmda vic- dan muhasebesine başladı- ğına dikkat çeken Ecevit sözlerini şöyle sürdürdü: "Dini siyasete alet etme- nin aa sonuçlan göruldük- çe, laikligin, üıanclara say- guı laikuğin değeri daha iyi anl»«lafalrtır I aikligin gp- reği olarak dinle si>< asetin birbirinden a>TÜması, yal- nız demokrasinin değil di- nin de, tophunsal banşın da güvencesidir. Kendine 'Hizbullah' adııu.yani 'Al- lah'ın partisi' adnu vererek yüce .411ah'm adına gölge düşürmeye kalkısan bu şer şebekesinin amacu yalnız laik ve demokratik cumhu- riyeti yıkmak degü,aynı za- manda ülkemizi ve halkı- nuzıböhnektir. Ama bu suç örgütü suçüstü yakalan- nuştu". Devletimizin başlat- rıgı harekat bu vahşet, cin- net ve cinayet örgütünün kaynağı tüm yurtta kuru- tuluncaya kadar sürecek- tirT 'Devlet için sûrpriz' ANAP Genel Baskanı Mesut Yümaz, dün akşam atv'nin ana haber bühenin- de yaptığı açıklamada. " Hizbullah ola> ının bu bo- yutlara varnus olması dev- let için sürpriz obnuştur" dedi. Hizbullah'm vahserirûn şimdiye kadar ortaya çıka- nlamamış ohnasınm, örgü- tün çalışma disiplininden kaynaklandığuu dile geti- ren Yılmaz, olayın ekono- mik boyutunun da değer- lendırilmesi gerektiğini bildirdi. PKK ile aralarında eylem farkı var Hizbullahhn vahşet ama Takarov ÖZCANGÜNEŞ ŞANLIURFA - Güney- doğu'yu kana bulayan P- KK ile Hizbullah arasında eylem yöntemleri dışında kullandıklan silahlar açı- sından önemli fark var. P- KK saldın silahı olan uzun namlulu Kalaşnikof'u ter- cih ederken Hizbullah, ta- şınması, sökülüp takıhnası kolay olduğu için Takarov ve bunun Kuzey Irak'ta Makarov adı altmda üretı- len sahtesiyle eylemlerine adeta imza atıyor. Terönst- ler, yanlannda taşıdıklan zunpara kâğıtlanyla silah- larm iğne ucunda tahribat yaparak balistiği aşmaya çalışıyor. PKK, silahh eylemleri- ne başladığı 1984 yılmdan buyana Rus yapımı Kalaş- nikofkullamyor. Örgüt mi- litanlan ile Güneydoğu in- sanırun dilinde bu silahm adı "KeleşB ._ PKK'liler, kırda "gerilla hareketi" olarak tanımladıklan çatış- malarda tabanca kullan- maktan kesinlikle kaçım- yorlar. Örgüt Kıızey Irak'ta 15 milyon liraya kadar bulu- nabildiği, kolayca onanldı- ğı ve mermisinin de rahat- ça sağlanabildiği gerekçe- siyle bu silahı tercih edi- yor. Örgüt militanlan ya- kın çatışmadan kaçındıkla- n için bu uzun namlulu si- lahla eylemlerini yapabili- yor. Takarov Güneydoğu'da bir başka kanlı örgüt Hizbullah ise eylemlerinde sürekli uzun namlulu silah kullanmak- tan kaçmdı. Örgüt, çatış- maya girmekten kaçmma- sı ve tek kişiye yöneük ey- lemleri nedeniyle pratik, atak, tutukluk yaprnayan, kolayca bulunabilen ve ba- listiği aşabümesi için me- kanizmada rahatça tahribat yapılabilen 9 milimetre çaplı Takarov kullanıyor. K. Irak'tan gefiyor Takarov ve bunun kuzey Irak'ta taklidi olarak üreti- len Makarov, Güneydoğu- lu kamyoncular tarafindan da yurda sokuluyor. Yakıt tanİdanna poşetler içinde yurda sokulan silahlar, Ha- bur, Viranşehir ve Derik'te Hizbullah üyelerine ulaştı- nlıyor. Orgüt, Takarovlan direkt Kuzey Irak'tan kendi mili- tanlan aracılığıyla da yur- da sokabiliyor. Hizbullah hedefin ense- sine tek mermi sıkarak ey- lemlerine imza aüyor. Ör- güt bir kentte kullanılan si- lahı bir başka ilçeden kur- yeler aracılığıyla getiriyor. Silah bir süre sonra birkaç eylemde kullanılarak geti- rildiği yere geri dönüyor. Sıra tetikçide Silahm kurye aracılığıy- la askeri kanat eylem biri- mıne ulaştınlmasının ar- dından, il sorumlusu ya da tim komutam silahı teslim alıyor daha sonra da tetik- çi, yakm koruma ve göz- cüyü sapüyor. Basit yapılı küçük ve etkili olan silah genellikle dikkat çekme- mesi için bir başka kurye aracılığıyla cami ve mescit avlulannda tetikçiye teslim ediliyor.