16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 ŞUBAT 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER .Akkuyu nükleer santralı ihalesini alacak firma 1 Mart 2000 tarihine kadar kesinleşecek Kanadafimmsıöıı pLandaANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Akkuyu nükJeer santralı ihalesinin tek- lif değerlendirme süresini 1 Mart'a ka- dar uzatan hükümette, Kanadalı kon- sorsiyum AECL'nin adı öne çıkmaya başladı. MHP'nin destek verdiği AE- CL'nin Tûrkiye'ye santralın yanı sıra nükleer teknolojisini de vaat etmesi ne- deniyle hükümet kanadında da sıcak ba- kılmaya başlandı. îhalenin 1 Mart 2000 tarihine kadar yeniden ertelenmesinin ardından ABD'li Westinghouse, Kanadalı AECL ve Alman-Fransız NP konsorsiyumlan- na tekliflerin geçerlilik sörelerini uzat- malan konusunda 10 Şubat'a kadar sü- re tanındı. Hûkümet partilerinin farklı konsorsi- yumlara destek vennesi, DSP'nin nük- leer santral konusundaki endişeleri ne- deniyle sonuçlandınlamayan ihalede, nihai karann 1 Mart tarihine kadar mut- laka açıklanacağı öğrenildi. MHP'nin desteklediği Kanadalı konsorsiyum AECL'nin Tûrkiye koşullanna en uy- gıın teklıfi verdiğı yönündeki görüşün de ağırhk kazanmaya başladığı öğrenil- di. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cumhur Ersümer'in danışmanlan Prof. Dr. Ahmet Bayülken ve Prof. Dr. Ahmet Yûksei Özemre'nin santralın nükleer teknolojisini de Tûrkiye'ye ge- tirme sözü veren AECL'nin ihaleyi al- masını istediği öğrenildi. ANAP'ın YUSUFÖZKAN İZMİR-Ihalesi 1 Mart 2000 tarihine er- telenenAkkuyu nükleer santralınmyapnnı- na turizmciler de tepki gösterdi. Türkiye Seyahat Acentalan Biriiği (TÜRSAB) Ge- nel Başkanı Başaran Uhısoy, TÜRSAB ola- rak toprağı amacı dışında kullanacak her türlü girişime karşı olduklannı vurgulaya- rak-Getişmişöikderiatericetmtyebaşl»- dığı DÜkker enerji yerine, turizmi de riske atmayan atternatif enerji kaynaldan yara- nhnaİKbr" dedı. Akdeoiz Tunstık Otelcüer Bıriiğı (AKTOB) Başkanı Ahmet Barutda, çevreye duyarlı yatınmlann yapdmasmı is- tedıklerini vurguladı. Bilim adamlannm, nükleer santrallann kurulduğu bölgede tu- rizme de darbe vuracağı uyanlanna turizm sektörü temsilcilerinden de destek gehyor. Turizm Bakanı Erfcan Mnmcu. Akku- yu'nun turizm merkezlerine 120-140 kilo- metre uzaklıkta bulunduğunu ve bakanlıgı- nın yöreyle ilgiü olarak herhangi bir değer- lendinne çalışması yapmadığını açıkkdığı- nı anımsatan turizmcder, konunun tüm bo- yutlanyla ele ahnması gerektiğıne dikkat çekıyorlar. Toprağı kirletecek,riskesokacak ve yüz- de 100 güvenlı olmayan her türlü uygula- manın karşısvnda olduklannı vurgulayan TÜRSAB Genel Başkanı Başaran Ulusoy, "Suyun ve ekmeğm gdffiğj yer topraknr. Toprağı amacı dtşrada kafanacak uyguta- mabr istemhomz" dedi. Ulusoy, konunun ciddiyetle incelenmesi gerektiğini belırte- rek, gelişmiş ülkelerin terk etrikkri bir tek- nolojinin Tûrkiye'ye getirilmesinin anlam- sız olduğunu kaydetti. Turizm sektörûnde dikkat edilmesi gereken en önemli nokta- nın doğal dengenin korunması olduğunu vurgulayan Ulusoy, nükleer enerji yerine alternatif enerji kaynaklanna yönehnmesi gerektiğini de savunarak, "Arok toprağm 5nemmianlanBÜıyB.Athmbuhınız,gûmû- şü buhımz ama toprağıbulamavız'' dedi. AKTOB Başkanı Barut da, çevreye du- yarlı yannmlann yapılmasını istediİderini vurgulayarak, "Bu Akkuyu için de, turistik ^ i böyfc" dedi. Türkiye'niB|etişimmi sürdür- mesi için gerek enerji, gerekse turizmin önemli rol oynadığmı bdirten Barut, çev- resel değerkri göz ardı edip gelişmenin sağ- lanamayacağına dikkat çekti. Westinghouse konusundaki direncinin de kınlmaya başladığı kaydedıldı. Nükleer raporu Temız Enerjı Derneği tarafından ha- zırlanan raporda; 54 yıllık ıstatıstiklere göre bugüne kadar 136 radyasyon ka- zasından sadece 3 'ünün nükleer santral- larda meydana geldıği savıınuldu. Ak- kuyu için teklıf veren Kanadalı AECL konsorsiyumuna aıt Chalk River Araş- urma Laboratuvan'nda kaza meydana geldıği belırtılen raporda, u Ama bu bir nükleer santral değOdir. Japouya'daki Monju ve Eugen reaktörierinde meyda- na gelen kazalar ile en son Tokai'deki hızlı üretken reaktöründeki yakrt ele- manı üreten tesisteki kazanın da nükle- er santral kazası Ue Uişkisi yoktur" de- nildi. Türkiye, Akkuyu'da nükleer santral yapmaya hazırlanırken Almanya'daki 20 santrahn kapatılması yolunda karar. alındı. Sosyal Demokrat Parti (SPD) Fe- deral Mech's Grubu, Ahnanya'daki nük- leer santrallann 30 yıllık kullanımdan sonra tasfiyesini öngördü. Koalısyonun diğer ortağı Yeşüler'in görüşlerını benimseyen SPD, karar kap- samında Almanya'da halen çalışmakta olan reaktörlerin en yemsı olan Baden- Württemberg'deki Neckanvestheim- H'nin de 18 yıl sonra kapatılmasını ka- rara bağladı. 3 yılhk geçiş süred Aşağı Saksonya'da bulunan Stade ve Baden Württemberg'dekı Obngheim re- aktörleri için ise 3 yılhk bir geçiş süre- cı öngörüldü. Partinin Meclıs Gru- bu'nda alınan karar kapsamında Atom Yasası'nda değışiklik yapılarak tüm nükleer enerji santrallanrun güvenlik standartlannm yükseltılmesı, nükleer anklar için en geç 2030 yıhna kadar atık deposunun kullanıma hazır hale getiril- mesi kararlaştuıldı. SPD'nin enerjiden sorumlu üyesi Michael MüDer, Alman- ya'nın enerji gereksiniminin tümüyle ve en genış kapsamıyla yeniden yapılandı- nhnasuıı, ikhm koruma programının ge- lıştınlmesını amaçladıklanm kaydetti. Sansür uygulandı WH0'nun nükleer günahlan CEMULUTAŞ Dünya enerji gereksiniminin yüzde 17'sini karşılayan nükleer santrallann, Birleşmiş Millet- ler'in (BM) çabalanyla radyas- yon araşnrmalanna konulan san- sür sayesinde, bir gız perdesi al- tında yayıldığı belırtıhyor. Ulus- lararası Nükleer Enerji Ajansı (IAEA) ile Dünya Sağlık Örgü- tü'nün (WH0) her türlü nükleer teknolojının kullanum strasmda radyasyonun insan sağlığına verdiği zararlann kamuoyundan gizlenmesi için 28 Mayıs 1959'da ımzaladığı anlaşmasor- gulamyor. Nükleer Savaşa Kar- şı Hekimler Birliği (IPPNW), Dünya Sağlık Örgütü'nün önü- müzdeki mayıs ayında yapacağı asamblesinde bu anlaşmanın ip- tal edilmesinin oylanması için önerge verecek. Anlaşmanın 1950'li yıllann sonunda "nükker teknolojinin banşçd amaçlarla kuOannm'' adı altında tüm dünyaya pazarlan- nıası amacıyla oluşturulduğu, ancak Hindistan ve Pakistan ör- neğinde olduğu gibi hiç de banş- çıl amaçlara hizmet etmediğine dikkat çekiliyor. Buna göre, IAEA ve WH0, radyasyon konusunda yapnklan araştırma sonuçlannı, kurumla- nn karşılıklı onaylan ohnadan yayımlayamıyor. Anlaşmanın nükümlerinin gerçekte WH0' yu sınırlamak amacıyla oluşturul- duğu. bunun nedeni olarak nük- leer enerjinin kullanımının yay- gınlaşması için uğraş veren IA- EA'nın kendi amacını tehlikeye düşürecek bılgilen açıklamaya zaten ısteklı olmayacağı belirti- hyor. Dolayısıyla nükleer sant- rallann verdıkleri zararlar gızle- nerek yayıhnaya devam ediyor. IPPNW üyesi olan Nükleer Tehlikeye Karşı Banş ve Çevre İçin Sağhkçüar Demeği Başka- nı Prof. Leziz Onaran da WHO'nun mayıs ayında yapıla- cak 20. asamblesinde, IPPNW tarafından verilecek önergeye Türk delegasyonunun olumlu oy vermesi için lobi faaliyetleri yü- rütüleceğini açıkladı. Onaran, ABD'deki Three Mi- le Island kazasmın etkilerinin uzunyıllargizlendiğini, 1957'de Ingıltere'deki Sellafıeld nükleer kazasmın 16 yıl gizlenerek 1973'te açıklandığını, benzer şe- kilde gizlenemeyecek durumda- ki Çeraobil nükleer felaketinin sonuçlanmn da küçümsenerek açıklandığını kaydetti. Onaran, Çernobil felaketin- den sonra Dünya Sağlık Orgütü ve Uluslararası Radyasyondan Koruma Komisyonu'nun da adı- na yakışır beklentiler dışında davrandığını söyledi. Komisyonun, Çernobil kaza- smın ardından insanlann boşal- tılması gereken radyasyon tehli- ke sınınnı 1992'de iki kanna çı- karmasını örnek olarak veren Onaran, bu dozlann Hiroşima'da patlama yerinden 1.3 kilometre uzaklıktaki radyasyonun eşde- ğen olduguna dikkat çekti. Onaran, Viyana'da 1996'da toplanan IAEA konferansında resmı görevlılerin bilim adam- lan gibi değil, atom santrah pa- zariamacılan gibi davrandıkla- nnı söyledi. Çahşan çocukkmn karneheyecanı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Knrumu'na bağb Beyoğlu Çocuk ve GençBk Merkezi dün sokakta çahşan ve aynı zamanda okula devam ederek karne alan çocuklara yönetik bir eğleoce düzenledi Beyoğlu'ndaki merkezde yapılan eğlenceye kaülarak çocuklara hediyeler dağrtan İstanbul Sosyal Hizmetler tl Müdürü Kahraman Eroğlu, cam silen, kâğrt mendil satan 560 sokak çocuğuyla ifişki içinde buhınduklanm beiirterek "Bu çocuklann aflelerine ulaşıp çocuklannı çafaşmaya zorlamamalannı isri>ttruz" dedi TCK'nin 478. maddesinin çocuklannı okula göndermeyerek çahşmaya zorlay^n aileieri cezalandn-thğmı ifade eden Eroğlu, bu nedenk iki aileyi mahkemeye verdiklerini beürtti. Merkezin Müdürü AbduDah Karatay ise amaçlannm çocuklann okula ghmelerini teşvik etmek ve desteklemek olduğunu söyledL Çocuklar, kendileri için hazuianan hediye paketkrini aknktan sonra çocukhığu yetiştirme ynrtlannda geçmiş olan mfizisyen Yankır ile şarküar söyledfler. Eroğlu, Yanlar'm 56 Ode çocuk yavabuı yararma bir dizi yardım konseri düzenleyeceğini de açıkladL Prof. Dr. Yarman, nükleer santral konusunda turistler arasında anket yapılmasını önerdi 4 Ersümer neyaptığım bflmiyor 9 tstanbul Haber Servisi- Galatasaray Üni- versitesı öğretim üyesi, nükleer enerji mü- hendisi Prof. Tolga Yarman, nükleer santral ihalesinin bir süre daha ertelenmesini olum- lu bulduğunu, ancak Enerji Bakanı Cumhur Ersümer'in 'ne yapdğmı bilmediği' izleni- mi edindiğinı söyledi. Yarman, Ersümer'in nükleer santrahn tu- ri2mimizi olumsuz yönde etkilemeyeceği yönündeki açıklamasına karşıhk turisler arasında ciddi bir anket yapılmasını önerdi. Enerji Bakanı Ersümer'in nükleer lobilerin propaganda bültenlerini, dünya enerji ana- yasasıymış gibi sunduğunu Ueri süren Prof. Yarman, bakanın bu tutumunu kmadığını beiirterek 'ne yapdğmı idrak etmeye' davet etti. Ersümer'in, 'Akkuyu nükleer santrahnm turizmimizi olumsuz yönde etkflemesmin düşünülemez okrağu' yönündeki beyanını kınadığını ve kendisini sıfir araştırma, sıfir bilgiye dayah bu tür beyanlar ve tasarruflar- dan kaçınması gerektiğini kaydetti. 17 Ağustos 1999 depreminın ardından, dışandan bakıldığında Kocaeli ve Türki- ye'nin özdeşleştirilip Türkiye'de beklenen turist sayısında bıçakla kesümişçesine bir düşüş kaydedildiğini anımsatan Yarman, ay- m biçimde geçen yıl PKK'nin bir takside patlattığı etkisiz bombamn bile genelde tu- rizmı olumsuz etkilediğıni söyledi. Turizm Bakanı Erkan Mumcu'nun da 'ne yazıkki' Enerji Bakanı ile aynı paralelde sa- yılacak bir demeç verdiğinı ıfade eden Prof. Yarman, şunlan söyledi: "Gerçi, Akkuyu'nan turizm merkezleri- mize en az 120-140 kflometre uzakhkta bo- hmduğunu beürtmesine karşın konunun bütünsel bir değerlendirme çerçevesinde ele abnması gereğini vnrgulanuş.Aocak bakan- hğuun çıkarlarmın partidaşı ohnakla bera- ber, enerji bakanının hedef aldığı çıkarlar- la zrtlaştığuu idrak edecek bir ayıkhkta bo- lunduğuna güveniyorum. Burada Enerji Bakanı'nı geçtik ama,lurizm Bakanhğı açı- smdan yapdacak oten oldukça basittir. Ül- kemizegekn turistler oezdindebir anket ya- pıhp şu iki sonınun cevabı betirienmeBdir: Akkuyu'ya bir nükleer santral knruisa ve kurulacağı düşünülen santrala, ağtzdan yd abm,bir sabotaj yapdacağı şayiasıyayıkrsa; 1- Akkuyu yakmına getir misiniz, 2) Akde- niz böigemize gelir misiniz, 3) Ulkemize ge- lir misiniz? Bu sorularm cevapian bimnsel olarak beürlenmeden hiçbir Ugflinin ya da bakanm uluorta konuşmaya hakkı otana- mak gerekü-." Yarman. sözlerini, "Nüldeersantrahn Ak- deniz'e kundmaması, şimdi arnk teknik bir zonmluhık ounuştur" dıye tamamladı. ARAYIŞ TOKTAM1Ş ATEŞ Güzel Şeyler de Vv Bilmiyorum diğer köşe yazan arkadaşlar ne ya- pıyor ama, benım bir not defterim var. Yazmaya de- ğer bulduğum, sizlerte paylaşmaya değer buldu- ğum konularda kısa notlar alıyorum. Ve sonra, on- lar arasından birini seçerek yazımı kaleme alıyo- rum. Bazen notlar öylesine birikiyor ki; aralannda hangisini seçeceğime karar veremiyorum. Bugün de öyie oldu. Son derece ciddi konular arasında, "Şunu mu yazayım, bunu mu yazayım" diye bir süre düşündükten sonra, gene notlanmın arasında bulunan bambaşka bir şeyler yazmaya karar verdim. ••..-, ••• Yurtdtşındayasayıp, askerlik hizmetini bedelli ola- rak iki ayda "aradan çıkartıveren" gençlerimize za- man zaman pek kızarım. Aslında bu konuda çap- raz ve kimi zaman çelişen duygu ve düşüncelerim var ama, eğer bunlann tartışmasına girersem, işin içinden çıkamayız. Bundan bir ay kadar önce bir televizyon progra- mında, bu "Almancı" askerlerle ilgili bir program iz- ledim. Burdur'daki 58. Topçu Er Eğitim Tugayı'nda- ki yemin törenleri gösteriliyordu. Benim kızdığım ya da kızmam gerektiğini düşündüğüm gençlerin ye- min töreniydi bu... Doğrusunu isterseniz hiç kızmadım. Hatta gurur duydum ve heyecanlandım. Bu "Almancı çocukla- nmız" da, biçimsel ölçüler içinde de olsa, diğer ço- cuklanmızın yaptıklannı yapmaya çalışıyorlardı. On- lann aileieri de çocuklannı yaşlı gözlerle ve guruıia izliyoriardı. Aynen diğer çocuklanmızın aileieri gibi... Bunlan izlerken aklıma Serdar Ortaç'ın bir süre gözattında tutulduğu askeri birimden aynlırkenki hali geldi. (Övgü ve sevgiyle söz edeceğim için, isim vermekte sakınca görmüyorum. Sadece, "po- lemik meraklılanna" yanıt verirken isımlerini ver- mem.) Serdar Ortaç aynlırken kapıdaki nöbetçiler dahil herkesle kucaklaşarak ve öpüşerek aynldı. O da onlardan biriydi. Türkiye'de, hemen herkesin "eşit" olduğu bir yerdi "askerocağı". Ve SerdarOrtaç tüm ününe, tüm şöhretine ve sivil yaşamdaki tüm pınl- hlanna karşın; orada, onlardan binydi. Diğer çocuk- lanmız neyse, o da oydu. Ve davranışlannda, bu du- rumu nasıl içtenlikle benimsediğinı gördüm. Serdar Ortaç'ın kımi şarkılannı severek dinterdim ama şim- di çok daha severek dinliyorum. Tarkan'ın ve Mustafa Sandal'ın şarkılan, benim dışımdaki bir dünyaya sesleniyor. Fakat benim ho- şuma gitseler de gitmeseler de şöhretin doruğun- daki gençler. Bunlar da "bir tür" askere gittiler. Ha- ber programlannda, onlann yemin törenlerini de iz- ledim. Asker ocağının eşitlikçi havası, onlan da et- kisi altına almıştı. Krtle içinde kayboluyorlardı ve "onlar da onlardan biriydi". Onlann aileieri de tri- bündeyditer ve çocuklannı gururla izliyorlardı. Bil- miyorum bir konserlerinde aynı gururu yaşariar mry- dı? Hiç sanmıyorum. ••• Gene televizyonda, Afrika Kupası futbol maçla- nnı izliyorum. KaraAfrika'nın ezilmiş çocuklan, şim- di ulus devletlerinin adını yüceltmek için çırpınıyor- lar. Kimileri, "Kendi fıyatlannı dayükseltme çabası var" dıyor ama, zaten bunlann önemli bir bölümü Avrupa liglerinde oynuyor. (Döküntüleri ve yaşlılan da bizim liglerde boy gösteriyorlar.) Bundan 50 yıl önce; Afrika'da, böyle bir "siyasal coğrafya" ortaya çıkabileceğini tahmin etmek çok zordu. Alabildiğine körüklenen kabilefarklan, yapay belırienen sömürge sınırtan vb. gibi faktörlen düşün- düğümüz zaman, bugünkü görüntüler gerçekten umut verici. Silah fabrikatörterinin tüm provokasyonlanna ve "profesyonel asker" adı verilen bir avuç serserinin çabalanna karşın Afrika insanı da "uluslaşıyor"... Hele hele Güney Afrika Cumhuriyeti takımı... Bir zamanlar, hem de çok kısa bir zaman önce- sine dek, bırakın vatandaş olmayı, insan bile sayıl- makta zorianan "siyahlar", şimdi kendi devletleri- nin formasını taşıyorlar. Bu görüntüler, bana çok keyif verdi. ••• Tüm olumsuzluklar içinde, güzel şeyler de görü- yor ve yaşıyoruz. Iş ki bunun tadını almasını bilelim. Hiç adını duymadığımız bir yazann, inanılmaz gü- zellikte bir romanını okuyoruz. Genç bir yorumcu- muz harikalar yaratıyor. Toplumsal yapımızla ilgili u- fuk açıcı bir araştırma okuyoruz... Güzel şeyler de oluyor... Aytekin: NüUeere kapşıyım • MERSİN (Cumhuriyet) - Çevre Bakanı Fevzi Aytekin, Içel Vaüliği ve Doğal Hayatı Koruma Derneği tarafindan ortaklaşa Sihfke'de düzenlenen "Dünya Sulak Alanlar Günü" toplantısına kaüldı. Aytekin, toplanhda yurttaş olarak nükleer santrala karşı olduğunu beiirterek "Ülkeme, vatanıma ve bölgeme eğer bir nükleer santral yapüacaksa, alternatif alanlann hazırlanması geTekir. Ben yine de bir yurttaş olarak nükleer santrallara karşıyım" dedi. RAMSAR Sözleşmesi Avrupa Bölge Koordinatörü Tobins Salathe'nin de katüdığı toplanüda Aytekin, Türkiye'nin sulak alanlar bakımından Avrupa'mn ve Ortadoğu'nun en zengin ülkesi olduğunu beiirterek bu alanlann akılcı kullanılması gerektiğini bildirdi. Hayranları Manço 'yu unutmadı Banş Manço'nun ölüm yıidönümünde Moda'daki evi 2 gündür hayranlannm akmma uğruyor. Manço'nun \iısuf Kamfl Paşa Sokağı'nda bulunan ve alt böhunü ziyarete açılan e\inde eşy-alarmm buhuıduğu oda, resmı, poster. şiirter. yazılar ve çiçeklerle donaüku. Banş Manço, dün Kanhca- Mihrabat Mezarhğı'ndaki mezan başmda düzenlenen törenle amlm. Manço için saat 19.00'da da Moda Camh'nde mevtit okundu. Manço, Lütfî Kırdar Kongre ve Sergi Sarayl'nda bugün saat 20İN)'de düzenknecek "Banş ve Sevgj" konseriyle anüacak. VEFAT Çok sevgili eşim, babamız, dedemiz tstanbul Şehir Orkestrası Kurucu Üyesi, Istanbu! Devlet Senfoni Orkestrası Konsertmayster Muavini, Istanbul Oda Orkestrası Kurucu ve Şefi, Psikiyatr Nörolog Doktor HAMİT ALACALIOCLU'nun vefat ettiğini üzülerek bildiririz. Cenazesi 4 Şubat 2000 Cuma günü Levent Camii'nden öğle namazını takiben Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedilecektir. E$l: PERİZAT ALACALIOĞLU EVİatlari: CAN ALACALIOĞLU, OZAN-EKİN ALACALIOĞLU Torunu: MİNA ALACALIOĞLU
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle