Katalog

SAYFA CUMHURİYET 23 ŞUBAT 2000 ÇARŞAMBA HABERLER Öcalan'm agır cezadaki davası • ANKARA (Cumhuriyet Börosu)-Abdullah Öcalan'ın da aralannda bulundugu 101 sanığın. 12 Eylül 1980'denönce Şanlıurfa ve çevresinde işledikleri suçlarla ılgılı haklannda idam istemiyle açılan davada yargılanmalanna bugün devam edılecek. Öcalan'ın Ankara 2 No'lu DGM tarafindan idama mahkûm edildiği dosya, henüz Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmedi. Mahkeme Başkanı Ihsan Ayçin'in bugünkü oturumda gıyabi tutuklu sanıldar Mehmet Milli ve Murat Karayılan'ın iadesi için yazılan müzekkerelere verilen yanıtian açıklaması beklenıyor. Meclis depreme ilgisiz • ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - TBMM Genel" Kurulu'nda dün Deprem Araştırma Komisyonu'nun raporu görüşüldü. Müietvekillerinin büyûk bölümü görüşmelere ilgi göstermedi. Hükümet adma yalnızca MHP lıderi Devlet Bahçelı ve Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz'ün hazır bulunduğu görüşmelere milletvekillerinin büyük bölümü ilgisiz kaldı. Mahkûmlar sayım vepmedi • ÇANAKKALE (AA) - -Çanakkale-E Tipi Kapalı Cezaevi'nde kalan terör suçJusu mahkûmlar, Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi'nde meydana gelen ve 10 mahkûmun öldüğü olaylarla ilgili olarak Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlayan duruşmayı protesto amacıyla eylem başlattı. 163 terör suçlusu mahkûm, dün sayım vermeyerek koğuşlann arasındaki 'malta' olarak adlandınlan koridorlan işgal ettı. Enkaya tazminat kazandı • ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Yeni Asya gazetesı sahıbi Mehmet Kutlular, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Güven Erkaya'ya tazminat ödemeye mahkûm oldu. Ankara 15. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen davada, mahkeme Kutlular'ı, Kocatepe Camii'nde Saidi Nursı'yı anmak amacıyla düzenlenen toplantı sonrasında deprem ve 28 Şubat kararlan ile ilgılı açıklamalanyla Erkaya'ya haksız yere iftirada bulunduğunu belirledi. Mahkeme, Kutlular'm 5 milyar lira manevi tazminat vermesini kararlaştırdı. İFden açıklama • ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - ÎP Genel Sekreteri Mehmet Bedri Gültekin, partilerine yönelik tertip ginşımleri olduğunu ve aldıklan duyumlann son günlerde yoğunlaştığını savundu. Gültekin, "Aldığımız duyumlara göre birtakım çevreler tarafindan parti binalanna uyuştunıcu vb. konularak tertip hazırlanması söz konusudur" dedi. Gültekin, yaptığı açıklamada, konuyla ilgili olarak örgütlerini uyardıklannı bildirdi. Diizettme • Haber Merkezi-26 Ocak 2000 tarihli sayımızda yayımlanan haberde YASED Başkanı Faruk Yöneyman' ın unvanı yönetim kurulu üyesı olarak geçmiştir. Düzeltir, özür dileriz. Türk yetkililerin seçim yorumlan, ülkenin iç işlerine müdahale olarak değerlendirildi Iran'dari Ecevit'e tepkiDış Uaberier Servisi - Iran basını, Başbakan Bülent Ecevit ve Dışişleri Bakanı tsmaii Cem'in Iran seçim sonuçlan ile ilgili yorumlanna tepki gösterdi. Iran resmi haber ajansı IRNA'nın haberine göre, Iran Daily gazetesinin, birinci sayfadan imzasız yayımlanan yorumunda, Ecevit'in önceki günkü konuşmalan kmandı. Yorumda Ecevit'in açıklamalannm Seçim yorumlan Türkiye'nin "seküler sistemi"* ile uyumlu olmasına karşrn "sadece görûş açıtdamanm ötesine gectiği ve iyi komşuluk Utşkilerini ağır biçiınde pğoeyen yanhs savlar içerdiği'" ileri sürüldü. Tutucu Ahbar gazetesinin başyazısında ıse "Başbakan Ecevit'm ve Cem'in açıklanıalan uluslararası hukukun en basit ilkelerine göre ülkemizin içişlerine açıkça müdahale savümaktadır" denildi. Yazıda, bölgedeki yorumcular ve basının lran'dakı seçimde reformculann zaferini, yanlış yorumladıklan savunuldu. Son toplantı Bu arada çoğunluğu tutuculardan oluşan Iran Meclisi dün son toplantısını yaptı. Meclis Başkanı An" Ekber Naük Nuri, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, seçim sonuçlannın dmi lider Ayetullah AH Hamaney, Iran halkı ve Islami rejim için bir zafer olduğunu söyledi. Muhafazakâr Cumhuri Islami gazetesi de cuma günü yapılan seçimlerde asıl zarar görenin bir topluluk olarak din adamlan olduğunu belirtti ve din adamlanndan, aralanndaki çatışmalan bir kenara bırakarak birleşmelerini istedi. Recai Kutan Iran'ı kııtladı ANKARA (Cumhuri- yet Bûrosu) - lran'da yapı- lan milletvekiü seçimleri- ni reformculann kazan- ması siyasi parrilerde fark- lı değerlendinnelere ne- den oldu. Iran seçimleri FP ıçindeki görüş aynlığı- nı bir kez daha ortaya koy- du. Muhalifler seçim so- nuçlannı olumlu değer- lendirirken partinin gele- nekçi kanadı sonuçtan memnun olmadı. FP Ge- nel Başkanı Recai Kutan da aynntılı bir değerlen- dirme yapmaktan kaçına- rak "Seçimler nedeniyle dost ve kardeş ülke İran halianı yürekten kutluyo- rum" d'edı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeü de Iran halkmm demokratik- leşmeden yana tercih yap- tığını söyledi. Iran'da Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi yan- lısı reformculann seçim basansı özellikle FP için- de farklı yorumlara yol aç- ü. FP Genel Başkanı Ku- tan, dün yapılan grup top- lantısında Türkiye'nin dış ilişkılerinden söz ederken hükümetin dış politıka an- layışını eleştırdi. Iran'daki seçimlere değinen Kutan, "Seçimler nedeniyle dos- tumuz, kardeşimiz Iran halkını yûrekten kutluyo- rum" dedi. Kutan, Türki- ye, Iran ve Pakistan ara- sında geçmişte var olan ekonomik, siyasi ve kül- türel işbirliğinin tran'daki seçimlenn arduıdan yeni- den güçlendirilerek en üst seviyeye çıkanhnası ge- rektiğini savundu. FP'nin muhafazakâr kanadırun lran'da reform- culann başansıyla sonuç- lanan seçimlerle ilgili eleştirel bir yaklaşım ser- gilemesi dikkat çekti. FP'nin yayın organı Milli Gazete'deki köşe yazısın- da seçim sonuçlannı de- ğerlendiren muhafazakâr kanadın önde gelen isim- lerinden Süleyman Arif Emre, reformculann ba- şansıyla ilgili haberler ne- deniyle medyayı eleştirdi ve yazısında, "Neotamş? lran'da reformcular ka- zanıtuş.Ne olacaknuş? Ar- ük kravat takmak, başör- tüsü altından perçem çı- karmak serbest olacak- nuş. 1960'lann Ecevıt'i böylelerine gardırop dev- rimcisi diyordu. Elhak doğrudur. Eğer Iran med- yasınuı büyük kısmı da bi- zimkiler gîbiyse göreceksi- niz orada da yenilikçilik perdesi aranda ülke gide- rek bizde olduğu gibi vah- şi kapitalizmin pençesine düşecek" görüşünü dile getirdi. - »•• >V f »• tĞNELl FIRÇA ZAFER TEMOÇÎN Ulusal Güç Birliği'nce Adana'da düzenlenen panelde küresel gözdağına dikkat çekildi AdaııaVla 4 alü ok'un ÖZÜ tarbsddı ÇETtNYtĞENOĞLU ADANA - Ulusal Güç Birliği Kuru- lu'nca düzenlenen "Alti Ok Kurulta- yı"nda "alü okun özû" tartışıldı. Kurul- tay'da. "alti okun özûnûn tarüşılmasına izin vermeyeceklerinr söyleyen CHP yö- neticılerine göndermede bulunan konuş- macılardan Prof. Dr. Sina Akşin. "Alü okun tar&şıunasuun bazı kişilere tuhaf gel- mcsinin vanhş bir yaklaşım olduğunu" söylerken Prof. Dr. Nejat Kayınaz,"Ben biûm adamıyım, alü oku tarüşmak için kimseden izin almam. Alü oku kınp dö- keceksin, paslandu-acaksın, depoya kakh- racaksın, sonra 'tartıştırmam' diyecek- sin.~ Alü oku sen savunamazsın" dedi. Altı okun her birinin küreselleşme sü- recinde dış güçler ve ışbirlikçilerce yok edilmek istendiğinin vurgulandığı panel- de Islamcı köktendinci örgütlerin 'aydın- lanma devrimi'ni bütünüyle tehdit ettiği üzerinde duruldu. Seyhan Kültür Merkezi'nde düzenle- nen, sendikacı Mustafa Berk'in yönettiği "Alü Ok Kuruhayı" başlıklı panel, Avu- kat Cenül Denö'nın altı oku u BagunsEhk temelleri üzerinde ulusal sotculuk" diye tanımladığı açış konuşmasıyla başladı. Altı okun oklannın oluşum sürecinde- ki sırasına göre konuşmacılara söz veri- len panelde Prof. Dr. Sina Akşin 'Cum- • Altı okun her birinin küreselleşme sürecinde dış güçler ve ışbirlikçilerce yok edilmek istendiğinin vurgulandığı panelde Islamcı köktendinci örgütlerin 'aydınlanma devrimi'ni bütünüyle tehdit ettiği üzerinde duruldu. huriyetçilik'i anlatırken felsefi, kalkınma modeli ve ideolojik program niteliği açı- sından incelenmesi gerektiğine dikkat çektiği altı okun 1980 "den sonra bazı çev- relerce 'cka' ve 'çağdışı' başlıklanyla iki- yebölünüp 'üçok'a indirilme>e çalışıldı- ğını; ır Je\1etçilik,DevTİmcflik>eHaIkçılık' oklanmn çağdışı bulunduğunu anlattı. Karşıdevrimcilerin 'Tören Atatürkçü- lûğü'nü tarihin en büyük yalam, sahtekâr- lığı, ikiyüzlülüğü diye tanımlayan Akşin, ikinci cumhuriyetçilerin eleştirilerine ya- nıt verirken "Köleci Atina Demokrasj- sPne gönderme yaparak cumhuriyet ile demokrasi arasmda fark olmadığı yolun- daki görüşünü, Atatürk'ün "Demokrasi- nin en iyi üırû cumhuriyettir'' sözüyle sa- vundu. Akşin, "Atatürk dönemi bir demokra- si dönemidir. Eğer Atina demokrasisi di- yebiliyorsak, Atatürk dönemi için de söy- leyebilmenyiz" dedi. 'MilliyetçUik'ı anlatan tşçi Partisi Genel Başkan Yarduncısı Hasan Yalçın, Ba- yar'ın, Menderes'ın, Türkeş'in. Demi- rel'in, ÇiDer'in de kendilerini milliyetçi diye tanımladıklannı anımsatırken bunun 'Clinton Atatürkçülüğü'ne benzeterek 'Clinton Miffiyetçüîg'' gibi bir şey olduğu- nu söyledi. Atatürk milliyetçiliğinden çağdaş ve bağunsız Türkiye'nin anlaşıl- ması gerektiğini belirten Yalçın, 1950'den bu yana ulusal devletin yıkümaya, ekono- minin çökertilmeye, yok ediimeye çalı- şıldığını savunarak altı okun hedefinin u miüidemokratikdevrimolduğunur 'kay- detti. Devletçilik ilkesi 'HaDcçıhk' üzerine konuşan Prof. Dr. Nejat Kaymaz, "Kondudemokrasievresi- ne girildiğinde halkçılık da öbür ilkeler gi- bi revizyondan geçirilerek yönünden sap- ünldı""dedı. Altı okun 'Devletçilik' ilkesini anlatan eski ADD Genel Başkanı SuphiGûrsoyt- rak, 16. yüzyılda sömürgecılik, sanayi- leşmeyle birlikte emperyalızm sûrecin- den geçen dünyanın, şimdi üçüncü sömü- rü dönemi olan 'küreseUeşıne' dönemin- den geçmekte olduğuna ışaret etti. Ata- türkçülük devrimine 1950 ve 1980'lerde- ki karşı çıkışlarla çok büyük tarihi firsat- lar kaçınldığını savunan Gürsoytrak, "Devletin en önemli erklerinden biri olan yargı erki,tahldm getirilerek bağunsızhğ)- nıız kirletümiştir. Yargı erki 2Ü milyar do- lar gibi bir para için lekelenmiştir. Böyle- ce Türkiye yeni bir yol aynmına gelmiştir. Kuvayi Millivecilerte mandacılar karşı karşn'adır. Gelecek günlerde tarüşmalar bu iki kesim arasmda olacakur" diye ko- nuştu. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. M. Can Akyoku, altı okun 'laikMk' ilkesini anlat- tığı konuşmasrnda özetle gericilikle em- peryalizmin devletin ve curnhuriyetin iki büyük düşmanı olduğunu belırterek "La- iklik ilkesinden geriye anlacak her adım demokrasiden uzaklaşma demektir. De- mokratik laikhk, özgürlükçü laikGk gibi söylemler kasıthdır ve gericihktir*' dedi. 'De\iimcflik'i anlatan son konuşmacı CHP PM üyesi Hasan Fehmi Güneş, dev- rimin yasalannrn bütün yasalann üstün- de olduğunu vurgulayarak "Kemalist Ay- dınlanma DevrimTnın özgür, köktenci, ulusal bağımsızlıkçı yönleriyle örneğinin olmadığııu, dahası ezılen uluslann esın kaynağı olduğunu anlattı. SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com Akşam televizyonlan izle- dim. HADEP'li üç belediye başkanının jandarma tarafın- dan gözaltına alınmasını bir- çoğu birinci haber, bir kısmı da önemli haber olarak verdi. Amerikan'ın önde gelen gaze- teleri New York Times ve Was- hington Post'un da bu konu- ya önem verdiği, TV haberle- rine yansıdı. Türk gazetelerini açtım, dün neredeyse bu haberi birinci sayfasından verene rastlama- dım. Hemen tamamı Demi- rel'in yeniden seçilip seçilme- yecegi üzerine incir çekirdegi- ni doldurmayacak bilgilerie süslenmiş haberleri manşete çıkarmışlardı. Ama Türkiye'nin iç ve dış ilişkilerini yakından il- gilendiren belediye başkanla- rının gözaltına alınması onlann fazla ilgisini çekmemişti. New York Times'ı, VVashington Post'u ilgilendiren bu olay, gerçekten bizi ilgilendirmiyor mu, yoksa bunu görmezden Diyarbakır'da Kim Ne Yapmak îstiyor? gelmeyi mi tercih ediyoruz? Sonra da "Dünya bizi anlamı- yor" andavallığıyla dışanya kı- zıp duruyoruz. Sen kendini an- lamıyorsun, yabancı seni na- sıl anlar diye sormazlar mı? Diyarbakır'da Güneydo- ğu'nun önemli illerinin beledi- ye başkanlannın gözaltına alı- nıp jandarmaya teslim edilme- si sizce normal mi? Seçilmiş üç önemli belediye başkanını savcının sorgulaması gerekir- ken, jandarma neden işin içi- ne sokuldu? Hukukçulara bu uygulama- yı sordum, şu cevabı aldım: Belediye başkanlanyla ilgili soruşturma, anlaşıldığı kada- nyla bir kısım sanıklann ifade- sinde yer alan iddialara daya- nıyor. Yani savcı bu iddialan biliyor. Doğru olanı savcının bu iddialan onlara sormasıydı. Alaattin Çakıcı yurtdışından getirildiğinde doğrudan saycı- lık tarafindan sorgulandı. Üs- telik polisin elinde onunla ilgi- li bolca doküman olmasına rağmen, Çakıcı polise gönde- rilmedi. Denebilir ki, Diyarbakır'da Olağanüstü Hal Yasası uygu- lanıyor. Öyle de ortalıkta görev yapan belediye başkanlannın ifadesini almak için jandarma- ya ne gerek var? Bu bile Ola- ğanüstü Hal Yasası mantığı- nın ne kadar ters yorumlanıp uygulandığını gösteriyor. • • • Başbakan Bülent Ecevit, Güneydoğu'nun HADEP'li be- lediye başkanlan için "Siyaset yapmak yerine işlerine bak- sınlar" demişti. Ardından bu gözaltılar gündeme geldi. HA- DEP'liler de haklı olarak, Baş- bakan'ın bu açıklamasının ar- dından gerçekleşen gözaltı olayında Ecevit'i eleştirdiler ve onun sorumluluğuna dikkat çektiler. Ecevit ise bu iddiaya cevap olarak "yargının bağım- sızlığı"ndan söz etti. Herkes de bunasanki inandı. Gerçek- ten Türkiye'de yargı bağımsız mı? Hepimiz biliyoruz ki bu üç gözaltı bir siyasi olaydır. Gü- neydoğu'da uzunca bir süre- dirşiddet yok, ölüm yok, silah- lar sustu. Halk, yaşadığı bü- yük acılardan kurtulmanın ha- zırlığı içinde. HADEP, banş or- tamının gelişmesine katkıda bulunmak amacıyla toplantı- laryapıyor, açıklamalaryayım- Ityor. PKK, silahlan tümüyle bı- rakacağını belirtiyor. Gazete- lere yansıdığına göre örgütün dışarıdaki liderleri, dağlardan Avrupa'ya dönüyorlar. • • • Düne kadar, devlete yön ve- ren siyasetler de bu yumuşa- maya yardımcı olacak yönde ilerfiyordu. Bu acılan içinde hisseden, banş ve yumuşama özlemi içinde olan herkes, bu geliş- melerden mutluluk duyuyor, elinden geldiğince bu duruma olumlu yönde katkıda bulun- maya çalışıyordu. Sonra birden, ne oldu, nasıl oldu bilinmez, biryerlerden bi- rileri harekete geçtiler. Şimdi endişe içinde bu gelişmelerin sonuçlannı bekliyoruz. Gü- neydoğu'nun acılı insanı en- dişe içinde, Batı'da Türki- ye'nin dostlan endişe içinde. Üç belediye başkanı ise üç gündür jandarmada sorguda. Gazetelerimiz de gözaltı olayı- na Sibel Can'ın karşılıksız çı- kan çekleri, Demirel'in Beşik- taşlı olduğu kadar bile bir önem vermiyor gibi görünü- yorlar. Gerçekten bu kadar önem- siz bir olayla mı yüz yüzeyiz? -y }. Emekli Oramiral Erkaya İmn'daki gefişmder e örnekobnah'İSTANBUL (AA) -Es- ki Deniz Kuvvetleri Ko- mutanı emekli Oramiral Güven Erkaya, lran'dakı seçim sonuçlannrn bölge açısından desteklenecek bir durumda olduğunu be- lirterek, "Iran'daki geüş- meler, Türkive'de dini ts- tismar ederek iktidara gel- mek isteyenlere bir örnek teşldl edebiür, ders olur" dedi. Erkaya, lran'da cuma günü yapılan seçimlerin, hem lian için hem de böl- ge açısından umut verici olduğunu belirterek, şöy- le devam etti. "Iran'daki seçim sonuç- lan, bölge açısından des- teklenecek bir durumdur. Ileriye dönük bakıldığı za- man, Iran'uı demokratik. laik düzene geçişine yöne- lik ümit verici bir gelişme. lran'da bir anda değJşim olacağı söylenemez. Bu de- ğjşüııe zaten toplunı da ha- zır degiL Değişûn ya\-aş ya- vaş, süıdire sindire olacak- ür. Bu iktidar. bö> le bir te- şebbüse girebilecek gibi gözüküyor." Erkaya, Iran'm mevcut yapısının şu anda değişe- cek bir durumda ohnadı- ğuu da belirterek, bu ül- kede siyasi partilenn ol- madığını. bunun yerine Mollalar Kurulu'nun bu- lunduğunu ve bu kurulun meclisin üzennde yer aldı- ğrna dikkat çekti. Erkaya, reformıstlerin bu yapıyı ileride değiştirebilecek bir görünüm içinde olduğunu söyledi. Meclis çoğunlu- ğunu ellerinde bulunduran reformistlerin, "İran reji- mini dısarrya ihraç etmesi gibi bir düşünce" içinde olmayacağını da umduğu- nu belırten emekh Orami- ral Erkaya, konuşmasını şöyle sürdürdü: "lran'da reformistlerin iktidara gelmesi diğer ls- lam ülkeleri için de bir ör- nek olabiür. Türkiye'de ra- dikal dinciler için örnek teşkil edebilir. Türkiye'de dini istismar ederek ikti- dara gelmek iste>enlerebir örnek teşkil edebiür, ders olur. Geriye dönüşün ol- madığı. bu seçimlerde gö- rüunüştür. İran'da. 20 yü bo\ unca dini kurallara gö- re şeriaü yaşanuş bir Şii ik- lidan vardı, ama 20 yıl sonra dönüş başladL Bu hem dünyadaki Müslü- man ülketere hem de Tur- kiye'ye örnek olmah. lran'dakı gelişmelerin Türkiye'deki radikal Is- lamcüara, şeriat düzenini savunanlara bir örnekteş- kil etmesini dih'>orum." 21 kişi daha gözaltında 399HizbuUahçı teröristtııtuklandı YurtHaoerieri Servisi- Hizbullah'a yönelik Gü- neydoğu'da sürdürülen operasyonlarda bir ay içinde gözaltına alınan 933 kişiden 399'u tutuk- landı. Batman'dakı ope- rasyonlarda 12'si din gö- revlisi, 9'u öğretmen, 21 kişi daha gözaltına alındı. Din görevlilerinden 5'i tu- tuklandı. Şeriatçı terör örgürü Hizbullah'a yönelik ope- rasyonlar sürerken lstan- ' bul'da yakalanan örgütün üst düzey yöneticıleri Edip Gümüş ve Cemal Tutaruı Pışmanhk Yasa- sı'ndan yararlanmak ıçin verdikleri dilekçe DGM'de inceleniyor. Önceki gün 25 öğret- menın gözaltına alındığı Batman'da sürdürülen operasyonlarda, şeriatçı örgütle bağlantısı olduk- lan iddiasıyla Batman merkezde 4, Gerçüş ilçe- sinde 5 ve Hasankeyf ilçe- sinde de 3 din görevlisi gözaltına alındı Ger- çüş'te gözaltuıa alınan 5 din görevlisinin ifadeleri- nin aluımasuun ardmdan sevk edildiklen nöbetçi mahkeme tarafindan tu- tuklandığı, 7 din görevli- sinin sorgulamalannın ise sürdüğü öğrenildi. Batman Müftüsü Yük- sel Kaymak, yaptığı açık- lamada, Hizbullah terör örgütüyle bağlantılan ol- duğu iddiasıyla göaaitife alınan. din gö/evhlerİYjp îlgıli idari soruşturmarun da başladığını belirterek "Bu olayi idari yönden so- ruşturmak için Drvanet İş- leri Başkanhğı'ndan gelen 2 müfettiş çalışmalara başladı" dedi. Batman'da 9 öğretmen de gözaltuıa alındı. İki gün içinde gö- zaltına alınan 34 öğretme- nuı sorgusu da sürüyor. Elazığ'da Hizbullah operasyonunda yakalanan 6 kışıden memur olan Ab-. dürrahim BaJ ile Fırat Yıldınm tutuklanırken 4 kişi jandarmada sorgula- myor. Çeşitli tanhlerde adam öldürdükleri, yara- ladıklan, zorla para topla- dıklan ve camilerde ör- gütsel faahyetlerde bulun- duklan iddiasıyla terör ör- gütü Hizbullah üyesi 44 kişinin yargılanmasuıa devam edildi. Diyarbakır I No'lu DGM'de dün ya- pılan duruşmada, tutuklu I1 sanık hazır bulundu. Mahkeme heyeti, kısa bir aradan sonra, 11 sanığın tutukluluk hallerinin de- vanuna karar vererek ek- sik belgelenn tamamlan- ması için duruşmayı ileri- kı bir tarihe bûakıîdı. Hizbullah operasyonu tstanbul'da mali bağlantı araştmnası Istanbul Haber Servisi- Şeriatçı terör örgütü Hiz- bullah'a yönelik operas- yonlar yurt genelinde sü- rerken, tçişleri Bakanlı- ğYndan 6 müfettiş örgütün mah bağlantılannı araşür- mak üzere İstanbul'a geldi. Müfettişlerin özellikle, örgütle bağlantılan oldu- ğu ihtimalini değerlendir- diklen Zehra Eğitim ve Kültür Vakfi'nuı da arala- nnda bulundugu çok sayı- da vakıfve dernekhakkın- da inceleme yaptığı belir- tildi. Polisin yürüttüğu araşurmalar sırasuıda, şe- riatçı örgütün, üyelerine sermaye vererek küçük ve orta ölçekli işyerleri kur- durduğu ve bunlardan elde edilen gelirin örgüte akta- nldığı belirlendi. Buna ör- nek olarak, Konya'da Kon- ca Kuriş'le birlikte cesedi bulunan işadamı Şaban U- yar'ın, örgütün sağladığı finansla iş kurması ve da- ha sonra örgüte para ver- mediği gerekçesiyle infaz edilmesi gösterildı. Müfet- tişlenn aynca, Istanbul'da da tavuk çiftliğınden bilgi- sayar firmasuıa kadar bir- çok küçük \e orta ölçekli işyerinin hesaplannı da in- celemeye aldığı ve bunla- nn örgütle bağlantılannı araştırdığı öğrenildi. Bu arada, Beykoz'daki villaya 17 Ocak günü düzenlenen operasyonda öldürülen ör- gütün lideri Hüseyin VeB- oğlu'nun. 1993 yıluıda ör- güt üyelerine, "Geçnnleri- ni sağlayacak miktarda" uyuştunıcu ticareti yapa- bileceklerini söylediği or- taya çıktı. Şeriatçı terör örgütü Hizbullah'a aıt Üskü- dar'daki "mezarev"den çı- kanlan 10 cesetten kimli- ği teşhis edilemeyen iki- sinden biri, Kimsesizler Mezarlığı 'nda toprağa ve- rildi. Bu arada, yine Uskü- dar'daki evden çıkanlan 1, Kartal Çavuşoğlu Mahal- lesi'ndeki evden 28 O- ' cak'ta çıkanlan ve kimlik- leri henüz teşhis edileme- yen 7 ceset ise halen Adli Tıp Kurumu morgunda bekletiliyor.