Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 3 ŞUBAT 2000 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
KULTUR kultur@cumhuriyet.com.tr 15
ALLEGRO EVtN tLYASOĞLU
Kemancılarla dolıı bir lıaftaTürk bestecUerinüz neden çalınmı-
yor, neden özenle yorumlanmıyor der-
ken bu hafta birkaçı birden hem de
özenle yonrmlandı Istanbul'da. Ancak
gelin görün ki ÎTÜ'deki ve ÎDSO'da-
k i dinleyici koltuklannın neredeyse
yansından azı doluydu. Sevgili kon-
ser dinleyicüerimiz bağışlasınlar, ama
bu durumu "sorumsuzluk'' olarak ni-
teliyorum. Her hafta tarihin değişik
dönemlerinden, dünyanın değişik ulus-
lanndan müzik dinliyoruz da; resim,
edebiyat, tiyatro, sinema sanatlannda
Türk sanatçılann yaptıklarmı izliyoruz
da, acaba neden bestecilerimizi hiç
merak etmiyonız? Üstelik daha geçen
hafta iDSO'nun programında ilk kez
karşılaştığımız çağdaş Ingiliz beste-
cilerini alkışlıyoruz da neden Türk
bestecısı deyince dudak bükülüyor?
Bu hafta İDSO'yu dinlemeyenler
şef Renghn Gökmen'ın iğneyle kuyu
kazarcasına uğraşıp hazırladığı üç ay-
n söylemdeki Türk bestecisinden olu-
şan programı kaçırdılar. Cem Idiz'in
yaylı çalgüar için yazdığı "Elegie"
dengeli, ağıtsal ve gizemli havasıyla
önceki hafta dinlediğimiz Avro Part'tan
biç de eksiği olmayan bir çalışmaydı.
Kısacık bir solukta depremin acısını di-
le getirmişti. Herhalde Saygun'un kon-
çertosu ile en çok haşır neşir olmuş ke-
mancımız tsmail Aşan'dır. Hocasına
saygılı tertemız bir yorumla çaldı. Hat-
ta bunca yıllık özdeşlikten sonra bıraz
daha kişisel imzasını sunma cesaretı-
ni de gösterebilirdi. Türgay Erdener'in
Afife Balesi müzikleri, müzikal, tan-
go, geleneksel sesler, minımal deyiş,
vurmalı etkileri ve hatta elektronik et-
kilerin dahi kullanıldığı çeşitliliği,
Stravinsky'den Şostakoviç'e ve VVeü-
le'e, Krenek'e uzanan açık söylemi ile
dinleyicinin büyük beğenisini kazan-
dı.
Cemal Reşit Rey Salonu'nunda, Ha-
kan Şensoy'un tarihin üç "B^sini içe-
ren Bach-Beethoven-Brahms resitali-
ni dinledik. Iddiab bir program seçi-
miydi. Girişteki Bach Chaconne çok
daha zarif ve hafif olabilirdi. Piyanis-
ti, Anatol Jagoda'nın eşlikteki sorun-
larına karşın Beethoven ve özellikle
Brahms sonat'ta Şensoy'un yorumu
olgun ve etkiliydi.
rrU Mustafa Kemal Amfisi'nde O-
hat Aşkın'ın anlamlı bir keman resı-
taiLver aldı. Program tümüyle ilk kez
seste'ridinlen yapıtlardan Örülmüştu.*
Aynca bu yü kurulan Sosyal Bilimler
Enstitüsü Müzik Yüksek Lisans Prog-
ramı'run bundan böyle her hafta yer
alacak olan konser, konferans dizisi-
nin birinci etkinliği idi.
Bu ilk konserin bir başka önemli
yönü de birimin öğrenci ve öğretmen-
İerinin yapıtlannın seslendirilmesiyle
hem orilan kaynaştırmak, hem de ta-
nıtmak amacının güdülmesiydi. Ens-
titünûn öğretmenlerinden Amerikalı
besteci David Osbon'uun "Beş Omaj"
başhklı yapıti son derece profesyonel,
dünyanın her yerinde sesini duyuran
çahşmalardan birisi. Aydın Karhbel'in
Teçen hafta Istanbul'un her köşesinden keman solistlerinin sesi yükseldi. Ismail Aşan,
Florin Galati, Tuncay Yılmaz, Cihat Aşkın, Hakan Şensoy konser ve resitallerle
Istanbul'un gûndemindeki kemancılardı. Bu hafta ÎDSO'yu dinlemeyenler şef Rengim
Gökmen'in iğneyle kuyu kazarcasına uğraşıp hazırladığı programı kaçırdılar. Cem Idiz'in
yaylı çalgılar için yazdığı 'Elegie' kısacık bir solukta depremin acısını dile getirmişti.
H. Şensoy'unyorumuolgunveedrîfiydL Cem İdiz'in bestesi seslendirildL
süiti halk ezgilerinden rag-time'a uza-
nıyor ve kendi astaJıklı piyaîıistliğine
güvenerek yazdığı piyano partisiyle
keman-piyano arasında sağlam bir an-
latıma ulaşıyor. Günümüzde soyu tü-
kerien güzel melodifertn arayısına cık-
mış bir besteci. Cihat Aşkın da bu ya-
pıtı, ezgilerin keyTıne vararak daha bir
parlak seslenirdi. Onur Nurcan'ın
"Surdinli Keman İçin Fantezi''sı şim-
dilik deneme merdivenlerinde bir ya-
pıt. îstanbul Devlet Senfoni'ye uzun
yıllar emek vermiş viyolacı Herman
Ozkalfayan'ın "TristazzaProfondo"su,
armonı kurallanru ve çalgılann özel-
liğini iyi tanıyan bir ustanın birikimi-
ni sergüiyordu.
ENKA'da Bach konseri
Istinye'nin sırtlanndaki ENKA Odi-
toryumu'nda düzenlenen konserde
özenerek oraya kadar gelmış ve salo-
nu tıkhm tıklım doldurmuş izleyiciler
dikkati çekiyordu. Şef Ender Sakpı-
nar yönetimindeki ENKA Sinfoniet-
ta'nıri Bach dinletısinde iki solistke-
'"mâncr vardı: Florin Ionescu Galati ve
Tuncay Ydmaz. Flonn I. Galati'nin ne
kadar mesleğınde ilerlemiş olduğunu
gördük Tertemiz, belli bir geleneği
olan yorum anlayışı ve kadife gibi ton-
lamasıyla usta bir Bach seslendıncisı
idi. Tuncay Ydmaz'ı nicedir ilk kez Is-
tanbul'da dinledik. Belkı de epeydir or-
kestra eşliğinde çalmadığından, on-
dan beklediğimiz pırütıyı bu konser-
de bulamadık.
ENKA Sinfonietta genç bir toplu-
luk. Henüz birkaç ay önce Ender Sak-
pınartarafindan kuruldu. tlk dinledi-
ğinüz konserden bu yana bir hayli sağ-
lamlaşmış. Her yeni konser, yeni bir
SakpmarENKASiniöıiKtta'jıyönetti.
deneyün kazandıracağı ve doğal ki
profesyonel bir kimliğe kavuşmak için
üyeler de zamanla birbirlerini daha
dikkatle dinlemeyi öğrenecekler.
Necfl Kâzun Akses'in
ilk ölüm yıl dönûmfi
Akses'in ilk ölüm yıldönümünde
onu tek anan orkestra, öğrencüeri In-
ci ve Sıdıka Ozdil'ın yönetimindeki
Antalya Devlet Senfoni Orkestrası ol-
du. Bestecinin birkaç yapıtını birden
çalmak ve bu konseri hocalanna ada-
mak istemişlerdi, ancak notalar konu-
sunda birtakım aksakhklar olunca yal-
nız "İdffl"i seslendırebümişler. Neci]
Bey'in geçen yıl 16Şubattarihindeve
eşi Saadet Hanım'ı da 9 gün sonra 25
Şubat günü yitirmiştik. Ölümünden
sonra yayımlanan en güzel yazıdan, öğ-
rencisi Usmanbas'ın Orkestra dergi-
sinde çıkan satırlanndan alıntılarla
analım onu:
"Avrupa' yı biimek ama ona tapma-
mak; Osmanlıyı bilmek ama ona geri
dönmemek; bütün bir değişim sûreci-
nin büyükleriyle büiikte olmuş olmak
ama oıüarlaeşit olmak, madalyalaral-
nuş olmakama onlardan hiç sözetme-
mek; yıpratıcı görevler yüklenmek
ama qyfaınmam»V; önemli kişüeri ya-
kından tanunış olmakama büyük kü-
çük demeden kafa denkleriyle ahbap-
lık etmek; derin tasanmlar içinde ol-
makama sanldmut£Bkreçetderivle da-
ha çok ilgüeniyormuş gibi gözûkmek;
bunlann hepsindendeönemüsi yazdık-
iannı derinden, gerçekıen sevmek,on-
lara inanmak~. SahL. Başka neler öğ-
retmişti Necfl Hoca bize? Besteciliğin
nota savfalan dışında çok geniş bir ya-
şam biçimi olduğunu, müzikçileriyie,
ustalarm fikralarryla, kurumlann iş-
le>işiyle, öğrencisiyle, öğretmeniyle,
konseriyle, konser sonralanyla, yazı-
Ianyla, Idtaplarıyla, plaklanyla. Ve
bunlann hepsine bir tutam sevgi, bir
rutam ciddiyet, bir tutam espri, bir tu-
tam acı bir tutam taüı katarak yaşam
tenceresini i>i ve krvammda pişirip ko-
tarmak."
Yürtdışındaki seslerimiz
Şubat başında piyanist Özgfir Ay-
duı'ın Ricardo Rocha yönetimindeki
Thüringen Filarmoni Orkestrası eşli-
ğinde seslendirdiği Geshvvin'in Fa Ma-
jör Konçertosu, profesyonelliğini, ola-
ğanüstü teknığıni, yumusak tuşesini ve
kültürlü yaklaşımmı öven eleştiriler
almış. Allegemeines Auzeiger ve Thü-
ringer Landes Zeitung başta olmak
üzere birçok dergi ve gazetede Özgür
hakkında yazılar çıkmış.
Şubat başında Ahnanya'nın bir baş-
ka kenunde, Postdam'da "Spiritus Mb-
tik Musik" konserleri dizisinde Bach,
Debussj ve Respighi'nin gizemli mü-
zikleri ile aynı programda Yakun Tu-
ra'nın "Niyaz" başlıklı koro ve bü-
yük orkestra için üç bölümlü bir ya-
pıtı seslendirilmiş. Aynı programda
yer alan bir sema gösterisi de Tura'nm
yapıtıyla bırlikte büyük ilgi derlemiş.
Onümüzdeki günlerdeki ilginç kon-
serleri şöyle sualayahm: Yann (24/02)
Akbank Oda Orkestrası ile Gülsin
Oaay çalıyor. Aynı gece Alman KotHi
solosluğu'nda Vedat Koşai'ın bir re-
sitali yer alacak. İDSO'nun çok önem-
li bir konuğu var Pragh ünlü şef Mar-
tin lumovsky (1928). Orkestranrn ken-
di üyelerinin solistliğinde ilginç bir
program düzenlenmiş. Onümüzdeki
pazar (27 Şubat, 13.00) Îstanbul Ko-
rolar Şenliği'nin geleneksel dınletisı
var. Türkiye'nin her yerinden birçok
koronun katıldığı konser Altj Nokta
Körler Derneği tarafindan düzenleni-
yor ve Boğaziçi Üniversitesi Murat
Dikman Salonu'nda yer alıyor.
E-mail:evini(a boun.edu.tr
Necil Kâzun Akses anısma verilen konseri şef înci Özdil yönetti
Yenibir senfoniorkestrosındon izlenimler
Prysm bugün, yann ve cuma günü Dulcinea'da.
Klasik cazdan
günümüz cazına
KükürServisi-tlkkezö
Uluslararası Îstanbul Caz
Festivali çerçevesinde Dul-
cinea'nın düzenlediği 'New
JazzLine' konserleri, 'Mfl-
lenium ofJazz-2000' başlı-
ğı altında devam ediyor.
Konserler çerçevesinde bu-
gün, yann ve 25 Şubat sa-
at 22.30'da Prysm, Dulci-
nea'da dinleyicilerle birlik-
te olacak.
1994 yılında kurulan
Pry sm, gerek her gnjp üye-
sının kendi enstrümanına
olan hâkimiyeti ve profes-
yonelliği, gerek caz müzi-
ğinin en zor yapılanndan
biri olan üçlü formasyonda-
ki armoni ve ağırlık denge-
sindeki uyumuyla, kısa za-
manda müzik otoriteleri ta-
rafından 'cazmûziğinin' en
önemli gruplanndan biri
unvanını kazandı.
Grup üyeleri 'üç Hder'
dengesini sembolize eden
'Prizma' adının aynı za-
manda kendilerine ilham
veırfiğıru söylüyor. Prysm'in
müziği, klasik cazdan günü-
müz caz müziğine dek uza-
nıyor.
'Petit Opportnn', 'Le
Sunset', 'LeDııcLombards'
gibi Fransa'nm ünlü caz
klüplerinde sahne alan
Prysm, 1994 yılında 'La
Defense National Jazz' ya-
nşmasmda bmncılik ödülü
aldı. 1995 yılında ilk al-
bümlerini çıkaran üçlü, bu
albümleriyle Django d'Or
tarafindan en iyi kayıt, Vic-
toire de la Musique tarafin-
dan da yılın caz albümü ka-
tegonlerine aday gösterü-
di. Kulübünde, New Orle-
ans'da 'Snug Harbor'da ve
'AÜantk BeU Caz Festiva-
li'nde sahne alan üçlü, 1998
yılında'Orchestra National-
ledeJazz' orkestrası ile bir-
likte 'Uluslararası Îstanbul
CazFestivaü'nde tstanbul'da
konser verdi.
Millenium of Jazz-2000
konserleri, Garanti Banka-
sı'nnı sponsorluğunda ger-
çekleştiriliyor. (Dulcinea:
Meşelik Sokak No: 20 Be-
yoglu. Tel: 245 10 39)
ÖNDER KÜTAHYAU
ANTALKA - Sevimli halk türküsünün, mor
üzümünü ve uzun boylu kızlannı övdüğü An-
talya, turizm bakımından önemli bir yurt kö-
şesidir. Aspendos opera şenlikleri, turizme renk
getirmişti. Ardından. e\Tensel müzik sanatını
güzel kentimizde kalıcı kılmak ve halkınuzı ay-
dınlatmak üzere geçen yıl Antalya Devlet Ope-
ra ve Balesi, bu yıl da Antalya Devlet Senfoni
Orkestrası kuruldu. Orkestranın 1999-2000 sa-
nat mevsiminde şef Înci Özdil yönetiminde
verdiği altıncı dinletisini izlemek üzere geçen
hafta oradaydun.
Dinleti, Necil Kâzun Akses'in anısına hazır-
lanmıştı, fakat değerli bestecinin "Bir Drvan-
dan Gazel"inı söyleyecek olan tenorAydm Vş-
tuk, tzmir'deki Faust temsilleri nedeniyle ge-
lemeyince, viyolonsel ve orkestra için "Idfl"
ile yetinildi. Prof. Füiz Ali de Akses'in ilk ku-
şak bestecilerimiz arasındaki konumunu ve ya-
pıtlannda izlediği yaklaşımı özetleyen kısa bir
konuşmayaptı. "ldfl"i LucDewesçaldı. "Kra-
Kçe Eüzabeth Müzik Okulu" ile Detmold'de,
Andre Navarra'run yanında yetişmiş olan bu
Belçikalı sanatçı, kadanslardaki bazı pis ses-
ler ve belirsizlikler dışında oldukça başardıy-
dı. Programın öbür yapıtlan, C. M. ^feber'in
Oberon uvertürü, M. Musorgski'nin "Çıptak
Dağda Bir Gece" başlıklı senfonık şiiri ve P. L
Çsçkovski'nin "ttaryan Kapriçvosu
w
ydu.
Bir depoda prova yapryorlar
Keyifle dinlediğim orkesöada, büyük Ata-
tûrk'ün ruhunu mutlu kılacak bir özellik var:
tki kadın şefimizden biri olan tnci Özdil, top-
luluğun sanat sorumlusudur. Ankara Devlet
Konservatuvan Kompozisyon Bölümü'nde Fe-
rit Tüzün'ün N. K. Akses'in ve N. Kodalh'nın
öğrencisi olan Özdil, 1980'den sonra Gfirer
Aykal ile orkestra şefliğı çalışmalan yaptı.
1983'te uzmanlık için Ingiltere'ye gönderildi,
burada Guildhall School Of Music'te ve Ro-
yal Academy Of Music 'te Sir Coün Davis, Ge-
orge Hurst gibi yetkililerden yararlandı.
Hocasınm biçemini iyi tanıyan Ozdil, "Idfde
bestecinin istediği pınltılı ünı dokusuyla onun
içine serpıştınlen karanhk noktalan başanyla
yansıttı; orkestrarun seslendirdiği yapıtlarda
da epey hızh aldığı tempolaıia dikkati çektL Ye-
rinde yapılan vurgular ve etkili gurlükler. hız-
Hocasmın
biçemini iyi
tanı\anOzdiL
"ldü"de bestecinin
istediği pınhuı ûru
dokusuyla onun
içine serpiştirflen
karanhk noktalan
başanyla yansıtü;
orkestranın
seslendirdiği
yapıdarda da epe>
hızh aldığı
tempolaıia dikkati
çekti. Yerinde
yapılan vurgular ve
etkili gurlükler,
hızhtempoya
karşuı müziğe
yaşam veriyordu.
lı tempoya karşuı müziğe yaşam veriyordu.
Bütünüyle genç sanatçılardan oluşan orkestra,
teknikyönden güven verici, ses tonu açısından
yumuşak ve devingendi. Buraya dek her şey çok
iyi, ama kocaman bir sorunlar yumağı var.
Dinletiler, Antalya Belediyesi'nin yaptırdı-
ğı Antalya Kültür Merkezi'nde veriliyor, fakat
merkezı ışleten "Akın PortakalViakn" kuruma
güçlük çıkanyor. Prova saatleriyle dinleti gun-
leri iyice kısıtlanmış. Orkestra, merkezin sade-
ce bir odasını kullanabiliyor. Burası hem yö-
netim yeri hem de çalgılann konduğu depodur.
Kültür Bakanlığı kuruma bir muhasebeci, bir
de hizmetli vermiş. Sahnenin düzenlenmesı ve
dinletiden sonra çalgılann oradan kaldınlma-
sı gibi işler tek hizmetliyle yapüamıyor. Genç
sanatçılar, orkestrada çahnanuı yanında böy-
lesi görevleri de yerine getirmek zorundalar.
Önceki yıllarda Oda Orkestrası olarak düşü-
nülen ve geçen yıl oluşmaya başlayan Antal-
ya Devlet Senfoni Orkestrasf nda 35 üye var.
Kültür Bakanlığı her dinletide 10 kişilik tak-
vıye için ödenek veriyor. Filarmoni Derne-
ği'nin de bu alanda yardımlan var. Bizim git-
tiğimiz dinletide Akses çalındığından, orkest-
rayı takviye eden sanatçı sayısı otuza çıkanl-
mıştı.
Gürer Aykal, orkestranrn sanat Hamşmanı
gibi görev yapıyor ve kuruluşa yardrmcı olu-
yor. Îstanbul'dan gelenjürinin degerlendırdiğı
ilk sınavda, bakanlığın verdiği kadrolar doldu-
rulmamış, onümüzdeki aylarda 17 açık kadro
için ikinci bir sınav yapılması beklenmektedir.
Başka kurumlarda da rastladığımız böyle bir
uygulama, konservatuvar öğrencüeri açısın-
dan önemli bir uyandır. Konservatuvar mezu-
nu olmak yetmiyor, çok çahşılması gerekiyor.
Antarya'daki kısa konuİduğum sırasında dik-
katınu jeken bir nokta da değerli bestecimiz
Sıdıka Ozdfl'in konumuydu. Sanatçı orkestra-
da görevhdir; ancak şimdilik sahnenin ışıkla-
nnı düzenliyor, çağnlı konuklara verilecek yer-
leri ayarhyor, gerekli anonslan yapıyor, kırta-
siye işlerine yardım ediyor. Peki ne zaman mü-
zik yazıyor? Bütün bu işler için neden bir uz-
man memur verilmiyor? Yanıtı ortada yok
Başka bir sorun da orkestrarun başına getirile-
cek müdürün bulunmasıdrr. Aykal'uı yardrm-
lanyla iyi bir müdürün yakında göreve başla-
tılacağı sanılmaktadır.
Antalya Devlet Senfoni Orkestrası, sabahtan
akşama dek müzik düşünen çalışkan Ozdil kar-
deşlerin çabalanyla kent halkı üzerinde iyi bir
ızlenim bırakmış .bulunmaktadır. Dinletilere
gösterilen ilgi yüreklendiricidir. Var olan so-
runlann en kısa zamanda gıdenleceğı umu-
duyla orkestrarun bütün sanatçüanna başanlar
dilerim.
Türk müziği sadan ile tango:
Tango Tırco
• Kültür Servisi -
Türkiye lş Bankası
Kültür Yayınlan
tarafindan CD
olarak yayımlanan
'Tango Turco', bu
kez iki konserle
izleyicüerin
karşısrna çıkacak.
Konserler 25 ve 27
Şubat akşamı AKM
Büyük Salon'da
gerçekleşecek.
Necip Celal, Fehmi
Ege ve Kadri Cerrahoğlu'nun 'Mazi', 'Özleyiş',
'Aynhk', 'Sana Nerden Gönül Verdim' gibi
unutulmaz tangolannı bir araya getiren 'Tango
Turco'nun düzenlemeleri, orkestra şefi. piyanist ve
besteci Serdar Yalçın'ın imzasuıı taşıyor. Tenor Erol
Uras'ın yonımlayacağı tangolara; Serdar Yalçuı
(piyano), Mutlu Torun (ud), Tahir Aydoğdu (kanun)
ve Turgut Aktaş (klarinet) eşlik edecek. Konserlere
aynca Îstanbul Devlet Opera ve Balesi'nden bir grup
dansçı da Nü Berkan'ın koreografisini üstlendiği
danslarla renk katacak. Oktay Keresteci, Sibel Sürel,
Tatiana Egeli, Arkın Zirek, Şeyda Sofuoğlu ve Selim
Borak'tan oluşan dansçı grubuna bazı danslarda
koreograf Nil Berkan da katılacak.
BHgi Üniversitesi Erol Akyavaş'm
yapıflarm sergleyecek
• Kültür Servisi - Geçen yıl yaşamını yitiren Erol
Akyavaş'm yapıtlannın bir arada olacağı ilk büyük
sergi kasım ayında Îstanbul Bilgi Üniversitesi
tarafindan gerçekleştirilecek. Bilgi Taksim
Kampusu'ndaki Bilgi Atölye 11 l'de veDotmabahçe
Kültür Merkezi'nde yer alacak sergi kapsamında,
sanatçuun kişıliğı ve yapıtlan üzerine uluslararası
konferans ve seminerler düzerüenecek. Erol
Akyavaş'm yapıtlannın uluslararası ölçütlerde
sergilenmesi ve koruma işlemlerinin tümü üniversite
sorumluluğunda olup Bilgi Üniversitesi yapıtlann
büyük bir bölümünün koleksiyonlarda bulunması
nedeniyle, koleksiyonculardan işbirliği bekliyor.
TRT'nin programı Guinnes'e
aday gösterfldi
• ANKARA (ANKA) - TRT, Ankara Radyosu
yapuncılanndan Yavuz Aydar tarafindan hazırlanan
ve Radyo 3'te 22 yüdır canlı olarak yayunlanan
Stüdyo FM programının Guinness Rekorlar Kitabı'na
ahnması için başvuruda bulundu. İlk kez 3 Eylül
1978 tarihınde yayımlanmaya başlayan Stüdyo FM
programı bugüne değın arahksız olarak 22 yıl yayında
kaldı. Yavuz Aydar'uı, sunucu Şebnem Savaşçı'yla
birlücte gerçekleştirdiği program bugüne değin 2 bin
616 kez izleyiciyle buluştu. Stüdyo FM, sadece rock,
caz, pop ve Türk pop müziğinin öncü grup ve
sanatçüanna yer verme ilkesinden vazgeçmedi.
Program, dünyada, "bir prodüktör tarafinaan
hazırlanan" ve en uzun süre yayında kalan tek radyo
programı olduğu gerekçesiyle TRT tarafindan
Guinness Rekorlar Kitabı'na aday gösterildi.
Akbank Oda Orkestrası'nm
soHsti Gülsin Onay
• Küttûr Servisi -
Akbank Oda
Orkestrası. şef Cem
Mansur yönetiminde,
bugün veyann
Sabancı Center'da
konserler verecek.
Piyanist Gülsin
Onay'ın solist olarak
katılacağı konserler,
eski Yunan mitolojisi
ve bale temalanna
dayalı olacak. Girit
Kralı Idomeneo'nun
Truva savaşı
dönüşünü ele alan
'İdomeneo' operasuıa
ek olarak sanatçuun yazdığı bale müziği, gelmış
geçmiş en büyük opera bestecisı Mozart'ın olgunluk
dönemi yapıti olarak değerlendiriliyor. Akbank Oda
Orkestrası, programında Gülsin Onay'a, Mozart'uı
gençlik yülannın başyapıtlanndan piyano konçertosu
K271 'de ve tngiliz besteci Benjamin Britten'in ilk
gençlik yıllannda bestelediği 'Genç Apollo'da eşlik
edecek.
Fransız yazar ve şarkıa
Yves Simon, htanbul'a geliyor
• Kültür Servisi - Şarkılan ve romanlanyla Fransa'da
ve yabancı ülkelerde büyük bir ilgi gören Yves Simon
yann 19.00'da Fransız Kültür Merkezi'nde edebiyat ve
müzik üzerine konuşacak ve şarküanndan örnekler
sunacak 1945 yılında doğan Yves Simon'uı edebiyata
olan ilgisi Albert Camus'nün 'Yabancı' ve Perec'in
'Şeyler' adlı romanlanyla başladı. Sinema ile
tanışmadan önce Almanya, Avusturya ve Türkıye'ye
yolculuklar yapan Simon, 1991 yılında 'La Derive
Des Sentiments' (Duygulann Aİaşı) adlı romamyla
Medicis ödülünü kazandı.
BUGÜN
• CRR'de saat 19.30'da şef Nurgis Tkndiyev'in
yönetiminde OtrarSaa Orkestrası nın verecekleri
konser düenebüir. (232 98 30)
• BİLGİ ÜNİVERSrTESİ'nde saat 19.00'da
yönetmen Aki Kaurismaki'nin Drifting Clouds
(Kauas Pılvet Karkaavat) adlı filmi görülebilir.
(216 2315)
• ADA KÜLTÜR'de saat 21.00'de Îstanbul
sahnesinın 'Bir Dreyfus DavasT adlı oyunu
görülebilir. (251 38 78)
• BABYLON'dasaat21 30da AddTrippin ın
konseri yer alacak (292 73 68)
m TARIK ZAFER TUNAYA'da saat 17 30'da
Mustafa Balbay'rn 'Medya ve Siyaset' konulu
toplanhsı gerçekleşecek. (293 12 70)
• BORUSAN'da saat 18.30'da John Cook, '20.
Yüzyıl Amerikan Opera»: Philip Glass başlıklı
söyleşiye kaülınabilir. (292 06 55)
• MEBA SANAT EVİ'nde, 19.00'da Bülent
Aydnıh'mn saz dinletisi gerçekleşecek. (547 13 35)
• FRANSIZ KÜLTÜR MERKEZİ'nde saat
19.00'da yönetmen Jean Luc Godard'ın 'A Bout De
SouflOe' (Soluk Soluğa) adlı filmi ızlenebilir.
(244 44 95)
• LION HOTEL'de saat 19.00'da İbrahim Eren'in
anlanmıyla, güneşin ülkesi 'Likva' başlıklı dia
gösterisi gerçekleşecek. (293 89 78)