16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 23 ŞUBAT 2000 ÇARŞAMBA O J L A Y L A K V E CrOI\UÎ^.Lll<K [email protected] Aydınlanma Savaşçısı Bir Bilim Adamı Prof. Dr. Aysel ÇELİKEL C umhuriyet gazetesinin ikinci sayfasında hukuk, demokrasi, laiklik konu- sundaki yazılanyla okur- larını aydınJatmış olan bir bilim adamını, ara- mızdan aynlışının sekizinci yüında an- mayı onurlu bir görev sayıyorum. Ord. Prof. Dr. Hrfn VeMetVeMedeoğliL yak- laşık elliyıl bugazetede (Cumhuriyet 'te) yazdı. Ne yazık ki Velidedeoğlu hoca- mızınher biri bilimsel yazı (makale) ni- teliğindeki bu öğrerici yazılanndan se- kiz yıldıryoksunuz. Cumhuriyeümizi ve onun devrimlerini, özellikle laıkliğı, la- ik eğiüm ve laik hukuk açısından ele alan bu eşsiz yazılar Cumhuriyetin taşıdığı anlam ve değerin ve Atatûrkçülüğün emsalsiz belgeleridir. TBMM'nin açıuşuun ilk gününden iti- baren, daha onalö yaşındayken, Meclis'te memur olarak görev alrnış olan Prof. Dr. Velidedeoğlu, ulusal egemenliğe da- yalı yeni yönetimin ve devrimlerin he- yecanını yaşamış, bu görevi aralıklarla sekız yıl sürdürmüştür. Genç yaşta ilk Meclis'in kuruluşunda aldığı idari gö- rev ve gözlemleri, Velidedeoğlu'na, san- ki bu büyük eserin sorumluluğunu ve sa- vunuculuğunu da yüklemiştı. Cumhuriyetimizin kuruluşuna tamk ohnuşve yaşamı boyunca Atatürk dev- rimlerinin inançh ve yorulmak bilme- yen savunucusu olmuş olan bu değerii insanın hukuk fakültenuze ve hukuk bi- limine yaptığı hizmetleri genç kuşakla- ra anımsatmanın bir vefa ve sorumlu- luk olduğunu düşünüyorum. Neuchatel 'de lısans ve doktora öğre- timi yaptıktan sonra Istanbul Üniversi- tesı Hukuk Fakültesi'ne doçent olarak atanan Velidedeoğlu, fakültemizin Ba- tı standartlannda bilimsel yapüanma- sında önemli rollerüstlenmiştir. Hukuk fakültemizde iki kez dekanlık görevin- de bulunmuş olan Prof. Dr. Velidedeoğ- lu, 'aydınlığa açıian kapı' olarak nitele- yebileceğim Türk Medeni Hukuku'nun oluşmasına hizmet etmiştir. Medeni Hu- kuk'un hemen her dalında ilkler arasın- da yer alan değerii eserleri, hukuk bıli- minin en değerii kaynakkitaplannı oluş- turmuştur. Türk Medeni Hukuku'nun çağın gereksinimlenne göre değiştinlip çeviri yanlışlannın düzeltilmesi ve ifa- desinin sadeleştirilmesi için 1951 yılın- da Adalet Bakanhğı'nca kunılan yarku- rulda(komisyonda) raportör olarak 1960 yılına kadar çalışmış, 1967 yılından iti- baren Medeni Kanun Öntasansı'nı ha- zuiama görevini ûstlenmiş, 1970 yılın- da çalışmalanm tamamlamıştır. Öntasa- n 1971 yılında yayunlanmışnr. Prof. Dr. Velidedeoğlu'nun en önem- li çalışmalanndan biri, Tûrk Medeni Kanun ve Tûrk Borçlar Kanunu'nun Türkçeleştirilmesi olmuştur. Türkçeleştirdiği Medeni Kanun ve Tûrk Borçlar Kanunu, Tûrk Dil Kuru- mu tarafından 1970 yüında yayımlan- mıştır. Birkaç baskısı yapılmış olan eser, ağtrbirdille yazılmış olan yasamızın da- ha kolay anlaşümasını sağlayan kaynak olarak değerini korumaktadır. Velidede- oğlu hocamız bu çalışmalannda Türk Medeni Kanunu yerine Tûrk Yurttaştar Yasası terimini kullanmıştır ki, yasanın düzenlediği hukuksal ılişkilerin içeri- ğine en uygun terim de aslında budur. Prof. Dr. Velidedeoğlu, 1961 Anaya- sası'nın çalışmalanna katümasıyla da anılmaktadır. 1960 yüında Milli Bırlık Komitesi'nin Istanbul'da kurulan Ana- yasa Komısyonu'naseçilmiş, daha son- ra aynlarak kendisi bir Anayasa önta- sansı hazuiamış ve Milli Biriik Komi- tesi'ne sunmuştur. Kurucu Meclis üye- si olarak da Meclis Anayasa Komisyo- nu'nda etkin görev almıştır. Prof. Dr. Velidedeoğlu'nun öğrencisi olmak ve Medeni Hukuk'u ondan dinlemek ve öğrenmek, hukuku ve hukuk fakültesi- ni sevmek için yeterdi sanırun. O, her hukuk kuralını yumuşak sesi, güleç yü- zû ile tane tane anlanrken hemen gün- cel olaylarla bütünleştüir, hukukun ya- şamın temel öğesi olduğunu bizlere ko- layca aktanverirdi. Hukukun korkulacak değıl, sevüecek bir disiplin olduğunu daha birinci sınıfta onunla öğrendüc. Velidedeoğlu, kendisini öğrencilerine her zaman Ugiyle ve zevkle dinletmesi- ni bilen ender hocalanmız arasında ol- muştur. Velidedeoğlu hocamızın ûniversite yönetimnıe kırgınlığı ûzerinden yülar geçti. 2000'li yülara geldik. Ama üni- versitelerimiz demokratik, özerkbir yö- netime kavuşamadı. Yaklaşık 20 yıldır aşın merkeziyetçi, tek kişinin istencine (iradesine) bağlı bir yönetime mahkûm edildı. Onun 40 yıl onurla görev yapü- ğı ve her çeşit hukuksal sorunun çözü- münde öncü görevini yerine getirmiş olan ÎO Hukuk Fakültesi de artüc eski- si gibi değü. Zor günler yaşıyor. Öğre- tım elemanlan umutsuzluk ve onurlan- nın kınldığı duygusu içinde, ama gele- ceğe umuüa bakarak görevlenne devam ediyorlar. Uzun yıllar süren yoğun çalışmalartn- da ona destek veren, özellikle gücünün azaldığı dönemde çahşmalannın olmaz- sa olmaz kişisi olan değerii eşi Meriç\fe- lidedeoghı'nu anmadan geçmenin hak- sızlık olacağını düşünüyorum. Sayın Meriç Velidedeoğlu, hocamızın çalışma- lanndan derledıği Cumhuriyetimizin kuruluşu ve devrimleri saydam gösteri- ler biçiminde anJatan çakşmasıyla hem devrimlerimizi hem de hocarruzı yaşat- maktadır. Ord. Prof. Dr. Hıfzı Veldet Velidedeoğlu'nu sevgi, saygı ve şûkran duygulanyla anarken, onu ışıklar için- de yatüğı yerde bir kez daha sonsuzlu- ğa uğurluyorum. CHP Değişimin Neresinde? Engin ÜNSAL Y apılan son genel seçimlerden tarihi- nin en büyük yenilgısını alarak TBMM dışında kalan CHP, kendini sorgulamak, yenilginin nedenlerini araştırmak ve bir değışım sûrecinı başlatmak gırişımınde bulunmuştur. Kişinin, kurumun ya da devletın kendisi ile hesap- laşması ve kendini sorgulaması önemlidir. Belli bir olgunluğun, yetkinliğin muştucusudur. Ne var ki CHP bu olumlu girişüni yanlış tanüaria (teşhislerle) başlatmak gıbı bir açmazın kıyısına geldiğinin belir- tilerini göstermeye başlamış, bu yanılgı önemli eleş- tinlenn kaynağı olunca bukonuda sessizkalmayı yeğ- lemiş ve umanz bu sessLzliğini sonsuzlaştırma kara- n almıştır. CHP'nin yanlış sularda yelken açmasına neden olacak bu tanı neydi? CHP'nin özeleştirisini yapa- cak kışilerden bırisüün ailece Fetfauliah Gükn ola- yma sıcak bakan birisinin olması CHP'lilerin kafa- lannda kuşkular yaratmıştı. Hele bu kişinin vardığı sonuçlan Mılhyet gazetesınin aynı yöndeki bir köşe yazan çok olumlu bulunca bu kuşkular pekışmişti. Sonrasında CHP tanhinde ilk kez bir genel başkaıun iftar sofrası düzenlemesı ve bunu göstenşli bir biçim- de kamuoyuna duyurmast, Düzce'de iftar kuyrukla- nnda resım çektırmesi, yapılan yanlışlıklann üstüne tuz biber ekmiştir. Ismet İnöoü gıbi bir genel başka- ıun ömrü boyunca namaz kıldığı halde bunun görün- tülenmesıne kesınlikle izin vermemiş bir CHP gele- neğinı göz ardı edip çağı yakalama adına iftar kuy- ruklannda CHP'yı sergıleme gınşuni kamuoyunda ve partililer arasında hiç hoş karşüanmamıştır. So- run, CHP'nin geçmişi ile hesaplaşmasınuı yazana- ğuu (raporunu) yazanlann CHP'nin dindar kesüne uzak kalışını eleştirmesı ile başlamışu. Buna göre geç- mişte CHP dindar kesıme yakın dursa, dinsel içerik- li iletıler verse seçimlerde bu denli agır bir venılgı- ye uğramayacaktı. Laiklik kavramına sımsıkı bağiı CHP'yı bu neden- le eleştirmek ya hiç CHP'Ii olmamak ya da CHP'yi hiç anlamamaktan başka bir şey olamaz. CHP kademefcrinde hiç emekvermeden, partinm iktidar ve muhalefet yıDannın çiksini çekmeden bir gün tepeden inme pârtiroec&İDeve merkez yürüt- me kuruluna ûye olarak gefanenkı kişiye böyle çok CHP'nin yeni yöneümi iyı nryetli baa atılımlar yap- maktadır CHP'nin elbette değişmesi gerekır ve eğer parti olarak Türk siyasal yaşamuıda ayakta kaunak isriyorsa değişmek zorundadır da, ama bunu onurlu geçmişini yadsunadan, CHP'yi bugün yeniden mil- yonlann umudu yapan Kemaistlafennden ödün ver- meden yapmalıdır. Bunun yöntemi de, partuun ku- rucusu Atatürk'ün parti tüzüğünde yerini almış il- kelerini çağcıl görüşlerie gûçlendirmek ve ülkenın içine düştüğü konum nedeniyle bu ilkelere her za- raankinden daha sıkı sanbnaknr. Türkiye'nin küre- selleşmenın çekiminden kendisini kurtarması zordur. Yeni emperyalızm yeni binyıla güçlenerek vetüm sos- yal devlet ilkelerini yücarak gmne çabasındadır. Si- vil toplum örgütlerinin Amerika'da yapılan WT0 (Dünya Ticaret Örgütû) toplantısına karşı gösteriler sergilemesi, sosyal devleh yüanak isteyenlere açık . bir iletı idi. Küreselteşmenın antacı açıktı. Sermaye, şirket evliliklenyle büyüyecek, hükümetlere diledik- leri yasal düzenlemeleri yaptiracak, ulus devleti eri- tecek, gelir paylaşımını varsıllar yaranna akıl almaz ölçüde bozacak; emekçilerin, tüketicilenn örgûtleri- ni paramparça ederek kendilerine karşı olası direnç odaklannı ortadan kaldıracak ve varsıllar için dıken- sız bir gül bahçesi yaratacak. Dünya bu akıl almaz gelişunin çekimine kendisi- ni kapürmıştır. Ulus devlet kavramı ulusalcılık (mil- liyetçilik), sosyal devlet, ulusal yargı, emekçilerin sen- dıkalaşması çok ciddı biçımde aşuımaya başlamış- tır. Ülkemize bakalım. Halkın özvensi üstüne ve bu özveri ile kuruunuş devlet ışletmelen, devlet eli ile kişi zengin etmenin en yeni örneği olarak özelleştir- me adı altında kişilere ya da kurumlara yok pahası- na satılmakiadır. Ulusal yargı bir kenara itılmek is- tenmektedir. Yabancı ve yerli şirket evlflikleri, basından çimen- toya kadarbırçok işkolunda tekelleşme, tüketıcıyı ko- ruyan hiçbir önlem aunmadan, ülkenin gündemıne oturmustur. Sendıkalar tel tel çözülmeye başlamış, ışten çıkarmalar bir çığ gibi büyümüş, milli gelirin azını bölüşen yoksullar ordusunu hayat pahalılığı, ah- tapotun kollan gibi sarmıştır BuolumsuzlukJardöngüsündeyoksulun umudu kon olacaknr? Sosyal adalet ve sosyal devlet kavramına kım sahıp çıkacak, yeni emperyalızmın sıvıl toplum örgütlerinin tümünü sılıp süpürecek dalgasına kım karşı duracak, çağdaş ulusalcılık (millıyetçilık) ve top- lumcu ulus devletın sahıphğını kim yapacaknr? Varsıl ile yoksulun arasına aşılmaz bir uçurum ko- yacak olan bu yeni dünya düzenı ülkemızde kendi- sıne sadık dostlar bulmuştur. lktıdarda bulunan üç par- ti ve Meclis'te bulunan diğer iki parti bu yeni düze- j ne olan bağlılıklannı açıkça sergıjemışlerdır. Bınle- rinin yürekİice ortaya çıkıp sosyal devletin yok edi- ' lemeyeceğini, milyonlarca emekçinin sermaye sını- fına tutsak edilemeyeceğini, yoksullann umutlan- nın ortadan kaldınlamayacağını, ulusunu ve onun değerlerini sevmenin yeni milliyetçilik olacağını ba- ğu" bağır bağırmalıdır. Birileri, Türk sıyasetine çok- tandır unuttugumuz haklı heyecanlan getırmenın düğmesıne basmalıdır. Bubirileri ancak kendini yenılemış. kadrolannı egıt- miş, gençleri ve kadınlan parti bayrağı altında top- laniış, emekçiler ve onlann sendikalan ile organik bağ- larkurmuş, Atatürk ilkelerine sunsıkı bağlı CHP ola- bilir. CHP'nin altı ilkesi çağın verilennden yaraıianıla- rak yeniden kaleme alınmalıdır. Partıyı ve ilkelerini fabrika kapılanna, ışçi evlerine taşıyarak parrinin üye yapısını sosyal demokrat kalıplara uygun bir ni- teliğe kavuşturmalı; lümpenlen, sıyaseti rant aracı ola- rak görenleri partıden uzaklaştırmalıdır. Gençler, ka- dınlarel ele, omuz omuza kardeşliğuı ve dayanışma- nın türkülerini parti katmanlarına yayabılmelıdir. Parti içi demokrasiyi mutlaka gerçekleştirmeli, de- lege sistemine son vermeli, parti içi her kademe se- çimine tüm partililer katılabilmelıdır Parti içinde bir göreve gelebılmek ıçın para degıl, uıanç, bılgi, ilke- lere baglılık geçer degerler ounalıdu-. CHP artüc bir daha lıder partısı, kişiye bağlı parti değıl, parti için ortak çabalann sergılendığı, ağlann denızden birlik- te çekildiği bir parti olmalıdır. CHP'nin ilk seçimde tek başına ya da olası bir ko- alisyonun bûyük ortağı olma şansı büyüktür. Değı- şım sûrecinı akıllı sürdürmezse bu şansını yıtırece- ğmi yöneticilerin bilmesi gerekır. CHP'nin ayağa kalkma, silkınme ve "Türkiye'nHi gdeceğinde ben vanm" demesinin zamanı gelmışür. Tok sesli ve söylemli bir CHP herkesin umudu ol- muştur. Bu umut sönmeden davranmak zamanıdır. PENCERE Hafıza-i Beşer' Neydi o özdeyiş?.. - Hafıza-i beşer nisyan ile malûldür. -Nedemek?.. - Insan belleği unutkan- lıkla sakattır. - Nasıl? 1980'liyıllardaÖzaleko- nomisi herkesi nasıl coş- turmuştu?.. - AnımsatL - Avrupa'nın bütün lüks dciterinimicilerinirthalede- cektikJ.. Hollanda peyniri, Alman tereyağı, Isveç so- monu, Fransız kokulan ve aklına ne gelirse vrtrinleri- mizj dokjuracaktı. Hafkmız bu vitrinlere bakıp heves- lenecek, camekânlann ar- dında duran malları satın almak için çalışacaktı. Al- manya, İkinci Dünya Sa- vaşı'ndan sonra böyle kal- kınmıştı. "Alman mucize- s/"nin sım buydu. Biz de böyle kalkınacaktık... - Unutmuşum.. - Nasıl unLrtunsun?.. Hü- kümet adamlanndan kö- şe yazarianna kadar her- kes bu teraneyi dile geti- riyordu. Parasal ekonomi, Friedmancılık, Moneta- rizm falan modadeğil miy- di? - Evetl.. - Sonra "sûreklidevalü- asyon - sürekli zam " for- mülünü nasıl unutursun?.. Fiyatlar serbest bırakılın- ca dengeienip bir yerde durulmayacak mıydı?.. - Evet!.. - Duruldu mu?.. - Hayıri.. -Türk Lirası 'konvertibl' olacaktı, köşe başlannda döviz büfeleri açılacaktı, herkes cebinde Amerikan Dolan taşırsa ekonomi ra- yınaoturacaktı, değil mi?.. - Evet!.. - Oturdu mu?.. - Oturdu, ama karaya oturdu. - Ya çikita muz öykü- sü?.. - Rezalet!.. - Muz ithali serbest bı- rakıkJı da ne oldu? Ya ta;, nm üretimini tümüyle ç6- kerten 'vizyon'a bugün- den bakılınca ne söyle- nir?.. "Süreklizam -sü/e/r- // devalüasyon" formülü- nü uygulayan aklı evveller zamanında bir dolar kaç Türk Lirası'ydı, hatırlıyor musunuz?.. - Hayır.. - Işte "Hafıza-i beşer nisyan ile malûldür" öz- deyişi bunun için söylen- miştir. O günlerde gazete köşelerinde verilen talkın- lann haddi hesabı yoktu!.. Yaklaşık yirmi yıl süren yüzde 70 oranında enflas- yonun yalnız ekonomiyi değil, toplumu da yıkıp kir- tetmesi bugün tarttşılmaz bir gerçek değil mi? - Evet.. - "Paradan para kazan- ma " marifetinin temelleri- ni kim attı?.. ûzalcılık ile özelciliği birbirine kanştı- ranlarkimler?.. Türkiye'yi rantekonomisinin boğun- tusuna sürükleyen felse- fe kimin sözüm ona vizyo- nudur, unuttun mu?.. - Hayır!.. - Çok güzel!.. Dün her şeyin serbest olmasını ekonominin kutsal kuralı ve Türkiye'nin kurtuluşu sayanlar, bugün kiralara devtet müdahalesini ya da dövize narh konmasını na- sıl alkışlıyorlar, görüyor musun?.. • Hafıza-ibeşer nisyan ile malûldür... Evet, diyorlardı ki: - Vitrinleri ithal malı lüks ctciterle dolduracağız, halk bunlan almak için çalışa- cak, ekonomik kalkınma böylece gerçekleşecek, her şey serbest olacak... Oldu... Ama halk kalkınmadı.. Vıtrinlerdeki cicileri sa- tın alarak har vurup har- man savurmak lüksü, hal- kın değil, 65 milyonda 5 milyonun ayncalığı... ERIGSSOMVE TEKNOLOJININ SONYENIUGI: WAP NEDIR? WAP (Kablosuz Uygulama Protokolü), mobil cihazlar ûzerinden internete erqim sağlayan ve yeni geliştirilen kablosuz iletişim standardıdır. Ericsson, 1997 yılında WAP Forum'un kurulmasında önderlik ederek, WAP teknolojisinin dünyaya gelmesini sağlayan öncü marka olmuştur. Kablolara bağlı olmadan, internetin giiciinü yamntzda hissetmenizi sağlayan WAP, bu sisteme uyumlu cep telefonu ve el bilgisayarlarıyla çalıştr. Acil durıı ııılu rda en yakın eczuneye cep telefonunuzdan ulaşabileceksiniz. WAP teknolojisinin öncüsü Ericsson, bu alanda gerek kullanıcıiar gerekse uygulayıcılara yönelik birçok çözümü bir arada sunuyor. WAP stan- dardının belirlenmesinde öncü mar- ka olan Ericsson, uygulamaların ge- liştirilmesi, teknik altyapı ürünleri ve profesyonel hizmetler alanların- da somut çözümler üreterek, WAP teknolojisinin hayata geçmesinde önemli bir rol oynuyor. Ericsson'un üstün teknoloji ürünü WAP uyum- lu cep telefonları ile isterseniz Türkiye'deki özel WAP hizmetleri- ne, isterseniz dünyadaki medya ve diğer uygulamalara kolayca ulaşabi- leceksiniz. ERICSSON'DAN WAP HİZMETLERİ! Ericsson'un Türkiye'de sunduğu hizmetlerle, WAP uygulamalannda yeni bir dönem başlıyor. WAP için Bu ö " '1310 r Bilgisayar ve telefon bir arada; Ericsson R 380 gerekli altyapının kurulmasından danışmanlık hizmetlerine kadar tüm gelişmelere öncülük eden Ericsson, Dünyanın HkWAP ürünü Ericsson MC 218 son kullanıcıiar için bir de WAP sitesi oluşturuyor. Böylece WAP teknolojisinin imkân tanıdığı birçok servis, Türkiye'de hizmete girmeye başlıyor. Şe/jirdekı en popüler restoranların numaralartıuı cep telefontmuzla anında ulaşahileceksiniz. ECZANE Mİ ARAOINIZ, RESTORAN Mİ? Ericsson WAP sitesinin içeriğinde; son dakika ha- berleri, hava durumu, hasta- ne, eczane, tak- Aal bir tlıımmto hasttm UlfUvi ubmaıle si, sinema, gece kulübü, maç sonucu bilgileri, acil numaralar gibi bilgi hizmetlerinin yanında; sinema bileti alma, borsa ve fınans hizmetleri, pi- yango ve WAP û z e r i n d e n oyunlar gibi interaktif hiz- Hfaç sovjçlanm anında oçrembılırsmız metler olması planlanıyor. Ericsson bu hizmetle sizler için hayatı daha da kolaylaştırıyor. Artık internet dün- yasına WAP teknolojisi ve Ericsson ürünleriyle istediğiniz anda, istediği- niz yerden ula- şabilirsiniz. Türkiye Ericsson ile WAP* dünyasına giriyor... Hazır mısınız? ' YıJuruUu bızmaUr Jtfifiklii güstmtıfir nt ftralit dtsuklulır. Ericsson'dan WAP harikası ürünler Çok yatında pı\a^aya sunulaıai Enason R 320 tr Eriason R 380 cep tclefvnlan da VCAP teknolojistni kullamyur. R 320 'de dabili infrand modem. ajanda, elfktronık kartvtzit değijim olattağt, sesli memo kaydı ijztllıklcrt, bılgnayar te ttlefon bırlesımı R 380'de de EPOC tfietm ststemı. Pc mnknnızjsyonu. faks ve e-mail gnnderimi, dokunmatık ekran özelliklerı bulunuyor. ERİCSSON
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle