Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
f *9 ŞUBAT 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
BAV yönetfcileri
• İstanbuJ Haber Servisi -
Kartal Özel Tip Kapah
Cezaevi'nde tutuklu
bulunan Bilim Araştırma
VaJcfi (BAV) Onursal
Başkanı Adnan Oktar'ın,
"Paranoid Şizofreni"
teşhisi ile "'askerliğe
elverişli değildir" raporu
aldığının ortaya
çıkmasından sonra, Vakıf
Başkanı Tarkan Yavaş'ın
da çürük raporu alarak
askerlik yapmadığı
belirlendi.
Uyuşturucu
operasyonlapı
• Istanbul Haber Servisi -
Eyüp, Fatih ve Esenler'de
düzenlenen 3 ayn
uyuşturucu operasyonu
sonucunda bir eroin
imalathanesi ortaya
çıkanldı. Operasyonlarda,
38 kilo 153 gram eroin, 9
litre asit anhidrit, 50 kilo
sodyum karbonat ele
geçirilirken 16 kişi
gözaltuıa alındı.
Cezaevfnde jiletti
safdın
• İstanbul Haber Servisi-
Kartal Cezaevi'ndeki
görüş sırasında
Karagümrük çetesi üyesi
Ömûr Milyakar, "Satanist
davası"ndan yargılanan
Ömer Çelik'e jilet atarak
kulağından yaraJadı.
Cezaevinde bulunan
tutuklulann göriiş yaptığı
salonda meydana gelen
olayda, Çelik'in kulağında
6 santinjetrelık kesık
Avramopoulos
iHkesme döndü
• İstanbuJ Haber Servisi -
Istanbul Büyükşehir
Belediye Başkanı Ali
Müfit Gürtuna'nın
davetlisı olarak lstanbul'da
bulunan Atina Belediye
Başkanı Dimitns
Avramopoulos, dün sabah
Yunanistan'a döndü.
Gûrtuna, iki belediye
arasında bir işbirliği
protokolü ımzalandığını ve
bu çerçevede kültürel,
ekonomik, sportif ve
belediye işleri ile ilgili
konularda işbirliği
yapüacağıru söyledi.
Havahnamna
zorunlu iniş
• İstanbul Haber Servisi -
Larnaka-Frankfurt seferini
yaparken iniş takımlannda
anza meydana gelen
Alman Havayolu şirketi
Lufthansa'ya ait Boeing
737-500 tipi uçak, Atatûrk
Havalimanı'na zorunlu
iniş yapö. Uçak Atatürk
Havalimanı'nda bakıma
alınırken 90 yolcu başka
bir uçakla Frankfurt'a
gönderildi.
MEV'm kuptiuş
yıMonumu
• tstanbul Haber Servisi -
Millı Eğıtım Vakfı'nın
(MEV) 20. kuruluş
yıldönümü kutlanıyor.
Kutlamalar kapsamında
dün Florya'daki Milli
Eğitim Vakfi Nihat
Çandariı tlköğretım
Okulu'nda bir tören
düzenlendi. Vakıfla ilgili
yapüan konuşmalann
ardından resim ve şiir
yanşmasında dereceye
giren öğrencilere vakfin
olanaklanyla ahnan
armağanlar verildi.
Nuh'un gemisini
bıriacak
• VEWYORK(AA)-
Titanik'i okyanusun
dennliklerinde bulan
uzmanın, şimdi Nuh'un
Gemisi'ni bulmak üzere
kollan sıvadığı bildirildi.
New York yakınlanndaki
Connecticut'ta, çalıştığı
Mistik Akvaryum
Araştırma Enstitüsü'nde
açıklama yapan Dr. Bob
Ballard, Akdeniz ve
Karadeniz'de yapacağı
* araştırmalarda, batık Roma
gemilerini ve en önemlisi
Nuh'un Gemisi'ni bulmayı
hedeflediğini belirtti.
Bakanlar Kurulu, Ekonomik ve Sosyal Konsey'in toplanmasını kararlaştırdı
Kurbatı Bayramı tatiH 9 günANKARA (Cumhumet Büro-
su) - Bakanlar Kurulu, sosyal gü-
venlik alarunda getirilmesi düşü-
nülen yeni düzenlemeleri görüşür-
ken aylardır toplanmayan Ekono-
mik ve Sosyal Konsey'in toplan-
masını kararlaştırdı. Hükümet, 4
günlük Kurban Bayramı tatilini 9
güne çıkardı. Buna göre, 10 Mart
akşamı başlayacak olan tatil 19
Mart akşamı sona erecek. Başba-
kan Bülent Ecevit başkanlığında
toplanan Bakanlar Kurulu toplan-
tısına çok sayıda bakan katılmadı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Yaşar Okuyan. emeklılik
yaşuıın ardından sosyal güvenlik
alaruna ilışkin 4 yasa tasansı tas-
lağı hakkında kurula bilgi verdi.
Okuyan'ın verdiği bilgilere göre,
sağlik sigortası ile emeklilik iş-
• Başbakan Bülent Ecevit başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu aylardır
toplanmayan Ekonomik ve Sosyal Konsey'in toplanmasını kararlaştırdı. Bakanlar
Kurulu, 4 günlük Kurban Bayramı tatilini de 9 güne çıkardı. Buna göre, 10 Mart
akşamı başlayacak olan tatil 19 Mart akşamı sona erecek.
lemleri birbirinden aynlacak. Özel
emeklilik yolunu açan yasa taslak-
lan, bu alanın özel sektöre açılma-
sını amaçlıyor. Okuyan, Bağ-Kur
taslağı üzennde yapılan çalışma-
lar ile ilgili olarak da kurula bilgi
verdi. Okuyan, Iş ve tşçi Bulma
Kurumu'nun yeniden duzenJen-
mesinı ve Türkiye Iş Kurumu'na
dönüştürülmesini amaçlayan tas-
lak hakkında da bilgi sundu.
Okuyan, 55. hükümet dönemin-
de CHP'nin muhalefeti nedeniyle
çıkanlamayan ve kamu çalışanla-
nna grevsiz sendikal haklar içeren
yasa taslağı hakkında da açıkla-
mada bulundu.
Toplantıdan sonra bir açıklama
yapan Devlet Bakanı Tunca Tos-
kay, Kurban Bayramı tatilinin uza-
tılmasının gündeme geldiğini ve
13,14 ve 15 Mart (arife günü-ya-
nm gün) günlerini kapsayan 2.5
günün eklenmesiyle tatilin 11
Mart'ta başlayıp 19 Mart'a kadar
süreceğini söyledi. Toskay, Devlet
Bakanı Mustafa Yıhuaz'ın Köy
Hizmetlen'mn araç gereksinmesi
ve alınacak araçlann illere göre
dağılımı konusunda da kurulu bil-
gılendirdığını kaydetti.
Enerji ve Tabii KaynaklarBaka-
nı Cıunhur Ersümer. Yusufe-
li'nde yapılan baraj nedeniyle bu
ilçenin yerinin değiştirilmesi ko-
nusundaki çalışmalan anlattı. Ba-
kanlar Kurulu'nda bu konunun ay-
nntılan ile ele alınması amacıyla
Ersümerbaşkanlığında birkomis-
yon oluşturuldu. Ecevit'in, Nisan
ayında ziyaret edeceği Hindis-
tan'dan dönen Devlet Bakanı Ab-
dnlhahık Meiunet Çay, temaslan
hakkında bilgi verdi. Çay, Türki-
ye-Hindistan Karma Ekonomik
Kurul toplantısının sonuçlan hak-
kında da bilgi verdi.
Çin'den dönen Içişleri Bakanı
Sadetön Tantan, Van'da 5 polisin
şehıt olduğu operasyon, bugüne
kadar elde edilen bulgular ve ör-
gütün son durumu hakkında kuru-
la bilgi sundu.
Türk-Japon Vakfi'mn düzenle-
diği 'Krizden istikraraTürkve Ja-
pon Örneği' konulu panele katılan
Maliye Bakanı Sümer Onü, dün
yapılan Bakanlar Kurulu'nda
Ekonomik ve Sosyal Konsey'in
hemen toplanması karan aldıİda-
nnı belirterek "Türkhe mesefele-
rinielbiıiiğiylegötûrecek- dedi. O-
ral panelde yaptığı konuşmada da,
uygulanan ekonomik programın
sahibinin hükümet olduğunu sa-
vundu.
Tecrit edildi
Eşine bilerek
AIDS bulaştıran
genç tutuklandı
ANTALYA (AA) -
AIDS virüsü taşıdığuıı
bümesine rağmen evle-
nerek eşiyle cınsel iliş-
kiye giren ve eşine
AIDS hastahğı bulaştı-
ran genç, "GerekH ted-
birieri almakstan cinse)
flişkiye girerek, tıbben
tedavisi imkânsız hasta-
hğı bilerek bulaşOrmak
suretiyle eşini bu yoila öl-
dürmeye tanı teşebbüs-
te bulunduğu" iddiasıy-
la tutuklandı.
Aralıkl997'deasker-
liğini yaptığı sırada,
HTV virüsü taşıdığı be-
lirlenen ve Gülhane As-
keri Tıp Akademisi'nde
(GATA) tedavi gören
Umit Uhıkjya (24), as-
kerlik dönüşü Sevgi
Uhıkaya ile nişanlandı.
SevgiUlukaya(22)üe4
Mart 1999 tarihindeev-
lenen Ümit Ulukaya,
HIV virüsü taşıdtğını
eşinden gizledi. Her-
hangi bir tedbir alma-
dan eşiyle cinsel ilişki-
ye giren sınema maki-
nisti Ümit Ulukaya, ta-
şıyıcısı olduğu HTV-1 ve
HİV-2 virüslerinin eşi
Sevgi Ulukaya'ya bu-
laşmasına yol açü.
Eşinin AIDS'li oldu-
ğunu öğrenen Sevgi
Ulukaya, geçen yıl tem-
muz ayuıda cumhuriyet
savcılığına başvurarak,
eşinden şikâyetçi oldu.
Şikâyet üzerine, Ümit
Ulukaya hakkında 3.
Sulh Ceza Mahkemesi
tarafuıdan gıyabi tevkif
müzekkeresi düzenlen-
di. Uzun süreden beri
aranan Ulukaya, Emni-
yet Müdürlüğü Ahlak
Bürosu Amirliği'nin
önceki gün Kaleiçi sem-
tınde yaptığı uygulama
sırasında yakalandı.
Sorgusunun ardnıdan
aynı gün nöbetçi mah-
kemeye çıkarblan Ulu-
kaya 'nın verdiği ifade-
de, eşinin evlenmeden
önce hastalığmı bildiği-
ni ve kendisiyle evlen-
meyi bilerek kabul etti-
ğini söylediği öğrenildi.
Umit Ulukaya, hakkın-
daki gıyabi tutuklama
karan vicahiye çevrile-
rek Antalya E Tipi Ce-
zaevi'ne konuldu Ümit
Ulukaya'run tek başına
bir odaya konularak tec-
rit edildiği öğrenildi.
Antalya 1. Ağır Ceza
Mahkemesi Cumhuri-
yet Savcısı Ismail Başol
tarafından hazırlanan
iddianamede, "Ümit
lT
luka\'a'Din ha^iahgıııı
bilmesine rağmen, ge-
rekli tedbiri
cinsei ilişkiye gjrmek su-
retiyle eşine, nbben te-
davisiimkânsız bir has-
tahğı bulasürdığı ve bu
yolla eşini öldurmeye
tam teşebbüste buhın-
duğu" belirtildi. Bu du-
rumun GATA ve Antal-
ya Sağlik Müdürlüğü
Bulaşıcı Hastahklar
Dispanseri'nin raporun-
dan da anlaşıldığı belir-
tilen iddianamede, Ümit
Ulukaya'nın "eşini öl-
dûrmeye tam teşebbüs"
suçundan, Türk Ceza
Kanunu'nun 449/1, 62,
31 ve 33. maddeleri ge-
reğince ömür boyu ağır
hapiscezasınaçarptınl-,
ması istendi. '•fi
Ismaü Cem y
e 'IyiKalpy
ödülü
Dışisleri Bakanj Ismail Cem, Türkiye'ııin önünün açık
olduğunu belirterek "21. yûzyıl Türİdyemiz adma, hem
de iik 3-5 yılda, sadece umudun yüzyüı olmayacak,
umudun gerçekleştiği yüzyıl olacakür. Buna
güveniyorum, çunkü insan unsuru var" dedL Türk
Kalp Vakfi'nca (TK\^ verilen, "TKV Sakıp Sabancı lyi
Kalp Ödülü"nü, Sabancı Center'da önceki gece
düzenlenen bir törenle alan Cem, "Türkiye büyük bir
yenileşme yolunun başında bulunuyor. Sanatçımız,
yazanmız. sanayicimiz hep biriikte muüaka
başaracağız- diye konuştu. TK\' Başkanı Çetin
Yıldınmalan da Cem'e ödül vermeyi, Türkiye'ye
T, AB'ye adayüyelik, fûrk-
Yunan ilişkilerine kazandırdığı ivme ve dış poütifcaya
getirdiği saygmbk nedeniyle o> birliğrv le
kararlaştmnklanm söyledL Gecede, Sakıp Sabancı ile
eşi Türkân Sabancfya da \akfa ve düzenlenen ödüle
katküanndan dola\ı Billur Çağlar'ın yapüğı bir
minvatür armağan edildi. Törenden sonra solist Suna
Kan ve Akbank Oda Orkestrası konser verdi Geceye,
emekli OrgeneraJ Çevlk Bir, lsmail Cem'in eşi Elçin,
kızı Ipek ve oğlu Kerim Cem, eski Hava Kuvvetieri
Komutanı emekli Orgeneral Ilhan Kıhç, İstanbul Valisi
Erol Çakır, Emniyet Müdürii Hasan Ozdemir'in de
araiannda bulunduğu, iş ve sanat dünyasmdan çok
sayıda davetli kaüldı. (Fotoğraf: UĞUR DEMİR)
CKD, Medeni Yasa'nın 74. yıldönümü nedeniyle 3 günlük konferans düzenledi
6
Dmci terör görmezdeıi geKndi9
ANKARA (Cmnhuriyet Büro-
su) - Cumhuriyet Kadınlan Der-
neği (CKD) Genel Başkam Şenal
Sanhan, terör örgütû Hizbullah
ve İBDA-C ile ilgili geçmişte
yaptıklan uyanlara, yetkililerin
kulak tıkadığım bildirdi.
Cumhuriyet Kadınlan Derne-
ği'nce Medeni Yasa'nın kabulü-
nün 74. yıldönümü nedeniyle dü-
zenlenen "Yeni Dünva Dûzeni,
Kadın velrtjca" konulu 3 günlük
uluslararası konferans Milli Kü-
tüphane Salonu'nda başladı.
Konferansm açıhşında konu-
şan Kültür Bakanlığı Müsteşar
Vekili Fîkret Üçcan, Türk kadı-
nına, özellikle Osmanlı döne-
minde giyim konusunda haksız
baskılar olduğunu kaydetti. Ata-
tûrk'ün, Türk kadmuıı sosyal ya-
şamda yerine ulaştırmasıyla bu
haksız muameleyi ortadan kal-
dırdığını anlatan Üçcan, artık
modern iletişim çağında kadını
toplumun dışma itmenin hayali-
nin bile söz konusu olamayaca-
ğmı belirtti.
CKD Genel Başkanı Şenal Sa-
nhan, "aydınlanmanın en önem-
Çocukhakkm
senüneri
Yfiksek Öğrenimde Rehberüği
Tanrtma \v Rehber \etistirme
(YÖRET) \ akfi ik İstanbul
Barosu Çoeuk Haklan
Komisjonu'nca çocuk haklan
konusonda eğhimcflere yönetik
düzenJenen etkmfikler
kapsamında dün Beyoğlu,
Kâğrthane ve Şişö böJgesindeki 3
okulda verilen '•Çoeuk Haklan
Büinrini Geüştirme Semineri"ne
37 okuldan 108 eğrtimci ka&idı.
TBMM'nin 1994'te onaviatuğı
Uluslararası Çocuk Haklan
Sözteşnıesi'nin eğhimcitere
tanıtıklığıseminerler, Miffi
Eğitim Bakanhğı ile ortaklaşa
yürûtûtûyor.
li hukuk belgesi'
1
diye nitelediği
Medeni Yasa ile kadın ve erkeğin
'^urttaş" kimliği kazandığına
dikkat çekti.
'Herfaes gözünti açsın'
Irticanın emperyalizm deste-
ğinde tırmanışa geçtiğini, kendi-
lerinin Hizbullah ve İBDA-C'le-
ri geçen yıllarda işaret ederken
bazılannın kulak ü-
kadığını anlatan Şe-
nal Sanhan, artık
herkesin gözünü ve
kulağını açarak bu
gerçeği görmesi ge-
rektiğini söyledi.
Konferansm bu-
günkü bölümü saat
10.00'da Milli Kü-
tüphane Salonu'nda
başlayacak.
-Kadının YoksuJ-
luğuvelrticaVAm-
bargo ve Kadın",
"NGO Demokrasisi,
Türban ve Üniversi-
teter","Tarikatiarv€
Kadın" ve "Türki-
ye'de ve Dünyada Ir-
ficaya Karşı Kadın
Mucadefesr konula-
nnın ele almacağı
konferans yann sona
erecek.
Sellafield, kapanma tehlikesiyle karşı karşıya
Nükleerde rapor skandalı
LONDRA (AA) - Ingiltere'nin en büyük
nükleer santrallanndan biri olan Cumbria
bölgesindeki Sellafield. yöneticilerinin son
4 yıldu- tesisin güvenlik raporlannı yanıl-
tıcı şekilde düzeniedikleri iddiasıyla ka-
panma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı.
Devlet eliyle yönetilen bir tesis olan ve
aralannda Japonya'nın da bulunduğu pek
çok ülkeye plutonyum ve uranyum içeren
yakıt satan tesis, Ingiltere'yi, bu ahcı ülke-
lere karşı da zor durumda bıraktı. Söz ko-
nusu ülkelerin, ellerindeki Ingiliz üretımı
yakıtı geri çevirme ihtimalleri ortaya çık-
tı. Tesisin 'kötû yönetfldigi' ve yöneticile-
rinin üretim raporlannı 'yanımcı şekilde
dûzenlediği' yolunda son aylarda ortaya çı-
kan güçlü eleştirilerin ardından dün yayım-
lanan soruşturma raporu, 5 tesis yönetici-
sinin işlerini kaybetmesine neden oldu. Ra-
porun daha çok kişinin işinı kaybetmesı
olasılığını ortaya çıkardığı, hatta tesisin ka-
panma tehlikesiyle yüz yüze olduğu belir-
tiliyor.
Japonya gibi önemli müşterilerin kay-
bedilmesi halinde. iş kayıplannın yöneti-
cilerle sınırb kalmayarak binlerce tesis ça-
lışanını da kapsayabdeceğine dikkati çeken
lngiliz basuıı, yayımlanan belgenin sade-
ce üretimraporlanndakıhatalan değil, ay-
nı zamanda kötü yönetim ve atıklann de-
ğerlendirilmesi konusundaki olumsuzluk-
Ian da içerdiğine işaret ediyor.
Tuna felaketi bü>üyor
Romanya'da ortaya çıkan çevre felake-
tinin boyutlan her geçen gün artıyor. Tu-
na'nın Bulgaristan bölümünde, Vidin ken-
ti yakınlannda balıkçılar dün sabah 50'ye
yakın ölü balık buldu. Zehirlenme sonu-
cu öldüğü tahmin edilen bahklar Bulgaris-
tan Sivil Savunma Genel Müdürlüğü ekip-
leri tarafından laboratuvarda incelemeye
ahndı. Yetkililer, laboratuvar sonuçlannın
en geç 10 gün içinde belli olacağını ve ka-
muoyuna duyurulacağını açıkladı.
Bulgaristan Çevre Bakanlığı da iki gün-
dür Tuna nehrinden su örnekleri alarak
içindeki siyanür miktannı analiz ediyor.
Dr. Tanay Sıdkı Uyar enerji konferansı verdi
'ABD'den nükleer baskısı'tstanbulHaberServisi -Kocaeli Üni ver-
sitesi Yeni ve Yenilenebilir Enerji Kaynak
ve Teknolojileri Araştırma Birimi Başka-
nı Dr. TanaySıdkı Uyar, Türkiye'nin, ener-
ji sorununu doğru algılaması gerektiğinı
belirterek "Doğru çözüm nükleer santral
değfldir. Nükleer santrallar sanıküğı gibi
Türkhe'vi aslan değil, kuzu \apacakor"
dedı. Elektrik Mühendisleri Odası (EMO)
Genel Başkanı AB Yiğit, elektrik kesuıtile-
rini "suni kriz" olarak nıteledi.
ÇYDD Kadıköy Şubesı, önceki gün Ka-
dıköy KüJrür ve Sanat Merkezi'nde "Tfir-
krve'de nükleer enerji gerçeği, enerji sektö-
ründe karar vermede büginin yönetimi ve
doğal çevrede enerji üretimi" konulu bir
konferans düzenledi. Konferanstakonuşan
Dr. Uyar, Türkiye'nin enerji alanında stra-
tejik, uzun planlı modeller yapması gerek-
tığini söyledi. Planlama yapmayan ülkele-
rin telkine açık olacaklannı vurgulayan U-
yar, Amerika'nın 1978'den bu yana hiç
nükleer santral siparişi vermediğini, ama
Türkiye'ye nükleer santral yapması için
baskı yapüğuu söyledi.
Çahştırma maliyetinin yükselmesi ne-
deniyle Almanya'nın 2019 yüına kadar bu
tür santrallan kapatma karan aldığını be-
lirten Uyar, "Baohlar eUerinde kalan çöp
nheSğindekinükleersantrallan Türkiye'ye
nakletmekistiyoıiar. Bizeyapıbnakistenen
kötühıklere karşı dikkatü otanahyız. Nük-
leer santral doğru çözüm değfldir* dedi.
Yiğit: Kesintüer suni krizdir
EMO İstanbul Şubesi'nce düzenlenen
basın toplantısında konuşan Genel Başkan
Ali Yiğit, Türkiye'nin nükleer santrala ih-
tiyacı olduğu ımajını son 10 yıldır yayma-
ya çalışan lobiyi, bürokrasinin de "karan-
hk fobfaa" ile desteklediğini belirterek, bir
süre önce yaşanan elektrik kesintilerini
"suni kriz" olarak nıteledi
İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi
Sebmi Ydmaz da "Oda olarak, halla so-
yan ve insanlann iletişim özgürlüğünü en-
gellejenkre karşı mficadelemizi sürdü-
receğjz" şeklinde konuştu.
CUMARTESİ
YAZILARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
• ••Nâznn'm Çilesi
195O'li yıllann başlannda, babamın memuriyeti
nedeniyle bulunduğumuz küçük taşra kentinde, o
sırada ilkokul çağlannda olan biz çocuklar arasın-
da da Nâzım Hikmet'in Moskova'da yaptıklanna
ilişkin söylentiler, efsaneler dolaşırdı... Kimdi bu Nâ-
zım Hikmet? Niye Moskova'daydı? Bunlan bilmez-
dik... Ama kötü biri olduğu, Türkiye'nin kötülüğüne
çaJıştiğı belliydi... Aklımda kalan söylentilerden bi-
ri şöyleydi: Nâzım Hikmet Moskova radyosunda
Türkiye aleyhinde konuşurken susturmak için biri
ağzına bozuk para atmış, boğulmaktan zor kurtul-
muş... Bu saçmasapan söylentiler bile o günlerTür-
kiyesi'nin azgın "anti-komünist" ortamında doğal-
dı. Stalin'in ölümünü. okul arkadaşımın babası
komşumuz astsubay bizlere şöyle duyurmuştu:
"Stalin geberdi."
Nâzım Hikmet'in Moskova radyosunda neler
söylediğini bılecek durumda değildim. Fakat şim-
di düşündüğümde de, o konuşmalann, her ne ise-
ler, o günlerin Türkiyesi'nde birçok yerde dinlendi-
ğini ve etkili olduklannı tahmin edebiliyorum... Aca-
ba neler söylüyordu? "Kore Türküsü" (1952), "23
Sentlik Askere Dair" (1953), "Gehleyen Türkiye
YahutAdnan Menderes'e öğütler"(1955) vb. "gün-
cel-politik" ve "didaktik" şiiıiere bakılacak olursa,
bunlann Kore Savaşfna, DP yönetiminin anti-de-
mokratik ve Amerikancı politikasına yönelik sert
eleştiriler olduğunu; bunun da Menderes yöneti-
mini çiteden çıkardığı sonucuna varmak güç değil...
• • •
Nâzım Hikmet'in yaşamı üstüne birçok kitap ya-
zıldı. "Bu Dünyadan Nâzım Geçti" (Vâlâ Nureddin),
"Mavi Gözlü Dev" (Sabiha Sertel) gençlık dönem-
leriyle; O. Kemal ve A. Kadir'ın anıları 1938'den
sonra ki hapishane yıllanyla ilgili önemli (ve ilk el-
den) tanıklıklar. 1950'li yıllarda ülke dışındaki yaşa-
mıyfa ilgili krtaplardan "Nâzım'ın Çilesi" (R. Fish),
bu konudaTürkçeye çevrilen ilk kitaptı (G. Bozka-
ya çevirisi). öteki üç kitap, benim çevırilerimdir
"Yaşamı ve Yapıtlanyla Nâzım Hikmet" yeni basırrH
daki adıyla, "Ustam ve Ağabeyim Nâzım Hikmet"
(E. Babayev), "Nâzım'dan Anılar" (A. Fevralski),
"Nâzım'la Son Söyleşimiz" (V. Tulyakova), Zeke-
1
riya Sertel'in anılan yine ilk elden tanıklıklarla, Az-
iz Nesin'in "Türkiye Şarkısı Nâzım"\ A. Nesin'in ta-
nıklıklan ve Nâzım Hikmet'i yakından tanıyanlann
anlattıklanyla (ve kuşkusuz, yazarlann kendi ycn
rumlanyla) oluşmuş, Nâzım Hikmet'in ağırlıklı ola-
rak 50'den sonraki yaşamını konu alan telif yaprt-
lar. (K. Sülker'in, A. Aydemirın yapıtlan, Bala-i
ban'ın. S. Berksoy'un tanıklıklan, şu anda aklımai
gelen başlıca değerli çalışma ve belgeler). Bütünı
bunlarda, tanıklık eden, gözlemleyen kişinin dünya
görüşünün, belleğinin, başkacakişise) özelliklerininv
yaptığı değerlendirmeyi belirleyen önemli etkenler
olduğunda kuşku yok.
• • •
• Nâzım Hikmet'in "Stalin7 öven şiirteri" oJduğunu
bilmiyordum. Bildiğim tek Stalin konulu şiiri^.1961;
tarihli biryergi şiinydi. Çünkü ne Bulgaristan ne Tür-
kiye baskılı toplu yapıtlannda, ne de (üç tanesinin
çevirmeni olduğum) yukarda anılan anı kitaplann-
da bu konuda tek satıra rastlamıştım. Yine de ya-
zar arkadaşım Oral Çalışlar'ın 31 Ocak tarihli ya-
zısınayönelttiğim "özens/z/;7c"eleştirisi, Nâzım Hik-
met'in Stalin'i öven şiirleri olup olmadığından çok,
bunun dile getiriliş biçiminedir. Oral Çalışlar 13 Şu-
bat tarihli bana yanıt yazısında aynı yaklaşımını sür-
dürüyor. İlk yazısında eleştirdiğim cümleler şunlar-
dı: "Nâzım, Stalin döneminde Sovyetler Birli-
ği'ndeydi. Baskıyı sevmeyen, özgühükdüşkünübir
sanatçıydı. Yine de o dönemi, o dönemde eleşti-
remedi. Hatta Stalin'i öven şiirier bile yazdı." Oral
Çalışlar sonraki yazısında da şunlan söylüyor:
"Evet, Nâzım'ın Stalin'i öven konuşması ve şiirieri
var. Konuşma ve şiirier, bu yazıyryazarken masa-
mın üzennde duruyor." (Çalışlar sonra, Nedim Gür-
sel'in "Başkaldıran Edebiyat" adlı kitabının 289-
291 sayfafan arasında yer alan iki şiirden söz edi-
yor...)
Oral Çalışlar, masasının üstüne gelmeden önce
bu şiirleri okumuş muydu, yoksa sadece vartıkla-
nndan mı haberdardı, bilemem. Ben açık yüreklilik-
le, şu anda benim masamın da üzennde durmak-
ta olan iki şiiri, ilk kez dün, söz konusu kitabı edin-
diğimde okuduğumu söylüyorum. Nedim Gürsel'in
Moskova'daki Nâzım Hikmet arşivinde bulduğu bu
iki şiirden ilkine gerçek anlamda şiir demek de güç.
Sadece dört dize ve şöyle: "Çepçevre oturduk sek-
senbin kişi I geldiler ortaya, yirmi bindiler I halkla-
nn halklara banş çağnsı I hepsi birerparça Stalin-
diler." Evet, başlıksız, başı sonu belirsiz, dört dize.
Nâzım Hikmet bunlan ne zaman, nerede, niçin yaz-
mış, şiirde geçen rakamlann anlamı nedir, belli de-
ğil. Belki bir gün bir "Nazımolog" bu gizemi çöze-
bilir. (Bu dört dize, N. Gürsel'in yazısından çıkabi-
tecek izlenime ve O. Çalışlar'ın da yazısında ileri sür-
düğüne göre Bursa hapishanesinde yazılmışsa
eğer, Ikinci Dünya Savaşı yıllannda Stalin'i öven şi-
iryazmak -O. Çalışlar'ın da kabul ettiği gibi- her hal-
dehatasayılamaz. "Sas/c/y/sevmeme/("le, "özgür-
lükdüşkünü" olmakiaçelişmez... P. Neruda'nın ef-
sanevi Stalingrad savunmasıyla ilgili şiirleri vardır ve
Paris'te büyük bir semtin adı, bugün de Staling-
rad'dır). Sözü edilen ikinci "övgü"şiirinegelince, şi-
irin hiçbiryerinde "Stalin" adı geçmiyorve herhan-
gi bir başlığı da yok. Belli ki Stalin'in ölümüyleDgifi
olarak ve belli ki Nâzım Hikmet'in yazdığı bu şiirin
(çünkü N. Gürsel'in yazısından edindiğim bilgiye
göre, birara şiirin Nâzım'a ait olup ofmadığı tartışıl-
mış), artık hayatta olmayan Stalin'i öven dizelere
rağmen, Stalin'i övmek için değil, bu ölüm sonra-
sında partide ve ülkede doğabilecek -şiirdeki söz-
cüklerie- "çaf/a/c"ve "sars/nf/"lann kaygısıylayazıl-
dığı izlenimini edindim... Nitekim son dört dize, Sta-
lin'le ("kişi"y[e) değil, partiyle ve gelecekle ilgili: "Bu
parti eşi emsali görülmedik bir çeliktendir I Bu çe-
liğin adı: I boydan boya ömrünü vermek emrine
halkın I boydan boya ömrünü vermek komüniz-
me."
•••
Sonuç: Nâzım Hikmet'in SSCB'de yaşadığı ve
Stalin'in hayatta olduğu toplam iki yılda, Stalin'i
öven tek dizesi yok... Tersine, ilk elden tanıklıklar,
uygulamaya ilişkin hoşnutsuzluklannı o yıllarda da
kimi kez yüksek sesle dile getirmekten çekinmedi-
ğini ve ilk günlerden "muhalif" sayılmaya başlandı-
ğını gösteriyor... Amacım Nâzım Hikmet'in hiçbirza-
man hiçbir konuda hata yapmadığını ileri sürmek
değil. Sadece, kendisine hâlâ uluorta sövülebilen
bir ülkede, hiç değilse bizlerin, günlük köşe yazar-
lığının zorunlu aceleciliğine ragmen, daha "özenli"
olmamız gerektiğini söylüyorum...