Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 19 ŞUBAT 2000 CUMAR1
OLAYLAR VE GORUŞLER [email protected]
Toplum ve Halk Eğitimi Odağı: Halkevleri
Prof. Dr. Cevat GERAY
H
alkevleri, cumhuriye-
tın ilk yıilannda halk
eğitimi vetoplumkal-
kınması açısından de-
rin izler bırakan önem-
li birer eğitim ve ekin
kurumlanydj. Tek parti döneminın ku-
rumu olarak cumhuriyet ile özdeşleşmış
buJunan CHP'nin bir yan kuruluşu ni-
teliğine dönüştüğü ya da böyle algılan-
dığı için çok partili döneme geçıldıkten
sonra, 1950'de iktıdara gelen Demok-
rat Parti, bu kurumlan bır parti ile öz-
leşmekten kurtaracak demokratık bir
yapıya kavuşturmak yerine onlan kapa-
tarak malvarlığına el koymayı yeğledı.
Böylece, bir halk eğitimi ve ekınsel et-
kinlikler ocağı ortadan kaldınlmış ol-
du. Bu kurumlann, herhangi bır sıya-
sal partinin kişiliğınden, ıdeolojisinden
sıynlmış, siyasal erkin sultasından kur-
tanJmış birgönüllü örgiit mteliğine bü-
ründürülmesi olanakJıydı. Böylece genç-
lerin, yetişkınlerin özgürceyönetimine
katılabılecekleri, eğitsel ve ekinsel ge-
üşmelerinı amaçlayan çeşıtli etkınlik-
lerde buJunabilecekleri birer toplum
eğitimi ozeğmedönûştürülmeliydi. Hiç
değilse, halkevlennin kapatılmasıyla
yaratılan boşluğu doldurmayı amaçla-
yan kurumiar oiusturulabilirdi. Bu ya-
pılabilseydi, kapatilmanın toplumsal,
ekonomik, ekinsel ve siyasal yaşamımız-
da, özellikle yurttaşlık eğitimi, insan
hakJan ve demokrasi ekininin geliştiril-
mesi açıianndan yarattığı sakıncalaror-
taya çıkmamış olurdu. Halkevleri, de-
mokratik, katilımcı, insan haklanna say-
gılı yurttaşlann yetişmesinde; ekinsel,
sanatsal etkinliklerin gelişmesine, kır-
sal ve kentsel toplum kalkınmasının iv-
me kazanmasına, kısacasi toplumun de-
mokratikleşmesine, demokrasi ekini-
nin oJuşumu ve yaygınlaşmasına özek-
lık etme işlevlerini yüklenebilirlerdi.
Yetişkinlerin, halkın aydınlatılması
ılkesine dayanan Halkevleri ve Halko-
dalan'nm CHP'nin 1931 'de toplanan
III. Büyük KuruJtayı'nda, partinin ana-
yasada yer almış olan altı ok ilkelerini
yaymak, halka mal etmek için kurulma-
sına karar verilmişti. CHPçokpartili ya-
şama geçiş sürecinde halkevlerini par-
tiden bağımsız, özerk, gönüllö yurttaş
kuruluşlanna dönüştürme yolunda her-
hangi bir gırişimde de bulunmamıştı.
Toplum kalkınması açısmdan hal-
kevlennin en önemlı etkinlikleri, do-
kuz çalışma kolundan biri olan "köycü-
iük ko}u"nca yüriitülmekteydi. Köylü-
leri aydınlatmak, uyarmak ve onlan
eğitmek amacjyla düzenlenen hafta so-
nuköygezilenni "aydınlannköydepik-
niğj" olarak niteleyenlenn bulunması-
na karşıhk, kuşkusuz köylülerin sorun-
lanna çözüm aramada, onlan bu amaç-
laörgütlemedeönemli katkılarda bulun-
duğu belirtiJmektedir.Halkevleri, yöre-
lerinde ekinsel, sanatsal, yazınsal et-
kinlikJerin başlatıcısı, yaygınlaştıncısı
olmuşjardı. Genel merkezin çıkardığı
'Ulkö' dergisi yanında çeşitli illerdeki
halkevlerince yayımlanan yakJaşık 55
dergide çevreyle ve köylerle ilgili ince-
leme yazılanna geniş yer verilmiştir.
Tiyatro kollannca yayımlanan pek çok
tiyatro oyunu gençlerin rol almasıyla
sergilenmiş, böylece tiyatro sevgisinin
geliştirilmesine, yaygınlaştınlmasına,
gençlerin oyunculuk yetenekJerinin ge-
liştirilmesine çalışılrruştır. Aynca elto-
pu, voleybol ve basketbol gibi ülkemiz-
deyaygın olmayan kimi oyunJann genç-
lereöğretilmesinde, onlann beden eği-
timi ve cimnastik etkinliklerine katılma-
sında halkevlennin elvenşli birer or-
tam sunduklannı biliyoruz.
"CHP'nin özel siyasal amaçtanna
araç oluyor* gerekçesiyle halkevleri
1951 'de kapatıldığmda yurtçapında 478
halkevi, 4306 halkodası etkinlikte bu-
lunuyordu. Aradan dokuzyıl gibi uzun-
cabirsöregeçtikten sonra, 1960'taTürk
KültürDernekleri adıyla yeniden kuru-
lan, sonradan 1963 'te gerçek adınj alan
halkevleri ile halkodaJannın sayısı 221 'e
ulaşmıştı. Yeniden kuruldukJannda, hal-
kevleri özdeksel (maddi) rnalvarlığıy-
la bırlikte ekinsel birikiminden, mal-
varlığından yoksun olarak etkinlikleri-
ne geçebilmişti. Yapılar, özdeksel var-
lıklar bır yana, özellikle kitaplıklann-
daJa yayınlar yok olmuştu. Çeşitli hal-
kevlerince yayımlanmış olan kitap ve
dergiler ortada yoktu. Gönüllülüğe da-
yalı, siyasal erkten bağımsjz tüzeJ ko-
numuyla birer demokratık kitle örgütü
olarakkurulanhalkevleri ve odalan yay-
gın, etkin bir örgütlenmeye gidilebil-
diyse de tutucu ve baskıcı yönetimler-
ce kösteklendiler. Halkevleri, tüm de-
mokratik kurumlargibi, en büyük dar-
beyi 12 Eyliil askeri yönetiminden ye-
di. Sıkıyönetimlerin şubeleri kapatma
kararlan, fakat aklanmayla sonuçlanan
davalar, halkevlennin yaşamında derin
yaralar açtı.
Halkevlerinın yazgısı, cumhuriyetın
kuruluş yıllannı içeren dönemde giri-
şılen kurumlann yazgısıyla koşut ol-
muştur. Çok partili dûzene geçilmesiy-
le bu kurumiar; gerçekleştirilen dev-
rimlere, laikliğe, dil ve harf devrimle-
rine karşı tutucugüçlerin açtığı savaşım
çerçevesinde kapatılmışlardır. Nasıl
"millet mektepierV cumhuriyetin hal-
kı eğitme, okuryazarlık düzeyinı yük-
seltme konusundaki başanlı sonuçlar
alınan bir halk eğitimi girişimiyse, na-
sıl "K6y Enstitüteri" kırsal alan insanı-
nı eğitme alanmda dünyaya örneklik et-
tiyse halkevleri de toplum yaşamı açı-
sından çok önemli etkinlikJer için özek-
lik etme işlevini yerine getirmişlerdi.
Çeşitli bakanlıklara bağlj halk eğiti-
mi, kültür, gençlik ve toplum merkez-
leri belli sınırlı etkinlikleriyle toplumun
demokratikleşmesine, demokrasi eki-
ninin oluşmasma, demokrasi ve siyasal-
laşma ekininin gelişimıne, hiçbir za-
man halkjn eğitimine, aydınlanmasına,
bilinçlenmesine herhangi birkatkılan ol-
mamaktadır. Bir tür boş zamanlan de-
ğerlendırme özeği olmaktan ilen gıde-
memekteler. Kısacası, siyasal iktidara
bağımlı kamu kunımu nitelığındeki bu
kuruluşlar, demokratık, insan haklan-
na saygılı, laik, toplumsal hukuk dev-
letinın gerektirdiği özgürleşmiş yurttaş
ve kenttaşjann yetişmesine katkılan bu-
lunmamakradjr. Toplumunözellikle de-
mokratikleşmesine, halkın siyasallaş-
masına, bilinçlenmesine çalışacak halk
eğitimi ve toplum özekleri olarak hal-
kevlerine her zamankinden çok gerek-
sinim duyduğumuz günleri yaşıyoruz.
Amerikanfilmlen'nden bıliriz; adaletönünde-
kisanık, yargıçlann sprduklanna yanrtvermezl
"Ben susma hakkımı kullanıyorum" der... Za-
ten tutuklandığı an polis bünu anımsafir; "Şim-
di söyleyeceklerin yarın aleyhine kullanılabi-
lir" diyerek adamı susturur.
ABD anayasasında böyle bir susma hakkı
herhalde vardır, ama bizim anayasamızda ya
da ceza yasasında var mı, bilmem!.. Siz yıllar-
dan beri böyle "susma hakkı" diye bir şey
duydunuz mu? Tek parti, çok parti, asker yö-
netimleri, yeniden çok parti yönetimleri geldi
geçti, on binlerce insan sorgulandı, yargılan-
dı, cezalandınldı. "Susmahakkı" diye bir "hak"
olduğunu bugüne dek bıliyor muyduk, duyu-
yor muyduk?
Nice genç yaşlı, kadın erkek, hatta çocuk,
en çirkin, en korkunç biçimlerde sorgulandı.
En hafrfi falakaydı. Çekersin falakaya bulbül gi-
bi konuştuaırsun! Olmadı bilmem ne askısına
tak, bilmem neresıne elektriği ver, konuşma-
sın dagört Birde kalkmış "Benim susma hak-
kım var" demiş! Görür neymiş susma hakkı-
nı?
•••
"Irtica Paranoyası" diye tutturdular! 28 Şu-
^ t karariılığını eleştirdiler. Ü
kendinigösterenyobaz-
ca tutumlandemokratık
hak, bir insan hakkı sa-
yarak gözlerden uzak
tutmaya çalıştılar. So-
nunda Hizbullah kasap-
lan ortayaçıkınca susar
gibi oldular. Utandıkla-
nndan mı, korkudan mı? Şimdilerde yine baş-
ladılar. "Yanlış ırtica anlayışı gözden geçiril-
meli..." Irtica anlayışının neresi yanlış! Adam-
lar topraklann aftını cesetlerle, silahlarla dol-
durmuşlar, kıyam gününehazırlanmışlar!Ama
bazılan hâJâ "Yanlış ırtica anlayışı" deyip du-
ruyor hiç sıkılmadan...
•••
"Devlethalinicabınagörehareketeder. Ya-
ni her zaman rutini takip etmek mecburiye-
tindedeğildir. Oevletinyûksek menfaatlan, ki
bunu takdlretmekhükümetlereaittir, icap et-
tirdiği zaman devlet rutin dışına çıkabilir. Ya-
nikanunsuzlukyaparmanasınasöyfemiyorum.
Rutinin dışına çıkma payı vardır."
Sözcüklenn nerden, nasıl, hangi anlamda di-
le yerteştiğini anlamak için biraz sözlük kanş-
tırmak gerekir. Ben de Petit Robert'de "ro-
utine'ebaktım: .•_
EVET/HAYIR
OKTAY AKBAL
Susma Hakkı ve "Rutin
"1552yılm-
da "rotin"cAa-
rak fransız di-
line giren "ru-
tin" şöyle ta-
nımlanmış:
"Hep aynı
biçimde dü-
şûnmekvedavranmakalıskanlığı. Hertüriüge-
lişmeye ve yeniliğe engel olan yerieşik alış-
kanlıklar ve önyargılar... örnek: 'Işim birçeşit
rutin haline gelince kafam daha az yoruluyor.'
(Rousseau)."
Süleyman Demirel "rutin"den "yasadışt
birtutum" anlamının çıkartılmamasını istiyor.
Ama, devlet işlerinde alışılagelen davranışla-
ra ters düşmek toplumda bır şaşkınlık yarat-
maz mı? Kafalan kanştırmaz mı? Silahlı Kuv-
vetler Güneydoğu'da görevini yaparken sen
tut özel bir tabur kur, valilik eliyle sılah satın
a/.'.. Sonra da bunu 'rutin'in dışına çıkmak di-
ye savun! Hiç de inandıncı bir savunma değil!
•••
Günterdir TV'lerde, gazetelerde bir tartış-
ma... Hizbullah olayında yetkililer, baştaodö-
nemin başbakanı, bakanlan, genel müdürle-
ri, valileri alışılmışın dısında bir yönteme baş-
vurmuşJar. Birtakım insanlan toplayıp bir silah-
lı güç oluşturmuşlar. Silahlar satın alınmış,
bunlaryeni silahlı güce verilmış. Bu arada bu
silahlann önemli bir bölümü de ortadan kalk-
mış! Şimdi orda burda, toprak altında bir or-
duyu donatacak çoklukta sılah bulunuyor. Hiz-
bullahcı çeteler mi almış saklamış bu silahla-
n; ne için, hangi amaçla?
••• '•'" ' ''• ' "'
Güneydoğu'da bir ilçe, Silvan... TV muha-
biri kahvelerde, sokaklarda yurttaşlarla konu-
şuyor. Daha doğaısu konuşmak istiyor! Kım-
se ağzını açmıyor. Nasıl açsın ki cinayete ta-
nık olan bir balıkçıyı ertesi gün öldürmüşler!
Korku kol gezmiş yıllarca! Yüzlerce "failimeç-
hul" cinayet! Devlet var mı yok mu Silvan'lar-
da, bellı değil. Devlet de korku içinde mi? Sav-
cısı, kaymakamı!..
Hizbullah bitti mi? Nerde! Bir kangren gibi
sarmış gövdemizi... HeleDoğu'da, Güneydo-
ğu'da. Kimseterkonuşmuyor... Bıldığı ıçın ba-
şına er geç geleceği, kendisini kimsenin ko-
ruyamayacağını... Işte yasadığımız gerçek.
Hani o susma hakkı diye bir şey var ya, Gü-
neydoğu insanlanda bu hakkı kuKanryorİar, hem
de yıllardır. Bildiklerini gördüklerini kendileri-
ne saklayarak. . « . . . ,..
PENCERE
Ecevit Neden Demirelcı
Oldu?••
Garip çelişkilerin açma-
z/nda kıvranan Türkiye'de
tuhaf işler oluyor...
Tuhafiye dükkânına
döndük...
Neden?..
Çünkü Türkiye 'Soğuk
Savaş' yapılanmasjndan
kurtulmanın sancılannı çe-
kiyor. •
Kolay mı bu iş?..
•
Ecevit neden Demire'-
ci oldu?..
Çünkü 'Soğuk Savaş'
yapılanmasını kazasız be-
lasız aşmak için Türki-
ye'deki soğuk savaş kad-
rolarının işbirliği gerek!..
Nedenli karşrtgörünseler
de ktrk yıldan beri af tak-
ke ver külâh nöbetleşe
devlet yönetmiş pol/tika-
cıların 'yazgı birlikleri'
2000'li yıllarda 'iktidarbir-
likteliği'ne dönüşmek zo-
rundadır.
Ecevit'in 'ülkücüler'\e
işbirliği de yazgı birtiğine
dönüşmedi mi?..
•
Kimse kimseye kızma-
sın!..
Birisi çıkıp sorsa:
- Türkiye'deki rejimin
adı ne?..
- Demokrasi mi?..
-Hayır!..
-Askeri demokrasi mi?..
- Yok canıml.
- Peki, sen söyle!..
- Oligarşi!..
Partiterinin Meclisgrup-
lannı avuçlannda tutan üç
buçuk liderin parlamento
üzerindeki egemenlikleri-
ne verilecek ad 'oligar-
şi'den başka ne olabilir?..
•
Parlamentoculuk mu
dediniz?..
Sorular:
- Meclis'in bugünkü ya-
pısından çağdaş ve de-
mokratık bir anayasa çı-
karmı?.. Yadabuparla-
mentoda doğrv dürüst bir
cumhurbaşkanı seçimi
yapılabilir mi? Irtica /
nadıyla birlikte oynar
cak oyunların dökümü
yapabilmek kimin hadı
ne?..
1950'lerden bu yaı
politikanın içinde yaşaya
Ecevit çok şey ögrendi
Telefonla milletvekili at
masınıöğrendi...
Iktidar kortuğuna otu
mak için, iç ve dış güçle
rin birleştikleri odak nol<
tasında durmak gereğif
acı deneylerle öğrendi..
Seçim sandığında oy
larını artırabilmek uğruni
Fethullahçılara göz kjrp
mak ustalığını öğrendi...
IMF'nin tepeden inm«
atanmışlarına yazdırılar
ekonomik programı harfı
harfine uygularsa, iktidar
koltuğunda oturabilece-
ğini öğrendi..
"Popülistekonomik po-
litikalan " yeğlerse kimse-
ye yar olamayacağını öğ-
rendi..
Yeter mi?..
Hayır!..
•
Türkiye'de 'Soğuk Sa-
vaş'^yapılanmasını aşmak
kolay bir iş değil!..
Geçmişle hesaplaşma-
da hangi taşın altından ki-
min çıkacağı bilinmiyor!..
Devtetin başında oligar-
şik yönetime daha birsü-
re gerek var!..
Dış ve iç güçlerin Türki-
ye'de zor bela kurduklan
siyasal "istikrar"ın IMF'nin
dayattığı ekonomik prog-
ramdan sonuç alınıncaya
dek sürmesi gerek...
Cumhurbaşkanı seçimi,
Meclis'in özgür iradesine
bırakılamayacak kadar
ş
Bülent Ecevit bunu
biliyor...
Bilinçle Demirelci oldu.
ERICSSONVETEKNOLOJININSONYENIUGI:
WAP NEOİR?
WAP (Kablosuz Uygulama
Protokolü), mobil cihazlar
•üzer'mden internete erifım
sağlayan ve yeni geliştirilen
kablosuz iletişim standardıdır.
Ericsson, 1991 yılında WAP
Forum'un kurulmastnda önderlik
ederek, WAP teknoloj'mnin
dünyaya gelmesini sağlayan ö'ncü
marka olmustur.
Kablolara bağlı olmadan,
internetin gücünü yantmzda
hissetmenizi sağlayan WAP,
bu sisteme uyumlu cep telefonu ve
el bilgisayarlarıyla çalısır.
I
WAP teknolojisinin öncüsü Ericsson,
bu aJanda gerek kullanıcılar gerekse
uygulayıcılara yönelik birçok çözümü
bir arada sunuyor. WAP stan-
dardının belirlenmesinde Öncü mar-
ka olan Ericsson, uyguJamalann ge-
lişcirilmesi, teknik altyapı iirünleri
ve profesyonel hizmetler alanların-
da somut çözümler üreterek, WAP
teknolojisinin hayata geçmesinde
Önemli bir rol oynuyor. Ericsson'un
üstün teknoloji ürünü WAP uyum-
lu cep telefonları ile isterseniz
Türkiye'deki özel WAP hizmetleri-
ne, isterseniz dünyadaki medya ve
diğer uygulamalara kolayca ulaşabi-
leceksiniz.
Acil dıırumlarda
en yakrn eczaneye
cep telefonıınıızdun
ıılaşabileceksinh.
ERICSSON'DAN
WAP HİZMETLERİ!
Ericsson'un Türkiye'de sunduğu
hizmetlerle, WAP uygulamalannda
yeni bir dönem başlıyor. WAP için
tu )n ılındı.
Bilgisayar ve telefon bir arada; Ericsson R 380
gerekli altyapının kurulmasından
danışmanlık hizmetlerine kadar tüm
gelişmelere öncülük eden Ericsson,
Dünyanın ilklMP ürünü Ericsson MC218
son kullanıcılar için bir de WAP
sitesi oluşturuyor. Böylece WAP
teknolojisinin imkân tanıdığı birçok
servis, Türkiye'de hizmete girmeye
başlıyor.
Şehirdeki en popüler
restoranlartn numaraLtrına
cep telefonunuzla antnda
ulaşabileceksiniz.
ECZANE Mİ ARADINIZ,
RESTORAN MI? ;.
Ericsson WAP sitesinin içeriğinde;
son dakika ha-
berleri, hava
durumu, hasta-
ne, eczane, tak-
Acil bır tanımdı lasUnt iıtçtlert cttaat:
si, sinema, gece kulübü, maç sonucu
bilgileri, acil numaralar gibi bilgi
hizmetlerinin yanında; sinema bileti
alma, borsa ve fînans hizmetleri, pi-
yango ve WAP
ü z e r i n d e n
oyunlar gibi
„-- , , , , interaktif hiz-
Mıç somıçlanm ınmda âgnntüılirsiıtiz
metler olması planlanıyor. Ericsson
bu hizmetle sizler için hayatı daha da
kolaylaştırıyor. Artık internet dün-
yasına WAP teknolojisi ve Ericsson
ürünleriyle istediğiniz anda, istediği-
niz yerden ula-
şabilirsiniz.
n ıçırt teletonutHi& bsfvuım.
Türkiye Ericsson ile
WAP* dünyasına giriyor...
Hazır mtsınız?
* Yukandakt hızmalır Jepjltlık güstmbtlır vt optralör dauklukr.
Ertcsson'dan WAP
barikası ürünler
Çok yakında pıyasaya sunulacak
Encsson R 320 vt Ericsson R }80
cep telefonları da WAP tekndojisıni,
kullamyor. R 320de dahili tnfrand
modem, ajanJa. elektrontk kartvizıi
değijim olanağı. sesli mtmo kaydt
öztilıklerı; bilgisayar vt telefon
btrkjimi R 380'de de EPOC ijtetim
ststemt. PC senknmızasyonu, faks vt
e-maıl gonderımı. dokunmatik ekran
öztilıklerı bulunuyor.
ERİCSSON $