Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6AYFA CUMHURİYET 19 ŞUBAT 2000 CUMARTESİ
14 KULTUR kuttur@cumhuriyet.com.tr
Mustafa UvsaJ
L'nlti ozan her yıi bir,iki albüm yapıyor.
Van Morrison
ustalarla
Van Morrison, heryıl muhakkak bir,
ikı albüm çıkanyor. Bu kez de gençli-
ğinde onu çok etkilemiş iki dev müzik
adamı Lorrie Doncgan ve cazcı Chris
Barber'la bir araya gelip verdiği kon-
seri albüm haline getirdi Van Morrison.
Albümün adı The Skiffle Sessions,
Live In Belfast; on beş parçadan olu-
şuyor.
Anthony Donegan Showcase (1931
doğumlu), çok kısa sürede folk, blues
ve geleneksel cazı kapsayan özgün bir
stil geliştirmiş önemli bir müzisyen.
Birca? orkestrasında tromboncu Chris
Barber'la karşılaştı
1954te Lorrie Doncgan(Skiffle Band)
skiffle müziğini lngiltere ve Irlanda'da
popüler hale getirdi, Beatles gibi bir-
çok grubu ve solisti etkiledi. Donegan
tartışmasız lideri oldu bu akımın...
Bu albüm üç ustanın bir araya geldi-
gi tarihi bir konserin belgesi. Belki bir
daha hiç tekrarlanmayacak böyle bir
müzik ziyafeti Amerikan folk şarkıla-
nyla birkaç baladın eklenmesiyle din-
leyeni 50"li yıllaragötürmeyi başanyor.
Yürekten söylenmiş şarkılardan olu-
şan yapıtı meraklısı kaçırmasın...
Uysardan
Ben Ölürsem
Müzikle ya-
kından ilgili
olanlar Musta-
fa UvsaTıveim-
zasını EdipAk-
bayram'ın yo-
rumladıği bes-
telerinden ve
özellıkle Ataol
Behramoğ-
lu'nun Ben
Öhırsemadlışi-
irine yazdığı
müzikten anımsayacaklar.
Sanatçının ürettikleri bunlarla smır-
lı değil: seksene yakın yapıtı bulunan,
TRT'nin açtığı yanşmada 198O'de Ağır-
lama parçasıyla ikincilik kazanan Uy-
sal, yorumculuk yanını da zorlayıp geç-
mişte Deli Olmak tşten Değil ve Yu-
nusça adlı iki solo albüm yayımlamış-
tı. Bu ayın başında üçüncü albümü Ay
Karanlık'ı Beyza Müzik&Vapım eti-
ketiyle çikardı Uysal...
Yine ünlü şairlerin yapıtlanna yaz-
dıgı bestelerden oluşan bir repertuvar
hazırlamış albüme.
Dilber Saka'dan Yana Yana, Vay Ba-
na ve Emine Kız, Ataol Behramoğ-
lu'ndan Ben Ölürsem ve Koşu, Aşjk
Veysel Şahroğlu'ndan Erveda. Ahmed
Arif ten Ay karanlık. Mevlana 'dan Ok
Gibi. Fettah Şahinden Şafak Garipü-
0. Özdemir Asaftan Seni Saklayacağım
adlı dizeleri bestelerniş; birde Kjnm halk
ezgileri üzerine Ülkü Tamer'in Deft-
kanlı'sını yorumlamış.
Yapıtın müzikal çizgisine gelince;
bir iki parçada duyulan makine davul
haricinde akustik çalınmış sazlar. Yer
yer nefesliler eşliğinde örülmüş altya-
pısı da gayet dolgun. tyi tanıtılabilirse
en az iki üç parçanın geniş kitleleri ya-
kalama olasılığı var...
Uysal, mutevazi sesiyle doğru bir şe-
kilde parçalan yorumlamaya çalışmış.
Bu bizce çok önemli; besteyi yazanm
kendi yapıtıni seslendirmesi herzaman
tercihimiz. O duyguyu, yapıta yaşam ve-
ren kadar kimsenin sıcak, derin, sami-
mi verebileceğine inanmıyoruz. Dola-
yısıyla Uysal'ı da bir ozan esprisinde
değerlendirip parçalan öyle dinlemek
gerekıyor.
îsmail Dede
Efendi'den...
Mevlana Kültfir ve Sanat Vakfi (ME-
KÜSAV), ünlü düşünürün inançlan ve fi-
kırleri doğrultusunda faaliyet gösterme
amacıyla 1990'dakurulmuşbirtopluluk.
Vakfm müzik grubu da yurtiçi ve yurt-
dışında Türk tasavvuf musıkısi, kJasik
Türk müziği konserleri ve sema törenle-
n düzenleyerek bu kültürü insanlara ulaş-
tırmayaçalışıyor. 1994ve 1997'deABD
Santa'da verilen konserler bir mikrofon
kullanılarak kayıt edilmiş ve iki albüm
haline getirilmiş.
Yeni Dünya Müzik, ABD'de yayım-
lanmış bu ikı albümün temel bölümleri-
ni bir araya toplayarak Gel adıyla yeni bir
albüm üretti ve Türkıye pazanna sundu.
Albümün birinci bölümü "Türk ta-
savvuf musikisinden örneklerde EyÂsık-
ı Dildare(güfte: Sezaı-beste: Sadık Efen-
di). Yiizün Gördüm Dedim Elhamdülil-
lah (güfte: Nesimi-beste: Bilırunıyor),
Bu Aklii Fikr ile Mevla Bulunmaz (güf-
te: Yunus Emre-beste: Bilinmiyor), İHm
İlim Biimektir (güfte: Yunus Emre-bes-
te: Tahir Karagöz)...
tkinci bölüm ise İsmail Dede Efen-
di'nin Ferahfeza AvuTiŞerifi'ni içeriyor.
Yepyeni deneylere doğru...
Yansımalar grubunun 'Serzeniş' adlı dördüncü albümü satışa çıkıyor
Yansımalar grubunun Ma-
hur'dan bir buçuk yıl sonra yap-
tığı Serzeniş adlı yeni albümleri
(Kalan Müzik) hafta sonunda pi-
yasayaçıkıyor. Devlet Klasik Türk
Müziği Korosu icracılanndan A.
Şenol Filiz ve Birol Yayla'nın on
yıl önce başlattıklan proje Yan-
sımalar adıyla dördüncü albümü-
ne ulaşmış durumda. tkilinin di-
ğer müzisyen dostlanyla yürüttü-
ğü Bezmara projesinın ürunleri de
yakında albüm halinde müzikse-
vere ulaşmayı bekliyor...
Müziksever, Filiz ve Yayla iki-
lisinin deneylerini Bab-ı Esrar
(1995) albümünden seçilmiş par-
çalann medyanın her kesimince
kullanılmasıyla farketmişti. Din-
leyiciye duvar koymayan, kapılar
açıp kendi başına keşfe davet eden
derin, enstrümanı ön plana ko-
yan bir sound sunmuşlardı. Son-
ra piyasanm garip işleyen kural-
lan içinde bu müzikle ne yapıla-
bilirse yapmaya gayret göstererek
bugünlere geldiler. Şu anda da
BRT'de Geienekten Geieceğead-
lı program üreterek, konserlere
çıkarak daha geniş kitlelere ulaş-
maya çabalıyorlar.
22 Mart'ta ilk konserlerini OD-
TÜ'de verecek gruptan Filiz ve
Yayla'yla konuştuk:
-Sürekli devinim içindeki Yan-
sunalar grubundaki yenideğişik-
ükleri öğrenelim öncelikle-.
BtROL YAYLA - Bir kere so-
undda sürekli duyulan enstrü-
manlann sayısı dörde çıktı; ney,
gitar, kontrbass ve perküsyon.
Nerih Yeşilnil kontrbassta, per-
küsyonda da Engin Gürkey (ben-
dir, ud, daire, davul seti, ziller,
çeşitli kabuklar) bu temelı bizım-
le oluşturuyorlar. Onun dışında
Samim Karaca yine uduyla iki
parçada yer alıyor. Muammer
Ketencoğlu bir parçada akordeon.
Hakan Şensoy iki parçaya keman
çaldı. Siiren Asatryan diye bir
müzisyen Şenol'la tanışmak, bir-
likte duduk çalmak için Erme-
nistan'dan gelmiş. Bizi buldu.
Sonra onu stüdyoya soktuk. çok
yetenekli biri. Ben gitardan baş-
ka tambur ve lavta çaldım, Şenol
daney.
- Albüme kaç parça koydunuz
busefer?
A. ŞENOL FtLİZ - Albümde
on uzun parça var. Serzeniş'i ilk
albümümüz Yansımalar'a da koy-
muştuk. Bizim için çok açılımla-
n olan bir parça. Birol yazmıştı.
Bugünkü duygulanmızla yorum-
ladık o parçayı. Diğerleri de Bi-
rol'un bestelen; Mavinin Yankı-
sı, Eylül Sonu, Yağmur Sonu, Is-
sız, Areş, Yollarda, Devran, Akl-
ı Hikmet. Engin Gürkey'in de
Vuslat adlı bir bestesi var.
-Benzerine rasüanmayan birso-
und üretiyorsunuz. Nasıl değetien-
diriyorsunuz türünü?
YAYLA- Kayıt cihazlan dışın-
da albümün üretiminde elektrik-
li hiçbir şey yok; her şey tamamen
akustik. Yansımalar müziğini, bir
çerçevenin içine oturtmak zor.
Albümün bazı parçalannda caz ta-
dı seziliyor, world müzik de var,
geleneksel dokuya malzeme de
fazla. Aynca tamamen bu coğraf-
yaya aıt şeyler yapsak da dünya-
nın herhangi bir yerindeki insa-
na seslenecek bir derinlik de ge-
çerli. O anlamda bu dünyanın
müziği.
Yeni albûmler sırada
- Son konuşmamızda bir dolu
proje vardı kafanızda. Hangileri
gerçekleşti?
Miras adında bir albüm hazır-
ladık ikimiz. Geçen haziran ayın-
datamamlandı vebitti. Kapağıy-
la ilgili birtakım çalışmalar sürü-
yor. Aynca 1450-1950 dönemi-
ne uzanan periyodlarda dönem
müziklerini bugüne aktardığımız,
kanun, tambur, ney, kemençe ve
uddan oluşan Bezmara adlı beş ki-
şilik diğer grubumuzun hazırla-
dığı biralbümün daha kayıtlan bit-
miş durumda. İki çalışma Kalan
Müzik'e verildi; piyasaya çıkanl-
mayı bekliyor. Bu arada Bezma-
ra'yı destekleyen Fransa Anado-
lu Araştırmalan Enstitüsü için
bir proje daha yaptık. Stüdyo kay-
dı istemediler ve döneminin özel-
liklerini, koşullannı taşıması için
Topkapı Sarayı'nda canlı olarak
kaydedildi ve Fransa'da geçen
mayısta CD halinde çıktı. Albü-
mün Türkçe karşılıgında adı Top-
kapı'nın thtişamı.
- Bezmara projesiyle Osman-
tı'da üretiimiş müzigi o günkü üs-
lupla vesazlarla çalmayı hedefle-
diniz. Sizce ne kadar başanlı bu
FİLİZ YAYLA - Gayipten ge-
len seslerin bir şekilde ortaya dö-
külmesi diyebiliriz bu projeye.
Eldeki verilerle, notalann üze-
ansımalar yeni
kadrosuyla kaydettiği
Serzeniş'te ilk iki
albümlerindeki
müzikal çizgisini
sürdürüyor.
Albümdeki on parçada
da, dinleyiciye duvar
koymayan, kapılar açıp
kendi başına keşfe
davet eden, enstrümanı
ön plana koyan bir
sound yer alıyor. „ ;>
rindeki gidişe, o üslubun bizde
uyandırdığı çağnşımlara göre çal-
maya çalışıyoruz. Eserlerden o
dönem hakkında üslub ne olabi-
lir somsunu soruyoruz kendimi-
ze. Bugünkullarulmayançalgılar-
la çalındığı için farklı bir tını var.
Onun ötesinde doğrusu budur di-
ye bir çıkış noktamız yok. Tek
çıkış noktası çok sonralan nota-
ya alınmış eserler; ilaveten birkaç
yazılı kaynak. Biz samimiyetle
araştırarak perde ve sesler konu-
sunda kendimizi gehştirmeye ça-
lışıyoruz; bir hayli de mesafe al-
dık. O müziğin mantığinı kavra-
maya başladık. Desteksiz, neye
dayandığı belli olmayan birtakım
eleştiriler geldi, ama ortaya çı-
kan birtınıyı sadece kendileri be-
ğenmediği için birtakım laflar
söylediler. Bunun yanmda ciddi
bir kesim de Türk müziğinin ge-
leceği için önemli çalışmalar ola-
rak niteledi.
Mina, bu kez
Zero'yu seçtiBirçok eleştirmene göre 'beyaz
sesler' arasında tüm zamanlann
en iyilerinden biri Mina. Bir ara
dinleyenJerini yalnız bırakıp üzme-
sine rağmen son yıllarda bol bol
albüm yayımlayıp kendini affettir-
miş durumda.
Mina, yeni biraibüm yaparken
önce haberi yayılıyor ortalığa; ar-
dından gizlenmeye başlıyor ve
'Acaba yine ne yapb' sorusuna ya-
nıt bulmak için basın peşine dü-
şüyor. Tabii O da kaçıp, 'kayıpl»-
ra kanşarak' ve projesini saklaya-
rak merakı körüklüyor. Milyon-
larca dinleyeni cover mı ya da ye-
ni parça mı söyleyecek diye ürü-
nü merakla bekliyor.
Işte bu öykü yeni albümü No:
0 Mina için de geçerliydi ve ün-
lü Italyan yorumcu geçen yılın so-
nuna doğru yine 'olağan sfirp-
riz'lerinden birini daha gerçekleş-
tirdi.
Geçmişte Lucio Battisti, Enzo
Jannacd ve Beatles bestelerini al-
bümleştirdiği gibi bu kez de Ital-
ya'nın en ünlü seslerinden Rena-
to Zero'nun yapıtlannı bir arada
yorumladı.
Zero, Italyanca sıfir demek; al-
bümün isimindeki sıfir rakamınm
esprisi Renato Zero'nun soyadın-
dan geliyor.
On parça var yapıtta; bunlar-
dan dokuz tanesı eski; Ze-
ro'yladüetyaptığıNeriad- ,
lı beste yeni. /
1958'de on sekiz yaşın-
dayken bir kulüpte gece-
nin üçünde söylediği şar-
kıyla 'keşfedflen' Mina
(Mina Anna Mazzini), **
artık tam anlamıyla bir yo-
rumcu kimliğiyle albüm ya-
pıyor. Besteler onun kişili-
ği, sesiyle daha farklı anlam-
lar kazanıyor ve dünyanın
dört biryanına ulaşıyor. Son
verilere göre Mina, TV'de
yaptığı şovlar yardımıyla
ününün doruğunda gezin-
diği dönemden bile daha
fazla satıyor bugünler-
de.
Parçalar gelince; so-
und Massiminano Pa-
ri'nin düzenlemeleriy-
le olabıldığince mo-
dern vetaze. Mina'nin
sesinden anlaşıldıgı
kadanyla hayli eğle-
nerek yapmış kayıt-
lan; yorum parlak ve
canlı. Biz I Migüori
Anni ile Cercami'yi
beğendik. Ancak
herkesin muhakkak
özelbirparçasıola-
caktır ambümden...
Yeni Zelanda özgttn müzikleri Oceanla'da
Etnik teknik ezgiler
Geçen hafta Universal
şirketi Oceania adıyla bir
albüm yayımladı. Tanıtım
broşüründe Yeni Zelanda
müziğini dünyaya ulaştır-
mak için hazırlanmış bir
proje olduğu yazılı.
Işin içinde, daha önce
yaptığı birçok çalışmayla
'büyük yetenek' unvanını
hak etmış, eskı KUIing Jo-
ke elemanı Jaz Coleman
(Son olarak Led Zeppe-
lin'in ünlü Kashmir'ini sen-
foni orkestrası için düzen-
lemişti) vardı. Yanına Ye-
ni Zelanda'nın en ünlü te-
levizyonyıldızlarından He-
inetveki Mohi'yi almış, par-
çalan onun sesiyle değer-
lendirmişti...
Buraya kadarher şey gü-
zel; ancak albüm dinlen-
meye başlandığında, bir-
çok 'world music' (dünya Parçalan Heineweki Mohi seslendiriyor.
müziği) yapımında oldu-
ğu gibi bölgenin kültürüne fazla bir rilmek istenirken güdük bir etnik so-
sadakat endişesi taşınmadığı hemen
ortaya çıkıyor Teorik olarak Maori-
ler'in dünyasıyla Batı'nın ortak bir
soundunun bulurunası gerekirken ib-
re büyük bölümüyle Batı'yı göste-
riyor. Birkaç etnik enstrüman ve renk,
bol elekrronik oyunun içinde eriyip
gidiyor.
Albüm aslında geleneksel toplum-
larla bugünün tüketim dünyası ara-
sında bir meditasyon arayışı; ancak
teknolojik tat o kadar ağır basıyor ki
synthiserlarla atmosfere derinlik ve-
nuca ulaşılıyor.
Bir iki parçada, televizyonlaryar-
dımıyla artık tüm dünyanın tanıma-
ya başladığı o Maoriler'in meşhur ba-
ğınşlan duyuluyor; o kadar.
Oceania projesi. Deep Forest'in
yaptıklannı anımsattı bizlere; etnik
dokunuşlu pop denebilir sounda. De-
ep Forest'i seviyorsanız bu albüm
sizin için ideal, ama daha yöresel ve
kültürel bir şeyler anyorsanız albü-
mü biraz dinledikten sonra karannı-
zı verin.
Işığın Yansıması
9
ndan konser ve albüın
Işığın Yansımasj bu pazartesi (21 Şubat)
20.30'da ADA Kültür Merkezi'nde kon-
sere çıkıyor. 1994'te bestelerini degişikşar-
kıcılara yorumlatıp Bir Çiçek Yılı Sonra
albümünü üreten, ardından 1997'de bu
kez Işığın Yansıması adını verdiği ve ken-
dinin de yer aldığı grupla Birdenbire'yi
yayimlayan Murat Ozyüksel, yerlı rock-
ta özgün yolunu açmayı başarmış bir bes-
teci.
Ünlü şairlerin dizelerine müzikal yorum
getirip roca taşıyan Özyüksel'den konser
ve hazırlığı süren yeni albümle ilgili bil-
gi aldık:
- Konserin repertuvannda neter var;
yeni parçalar dinlc\ebilecek miyiz?
MURAT ÖZ\'ÜkSEL - tlk iki albüm-
deki parçalara ek olarak dört ya da beş ye-
ni beste çalacağız. Yeni hazırladığımız al-
bümün yansına yakmını dolayısıyla kon-
serde dinletmiş olacağız. Onsekiz, yirmi
parça çalıyoruz konserlerde genellikle.
- Yeni besteleri merak ettik_
OZYÜKSEL - Birincisi Nâzım Hik-
met'in oğlu Memet'e yazdığı 'Tohuma,
Toprağa, Denize tnan' diye başlayan bir
mektup. lkincisi Hasan Hüsevin'in Ner-
de Ellerin; soundu hayli sert. Üçüncüsü
eskiden ben çaldığımız, gündeme getir-
mediğimiz Karacaoglan'ın Bir Aynlık
Bir Yoksulluk Bir Ölüm'ü. Anonim tema-
nın üzerine biraz Işığın Yansıması motif-
lerini kattık... Ben TRT'ye Osmanlı de-
miryollanyla ilgili bir belgesel yazıyo-
rum. müziklerini de yapıyorum; orada
Kara Tren Gelmez mola'yı kullandım.
Çok hoş bir rock türkü oldu. Onu da re-
pertuvanmıza aldık. Birdekonsereyeriş-
Ünlü şairlerin
dizelerine müzikal
yorum getirip
rocka taşıyan
Işığın Yansıması,
yeni kadrosuyla
pazartesi gecesi
ADA KüJtür
Merkezi'nde
konser verecek.
Işığın Yansıması
bu konserck
yeni hazırladığı
albümden beş
parçajı da
seslendirecek
tirmeye çalıştığımız yeni parça var; Ingi-
liz burjuva döneminde yaşanmış Kazıcı-
lar hareketini yansıtan. kazıcılann ekin
ekerken söylediği halk şarkısının sözleri-
ni bulduk. Müziğini bilemiyoruz ama, biz
onu lngiliz tarzı rock parça şeklinde bes-
teledik. Albüme mutlaka koyacağız.. ama
konsere yetiştirir miyiz bilemiyorum hâ-
lâ.
- Birdenbire albümünden sonra kadro-
da değişiklik oldu. Kimler geldi, kimler
gftti?
OZYÜKSEL- Albümden sonra grup da-
ğılmadı.. ama motivasyonu çok yüksek de-
ğildi doğrusu. Birkan değişikliği oldu ar-
dından; Murat Durmazaynldı. Işığın Yan-
sımasrnın Bursa'da kurulduğu günlerde-
ki ilk kadrosunda yer almış gitarist Ayhan
Orhuntaş geldi. Aynca ilk albüm Bir Çi-
çek Yılı Sonra'da Günaydın Sabah adlı par-
çayı seslendiren Ali Erenus katıldı aramı-
za. Bassda eski kadrodan Barlas Çevikus
devam ediyor. Standart davulcumuz yok-
tu; Errugrul Koç da artık sürekli bizimle
çalıyor. Bu beşliyle yolumuza devam edi-
yoruz.
- Dinleyicileriniz yeni albümün çıkışı
için belli bir tarih ister. Nezamaıı hazırohır
yeni çalıjma?
ÖZYUKSEL-Ben üniversitedegörev-
liyim, diğer arkadaşlann da farklı işleri var.
Devamlı toplanamıyoruz, mükemmeli-
yetçi tutumumuz olduğu için çok çalışma-
mız gerekiyor. Dolayısıyla uzun sürebilir.
Yazın da albüm çıkmayacağına göre ey-
lül diyelim biz yayım tarihine. Bu arada
ilk albümdeki HarbeGiden'iyenidenyo-
rumlayip koyacağımızı haber vereyim.
Borusan İstanbul
Hlarmoni Atakta
Borusan Kültür ve Sanat kuruluşu, ül-
kemizde gerek sanatsal, gerek eğitsel et-
kinlikler açısından, Genel Müdür Sami
Caner'in bilinçli girişimleriyle başanlı bir
çizgide gelişiyor ve ilerliyor.
Bu girişim ve etkinliklerin paralelinde
'Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası'
vermekte olduğu düzenli ve seri kon-
serlerle ilgi çekiyor. İstanbul içinde sınır-
lı kalmayarak aylık konserlerini Anado-
lu yakasında da tekrarlayarak 'evrensel-
çoksesli' müziğin daha geniş kitlelere
ulaşmasına katkıda bulunmayı amaç
edinen bu orkestranın 2000 yılı sonuna
kadar geniş bir programı var.
Borusan İstanbul Filarmonu Orkest-
rast'nın genel müzik direktörlüğünü ve sü-
rekli şefliğini, uluslararası değerde ünlü
yönetmen Prof. Gürer Aykal üstlenmiş
bulunmakta. Başkemancılığını ise, yine
ülkemizin ve dış ülkelerdeki başarılann
sanatçısı olan keman virtüözü Doç.Dr. Ci-
hat Aşkın yapıyor.
Borusan Kültür ve Sanat kuruluşu 18
Aralık 1993 tarihinde ilk olarak 'Boru-
san Oda Orkestrası'n\ gerçekleştirmiş
ve ilk konserini 2 Haziran 1994'te vermiş-
tir. Prof. Saim Akçıl'ın şefliğinde yurtiçi
ve yurtdışı konser turneleri yapan Boru-
san Oda Orkestrası, aynı zamanda genç
ve yetenekli Türk solistlerine de eşlik et-
miştir. 25. Uluslararası İstanbul Müzik
Festivali'ne ve 15. Uluslararası Ankara
Müzik Festivali'ne katılan Borusan Oda
Orkestrası, aynca ülkemizin ünlü solist-
lerinin seslendirdikleri dört CD kaydı dol-
durmuştur... 1999yılınagirerkenbuoda
orkestrasından daha kapsamh birformas-
yona ulaşmak amacıyla bir senfonik or-
kestra oluşturma karan alınmış ve genel
müzik direktörlüğü ve orkestra şefliği
görevine Prof. Gürer Aykal ve başke-
mancılığa Doç. Dr. Cihat Aşkın getirilmiş-
tir. Böylece Borusan İstanbul Filarmoni
Orkestrası kurulmuştur.
Nefesli sazlann katılımı ve kadronun ge-
nişlemesiyle bir senfonik orkestra bün-
yesine kavuşan 'Borusan İstanbul Filar-
moni Orkestrası' Kasım 1999'dan itiba-
ren düzenli konserler vermeye başla-
mıştır. Bu orkestra aylık düzenli konser-
lerdışında eğitim amaçlı konserler de ver-
mektedir. Örneğin Boğaziçi Üniversite-
si, İTÜ ve Kadıköy Halk Eğitimi Merke-
zi'nde düzenlenen konserler bu nitelik-
tedir.
Genç şef ve konuk çellist
'Borusan İstanbul Filarmoni Orkestra-
sı ', 2000 yılının 9 Şubat konserini CerrreU
Reşft Rey Konser Saionu'nda,'bu ifefer
sürekli şefi Prof. Gürer Aykal'ın yerine,
müzik yaşamını Macaristan'da sürdü-
ren, uluslararası kariyeri olan genç şef AJ-
paslan Ertüngealp'in yönetiminde ger-
çekleştirdi. 1969 İstanbul doğumlu olan
konuk sanatçı Alpaslan Ertüngealp, Bu-
dapeşte Franz üszt MüzikAkademisi, Ja-
nos Ferensik ve sonra Rusya'da Sergey
Prokofiev yanşmalan ödüllerini kazanmış
bir genç yetenek... Bu konserin solisti ise
ünlü bir viyolonselist olan Daniel Gros-
gurin. Müzik eğitimini Cenevre Konser-
vatuvarı'nda tamamlayan 1949 doğum-
lu Isviçreli sanatçı, şimdi aynı konserva-
tuvarda öğretim üyesi. Daniel Grosgu-
rin'in doldurduğu CD'ler var ve dünya tur-
nelerindedetanınmış. Bu konserde Jo-
seph Haydn 'ın tanınmış 'Viyolonsel
Konçertosu'no (Re major) sestendirdi.
Konser Mozart(1756-1791}'m 'Jupiter'
adlı No. 41 senfonisiyle sona erdi.
Candan Erçetin, EJbette albümüyle
birinciliğini sürdürüyor. Ebru Gündeş,
Dön Ne Olur'la ikinci, Haluk Levent,
www.leyla.com'la üçüncü sırada.
Sanat müzığinde sıralama değişmiyor:
Muazzez Ersoy,, toplama albümü
Nostalji 7-8-9'la birinci, Safiye Soyman,
Sevenler Gece Ağlar'la ikinci, Zeki
Müren, Bddırcın Yağmuru'yla üçüncü.
Halk müziğinde Ya\-uz Bingöl,
Sitemdir'le birinci, İsmail Türiit, Sosyete
Kıa Suzan'la ikinci:Soner Oigun, tyi
Bayramlar'ia üçüncü.
Yabancı müzikte Shakira, Donde Estan
Los Ladrones birinci sıraya yükseldi.
Toplama albüm Power Hits 8 ikinci
sırada. Santana, Supernatural'la üçüncü.
- Oceania- Various
- Faith A Holiday Album- Kenny G.
- The Skiffle Sessions- V. Morrison, L.
Donegan. C. Barber v
;;
- No: 0- Mina
- Sings Just For You- Joe Pesci
- Love Ahvays- Various
- Lara Fabian- Lara Fabian
- Skw Hits 2- Various '
- Pies Descalzos- Shakira ' "
- The Uhimate Collection- Air Supply
- Lived- Blondıe
- Bring It On- Kieth Harling
- A Truibute To Aerosmith- Various '
- Onegin- Soundtrack
- Sunshine- Soundtrack
- Sevgi Öykiileri- Bay Sevgi
- Çocuksu Düşler- Şinasi Kula
- Ayrdık- Soner Anca (single) * -
- EUerinde Yüreğim- Şahin Giray
- LJnutacağım- Ertuğrul Polat