25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7 ARALJK 2000 PERŞEMBE 8 HABERLERIN DEVAMI TURKİYE ktanbul Edirne Kocaeli Çanakkale Izmir Manisa Aydın Denizli PB Y PB PB PB PB PB 10 12 12 14 10 10 10 Y 13 Sinop Y 11 Zonguldak Y Samsun Trabzon Gıresun Ankara Eskışehir Konya Sıvas Y Y Y PB PB PB Y 11 12 12 7 6 6 6 12 Antalya B 18 Kare ( T * ^ Parçaiı bulutlu Adana Mersin Diyarbakır Sanlıurfa Mardın Siirt Hakkâri Van B B PB PB PB PB PB PB 18 12 10 13 8 9 -2 4 K Marmara'nın doğusu Karadenız, Iç Anadolu'- nun kuzeydoğusu ile Doğu Anadolu'nun ku- zeyı yağışlı ıç kesımler yer yer sıslı, dığer yerler azbuiuttu geçecek. Ya- gışlar yağmur, Orta ve Doğu Karadenız'ın ıç kestmlen ıle ıç ve Doğu Anadolu'da karia kan- şık yağmur ve kar şek- linde olacak. Hava sı- caklığı biraz azalacak. DIS MERKEZLER OsJo Heisınki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Y B Y Y Y Y Y Y 8 5 8 12 12 13 13 12 Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina B B Y B B B B Y 11 8 11 8 5 8 18 14 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire B PB K PB Y PB Y Y 3 10 -3 5 10 0 7 20 Münih B 10 Zürih B 6 Şam PB 16 i Çok bulutlu . Yağmurlu Kart , Gök gürültûlü GUNCELcÜINEYT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada ten ilerideki günler için yarariı içerikte. Dünya Bankası'ndan gelen acı soslu mektup ki- min eseri? Eser de, sorumluluk da hükümetin! Dünya Bankası Başkanı James VVotfen- sohn'dan Başbakan Ecevit'e gelen mektubun ta- rihi 29 Kasım 2000. Başbakan Ecevit'in ekonomiyle ılgili, önlemler içeren açıklamalannın tarihi ise 30 Kasım 2000. Mektup, hükümetin ek vergiler, Telekom'un özel- leştirilmesi, kimi kamu bankalannın yeniden yapı- landınlması, özelleştirmeyle ilgili adımlarda yapıl- ması gerekenlerin zamanında yapılmadığınr du- yumsatıyor. Bu önlemlerin biran önce alınacağının kamuoyu- na açıklanmasını istiyor. Hatta emrediyor. VVolfensohn'un anımsattığı "gecikme" ile ilgili ta- rihlere bakalım: Başbakan'ın 30 Kasım'daki önlemli açıklamala- nna göre: Vakıflar Bankası'yla ilgili özelleştirme, IMF ile an- laşarak mart ayında öngörüldü: Gecikme 10 ay! Ziraat, Halk ve Emlak bankalannın yeniden yapı- landınlması geçen mayıs ayında öngörüldü. Gecik- me 8 ay! Telekom'un özelleştirilmesi 2000'in ilk 8 ayında öngörüldü. Gecikme 4 ay! Ek vergılerle ilgili yasa zamanında çıkmayınca Dünya Bankası'nın 780 milyonluk kredisiyle, buna bağlı 750 milyonluk Japon kredisi ertelendi. Fatura yüksek! Telekom'dan beklenen 3 milyar dolarlık gelir bu rakamlara eklenirse: Hükümetin becenksizliği, çoğunlukta olmasına karşın bu konulardaki yasalan birtürlü TBMM'den geçirememesı sonucu devletin kasasına girmeyen döviz miktan tam 4.5 milyar dolar. Bu önemli miktardaki döviz sağlanabilseydi; Türk Lirası rahatlayacak, sonuçta 8 milyar dolayında do- lar yurtdışına uçmayacaktı! Ecevit'in ancak Dünya Bankası'ndan Düyun-u Umumiye'de bile rastlanmayan ağır içerikli mek- tuptan sonra gecikmelı önlemlere aylar sonra el atacağımızı açıklaması hayli hazin bir sonuç değil mi? Başbakan, VVolfensohn'un mektubunu acaba sindirdi mi? Bitmez tûkenmez uyanlar Erdal Sağlam yazıyor "Hükümetzaten zamanın- da almadığı karahar nedeniyle itibar kaybına uğra- mış durvmda. Bu dayetmıyor, zaten geç alınan karariar, birda- ha, bir daha müzakere edilıyor. örneğin Telekom karan. Satışı -geçen perşembe- 6 saat bir kere da- ha müzakere edildi. Sonuçta karar alınıyor, ama itibar kaybı da kat- lanmış oluyor. İtibar kazandınız diye yan çizerseniz işte itibar böyle gider." ATO'dan deklarasyon: "Yasal boşluklara vâkıf olan bazı insanlar, işadamı kimliği adı altında ilgili bürokratlar ve bir kısım nüfuzlu politikacılardan oluşturdukları soygun şebekeleriyle devlet hazine- sini talan etmişlerdir." Deklarasyondaki öğelere hükümet TBMM'de ya- nrt verdi: Banka hortumlamalaha ilgili üç saatlik genel gö- rüşmeyi yeterli gördü. Genel görüşmenin daha ge- niş kapsamlı araştırmaya dönüşmesine olanak ta- . nımadı. Gerçeklerin ortaya çıkmasını engelledi. Rahmj Koç, deneyimlerini konuşturdu: "Banka- lann bu kadar başıboş bırakılmaması gerekirdi. Koçbank, Hollanda'da 5 yıl önce şube açmak iste- di. 3yılboyunca geçirmediğimiz tahkikat kalmadı." Ya bizde? Bakkal dükkânı açar gibi eşe dosta, kudretli siyaset adamına veya işadamlanna banka açma, alma veya satmada görülmemiş kolaylıklar! Son kriz bürokrasinin hatası mı? ABD kaynakla- nndan doğru haber alan Yasemin Çongar'a göre: "Clinton yönetimi ve fon kaynakları, bankacılıkta- ki reform girişiminin 'zayıf bankalan zor durvmda bırakmasının 'kaçınılnaaz' olduğuna işaret eder- ken... krizin tırmanması sürecinde ekonomi bürok- rasinin 'en başta hatalı davrandığı' kanısındalar." Ülkemizde ise hatalı davrandığını kabul edene rastlanmıyor! 'Pokemon' TV kapattırdı ANKARA (AA)-Rad- yo ve Televtzyon Üst K.u- rulu (RTÜK). "Poke- mon'' adlı çizgi filmin özellikle okul öncesi yaş grubu için zarar verici ol- duğu gerekçesiyle atv'ye bir gün süreyle yayın dur- durma cezası verdi. Ost kurul, dün yaptığı toplantıda Sağlık Bakan- lığı'nın atv'de yayımlanan "Pokemon" adlı çizgi filmle ilgili rapor ve baş- vurusunu değerlendirdi. Üst kurul, değerlendirme sonucunda "Pokemon" adb çizgi filmin, 3984 sa- yıh yasanın 4. maddesuün V bendinde yer alan "Çocuklann ve gençlerin fizikseL, ruhsal ve ahlaki gefişfanjni olumsuz yönde etkileyebüecek yayuı yapd- nuunası" ilkesine aykın olduğu gerekçesiyle atv'ye bir gün süreyle ya- yındurdurma cezası verdi. RTÜK'ün söz konusu karanna kaynak teşkil e- den Izleme ve Değerlen- dirme Dairesi raporunda, Pokemon adlı çizgi dizi- nın temelde çok zararlı ol- mayan kurgusal yapısına karşın çizgi filmde iyi ve kötü arasındaki aynmın net bir şekılde yapılmadı- ğı bildirildi. Raporda, bir an "iyi" olan bir kahrama- nın bir an sonra "kötü" ka- rakter olarak çizildiği ve bir mesaj karmaşasına yol açtığıfcelirtilerek"Bu du- rumun. özellikle okul ön- cesi yaş gnıbu için zarar verici bir hususoîduğu"na işaret edildi. Raporda, " Bunun yanı sm dîzi için- de maç adı attmda sunu- lan Pokemon karşılaşma- lannın da temelde şktdet içeren görüntûlerle dohı olduğu, ancak bunun bir oyun havasmda gerçekten uzak bir şekflde sunulma- smın, çocuklann şiddeti kabuUenmelerinikolaylaş- Oncı bir tarz içerdiği gö- rübnüştür. Çocuklann şid- det olgusuna karşı duyar- kolaylaştıran Kaynak aşamak gelecekANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye, IMF'den ek rezerv imkânı kapsamında kısa va- deli olarak 7 milyar 450 mılyon dolar; stand- by kapsamında da aralık ayı ve 2001 yılı için- de 1 milyar 670 mılyon dolar olmak üzere top- lam 9 milyar 120 milyon dolar kredi kullana- cak. Dünya Bankası'ndan da aralık ayında 1 milyar dolarlık kredi onayı gelecek. Bunun ya- nı sıra Dünya Bankası'ndan Bankacılık Dü- zenleme ve Denetleme Kurulu'nun (BDDK) kullanunına sunulmak üzere 500 milyon dolar- lık kamu bankalannın yeniden yapılandırma destek kredisi üzerinde çahşmalar sürdürülü- yor. IMF'nin ek rezerv kapsamında vereceği kredi 1 yıla yayılu-ken 18. aydan itibaren de ge- ri ödemesı başlayacak olan koşullan uygun ol- mayan bir kredi özellığı taşıyor. Hazıne Müsteşan Selçıık Deminup, ek re- zerv imkânı kapsamında IMF'den gelecek kay- nağın kasa vadeli oldugunu ve 18. aydan itiba- ren geri ödemesinin başlayacağuıı bildirirken faiz ve geri ödeme plannun teknik çalışmalar- la tespit edileceğini kaydetti. Dünya Banka- sı'ndan da 5 milyar dolarlık ülke yardım stra- tejısi çerçevesinde 1 milyar dolarlık kaynağın aynı zamanda geleceğini söyledi. Bu kaynağın 778 milyon dolan, kamu bankalannın özelleş- tirilmesiyle ilgili temel koşula dayanduilan ma- li sektör kredisi kapsamında, 250 milyon dola- n da ÖzeHeştirme Sosyal Destekleme Projesı adı altında gelecek. Dünya Bankası'ndan ya- pılan yazılı açıklamada, bankacılık sektörünün yeniden yapılandınlmasını desteklemek üzere BDDK'yle çalışma yapıldığı, bu kapsamda 500 milyon dolarlık kamu bankalaıını yeniden yapılandırma destek kredisi çahşmalannın sür- dürüldüğü bildirildi. Türkiye'de incelemeler yapan IMF Avrupa Bölüm Başkanı Mkhael Deppter'ın açıklamasına göre Türkiye"ye ek rezerv ve stand-by kapsamında kuilandınlacak toplam 9 milyar 120 milyon dolar aşamah ola- rak gelecek. Kredilenn gelış tarihlen ve hangi kapsamda olduğu şöyle: 21 Arahk 2000: 2 milyar 250 milyon dolan ek rezerv imkânı, 550 mılyon dolan stand-by kapsamında olmak üzere toplam 2.8 milyar do- lar. 20Ocak2001:1.1 milyar dolar ek rezerv im- kânı kapsamında gelecek. 20 Şubat 2001: 1.1 milyar dolar ek rezerv imkânı kapsamında verilecek. 15 Mart2001:750 milyon dolar ek rezerv im- kânı. 280 milyon dolar stand- by programının dilimi. 15Haziran2001:750 milyon dolar ek rezerv imkânı. 280 milyon dolar stand-byprogram di- limi. 15 Ağustos 2001:750 milyon dolar ek rezerv imkânı. Eytül 2001: 280 milyon dolar stand-by dili- mi. 15 Kasım 2001: 750 milyon dolar ek rezerv imkânı. Arahk 2001:280 milyon dolar stand-by dili- mı. Deppler, fonun özel çekme haklan (SDR) birimini kıu'landığı için kur değişimlerine gö- re söz konusu değerlerin de değişebildigini anımsattı. Ecevit IMF koşııDarını açıldadı ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Başbakan Bülent Ecevit ma- li piyasalardaki bunalım nedeniy- le yalnızca 2 haftada yitirilen 7 milyar dolann karşılanabilmesı için IMF'yle yürütülen pazarlıklar sonucunda Türkıye'nin yerine ge- tireceği koşullan açıldadı. Buna göre Türkiye, yitirdiği dövizlerin geri gelmesi için özelleşhrme yo- luyla kamu varlıklannı satacak. özelleştirme gelirlerinin bütçe açı- ğının finansmanında kullanılaca- ğını itiraf eden Ecevıt, Telekom ve THY'nin özelleştirilmesıyle ügih ihale ilanunn 14 Aralık 2000 tari- hine kadaryapılacağuu ve elektrik sektöründe hizlı özelleştirme için de yasa değişıklığinin Ocak 2001 sonuna kadar geTçekleştirileceğini bildirdi. Ecevit, bankacılık siste- minin yurtdışından getu-ecekleri kredi için BDDK'nin garanti vere- ceğıni, bu garanti kapsamında da hükümetin BDDK'ye her türlü fı- nansmanı sağlayacağını bildirdi. Mali piyasalarda 2 haftadır ya- sanan bunahmın ardından IMF'yle yürütülen pazarlıklann sonucunu dün borsa seansı açılmadan Başba- kan Ecevit, hükümet ortaklan Dev- let Bahçeti ve MesutYıhnaz ile bır- lıkte açıkladı. Ecevit, uygulanan programın te- mel unsurlannı, faiz dışındaki har- camalann yani eğitim, sağlık, per- sonel harcamalannın kısüması an- lamına gelen "kamu sektörü faiz dısı dengesinde iyileşme", "önce- den betiıiennıiş ddviz kuru" ve te- meli özelleştirmeye dayanan "ya- ptsal refonnlann hızlandınlması'" olarak sıraladı. 'Bankacılık sektörü güçlenecek'' Ecevit, mali piyasalardaki buna- hmın ekonominin geleceği ve enf- lasyonla mücadelede kaygı uyan- dırdığını dile getırdı. Ecevit, buna- lıma karşı yapılacaklan şöyle sıra- ladı: "Bankaahk sektörünün gfiç- lenmesi, beklenen döviz girisleri- nin özelleştirmeyolu>la artünİnıa- sıveenflasyondakidüsüşün hızlan- duihnasu" lyı işleyen bankacıhk sistemuun ekonominuı önemli bir parçası ol- duğunu, sorunlu bankalann ise ekonomik büyümeyı cıddi bir bi- çimde engelledığini kaydeden Ecevit, "Bankalann sağlığına üiş- kin artan belirsizlikler, hızh ve güç- lütedbirierinahnmasmıgerektiren bu durumun ohışmasma wl açnuş- ür. Bankacıhktaki mevduat garan- ti sistemi devam etmektedir. Ban- kaahksektörüne açılan kredfler de hükümedmizin güvencesi altında- dır. Ancak, banka sahiplerinin mevduatlan, yasalara göre suç ohışturan fıikrle ihşldn mevduat- lar, bağh krediler ve ortaklann öz sermayeleri bu gü\encenin kapsa- mı dışindadır" dıye konuştu. Güvencelerin, sektöre güvenin yeniden saglanması ve yardun al- maksızm daha sağlıklı olana kadar süreceğıni belirten Ecevit, "Buga- rantL Tasarruf Me\duat Sigorta Fonu tarafindan yönetilecek ve hü- kümetimizfonayeterli miktarda fi- nansman sağlanmasuu temin ede- cektir" dıye konuştu. Ecevit, özel- leştirmeden gelen kaynaklann büt- çe açığının finansmanında kullanı- lacağını da itiraf etti. Ozdleştirmder hızlanacak Ecevit, "ÖzeUestirme gelirteri bütçe »çığımızın finansmanı için önemli bir ka> nak teşkil etmekte- dir ve önümüzdeki aylarda dö\1z rezervlerimizin yerine konuhnası- nakatkıdabuhınacakor" dedi. Bu kapsamda Telekomun ihale duyu- rusunun 14 Aralık 2000 tarihine kadar yapılacağını kaydeden Ece- vit, "İhale stratejik yabnmcıya yüzde 33^"lik hisse satşı ile biriik- te,stratejik yabnmcıya şirketkont- roiünü sağlâvacakbiryönetim hak- kı verUmesini kapsayacakbr. THY'nin yüzde5rLainsaöşınaihs- kin olarak OzeUeştirme Idaresi Yurtdışı kredîlerîııe giivence • Baştarafi 1. Sayfada dışandan borçlanarak Türki- ye'ye para getinneleri söz konu- su olabilecek ve ödenemeyen yurtdışı kredilerini devlet üstlene- cek. Başbakan BüJentEcevit in ar- dından Merkez Bankası Başkanı Gxd Erçd ve IMF yönetıcileriyle birliktebasına açıklama yapanHa- zıne Müsteşan Demıralp, progra- mın nihai hedeflennde değişiklik olmadığmı vurgulayarak tek hane- li enflasyona ulaşmak için çok da- ha güçlendınlmış ekonomik veya- pısal önlemlerinyûrürlüğe konula- cağını açıkladı. Demindp, mali piyasalardaki çal- kanüve bunabağh olarak finansal sistemin içine düştüğü durumu aşabihnek için Uluslararası Para Fonu (IMF) ile mutabakat sağlan- dığmı belirtırkenhükümettarafin- dan alınan önlemlerin, ıç ve dıs pi- yasalarda ekonomiye olan güvenin enkısa zamandayenidentesis edü- mesi amacını güttüğünü söyledi. Başbakan'ın açıkladığı önlemlerin hükümetin siyası kararhhğmı bir kez daha gösterdiğini kaydeden Denüralp, uygulanan programdan ödün verihneyeceğini vurguladı. Denüralp, özelleştırmeler ve dığer konulann ek niyet mektubunda yer alacağını belirtirken "2001 yı- hnda hedeC, enflasyonun hızh dûş- mesBB sagmmk ve cari iştemler bu tutumun, doğrudan şiddet içeren görüntüler- den daha zararholduğu bi- linmektedir" denildi. tçığını beffl düzeye indinnektir" dedi. 10 milyar dolan aşkın ulus- lararası desteğin harekete geçıril- mesindeprogram çerçevesinde son 1 yılda sağlanan başanlann etküı olduğunu savunan Demiralp, 30 milyar dolar destek sağlanan Ar- jantin'le Türkiye'nin kıyaslanama- yacağını anlattı. Denüralp, Aıjan- tin'in dış ödemeierini bile yapa- mayacak duruma düştüğünü, Tür- kiye'nin ise rezerv sıkıntısı buhm- madığtnı, ancak rezervlerindeki azalma nedeniyle takviye amaçlı kaynak aktanmı olacağını belirtti. Hazine Müsteşan Demiralp, ban- kalann yurtdışı kredılen için ga- ranti verilmesi gerektiğini anlatır- ken gazetecilenn sorulan üzerine şöyle konuştu: "BuradangetecekkredDerinbir şekflde b&nkalara, kreditörlere ge- riödeoeceğtteminah veriunefi. Ak- si hafcie yurtdışı bankalan ve kre- ditörierbankaiarunıza krediverir- ken zorlukla karşılaşabfliner. Kre- (Htörler,bankacıhksektöründebü- yukbankalar da dahfl krediüneia- nm (hat) kestüer. Eger bunlan »ç- bramazsskk, bankacıhk sektörûnü fyi bir düzeye gednnekte sıkınO çe- keriz. Burada kreditörlere mesaj veriyoruz: 'Kreditörler, Türki- ye'deki bankacılık sektörûnü biz sağhklı hale getireceğiz. Önemli olan, ülke parasının geri almması- dff. Eğer burada yanhş olursa, bir banka-iki banka, şu anda BD- DK'nin yaptığı sistem gibi onlan tekraralacagız, rehabilite edeceğiz ve senin paranı ödeyeceğiz.' Befir- M bir süre~ Burada bötfln amaç, bankaahk sektörûnü sağhklı hale getirmek. Geüremezsek bankaa- hksektörünekredigefanez. Gehne- diğizamandaTürkekDnonûsihem faiz aasından hem de Hlddite açı- smdan büyük sıkıntı çeker." Yurtdışı kredilenne garanti ko- nusunda aynntılan BDDK'nin açıklayacagmı beürten Denüralp, "Mevduata tam gfivenceye geri mi dönülüyor" sorusu üzenne de "Onu BDDK tekrar yapacak. Şu andanetbirşeysöylentek istemiyo- nan" dedi. Merkez Bankası Baş- kanı Gazi Erçel de programda ve özellikle para politikasında sapma ohnadığını. olmayacağını söyledi. Erçel, güçlendirilmiş politikalann enflasyon, büyüme, kamu finans- manı, yapısal reformlar ve gehrler politikası ayaklannda olacağını bildirdi. Erçel, bu önlemlerin 21 Aralık'ta IMF lcra Kurulu'nda onaylanacak ek niyet mektubuyla aynntılı olarak görüleceğini belir- tirken "Geçen dönemkrde ortaya çıkan birtakını olumsuzgeüşmeter ne progranunuzın uygnlanmasını aksatacak ne de bu programdan herhangi bir sapmayi ortaya aka- rabilecektir" dedi. IMF'nin fınansman desteğinden çok güvenı sağlayacak pohtıkalar üzerinde yoğunlaşan yaklaşımmın, programı daha güçlü şekılde orta- ya çıkaracağını savunan Erçel, yurtdışı kredilerine sağlanan ga- rantmin, bankalann büançolannm pasiftaranndakiler için geçerli ol- duğunu belirterek "Yurtd^ndan «agtananfonlarkapsam içine giri- yor. Amaç, ilgili bankanm bunu ge- ri ödemesi ve sağhkh bir banka ya- pBHÜr" dedi. IMF Avrupa Bölümü Başkanı MkhaelDeppler, mevduat sahiple- ri gibi kredi açanlann da paralan- nı geri alacaklannı bibneleri ge- rektiğini belirterek "Bu güvence, sistemin devBmı için şartor* dedi. Tektek bankalardaortayaçıkanso- runlann dığer bankalara sıçrama- ması gerektiğini beurten Deppler, "Açıklananönlemler, herkesin ban- kacıhk sektörüne olan güveni kay- bermemesinisağlamayayöneBktir. Türkiye'deki problemkr, genel bankacıhk sektörüne üişkin prob- lemlerdir. Bu probtemler çözüldu- ğünde faizlerin tekrar düştüğünfi göreceksüuz" diye konuştu. Deppler, Türkiye'de yaptıklan görüşmelerde, son derece geniş kapsamh politikalar üzerinde an- laşmaya vanldığını bildirirken IMF Başkanı Horst Köhter'ın açıklamasını okudu. Köhler, Was- hington'da yaptığı açıklamada, Türkiye'ye toplam 10.4 milyar do- larlık bir kaynağın aktanlması için IMF îcra Kurulu'na başvuracağı- nı bildirdi. Başkanhğı tarafindan 14 Arahk ta- rihine kadarbirihaleduyurusu ya- pdacaknr" diye konuştu. Hüküme- tin elektrik sektörünün hızla özel- leştirilmesi amacıyla bir elektrik yasası çıkanlması konusunda ka- rarlı olduğunu belirten Ecevit, "Yasa tasansı, TBMM'ye 14 Ara- hk tarihine kadarsunulacaknr. Ya- samn Ocak 2001 sonuna kadar yü- rürhığe konulmasmı umuyoruz" değerlendinnesini yaptı. YtDveİHD modeUerine son Dünya Bankası'ndan yapılan yazılı açıklamada, Ecevit'in ener- ji hizmetinin özelleştirumesiyle il- gili taahhütü aynntılandınldı. Bu- na göre hükümet, yap-işlet-devret ve ışletme hakkı devir modeli uy- gulamalanm sona erdirmek için hızlandınlmış birprogram uygula- yacak. Dünya Bankası, daha ön- ceki raporlanyla da bu modeller yerine mülkiyet satışıyla, enerji sektöründe doğrudan yabancılann hâkim kılınmasını istemışti. Enflasyonla mücadele Enflasyonla mücadelenin döviz kuru politikası çerçevesinde süre- ceğini anlatan Ecevit şöyle konuş- tu: "Sağfauıacakbaşan, hükümetin ücretmüzakerelerindesosyaltaraf- lar arasmda hedeflenen enflas- yon ile ıryumlu bir mutabakat sağlanmasun kolav laşûna bt- çhnde daha aktif bir rol üstien- mesi ile artnnlacaknr. Hükü- met, 2001 vıh için enflasyon he- definin ve dış pozisyonda bek- lenen düzehnenin gerçekkşti- rflmesi için gereken her şeyiya- pacakbr. tstikrarh bir makro ekonomik çerçevenin ohıştu- nıhnasıve sürdürüunesi,Türk ekonomisiıün orta \ adede bü- yüme beklentisini azamiye çı- karmak için gereküdir." G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada yurdular. Felaket tellallığı yapmak gibi bir niyetimiz yok, a- rna bu gidişin nedenlerinı, olumsuzluklannı görmez- likten gelerek yaralan saramayız. Bu, kanamakta olan yaranın üzerini telaşla, kirli-temiz rasgele sar- gılarla kapatmaya benzeıi Ekonomiden başlayalım... Dünkü tablo dramatikti. önce Başbakan Bülent Ecevit kamuoyunun önüne çıktJ. IMF'ye verilen söz- leri duyurdu: - Telekom satılacak, THY satılacak, elektrik sek- törü satılacak! Yıllardır gündemden düşmeyen özelleştinnelerin bir çırpıda yapılması için bundan iyi fırsat olamazdı. Ecevit, satışlann nedenini bir tümceyle özetledı: "öze/teşfırme gelihen bütçe açığımızın finansma- nı için önemli bir kaynak teşkil etmektedir ve önü- müzdeki aylarda döviz rezervleıinin yerine konulma- sına katkıda bulunacaktır." Ecevit, yapılacaklan açıkladıktan sonra IMF'nin verecekleri için şunu söyledi: Toplam 10 milyar dolar olan söz konusu olanak- lann aynntılan bıraz sonra Hazine Müsteşan ve Ulus- lararası Para Fonu (IMF) yetkilileri tarafindan yapı- lacak ortak basın toplantısında açıklanacaktır." Aynen öyle oldu. IMF bu garantilen aldıktan son- ra vereceği paranın ucunu gösterdi. öyle 10 milyar dolar nakit sayılıp Türkiye'nin eli- ne verilmeyecek. Takvim şöyle: 21 Aralık 2000'de önceden öngörülenle birlikte toplam 2.8 milyar dolar, 20 Ocak 2001 'de 1.1 mil- yar dolar, 20 Şubat 2001 'de 1.1 milyar dolar, 15 Mart 2001'de 1 milyar dolar, 15 Haziran 2001'de 1 mil- yar dolar, 15 Ağustos 2001 'de 750 milyon dolar, 15 Eylül 2001 'de 280 milyon dolar, 15 Kasım 2001 'de 750 milyon dolar, 15 Aralık 2001 'de 280 mityon do- lar. Dilimlenn maşallahı var, her biri bir banka kurta- racak büyüklükte! Bu tabloyla birlikte Türkiye, önümüzdeki dönem alacağı kararlann doğrudan IMF endeksli olmasını kabul etti. Başbakan'a soruldu: - Önlemler paketinın genişletileceğıni söylüyorsu- nuz, bunlan açar mısınız? Yanıtı - Şu aşamada bir açıklama yapmayacağız. Bun- lan 21 Aralık'ta duyuracağız. Yurtdışına para götüren kurumlannki dahil, bütün açıklar toplumun sırtından çıkanlacak. Nasıl çıkan- lacağı da sonra açıklanacak. Haberin bu yüzü ne yazık ki medyayayansımıyor. 'Çöz-düğüm sorunlar' AB'yle Hişkilenmızi bıçimlendirecek olan Nice zir- vesi bugün başlıyor. Başbakan Ecevit ve Dışişleri Bakanı Cem Türkiye'yi temsil edecek. KOB'de bir son dakıka değişikliği olmazsa, aile fotoğrafında Türkiye de yer alacak. Gelinen noktayı şöyle özetleyebiliriz: - Bir dizi kilometre taşı var, ama aralannda yol yok! Adamlar yol haritası dıyorlar, ancak ortada belli uzaklıklan gösteren taşlardan başka bir şey görün- müyor. AB süreci bizım açımızdan ikili işleyecek: - AB'nin kendı ıçirîdeki yapılanma. - Türkiye'nin ilışkilerde alacağı yol. AB genişlerken bugünkü püreşitliğini bırakıp ikin- ci, üçüncü sınıf üyelikler oluşturmaya hazırlanıyor. Diyelim ki Türkiye'nin tam üye olabileceği gün gel- di. Bir bakacağız, AB içinde katmanlar oluşmuş, biz son vagondayız. Üçüncü konumuz af da daha çoook köşe yazısı- haber kaldıracak. Hükümet şöyle bir yol hantası çiz- miş: - Toplumun tepki göstereceği şuçlan af kapsamı dışında tutayım. Kamuoyu üzerimizegelmesin. Na- sıl olsa Anayasa Mahkemesi bu kapsamı genişletir. Biz de, 'bakın, onlan affeden biz değiliz, yüce mah- keme' deriz! Haberin bu yüzü, görmezlikten geliniyor, "birso- run daha çözüldü" mantığı öne geçiyor. Hükümet bütün bu çözümleri sıralayıp kamuoyuna sesleniyor: - İşte çöz-düğüm sorunlar! balbay@cumhuriyetcom.tr 'Telekom'da yeniden değer tespiti zorunlu' ANKARA (CumhuriyetBürosu)- Ulaş- tırma Bakanı Enis Öksûz, Telekom'un yüzde 33.5'inin sanşıyla ilgili olarak Cum- hurbaşkam Ahmet Necdet Sezer'e bir bil- gi notu gönderdı. Bilgi notunda, Tele- kom'a 10 milyar dolar bedel biçilen 1998 yıhndan bu yana yaklaşık 4 milyar dolar yatınm yapıldığına dikkat çekilerek 2 yıl önce belirlenen rakamdan satılamayacağı vurgulandı. Öksüz'ün imzasıyla gönderi- len notta "Yeniden değer tespiti zorunlu- dur" denildi. Sezer'in Telekom'un yüzde 33.5'inin satılmasını öngörün kanun hükmünde ka- ramameye ilişkin incelemeleri sürerken Öksüz'ün, önceki gün konuyla ilgili ola- rak aynntılı bir bilgi notunu Sezer'e gön- derdiği ögrenildi. Alınan bilgiye göre, bil- gi notunda yeniden değer tespiti üzerinde duruldu. 10 milyar dolar bedelin 1998 yı- hnda belirlendiği ammsatılarak geçen za- man içmde Telekom'da çok büyük yatı- nmlar yapıldığı belirtildi. 8 Aralık'ta atı- lacak uydu için 306 milyon dolar yatınm yapıldığı, bunun 10 yıllık getirisinin 1.5 milyar dolar olarak hesaplandığı, yüzde 75'inin direkt olarak Telekom'a aktanla- cağı bildirildi. GSM 500 şebekesine 3 mil- yar dolar yatınm yapıldığı kaydedildi. Bilgi notunda, "stratejikortak" ifadesi- nin belirsizliğine de dikkat çekilerek bu- nun tanımının yapılması ve kriterlerinin belirlenmesi gerektiği vurgulandı. lcra ku- rulunun yabancılann elinde olmaması uyansma da yer verilen bilgi notunda, böy- le bir durumda yüzde 33.5'e sahip olanor- tağm yüzde 100'e hükmedeceğine dikkat çekildi. Yalova, Sezer'le görûştû Özelleştirmeden Sorumlu Devlet Baka- nı Yüksel Yakjva, dün Çankaya Köşkü'ne çıkarak Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet SezerTe yaklaşık 2 saat süren bir görüşme yaptı. Yüksel Yalova, gazetecilerin "14 Arahk'ta Türk Telekom'un ihaleye çıka- nlması konusunda Cumhurbaşkam'nuı görüşleri nedn"" sorusuna, "Benim Saym Cumhurbaşkannmza özelleştirme Ue ilgili bir bilgi sunumum oldu. Cumhurbaşkam her şeyden önce Anayasa Mahkemesi Baş- kanhğı yapmış anayasa hukukçusu. Konu- va gayet doğal, gayet yaklaşması gerektiği gibi yaklaştT yanıtını verdı. Yalova, Türk Telekom'un değer tespitine ilişkin soruya karşılık da değer tespitirün yeniden yapıl- ması ile ilgili bir şeyin olamayacağını be- lirterek "Arzulanırsa yapıhr. Burada söz konusu olan konu da değil~ dedi. Yalova, gazetecilenn Türk Telekom'un ihale pro- sedürünün 14 Arahk'a yetişip yetişmeye- ceğine ilişkin sorulan üzerine şunlan söy- ledi: "Ben birkaç ayöncedesöylemiştim. tha- lenin kasım sonu arahk ortası gibi açılaca- ğım. Her şey planladığıımz gibi yotunda."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle