Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 7 ARALIK 2000 PERŞEMBE
14 J. U l \ kultur@cumhuriyet.com.fa1
Etkinlikler arasında sempozyum, çağdaş sanat, sergi, tiyatro vefilm gösterimletiyer ahyor
Sanat insan haklanylabuluşuyorKültür Servisi-9-15 Aralık
2000 tanhlen arasında Istan-
bul'da düzenlenecek olan 'İnsan
Haklan 2000' haftası çerçeve-
sindekı etkinlikleri gerçekleştir-
mek üzere altmış sivil toplum
kuruluşu bır araya geldi.
SODEV'ın (Sosyal Demok-
rasi Vakfi) koordinasyon görevi-
ni üstlendiği projenin düzenleme
kunılu Aydm Cıngı, Ercan Ka-
rakaş, Zafer Kıraç, Erol KnrieJ-
ma, Beral Madra, Özlem Petek
ve proje koordınatörü Vecdi Sa-
yar'dan oluşuyor. Insan Haklan
Günü'nün ülkemizde daha etkin
biçimde tanmlması ve insan hak-
lan kavramının sanat etkinlikle-
ri aracılığıyla yaygınlaştınlma-
sını amaçlayan 'İnsan Haklan
2000' etkinlikleri çerçevesinde
sempozyum, çağdaş sanat, kari-
katür ve fotoğraf sergileri ile fıhn
gösterimleri ve tiyatro etkinlik-
leri yer alacak.
Yedi gün sürecek etkinlikle-
nn merkezmi TÜYAP Tepebaşı
Sergı Salonu oluştunıyor.
'Hücre' performansı
9-10 Aralık günlen arasında
düzenlenecek 'İnsan Haklan
KüMnY başlıklı sempozyum-
da açılış oturumuna Ercan Ka-
rakaş (SODEV Başkanı), Yavnz
Önen(tnsan Haklan Vakfi Baş-
kanı), Vecdi Sayar(Ozerk Sanat
Konseyi Gırişim Kurulu Gn.
Sek), Yöcd Sayman (Istanbul
Barosu Başkanı), Rûştfi Kaam
Yüceten (Insan Haklanndan So-
rumlu Devlet Bakanı) katılacak.
'İnsan Haklan Bağlammda Kül-
rürelHaklar' başlıklı 2. oturum-
da ıse Aydm Cmş (SODEV Baş-
kan Vekıli), Oktay EkincKMı-
marlar Odası Başkanı). Ionnna
Kuçuradi (tnsan Haklan Eğıtı-
mi Onyılı Ulusal Komıtesı Baş-
kanı ), Hasan Bûient Kahnunan
(Öğretım Üyesi-Yazar), Metin
Sözen(ÇEKUL Vakfi Başkanı),
Hıfzı Topuz konuşacak. Sem-
pozyumun 'Insan HaklanEğiti-
minde Sanaün tşlevi' adlı 3. otu-
ruma ıse Beral Madra, HalflEr-
gûn, Adalet Ağaogju, Tan Oral,
Zeynep Oral, Suavi katılacak.
Saat 12.00 ile 17.00 arasında
TÜYAP'ta 'Höcre' başlıklı per-
formans gerçekleşecek. Jûlide
Kural, Derya Alabora, Mahir
Gûnşiray, Genco ErkaL, Orhan
Alkaya, Zuhal Olcay, Hadi Ça-
man, Vedat Türkali, Edip Ak-
bayram, Halıl Ergün, Mümtaz
nsan Haklan
2000' haftası
çerçevesinde
gerçekleştirilecek
etkinlikler için 60 sivil
toplum kuruluşu bir
araya gelcü. tnsan
haklan kavramının
sanat aracılığıyla
yaygınlaştınlmasını
amaçlayan etkinlik
yedi gün sürecek.
Etkinlik 'însan Haklan
Kültürü' başlıklı bir
sempozyumla
başlayacak.
Sevinç camdan yapılmış Qç ayn
hücrenin içine girerek ınsan hak-
lanyla ilgüi çeşıtlı meünler ve bil-
diriler okuyacaklar.
10 Aralık günü gerçekleşecek
4. oturumda NailGürelLKürşat
Bumin,OralÇahşJar,HrantDink,
Can Dûndar,Muhsin Kaükaya,
PmûTmç tnsan Haklan veMed-
ya'üzenne konuşacaklar. Kapa-
nış orunımunu ıse Süheyl Ba-
tnm, Semih Gemalmaz, Hûsnü
Öndûl (İnsan Haklan Demeği
Başkanı) gerçekleştirecek.
11 Arahk'ta Prof. Dr. Ipek
Gûrkaynak 'Çocuk Eğföminde
İnsan Haklan' konulu bır kon-
ferans verecek.
Etkinlikler çerçevesinde Be-
hiç Ak, Tan Oral, Turhan Sd-
çuk'un yapıtlannın sergilenece-
ğı Kankatürcüler Derneği ser-
gileri, İFSAK'ın düzenleyeceğı
fotoğraf sergileri izleyicilerle bu-
luşacak. 9-12 Aralık günlennde
Beral Madra'nın kuratörlüğün-
de TÜYAP Tepebaşı alt kat sa-
lonunda,'Veritas Omnia Vlncit'
(Hakikat Her Şeyin Ostesinden
Gelir) adlı çağdaş sanat sergisi
düzenlenecek. Hakan Akçura,
Özgûl Arslan, Gûbn Atak, Bed-
ri Baykam, Handan Böriüçene,
Thomas Büsch, EMfÇetebi,Ipek
Duben,ConsueJoEccneveria,Ab-
met Elhan, Tayftın Erdoğmuş,
Esra Ersen,Mefih Görgün, Meb-
met Güleryüz, Güven Inciıüoğ-
lu, Balkan Naci tslimyeü, StrJa
Kösemen, Sermin Sherif, Murat
Morova, Ahmet Öktem, Hakan
Onur,ŞeymaRasoğlu,EmreZev-
tinoğlu, Gürdal Yücel'in yapıt-
lan sergilenecek sanatçılar.
Sergı kuratörü Beral Madra,
"Dünyamızda hâlâ sören insan
haklan ihlaOerinin son bulmasu
kuşkusuz kapsamh birinsan hak-
lan eğhimine bağiıdır. Projemiz,
insan haklan temasmı işleyen sa-
nat yapıtlannınfiretihnesiniözen-
dirmevive bu ürünleringenişkh-
letere ulaştmfanasını hedeflemek-
tedn-" dedi.
Dışa kapalı, içi imgelerle do-
lu büyük bir labirentten oluşan
serginın , özellikle sanatçılann
dört gün boyunca sergi alanında
geniş izleyici kitlesiyle buluş-
masını öngörmekte olduğunu
söyleyen Madra, etkileşimli bir
sanat ortamının insan haklan
eğıtımine hızmet edeceğını um-
duklannı belırttı. "Günümüzde
sanatçılann görsel ve nesnel me-
tafonan içeren yapıüannda ço-
ğu kez. dolayh da oba hakikate
doğru açılan bir kapı vardır. Iz-
le>ickJe de sanatçının seçtiği dü-
şûnsei, kavramsaL düşsel matze-
melerin yaratbğı labirentlerde
dotaşırken 'hakikate'flişjdnipuç-
lanna ulaşma bekkntisi vardır.
Sanatyapınnmbugefcneksd özd-
üği, yani insaıun hakikate ulaş-
mak için güvendiği bir yol olma-
sı, her şeye karşın günümüze de-
ğin bozulmadan kalabilmiştir.
Bu beklenen 'Hakikat' çoğu kez
insaundünyadakVevTendekivar-
Iığu konumu, iyİliği, kötfiifiğü,
mutluluğu. mutsuzluğu, ahlakı
ve işlevi ile ilgilidir. Bu bağtam-
da sergiyedavet edilen sanatçılar
özelükk 'ınsan' ile ilgili araşor-
ma ve inceleme içeren yapıtiany-
la öne çıknuşnr\« \-apitlannin ar-
kasmda günümüzün sryasal,eko-
nomik sistemkri içinde insanın
konumuna, durumuna ifişkin yo-
rumlar, eleştiriler ve öneriler iz-
lenir."
'tnsan Haklan 2000' etkınli-
ği içinde aynca sinema ve tiyat-
ro göstenlenne de yer verilecek.
'Sinemada İnsan Haklan' kuşa-
ğında her gün göstenlecek film-
kr arasında MarcoBecbis'in 'Ga-
raj Olimpo", Ismail Gûneş'in
'GülünBito^Yer\KenLoach'ın
'ÜlkeveÖzgûrhlk' ve 'Carla'mn
Şariaa', ThaddeusO'Suffivan ın
'Hiçbir Şev Kişisel Değfl', Reis
Çelik'ın 'Hoşçakal Yann' ve
'Işıklar Sönmesin', Ziad Doue-
iri'nın 'Baü Beynrt', Yeşinı Us-
taoğhı'nun 'Güneşe Yolcuhık',
Zeki Ökten'ın 'Sürü' ve 'Ses',
GoranPaskalyeviç'ın 'BarutFı-
çıs', Ademir Kenavic'ın 'Kn-
sursaz Çember' Mira Nair'in
'Missisipi Masala', Sergey Bod-
rov'un 'KafkasMahkûmu', Be-
hiç Ak'ın 'Tflrk Sinemasmda
Sansfir' adlı filmleri yer alıyor.
Altmış altı ayn fılmin gösterile-
ceği seanslar Beyçğlu Yeşilçam
Sineması, AKM Sinema Salonu
ve Fransız Kültür Merkezı'nde
yapılacak.
AKM'de 'Sanat Cecesl'
Hafta içinde izleyıciye ulaşa-
cak tiyatro oyunlan ıse Tiyatro
Boğazıçi 'Yeni Bir Hayat İçin',
Itaryan Kültür Merkezı'Alma Ro-
se', Yeni Tiyatro 'YaşamakGü-
zd Şey Be Kardeşim', Izmıt Bü-
yükşehır Beledıyesi ŞehirTiyat-
rosu'Sevdah Bulut', Istanbul Bü-
yükşehır Beledıyesi Şehır Tiyat-
rolan'Woy2wk','iroSosveKres-
sida', 'Kafkas Tebeşir Dairesi,
Beşinci Sokak Tıyatrosu 'Dun>
rul ile Azrail', Stüdyo Oyuncu-
lan 'Gergedanlaşma', Eski Tiyat-
ro 'Küçûk Prens', Mum Tiyat-
rosu 'Benerti Kendini Niçin CH-
dürdû?', Bakırköy Beledıye Ti-
yatrolan 'ivantvanoviçVarnuy-
dı Yokmuydu?. Düşün Sahnesi
'Bir Çift Sözümüz var Aşka Da-
ir'. Oyunlann biletleri tiyatrola-
nn gişelerinden elde edilebilecek.
10 Aralık saat 11 .OO'de Fransız
Kültür Merkezi'nde gösterile-
cek olan 'Sevdak Buhrt' oyunu üc-
retsiz izlenebilecek.
Etkmlik çerçevesinde aynca
11 Aralık saat 20.30'da AKM
Konser Salonu'nda gerçekleşe-
cek olan 'Sanat Gecesi' yer alı-
yor. Vecdi Sayar'ın kurguladığı
geceye pek çok sanatçı katıla-
cak.
İnsan Haklan 2000 Koordi-
nasyon Merkezi (SODEV) (292
52 52)
Tiyatro Istanbul, Neil Simon'un 'Tuhaf Bir Çift' oyununu Gencay Gürün'ün yorumuyla sahneliyor
^Evlilîk gelip geçer aıııa oyun sürer9
ÖZLEM ALTUNOK
Neil Simon'ın. Tony ödüllü oyunu
'Tuhaf Bir Çift', Gencay Gürün'ün
çevirisı ve rejisiyle bugünden itibaren
Tîyatro Istanbul tarafindan Profılo Kül-
tür Merkezı'nde sahneleniyor. Arsen
Gürzap, Nurseli ldiz, Ind Türkay, Tt-
raje Başaran, Şahnaz Çakmüp, Metin
Arslan ve Yunus Gûner'in rol aldığı
oyunda, dekor tasanmı NDgun Gürkan,
ışıkdüzenlemesiise Aytekm Saday'a ait
1968 'de Gene Saks'm erkek versiyo-
nunu filme aldığı oyunda Amerikan
güldürüsünün iki ünlü adı Jack Lem-
mon ve VValter Matthau başrolleri pay-
laşıyordu. Filmde, ikisi deboşanmış, or-
ta yaşh iki erkeğın birlikte yaşamaya ka-
rar vermeleny le beraberliklennın geor-
diği çeşitli sorunlar mizahi bn: dille an-
latlıyordu.
Tiyatro Istanbul ise oyunun kadın
versiyonuyla izleyıcinin karşısına çı-
kıyor. Evliliklerini ve ilişkilerini birbil-
gi oyunu aracılığıyla zaman zaman sor-
gulayan, zaman zaman hafıfe alan bır-
binnden farklı haber programcısı, po-
lis, ev kadmı, evli, bekâr, boşanmış beş
kadının gündeUk yaşamlanndan ve dert-
lerinden kesitler sunuyor 'Tühaf Bir
Çift'. Yalnız yaşayan ve çalışan bır ka-
dın olan Olive'ın dağınık evinde haf-
tada bir gün gerçekleştirüen bu birlik-
telık, bir ev kadını olan Florence'ı ko-
casının terk etmesiyle hareketlenir.
Oyun, birlikte yaşamaya başlayan Olı-
ve ve Florence'ın ev arkadaşlığı çerçe-
vesinde gelışen olaylarla devam eder.
Pek çok kez sahneye konan, kadm gö-
züyle yaşamdan kesitler sunan oyun
üzerine, yine oyunun kadın yönetmeni
Gencay Gürün'le konuştuk:
- Neil Simon'ın Tuhaf Bir Çift' oyu-
nunu seçmenizdeki etkenler neterdn-?
GENCAY GÜRÜN-Neıl Sımon,
Amenka'nın en önde gelen yazarlann-
dan bın. Üstelik seyirciye çok sıcak ge-
len bıryazar, dolayısıyla Neil Sımon ba-
na her zaman cazip geliyor oyun yaza-
n olarak. Aynca özel tiyatrolann etle-
rindeki kadroya göre, beraber çalıştık-
lan oyunculara göre oyun bulma zo-
runluluklan var. Ödeneldi tiyatrodaki
gibi geniş bir yelpazesi yok, otuz kişi-
lık bir oyun oynayamaz ya da çok zor
oynar. Bız bu oyunu geçen yaz Arsen
Gürzap'laberaber okuduğumuz birkaç
oyun arasmdan seçtik. Bu da bir sebep
oldu. Aynca bu oyun New York'ta oy-
nandığında Tony ödülü almıştı. O de-
rece beğenildı ve başanlı oldu ki fibnı
çevrildi ve film en iyi senaryo oscan al-
dı. Fakat bana en enteresan gelen yanı
Neil Simon'ın aynı oyunun kadm ver-
siyonunu da yazmış olması, bu çok en-
der olan bır şey.
- EvtiMk ve kadm üzerine kurulu bir
Amerikan oyunu 'Tuhaf Bir Çift', dra-
maturjide ön plana çıkarmak istediğj-
niz unsurtar neter oldu ?
GÜRÜN -Bır kere çok doğal olma-
suıa çalıştım. Yani oyuncular sadece
sözlerini söylemiyorlar. Eğlenceli bir
grup kadının bütün tabiı yanlanm çı-
kannaya çalıştık. Izleyenler gerçekten
bir odadatoplanan arkadaşlann sohbe-
tini seyrediyormuş gibı olsunlar istedik.
Bir de tabii ki birbirini çok seven iki in-
sanın dahi, aynı evi paylaştığı zaman or-
taya çıkacak olan problemleri ön pla-
na çıkardık. Çünkü sevgi başka, dost-
luk başka, ama bir arada yaşamak baş-
ka.
'Mizah ve doğallığı dengeledik'
- Olive ve Fîorence'ın aynı evi paylaş-
maya başlamasıyla iöşkileri yine birer-
kek-kadın ilişkisinin sorunlânyla aynı-
laşmaya başhyor.
GÜRÜN-Dostlukve evlilikçok fark-
lı ilişkıler. Zaten oyunun sonunda bir
cümle var, iki arkadaş bayağı bırbu"le-
rine gırdikten sonra, Olive, Florence'ı
evinden kovduktan sonra, içindekı pış-
manlıkla 'Tekrar geleceksin oyunoy-
namaya değil mi?' diye soruyor. Çün-
kü seviyor arkadaşını ınsan olarak, ama
bana enteresan
gelen yanı Neil
Simon'ın kadın
versiyonunu da
yazmış olması.
Birbirini çok
seven iki insanın
dahi, aynı evi
paylaştığı zaman
ortaya çıkacak
problemleri öne
çıkardık. Çünkü
sevgi başka,
dostluk başka,
ama bir arada
yaşamak başka.'
yaşayamıyor onunla. Florence da, 'Ta-
bıi evlilikler gelir geçer ama oyun hep
devam eder' dıyor. Bir arada yaşama-
nın güçlükleri. Ashnda bu ilişkiyi bir
kadın erkek üişkisi olarak da alabilir-
siniz. Bazen birbirini çok seven iki in-
san bir arada yaşamaya başlayınca o
ilişki yıpranabilıyor.
- Amerikan ailesine evfflik kununu
üzerinden efeştiri getiren bir ayaa, bi-
zimle kesiştiği noktalan nelerdîr?
GÜRÜN- Dostluk gibi, aşk gibi ko-
nularda ülke farkı olduğuna pek inan-
mıyorum. Amerikalısı, Fransızı, Türk'ü
için bir olan sorunlar bunlar. Köydeki
Türk kadını derseniz çok farklı ama bir
tstanbul kadını içm çok da farklı ol-
mayan sorunlar.
- Erkek karakterleri nasıl bir kimlik-
le sunuyorsunuz?
GÜRÜN-Oyunun erkek versiyonun-
da iki tane Ingiliz kardeş rol ahyor.
Bunlarsa Ispanyol. Komik bir sahne
düzenlenmış, biri çok istekli diğeri çe-
kingen, kıyafetlerini de aynı yaptık iki
kardeşın. Bu durum bir şeyleri de sim-
geliyor, insanlann karakteri, derinliğı
önemli değil burada. Jestlerini de bir-
birine yakın yaptık, yanı komedi unsu-
runu ön plana çıkarmaya çalıştık.
- Oyunun genehne de egemen olan
bir ıınsur mizah_.
GÜRÜN-Mizah ve doğallığı denge-
lemeye çahştik. Oyunculann alışuva da
bağlı tabii bu. Ortaya çıkan hafıfbir mi-
zahla doğallığın vurgulanması oldu.
- Florence'm oyunun sonunda tspan-
yollarlagitmesi,özgürleşmesinindebir
göstergesi mi?
GÜRÜN-llk kez kendini güvende
hıssediyor Florence. Çünkü kendisini
can sıkıcı. ınsanlara rahatsızlık veren bir
kompleks içinde hissediyor. Birdenbi-
re iki kişı, kadm ya da erkek olduğu
önemli değil, ona evlerinı açıyorlar. Ve
hissettiği güvenle, ben artık erkekleri
idare edebilirim duygusunu yakalıyor.
IŞILDAK VE YELPAZE
ATtLLA BtRKÎYE
•••
f
Asıl ŞiiPler', Zaman
Zaman, bizim şiirin de sorunsalıdır. Yirminci yüz-
yıtda kalalım isterseniz ama, Yahya Kemal ile Ah-
met Haşim'in "Zaman'ına ne demeli.
Tanpınar ile Cahit Srtkı'da zaten biraz odaklan-
mıştık önceki "zaman" yazılanmızda. Ahmet Muhip
Dıranas'ı unuttuk sanılmasın. Fahriye Abla'nın za-
mansal düzlemlerini naal geçeriz. Ya da Olvido'nun:
Ey unutuş! kapaî artık penceren/.
Ama çaresiz! Türk şiirinde zaman diye bir yazıya
soyunmak için ciddi herzamanı olmalı insanın; hem
zamanı hem de mekânı (yeri).
Behçet Necatkjil'den süregetip, Sabahattin Kud-
ret Aksal, Hilmi Yavuz'dan geçip, sonra epeyce bir
yol alarak "ölüm b/rs/canda/"diyen ve - can arkada-
şı ömer ile ayn düşmüş Haydar Ergüten'e kadar ge-
lebiliriz pekâlâ.
Hatta, şimdilerde bir tarihin devrik cümlesini söy-
leyeduran Hûseyin Ferhat'ın da adını anmalıyız...
Son andığım iki şairden söz edince, insanın aklı-
na ister istemez şair arkadaşım Hüseyin Haydar ge-
lir. Nerelerdedir o kara şarkıcı! Şiiri bıraktı mı? Bir şa-
ir hiç bırakır mı, sevmeyi, aşkı!
Yoksa adı Ömer Ateş olan başka bir şair gibi:
Saklanıyorlar mı bizden!
Kim bilir belki de zamanlannı bekliyorlar. Hüseyin
de, ömer de. Bizlerin onlan / şiirlerini beklediğimiz
gibi.
Aslında tüm şairierin, yaşamsal/yazınsal sorun-
salıdır, zaman. Unutmayalım ki Necatigil'indir bu
dize:
Çünkü asıl şiiıier bekler ban yaşlan.
Zaman ve Necatigil ise sözümüz; Hilmi Yavuz'da
konaklamalıyız, birkaç satır da olsa. Aşklann içinden
yazlan geçen Hilmi Yavuz erguvandır
erguvanlar geçip gittiler bahçelerden
geriye sadece erguvanlar kaldı
Mayısın sonlanna, yaza dogru Boğaz'ın uzak te-
pelerine gidin, onu orada kalmış, bekliyor görürsü-
nüz:
Aşklann içinden geçtim: Zaman'dı...
yazlar kendi içlerinde kayboldulardı
Neyi, kimi bekliyordur; hocası, şıinmizin benser-
siz şairlerinden Behçet Necatgil'ı mi? Belki de. Bu
şairierin işine akıl sır ermez.
Zaten zamanın sım ile aynalann sın arasındaki iliş-
kidedir gizli olan. Yavuz'un söylediği de herhalde
budur
Şair bahçelere özenecek ne vardı?
işte tenha her yanımız, hep tenha
Ne aradık sözcüklenn kuytulannda
ne bulduk soldukça çogalan dılimizde?
Zaman 'ın sın hâlâ dunıyor olmalı ki üzerimode
biz bakınca görünen aynalardı
Belki de zamantn hiç bilinmedik, gizli birtanımına
doğru yol alış saklıdır, Melih Cevdet Anday'ın bir
şiirinde. Aslında "zaman "ı yazar Anday: Ama Anı şi-
iri, zaman serüvenimde bambaşka bir yerdedir.
Anı, benim için zamanın çok farklı bir biçimde be-
rJmlenişidir. Adından dolayı degildir, yalnızca: Ro-
senbergter'in öyküsünü biliyorsanız, "kendi oku-
mam "dandır yargım:
Bir çift güvercin havalansa
Yanıkyanık koksa karanfil
Değil, unutulur şey değil
Çaresiz geliyor aklıma
EPOI Akyavaş Retrospektif
Sergisi uzaOMı
• Kürtür Servisi - Istanbul Bilgi Ünıversitesi'nin
katkılanyla, üç ayn mekânda gerçekleştirüen
Akyavaş Retrospektif Sergısi aralık ayı sonuna
kadar uzatıldı. Kasım ayı içınde, 'Doknabahçe
Kültür Merkezi', 'Bılgı Atölye 111' ve 'Ankara
Galeri Nev' olmak üzere üç ayn mekânda açılan
'Erol Akyavaş Retrospektif Sergisi', bır sanatçının,
sanahnın geçırdığı evreleri ve sanatsal gelışimıni
kronolojik bir düzenlemeyle sunan ilk sergi
olmasının yanı sua, özenlı yerleştirme ve
sunumuyla da dıkkatlen çektı.
Lucas Cranactfm tablosu
2.55 miyon dolara aba buMu
• PARİS (AFP) - Lucas Cranach'ın (1472-1553)
'Venüs ve Bal Hırsızı' adlı tablosu, Fransa'da
yapüan bır açık arttuTnada 18.830.000 franga (2.55
milyon dolar) satılarak bu yıl Fransa'daki
müzayedelerde en yüksek fıyata alıcı bulan
tablo oldu. 1538 tanhlı tablo, ağzmda bir halka -
taşıyan kanatlı bir yüanı beumleyen sanatçının
monogrammı taşıyor.
Oyuncak ayı, müzayedede
131 bin 937 dolara satıldı
• LONDRA (AA) - Ünlü Titanıc transatlantıği
amsuıa yaptınlan sıyah bir oyuncak ayı,
müzayedede 131 bin 937 dolara (yaklaşık 90 milyar
TL) satıldı. Chrisrıe's müzayede evindeki satışta,
bunun oyuncak bir ayı için verilen en yüksek ikinci
fıyat olduğu belirtildi. Siyah tiftikten yapdan
oyuncak ayının, 1912 yılinda Alman Steıff
fırmasuun Titanic'in batması amsma ürettığı 600
oyuncak ayıdan bın olduğu kaydedıldi.
Oyuncak ayuun Isvıçre'nin Basel kentindekı
Puppenhausmuseum adlı oyuncak müzesi tarafindan
satın ahndığı ifade edildi.
Hatay Şiir Ödüki
• KüMr Servisi - Bu yıl dördüncüsü düzenlenen
Hatay Şiir Ödülü ıçın yanşmaya katılma süresi 10
Aralık'ta sona eriyor. Yanşma, otuz yaşını aşmamış
tüm amatör ve profesyonel şairlere açık. Katılmak
isteyen adaylann, bir kitap kalınlığındakı şiir
dosyasmı aynntılı bır özgeçmiş yazısıyla birlikte altı
nüsha halınde 'Hatay Restaurant, Bağdat Caddesi
No:526, Bostancı /Istanbul' adresine göndermeleri
ya da elden teslım etmeleri gerekiyor. Yanşma jürisi,
Halil Ibrahım Bahar, Egemen Berköz, Osman
Serhat Erkekli, Aydm Hatipoğlu ve Mustafa
öneş'ten oluşuyor. (361 33 57)