Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7 ARAUK 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
ZJsamebin Laden, Erbakan ve Nadir'in adının da karıştığı Jet-Payolsuzluğu giderek büyüyor
Jet-Pa'nın Kuveyt bağlantisı• Avukatlar Fatma îmer ile Dr. Abdurrahman Ülger, kendi
ellerindeki bilgilerin savcılığı harekete geçirecek boyutlara
ulaştığını kaydettiler. Avukatlar, çok boyutlu bir yolsuzluklar
silsilesiyle karşı karşıya olunduğunu vurguladılar.
OSMANÇUTSAY
GÜRSELKÖKSAL
FRANKFUKT - Halen Avrupa'da
serbestçe dolaşan, Jet-Pa'nın tartış-
malı sahıbi M. Fadıl Akgûndüz'ün,
uluslararası bir komplonun parçası
olabileceği, birçok çevreyi bu neden-
le hem kullandığı, hem de kendisini
kullandırdığı ileri sürûldü. Alman-
Av.FATMAÎMER
ya'da Jet-Pa mağdurlan, çeşitli kent-
lerde sayılan artarak toplanır ve para-
lannı kurtarmanın yollannı ararken
ortaya atılan iddialar, olayda Necmet-
tin Erfoakan'dan AsflNadir'e, Sudan-
lı dünyaca ünlü terörist Usamebin La-
den'den, Egebank'a kadar birçok is-
min olduğunu da ortaya çıkardı.
Frankfurt Savcılığı'na art arda ib-
barlar ve suç duyurusu yapıldığı öğ-
renildi. Önceki gün "Jet-Pa Avrupa
Ortaklan" imzasıyla cumhurbaşkan-
lığı ve ilgıli bakanlıklardan başlayarak
birçok kurum ve kuruluşa geçilen
mektupta ağır iddialar yer ahrken Jet-
Pa'nın eski Avrupa Koordinatörü 1b-
rahim Görgûlü, Cumhuriyet'e yaptı-
ğı açıklamalarda, mektuptaki tûm id-
diaların gerçeği yansıttığını belirtti.
Türidye'de havuz var
Bir dönem Jet-Pa Avrupa Koordina-
törû olarak görev yapan ve bu yılın
haziran ayında Fadıl Akgûndüz ile
"ipleri kopardığımr>
vurgulayan Ibra-
him Görgülü, Cumhuriyet'in sorula-
nnı yanıtlarken ağır ithamlarda bulun-
du. "Jet-Pa AvTupa Ortaklan" imza-
lı mektuptaki iddia sorulann gerçeği
yüzde 100 yansıttığına dikkat çeken
Görgûlü, Fadıl Akgûndüz'ün elinde-
ki pararun tahminlerin çok ûzerinde
olduğunu, sadece Jet-Pa ortaklanndan
toplanan paralarla bu tür girişimlerde
bulunulamayacağını hatırlattı. Ak-
gûndüz'ün, geçmişi 1990 yıünda I-
rak'ın Kuveyt'i işgali sırasında el koy-
duğu altın ve benzeri zenginliklere da-
yanan bir paranın kullanıcısı olabile-
ceğıne işaret eden Görgülü, Jet Fa-
'Paralar
karanlık
işlere
gitti'
Esslingen'de bir grup Jet-
Pa ortağının vekâletinı
ûzerine alan ve Frankfurt
Başsavcıhğı nezdınde
girişimde bulunan Avukat
Fatma tmer, ortada
mükemmel denılebilecek
boyutlarda, iyi
düşünülmüş çok ülkeye
yayılmış bir ekonomik suç
şebekesinin var olduğuna
dikkat çekti. Jet-Pa
yönetiminin, Daimler
Benz'in bile vermediği
garantıler verdiğinı
kaydeden Îmer, şöyle
konuştu.
u
Akgûndüz,
birçok sektördeşirket
kurdu. Tûrkrve'de 3 miyon
Idşk)en55uınilvonınark
topbunış. Avrupa'dan en az
620 mflyon mark toplanuş.
Bu paralar nere>e gitti? Jet-
Pa AG ve Jet-Pa GmbH
göstenneiikşirketlerdir.
Uechtenstein'daki Jet-Pa
AG'nin tasfrye süreci büyök
birjotsuzluğakanıtür.
ÖzeUikle Jet-Pa AG'nin
üzerinden tezgâhlanan
oyunlan, khnsenin haberi
ofanadan nasıl sessiz sedaaz
tasfiye edileceğiııi
müvekkülerim için
yapoğun araşarînalar
grasuıda ortaya
çıkarabfldim. Adreskr
doğru değfl vs_ Kısacası, 1
mflyar marldık bu paramn
ne oJdngu, hangi kanaOara
aknğı bimmiyor. 5 Ocak
2001'dede Jet-Pa AG
tasfiye edflecektL Jet-Pa, 14
Temmuz 2000'de bu tasfiye
karan ahnıp tkaret skafine
geçfldikten bir hafta sonra
ortakLanna bir mektup
geçmiş ve burada bu otup
bitenlerden söz edihniyor.
'Bilanço gösterilmedT
Kötn'den avukat Murat
Sertsöz ık konuşrum. Bana
çefişküibflgilerverdi.
Kaçamak yanıdar verdL
Ortaklardan toplanan
paralar büançoda ya hiç
gözükmüyor ya da çok
düşûk değeriendiribniş
hakde. Bana bUançonun
gösterümemesi çok »nfamh
Bu paralann büançolarda
hiç görünmediğini
düşünüyorum. Bu da
dobndırıcılık ve güveni
kötüye kuüanma suçjanna
karşdık geüyor. Yaünlan
paralar şirkete değfl. Fadıl
Akgûndüz veya
başkatannın cebine girmiş
buhınuyor. Bu büyük para
toplama kampanyası Fadıl
Akgûndüz'ün cebine ya da
karanhk işlerin
finansmamna yaramtşör_"
dıl'ın bir başka havuz oluşturmuş ola-
bileceğıni vurguladı. tbrahım Görgû-
lü şöyle konuştu: "Daha evvel Ku-
veyt'te dönen işler var. Irak Kuveyt'e
gjrdiginde orada bankalan boşaltmış,
alün dolar bir yığın şeye el koymuştu.
Ama bunlan uluslararası piyasalarda
kııiianamamıyı Türkiye'de bir havuz
oiuşturmuşlar; bu havuza da Fadd Ak-
gûndüz'ün dahil olduğunu düşünüyo-
nım. Evet elimde belge yok, ama ben
bunu dûşûnüyorum. Bunlan bu ka-
dar serbest konuşturan nedir: 18 bin
aflenin katngı 500-600 miryon bu ka-
dar konuşturmaz insanı. Bunu konuş-
turan başka gûçler var di-
ye dûşûnüyorum.''
Görgülü, uluslararası
bir yolsuzluğun parçası
olmâ korkusunun, böyle
bir tehlikenin varhğını ka-
bul ederken "Haziran
ayında Türkiye've holdin-
gin merkezine gitmiştik.
Ben bu şirketin ilk temsO-
cisryim. tnsanlar kâr-za-
rar ortakhğı Oe bu işe gir-
mişlerdL Fadıl Akgün-
dûz'e 'Kardeşim eğer sen
zarar ettiysen bu ınsanlar
buna razılar, çık zarannı
açıkla' dedik. Açüdama-
dL Aylar geçti. Türkiye'de
dönen dolaplar. miDetve-
küleriyle olan ilişkiler, di-
ğer yargı mensuplanyla
olan üişkilerde hep sıyır-
dı. Diyonız ki burada bü-
yük bir tezgâh vardı" di-
ye konuştu.
Tuhafilişküer
Merkez Bankası ihbarı ve Jet-Pa
Frankfurt Barosuavukatlanndan
Dr. Abdurrahman Ulger, son geliş-
melerden hareketle Jet-Pa'nın çö-
zülebileceğıni belirtti. 1996'da Jet-
Pa'nın Almanya'daki şırketının ku-
ruluş mukavelesini hazırlayan eski
avukat SedaıSezgin'in 1999'unşubat
ayı başında şirketten uzaklaştınjdığı-
nı söyleyen Abdurrahman Ulger,
Sezgın'le Fadd Akgûndüz arasında-
ki ilişkinm daha sonra devam ettiği-
ni, Akgûndüz'ün Sezgın'e destek
verdiğinı söyledı. "Sezgin, 1999'un
mayts ya da haziran ayında Ege-
bankiâ «sbirfiği yapmak icin Jet-Pa
adma Berün'e gftmjş" dıyen Ülger,
bu işbirlıği gırişımıne karşı çıkan bir
Egebank çahşanının ışine son veril-
dığıne ıhşkın söylenülen hatırlattı.
Dr. Ülger sözlennı şöyle sürdür-
dü: "Frankfurt Savahgı'ndasoruş-
turma halen sürüyor. Ancak son
olarak Kombassan Qe Jet-Pa ara-
smdakiflgmçpara trafığini gösteren
betgeierin ortaya çıkmasından son-
ra, soruşturma yeni bü" boyuta gUTe-
bihr. Bu belgeler, Kombassan'dan
Jet-Pa'ya 13 Mayıs 1997 tarihinde
bir günde, elden, toplam 9 mflyon
mark teshm edildiğini gösteriyor.
'Kombassan Holdıng, Komvılev
Yapı, Komsaniş Yapı Kooperatifi
adına, değışik üyelerden toplanıp
temsilci kanalı ile teslim edilen
miktar aşağıda yazılıdır' sözJerinin
yer aldığı bash dört makbuz \ar. 4
milyon, 2.8 mflyon, 1 mih
r
on ve 950
bin mark, Jet-Pa adına, firmanın
avukau SedatSezgin taranndan tes-
hm ahnmış. Tutanaklardan birinde
teslim alan bölümüne önce Fadıl
Akgündûz ismiyazümış,sonra da si-
hnip Sedat Sezgin güımş. Bir gün-
de bu kadar paranın elden tesum
ed&mesive abânm da finnanın a\iı-
kaonın ohnası knşkn uyandmyor.
Çok daha küçük rakamlar söz ko-
nusu oMuğunda pofe desteği, özd
koruma talebinde bulunuyorlar.
Kombassan bu paralann kendi ka-
yıüarmda yer aldığmı açıkladk An-
cak Jet-Pa'dan yanıt gehnedL De-
mek ki kaynağı şüpheÜ bir para, ki
o yûzden kayıtlarda görûhnüyor."
'Davayı beküyonız'
Ülger, savcılığın araştırmasım
sürdürdüğunü, davayı bekledıkleri-
nı söyledı. Ülger, Frankfurt Başsav-
cıüğı'na Türkiye Cumhunyeti Mer-
kez Bankası'ndaki yûksek faızli ta-
sarruf hesabı açan binlerce Türk va-
leregöre,böylecegazetderbudunım-
la agffi yayın yapacak, Merkez Ban-
kaa'na para yaaranlar paniğe kapı-
hp, paralanm çekip o dönemde zor-
ianmaya başlayan Jet-Pa'ya yaûra-
oddardL"
Ülger'le yaptığımız röportaj şöyle:
-Jet-Pa magdurtan. sizce nedensuç
duyurusu başvurusunda buhınmak-
tan çekmi>-or? Sistem içinde kahp
'Befld paramı kuıiannnı' umudunu
nmı taşjyortar?
- Bana gelen vatandaşlardan bir ta-
nesi durumu izah ederken "Şikâyet
edersemparamıahnakta zorianabfli-
rim. Etmezsem belki de alabifirim''
diye düşündüğünü söyledı. Genelde
• Avukat Abdurrahman Ülger, Frankfurt
Başsavcdığı'na Türkiye Cumhuriyeti Merkez
Bankası'ndaki yüksek faizli tasarnıf hesaplan
açan binlerce Türk vatandaşının vergi kaçakçıhğı
yaptığı yolundaki ihbann da Jet-Pa kaynakh
olabileceğini ileri sürdü.
tandaşının vergi kaçakçıhğı yaptığı
yolundaki ihbann da Jet-Pa kaynaklı
olabileceğini ileri sürdü: "1999 Hazi-
ran aymda Merkez Bankasf yla ügii
suç duyurusu yapıhnışnr. Eğerbu suç
du> urusu basmda yer alsayıa ve he-
men bir soruşturma başlasaydL o za-
man tasamını oian vatandaşfauimı-
zm çoğu, Merkez Bankası yerine Jet-
Pa'ya >önelecektL Suç duyurusu bu
dûsünceyieyapıhntşoJabüir.'' Suç du-
yurusunun bankacılık sıstemını ve
hukukunu ıyi bilen biri tarafindan ya-
pıldıgına dikkat çeken Ülger, "İhbar-
alar muhtemelen çok dddi suçiama-
lar içenfigj için bu suç duyurusunun
anundan savakgm hemen harekete
geçeceğibesabuu}apr>«rdu.Tahjnin-
çoğu böyle düşünüyor. Fakat, arayıp
kımseyı bulamayınca ya da şirketin
gende kalan çahşanlanndan, hertıal-
de bunlar da kendi başlanna bir şey-
ler gelmesinden çekındıkleri için,
-Başnuzm çaresme bakm" cevabını
aldıklan ıçın durumun cıddiyetini
kavnyorlar.
- Suç duyurusu başvurulan nasri
degeriendirinyOT?
- Her bır kışı için ayn bir dava açı-
hyor. Dava sayısı 100'ü geçmiş du-
rumda. Suç duyurusunun da 100'ü
bulması, dava için iyi olacak.
- Bu saymm savahk içm ne önemi
var?
- Savcı olayın üzenne. "Bu kadar
kişi zarara ugramışOr~ dıyerek daha
sıkı gıdecektır. Yoksa 18 bin kişinin
zarara uğradığının ileri sürüldügü bir
ortamda, yüz kişinin bile suç duyu-
rusunda bulunmaması, savcılığı şa-
şırhyor.
- Savakk agırhkb Türk basmmda
ofanak üzere bu getişmeterie ügii ha-
berleri değertendiriyor mu?
- Evet. Son olarak "İmza"yla ılgı-
h bır televizyon programı izlemışler
ve belki bu yolla bir şeyler yapılırsa
"kartopu" sistemınden çıküabUir dü-
şüncesi doğmuş, bekleyip gehşmele-
ri izlemek durumu hasıl olmuş. An-
cak bu durum şimdi ottadan kalkb.
Şu anda savcılığın daha ışın başında
olduğunu söyleyebiliriz.
- Sa\ahk. şimdiyie kadar FadM Ak-
gündûz'ü aradı mı?
- Hayır. Benım bıldığım kadanyla
şimdiye kadar o safhaya gelınmedi.
- Bu durumda savafak, Akgûn-
düz'ün ortadan kayboldugunu, ba-
smdaki haberlerden hareketle biiyor
ohnah.
- Evet. Türkiye'de takip edildiğini,
orada olmadığını ve buraya da gehne-
dığıni büiyor.
'18 bin kişi kandınlmış'
- Ahnanya'da Jet-Pa'ya para kap-
tn-anlann sayısı ne kadar?
- 18 bını bulduğu söyleniyor. Bu-
nun 10 bını Liechtenstein'aaktanldı.
8 bını Ahnanya'da kaldı deniyor.
Liechtenstein'a aktarma işlemi çok
tlgınç. Işin kötü niyetle yapıldığını
gösteriyor. Frankfurt Jet-Pa'yla or-
taklık işlemiyaptıklan bazı vatandaş-
lardan ük sözleşmeyi ahp kendilen-
ni Liechtenstein'dakı şırkete ortakya-
pıyorlar. Ancak orada şukenn bir fa-
ahyeti yok. Vatandaşı Ahnan şırketi-
ne değıl. kandınp bir Liechtenstein
şuketıne ortak etmış oluyorlar.
Fadıl Akgûndüz'ün
"tuhaf uluslararası üişki-
ler'' kurduğunu hatırlatan
Görgülü şöyle konuştu:
"Bizzat dinledim. Fadd
Akgûndüz, Sudan'a bir
ziyaret yapryor. Sudan'da
başbakanla, bakanlaıia
görüşûyor. Bir ara Usame
bin Laden'in yatügı has-
taneye de gidiyor. Su-
dan'da 42 bakana, Pro-
ton'un piyasa değeri 100
bin mark olan limuzinle-
rinden hediye ediyor.
Dûnyamn terörist bödiği
bir adamın yatbğı hasta-
neye neden gjder?"
Akgûndüz'ün Asil Na-
dir'den "kardeşün" diye
söz etriğinı belırten Ibrahim
Görgülü, "Dolar bazında
konuşuyorlar. Biz bunlan
alt aha yazmışız. Onun ver-
digi rakamlara itibar etmi-
şiz. Üzerine de faziasuu koy-
muşuz, hesap etmişiz yine_
Açık çıkryor. Tutmuyor ta-
biL O aradaki açığm mev-
cut olduğunu tahmin ediyo-
ruz.Tûrkiye'de\anhr. Çûn-
kfi bunlar bu 'Doğulular
Grubu' fiuan ohışurken 16
taknnasponsorhık yapryor-
du. Bunlar bizün paralann
içerishıde yer almryorsa, bu
paralar neredengeldi" dedi.
Söz konusu "paralel
havuz bulamadıklannı"
vurgulayan Görgülü, "A-
ma her şey ona işaret edi-
yor, rahathkla söyleyebOi-
riz" dedi. Liechtenste-
in'daki Jet-Pa AG'nin likd-
dasyon sürecini durdur-
duklanm ileri süren eski
Jet-Pa yöneticisı, 300 or-
tak olarak Liechtenstein'a
başvuruda bulunduklan-
m kaydetti.
Akgûndüz ile avukatlık
hakkı elınden alınan Se-
dat Sezgin arasında çok
iyi üişkiler olduğunu id-
dia eden Görgülü, "Fadd
Akgündüz'û Avrupa'ya
açan şahıs odur. Merkez
Bankasf na yönehk besap-
larda da onun parmağı
olabüir. Egebank bağlan-
•lannda da Sezgm'm ro-
lü var" dedi.
Kadıkoy'de su satış yerlerine baskın duzenlendi
KMisuların imhasına başlandı
Istanbul Haber Serviâ - tstanbul 11 Sağlık
Müdürlüğü tarafindan yapılan incelemeler so-
nucu kirli çıkan su satıalannın faalıyetleri dur-
duruluyor, sulan imha ediliyor. Kadıköy Be-
lediyesi, sınırlan içinde bulunan su ıstasyon-
lanndaki yasaklı sulan imha ettı.
U Sağlık Müdürlüğü'nün 24 değişik marka-
lı suyun satışının ikinci bir uyanya dek yasak-
lamasmın ardmdan taröşmalar sürüyor. Istan-
bul Büyükşehir Belediyesi Hamidiye Kaynak
Sulan AŞ yaptığı yazılı açıklamada, sağlık
müdürlüğü tarafindan üretimi durdurulan
"Hamidiye'' fırması iie hiçbir ılgilen ounadı-
ğmı savundu. Geri Dönüşüm Ambalajh Kay-
nak Suyu Üreticileri Derneği (GEDSUDER)
Başkanı MehmetKardeş ise gelişmclerin sek-
töre zarar verdiğini savundu.
Istanbul Valiliği, II Sağlık Müdürlüğü ve
Kadıköy Belediyesi 'nce ortaklaşa düzenlenen
operasyonlarda su satış yerlerine baskınlar dü-
zenlenip yasaklanan sulann satılıp satıbnadı-
ğı kontrol edildi. Kadıköy Belediye Başkanı
SeiamiÖztürk, denetim yetkisinin belediyeler-
de ohnası durumunda su satış yerlerine anın-
da müdahale edileceğini belirtti.
Müdûriükte topianü
tl Sağlık Müdurü Osman Karaastea, Müdûr
Yardımcısı Zafer Çağlar ve Hıfzıssıhha Istan-
bul Bölge Müdürü İHker Dündar dün 30 su fir-
ması yetküisiyle toplantı yaptı. Basına kapalı
olan topjanö sonrasında GEDSUDER Yönetim
Kurulu Üyesi IsmailÖzdemir. denetimlerin ya-
pümasından yana olduklanru ancak kapaülan iş-
letmelenn basuı aracüığı ile duyurubnasınm fir-
malann işini zorlaşbrdığmı savundu.
DSPIiler kararın iptali için İdareMahkemesi'nebaşvuracak
Özel hastanelere ucuz su
<
hyağı
y
lstanbul Haber ServİH - ÎSKJ Genel Kuru-
lu'nda, ANAP ve FPIilerm ittifakıyla ahnan,
kentteki 134 özel hastanenin devlet hastaneleri
gıbı daha ucuza su-kullanması yönündeki kara-
ra, DSP'li ve CHPli belediye meclis üyeleri
tepki gösterdi. DSP'liler karann iptali için İda-
re Mahkemesi'ne başvuracaklarmı belirtirken
CHP Grup Başkanveküi YûksdKıfanc, "İSKİ,
2001 yıhndan Hibaren lstanbuttunun suyuna
yiizde57zamyapn.ÖzelhastaneJereyapıhınkı-
yak, yurttaşlann sırtma bmdirinyor" dedi.
Geçen hafta yapılan tSKl Genel Kurulu'nda,
1 Ocak 2001 tarihinden itibaren tüketilen bir
metreküp su ve kullanılmış su uzaklaşarma be-
deli (atıksu), 280 bin kradan 440 bin liraya yük-
seltildi. Genel kurulda, özel hastanelerin dev-
let hastaneleri gibi metreküp başına 370 bin li-
ra bedel ödemesi kabul edildi. Buna tepki gös-
teren DSP grubu, kararın iptali için îdare Mah-
kemesi'ne başvuracağmı açıkladı. Kararın Özel
hastanelere yapılan bir "layak" olduğunu vur-
gulayan DSP'li belediye meclis üyeleri buna
karşı olduklanm ifade ettiler.
'İSKİ, yandaşlanna kaynak aktanyor'
CHP Grup Başkanvekih Yüksel Kıhnç ise
suya enflasyon oranının üstünde zam yapıldı-
ğını, ÎSKl'nin "bütçesinikabartarak" yandaş-
lanna kâr sağlamayı amaçladığını altını çize-
rek, "tSKt, hizmetleri özelleştirerek yandaşia-
rma kaynak aktanyor. Insanlann en temel ihti-
yaa olansuya yapdanzamia,insanlaricemedik-
leri suyu, alamaz hale gekcekler" dedi. Kıhnç,
FP'lilerin istanbul'daki sonçalışmadöneminin
farkmda olduklanm öne sürerek "Neyaparsak
kârdır şeklinde dûşfinfihıyor" dedi.
ARAYIŞ
TOKTAMŞ ATEŞ
Eğfflm Dili
Eğitimin hangi dilleyapılacağı konusununtartışıl-
maya başlanması, son birkaç yüzyılın konusudur. U-
lus devletlerin kunjlmaya başlanmasından önce,
Hıristiyan dünyada eğitim Latince yapılırdı. islam
dünyasında ise ağırlıklı bir biçimde Arapça ya da
Arapça ağırlıklı bir biçimde yerel diller kullanılırdı.
"Ulus devlet", eğitiminde de kendi ulusal dilini kul-
lanmaya başladı. Fakat 2. Dünya Savaşı'ndan son-
ra ortaya çıkan ve sömürge geçmişi olan ülkelerde
ciddi sorunlar çıktı. Zira bu ülkelerde uluslaşma sü-
reci tamamlanmamış olduğu gibi, ortak bir "ulusal
dil" de yoktu.
Bu sorun yönetimde de anlaşmazlıklara yol açı-
yordu ama. asıl sorun, eğitim ve iletişimde ortaya
çıkıyordu.
Eski sömürgelerden önemli bir bölümü, eğitim di-
li olarak sömürgeci ülkenin dilini benimsemek zo-
runda kaldı. Zira; ortak bir dil bulamamalan bir ya-
na, sömürgeci ülkenin oluşturduğu bir eğitim örgü-
tü ve anlayışı da bulabiliyorlardı. Çok hazin bir ka-
derdirbu...
• • •
Bazı ülkeler, bu türden zorunluluklardan dolayı
eski sömürgecilerinin dilini eğitim dili olarak seçer-
ken bizim gibi kimi ülkelerde de farklı nedenlerden
ötürü, yabancı bir dilin ağırlığında bir eğitim dili seç-
me eğilimleri görülmeye başlandı.
Osmanirnın son dönemlennde popüler olan Fran-
sızcanın bu üstünlüğü, 2. Dünya Savaşı sonrasına
dek sürdü. Her ne kadar Ingilizce eğitim yapan de-
ğişik eğitim kurumlan var idiyse de, Fransızcanın po-
pülerliği savaş sonrasına dek kınlmadı. Fakat istis-
nalar dışında eğitim dili asla Fransızca olmadı. 2.
Dünya Savaşı sonrasında; sosyalist blok hariç ol-
mak üzere, dünyanın geniş bir kesiminde, ABD'nin
ekonomik hegemonyasına bağlı olarak kültürel he-
gemonyası başladı. Türkiye de bu kaderden kendi-
ni kurtaramadı.
196O'lı yıllara kadar, ortaöğretimde yabancı dil
seçimi sırasında üstünlük Fransızcada iken daha
sonra üstünlük, ezici bir biçimde Ingilizceye geçti.
Kesinlikle bilmiyorum ama, bugün ortaöğretimde
öğrencilerin yüzde 80'den fazlası Ingilizceyi, geri
kalanlan Fransızca ve Almancayı seçmek istiyorlar-
mış.
•••
Ingilizcenin eğitim dili olarak böylesıne yaygınlaş-
ması, bence birazfazla abartıldı. Bizim güzel Türk-
çemizle "bilim yapılamayacağım" \\&ri sürenler, Türk
yükseköğretiminin en üst makamlanna kadar yük-
seltildiler. Ve bunlann "zihniyetlerinin" bir sonucu
olarak öyle düzenlemeler yapıldı ki, Ingilizce (ya da
çok az da olsa) bir başka yabancı dili çok iyi bile-
meyenler ve o dilde yayın yapamayanlann, "ulus-
lararası yayın" saçmalığı içinde, yükselmeleri en-
gellenmeye başlandı.
Bu "zihniyet", tam bir sömürge zihniyetidir. Ulu-
sunu ve dilini sevmemektir, değerini bilmemektir. Ne
ABD, ne Ingiltere, ne Fransa, ne Almanya, ne Hol-
landa vs. vs'de böyle bir şeye rastlayamazsınız. Fa-
kat maalesef öyle bir noktaya geldik ki; "piyasada"
iş arayan gence, önce hangi dili ve hatta hangi dil-
leri bildiği sorulmakta ve hangi okulu bitirdiği soruf^
su daha sonra gelmekte.
Toplumsal alandaki bu tutumu anlamak ve onay-'
lamak mümkün değil. Ama mühendislik, tıp vb. gi-
bi alanlarda da aynı özenti ve "garabeti" görüyoruz
ki, bu artık tam bir kepazelik oluyor. Bunun zararla-
nnı ileride, çok acı bir biçimde göreceğiz.
•••
Yazıma bambaşka bir niyetle başlamıştım, bakm
nerelere geldik. Benim bugün ele almak istediğim
konu, kimi çevrelerde dile getirilen, "Kürtçe eği-
f/m"in mümkün olup olamayacağı ya da bunun ya-
pılmasının gerekli olup olmadığı idi.
Millı Eğitim Bakanlığı'nın denetimi altında, gayri-
müslim azınlıklara kendi dilleriyle eğitim hakkı veril-
diğine göre, azınlık statüsünde olmasalar bile; fark-
lı anadili olan kimi vatandaşlanmız, çocuklanna bu
dilde eğitim vermek istiyoriarsa buna izin vermek
gerekir. Fakat diğerfarklı anadillere de aynı hakkı ve-
rerek ve asla bu işi devlet kaynaklanyla yapmaya-
rak. Zira devlet, böyle bir "farklılığa" girişemez. Pe-
ki Ingilizce eğitim yapan ortaöğretim kurumlan ve
üniversitelerle devlet yardımı alan kimi vakıf üniver-
sitelerine harcanan yüzlerce trilyona ne demeli? Bu-
nun hesabını kim verecek?..
Atatanmız, "Keserdönersap döner, gün gelir he-
sap döner" demişler. Bu işlerin masaya getirilece-
ği günler de elbette getecektir. Fakat dillerinden de-
mokrasiyi düşürmeden demokrasiyi katletmek is-
teyenlerin hesap vermeleri, epeyce zor olacak gibi
görünmektedir.
Kürtçe eğitim yapan okullann açılmasında, ben-
ce bir sakınca yok. Fakat çocuklannı oraya gönde-
recek olan ailelerin, rasyonel davranacaklannı söy-
lemek mümkün değil gibi görünüyor...
DSP'U üyeler tepki gösterdi
İGDAŞ'ta eğitim ihalesi
FP'li yöneticiye verildi
YEŞİMGÜL
FP'li lstanbul Büyük-
şehir Belediyesi'ne bağh
İGDAŞ'ta, hizmet içi eği-
tim ihalesinin FP lstanbul
11 Yönetim Kurulu Üyesi
Sfileyman Erdemir'in or-
taklan arasında olduğu
Değişim Dinamikleri
Yönetim Merkezi adlı
şirkete verildiği beürlen-
di. Şirketin eski ortaklan
arasında, FP lstanbul îl
Başkanı Numan Kurtul-
maj ve II Yönetim Kuru-
lu Uyesi Erol Dflaver'in
de bulunduğu saptandı.
Büyükşehir belediye
meclisinin DSP'li üyele-
ri, FP'lilerin kendi yöne-
tünlerindeki belediyeler-
de ıhale almasınm "ahla-
ki açıdan sakmcah" oldu-
ğunu vurguladılar.
Devlet thale Kanu-
nu'na bağlı ohnayan İG-
DAŞ'taki hizmet içi eği-
tim hakkında bilgi veren
IGDAŞ yetkilileri, işin
ihaleyle yapıldığmı, ka-
palı zarf usulü ile gelen
tekliflerin bedel ve şart-
lar yönünden değerlen-
dirildiğini öne sürdüler.
Yetkililer, 25 kişiden
oluşan 16 gruba eğitim
verildiğıni ve firmaya
kışı başına günlüköO do-
lar ödendiğini söylediler.
DSP'li Büyûkşehir Be-
lediye Mechs üyeleri yö-
netimde olan bir parti
mensubunun beledıye-
den ihale ahnasına da tep-
ki gösterdi. DSP meclisi
üyeleri, FP'lilenn, bele-
dıyedeki ihalelere girme-
sinin sakmcah olduğunu
savunarak "DSP'K bele-
diyedeki bir ihaleyebir D-
SP'luün gÛTnesi nasıl hoş
değüse bu FP'hler için de
geçeıüdir, bunu yadırgı-
yonız" diye konuştular.
Hizmet içi eğitim iha-
lesini kazanan şirketin
ortağı ve FP yöneticısi
Süleyman Erdemir. "İş
için ihale yapıhp yapılma-
dığını anımsamıyomm.
Biz İGDAŞ dışında, D-
SP'HŞİşü Belediyesi'ne de
eğitim veriyoruz" dedi.