17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 24 ARAUK 2000 PAZAR 8 HABERLERIN DEVAMI Istanbul Edıme Kocaelı Çanakkale Izmır Manisa Aydın Denizlı B B B PB PB PB PB 2 5 5 7 6 6 4 _B 5 Sırtop PB 5 Adana 11 Zonguldak PB 6 Antalya Samsun Trabzon Gıresun Ankara Eskışehir Konya Sıvas Y Y Y K PB K K 6 6 6 0 0 -1 0 Y 12 Kars Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Y Y Y B B PB PB 12 7 8 8 7 3 2 PB -4 Akdenız, Iç Anado- lu'nun guney ve doğu- su, Orta Karadenız, do- ğu ve Guneydoğu Ana- dolu'nun batısı yagışlı. otekı yerler az bulutlu geçecek Yagışlar, Batı Akdenız kıyılan, Dogu Akdenız, Orta Karade- niz kıyılan ıte Guneydo- ğu A/iadolu'nun batısın- dayağmur, bteki yerier- de karia kanşık yağmur ve kar şeklınde olacak Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn PB PB K Y K K K PB -5 -2 1 6 1 ü 3 -3 Münih PB -4 Zürih Parçalı bulutlu k Çok bulutlu ı Yağmurtu GökgüriJltJü GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada IMF buyruklarını al; ulusal bütçe, diye koy sepe- te! Bir zamanlar IMF ile yapılan görüşmeler, IMF'ye verilen niyet mektuplan kamuoyundan fellik fellik kaçınlırdı. Zira o zamanlar hükümetler halka zamları duyur- maktan çekinirdi. Bugünkü hükümetler mi?.. Yaşamı boğazlayan öğeleri halka müjdelemekte birinci. Hükümetler zam olasılığını saklayabilmek için sihirbazlara taş çıkartacak yöntemler icat ederler- di. Ekonomik alarıda yorum, haber yazan gazete- ciler için büyük başan, IMF'ye verilen niyet mek- tubunu ele geçirmekti. Türk hükümetleri mektubu saklar; VVashington, tam metnini gazeteciye vermekte beis görmezdi. Bugünün dünden farkı şurada: Şeffaflık devle- tin her yanını sarmış. O kadar gelişti ve genişledi ki: Banka hortumlamak, bürokrasiden aldığı des- tekle devleti soymak vs. artık ahval-i adiyeden sa- yılan eylemler şeffaf devletin (hükümetin) gözü önünde gerçekleşiyor. Bu gerçek, o kadar gerçek ki Avrupa Biriiği, Ka- tıhm Ortaklığı Belgesi'ne "devlet yönetiminde şef- faflığın sağlanmasını" dayatan bir koşul koymuyoıi Taksit taksit verilecek olan 7 milyar dolariık IMF desteğine karşılık hükümetimiz 62 maddelik bir ni- yet mektubu (süresi 1 yıl olan bir bono) metni ka- leme aldı. 7 milyan onaylayan IMF'nin Başkanı Mr. Köhler ise adeta tehdit ediyor, "Programa harfiyen uyun ha! Yoksa!.." demekten kendini alamıyor. IMF'den, hatta Dünya Bankası'ndan dalga dal- ga yayılan övgüleri -Başbakan ve hükümet dışın- da- ülkemizin ekonomik ve mali yaşamında rolü olan kurumlar desteklemiyor. Siz kimlerdensiniz? Varsın desteklenmesin! Başbakan tam 1 yıl bo- yunca ekonomik gidişatın duvara toslayacağını anımsatanlara nasıl karşılık vermişti, elbet biliyor- sunuz. Eleştirilere karşı ikide bir "dışımızdaki dün- yanın uygulanan ekonomik programımızı övdük- lerini" söylemedi mi Başbakan? IMF'ye bu yeter! Ecevit, eski Ecevit mi? Değil. Ona dtş övgüler yetiyor. Başbakan, IMF patentli gerekçelerle övedursun kendini, bir de ne görelim (bir sabah gördü ki); li- kidite sıkıntısıyla mali ve ekonomik bunalım kapı- mıza dayanmış! Ekonomide gelecek, karanlıktunele girdi, ginmek üzere. Kuşkusuz, Başbakan gibi solcular, Yılmaz ve Bahçeli gibi milliyetçiler IMF dayatmalanna karşı yükselen eleştirisel sesleri duymazlıktan gelecek- ler. Son iyi niyet mektubuna, örneğin bizim gazete "teslimiyet" damgasını vurdu. Hükümet yalakalan bu saptamayı Cumhuriyet'in solcu gazeteciliğine verip omuz silkebilirler, ama Finansal Forum'un şu manşetine ne buyuracaklar, meraklanmamak olanaksız! Gazete, "Niyetmektubunun 'niyeti' kötü"d\yor. "IMF'ye teslimiyeti" birçok yayın organı başlığa akjı. 2001 'in aynntılı müjdeleri sayfalara sığmıyor. Işte birkaçı: IMF, hemen her gelişinde dikkat çektiği askeri harcamaların kısıimasını sonunda kabul ettirdi. 2001 'de askerden 600 milyon dolar kesinti. Memura sadece gerçekleşen enflasyon oranın- da zam yapılacak. 2 puanlık refah payına paydos! Hem özel hem de kamu işçilerinin zamfanndayüz- de 12'lik enflasyon ölçü alınacak. Çiftçiden alınan ürüne. enflasyon kadar zam yapılacak. Vergisini ödeyen dürüst vatandaştan, ek vergi- lerle 4 katrilyon sağlanacak. Elektrik her ay zam- lanacak (bu ay yüzde 8), Akaryakıt Vergisi her ay enflasyon kadar artacak. Mutfak tüpü yüzde 30 zam görecek, vesaire.. Ve... Ve... Bu ömeklere karşın, Türk ekonomisi- nin hâlâ Ankara'dan yönetildiğine mi inanıyorsu- nuz? Yoksa siz de nüfusun yüzde 5'i tuzu kuru olan- lardan mısınız? SayısalLoto'yu 4 kişi tutturdu ANKARA (AA) - Milli Piyango îdaresi'nce düzen- lenen Sayısal Loto'nun bu haftaki çekilişinde kazanan numaralar 11,13,14,39,40 ve 44 olarak belirlendi. Bu haftaki çekilişte 6 bilen 4 kişi, 110 milyar 967 milyon 715'er bin Iira ikramiye kazandı. Milli Piyango tdaresi'nden yapılan açıklamaya gö- re çekilişte 6 bilen talihliler, Mersin (2), Trabzon ve Düzce'den çıktı. Çekilişte 5 bilen 402 kişi 1 milyar 30 milyon 570'er bin Iira, 4 bilen 25 bin 81 kişi 8 milyon 290'ar bin lira, 3 bilen 547 bin 662 kişi ise 755'er bin lira ikramiye almaya hak kazandı. ÇYDD'den Tanöre plaket • tstanbul Haber Servisi - Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Prof. Dr. Bülent Tanör'e, Cumhuriyete ve Atatürk devrimlerine katkılan nedeniyle 20 Arahk'ta bir teşekkür plaketi verdi. ÇYDD Genel Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan, Prof. Dr. Tanör'ün Atatürk ilke ve devrimleri konusunda toplumu en doğru ve akılcı şekilde aydınlattığını söyledi. TÜMTİS Genel Başkanı'na baskın • Istanbul Haber Servisi - Türkıye Motorlu Taşıt Işçileri Sendikası (TÜMTÎS) Genel Merkezi'nce yapılan açıklamada, TÜMTlS Genel Başkanı Sabri Topçu'nun evine önceki gece çok sayıda polis tarafından baskın düzenlendiği belirtildi. Açıklamada, baskının ciddi bir gerekçesinin bulunmadığı savunuldu. Bakaıı Tantan: Devlet aciz kaldı• Baştarafı 1. Sayfada eylemini eski Adalet Bakanı Meh- met Topaç'ı öldürerek gerçekleş- tirdiği anımsatıldı. Örgütün gelir kaynaklannın da anlatıldığı bri- fingde, legal ve illegal yayınlan ve faaliyet alanlan hakkında da bilgi verildi. Içişleri Bakanı Sadettin Tan- tan, brifingin ardından gazeteci- lerin sorulannı yanıtladı. Bir gazetecinin "Cezaevierin- deki yönetim anlayışı değistirile- cek mi F tipi buna çözüm olacak mı" sorusu üzerine Tantan şunla- n söyledi. "Cezaeviyönetimi,bu- gûnİcü mevzuata bakıldığında Adalet Bakanhgı'nın denetimin- de ve yönetimindedir. İçisleri Ba- kanhğVnın görevi. sadece dış ko- rumayla ilgili Jandarma Genel Komutanlığı'na verilmiştir. Bu mevzuat değişmediği sürece de böyle devam edecektir. Burada i- KULTUR • SANAT ld başhhk yoktur. Cezaevindeki sorumlu, cezaevi müdûrü ve cum- huriyet savcısıdır. Cumhuriyet savcısınuı isteği ohnadığı sürece jandarma teşkilan cezaevinden içeri giremez, cezaevinde hiçbir harekette buhınamaz. Tamamen cumhuriyet savcısının emir ve di- rektifi içerisinde hareket etmek durumundadır. Eğer önümüzde- ki günlerde Adalet Bakanhğunız bu konuda yapısal bir değişiklik yapmayacaksa bu böyle devam edecek anlammdadır. Belki önü- mûzdeki günlerdeAdalet Bakan- hğunız bu konuda bir çahşma ya- pacakbr diye dûşûnüyorum. An- cak ülkemizde bir gerçek var Id, TürkCeza Kanunu, Ceza Muha- kemeleri Usulü Yâsası TBMM'den yeniden geçmediği sürece ve özeffikk de tnfaz Yasa- sı değiştirUmediği sürece gerekte- rör örgüHeriyie ve diğer adli suç- lularia gerekse organize suç fail- leriyle mücadele etmek mümkûn değUdir.'' Tantan, Infaz Yasası'nda hiç- bir ülkede olmayan bir sistemin uygulandığını ve suçlann büyük bÖlümünün infaz kapsamı içeri- sinde indirilerek "adeta suç işle- yenlere yeni bû- suç işleme imkâ- nı sağlannıakta** olduğunu söyle- di. Tantan, jandarmanın adli kol- luk kapsamı içerisine alınıp alın- mayacağı yönündeki bir soru üzerine, "Türkiye'de bir yanhş anlama olduğunu. hukukçulann da bu yanhş söylemler içerisinde buhınduğunu" söyledi. Tantan sözlerini şöyle sürdür- dü: "Oysa yasaıun amir hükmü- ne bakıldığında. adli olaylarda güvenfik güçleri sa\ cının emir ve komutasına girerter. Jandarma teşkilaü fiziki olarak cezaevleri- nin dış güvenliğinden sorumlu- dur. Yani içerideki bir hareketten sorumlu değiL İçerideki bütün hareketten sorumlu, Adalet Ba- kanhğı'nnıbizatihikendisL O- nun da sorumlusu cezaevieri ge- nel müdürü. Yapuanma, hiyerar- şik yapıya bakbğmız zaman sis- tem öyle işliyor. Yülardan beri ge- len bu süreç içerisinde bu siste- min bu şekilde devam etmesini sağlayan sistemin mimarlan ve aktörlerinin soruştunnaya tabi tutulup tutuhnayacağmı bir ar- kadaşünız dik getirdi. Onu hep beraber beküyoruz. Çünkü hal- kunız bu şekle müsaade edenleri tanımak istiyor. Gerçitelevizyon- larda bazılannı yakalama şansı- nı eide ettim. Bu terör örgütüne destekveren. terörörgütünü ken- disi benimseyerek destek veren, bir de korkudan destek veren- ler™" O.212 293 89 78 (3 HAT) OCAK 2001 MamuuunuıhnM T. soocooei. u m\ CSMMTBJ SUT H J I /UKTUMEd ıFtMKun.oniL ıoooooo 7.1.2001 PUM SUT a.n ımıctuıtoB >%aK ım m IL • umo» n. 0.1JM1 PAZMITESİ SUT M.00 (Caz Koruwn) 9.1J001UU SUT 19.10 pounıuı IL-l"»0»Il 11.1JMPBfEWESMT1S.3l unaaaı 1S.1.2tt1CnUJrTESİMAT1».» "Ycıtı Yıl Kamert' 14.1 JmfUM «"19.30 MTttlBMlBBtTBt D I •BtTUD $tf Kamil Coıhın •üftannUMMOTL 2JOL0MIL MDtRIMSC •uiuüünrıuracaai- T nm TI TimfıımTT Mimm*r 11.1JHICHU SUT a.n iMl IM98Ü BBİTBt Oi OFMİHBTIU 22.1J001 PtZMTESI SUT 19.30 ac«n 2S.1JM1SUJ SUT 19.30 UÂWf,x uaa M«TL - ıjnıııoo TL IMMRIUSIZ 24.1jm ÇJUtSMBA SUT 19.30 SBBlTUTlUlr»UTHKBl IMB 000 TL ZJUO.000 TL HMMUS12 S.1.2001 PERSEMK SUT 19.30 lit x MJm CHIMTESISMT 19.30 IHUtKTH- a.1JH1PUU SUT 19.18 At^sSTjif^ SclmUrTt»rîfaSuıwı (Dnmn) •• fMM İjmm IL • 4MUH İL KWUISC S.1JJ01P/UMTESISUTJ9J0 31.1.S01 ÇDISAMM SUT 19.30 nımn 1—1 ımnTT inımmmTT -trrır-r 1 İ M I 1 PajHBt SUT 19.30 ıon.«ı IL 2Xa01C»UIA*T19.» MHICAZHSÜSj 1.LM1 CMIUTES) SUT 19.30 i^ 5 00CXGIV 4JJ001PUUSUT17J0 TL S.00O.D00TL 4JJMnPUMSMTIS.0l fTto - Kiavten Reııtali) M K tOB.OOO TL - 3.000 DO0 TL ÜDİRİKSS •iunıçuMm a m «is55 KftT KT «MK* UUM Operosyon komn 12Amhk*ta verildi ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Içişleri Ba- kanlığı tarafından "Haya- ta Dönüş" diye adlandın- lan operasyonla ilgili veri- len brifingde, 12 Aralık'ta ilgili bakanlık ve kurum yetkililerinin katılımıyla değerlendirme yapıldığı, 14 Aralık'ta da operasyon planının bakanlıklara gön- derildiği bildirildi. Böyle- ce, TBMM tnsan Haklan- nı Inceleme Komisyonu içinde oluşturulan alt ko- misyon ve bazı aydınlann eylemi sonlandırmaya yö- nelik girişimleri sürerken operasyon için düğmeye basıldığı ortaya çıktı. Ce- zaevi Kriz Yönetim Mer- kezi'nin, 24 saat esasına göre 15 Aralık'tan itibaren faaliyete geçtiği kaydedil- di. Operasyonlarda 26 tu- tuklu ve hükümlünün öl- düğü, 2 askerin de şchit ol- duğu bildirildi. Içişleri Bakanlığı'nda gazetecilere, cezaevlerine düzenlenen operasyonla ilgili brifıng verildi. Bri- finge Içişleri Bakanı Sa- dettin Tantan, Içişleri Ba- kanlığı Müsteşan Saim Çotur ve Emniyet Genel Müdürü Turan Genç ka- tıldı. Jandarma Genel Ko- mutanlığı Asayiş Dairesi Başkanı Kurmay Albay AIi Ayduı tarafından veri- len brifingde, açlık grevi ve ölüm oruçlan ile F tipi cezaevlerine geçişi engel- lemeye yönelik istekler, "dayatma ve başkaldın" olarak nitelendirildi. Ölüm oruçlanna son vermek ve cezaevlerinde- ki devlet otoritesini yeni- den kurmak için 12 Aralık günü ilgili bakanlık ve ku- rum yetkililerinin katılı- mıyla bir değerlendirme toplantısı yapıldığı bildi- rildi. Brifingde, 14 Aralık gü- nü, son koordinasyon top- lantısı sonucunda hazırla- nan "Hayata Dönüş" mü- dahale planının ilgili ba- kanlık ve kuruluşlara gön- derildiği, 15 Aralık gü- nünden itibaren de tçişle- ri Bakanlığı bünyesinde; Adalet, SağUk ve Dis.is.le- ri Bakanlığı temsilcileri ile . Jandarma Genel Komu- tanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve MÎT Müs- teşarhğı temsilcilerinden oluşan Cezaevi Kriz Yö- netim Merkezi'nin 24 sa- at esasına göre faaliyete geçtiği kaydedildi. Ope- rasyon için 8 jandarma ko- mando taburu, 37 bölük olmak üzere toplam 8 bin 335 personelin görevlen- dınldığı vurgulandı. Müdahale sutısında, 2 jandarmanın şehit olduğu, 4 jandarma'nın da ateşli silahlarla yaralandıgı be- lirtildi. Opeıasyonda 26 tutuklu ve hükümlünün yaşamını yitirdiği, bunlardan 16'sı- nın kendilerini yakarak öl- dükleri bildirildi. Güven- lik kuvvetlerinin görevle- rini yapmalannı engelle- yen ve silahla karşılık ve- ren hükümlü ve tutuklu- lardan da 10'unun öldüğü kaydedildi. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada maşasının üstüne bir de kar yağdı mı yaşam felç... G'ıt gidebilirsen, çık çıkabilirsen... Güvendiğimiz dağlara yağması hariç, ben nere- ye yağarsa severim kan. Dün sabah beyaz bir örtüyle uyanınca, durulur mu? Gül gibi evden izlemek de var ama, haydi bir selamlayıp döneyim dedim... Yüzümü, kar tanelerine tutmayı özlemişim. Ha- va çok soğuksa, yağan kar, saçlarda damlacıkta- ra dönüştükten sonra saç uçlannda donar. Buz- dan boncuklar alında ince ince masaja girişir... Bu kez öyle değildi. Demek ki, kış daha tam kıvamı- na gelmedi. Hava da kar kadar yumuşaktı. Saç- lardaki seyrek karianmayla buluşan kar tanecikle- ri, yumuşak sevimli birer damlacık olup indiler. Hasret bitince, uzun zamandan sonra bu kadar temiz bir çevre gormenin sevinciyle seslendim: - Heey kar, bu ne güzellik. Biraz anlatsam seni beyaz beyaz! Uzatmadı: - Geçen yıl da böyle demiştin. Yaz be yazl Arkasını da getirdi: f - Bize sevgiyle yaklaşan bey az! • •' * Beynimdeki düşünce taneciklerini de aldı kar. Başladı, soluksuz harcı karmaya; kar babam kar... Dalsefe... önce ağaçlan selamladık. Onlar da uzun za- mandır ilk kez karia karşılaşıyoıiardı. Bizim de gö- rüşmemiz uzamıştı. Çıplak dal sırtlanna birikmiş kar demetterini avuçlayıp indirirken bir şey dikka- timi çekti. Geceden birikmeye başlamış kar, dalı koltuk yapıp yerieşmiş. Avuçlayınca gördüm ki, dalın kar altjndaki bölümü ıslanmamış. Kendi kendime takıldım: - Arkadaş, bırak şımdi dalsefe yapmayı... Belki o bölüme özgü özel bir durumdur. Şimdi buradan yola çıkıp "Ağaç dallan karia kaplı olsa bile su em- mez" gibi bir saptama yapmaya girişme... Tamam, deyip yola devam ettim. Az sonra baş- ka bir ağaçta aynı şeyi denedim. Yine öyle... Hat- ta yatay yükselmiş, iki kolum kalınlıgındaki ceviz dallannda da... 8-10 santim yükseklikteki kann al- tındaki gövde kupkuru. Orman, ağaç deyince ilk aklıma gelen, Asaf Er- tan, Yücel Çağlar, NecmettJn Çepel; hangisiyle görüşürsem, bunu soracağım. Tomurcuklann kendilerini her türlü 'kış' kırtma- dan korumak için önlem aldıklannı biliyorum... Bel- ki ağaç dallan da köklerle uçlar arasındaki işlevini görürken, içlerindeki halkalann etkiienmemesi için dış yüzeylertni özel olarak koruyortar. Kar, yeryüzü için, toprak için özel üretilmiş ince- likte döne döne yağarken, serçeterin yokluğu dik- katimi çekti. Şimdiye çoktaaan, gökyüzünde iki ucu belli ince uzun derecikler olup aka aka ağaca kanşmışlar, ağaçtan doğup gözden kaybolmuşlar- dı. Kış yapraklı ağaçlara yaklaşırken, dal aralanna daha dikkatli baktım... Âa att dal aralannda, kısa alanda dar uçuşlar yapıyortar. Aslında anlamalrydım, kış yapraklı dallann ucu hafif sallanıyor, biriken kar ufalanmış ekmek gibi dökülüyorsa, dalın iç kısmında kuş var demektir. Serçeler daha donuk hareket ediyorlar. Nere- den çıktı bu kar, havasında cikleyip duruyoriar. Keşke serçeceden birazcık anlasaydım. Kann çam yapraklannın ucundaki birikimi de bir başka birikim. Böyle havalarda çam uçlan resme durur, her cepheden ayn görünen manzaralar çi- zer. Dallan eğmiş kar yığını, uyuyan bir kedi gibi du- rur. Yok yok, uyuyan olur mu canım, başını yere eğ- miş, serçe gözetleyen kedi gibi... Evet kedi gibi de, ama daha çok kollannın üzerine yatmış birini çağ- nştınyor... Komşu ağaçlann san yapraklan ince uçlu çam yapraklannın arasından henüz uçmamışsa, kann resim seçenekleri artar... Bahann kır çiçeklerine inat, kışın kar çiçekleri tek renkle onlarca beyaz to- na ulaşır... Dur... Bitme satır, şu tarafta da... [email protected] Âvrupa 9 da gündem deii dana • Baştarafı 1. Sayfada dün eyalerte BSE mikrobu taşıdığı beürlenen ve imha edilen 4 sığınn varlığını kabul etti. Daha önce de Almanya'nın kuzeyindeki Schles- vvig-Holstein eyaletinde BSE mik- robu taşıyan bir sığu" saptanmıştı. Bu gelişmelerle ve perşembe günü itibanyla Almanya'da 5 "BSE vaka- sı" ortaya çıkanlmış oldu. Bavyera'daki BSE'li sığırlarkesil- dikten sonra, bu hastalığın taşıyıcısı olduklan behrlendi. Hayvani ürünler içeren hayvan yemleri- nin BSE'nin en önemli nedeni olduğunu savu- nan bazı uzman ve üre- ticiler, siyasal yönetimin bu konuda herhangi bir adım atmamasını affedi- lemez bir ihmal olarak nitelediler. Üreticüer ge- rekli hukuki yollara baş- vuracaklarım duyurdu- lar. Önümüzdeki genel seçimlerde Hıristiyan Demokrathmn federal başbakan adayı olacağı yolunda hakkındaki söy- lentıler güçlenen Bavye- ra Eyalet Basbakanı, Hı- ristiyan Sosyal Birlik (CSU) Başkanı Ed- mundStoiber, eyalet hü- kümetinin bu hastalık konusunda ihmalkâr davrandığı yolundaki suçlamalan reddetti. Bavyera Sağhk Bakanı Barbara S- tamm ise biraz yavaş kaldıklannı ka- bul etti, ancak olayın kesinlikle ha- su^ltı edilmediğini vurguladı. Öte yandan, bir açıklama yaparak üreticilere kaynağı kuşkulu salam, sosis ve sucukları dağıtımdan geri çekme uyansında bulunan Federal Sağhk Bakanı ve Yeşil politikacı Andrea Fischer, uzmanlann tavsiye- si üzerine böyle bir çağnda bulundu- ğunu söyledi. Federal Büim ve Araşnrma Baka- Türkiye'den ithalatyasağı ANKARA (AA) -Kamu- oyunda deli dana olarak bı- linen BSE hastalığı nede- niyle ithalat yasağı getiri- len ülkelerden koyun, keçi, sığır, gövde yağı ve bunla- ra ait içyağlar ile koyun kuyruk yağlan da ithal edi- lemeyecek. Tanm ve Kö- yişleri Bakanlığı'nm "Ko- yon, Keçi, SığırGövde Yağı ve Içyağı İthalatmda Kont- rol BelgesiAhnabilmesi tçin Gerekli Şartiar Hakkında TebBği'nmDeğiştirihnesme Dair TebBğj'' Resmi Gaze- te'de yayımlanarak yürür- lüğe girdi. Buna göre, ithalat edile- cek malın, koyun, keçi, sı- ğır gövde yağı ve bunlara ait içyağı ile koyun kuyruk yağj olduğu proforma fatu- rasmda, elde edılme tarihle- ri fîili ithalat sırasmda fatu- rasuıda belirtilecek ve bu yağlann en fazla 4 ay önce elde edılmış olmasına dik- kat edilecek. Koyun, keçi, sığır gövde yağı ve bunlara ait içyağı ile koyun kuyruk yağı yağlan sadece Mersin ve îzmir Gümrük Müdür- lüğü ile Istanbul'a denizyo- lu ile gelen konteynerierin Haydarpaşa Gümrük Mü- dürlüğü'nden, karayolu ile gelenlerin ise Gıda Üıtisas Gümrük Müdürlügü'nden imalatı yapılabilecek. nı Edelgard Bulmahn, böyle tehli- keli bir bulaşıcı hastalık mikrobuyla mücadelede bakanhğmm gerekli ataklığı göstermediği yolundaki suç- lamalan sert bir dille geri çevirdi. Bu konudaki araştırmalann sürdüğünü ve Almanya'nın bu alanda örnek bir ülke olduğunu savunan Bulmahn, araştırma gruplan arasmdaki bilgi akışının düzenlenerek hızlandınla- cağını, böylece BSE mikrobunun ne- den olduğu 'creutzeld-jakob' hasta- lığına yönelik tedavi yöntemlerinin daha hızlı ve sağhklı bir bıçımde geliştınlebile- ceğini kaydetti. Bu arada haftalık ha- ber dergisi Focus'ta ya- yımlanan bir haberde, federal hükümetin bu alandaki önde gelen B- SE uzmanlanmn tavsi- yelerini ısraria göz ardı ettiği ileri sürüldü. Al- manya'daki büyükbaş hayvanlann topluca muayeneden geçirüme- si ve hayvan yemlerin- de hayvani madde kul- lammımn yasaklanma- sı için uzmanlardan ge- len önerilerin hükümet- çe dikkate alınmadığı kaydedilen haberde, bu konudaki yazılı uyan- lann bahâr aylannda hükümete iletildiği de yer aldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle