Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24ARALJK2000PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
ftpuz
çakşmalara
basladı
• fstanbul Haber Servisi
- Kısa süre önce CHP
tstanbul tl Başkanlığı'na
atanan eski bakanlardan
Ali Topuz, ilçe
başkanlanyla yapttğı
toplantıda, ilçelerdeki
durum hakkında bilgi
aJarak neler
yapılabileceğini görûştû.
Topuz, önceki akşam
tstanbul 3. Seçim
Bölgesi'ndeki, dün de 1.
ve 2. Seçim
Bölgeleri'ndeki ilçe
örgütlerinin başkanlanyla
görûştû. Başkanlarla tek
tek görüşen, ilçelerindeki
sorunlar hakkında bilgi
alan ve projelerini
dinleyen Topuz,
gerçekleştirilecek
projeler ve çalışma
anlayışı hakkında ilçe
başkanlanyla görûş
alışverişinde bulundu.
ilçe başkanlan da
saptadıklan sorunlan ve
il yönetiminden
beklentilerini anlattılar.
OHAL'de slah
taşma
|ANKARA(AA>-
Olağanüstü Hal Bölge
Valiliği tarafından silah
taşıma ve bulundurma
ruhsatı verilmesinde
uyulacak esaslar
hakkındaki yönettnelikte
değişiklik yaptldı. Resmi
Gazete'de yayımlanan
değişiklik yönetmeliğine
göre, ellerinde bulunan
ruhsatsız silahlanna nıhsat
talebinde bulunan kişilerin,
taşıma ve bulundurma
ruhsatı venlmesi mümkûn
olmayan silahlan ile taşıma
ve bulundurma ruhsatı
verilmesi için öngörûlen
sûreler içinde müracaatta
bulunmayanlann
silahlanna el konulacak ve
bu sılahlar Emniyet Genel
Müdürlüğü veya Jandarma
Genel Komutanlığı'na
teslim edilecek.
ktari mektupla
baypandaşma
• DtYÂRBAKİR/
NUSAYBİN(AA)-
Mardin'in Nusaybin
Kaymakamlığı, Şeker
Bayramrnda ilçeden 300
kişinin Suriye'ye gjtmesi
için bu ülkeden izin istedi.
Kaymakam Mehmet Suat
tlhan, Suriye'nin Haseki ili
Kamışlı ilçesi ile sınır
komşusu olduklanıu ve
anlaşmalar doğrultusunda
hafta sonlan 100 kişinin
idari mektupla Suriye'ye
geçtiğini belirterek "Şeker
Bayramrnda başta ilçemiz
olmak üzere bölgeden
Suriye'deki yakınlanyla
görûşmek ısteyen çok
sayıda vatandaş var. Biz
bunun için bayramda 300
kişinin Suriye'deki
yakınlannı idari mektupla
zıyaret edebilmesi için
talepte bulunduk.
Sunye'nin Haseki
Valiliği'nden cevap
beklıyoruz. Bu yıl sınırda
tel örgûler arasında
bayramlaşma olmayacak"
dedi.
Sokakta çabşan
çocuktar eğtendl
• IZMİR (Cumhuriyet
Bûrosu) - Agora Leo
Kulübü ile Sokak
Çocuklannı Koruma
Çocuklar Geleceğimizdir
Derneği, Konak Alanı'nda
sokakta çalışan çocuklar
için çeşıtli etkinlıkler
düzenledi. Çocuklann şiir
okuyup şarkı söyledikleri
etkinlik çerçevesinde
animasyon göstenleri
yapıldı. Yaklaşık 50
çocuğa çeşıtli hediyelerin
dağıtılmasının ardından
yemek de verildi.
DÎSK ve KESK genel başkanlan, ülkenin IMF'ye bağımlı hale getirildiğini belirttiler
Emekçi 2001'de alanlardatstanbulHaberServisi -Kamu Emek-
çileri Sendikaları Konfederasyonu
(KESK) Genel Başkanı Siyasi Ertkm ve
Türkiye Devrimci Işçi Sendikalan
(DlSK) Genel Başkanı Süleyman Çele-
bi, toplumun ve emekçilenn hak talep-
leri karşısındaki tavırlann ve ölüm oru-
cu sûrecinde yaşananların, demokratik-
leşme, katılun ve açık toplum talepleri-
nin karşıhksız kalacağını gösterdiğini
belirttiler.
Konfederasyon başkanlan, Türkiye
emek hareketinin 2001 yılında da hak
aramak için alanlarda olacaklannı vur-
guladılar. Süleyman Çelebi ile DlSK
Genel Merkezi'nde "2000 yıhnın genel
değerlendirmesi" konulu basın toplan-
tısı dûzenleyen Siyami Erdem, geçen
• DlSK ve KESK genel başkanlan düzenledikleri basın
toplantısında, siyasi suçlan da kapsayacak daha eşit bir af
için Cumhurbaşkanı'nı, veto gerekçelerini Anayasa
Mahkemesi'ne taşımaya çağırdı.
*Bu niyet mektubu, hükümetin elini
ekonomiden rümüyle çektiğini ve ipleri
tûmüyle FMF bürokratlanna testim et-
ttğini ortaya koyuyor" dedi.
'Programın başan şansı yok'
Hükümetin ekonomık programının
ülke sorunlannı ve toplumun geniş ke-
sımlennin ihtiyaçlannı dikkate alma-
dan hazırlandığını belirten Çelebi, ka-
yıt dışı ekonomiyi kontrol altına aİma-
yan, askeri harcamalan kısmayan ve
haftalarda yaşanan mali krizin bilinçli
olarak yaratıldığını savundular. Konfe-
derasyonlar tarafindan hazırlanan met-
ni kamuoyuna açıklayan Süleyman Çe-
lebi, kriz sonrasında hükümetin. IMF
ve Dûnya Bankası'na daha da bağımlı
hale geldiğini öne sürdü. Verilen ek ni-
yet mektubuyla IMF'nin, ekonomiyi
günlük olarak denetleyeceğini, arala-
nnda stratejik öneme sahip olanlann da
bulunduğu kamu kuruluşlannm haraç
mezat satılacağını vurgulayan Çelebi,
ÇİZMEDEN YUKARI m.kart@superonline.com.tr MUSAKART
İzninizle karikatürlerime bir hafta ara vermek istiyomm. Bayramı ve yeni yüınızı şimdiden kutluyorum.
üretım ekonomisini öne çıkarmayan
ekonomik programm başanlı olamaya-
cağını ifade etti.
Fşverenlerin sendikalaşmaya karşı
ideolojik bir saldın içinde olduğunu an-
latan Çelebi, "Sosyal haklan tasfıye ede-
rek, eğjtim ve sağtakhizmetlerine aynlan
payı azaharak tophunu mutlu kılmak
mümkûn değü" dıye konuştu.
DlSK Genel Başkanı Çelebi, emek
örgütlerinin hükümete olan eleştirile-
rinde çözûm önerilenni de sunduğunu,
ancak bunlann dikkatte alınmadığına
savundu. Gelişmiş ülkelerde işsizliğe
karşı özel programlar oluşturulurken
Türkiye'de özelleştirmelerle işsizler or-
dusuna yeni insanlann katıldığmı vur-
gulayan Çelebi, şöyle devam etti:
"Hükümet sadece çalı-
şanlan değil, küçûk esnan
ve tanm kesimini de yok
ediyor. Bu sorunlann çözü-
mü için zorunlu adım de-
mokratikleşme. Hücre uy-
gulamasmdan vazgeçttme-
U, pazariıklaria çıkarümış
af yerine, siyasi suçlan da
kapsayan eşit ve adil bir af
gehneli. Cumhurbaşka-
nı'nın, veto gerekçelerini
Anayasa Mahkemesi'ne ta-
şunasuu istiyonız."
KESK Genel Başkanı
Siyami Erdem de ÎTO Baş-
kanı Mehmet Yıkfanm'ın
MGK'yi göreve çağırma-
sıyla ilgili olarak, ekono-
mik dar boğazlar başladığı
zaman çözüm olarak 'ara
rejim pazariamacüık' yak-
laşımına yönelmdiğini öne
sürdü. Parlamento dışı olu-
şumlara toplumun daha
duyarlı olması gerektiğini
söyleyen Erdem, "Yoksul-
hık, baskı ve şiddet birbiri-
ni tamanılar. Yoksulhık
artbkça kitleler karşı çık-
maya başiar. Buna karşı çı-
kan kitlelere de adK, siyasi
baskdar yapüır. Kamu
emekçUerine yönelik bas-
küar 1 Arahkeylenüsonr»-
sı artarak sürmekte. Çare
2001 yıhnda da Türkiye e-
mek hareketinin iş birak-
maya yönefanesi'' dedi.
Jfc TlRMIK IAYPIN ENGİN
Kanmdçm: Halk
CHP'yibe/dtyor
SAMSUN (Cnmhuriyet) - CHP PM üyesi Murat
Karayalçın, yurttaşlann CHP'den çok şey
bekledığıni, kendileri için bir çözüm, bir umut
durumuna gelmesini istediklerini söyledi.
Karayalçın. "Bu iktidann başansızuğı bizi
TBMM'ye sokacakûr. Bundan kuşkıun yok.
'Ancak bugünkü iktidann başansızhğından
CHP'nin bir medet ummaması
lazun" dedi.
Samsun 19 Mayıs Gazeteciler
Cemiyeti'nde basm toplantısı
dûzenleyen CHP PM üyesi
Karayalçın, şöyle konuştu:
"tktidann başansızhğı CHP'yi
çok rahatükla Meclis'e sokacakm*.
Ama bizim derttimiz yalmzca
Meclis'e girmek değildir. Bizim
derdimiz hükümet kuran parti
olabUmektir. Başbakan çıkaran
bir parti olabUmektir. Bunun için de CHP'nin
yapması gereken çok sayıda çalışma olduğunu
dûşünüyorum. Bence yurttaşlar CHP'nin
kendisine çekidüzen vermesinden sonra CHP ile
ügfli değerİendirmelerini daha açık biçimde
ortaya koyacaklardır" Karayalçm, nüfus
sayımındân bu yana hükümetin hemen hemen
her konuda başansız olduğunu, ekonomiden dış
siyasete kadar her alanda başansızlık oranımn
gittikçe arttığını söyledi.
BDDK fondaki bankalar için koşullan taşıyanlan açıkladı
11 yatırımcıya vize
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bankacılık
Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK),
açıkladığı eylem planı çerçevesinde ve IMF'ye
sunulan niyet mektubunda yeT aldığı gibi
fondaki 8 bankayı almak için başvuruda
bulunanlardan koşullan yerine getirenleri
belirledi. BDDK, kuruma başvuran 5'i yabancı
18 yatırımcıdan 11 'ine
banka alabilmek için
ilk vizeyi verirken 4
yatınmcıyı aranan
koşullan taşunadıklan
için reddetti. Başvuran
1 'i yabancı 3 yatınmcı
hakkında ise ek olarak
almacak bilgilerden
sonra nihai karann
verileceği açıklandı.
BDDK, banka sahibi
olacaklarda aranan
koşullara göre başvuranlan eledi. Fondaki
Türkbank, Interbank, Bank Ekpres, Sümerbank,
Egebank, Esbank, Yaşarbank ve Yurtbank'ın
satışı için başvurular 15 Aralık 2000 tarihine
kadar alınmıştı. 5'i yabancı 18 yatınmcının
başvurduğunu açıklayan BDDK, 2'si yabancı 11
yatınmcının banka sahibi olmak için gereken
koşullan taşıdığına karar verdi.
• 5'i yabancı toplam 18
yatırımcının başvnrduğu batık
bankalar için BDDK, 2'si yabancı 11
yatınmcının gereken koşullan
taşıdığına karar verdi. 1 'i yabancı 3
yatınmcı hakkında ek olarak
alınacak bilgilerden sonra nihai
karann verileceği açıklandı. 4
yatınmcının aranan koşullan
taşımadığına karar verildi.
BDDK, 1 'i yabancı 3 yatınmcı hakkında ek
olarak alınacak bilgilerden sonra nihai karan
vereceğini açıklarken, 4 yaünmcuım aranan
koşullan taşımadığına karar verdi. Bu
açıklamaya göre, 5 yabancı yatınmcıdan
yalnızca 2'si aranan koşullan taşırken 2 yabancı
yatınmcı uygun görülmedi. Başvurulan kabul
gören 2'si yabancı 11
yatınmcı, 2 Ocak 2001
tarihinden 15 Ocak 2001
tarihine kadar hangi banka
ya da bankalarla
ilgilendiklerini
bildirecekler. Bu bankalarla
yapılacak gizlilik
anlaşmasından sonra
bankalarla ilgili bılgilere
ulaşacaklar ve inceleme
yapabilecekler. Tasarruf
Mevduatı Sigorta Fonu, söz
konusu 11 bankadan gelecek bilgilere göre,
hangi bankalan satacağını ya da nasıl bir
çözüme kavuşturacağım 20 Ocak 2001 'e kadar
belirleyecek. Bu, IMF'nin 5. gözden
geçirmesinin önkoşulu olarak niyet mektubunda
yer alıyor. Ardmdan 24 Nisan 2001 'e kadar
bankalan satın almak isteyenlerin teklifleri
almacak.
aengin(« doruk.net.tr
Hem hafta sonundayız, hem
de yeni yılın ikinci gününe kadar
sürecek uzun tatilin başında.
Biraz soluklanalım.
Tatil için değil. Hiç değil. An-
laşılan o ki çalışanlar için "tatı/
günleri" icat edip, tatilden kimin
nasıl yararlanacağını düzenle-
yenter biz gazeteci milletini
-bence bilerek, kasten- unut-
muşlar. Siz tatil yaparken biz
"medya amete/eri" çalışacağız.
Kimimiz şimdi okuduğunuza
benzer "köşe yazılan" yazacak-
lar; haberciler dörtnala haber
kovalayacak, ellerinden hiçbir
şey gelmezse "tatil yapanlara,
tatil yapanlann tatili nasıl geçir-
diklerini" anlatacaklar.
Genç bir haberci olsaydım,
bugünlerde postu polis merke-
zine sererdim. Hırsızlık masa-
sından cinayet masasına, gasp
masasından dolandıncılık ma-
sasına bütün "suç masaları"
arasında mekik dokur ve aftan
yararlanıp dışan çıkan "kader
kurbanı" yurttaşlanmızdan ilk
olarak hangisinin önce polise,
ardından da demir parmaklık-
ların ardına duşeceğini kova-
lardım...
Biraz Soluklanalım...
Polislerden rica minnet izin
alır, yeniden enselenen ilk "ka-
der kurbanı" kardeşimizle sıkı
bir röportaj çekip, "Afsonrası ilk
suçunu işleyen ilk kader kurba-
nı olarak ne hissediyorsunuz"
gibisinden o çok klasik soruyu
sorardım.
Aldığım yanıtı bir kare fotoğ-
raflataçlandınp yazıişleri masa-
sına koyar birinci sayfaya gir-
mesi için yazıişleri müdürüne dil
döker; bunu da başardıktan
sonra, ertesi sabah gazeteyi eli-
ne alan başta Rahşan Ecevct
olmak üzere tüm siyaset esna-
fımızın suratlannın ne hale gel-
diğini kafamda canlandınp kıs
kıs gülerdim...
Yani "soluklanalım" derken,
"tatil yapalım" demiş olmuyo-
rum.
Ama çalışarak da olsa soluk-
lanmaya ekmek kadar, su kadar
gereksinimimiz olduğunda srar-
lıyım.
Hepimiz soluklanalım...
Karabasandan beter bir haf-
ta geçirdik. Sarsıldık, kederten-
dik, umutsuzlandık, öfkelendik,
yandık ve üşüdük...
Soluklanmayave derinlemesi-
ne düşünmeye gereksinimimiz
var
•••
Önce, medyada "örgüt şef-
leri" olarak anılan "sorumlu-
lar"\n soluklanıp, derin derin
düşünmesi gerek.
F tipi hapishanelere girme-
mek için başlatılan direnişin bu-
gün uiaştığı noktayı ve külahla-
nnı önlerine koyup iyice düşün-
meleri gerek.
Kendini yakan milıtanların,
sempatizanlann, örgüt üyeleri-
nin değil; kaldırıldıklan hastane
odalarında hâlâ "ölüm oru-
cu"nu sürdürmek kararında
olanlann değil, örgütsel hiye-
rarşide yönetici sorumluluğu
üstlenip "kararlar" verenlerin,
şimdi tek başlarına, kendileriy-
le başbaşa kaldıklan F tipi ha-
pishanede, verdikleri kararları
sonuçlanyla birlikte sorgulama-
lan gerek.
Yönetmenin, doğru karan
doğru zamanda vermek anla-
mına geldiğini; eğer karar yan-
lışsa sorumluluğun, karan ve-
renlerin omuzunda olduğu ger-
çeğini asla ve bir an bile gözar-
dı etmeksizin bir iç hesaplaş-
mayı becermeleri gerek.
Eğer kullanımında ısrar ettik-
leri "devrimci tutsaklar", "dev-
rim savaşçılanmtz" gibi terimle-
rin gösterdiği gibi sahiden bir
"savaş" sürdürdüklerine içten-
likle inanıyorlarsa, savaşın so-
nuçlarından erlerin değil, ko-
mutanların sorumlu olduğunu
da hemalde biliyoriardır.
Görünen o ki bu iç hesaplaş-
ma için önlerinde uzun bir za-
man var...
• • •
Demokrasi ve hukukun üs-
tünlüğü ilkesinin her koşulda
geçerli olması gerektiğine iç-
tenlikle inanan parlamentodaki
ya da parlamento dışındaki po-
litikacılann da bir soluklanma-
ya ve derinlemesine düşünme-
ye gereksinimleri var.
18 Nisan seçimlerine dolay-
sız yansıyan milliyetçi-şoven
kabarma, cezaevi olaylanyla
şiddeti içeren ve farklı düşüne-
ni yok etmeyi doğal sayan bir
eşiğeyükseldi. Hukukun ustün-
lüğünü savunmak işte bu ko-
şullarda anlamlı ve degerli.
Hukuku savunmanın "de-
meç s/yasetçı7fâ/"ne indirgene-
meyeceği, hukukun üstünlüğü-
nü sağlayacak siyasal kaldıraç-
lar üretme zorunluluğu olduğu-
nu kavramak gerekiyor. Şu
uzun tatil aralığında günübiriik
siyasetin ve ülkeyi boğan yo-
ğun çatışma girdabının biraz dı-
şına çıkıp derinlemesine dü-
şünmek "politikacı" denmeye
gerçekten layık olanlar için bir
fırsat...
• • •
Ve tatil yapmasak da, uzun
tatilin büyük iniş çıkışlara gebe
olmayan aralığında günübiriik
işlerimizi yaparken, geride bı-
raktığımız günlerin, haftalann
bilançosunu çıkarmaya, mes-
leğimizi ve mesleğimizde üst-
lendiğimiz işlevi sil baştan göz-
den geçirmeye biz medya
emekçilerinin de ihtiyacı var.
Evet. Biraz soluklanalım...
ÜGÜPOLİTtKA GUNLÜGÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Düşman Dünyalar...
Mercan birelle çekiştirilip örselenmiş bulutlar,
o düşman dünyalara selam götürüyor olmalı...
Kış yorgunu ağaçlar, Cummingsin bir su çiçe-
ğinin düşlenen yüreğinde hüznün çoğalmasıdır bu
saatlerde...
VVallace Stevens'ın şarkılannda şiirsel bir tat
eski zaman düşleriyle buluştuğunda aşk açlığının
hırpalandığını da bilmelidir insanoğlu...
Yan külrengi bir uykudaydık belki!..
Issızlıkta toprak kokusu vardı!..
Her şey tekdüze geliyordu bizlere yaşamın iniş-
liçıkışlı yollarında...
Yaşam sevdanın içinde, sevda yaşamın için-
deydi...
O terk edilişler, kaçışlar sevdanın bütünüydü...
Kırmızı akşam yıldızının uçurtmasını aradığımız
mevsimler çok geride kalmış, derin gölgelerde
zamanın yalnızlığı içine dalmıştık...
Bir bahar sabahına benzeyen güzel çocukluğu-
muz, ellerinde gelincik desteleriyle dolaşan kızla-
nmız Hasan izzettin Dinamo'nun acılar masalın-
da saklı kaldt...
"Türkiyelim, türküm, benim garip halkım I Her
zaman görmek istedim seni I mutlular mutlusu, I
Bu dünya güzeli yurdumda I Sıra dağlar gibi fe-
laketler/sana kurdukçapusu /Ağulu dizeletie do-
lup taştı şarkım.
Ulusun döktüğü gözyaşının I Ağusu mermeri
deler de geçer. I Kanlar geçer damar damar mer-
merden, IO isterse canlanır yürür mermer.
Meyhanelerde içen şairterin I Elbette saygıya
değer tasalan, I söyle yalnızlıklanndan başka han-
gi gölgenin I Ağırtığı altında çatırdar masalan?
Talihsiz sanatçılan memleketimin I Halkımın tür-
küsünden uzakta I Içtikçe içerter.
Sonra birkaç münzevi okuyucunun I ölümsüz-
lüğünde I öbür yana göçerier."
• • •
Beyaz düşlerimiz bizi bırakıp kaçmış...
Tarla kuşlan şarkılar okumuyor, genç kızlar el-
ma çiçeklerini koklamıyor, annelerin acılan dinmi-
yor benim Türkiyem'de!..
Bir afla katiller salıveriliyor ama duvarlara ya-
zı yazan çocuklar ıçerde!..
ölümlere alkış tutuyor kimileri, kimileri öluler
üzerinde siyaset yapıyoıi..
Kaç gün önceydi, şairlerin, yazarlann ölüm oruç-
lanna destek vermek için birer günlük açlık grevi
yaptıklan?
Anımsayanınız var mı?
Bir avuç yazar "ölmeyin çocuklar" derken ya-
şam hakkı üzerine kumar oynayanlar neler yaz-
mışlardı?
Yaşamı kucaklamak, sevgiyi pekiştirmek için ça-
ba harcamıyoruz, salt ölümlerie çoğalıp umudun
anahtannı bulacağımızı sanıyoruz!..
Televizyon ekranlanna yansıyan görüntülerde
cayırcayıryakılan yirmi yedi yaşındaki Fidan Kal-
şen'in çığlıklannı duyargibi oluyorum yeniden!..
O goruntuler beni yedi yıl öncesinin Madımak
Oteli'ne götürüyor; alevler içinde kalan yazarta-
nmızın, aydınlanmızın, şaırlenmızin, sanatçılarımı-
zın çığlığıyla buluşturuyor!..
ölüm acıdıri..
ölümlere alkış tutulmaz!..
Tüm evrenin renklerini bozan bir zaman saati
içinde miyiz?
Peki yeryüzünün kuşatlmış güzelliğinden nı-
ye kaçıyoruz biz?
Niye, hem devlet terörüne hem de örgütsel te-
röre karşı çıkmıyoruz?
ölümlerie neyi elde ederiz söyler misiniz?
Kış çiçekleri üşüyor...
O anda Bedri Rahmi Eyüboglu'nun dizelerı ge-
liyor aklıma:
"Erimek belirsizce herşeyde
Kanşmak sulara, yıldızlara
Sinmek kokusuna mor menevşenin
Yanmak damar damar, nefes nefes
Yasamak tükene tükene"
•••
Yan külrengi uykulardan uyanırken örselen-
miş bulutlan, o düşman dunyalan, hırpalanmış be-
denleri, diri diri yakılan genç kızı umursamadık...
Yıldızın kaygısı, gözyaşının ışığı Lavvrance'ın
durgun akan ırmaklan gibiydi...
Tüm avuntulanm yitip gitti!..
Ne ilkbahann sesi ne de sonbahann yalnızlığı
ilgilendiriyorbeni!..
Birzamanlarormanlardan, kıyılardan, kıranyer-
lerinden gelmiş güzelliklerin resmini çiziyorduk...
Biz bir zamanlar Oktay Rifat'ın dizelerinde ya-
şamı öaiyorduk:
"Bu umut özgürolmanın kapısı;
Mutlu günlere insanca aralık.
Bu sevinç mutlu günlerin ışığı;
Vurur üstümüze usulca ürkek.
Gel yurdumun insanı görün artık,
özgürlüğün kapısında dal gibi;
Ardında gökyüzü kardeşçe mavi!"
hikmetcetinkayaâ cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Cumhuriyet
k ı t a p l a r ı
Hikmet Çetinkaya
ALACA BİR OFKE
YENI
ÇIKTI
Ey benim aydınlık gunlen bekleven Türkı>em'
Ey benım olume alkış tutan halkım!.
Ey benim şafağın yolunu açan suskun akşamlann hüznünu
yaşam bıçımı sanan ınsanım1
.
Ey benim özgürlüklen Ertakan Hoca'nm takkesinde arayan
romantik avdınım'
'Cumhurryet Çağ Pazarlama A Ş TürkocağıCad No39'41
k kitap kulübu (34334Cagaloğ!u-istanbulTel- (212)514 01 96