Katalog

23 ARALJK 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Orgeneral Kıvnkoğlu, laiklik karşıtı eylemlerin her zaman karşısında TSK'yi bulduğunu söyledi "Şeıiatçılaıiıı soıııı hüsran'Haber Merfcezi - Menemen'de "şeri- atfeteriz" diye ayaklanan karayobaz çe- telerinin katlettiği devrim şehidi Asteğ- men Mustafa Fehmi Kubilay, ölümü- nün 70. yılında anılıyor. Kubilay'ın Atatürk ilke ve devrimlerini yaşatmak için şehit olduğunu vuıgulayan Genel- kurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin Kıvnkoğhı, laiklik karşıtı faalıyetlenn her zaman karşılannda TSK'yi bula- caklannın altını çizdi. Devrim şehidi Kubilay, bugün Mene- men'de, anısına yaptmlan anıt önünde Atatûrkçü Düşünce Derneği (ADD) tz- mir Şubesi ve Menemen Belediyesi'nin ortaklaşa hazırladığı programla anılı- yor. Kubilay'ı anma törenlerine çok sa- yıdaki sivil toplum örgütü, öğrenciler, bazı siyasi partilerin temsilcileri ve as- keri yöneticilerin katılacağı açıklandı. Din propagandası Kubilay içın mezun olduğu Bursa Çe- lebi Mehrnet Lisesi'nde bir tören düzen- • Kubilay'ın demokrasi ve laiklik şehidi olduğunu belirten Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hüseyiö Kıvnkoğlu, "Laiklik karşıtı eylemler, gûnümüzde de ulusumuzun birlik ve düzenini, mevcut anayasal yapısını bozamayacak ve karşısında TSK'yi bulacaklardır" dedi. lendi. Törene Yıldınm Kaymakamı Ya- şar Dursun Yılmaz, tl Milli Eğitim Mü- dürü Zeki Baştürk ve öğrenciler katıldı. Daha önce Çagdaş Yaşamı Destekleme Derneği, okul mezunlanyla Bursalı ay- dınlann koordinesinde yapılan anma tö- renlerini bu yıl okul müdürlügü üstle- nince "devrim şehkJi"yle ilgili konuş- malarda örtülü din propagandası yapıl- dı. Okulun tanh öğretmenlerinden Avni Kavas yaptığı konuşmada, Türk gençle- rinin görevlen arasında "Yüce tslam di- ninin bekası için çahşmak" olduğunu söyleyince eski mezunlar tepkı göster- diler. Tören sonrasında Yıldınm Kay- makamı Yılmaz'ın yanına giden Elekt- rik Mühendisleri Odası Yazmaru ve okul mezunu Lütfû Kırayoğhı. "Kubilay'ı kim öidürdü? Kubilay 'ı kimin öldürdü- ğünü bu çocuklara mezun olduğu okul- da söylemeyeceksek ne zaman, nerede söyleyeceğiz,öğreteceğiz? Nakşjbendi ta- rikatmı ne zaman tanrtacaklar? Bugknş- leseneyeKubilay'ın büstününbaşmasa- nksaracaklar'*dedı. Yazüı bir açüdama yapan Genelkur- may Başkanı Kıvnkoğlu, Kubilay'ın de- mokrasi ve laiklik şehidi olduğuna işa- ret etti. Şeriat düzeni ilan etmeye kalkı- şan isyancılar tarafından şehit edilen Kubilay'ın laik cumhuriyeti korumayı ve kollamayı görev haline getirdiğini söyleyen Kıvnkoğlu, "LaOdik, çağdaş- hkünakılcıhkür'' dedi. Kıvnkoğlu, mil- li mücadele sırasında ve sonrasında or- taya çıkan laiklik karşıtı eylemlerin, kar- şısında her zaman TSK'yi bularak hüs- ran olduğunu kaydetti. TSK'jün hiçbir ideolojik etki altında kalmaksızuı Ata- türk milliyetçiliğine, laik, demokrat ve sosyal hukuk devletı ükelenne bağlı ola- rak üstün bir disiplin anlayısı içinde ken- disini ülke ve millet savunmasına ada- dığmı kaydeden Kıvnkoğlu, "Laiklik karşıtı eylemler, gûnümüzde de ulusu- muzun birlik ve düzenini, mevcut anaya- sal yapısını bozamayacak ve karştsında Türkiye Cumhuriyeti'nin tüm anayasal organlamu, Tûrk halkuu ve gücünü yü- ce miUetinden alan kahraman TSK'yi bulacaklardır" mesajını verdi. CHP ve ADD'den mesaj CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, gün dolayısı ile yayımladığı mesajda dün olduğu gibi bugün de laikhğı orta- dan kaldırmak isteyenlerin, çağdaş uy- garlığa sırt çeviren bir din devleti kur- mak için örgütlenmeye, tarikatlan kul- lanmaya yöneldiklerini belirtti. ADD Genel Başkanı Halfl tbrahim Şahin de yaptığı açıklama ile Kema- list devrimlerin şehit Kubilay, Abdi İpekçi Uğur Mumcu ve Ahmet Taner Kışlah'nın çabalanyla ayakta durdu- ğuna dıkkat çektı. Türk-îş, 2001 yılında yaşama geçireceği programla 40 bin çocuğu okula döndürmeyi amaçlıyor Çahşan çocuk sokağa yöneldi DİE anketi 1 mifyon 635 bin çocukçahştyor Devlet tstatistik Enstitüsü'nün Türkiye'de çalışan çocuklar konusunda ulusal bir veri tabanı oluşturmak ve çalışan çocuklann hangi sektörlerde ve hangi koşullarda çalıştıklannı belirlemek için yaptığı 1999 çocuk işgücü anketinin geçici sonuçlan 6-17 yaş arasında bulunan çocuklann yüzde 10.2'sini oluşturan 1 milyon 635 bin çocuğun ekonomik bir faaliyette bulunduğunu ortaya çıkardı. Anket sonuçlan, Ekim 1994'teki 6-14 yaş grubunu içeren anket sonuçlan ile karşılaştıîıldığında, bu yaş grubunda istihdam edilen çocuklann oranında önemli bir azakş olduğunu da flösteHyflr. Nitek4rn^^ktm 1994 Çocuk "rçgücB AnKetİ*revize sohuçlanna göre bu yaş grubundaki çocuklann yüzde 8.5'i ekonomik bir faaliyette çalışmakta iken Ekim 1999'da bu oran yüzde 4.2'ye düştü. Eylül ayında açıklanan çalışmaya göre 6-17 yaş grubu çalışan çocuklann sektörler arası dağılırru da yüzde 57.6 tanm, yüzde 16.9 sanayi, yüzde 10.2 ticaret, yüzde 10.4'ü hizmetler olarak gerçekleşirken aynı oranlar 1994 anketinde yüzde 66.6 tanm, yüzde 16.9 sanayi, yüzde 7.9 ticaret ve yüzde 8.6 hizmetler olarak verildi. Çocuklann çalışma nedenleri de hane halkı gelirine katkıda bulunma, iş öğrenme ve kendi ihtiyaçlanm karşüama olarak sıralandı. 21. yüzyüda 19. yü^yıhyaşamak Osmanlı döneminden günümüze kadar ayakta kalabflen tarihi Süley- maniye evlerinden biri îstanbul Üniversitea'nce (MJ) restore edflerek ilk yapddığı günku görünürnüne kavuşturuldu. Konuk yabana öğrenci ve akademisyenlere geleneksd Türk evinin özgün atmosfertni yaşatacak bina hizmete açıkfa. 19. yüzyüdan günümüze kadar ayakta kalabihne- sâne kar$n bakunsızlıktan yıküacağı ya da otopark mafyasınca yakıla- cagı günü bekleyen ahşap konak, 108 bin dolar (yaklaşık 73 milyar 550 milyon lira) harcanarak restore edfldl (Fotoğraflar: KADER TUöLA) Gelir vergisi dilimleri, 2001 yılı için yüzde 12'lik tüketici fıyat artışı hedefi kadar arttınldı Vergî yükü yine ücrettinm sutmaANKARA (Cumhuriyet)- Ücretliler 2001 yıhnda eskiye oranla daha fazla ge- lir vergisi ödeyecek. Her yıl genellikle 'yeniden değerieme oranı' kadar arttın- lan gelir vergisi dilimleri, 2001 yüı için yüzde 56'lık yeniden değerieme oranı yerine yüzde 12'lik tüketici fıyat artışı hedefi kadar artunldı. Bu da 2001 yıhn- da ücreti yüzde 12'den fazla artan ücret- lilerin daha fazla vergi ödemek zorunda kalacağı anlamına geliyor. Maliye Ba- kanlığı' run Resmi Gazete'de yayırnlanan tebliği ile Bakanlar Kurulu karanyla be- lirlenen yeni vergi dilimlerine açıklık ge- tirildi. Buna göre yüzde 15 'lik vergiye ta- bi gelir dilimi 2.5 milyar liradan 2.8 mil- yar liraya yükseltildi. 2001 yılında elde edilen ücret geUrlerinin 2.8 milyar lira ile 7 milyar lira arasındaki kısmmdan yüz- de 20; 7 milyar lira ile 14 milyar lira ara- • 2001 yılında ücretlinin özel indirim tutan yüzde 16.8 oranında arttınlarak aylık 21.9 milyon liraya, vergiden istisna kira geliri miktan 700 milyon liraya çıkanldı. sındaki kısmmdan yüzde 25; 14 miryar lira ile 35 milyar lira arasındaki kısmm- dan yüzde 30; 35 miryar lira ile 70 mil- yar lira arasındaki kısmmdan yüzde 35 ve 70 milyar liranın üstündeki kısmmdan ise yüzde 40 oranında vergi alınacak. ÜcretM, özel indirimde de mağdür~ Bu yıl günlük 625 bin, aylık 18 mil- yon 750 bin, yıllık 225 milyon lira ola- rak uygulanan özel indirim tutan ise 2001 yıh için yüzde 16.8 oranında art- tınlarak günlük 730 bin, aylık 21 mil- yon 900 bin, yıllık olarak da 262 milyon 800 bin liraya yükseltildi. 2001 yılında elde edilen kazançlann özel indirim tu- tan kadar olan kısmmdan gelir vergisi alınmayacak. Özel indirim tutarlan, Adıyaman, Batman, Bingöl, Bitlis, Di- yarbakır, Elazığ, Hakkâri, Mardin, Muş, Siirt, Şırnak, Tunceli ve Van'da ise gün- lük 1 milyon 20 bin, aylık 30 milyon 600 bin ve yıllık 367 milyon 200 bin li- ra olarak uygulanacak. Bu arada kira geliri istisnasına ilişkin tutar da 630 milyon liradan 700 milyon liraya çıkanldı. Harçlardaki artiş yfizde 212 Çeşitli resmi işlemlerde alınan maktu harçlarsa, 2001 yılı için önce yüzde 56'lık yeniden değerieme oranı kadar sonra da bir kat arttınldı. Böylece harç- lardaki artış yüzde 212'ye ulaştı. Buna göre araçlann tescil işlemlerinden bir de- faya özgü olarak alınan harç miktan 2001 'de 46 milyon 640 bin, sürücü bel- geleri ile sürücü aday belgelermden alı- nan harç da 23 milyon 260 bin liraya çı- kıyor. Pasaport harçlan da süresine gö- re 23 milyon 260 bin lira ile 113 milyon 340 bin lira arasında belirlendi. Vize harçlan tek giriş, yinelenen giriş ve tran- sit geçiş durumlanna göre 39 milyon 920 bin lira ile 133 milyon 460 bin lira ara- sında alınacak. Maliye Bakanhğı, 2001 yüında uygu- lanacak hayat standardı temel gösterge tutarlarmı birinci smıf tacirler için 3.5 milyar, serbest meslek erbabı için 3.2 milyar, ikinci smıf tacirler için 2 milyar lira olarak belirledi. • Son yıllarda sanayide çalışan çocuklann sokağa yönelişini durdurmayı hedefleyen Türk-lş Çalışan Çocuklar Bürosu, uzun vadede ise çocuk işçiliğini sona erdirmeyi amaçlıyor. ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Türkiye îş- çi Sendikalan Konfede- rasyonu (Türk-lş) 2001 yılmda yaşama geçirece- ği programla 40 bin civa- nnda sokakta çalışan ço- cuğu okula döndürmeyi amaçlıyor. Türk-lş'ın çocuk işçi- liğı ile etkılı mücadele hedefine yönelik çalış- malan sürüyor. Bu çerçe- vede, konfederasyonun geliştirdiği ve 40 bine ya- kın sokakta çalışan çocu- ğu okula döndürmeyi he- defleyen proje, 2001 yılı ile beraber yaşama geçi- riliyor. Yapılan çalışma- lar hakkında bilgi veren Türk-lş Çalışan Çocuklar Bürosu Müdürü Özcan Karabulut. proje kapsa- nunda Milli Eğitim Ba- kanlığı Yaülı Okullar Ge- nel Müdürlügü ile işbirli- ği yapıldıgını söyledi. Devlet Istaristik Enstitü- sü'nün 1999 çocuk işgü- cü anketi geçici sonuçla- nnm eylül ayında açık- landığmı anımsatan Ka- rabulut, bu ankette yer alan sanayide çalışan ço- cuk sayısının 94 yılı veri- lerinin yansı kadar oldu- ğuna dıkkat çektı. Kara- bulut, ailelerin reel gelir- lerinde herhangi bir olumlu değişme olma- ması nedeniyle bu düşü- şü olumlu yorumlayama- dıklannı belirterek şöyle devam etti: "Bizün çıkar- dığunız sonuç, sanayide çahşan çocuklann soka- ğa yöneldiği şekUnde o\- du. Bu nedenle de çahş- malantnm sokakta çab- şan çocuklar üzerindeyo- ğunlas&nfak. DİSK ve Hak-fş de dabil ohnak üzere pek çok kurumla işbiriiğimiz de sürüyor." ANKARA DGM SAVCISI \1JKSEL, DEMİREL HAKKINDA 'tDDİANAMF GtBİ YETKİSİZIİK KARARI VERDİ Kosırga davasıIstanbulDGM'degörülecek İLHANTAŞÇI ANKARA -Ankara DGM Çum- huriyet Savcısı Nuh Mete Yüksel Egebank'uı ıçinin boşaltılmasıyla ilgili olarak yaklaşık 3 aydır sür- dürdüğü Kasuga operasyonu so- ruşturması sonunda "yetidsizfik" karan vererek dosyayı Îstanbul DGM'ye gönderdi. Kararda, Yah- yaMuratDemirel'inözeUikle 1999 yılının ikinci yansından itibaren paravan ve zor durumdaki şirket- îerle anlaşarak bankanın içini bo- şalttığı vurgulandı. Aynca, Şaban AyhanTathgil'in Demirerin şirket- lerinde yönetici ve aynı zamanda şirketin kasası olduğu belirtildi. Demirel'in Egebank Off-Shore Ltd. Şti'yi kurmasının tamanen Hazine denetimınden kurtulma amaçlı olduğuna dıkkat çekıldı. Yüksel, BDDK Başkanı Zekeri- ya Temizel in, Demırel'in eski sahi- bi olduğu Egebank ile ilgili suç du- yurusunda bulunmasının ardından başlattığı soruşturmayı tamamladı. Karann gerekçesi Savcı Yüksel, 38 sayfa ve 17 kla- sörden oluşan soruşturma dosya- sında yetkisizlik vererek Îstanbul DGM'ye göndermesinin gerekçe- sini şöyle açıkladı:"Yapılan soruş- turma nerkesinde Egebank Genel Merkezi'nin tstanbul'da olması ve tüm suç fUUerinin yine Istanbul'da işlenmiş olması nedeniyle dosyanın tstanbul DGM Başsa\ cüığı'na gön- derümesi karariaşünlnıışûr.'* Yetkisizlik karannda, özellikle 1999 yılının ikinci yansından itiba- ren paravan şirketler kullanmak ve- ya zor durumdaki şirketlerle anlaş- mak suretiyle Demirel Grubu'nun kullandığı kredilerle bankanın içi- nin boşaltıldığı belirtildi. Bu yolun kamu denetimine açık olması ne- deniyle riskli olduğu düşünülerek yurtdışında para toplayıp kaynak- lann devlet denetimi dışuıda Demi- rel Grubu'na aktanlması yolunun seçildiği belirtildi. Demirerin Kıb- ns'ta 1998 yılında kurmuş olduğu Prodential Off-Shore Bank isimli bir bankası varken Egebank OfT- Shore Ltd. Şti'yi kurmasının tama- men Hazine denetiminden kurtula- rak yurtiçinde topladığı paralan Demirel Grubu'na rahatçâ aktar- ma amacı taşıdığı kaydedildi. Mûşterfler kandınkn Egebank AŞ çalışanlan kullanı- larak gerçekte Egebank ile hiçbir sermaye ilişkisi olmayan OflF- Shroe Ltd. için mevduat toplandığı beürtilen kararda, müşterüerin kan- dınldığı anlatüdı. Egebank AŞ'nin şubeleri kullanılarak ülke içindeki müşterilerin tasarruflannın Demi- rel'in sabibi olduğu Kıbns Egebank Off-Shore Ltd. Şti'ye kaydınldığı belirtilen kararda, "Demirel'nı pa- ravan şirketler kullanarak banka kaynaklarmı kendisine aktarması, zimmet suçunu ohısturur" denildi. Egebank'ın Bayraktar Gru- bu'ndan Demirel Grubu'na geçti- ği 5 Mayıs 1998 tarihinden itibaren Demirel'in sahibi olduğu şirketle- rin limitlerinin çok üzerinde kredi kullandınldığı belirtildi. Karann faillerle ilgili bölümün- de Demirel için, "Sanığm zor du- rumda olan Himak AŞ'vf başkanı olduğu banka yönetiminden 5 mU- yon dolar kredi tahsisi yaponhğı, söz konusu firmanın aMatdarak 4 mflvon 100 bin dolarm 2 milyon do- larmınaktenakhğı, 2 mflyon 100bin dolannı gayri menkul olarak kont- rolüne akhğı görülmuştür" denildi. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ İnandıpıcı OlabHmek Bana öyle geliyor ki; siyasal yaşamımızın en ciddi sorunu, yöneticilerimizin "inandıncı" olma konusundaki özensizlikleri ve belki de "yetersiz- tikleri". örneğin, yıllardan beri "ekonomik darboğaz- dan" kurtulabilmemiz için halkımızın "özverisi" isteniyor. Bu özveriyi gönüllü yapanlar yapıyor; yapmayanlara, bu özveri zorla yaptınlıyor. Iste- seler de istemeseler de, beğenseler de beğen- meselerde... Bunun aksini kim ileri sürebilir? Yıllarca önce bir hanım başbakan, "Ücret ar- tışlannı yüzde sıfır yapalım" demişti ve kıyamet kopmamıştı. Enflasyon yüzde 50'lerde dolaşır- ken kamu kesiminde memur ve emeklilerine yüzde 30'larda zam yapmak, bu hanım başba- kanın dile getirdiğinden çok mu farkh? Bu millet, yıllarca ve yıllarca kahve içememiş- ti. Çünkü ithalatı yasak idi. O dönemde maliye bakanına, ne zaman kahve Ithaline izin verilece- ği sorulduğu zaman çok ilginç bir yanrt vermiş- ti. "Aslında " demişti, "Türkiye kahve ithal etmek için para bulur. Zaten kaç paralık birşey bu. A- ma bu tutumumuz, bir karartılık ifadesidir. So- nınlanmızı çözme konusunda ne denli karariı olduğumuzu göstermek için kahve ithaline izin vermiyoruz." Bu olay çok da eski değil. Ama köprülerin al- tından çok sular aktı. Şimdiki hükümetimiz, elinden gelse tüm dev- let dairelerini sınırsız tatile sokacak. Ne zaman bir bayram olsa, ya önünden ya arkasından bir ya da birkaç gün tatil ediliyor. Zaten cumartesi- ler de tatil, hadi bakalım 10 gün tatil... Gene öyle oldu. 22 Aralık Cuma günü başla- yan tatil, 2 Ocak Salı sabahına kadar sürüyor. Es- kilerin hesap yöntemleriyle, "Cumadan cuma- ya sekiz, cumartesi dokuz, pazar on, pazartesi on bir..." Yani bu hesaba göre 12. günün saba- hında işe gideceğiz. Dünyanın hiçbir ülkesinde böyle tatil yaptırmazlar adama. Bir yandan, halkı ekonomik kalkınma uğruna özveriye davet edeceksiniz; öte yandan, "Hadi gidin tatilyapın, eğlenin..." diyeceksiniz. Bu ta- tili, "para ödemeksizin" yapmanın yollannı bul- dular galiba. Kim yutar bu şark kurnazlığını? Böyle bir tavır içine giren hükümeti, kim inan- dıncı bulur? Kimi yetkililerimiz, "Efendim" diyorlar, "Turis- tik tesislerimiz boş kaldı. Bunlann biraz kalkın- dınlması gerek." Millet iç turizme rağbet etse bu kadar tepkili olmayacağım. El değiştiren para, eninde sonun- da iç piyasada dolaşır. Fakat bavulunu kapan, yurtdışına kaçıyor. Burada bir başka sorun daha var. Avrupa'nın en ünlü kış sporian merkezlerinin fıyatları, Tür- kiye'deki benzer yörelerden daha ucuz. Benzer bir şey, yaz turizmi tesisleri için de söz konusu. Bu iş nasıl oluyor? Hele yaz turizmine yönelik te- sislerin, yabancı turiste, yerli turistin beş katı u- cuz fiyat vermesini nasıl açıklayacağız? Neyse, bu bambaşka bir sorun. Her bayram, oradan buradan birleştirilen ve uzatılan tatillerde, binlerce ve binlerce insanımız yurtdışına tatile çıkıyor. Gazetelerin ilanlanna bir göz atmak, tatil için nerelerin tercih edildiğini, da- ha doğrusu yurtiçinin mi, yurtdışının mı tercih edildiğini net bir btçimde gösterecek. Zaten yıl- lardır yazanm, yurtdışına gidenlerin sayısını sap- tamak hiç sorun değil. Hava ve deniz limanla- nyla sınır kapılanna sorarsınız, on dakika içinde kesin rakamı alırsınız. Ama bunu hiçbir siyasetçi yapmaz, hiçbir ik- tidar bu işe yanaşmaz. Şimdi birbiıierine girdik- lerine bakmayın, bu iktidarlarlaTürkiye'nin "ege- men gücü", etle tırnak gibidir. Özveri, sıkıntı vb. gibi şeyler; "sıradan insanlar" içindir, "halk" için- dir. Bu "efendiler", ayn bir Türkiye'nin vatanda- şıdırlar ve hiçbir özveriye gereksinimleri yoktur. Ama önlerindeki ekmeğe el uzatıldığı zaman, müthiş sinirlenirter ve kıyametin büyüğünü ko- panrlar!.. Şeriatçı kalemlerle aynı söylem içine girmek istemiyorum ama, konu "Hacca gitmek" oldu- ğu zaman, döviz israfından söz eden kimi yet- kililerin, konu "kayak yapmak", "kumar oyna- mak" vb. olduğu zaman, "gıklannın çıkmama- sını" çok ayıplıyor ve çrfte standardın net bir gö- rüntüsü olarak algılıyorum. Hele geleneklerimize çok bağlı olduğunu sü- rekli dile getiren ve "gelenek" gibi, "töre" gibi sözcükleri dilinden düşürmeyen MHP'lilerin ve bir kısım ANAP'lıların, tüm dini bayramlan tatil uğruna sakatlamalannı, hiç anlamıyorum. Acaba bunlar kimi kandırdıklannı sanıyor ya da kimlere inandıncı olabiliyorlar? ANMA SELAHATTINTARAN Î918 - 1986 VEFATININ ON DÖRDUNCÜ YILINDA RAHMETLE ANIYORUZ. AİLESİ - ÖĞRENCİLERİ - ARKADAŞLARI "•*"%k*«'-iJ»w*f""-T :