18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 17 ARAUK 2000 PAZAR 12 PAZAR KONUGU THY'nin Tanıtım ve Halkla llişkiler Daire Başkanı gazeteci FaikAkın ile özelleştirmeyi konuştuk 'Bütün partiler THY'yi istiyor' Yapılaşmaya izin verilmemeliydi - Atatürk Havalimanı çevresindeki o kadar yüksek yapüaşma, uçuş güvenliğini tehlikeye düşürmüyor mu? - Atatürk Havalimanı ilk yapıldığı zaman çevresinde çok az sayıda yerleşim yeri vardı. Bir yere havaalanı yapıldığı zaman o şehnn biraz dışmda ve en değersiz toprağına yapılır. ki hera uçuş güvenliği rahat sağlansın hemde o değersiz yer değerlensin. Zaman içinde Istanbul o derece büyüdü ki, Yeşilköy ve çevresi lstanbul'un en değerli alanlan haline geldi. Artık neredeyse pistin dibine kadar inşaatlar yapıldı. Şu anda çevredeki yapılaşmanın inişe ve katkışa zaran yok. Ama iniş ve kalkış sırasuıda, herhangi bir şekilde uçakta kontrol dışı bir anza meydana gelirse çevrede otucanlar bundan haliyle zarar görecektir. Aslında o yapılaşmaya izin verilmemesi lazımdı, ama vaktinde hepsine verilmiş. Atatürk Havalimanı bir başka bakımdan da sıkışü. Artık ona ilave bir pist yapılamaz. Şimd\ bir paralel pist yapılıyor. Ama bu, öteki piste çok yakın yapıldığı için aynı anda iniş ve kalkış olamayacak. Yani ya kalkısa, ya inişe izin verilecek. Zamanında havaalanım yaparken bugün• gelinen durumu görememişler. Göremedıkleri için de bugün artık Istanbul'a yeni bir havaalanı yapılması şart. - Anadolu yakasmda bir Kurtköy Havaalanı yapıldı. Bu alan nasühitmet verecek? - Kurtköy, İstanbul'un Anadolu yakası ve çevresi için, aynı zamanda da yedek meydan olarak düşünülmüş. Biliyorsunuz, bir de Çorlu'da bir havaalanımız var. tstaribul çevresinde birkaç havaalanı olması gerekli. Dünyada bunun örnekleri var. Bugün için bazılan belki yeteri kadar hizmet vermiyor gibi görünse de nüfusun ve yerleşmenin artması sonucunda bu alanlara ihtiyaç olacak. Kurtköy'ün başka bir özelliği var. Diğer meydanlann işletmesi DHMİ ve Ulaştırma Bakanlığı kontrolünde yapılıyor. Kurtköy ise Savunma Sanayii tarafindan yapıldı. Onun sistemi ve tarzı farklı. Hatalar tekrarlandı - Kurtköy, uluslararası seferiere de hizmet verecek mi? - Bütün meydanlar uluslararası seferiere hizmet verir, ama bu uluslararası uçuşlan gerçekleştirmek için THY de olmak üzere havayollannın bu operasyonlan yapabihneleri için altyapının oluşması lazım. Bugün için Kurtköy, Atatürk Havalimanı'na 75 km. uzakhkta. THY için söylüyorum. Kurtköy'den yapılacak ilk operasyonlann yurtdışına bağlantı vermeyen seferler olması lazım. Kurtköy, başta sadece iç hatlara hizmet verecek tarzda planlanmalıdır. Zaman içinde ihtiyaç büyüyecektir. Rantabilitesi olduğu görülürse gerek THY. gerek öbür havayollan, operasyonlan oraya kaydınrlar. Ama ilk başta çarter, kargo, hatta şu anda Atatürk Havalimam'nda bulunan özel jetler, küçük uçaklar için uygun bir meydan olarak görülüyoı. - İyi de şehre bağlantı nasıl olacak? - Bakın, Çorlu yapıldığı zaman da öyle oldu. Hep aynı hataya düşülüyor. Rayh sistem yok, bir tek karayolu bağlantısı var. Karayolu bağlantısmdan da yolcuyu taşıyacak kuruluşlar hep özel. Özel kuruluşlara o imkânlar sağlanacak ki, insaniar yaptıklan işin karşıhğım alsınlar. Dolayısıyla meydanlan yaparken meydanlann bağlantısını sağlamak da aynı derecede önemh. Bunlann bir paket halinde oiması gerekiyor. Yoksa, bir yere bir havameydanı yaptık. hadi gelin uçun, demenin ne bir pratik değeri, ne bir yaran var. - Çorlu ve Kurtköy 'de de benzer vizyonsuzlukla aynı hatalar tekrarlandı, öyle mi? - Hatalar tekrarlandı gibi gözüküyor, ama gelecek yıllar için çok ümitliyim. Meydana geliş gidişin, yolcunun muttaka rahat edeceği bir biçimde sağlanması lazım. r „ PORTRE/ FAİKAKEV LEYLA TAVŞANOGLU Türk Havayollan (THY) sonunda özelleştiriliyor. lOyûdır özelleşti özelleşecek, özelleşsin mi özelleşmesin mi diye bakılan Türk Havayollan 'nın bayrak gemisini almakbakalım kime nasip olacak? Geçmişte, THY'nin ortaklığı bulunan USAŞve HAVAŞ gibi şirketler de özelleştirilmişti. Bıraktı bırakıyor, parasını ödeyemedi türünden türlü haberlere rağmen Turgay Ciner hâlâ HAVAŞ'ın sahibi. USAŞ'ı ise bir îsviçrefırması çalıştınyor. Türk sivil havacılığının dertleri THY'nin özelleştirilmesiyle bitmiyor. Türkiye 'de neredeyse her ilde bir havaalanı var. Bu havaalanlan güvenlik normlanna ne kadar uygun? Ya da bu alanlara rahat sefer yapılabiliyor mu? Her ile havaalanı yapılmasının rantabilitesi nedir? Hep bunları merak eder dururduk. Akİımıza takılan bu sorulardan yola çıkarak THY'nin Tanıtma ve Yükseköğrenimini İÜ Hukuk FakültesVnde tamamladu Babası gazeteci Bedü Faik Akın 'ın o dönem sahibi olduğu Dünya gazetesinde 1967'de mesleğe başladu Spor servisinden gazetenin genelyayın yönetmenliğine kadar bütün kademelerde çalıştu Ekonomik sıkıntı nedeniyle Dünya gazetesi satılınca Milliyet'e geçti. Yazıişlerinde üç yıl görev yapti. Genel Yaytn Müdürü Abdi îpekçi 'nin ölümüyle Miltiyet'te işler kanşınca Tercüman 'dan gelen teklifle bu gazeteye geçti. Daha sonra Güneş gazetesinin kuruluşunda görev aldv 1981 'de işadamı Selçuk Yaşar'ın başkanlık temsilciliği teklifmi kabul ederek gazeteciliğe ara verdL Biryıldan sonra bu kez dergicilik yapmak istedL Ali Karacan J la, Karacan Yayınlan'nda iki yıl çalıştu Aile nedenleriyle üç yıl çalışmayı bıraktı, dışandan dergilere, gazetelere yazılar yazdı. 1992'de THY Yönetim Kurulu Danışmahı oldu. Dokuz ay sonra da Tanıtma ve Halkla . İlişkiler Başkanlığı 'na getirildi Yediyüdır THY'deki bu görevini sürdürüyor. Halkla llişkiler Daire Başkanı gazeteci FaikAkın la konuştuk. - THY'de yedi yıldır aynı görevdesiniz. Neler gördünüz, ne de- neyimler edindiniz? - Şu anda TBMM'de bulunan tüm partiler ve şu anda Meclis dı- şında olan CHP'yle iktidardayken çalıştım. DemireL, Çiller, Erba- kan, Yılmaz ve Ecevh'in başbakanlıklannı THY'deki görev sürem boyunca yaşadım. Bu yedi yıl içinde THY'de dört kez yönetim ku- rulu, üç kez genel müdür değişti. Bu yedi yıl içinde bunca siyasi yelpaze ve yönetim değişikliklerine rağmen THY ilerleme çizgisi- ni devam ettirdi. Bu da THY'nin başansıdır. Gazeteci olarak ben, devletle ilişkilerde masanın öbür yanındaydım. Yedi yıl THY'de ise bu kez masanın bu tarafına geçtim ve gerçekten ıkinci bir üniver- sıte eğitimi aldım, diyebilirim. Üzücü ya da sevindirici olsun pek çok olaya da tanık oldum, içinde bulundum. Bunlann içinde sırlar var, hiç konuşulmaması gereken konular var, çünkü bir aile içinde- siniz. Kurallara uyduğunuz sürece bunu sürdürüyorsunuz. Ama bunun getirdiği yükler zaman zaman insanı isyana sevk edecek ka- dar iç hesaplaşmayı gerektıriyor. Zaman zaman da coşkuyla sokak- lara nrlayacak derecede mutluluk verici olaylar oluyor. - İktidara gelen siyasipartiler ve siyasiier hiçbir zaman THY'den ellerini çekmezler. THY'ye neden bu kadar el atmak isterler? THY'de çok nema var da ondan mı? - Hayır. Burada şunu belirtmem lazrnı. THY'nin, nemasından çok önce gelen bir işlevi var. Türkiye'nin dışında, bayrağı gezdiren ve geniş teşkilatı olan Dışişleri Bakanlığı'ndan sonra tek kuruluş THY'dir. Bugün 113 noktaya uçuyoruz. Bunlann 35'i yurtiçınde, 78'i yurtdışında. Avustralya hariç, beş kıtaya uçuyonız. Bu, kuru- ma çok büyük bır güç veriyor. Türkiye'de benim için üç tane görev vardır. Birincisi başbakan, şampiyon olduğu ve şampiyonluğa itti- ği dönemlerde Fenerbahçe Kulübü'nün başkanı ve THY'nin yöne- tıcısi olmak. Bu üç kişi devamh olarak Türkiye'nin gündeminde- dir. Onlann'yaptıklan ışlerhep göz önündedir. Herkes THY' yle ya- kın ilişkide olmak, THY'nin üzerinde olumlu ya da olumsuz bir baskı kurmak ve THY'nin imkânlanndan yararlanmak ister. iyi de, burası bir hayrat çeşmesi değil. Biz- ler, burada görevli olarak, bize veril- miş bu emanetın en düzgün, en rantabl biçimde çahşmasını ve ülkeye katkı- da bulunmasını sağlamakla görevli- • yiz. Biz bunlan, padişahın havuza in- ci atması gibi etrafa dağıtamayız. Za- ten her şeyimiz denetim altında. tkti- darlar, bakanlar değişir. Ulaştırma ba- kanlan her dönemde THY kendi par- tisine bağlansın isterler. Devletin, ken- di malı saydığı, elinin altında olan ku- nıluşlan piyasa şartlan dışında kulla- nabilme arzusunun bir sembolü olarak gördükleri için THY'yi bu şekilde il- giyle izlerler. Kârı çok az - THY'nin karşısında her nedense hiçbir özel havayolu şirketi tutuna- mtyor. Sizce bunun sebebi nedir? - THY, havayolu taşımacüığında çok eskiden kurulmuş bir kuruluş. Bir devlet kuruluşu olarak kurulduğu için de altyapısı, sistemi de yerine otur- muştur. İnsaniar yaz aylan geldiğinde bakıyorlar ki uçaklar dolu. iyi de pa- ra kazanılıyor. a Biz de bu ise gjreflm" hevesıyle başlıvorlar. .Ama bu iş çok zor. Sadece ucağı meydana getirip yolcu götürmekle ol- muyor bu işler. Bunun tekniğinin, eğitiminin, yetişmiş kadrosunun olması lazım. Yani bu, ani bir hevesle başlanacak bir iş değil. Bir de, havacılık çok az kâr marj ıyla çalışan bir sektör. Dolayısıyla, bu- rada büyük paralar kazanalım fikri güzel de gerçekte bu ohnuyor. Aksine, havacıhğın gideri çok fazla. Gehrleri dengelemediğiniz sü- rece ya da bir başka işte kazandığınız parayı buna yatınrsanız ol- maz. Kısa vadede size para kazanıyormuşsunuz gibi gelir, ama eninde sonunda mutlaka kaybedersiniz. Bu sektörde, THY dışın- daki şirkederinbatışlan elbette Türkiye'ye zarar verir. Türkiye'den ve Türkiye'ye taşınacak yolcunun tamanunın THY'ce taşınması za- ten fizik olarak mümkün değil. Yabancı hava taşıyıcüannm yani sıra başka Türk taşıyıcılann da ohnası lazun. Burada bence dikkat edibnesi gereken nokta şu: Öbür sivil Türk hava taşıyıcılan arasında batmayanlar da var. Öbürlerinin nedenbat- tıklannın cevabını ararken ayakta kalan ve başanlı olanlara bak- mak gerekir. Her şirketin zarar etmesi ya da batma sebepleri fark- lı. Siz bir havayolu şirketi kurduğunuz zaman THY'yi örnek alıp "Ben THY gibi böyüyeceğim, THY gibi olacağun" dedîğıruz zaman fıkradaki ineğe özenen kurbağa örneği olur; şişer şişer patlarsıruz. Birden büyümek yerine yatırunlan, hesaplan çok uzun vadeye ya- yarak adım adım yürümek lazım. Bir de, havacılıkta çok önemh sürprizler oluyor. - Örneğin? - Örneğin, akaryakıt fıyatlan... tki yıl önce tonu 200 dolar civa- nnda olan akaryakıt fiyatlan, geldi 400-450 dolara. Siz kendinizi 200-220 dolara göre ayarlayıp birdenbire 450 dolarla karşılaştığı- nız zaman bir desteğiniz yoksa mutlaka batarsınız. Diyelim ki çar- ter firmalanyla, yurtdışındaki turizm acenteleriyle bütün bağlan- nlannızı sağladınız. Birden ülkede ters bir olay, örneğin deprem olu- yor. Böylece turist gehnekten vazgeçiyör. Ya da Türkiye'nin kom- şulanndaki herhangi bir siyasi çalkantı turisti etkiliyor, gelmekten •vazgeçiyör. Bağlantılannızla gehnelerini hesap ettiğiniz bütün yol- cular bir anda yok oluyor. Özel taşıyıcüar bunlan öngöremedikle- ri için, üzerlerine birdenbire müthiş bir finansal yük binince ve al- tından kalkamadıklan zaman iş iflasa kadar gidiyor. - Siz hep THY'nin özelleştirümesini savundunuz, İhale ilanla- n gazetelerde çıkn. Şimdi ne olacak? Gerçekten özelleştiriliyor mu: - THY 10 yıldır özelleştirme kapsamında. Özelleştirme Idaresi Başkanı Uğur Bayar, bundan üç yıl önce göreve Uk geldiği sırada, "Bir kuruma yapılacak en büyük kötülük, ODU özelleştirme kapsa- mına alıp özelleştirmemektir'' dedı. Bu çok güzel bir sözdü Biz THY olarak bu karar ilk alındığında, "Bizi nasüsa özefieştirecekler. Yanrun Yapmayahm, mevcut dunımu koruyahm" deyip beklesey- dik bu on yılın sonunda THY küçük, en fazla Londra, Paris gibi hatlara uçabilen bir şirket olarak kalırdı. Bu son 10 yılda, tüm yönetimler ve yöneticiler olarak, "Özefleş- tirme devletin karandır. Bunu istedikleri zaman uygulariar. Biz ya- nn özeUeşeceknüş gibi hazır olalım. Ama dünyanın büyük ha\ayo- lu şirketieriyle yanşmak için ne yapılması gerekiyorsa yapahm" dü- şüncesiyle çalıştık. O sayede de bugünlere geldik. İhaleye yabancı almam THY'nın özelleştinlmesi bu son yüdaki kadar cıddiyetle ele alı- namadı. Bunun nedenlennden birisi de özelleştırmenın yasasının ohnayışıydı. Bu yasa, beş yıl önce hazırlığı yapılarak çıktı. Ondan sonra daha ciddiyetle ele alındı. Sık sık siyasi iktidarlar değiştiği için her seferinde bu ertelendi. Bu yıl, devleti de, Özelleştirme Idaresı'ni de çok kararlı görüyo- ruz. Önlann kamuoyuna verdikleri bir söz var. Kısa süre içinde özel- leştirmeyle ilgili ihale ilanının verileceği açıklanmıştı. Şimdi iha- le ilanında şartlar açıklandığı için THY'nin özelleştirilmesine ilgi duyan yerli-yabancı, kimler varsa harekete geçeceklerdir. llan çık- tıktan sonra bunun hazırlık aşaması var. Birkaç ay içinde de ihale- nin yapılması gerekir. - THY'ninyabancı kuruluşlara satümaması kararı vardu Ne ol- du? - Dünya konjonktürü değişti. Türkiye, AB tam üyeliğine aday bir ülke. Dünyadaki çeşitli ihalelere hem kuruluşlan açıyoruz, hem de Türkiye olarak dış ülkelerdeki ihalelere katılıyoruz. Dolayısıyla da, "Ben buraya yabancüan ahnam" gibi bir sınır koyamazsınız. Ama bır de THY'nin kendı özelhği var. THY, bayrak taşıyıcı, mil- ü havayolu. Bunu öyle bir şekilde formüle etmek mümkün ki, Tür- kiye'de THY'yi ya da özelleştirme kapsamındaki öteki kuruluşla- n alma imkânına sahip büyük gruplann bir araya gelerek ihaleye katılmalanna olanak sağlanabihr. Böyle yapılacak bir ihale daha sağhkh olur. Zaten Ankara'daki çalışmalann da o yönde olduğuna dair bilgiler gehyor. ama bunlar henüz dedikodudan öteye gitmi- yor. Clner İle havaalanı - Diyelim ki bir yabancı havayolundan teklifgeldL THYsatûır mı? - Benim kişisel tahminim, böyle bir şeyin olmayacağı yönünde. - Bir de HA VAŞ'ın özeüeştirilmesi vardı. Özelleştirme kapsamın- da HAVAŞ'ı alan Turgay Ciner'inparaları ödeyemediği söyleni- yor... , - THY'nin hissesi ya da sahibi olduğu, daha önce özelleştirilmiş gruplar var. Bunlardan birisi USAŞ. USAŞ özelleştiği zaman bu- nu İskandinav Havayollan'na (SAS) bağh bir gnıp ahnıştı. Daha sonra onlar, USAŞ'ı Isviçrehlere sattılar. USAŞ bugün sadece THY değil, öteki havayollanna da hizmet veren, çok iyi çalışan, servisi çok düzenli, kân düzgün bir kuruluş. HAVAŞ'ın da özelleştirilme- si yapıldığı sırada THY'nin HAVAŞ'taki payı yüzde 40'tı. Ihaleyi kimin alacağı belli değildı. Hatta o dönemde ihaleyle Ömer Lütfü Topal ilgileniyordu. Devlet ona verilmesini uygun görmedi -ki çok isabetli ve hayır- lı bir karardı- Turgay Ciner aldı. HAVAŞ özelleştikten sonra ope- rasyonlan gayet düzgün bir hale geldi. Yer hizmetlerinde bu reka- betin ohnası hem havayollan, hem yolcu hem de hizmet için fay- dah. HAVAŞ'ın özelleştirilmesinde bir madde vardı. Özelleştirme tamamlanıncaya kadar THY yer hizmetleriyle ılgıli bir şirket ku- ramaz ya da elindeki imkânı başka şirketlere veremez, bunu sade- ce kendisi için yapabilir, deniliyordu. O maddeye baştan THY kar- şı çıktı. Bunun üzerine Turgay Ciner de. "THV, diğer şirketlere y- er hizmeti vermeye devam ederse ben bunun bedeimi ödemem'" de- dı. Bunun üzerine biz koşula uyduk, Turgay Ciner de kendisine dü- şen parayı ödedi. - Cmit Vtku 'nın Kıbns Türk Havayollan 'nın (KTY) yönetimin- deki görevinden alınmasından sonra THY'nin KTY'yle ilişklsi bugün ne noktada? - THY, KTY'nin ortağı. Kuruluş zaten bir ortaklık. Kuruluş dö- neminde KTY'nin yönetimi farklı bir tarzda icra edihniş. Basına hep "KTY yanuş yönetiliyor, yolsuztuk oluyor" diye yansıyordu. Bundan önceki hükümet döneminde THY, devletten aldığı des- tekle uzun süredir kanayan yara halindeki KTY yönetimini de- ğiştirdi. O dönem yönetimde Türkiye'yi temsil eden taraflann temsil yetlrisi THY tarafindan veriliyordu. THY de bunu kendi n- zasıyla yapmıyordu. Ankara o konuda ne talimat venyorsa onu uyguluyordu. KTY'de temsilciler değiştiği zaman meseleye cıd- diyetle el konuldu ve KTY'nin yönetimi hem Kıbnslılann, hem Türklerin oluşturduğu yeni bir heyete verildi. KTY'nin finansal yapısuun düzeltihnesi için taraflar ellerini ceplerine attılar. Bir be- yaz sayfa açılarak KTY yeni yönetimi işe başladı. Son üç yılına baktığınız zaman KTY son derece düzgün, kendi ölçülerine göre hizmetini geliştiren ve kâr eden bir şırket haline geldi. Ondan önceki yönetim ve yöneticilerle ilgili davalar da devam ediyor. % ,,„ - TüHaye'dekipek çok havaalanınm güvenlikten yoksun oldu- ğu söyleniyor. Siz bu görüşe katdıyor musunuz? - Kısmen katıhyorum. Ama uçuş güvenliğini etkileyecek olum- suzlukta değil. Türkiye'de mevcut havaalanlannın bir bölümü Dev- let Hava Meydanlan İşletmesi ve Ulaştırma Bakanhğf na bağh, bir de askeri havaalanlan var. Bir de Türkiye'de her ile havaalanı derdi ve fikri sürüyor. - Her ile bir havaalanı yapmak ne kadar doğru? - Her ile bir havaalanı yapmak, o bölge insanı için sevindirici bir husus. Ama her ile havaalanı yapıldıktan sonra THY'den bütün bu havaalanlanna sefer yapması ıstenip "Ben bunun zararma katıl- derseniz de yanlış. THY ne mevcut filosuyla, ne geniş- letümiş filosuyla 80 ile sefer yapabi- lir ne de bunu aynı düzende götürebi- lir. Bir ideal olarak ortaya atıhnış ve adım adım da uygun meydanlardan başlanan bir projedir. Mevcut hava- alanlanna gelırsek... Havaalanlan iki türlü yapılıyor. Birincisi, Devlet Hava Meydanlan İşletmesi (DHMİ) kendi plan, projesi çerçevesuıde havaalanı yapıyor, ikincisi, bazı bölgelerde de il özel idarelen havaalanı yapıyorlar. Bi- zim insanımız, bir pist yapıldığı. yanı- na da bir baraka kondurulduğu zaman oraya uçak inip kalkabileceğını sanı- yor. Hayır, öyle değil. Altyapı önemll Bir havaalanının operasyona hazır oiabümesı için altyapısı dediğimiz yaklaşma cihazlan, çevre bağlantılan, meydan hızmetlen olmalıdır. Bütün bunlar olduktan sonradır ki o havaala- nı, havaalanı kimliğine kavuşur. Bun- lann bütün meydanlarda olduğunu söylemek mümkün değil. Size Siirt Havaalanı"nı örnek vereyim. Siirt Ha- vaalanı il özel ıdaresi tarafindan yapıl- mıştır. Pistin başı ve sonu iki dağın arasında. Oraya büyük uçakla- nn sefer yapmasına imkân yok. Sadece RJ dedi^miz kısa pistler- de operasyon yapabilecek uçaklar ınip kalkıyor. O uçak da dağın üzerinden atlayıp pistin başına geçerek inebilir ancak. Bunu yapa- bihnesi ıçın de havanın güneşli, pistin kuru ve görüşün sağlıklı ol- ması lazım. Bu olmadığı zaman bizım "minima" tabir ettiğimiz o meydana yaklaşma paternlerinin değerleri yükselir. Hava güneşli. görüş açık ohnadıkça Siirt'e operasyon yapmak son derece güç. O bölgenin halkının da uçağa ihtiyacı var, o bölgeye gelip giden in- saniar olduğu için o seferin yapıhnası lazım. Ama bence seferde önce can güvenliği, sonra mal güvenliği öncehkh. Bunlar tam ola- rak sağlanamadığı zaman da uçuş ya azalacak, ya kesilecek ya da mevsimsel olacaktır. Herbüyükelçi, görev yaptığı ülkeye THY'nin uçması için Dışişleri'nin THY'ye baskı yapmasını ister. Her mey- danı olan ilde de o bölgenin insanı, valisi ya da milletvekilleri uçuş- lann, üstehk de sıkhkla yapdmasmı isterler. Yolcu potansiyeliniz, oraya her gün sefer yapma imkânınız yoksa ve o seferi de bir mec- buriyet gibi yapıyorsanız bunun sonucunda bir bedel ödenmelidır. Bu bedeh kim ödeyecek dendiğı zaman onu ödeyecek sadece THY oluyor. THY bu görevi yaparken bunun karşıhğında ödediği bedel- leri bir yerden ahnası lazımdu-. Bunu almadığı zaman da işler za- man zaman aksıyor. - Zaman zaman THYbirgünah keçisi haline mi getiriliyor? - Bana sorarsanız, THY her olayda günah keçisi. Siz meydanda oturuyorsunuzdur. Havayı güneşli görürsünüz. Ama havadaki bir bulutlanma. pilotun yeri görmesıni engeller. Orada yaklaşma ciha- zı yeterh değildir. Uçuş yapümaz. Meydandaki yolcular, "THY bu- gün beni uçurmadı" diye yakınırlar. Oysa uçağın o gün oraya ine- bilecek durumda ohnadığını bihnezler. Ya da tam tersine... Aşağı sıs basar, göz gözü görmez, ama yu- kandan baktığınız zaman pilotun inmesini engelleyecek bir durum yoktur. Uçak iner. Yolcular der ki: "Bak, geçen gün güneşli havada inmedl, bugün siste indL" THY, devlet kuruluşu olmanın getirdiği terbiye ve disiplinle ba- zı olaylan "Kol kınnr, yen içinde kaar" ilkesiyle açıklamaz. Ama fazla tevazu gösterdiğinizde de sahi sanılır ve bir süre sonra da dert- lerbüyür. O yüzden THY, haklı olduğu konularda, özellikle son 10 yıldır kurumsal refleksini çok rahat bir biçimde gösteren bir kuru- luştur. Kurumsal refleksinizi gösterdiğinizde haklı olduğunuz zaman herkes de sizin yanınızda oluyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle