Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16 ARALIK 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
YÖKYasası
Anayasa
Mahkemesi'nde
• ANKARA
(Cumtauriyet Bürosu) -
Universitelerin belirlediği
6 rektör adayının YÖK
tarafından 3'e
indirilmesınin anayasaya
aykın olduğu ileri
sürüldü. Anayasa
Mahkemeşi, bu ıtiraz
üzerine YÖK Yasası'nm
13. maddesinin iptal
istemini esastan
görüşmeye karar verdi.
Ankara 6. tdare
Mahkemeşi, baküğı bir
davada, 2547 sayılı YÖK
Yasası'nm 213.
maddesinin anayasaya
aykınlık taşıdığı iddiasını
Anayasa Mahkemeşi'ne
götürmüştü.
Matador-I:3
tutuManA
• ANKARA (AA)-
Hollanda'da
gerçekleştirilen geniş
çaplı operasyon
çerçevesinde gözalüna
alınan ve Ankara
DGM'ye sevk edilen 3
kişi tutuklandı. Ankara
Emniyet Müdürlüğü
Narkotik Şubesi
ekiplerince Ankara
DGM'ye getirilen
Mehmet Ali Kınacı,
Mehmet Kur ve Mehmet
Ercan'ın ifadelerini,
"Matador Operasyonu-II"
soruştunnasını yürüten
DGM Cumhunyet Savcısı
Talat Şalk aldı. Şalk'ın
"Yurtdışına uyuşturucu
ihraç ettikleri"
gerekçesiyle
tutuklanmalannı ıstediği
üç kişiyi Nöbetçi Ankara
2 No'lu DGM tutukladı.
CHFdedevir
tesMm
• tZMİR(Cumhuriyet
Bürosu) -CHPtzmirtl
Başkanlığı'na getirilen
Kemal Karataş, partinin il
merkezinde düzenlenen
törenle görevine başladı.
Karataş, kalabalık bir
partilı grubunun kaüldığı
törende, "Tam yetkıyle
görevimin başındayım.
fzmir'de CHP'yi hak ettiği
yere taşımak için tüm
partililerle birlikte var
gücümüzle çalışacağız"
dedi.
Mezapcrım
yar
• ANKARA (AA)-Eski
milletvekili Hasan
Mezarcı'nın "hükümetin
manevi şahsiyeti, devletin
asken ve emniyet
kuvvetlerinı tahkir ve
tezyif etmekile
Cumhurbaşkanı'na
hakaret etmek"
suçlanndan
yargılanmasına Ankara
2'nci Ağır Ceza
Mahkemeşi'nde devam
edildi. Mahkeme Başkanı,
gıyabi tutuklu sanık
Mezarcı'nın
yakalanmasının
beklendiğine karar
verildiğini açüdayarak
duruşmayı erteledi.
1
Büyükşehir
f
den
lanatna
• tstanbulHaberServisi-
Istanbul Büyükşehir
Belediyesi'nin FP, ANAP,
DSP ve CHP gnıplan,
PKK lideri Abdullah
Öcalan'a "fahri
hemşehrilik beratı"
vermeyi gündemine alan
ltalya'nm Floransa
Belediye Meclisi'nin
tutumunu bir bıldiriyle
kınadılar. Toplantıda,
Öcalan'a hemşehrilik
beratının verilmesi
halinde iki kent arasındaki
"işbirlıği protokolü"nün
tek taraflı olarak
feshedilebileceği mesajı
verildi.
Nevzat Ak'a dava
• Istanbul Haber Servisi -
Fatih Ormanı'ndaki 65
dönüm araziyi usulsüz
şekilde üzerlenne
geçirdikleri öne sürülen
Nevzat Ak ile 13 adamı
hakkmda, "Haksız
menfaat temin etmek" ve
"Devlet arazısinı elde
etmek amacıyla gizlı suç
örgütü oluşturmak"
suçlanndan dava açıldı.
Sanıkların yargılanmasına
önümüzdekı günlerde
Istanbul DGM'de
"başlanacak.
Türk, hükümetin anlaşması durumunda yeni bir affin bayrama yetişebileceğini belirtti
Eeevit: UzüldümANKARA (Cumhunyet Bürosu)- Hü-
kûmet ortaklan Cumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer'in af yasasını ıade etmesi-
nın ardından aflfı yeniden gündeme getır-
me konusu tartışılmaya başlandı. Adalet
Bakaru Hikmet Sami Türk, hükümet or-
taklan anlaşırsa 9. Cumhurbaşkanı Sü-
leyman Demirel tarafından TBMM'ye
iade edilen yasanın yeniden görüşülüp,
değışiklıkler yapılarak gönderilebilir.
Başbakan Büknt Eeevit, Sezer'in kara-
nna üzüldüğünü belırtırken Başbakan
Yardrmcısı Mesut Yılmaz, Cumhurbaş-
Hukukcular
kanı'nın anayasal yetkisini kullandığuıı
söyledı. Her ikı genel başkan, affin ye-
niden gündeme getırilip getirilmeyeceği-
ne ılışkın sorulan "ortaklarla görüştük-
ten sonra karar verecekleri" yanıtıyla
karşıladüar. MHP de, karar nedeniyle ra-
hatsızlık duymadıklannı açıkladı.
Hükümetin, 2 kez iade edilen afkonu-
sunu yeniden gündeme getırmesi ve TB-
MM'den yeni bir af yasası çıkarması ko-
lay görünmüyor. DSP Genel Başkan Yar-
duncısı Rahşan Eeevit'in düzenlediği ba-
sın toplantısında, af veto edilırse ne ya-
parsınız sorusuna, "Oünuyorsaolmuyor
demektir" yanıtım vermesi DSP kaiıa-
dında af konusunun kapanacağı yonım-
lanna yol açtı. Ortaklardan ANAP ve
MHP'nin arTa zaten karşı olduğu ve Rah-
şan Ecevit'in de bu koşullarda ısrarcı ol-
mayacağına ilişkin ifadeleri dikkate alın-
dığında, TBMM'den yeni bir af yasası
çıkanlmasının güç olduğu yorumlan ya-
pılıyor. Yasanm geri gönderilmesine si-
yasilerin tepkisi şöyle:
Bülent Eeevit (Başbakan): Çok üzgü-
nüm. Benim üzgünlüğüm öneınli değil.
'Olumlu ve
yerinde karar'
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Cumhur-
başkaru Ahmet Necdet
Sezer'in şartla salıver-
me ve ceza indirimine
ilişkin düzenlemeyi ye-
nıden görüşülmek üzere
TBMM'ye iade karan,
hukukçularca olumlu ve
yerinde bir karar olarak
değerlendirildi. Yargıtay
Cumhunyet Başsavcısı
Vural Savaş, ikı ayn
cumhurbaşkanınca veto
edilen af yasasını hazır-
lamanın şaşırtıcı oldu-
ğunu söyledi.
Prof. Dr. Doğan So-
yaslan, cumhurbaşkanı-
nuı yasayı iade etmesı-
nin doğru bir hareket ol-
duğunu kaydederek ya-
sadaki eşitsizliklenn
hukukçu Sezer tarafın-
dan da görüldüğünü
vurguladı.
Prof. Dr. Bakır Çağ-
lar, Sezer'in eşıtlik ko-
nusundaki duyarlılığı-
nın bilindiğine dikkat
çekerek "Cumhurbaş-
kam tarzına uygun ola-
rak kendisinden bekle-
neni yaptL Zaten bu
beklenen bir gelişmeydi
bir sürpriz değiL Eşrtii-
ğin ihlal edilmesi söz ko-
nusudur" dedı.
Prof. Dr. Bahri Öz-
türk, ıadenin beklenen
bir olay olduğunu kay-
dederek Sezer'in gerek-
çelerinde haklı olduğu-
nu söyledi. Öztürk,
"Gerçekten neredeyse
bütün hukukçulann oy-
birliğryle ifade ettiği gi-
bi, kanunun istisnalarUe
Ugiti bölümû objektif öl-
çülerden yoksundu. Bu
nedenle kamu vkdanını
rahatsız eden bazı so-
nuçlar doğuruyordu"
diye konuştu.
Türkıye Sanayıcı ve
Işadamlan Vakfı'nın if-
tar yemeği sırasmda ya-
sanın iade edildiğinin
açıklanması üzerine
dinleyicilerle birlikte
Yargıtay Cumhunyet
Başsavcısı Vural Savaş
da karan alkışladı. Sa-
vaş, "Cumhurbaşkanı-
nın veto gerekçesini bfl-
mememe rağmen bütün
salonda bulunanlar gibi
bendealkışladun. Fakat
hükümeti ve TBMM'yi
aUaşlayamıyorum" de-
dı. ikı ayn cumhurbaş-
kanmın veto ettiği yasa-
yı hazırlamanın şaşırtı-
cı bir olay olduğunu be-
lırten Savaş, "Bu şekü-
de kötü yasalar hazırüt-
mak pek çok kötü olaya
sebep ohıyor. Onun için
üzüntülüvüm" diye ko-
nuştu.
Ankara DGM Cum-
huriyet Savcısı Nuh
Mete YükseL "Sayın
Cumhurbaşkanımız en
doğrusunu yapmıslar-
dır. CHması gereken bu-
dur" dedi.
Türkiye Barolar Bir-
liği Gene[Sekreteri Öz-
demir Özok, karan
olumlu karşıladıklannı
belirterek "Başından
beri inancımız. Sezer'in
bu yasayı kesinlikle iade
edeceği doğrulfusun-
daydı. Beklentûniz doğ-
rultusunda bir hukuk
adamı gerçekliği ve so-
rumluluguyla, hiçbir
zaman yarunda olun-
mayacak bu af yasasını,
futariı gerekçelerle
Meclis'e göndermiştir""
diye konuştu.
ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART
m.kart@ superonline.com.tr
Uzun zamandan beri umutlannı bir affa
bağlamış olan yurttaşlanmız, onlann ya-
krnlan bu affı bekliyorlardı. Öte yandan
deniyor ki, bu şartla salıverme yasası
eşitliğe aykın. Eşitliğe aykın yönleri bu-
lunabilir. Fakat eşitlik her zaman adalet-
li değıldır. Bazen da adaletsiz olabilir.
MesutYıbnaz (Başbakan Yardımcısı):
Sayın Cumhurbaşkanı anayasal yetkisi-
ni kullandı.
Hikmet Sami Türk (Adalet Bakanı):
Umuyorum ki, toplum vıcdanının kabul
edeceği bir çözüm bulunacaktır. Cum-
hurbaşkanı'nın geri gön-
derme gerekçesinde haklı
bulduğum yönler var, ka-
tılmadığım yönler var. Hü-
kümet ortaklan anlaşırsa
yeni bir af bayrama yetişe-
bilir. Demirel tarafından
TBMM'ye iade edilen ya-
sanm yeniden görüşülüp,
değişiklikler yapılarak
gönderilebilir. Üçüncü kez
değışıklık yapılmış, saym
cumhurbaşkamn gerekçe-
leri doğrultusunda oldu-
ğundan veto edilmeyebilir.
RecaiKutan(FPlıden):
Vetoyu bekliyorduk.
Inal Batu (CHP Genel
Başkan Yardımcısı): tade
doğnıdur.
Bülent Armç (FP Grup
Başkanvekili): Hukuka
uygun davranış.
Murat SÖkmenoğlu
(TBMM Başkanvekili):
Hiç olmazsa hukukun üs-
tünlüğünü savunan bir
Cumhurbaşkanı var.
Turfaan Güven (DYP
Grup Başkanvekili): Cum-
hurbaşkanı, hukukçu kim-
liğiyle gereğıni yapmıştır.
ismailKöse (MHP Grup
Başkanvekili): MHP'yi ra-
hatsız eden bir dunım yok.
Emin Karaa (TBMM
Adalet Komisyonu Başka-
nı): îki yıldan bu yana ce-
zaevlerinde büyük beklen-
ti var. Kımse bunlan yok
sayarak affı gündemden
kaldrramaz. Cumhurbaş-
kanının veto gerekçelerini
görerek bunlann ışığmda
yasa yeniden düzenlene-
rek çıkanhnalıdır. Meclis
bunun gereğıni yapmalı-
dır.
Ağca, Çelik ve Kırcı yararlanacaktı
Ülkücü katillerin
hayali suya düştü
Anayasa degisikligi için harekete gecildi
ANAP: Meclis'in
af yetkisi olmamalı
ANKARA(Cumhuriyet Bü-
rosu) - Ülkücü katiller Haluk
Kırcı, Mehmet AH Ağca ve O-
ral Çetik başta olmak üzere ce-
zacvınden kurtulma düşleri ku-
ranlar, şartla salıvermeye iliş-
kin düzenlemenin iade edilme-
siyle hayal kınklığı yaşadı.
"Görevi ihmar suçlanndan
yargılanan Özelleştirme Idare-
si Başkanı Uğur Bayar ile
Gümriik Müsteşan NevzatSay-
gıboğlu'nun da yargılanmalan-
na devam edilecek. Sezer'in
yasayı iade etmesiyle cezaevin-
den kurtulamayacak ve yargı-
lamalan sürdürülecek bazı ki-
şiler şöyle:
Mehmet AK Ağca: Abdi
İpekçinın katili.
OralÇetik: "Zorlakadmka-
çmna" suçundan yargılaması-
na devam edilecek.
HalukKırcı: 7 TtP üyesi öğ-
rencinin katillerinden.
Adana ÜGD davasmdan 11
ayn öldürme nedeniyle 11 kez
ölüm cezasına mahkûm edilen
ülkücüler.
Ibrahim Şabin: Kayıp silah-
lar nedeniyle çarptınldığı 1 yıl-
lık hapis cezası yerine getirile-
cek.
Trafik suçu işleyenler.
Teca\'üzcüler.
Yardım yataklık suçlan ne-
deniyle yargılananlar.
Terörle Mücadele Yasası'nm
7. maddesinden yargılananlar.
Gasp suçu işleyenler.
ANKARA(Cumhuriyet Bü-
rosu)-ANAP, anayasanın, TB-
MM'ye "af yetkM" veren 87.
maddesinin değiştirilmesi için
harekete geçti. ANAP Grup
Başkanvekili Beyhan Aslan,
affin kamu vicdanını yaraladı-
ğmı ve her çıkan affrn ülkeye
zararverdiğüıi belirterek Ana-
yasa Uzlaşma Komisyonu'na,
87. madde değişikliği istemini
ilettiklerini söyledi. Aslan, hü-
kümet ortaklannın, siyasi par-
ti kapatmanın zorlaştınlmasını
öngören anayasanın 69. mad-
desinin görüşmelerinin "erte-
lenmesi" ile ilgili ise "Hükü-
met ortaklan arasmda zaman
r nhhflir"
' diye konuştu.
L
TBMM'nin 45. yargısal af
çıkardığını belinen Aslan, bu-
nun dışında çıkanlan vergi af-
fıyla Maliye'nin, öğrenci af-
fıyla üniversitelerm, prim af-
lanyla SSK'nin, imar aflany-
la kentlerin çökertildiğini vur-
guladı.
Türkiye'de af müessesesinin
eskidiğını vurgulayan Aslan,
bu amaçla cumhurbaşkanrnın
"özd a P yetkisi dışında, ana-
yasadan TBMM'ye verilen af
yetkisüîin çıkanlmasını istedi.
Meclis'e af yetkisi tanınması-
nın, yasamanm yargıya "mü-
dahaksi" anlamma geidığini
savunan Aslan, infaz sistemi-
nin de gözden geçirümesi ge-
rektiğini vurguladı.
IRMIKIAYDIN ENGÎN aengin@doruk.nettr
Gidip gördüğüm, yaşadığım
hemen her ülkede dinledim,
çocuk kitaplarında okudum:
Büyücü çırağının öyküsü.
Büyücünün çırağı, ustasın-
dan epey hüner öğrenmiş.
Sonra da kendi kendine "Artık
oldum, iyice öğrendim" şişin-
mesine kapılmış. Büyücünün
olmadığı birgün, öğrendiği bü-
yülü sözleri mınldanarak yağ-
muryağdırmaya başlamış. Gel
gör ki ustası ona yağmuru yağ-
dırmasını öğretmiş, ama dur-
durmasını öğretmemişmiş.
Yağmur, "dur" diyen olmadı-
ğından ha bire yağmış. Yer gök
sele kesmiş. Seller büyücü çı-
rağını da önüne katıp götür-
müş...
Masal da burada bitmiş.
Ama bu masalın 'kıssadan
hissesi' de varmış.
Onu yazmak da gazeteciye
düşmüş...
•••
1965'ten sonra olağanüstü
hız kazanan toplumsal uyanış
ve hareketlenme, Türkiye'yi
geleceğe taşıyacak bir dinami-
ğin işaretiydi. Devletin tepesin-
Büyücü Çırağının Açmazı
deki 'ctev/ef/û'larbu 'güzelhu-
zursuzluk'u bir kazanım olarak
degil, devlete yönelmiş bir teh-
dit olarak algıladılar. Devleti
mutlaklaştıran, devlet tapıncı
öğütleyen, 'yurttaş'kavramına
yabancı, 'hakyok, vazife vardır"
felsefesine sımsıkı bağlı, As-
ya'ya özgü 'despotik devlet'
gelenekleriyle yoğrulmuş sez-
gileri, onlann sevinmesine de-
ğil, ürkmesine yol açtı.
Toplum polisi' adı altında bir
polis gücü kurdular.
1961 Anayasası'nın görece
demokratik açılımlanna yasla-
narak alanlan dolduran ve de-
mokratik istemlerini yükselten,
resmi ideolojı dışındaki çizgile-
rin sloganlannı haykıran ve o
dogrultuda örgütlenmeye baş-
layan toplumsal güçleri polis
copuyla sindirmeyi yeğlediler.
Bu beyhude çabanın tarihte
ne kadar çok ömeği var.
Toplumsal uyanışlan, devle-
tin 'hukuk gücü' yerine zorba
gücü ile attetmeye kalkanlann
kimbilir kaçıncı yenilgisine tanık
olundu!
1971 Martı'nda, anayasa hu-
kuku profesörü Mümtaz Soy-
sal, Yeni Ortam dergisinde, bu-
gün bile dersler çıkanlarak
okunması gereken bir yazı yaz-
dı: Güzel Huzursuzluk.
Mümtaz Soysal'ı o yazısın-
dan dolayı tutuklayıp hapse at-
tılar. Toplumsal uyanışı besle-
mek yerine ezmeyi yeğleyen ve
bu amaçla 'toplum polisi' adı
altında copuyla, silahıyla küçük
çaplı bir 'ordu' kuran kafadan
beklenen de elbet buydu.
Ardından 1961 Anayasası
kesilip biçilerek ve 'bu ülke için
bir lüks olduğu' pervasızca i-
lan edilerek 'polis devleti'nin
daha da pekiştirilmesine hız
verildi.
Bütün bir 70'li yıllar, bu bey-
hude çaba ve anlamsız tercih-
le geçti. Üstelik şiddetli bir tır-
manışla...
Toplum polisi yetmeyince
önce adı degiştirildi: 'Çevik
kuvvet' dediler. Işe alırken tek
koşulu da 'çeviklik' olarak koy-
dular. Ciddi hiçbir eğitimden
geçmemiş, bir mesleği, hüne-
ri olmayan, "Iş olsun da ne
olursa olsun. Hele polislik gi-
bi, toplumda korkudan kay-
naklanan bir itibar sağlayan bir
meslekse yeme de yanında
yat" diyen binlerce genç, apar
topar 'polis 'yapıldı. Kadrolan,
özellikle 12 Eyfül koşullarında
iyiden iyiye kabartıldı.
YÖK'ü protesto eden öğren-
ciler üstünde provalar yapıldı.
Ünlü Gazi Mahallesi olaylan sı-
rasında ise 'çevik kuvvet 'in ne-
lere yol açabilecegi, Gazi Ma-
hallesi'nden ölü taşryan ambu-
lans sirenlerinde yankılandı.
Ders alınacağına, "Devleti-
miz güçlüdür ve gücünü gös-
terir" edebiyatına sanlındı.
•••
Toplumsal uyanışı polis zo-
ruylabastırmayı, 'hukukdevle-
f/'nin yerine 'polis devleti'ni
geçiımeyi yeğleyenler, birkaç
gün önce büyük kentlerin cad-
delerinde seller gibi akıp, alan-
lannda toplanıp "Kana kan, in-
Mcam"çığlıklan ve kimileri "Ya
Allah Bismillah, Allahü Ekber"
haykınşlan, kimileri ise 'kurt-
öaş/'na dönüştürdükleri elle-
riyle yürüyen, tabanca kabza-
lanylagözdagısaçan, "Bizisa-
tanı biz de satanz" gibisinden,
polisin içindeki çürümeyi ete
kemiğe büründüren sloganlan
ile toplumu açıkça tehdit eden
çevik kuvvet biriiklerinin karşı-
sında apışıp kaldılar.
Kimi, "Tekrarlanmamasını
temenni ederim" gibisinden
devlet adamlığı (!) örnekleri
verdi; kimileri "Yaptıklan kötü,
ama çocuklarstresli de ondan.
Onlan anlamak lazım" pespa-
yeliğine sığındı.
Oysa olup biten, yazının ba-
şındaki masalsı öykünün 'kıs-
sadan hissesi'nde gizli:
Durdurmasını bilmiyorsan
yağmur büyüsü yapma. Seller
seni de sürükler.
Toplumsal uyanışı polis zo-
ruyla bastırmayı yeğliyorsan,
dizginlerin elinden kaçacağını
unutma. Caddelerden akan
'çevik polis selleri' seni de sü-
rükler...
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETtNKAYA
Zamanın Akvanyumu...
Toprağın ve yıldızlann kokusunu nasıl hisseder
insan?
Yavaş yavaş gün ağanyor. Sabahın perdesi yaşa-
mın ince duyariılığını yansıtıyor...
Denize bakıyorum, kuşlara, ağaçlara...
Denizin, ağacın, martılann, çiçeklerin resmini
çizmek kolay...
Peki ölümün resmi neden çizilmez?
Ölüm oruçlanna kilitlenen yaşam insanoğlunun
kendi iç evrenını yansıtır.
Zamanın akvaryumu içindeki ağaçlara ölüm
kuşu konduğunda yüreklerımız eskı vardiya yalnız-
lığına teslım olacak belki...
Susacağız!
Sonra eski fotoğraflara bakacağız uzun uzun!..
Ataol Behramoğlu'nun 'Kardeş Türküleri'ni
okurken (Gendaş Kültür) Jose Marti'nin 'acılı pa-
zar'ından kendimize ders çıkaracağız...
Göklerin mavisi, çan sesi ve güneş, insan yüre-
ği taşıyan hepimizi üzecek, gözlerimizi yakan acı
tüm bedenimizi saracak...
Gazete sayfalanna göz atacağız hemen. ölüm
oruçlannın 58. güne girdiğinı göreceğız. Uğur De-
mir'in dün Cumhuriyet'ın birinci sayfasında çıkan
anlamlı fotoğrafına bakacağız...
"Silah değil, kalemli eylem..."
Marmara ve istanbul Ünıversitesi öğrencilerinin
tepkilerine bu toplumun insanlan destek verecek
mi?
Ne diyor gençler:
"Hain değiliz, gelecek biziz!"
Düşünmemiz gerekiyor bu sözler üzerine!..
Gençler umudumuz mu, değıl mı?
Ellerindeki silahlan havaya kaldırarak yürüyen po-
lisin eylemlerıne bakıp, bir elınde 'Roma hukuku',
diğennde tükenmez kalem olan gençlenn ne demek
istedıklenni çözmek o denlı zor değil!..
Gençlere inanacak mıyız?
Asıl sorun bu!..
Yoksa onlan 'çocuk' olarak mı göreceğiz?
Zaman geçıyor!..
Yaşam acımasız!
Zamanın akvaryumu içindeki ağaçlara konan
ölüm kuşu gencecik bedenler üzerinde gezinirken
çaresiziz!..
'ölmeyin çocuklar' dediğimiz için de eleştiri alı-
yoruz...
Söyleyin, ne yapacağız?
••*
Anneler, babalar, kardeşler acılı!..
Çünkü onlar çocuklannı, kardeşlerini yitirecek-
ler!..
ölüme alkjş tutulmaz!..
Kim çizebilir ölümün resmını çocuklar söyler mi-
siniz?
Anlı-şanlı değildir ölüm!..
1989'lan, 1996'lan ne çabuk unuttunuz...
Pınl pınl bir gökyüzü!..
Kışa yenik düşmüş ağaçlar bile ölümü düşün-
müyor!..
Şafağı türkülerte karşılıyor aç martılar!..
Geçmışin dünyası üzenndekı tüm gözler yaşamı
kucaklıyor...
Vazgeçin çocuklar, ölüm şize yakışmıyori..
Biliyor musunuz size "ölün" diyenler ölümü hiç
düşünmüyoriar!..
Eski fotoğraflara bakıyorum!..
Denizin üzerinde sis ve gidip gelen vapuriar...
Çocuklar oynuyor bahçede...
Bir kız gülümsüyor büyülü gözlenyle...
Hani denize yakın mağaralarda hani bir susuzluk
duyar ya insan, bir aşk hisseder ya yüreğinde, bir
coşkuyla alevlenir ya evren, ışte sizler de deniz ka-
buklan gibi, alır avucunuza tutabılırsıniz yaşamı...
Istersenız Yorgo Seferis'ın şiirtennı okuyun, ma-
vi ışıkla yivlenen gökyüzünü düşünün!..
Sizlere bir daha sesleniyorum:
"/Ve olursunuz, bırakın ölüm orucunu!"
Unutmayın, ölüm kaçıştır!..
Yaşamı çoğaltmak varken, sevgıyi yüceltmek var-
ken ölüme yatmak yakışmıyor size!..
•••
Toprağın ve yıldızlann kokusuna hasret bir toplum
hüznün ve acının resmini çızıyor...
Nerede o sevecenliğin titrek kumaşı?
Gökyüzüne bakıyorum...
Haydi söyleyin, ölümün resmi neden çizilmez?
Denizi çizebilirsiniz, yaşamı, aşkı ve sevgiyı de!..
Unutmayın ölüm, ölümsüzlük değildir!..
Haydi zamanın sesine ulaşın!..
Bir şeyler mırıldanıp, şafağın ışığında yaşamı
kucaklarken haykınn!..
"ölmeyeceğiz!"
Bir resim çizin duvariara!..
Gizli bir yeraltı sevinci yaratın!
Size 'ölün buyruğu' verenlere karşı çıkın!
Yaşamın acılarla ve sevinçlerle örüldüğünü hiç
unutmayın!
Denizi düşünün; ağaçlan, kuşlan, çiçekleri, sev-
diklerinizi...
Acılı annelerinizi, babalannızı, kardeşlerinizi!..
Deyin ki:
"Işıkta üç kırmızı güvercin
alınyazımızı çiziyorlar ışıkta
renkleriyle davranışlanyla
sevdiğimiz kişilerin."
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Cumhurryet
k i t a p I a r ı
Hikmet Çetinkaya
ALACA BIR ÖFKE
VEM
ÇIKTI
Ey benım aydınlık günlen bekleyen Türkıyem!..
Ey benım ölüme alkış tutan halkım!.
Ey benım şafağın yolunu açan suskun akşamların hüznünü
yaşam bıçımı sanan ınsanım'
Ey benım özgürlüklen Erbakan Hoca'nın takkesınde arayan
romantık aydınım!..
y Cumhuriyet Çağ Pazarlama A.Ş Turkocağı Cad. No 39/41
u kitapkulübü (34334)Cağaloğlu-lstanbul Tel. (212)514 01 96